Görüş Bildir
Haberler
Yıllarca Kandırılmışız, Onlar Krater Değilmiş! Ay'ın Yüzeyindeki Renk Farklılıklarının Sebebini Açıklıyoruz

Yıllarca Kandırılmışız, Onlar Krater Değilmiş! Ay'ın Yüzeyindeki Renk Farklılıklarının Sebebini Açıklıyoruz

28.08.2022 - 07:19

Ay'da bulunan girintili çıkıntılı yapılar sizin de dikkatinizi çekiyor mu? Ay, gecelerimizi aydınlatan parlak bir kandil fakat bize o denli uzakta ki geceleri yüzeyi çoğu kez pürüzsüz gibi görünüyor. Fakat astronomiye merakı olanlar için Ay'ın yüzeyinde bulunan belli belirsiz lekeler aslında oldukça dikkat çekici. Hilal günlerinde değil belki ama bilhassa dolunay vakti daha net görülebilen renk farklılıklarının ne olduğunu bizimle incelemek isterseniz sayfayı kaydırın!

İçeriğin Devamı Aşağıda

Eskiden bu lekeler deniz zannediliyordu.

Eskiden bu lekeler deniz zannediliyordu.

Evet, yanlış okumadınız. Eskiden insanlar Ay'da da Dünya'da olduğu gibi denizlerin bulunduğuna inanıyordu. Yüzlerce yıl önce nispeten koyu renkli bölgelerin deniz, açık renkli bölgelerin ise kara olduğu düşünülüyordu. Hatta eski astronomlar bu koyu lekelere isim bile vermişti: Maria. Bu Latince sözcük, 'deniz' anlamına geliyor. Zamanla astronomi biliminin gelişmesi ve üst düzey teleskopların icat edilmesiyle Maria'ların deniz olmadığı kanıtlandı.

Maria'lar aslında katılaşmış lav.

Maria'lar aslında katılaşmış lav.

Maria'lar, Ay'daki kraterlerin diplerinden gelen lavların donup katılaşması sonucu oluşuyor. Bu renkli alanlar, Ay'ın yüzeyinin yaklaşık %17'sini kaplıyor ve Dünya'ya bakan tarafta bulunduğu için gezegenimizden rahatça görülebiliyor.

Koyu renkli yapılar, jeolojik olarak epey genç.

Koyu renkli yapılar, jeolojik olarak epey genç.

Maria'ların jeolojik yaşının daha küçük olduğunu, bu bölgelerde daha az gök taşı krateri bulunmasından anlıyoruz. Çünkü Ay'ın oluşumun erken dönemlerinde Ay'ı çevreleyen bir toz bulutu bulunuyordu. Bu toz bulutu yüzünden Ay'a çok daha fazla gök taşı çarpıyordu. Zamanla Güneş ve diğer gök cisimlerinin kütle çekim etkileri sayesinde Ay’a çarpan gök taşı sayısı azaldı. Bu durumda daha az gök taşı bulunan yapıların daha sonra oluştuğunu çıkarabiliyoruz. Siz yine de 'genç' dememize bakmayın, burada yüz milyonlarca yıldan bahsediyoruz.

Gök taşları, Ay'ın yüzeyinde siyah çukurlar açıyor.

Gök taşları, Ay'ın yüzeyinde siyah çukurlar açıyor.

Dediğimiz gibi Ay'ın yüzeyine, oluşumundan bu yana birçok gök taşı düştü. Ay'a düşen gök taşları, titreşimler oluşturarak temas ettiği bölgenin altını boşalttı ve yüzeyi çökertti. Ay'daki kara lekelerin sebeplerinden biri de işte bu çukurlar!

Gök taşları, lav püskürmelerine sebep olabilir.

Gök taşları, lav püskürmelerine sebep olabilir.

Ay'ın yüzeyindeki lekelerin ana sebebinin oluşan çukurlar ve çökmeler olduğunu anlattık. Şimdi, Ay'daki lavların dışarı püskürmesi sonucu başka çukur ve boşlukların da oluşabileceğini ele alalım. Bu çukur oluşumundaki ana faktör de yine gök taşları. Şiddetle Ay'a çarpan gök taşları, böylesine büyük faaliyetleri tetikleyebilir. Gök taşları, çarptığı yüzeyde volkanik etki yaratabilir. Hatta bu sebeple lavların fışkırmasına ve boş kalan tabanın ise çökmesine yol açabilir.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Kayaçların kimyasal bileşenleri birbirinden farklı.

Kayaçların kimyasal bileşenleri birbirinden farklı.

Yapılan son gözlemlere göre çıplak gözle baktığımızda Ay'da gördüğümüz o lekelerden açık gri alanların kraterlerle kaplı olan yüksek ve engebeli alanlar, koyu gri alanların ise daha alçak ve düz bölgeler olduğu konusu netleşti. 'Tamam da bu farklılık nasıl oluşuyor ki?' diye de sorabilirsiniz. Aslına bakarsanız Ay'ın yüzeyindeki bu bölgelerin değişik renkte görünmesinin bir sebebi de bu alanlardaki kayaçların kimyasal içeriklerinin birbirinden farklı olması.

Koyu renkli alanlarda demir, açık renkli alanlarda alüminyum var.

Koyu renkli alanlarda demir, açık renkli alanlarda alüminyum var.

Ay'ın yüzeyinden alınan örneklerin incelenmesi sayesinde açık ve koyu renkli bölgelerin kimyasal yapılarının farklı olduğu görüldü. Yapılan incelemelerde koyu gri renkli alanlardaki kayaçlarda demir ve mangandan oluşan minerallere, açık gri renkli alanlardaki kayaçlarda ise alüminyum içerikli minerallere rastlandı. Demir ve mangan minerallerine olivin, ilmenit, pirokseni; alüminyum minerallerine plajiyoklazı örnek verebiliriz.

Yani renk değişiklikleri birer yanılsamadan ibaret değil, onlar gerçek.

Yani renk değişiklikleri birer yanılsamadan ibaret değil, onlar gerçek.

Ay'a çıplak gözle baktığımız zaman bile görebildiğimiz o koyu ve açık gri renkli bölgeler, Ay'ın bize olan uzaklığından veya gözlemimizin kısıtlı olmasından kaynaklanmıyor. Bilakis, gözlemlerimiz doğru. Bu gerçeğin arkasında ise eskiden deniz olduğuna inanılan Maria isimli jeolojik yapılar, Ay'a çarpan gök taşları ve onların oluşturdukları çukurlar, Ay'ın tabanından yükselen lavların sonucunda yüzeyde oluşan çökmeler ve yüzeyinde bulunan kimyasal elementler var. Ne dersiniz? Tüm bu neden-sonuç ilişkilerini göz önüne bulundurunca evren bir mucize değil mi?

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
3
1
0
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın