Görüş Bildir
Midlake ve Büyük Ev Ablukada Müzikseverleri Neil Young Konseri'ne Hazırlayacak
İKSV tarafından, Vodafone Red sponsorluğunda düzenlenecek İstanbul’daki ilk Neil Young and Crazy Horse konseri 15 Temmuz Salı akşamı KüçükÇiftlik Park’ta gerçekleştirilecek. Müzikseverlere uzun zamandır konseri, ekibi Crazy Horse ile birlikte sunmaya hazırlanan Neil Young’dan önce sahnede iki önemli grup yer alacak. Büyük konser öncesi, canlı performanslarıyla her daim adından söz ettiren Büyük Ev Ablukada karşılayacak. Büyük Ev Ablukada’dan sonra sahneyi Teksaslı ünlü grup Midlake devralacak. haber kaynağı: sanatrehberi.info/müzik
Nejat İşler Tekrar Hastaneye Yattı
Geçirdiği septik şok nedeniyle uzun süre yoğun bakımda tedavi gören ve sağlığına kavuştuktan sonra Bodrum-Gümüşlük’teki evine dönen Nejat İşler, yeniden İstanbul’a geldi. Hürriyet'ten İsmail Bayrak'ın haberine göre ünlü oyuncu, Nişantaşı’ndaki Amerikan Hastanesi’nde rutin kontrollerini yaptırdı. İşler’in septik şok sonucu meydana gelen emboli atımı nedeniyle moraran parmaklarına pansuman yapıldı. Vücudunda tehlikeli bir ödem artışı da olduğunu fark eden doktoru, ünlü oyuncudan birkaç gün hastanede yatmasını istedi. Menajerlik şirketi ise İşler’in sadece kontrol amacıyla İstanbul’a geldiğini açıkladı.... CNN Türk
Eşi Songül Karlı'nın Adını Gemiye Verdi
Songül Karlı'nın eşi Metin Yüncü’den ünlü türkücüye büyük jest...Güzel türkücü ve sunucu Songül Karlı'nın eşi Metin Yüncü yaptığı jestle herkesi şaşırttı. İnşaat ve emlak sektöründe faaliyet gösteren ve bir süre önce gemi sektörüne de el atan Karlı'nın eşi Metin Yüncü, Tuzla'daki bir tersanede yaptırdığı gemisine eşinin adını verdi. Bu sürpriz karşısında çok mutlu olan Songül Karlı, önümüzdeki aylarda denizde indirilecek geminin kurdele kesme törenine de katılacak. ensonhaber.com
Reklam
Samsung’dan Messi ve Ronaldo’lu Reklam Filmi
Adeta bir kısa filmi andıran reklam filmi, 7 dakika 7 saniye sürüyor. İlki de 4 dakikadan fazla süren reklam serisinin bu bölümünde izleyenler gezegenler arası bir maça tanıklık ediyor.Şimdi sizleri bu güzel reklam filmiyle başbaşa bırakıyor ve reklam serisinin burada da bitmediğini hatırlatıyoruz;
Bir Bu Eksikti: Karşınızda Bülent Wongsoy!
Singapur'da Çin Sanatı üzerine eğitim alan Ning Wong, Bülent Ersoy'un tıpa tıp benzeri oldu. Singapurlu sanatçı, Almanya'da televizyonlara çıkarak şarkı söyledi, 'Bülent Wongsoy şovu' yaptı. Cebinizdeki telefonun, giydiğiniz ayakkabının taklidini kusursuz yapan Uzakdoğulular sınırları zorlamaya devam ediyor. İlk kez bir Türk divanın da çakması çıktı. Singapur asıllı Ming Wong, kendini Bülent Ersoy'a benzeterek 'Bülent Wongsoy' isimli bir karakter yarattı. FİLMİNİ DE ÇEKECEK Singapur'da Çin Sanatı üzerine eğitim alan Ning Wong, Bülent Ersoy'un tıpa tıp benzeri oldu. Singapurlu sanatçı, Almanya'da televizyonlara çıkarak şarkı söyledi, 'Bülent Wongsoy şovu' yaptı. Bülent Ersoy'un hikayesini beyazperdeye almaya karar veren Wong, filmin yönetmenliğinin yanı sıra başrol oyunculuğunu da üstlendi. Bülent Ersoy'un 1980'li yıllarda askeri darbe sürecindeki yaşadıklarını da kameraya alan Wong, Bülent Ersoy'un albüm kapaklarının benzerlerini yaptı. Berlin'de yaşayan Wong geçen ay internet sitesinde yayınladığı Almanca, İngilizce ve Türkçe mesajında ise Bülent Ersoy'un hayatından kesitler sunarak 'Değerli kardeşlerim. Benim adım Bülent Wongsoy. Ben bir divayım. Berlin'de bu kimsenin umrunda değil ama bugün size hikayemi anlatmak istiyorum. Beni susturmayı denediler. Ama sesimi duyurmaya devam edeceğim. Benim şarkılarım sonsuza kadar yaşayacak' diyor. VENEDİK'TEN ÖDÜL DE ALDI Ünlü diva Bülent Ersoy'un sadece yüz veya saç şeklini değil, kostümlerini de benzeten hatta aynı küpeyi kullanan Uzakdoğulu sanatçı, Singapur'da Nanyang Academy'de güzel sanatlar eğitimi aldı. Mezun olduktan sonra Londra'daki School of Art'ta eğitimini devam ettiren Wong, projelerini Japonya'dan Avusturya'ya kadar bir çok ülkedeki festivallerde vitrine çıkardı. Liverpool Bienali ve Toronto Film Festivali'ne de katılan sanatçı, 53'üncü Venedik Film Festivali'nde özel ödül aldı. (Gazetevatan)
Reklam
Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
Stratejik derinlik ’ iddiasındakiler Ortadoğu’nun bulanık sularında ‘ boğulalı ’ epey oluyor. Fakat geçen yaz yazılan ‘ değerli yalnızlık ’ destanının dünyaya sunduğu trajikomik manzarayı bile arayacak hale gelebiliriz. Zira sıra ‘ stratejik fırsatçılığa’ gelebilir. Türkiye’nin ‘ bir koyup 10 almakla ’ sembolleşen ‘ fırsatçılık ’ sicilinin bir de siyasal İslam ideolojisiyle bezendiğini düşünürsek, korkmakta haddinden fazla fayda var. Irak’ın Musul kentinin Ortadoğu’nun yeni fenomeni Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) tarafından ele geçirilmesiyle zincirinden kopuveren olaylar, bize en başta bunu gösteriyor. Aslına bakarsanız ‘ birileri dizginlemezse ’ beklenen oluyor, Irak ve Suriye çatışmaları ayan beyan birleşiyor. Salı günü 48 saatlik saldırının ardından Irak’ın Musul vilayetinin neredeyse tamamını ele geçiren IŞİD artık Suriye’deki Rakka’dan Irak’ın El Anbar ve Felluce hattına uzanan bölgenin hakimi. IŞİD Gaziantep’ten Mardin’e uzanan dört sınır kapısını kontrol ettiğinden zaten ‘ sınır komşumuz ’. Suriye’nin doğusunda kurmuş olduğu emirliğini Irak’ta Musul gibi petrol zengini bir bölgeye yayması, Irak’ın parçalanması açısından ‘ sonun başlangıcı ’ denilse yeridir. Nitekim bir kaç gün içinde ‘ 1916 Sykes-Picot sınırları çoktan bozuldu, haydi silah başına ’ yorumlarını görürseniz şaşırmayın.
Pizza Taşımada Fizik Sınırlarını Zorlayan İcat
Fastfood ve eve siparişlerin gözdesi pizzanın eve gelip paket açıldığında adeta içine bomba atılmış bir enkaz gibi görünmesinin önüne geçmek için Domino’s ilginç bir icat geliştirmiş. Pizza severler tarafından binlerce şikayet sonrası ünlü pizza markası Domino’s, fizik kurallarını altüst eden bir pizza sipariş icadı yapmış. Pizza kutusunun motosiklette bir o yana bir bu yana savrulmaması için yerçekimine neredeyse karşı koyan bir icat motosiklet için geliştirmiş. İsmi “Steady Pizza” olan bu sipariş icadının yakında tüm Domino’s’larda olacağı belirtildi.
Reklam
Banksy: 'Robin Hood’daki Karakterlerden Biri Olma Hayaliyle Büyüdüm'
Dünyaca ünlü sokak sanatçısı Banksy , nisan ayında ses getiren ‘ telekulak ‘ çalışmasının kendisi yaptığını birinci ağızdan teyit ederken, önceki eserlerinin açık artırmada satıldığı sergi hakkında da ilginç bir yorum yaptı. Websitesini yeniden aktif hale getirip soru-cevap kısmında hayranlarının merak ettiği konulara açıklık getiren ‘ Gerilla sanatçı, ‘ Telekulak ‘ isimli eseri ilk kez sahiplendi. Britanya’nın iç istihbarat servislerinden GCHQ ‘nun bulunduğu Cheltenham’daki eserin Banksy’ye ait olup olmadığı uzun süre boyunca tartışılmıştı. Banksy ayrıca eski menajeri Steve Lazarides ‘in Londra’da Sotheby’da düzenlediği ve sanatçının eserlerini içeren sergi ile açık artırma hakkında şu yorumu yaptı: “Küçük bir çocukken hep Robin Hood’daki karakterlerden biri olma hayaliyle büyüdüm. Sonunda oradaki altınlardan biri olacağımı hiç tahmin etmezdim.”10 yıl beraber çalıştığı eski menajeri Lazarides de Banksy’nin bu yorumunu önceden tahmin edip, “Banksy bu sergiden kesinlikle nefret ederdi. Hiçbir zaman bu şekildeki sergileri desteklemedi” ifadelerini kullanmıştı. Banksy sitesindeki soru-cevap bölümünde hiçbir sanat galerisi tarafından temsil edilmediğini ve Facebook’la Twitter’ı kullanmadığını bir kez daha vurguladı. Diken
Dünyanın En Nefes Kesici 34 Manzarası!
etiket
Dünyada bazı yerler vardır ki, hiç birşey yapmadan dursanız, sadece kendi nefes alış verişinizle birlikte doğanın sesini dinleseniz bile ömrünüze ömür katar... İşte o yerlerden bazıları
Rembrandt Tablosuna 100 Milyon Liralık Değer Biçildi
Işık ve gölge ustası olarak bilinen Hollandalı ressam Rembrandt ’ın yıllarca sahte olarak bilinen otoportresinin orijinal olduğu anlaşıldı ve esere 30 milyon sterlin (yaklaşık 104 milyon TL) değer biçildi. Ünlü ressamın 1636 yılında yaptığı tahmin edilen tablo için 1968′de Rembrandt Araştırma Merkezi ve uzmanlar ‘ sahte ‘ yorumu yapmış ve eser yıllarca sanatseverlerin dikkatini çekmemişti. Geçen sene bir sanat uzmanının fikrini değiştirmesi sonrasında tablo farklı tekniklerle incelenip; x-ray cihazlar ve kızılötesi ışınlarla bir kez daha test edildi. Sekiz aylık sürecin sonunda tablonun orijinal olduğu ortaya çıktı. 2010 yılından beri İngiltere’de Devon şehrindeki Buckland Abbey ‘de sergilenen tabloya 30 milyon sterlinlik değer biçilirken, portre incelemelerin ardından yine eski yerinde sergilenmeye devam edecek. Diken
Reklam
İki "Avatar" Daha Geliyor
Oscar ödüllü 2009 yapımı bilim-kurgu filmi Avatar'a iki bölüm daha çekilecek.Filmin yönetmeni James Cameron'ın filmi bir üçleme haline getirmek istediği ve çekimleri 3D tekniği ile yapacağı söylentileri uzunca bir süredir kulislerde dolaşıyordu. Yönetmen Cameron ve film şirketi 20th Fox Century, geçtiğimiz gün film hakkında yaptıkları açıklamada, üçlemenin 2016-2018 yılları arasında çekilmesi planladığını açıklarken, oyuncu kadrosunda sürpriz bir isim açıkladı. İlk filmde Dr. Grace Augustine karakterini canlandıran Sigourney Weaver, serinin devamında da rol alacak. Weaver'ın canlandırdığı karakterin ölmüş olması, ünlü oyuncunun sözleşme imzalamasına engel olmadı.Yönetmen James Cameron, yeni ve daha zorlayıcı bir karakterle kamera önüne geçeceğini söylediği Weaver için '1985 yılından beri uzaylılarla (Alien serisi) beraber uzun bir geçmişimiz oldu. Hem iyi arkadaşız hem de beraber çalıştığımızda iyi işler ortaya çıkıyor' ifadelerini kullandı. Filmde ayrıca Sam Worthington, Stephen Lang ve Zoe Saldana'nın da rol alacağı belirtildi.Haber Türk
'Atak' Türk Silahlı Kuvvetlerine Teslim Edildi
Milli imkanlarla geliştirilen taarruz ve taktik keşif helikopteri T-129 ATAK, Türk Silahlı Kuvvetlerine törenle teslim edildi.ANKARA Milli imkanlarla geliştirilen taarruz ve taktik keşif helikopteri T-129 ATAK, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı törenle Türk Silahlı Kuvvetlerine teslim edildi. Cumhurbaşkanı Gül, Kara Havacılık Komutanlığı'nda düzenlenen ATAK Helikopteri Teslim Töreni'nde, projenin gerçekleşmesinde emeği geçenleri, 2004 yılında Savunma Sanayi İcra Komitesi'nde alınan stratejik kararın altında imzası bulunanları tebrik etti. Cumhurbaşkanı Gül, şöyle konuştu: 'Buraya birkaç kilometre uzak mesafede, TAİ'nin ana üstlenici olduğu yerde, bu helikopterleri Türkiye'de ürettik. Nasıl Boeing, Airbus o zaman ana üstleniciyse bu sefer, burada da TAİ ana üstlenici oldu. Tabii ki başka yerlerden aldığımız destekler de söz konusu oldu. Bu, Türk savunma sanayinin, helikopter yapımında, 'know how' başta olmak üzere geldiği noktayı göstermektedir. Biz, bu helikopterin sadece mekanik kısımlarını değil, çok önemli sistemlerini, elektronik harp, silah ve aviyonik sistemlerini de Türkiye'de yaptık. Bunlar, çok sofistike, ileri teknoloji isteyen noktalardı. Bunların tabii gururunu yaşama hakkımız da vardır.' 'TSK'yı donatacak teçhizatın önemli kısmını üretmeye başladık' Bu coğrafyada yaşayan herkesin 'Hazır ol cenge, istiyorsan sulhu salah' sözünü bildiğini ifade eden Gül, şunları söyledi: 'Savaşmamak için, başkasının yanlışa girip, size karşı yanlış yapmaması için hazırlıklı olmak durumundasınız. Türkiye, uzun süredir bu hazırlığını güçlü bir şekilde yapmakta ve caydırıcılığına her gün yeni güç katmaktadır. Bundan da şüphesiz büyük bir gurur duyuyoruz. 1974 Kıbrıs Barış Harekatı, bize çok şeyler öğretti. Savunma konusunda sadece dışa bağımlılığın doğru olmadığını... O günden bugüne çok önemli siyasi kararlar alındı ve bugün geldiğimiz noktada, Türkiye içerisinde Silahlı Kuvvetlerimizi donatacak teçhizatın önemli kısımlarını üretmeye başladık. Bunları müttefiklerimizle de yeri geldiğinde paylaşmaya başladık. Bugün artık sadece konvansiyonel tehlikelerle karşı karşıya değiliz. Bugün terör, kaçakçılık, radikalizm gibi çağın ortaya çıkardığı tehditler de var. Bütün bunlara karşı en güçlü mücadele vermek, kendinizi en iyi şekilde koruyabilmek, kendinize gelebilecek zararları uzakta tutabilmek için Silahlı Kuvvetlerimizi daima güçlü tutmalıyız. Bu uğurda yapılan büyük gayretleri Türk milleti de büyük bir takdirle karşılamakta ve büyük gurur duymaktadır. Bu vesileyle şunu da ifade etmek isterim, topraklarımızın dokunulmazlığının, Türkiye'nin bağımsızlığımızın garantisi tabii ki Silahlı Kuvvetlerimizdir. Türk Silahlı Kuvvetleri'ni Türk milleti daima göz bebeği gibi korumuştur, bundan sonra da daima göz bebeği gibi koruyacaktır ve bunda titiz davranacaktır.' 'Bizim için bir nevi istiklal ve istikbal mücadelesi' Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da törende yaptığı konuşmada ATAK helikopterlerinin ülke, millet, Türk Silahlı Kuvvetleri için hayırlara vesile olmasını diledi. ATAK Helikopter Projesi'nin, ülkeyi gelmiş olduğu noktadan daha da ileri taşıyacağı yönündeki inancını dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Silahlı kuvvetlerimizin ihtiyaç duyduğu savunma sistemlerinin, yerli imkanlarla karşılanması, göreve geldiğimiz günden bu yana temel önceliklerimizden biri oldu, olmaya devam edecektir. Biliyoruz ki yerli sanayimizin geliştirilmesi, silahlı kuvvetlerimizin ihtiyaçlarının yerli firmalarımız tarafından özgün ürünlerle karşılanması, bunun altını özellikle çiziyorum, bizim için bir nevi istiklal ve istikbal mücadelesidir. 12 yıldır hep bu bilinçle hareket ettik. Yerli firmalarımıza, kendi insanımızın potansiyeline güvendik. Türkiye'nin savunma ihtiyaçlarının, yurt içinden karşılanması, ordumuzun modernizasyonu, her alanda çok kritik, çok büyük çaplı projeler başlattık. Kara, hava, deniz platformu, insansız hava araçları, uydu teknolojileri, muhabere elektronik ve bilgi sistemleri gibi birçok alanda önemli projelere imza attı. Başlattığımız bu projeler, artık meyvelerini vermeye başladı.' Milli tank ALTAY, milli gemi MİLGEM, insansız hava aracı ANKA, başlangıç temel eğitim uçağı HÜRKUŞ'un son dönemde yerli imkanlarla hazırlanan projelerden sadece birkaçı olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti: 'İşte bugün bu başarı zincirine yeni bir halka daha ekliyoruz. ATAK Projesi kapsamındaki ilk helikopterimizi, silahlı kuvvetlerimize dahil etmenin bugün bahtiyarlığını yaşıyoruz. ATAK helikopterinin bugün geçmişini bilenler, bugünlere hiç de kolay gelinmediğine, çok büyük emekler sarf edildiğine şahitlik ettiler. Yıllarca ilerleme sağlanamayan diğer pekçok proje gibi bu projeyi gerçek anlamda hayata geçirmek bizlere nasip oldu. 2004 yılında bu konuda verdiğimiz stratejik kararla çıktığımız yolda işte bugünlere geldik. Burada hep birlikte şahit olduğumuz tablo, verdiğimiz kararın ne kadar doğru, ne kadar yerinde olduğunu gösteriyor.' 'Bize çok büyük güç katacaktır' ATAK helikopterlerinin, görev bilgisayarı dahil olmak üzere cihaz ve ekipmanlarının çoğunun Türk mühendislerce tasarlandığına vurgu yapan Erdoğan, şunları kaydetti: 'Modern elektronik ve silah ekipmanlarıyla donatılan helikopterlerimiz, terörle mücadelede ve ülke bütünlüğümüze yönelik eylemlerde inanıyorum ki bize çok büyük güç katacaktır. Bunun yanında helikopterlerimiz sınırlarımıza yönelik her türlü saldırıda caydırıcı güç oynayacak, barış ortamının güvence altına alınmasına da katkı sağlayacaktır. 2004 Mayısı'nda, aldığımız kararla yalnız helikopter üretimi değil insansız hava aracı ve modern tankın üretimi için de yeni bir yol haritası belirleme çalışmalarına başladık.Helikopter projemiz için Savunma Sanayi Müsteşarlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı personelimiz hakikaten özverili bir çalışma yaptı. Bu çabalar neticesinde böyle büyük proje için kısa sayılabilecek bir sürede ihaleyi gerçekleştirdik. Sözleşmeyi imzalayarak, takvimi başlattık.' 'Türkiye ATAK Projesi ile artık helikopter satın alan bir ülke konumundan helikopter üreten ve helikopter satan bir ülke konumuna yükselmiştir' vurgusunu yapan Erdoğan, bunun herkes için büyük bir başarı, tarihi bir adım, ülkemiz ve millet için iftihar edilecek bir durum olduğunu kaydetti. ATAK Projesi'nin, yalnızca silahlı kuvvetlere katacağı güç nedeniyle değil savunma sanayine yönelik rol modellik göreviyle de stratejik öneme sahip olduğuna işaret eden Erdoğan, projede emeği geçen tüm kurumlara ve çalışanlara teşekkürlerini iletti, ATAK helikopterinin silahlı kuvvetlere ve Türkiye'ye hayırlı olmasını temenni etti. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar da yaptığı konuşmada, Türkiye'nin jeostratejik konumunun, fırsatlar sağlamasının yanı sıra bir çok riski de beraberinde getirdiğini belirtti. Türkiye'yi dış tehditlere karşı korumak, sınırların güvenliğini sağlamak, terörle mücadele, arama kurtarma, insani yardım ve uluslararası barışı koruma faaliyetlerine TSK'nın fedakarlıkla katkı sağladığını ifade eden Akar, bunu yerine getirirken etkin silahlı kuvvetlere ihtiyacın arttığını söyledi. Orgeneral Akar, bunun, disiplinli personelin yanı sıra güçlü birlikler ve milli imkanlarla üretilen harp silah araç ve gereçleriyle mümkün olabileceğini vurguladı. Orgeneral Akar, 'Son dönemde milli imkanlarla geliştirilen silah sistemleri Türkiye'nin sınıf atladığının göstergesidir' dedi. Gül ve Erdoğan pilot kabininde poz verdi Cumhurbaşkanı Gül'ün konuşmasının ardından TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özel, Milli Savunma Bakanı Yılmaz, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akar ve diğer yetkililerin sahneye gelmesiyle fotoğraf çektirildi. ATAK helikopterinin tanıtım filminin ardından, helikopterler gösteri uçuşu gerçekleştirdi. Daha sonra Cumhurbaşkanı Gül, TBMM Başkanı Çiçek ve Başbakan Erdoğan pilot montu giyerek helikopterlerin yanına gitti. Gül, ATAK helikopterlerinin pilotlarıyla tek tek tokalaştı. Pilot kabinine oturan Gül ve Erdoğan, basın mensuplarına poz verdi. Helikopterin önünde gerçekleşen fotoğraf çekiminin ardından resepsiyona geçildi. Törene Cumhurbaşkanı Gül, TBMM Başkanı Çiçek, Başbakan Erdoğan, Yargıtay Başkanı Ali Alkan, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç, Ali Babacan ve Emrullah İşler, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özel, Somali Genelkurmay Başkanı Tuğgeneral Dahir Adan Elmi, bakanlar, bazı milletvekilleri, kuvvet komutanları, Savunma Sanayi Müsteşarı İsmail Demir, yerli savunma sanayi şirketlerinin genel müdürleri ile diğer davetliler katıldı. Helikopterin özellikleri Yakın hava desteği görevleri ve çok amaçlı görevler için iki tip tasarlanan ATAK helikopteri, ağır silah yükü ile zorlayıcı 'sıcak hava-yüksek irtifa' görevlerini başarıyla yerine getirebiliyor. ATAK, yakın hava desteği görevleri için güdümsüz roketler (76 adet) ve 20 milimetre top ile donatılmasının yanı sıra çok amaçlı görevlere uygun biçimde en modern elektronik harp gereçleri entegre edilerek, 8 güdümlü anti-tank füzesi 'mızrak', 12 güdümlü 'cirit', 2 'stinger' ile görev yapabiliyor. TSK için 50 helikopterin tedarikine yönelik başlatılan program kapsamında, milli aviyonik ve silah sistemleri ile teçhiz edilmesi sonucu ortaya çıkan ATAK helikopteri, dünyada kendi sınıfındaki en etkin taarruz helikopteri olma özelliği taşıyor. TUSAŞ tesislerinde üretimi tamamlanan ATAK helikopteri prototipi, ilk uçuşunu 17 Ağustos 2011'de gerçekleştirmişti. Muhabir: Kurbani Geyik - Enes Kaplan - Aylin Sırıklı - Ferhat Demircan - A. Eda Ünlü ÖzenAA
Reklam
Irina Shayk Soma İçin Konuştu
Cristiano Ronaldo'nun sevgilisi dünyaca ünlü Rus top model Irina Shayk, Soma faciasına ilişkin atıfta bulunarak, 'Çok üzüldüm. Böyle olaylarda bütün insanların bir arada olması, birbirine yardım etmeleri, pozitif düşünmeleri lazım. Benim babam madende, yerin altında çalıştığı için hastalandı ve hayatını kaybetti' dedi. Ronaldo'yla evlenmeyi düşündüklerini belirten Shayk, 'Çocuk yapmayı çok istiyorum, evlilikte planlarımız arasında ama ne zaman olur bilmiyorum. İkimiz de yoğun insanlarız' ifadesini kullandı. Hürriyet'ten Büşra Bozok Aytek'e konuşan Irina Shayk'in açıklamalarından satırbaşları şöyle: Bu, Türkiye’ye üçüncü gelişiniz. Şimdiye kadar ülkemiz hakkında edindiğiniz izlenim ne yönde? Türkiye’yi de Türk kültürünü de çok seviyorum. Zaten bir Rus olarak sevmemem mümkün mü? Bütün Ruslar, Türkiye’yi çok seviyor. Çünkü Türkler çok sıcak davranıyor ve sorunsuz insanlar. Ayrıca buranın hamamı, denizi, yemekleri, her şeyi çok güzel. O yüzden buraya gelmeyi çok seviyorum. Daha önceki gelişlerinizde de hamama girmiş miydiniz? Evet, daha önce girmiştim, Dosso Dossi Fashion Show yetkilileri de bu gelişimde benim için hamamı ayarlamışlar. Önce sabunlandım, ardından kese yapıldı. Üzerine masaj yapılması da çok keyifliydi. Türk kültürünü gerçekten çok seviyorum. Türk modası hakkında ne düşünüyorsunuz? Dosso Dossi, Türk modasına yön veren bir organizasyon. Artık dünyada da bilinen bir şov. Buraya gelenler hem tatil yapıp hem de defileleri takip ederek Türk modasını dünyaya taşıyorlar. Benim de bu şovda farklı markaların koleksiyonlarını görme fırsatım oldu. Çok başarılılar. Bu yılki Türkiye Güzeli Amine Gülşe size benzetiliyor. Siz ne diyorsunuz, benziyor musunuz sizce? Bunun için yorum yapamam, kendisini tanımıyorum, bilmiyorum... 'Evet, evlenmeyi düşünüyoruz' Geçen ay Vogue dergisinin İspanya edisyonuna sevgiliniz Cristiano Ronaldo’yla verdiğiniz pozlar çok konuşuldu. Öncesinde de sizin başka dergilere verdiğiniz seksi pozlar yüzünden sevgilinizle aranızın bozulduğu haberleri çıkmıştı. Sevgiliniz işinize müdahale ediyor mu? (Gülüyor) Bunlar dedikodu. 21’inci yüzyılda, demokratik bir ülkede yaşıyoruz. Ne ailem, ne sevgilim ne de arkadaşlarım bana “Bunu yapma” diyebilir. Ben zaten ne yapacağımı biliyorum ve ona göre yol alıyorum. O yüzden böyle bir durum yaşanmıyor. Sevgilinizin hayatınızdaki yeri ve öneminden de bahseder misiniz biraz? Benim için önemli bir insan. Birlikte mutluyuz. Evlenmeyi düşünüyor musunuz? Evet, düşünüyoruz ama ne zaman olur bilmiyorum. İkimiz de yoğun insanlarız. Peki çocuk istiyor musunuz? -Çocuk yapmayı çok istiyorum! Ronaldo’nun da forma giydiği Portekiz Milli Takımı’nın Dünya Kupası’ndaki maçlarını takip edebilecek misiniz? Yarın ne yapacağımızın garantisi yok. Bugün Antalya’da uyandım mesela, yarın ise New York’ta olacağım. Hangi gün nerede uyanacağımızı bilmiyoruz bazen. Futbolu çok seviyorum, futbol hayranıyım. Maçlara gitmeyi de istiyorum ama iş programım nasıl olacak, onu bilmiyorum... 'Babamla zaman geçiremiyordum' Babanız bir maden işçisiydi. Biz de Soma’da kısa süre önce büyük bir maden faciası yaşadık. Haberi duyduğunuzda neler hissettiniz? Çok üzüldüm. Böyle olaylarda bütün insanların bir arada olması, birbirine yardım etmeleri, pozitif düşünmeleri lazım... Benim babam madende, yerin altında çalıştığı için hastalandı ve hayatını kaybetti. Madencilere herkesin yardım etmesi gerekiyor... Bir madenci çocuğu olmanın zorlukları nelerdi? Zor bir çocukluktu, çünkü babamla çok fazla zaman geçiremiyordum. Bu da beni mutsuz ediyordu. Ukrayna’daki iç savaş hakkında söylemek istediğiniz bir şey var mı? Ben çok politikanın içinde değilim ama bunun çok üzücü bir durum olduğunu söyleyebilirim. Tüm dünyada barış olsun istiyorum. Herkes pozitif olsun...Avrupa Gazete
'Gezi Piyanisti' Bu Kez Soma İçin Geliyor
Gezi direnişi sırasında Taksim’de eylemcilere unutulmaz konserler veren Almanyalı piyanist Davide Martello, Soma için yeniden Türkiye’ye geliyor.Gezi direnişi sırasında Taksim’de eylemcilere unutulmaz konserler veren Almanyalı piyanist , Soma için yeniden Türkiye’ye geliyor. 16-22 Haziran tarihleri arasında ‘ Piano for Soma ‘ (Soma İçin Piyano) adıyla düzenlenecek etkinlik kapsamında Martello; 16 Haziran’da İzmir , 17 Haziran’da Muğla , 18 Haziran’da Ankara , 19 Haziran’da Eskişehir , 20 Haziran’da Kadıköy ve 21 Haziran’da Beşiktaş ‘ta sahne alacak. Ünlü piyanist, son olarak Soma’da yaşanan faciaya dikkat çekmek ve daha fazla duyarlılık yaratabilmek için 22 Haziran’da Soma ‘da bir anma ve dinleti düzenleyecek. Meydan ve parklarda yapılacak olan ve üç saat sürmesi planlanan konserlerde Martello’ya piyanist Savaş Güven de eşlik edecek. Gezi’de kaybettiklerimiz için şarkı bestelemişti Davide Martello, Gezi eylemleri sırasında piyanosunu Taksim Meydanı‘na getirerek direnişçilerle birlikte barış mesajı vermişti. Sabaha kadar devam eden konserlerin ardından bir polis saldırısı sonrasında gözaltına alınan piyanistin, piyanosu da gözaltına alınmıştı. Almanyalı piyanist Gezi eylemleri sırasında polis şiddetiyle ölenler için ‘Light Soldiers’ (Işık askerleri) adlı bir parça da bestelemişti.Diken
Usta Yazar Samuel Beckett'in "Karalama Defteri"
İrlandalı yazar Samuel Beckett'in yayımlanan ilk romanı Murphy'e ait orijinal el yazıları İngiltere'deki Reading Üniversitesi'nde sergilenmeye başlandı. Reading Üniversitesi'nde masada titizlikle serilmiş 6 defter duruyor. Yaklaşık 80 yıllık kitaplar oldukça iyi korunmuş. Kâğıtlarda Beckett'in, yazısı kadar çizdikleri de dikkat çekici.Defterlerde, okunması zor bir el yazısı var. Ama daha da dikkat çekici olanı, Beckett'in en az yazdığı kadar da çiziyor olması. Ayrıca defterlerdeki karalamalarda ünlü simalar, tarihi isimler ve müzik notları var. Aynı sayfada, Charlie Chaplin olduğu açıkça anlaşılan bir resim de bulunuyor.Reading Üniversitesi Beckett'in defterlerini geçen yıl Sotheby's müzayedesinden 1 milyon sterline satın almıştı.Haber Türk
Reklam