WADA'nın Doping Raporu ne Anlama Geliyor?
Cenevre'de Dünya Dopingle Mücadele Ajansı WADA'nın Bağımsız Komisyon'unun atletizmde sistematik olarak doping yapıldığına dair iddiaları incelediği raporun ayrıntıları kamuoyuyla paylaşıldı.
Komisyon, geçtiğimiz yıl sonunda Alman devlet televizyonu ARD'de yayınlanan bir belgeseldeki iddialar üzerine kurulmuştu.
Alman araştırmacı gazeteci Hajo Seppelt'in ARD belgeselindeki en önemli iddiaları hatırlayalım:
Seppelt'e ulaştırılan IAAF veri bankasında 415 Rus, 102 Ukraynalı, 82 Faslı, 81 İspanyol, 77 Kenyalı, 52 Türk, 42 Yunan, 42 Beyaz Rus, 32 Romen, 32 Portekizli, 32 Amerikalı ve 12 Britanyalı atletin kan değerleri anormaldi.
2001-2012 yılları arasında yapılmış dünya şampiyonaları ve olimpiyat oyunlarında kazanılmış her 3 madalyadan birinin kariyerinin bir kısmında kan dopingi yapmış olması muhtemel bir (kadın ve erkek) atlet tarafından kazanılmıştı.
Komisyon'un ele aldığı konuları iki grupta toplamak mümkün.
Rus atletizminde sistematik olarak doping yapıldığı ve eski Uluslararası Atletizm Federasyonu (IAAF) başkanı Lamine Diack ve oğlu Papa Massata Diack'ın rüşvet karşılığı pozitif doping bulgularını hasıraltı ettikleri.
Komisyon, tek cümleyle özetlemek gerekirse Rusya'da devlet destekli sistematik doping yapıldığını açıkladı ve Rus Doping Kontrol laboratuarının akreditasyonunun alınmasını ve Rus Atletizm Federasyonu'nun Uluslararası Atletizm Federasyonu üyeliğinin askıya alınarak müsabakalardan, 2016 Rio Olimpiyatı dahil, men edilmesini talep etti.
Raporun ilginç noktalarından biri Rusya'ya haklı olarak bu derece yüklenirken, IAAF'e yönelik bir itham da bulunmamış olması.
Raporda, bunun ana nedeninin, komisyonun bulgularını Interpol'e ilettiği ve Fransız polisinin geçtiğimiz hafta eski IAAF yönetimi hakkında başlattığı cezai soruşturmayı bulandırmamak olduğu belirtiliyor. Nitekim Interpol de, basın konferansı sırasında bir açıklama yaparak Fransız mercilerle IAAF soruşturmasında ortak çalıştıklarını vurguladı.
İlişkiler ağı
Fakat ağızda kekremsi bir tad kalmıyor değil. 2015'te Lamine Diack yerine IAAF başkanı seçilen Sebastian Coe'nun liyakatı ile ilgili bir soru üzerine komisyon başkanı Richard Pound, Coe'nun atletizmi temizleyebilecek kapasitede olduğunu da belirtti.
Halbuki maddi olarak da IAAF sponsorları ile çıkar çatışması tabir edilebilecek ilişkileri olduğu gerekçesiyle eleştirilen Coe, 2007-2015 yılları arasında 'hayranıyım' dediği Diack'ın asbaşkanlığını yapmış bir isim.
Coe, IAAF hakkındaki iddialar ilk ortaya çıktığında 'dopingle kafi derecede mücadele etmediğimizi söylemek, benim sporuma savaş ilanıdır, tarihimizde böyle bir ithamı haklı çıkaracak hiçbir şey yok' demişti.
Tam da toplantı devam ederken IAAF internet sayfasında, geçtiğimiz hafta komisyon raporunun ucu göründüğünde 'iddialara şok olduğunu ve çok üzüldüğünü' belirten Coe'nun, Rus Atletizm Federasyonu'na karşı IAAF müsabakalarından men dahil yaptırımların düşünüleceğini belirttiği bir bildiri yayınlandı.
Dolayısıyla raporun Rusya'da sistematik dopingin ötesinde pek de değinmediği, fakat asıl ilginç nokta uluslararası spor yönetimindeki ilişkiler ağı. Lamine Diack, 1999'da Uluslararası Olimpiyat Komitesi IOC üyesi oldu. 2013'te 80'inde yaş haddinden onursal üyeliğe geçti. IOC, bugünkü toplantıdan ancak 1 saat önce bir açıklama yapabildi ve Diack'ın üyeliğini kaldırdığını değil, sadece geçici olarak askıya alacağını bildirdi.
Raporda ismi geçen ve 'devlet destekli sistematik Rus doping bilgisi ve onayı olmadan yapılamaz' denen Rus spor bakanı Vitaly Mutko, 2009'dan beri FIFA yönetim kurulu üyesi. Mutko aynı zamanda 2018 Dünya Kupası adaylık komitesi başkanıydı, kupa sonra Rusya'ya verildi, bu konu şimdi FİFA skandalının önemli bir parçası.
Bunun ötesinde rapordan muhtelif çıkarımlar yapılabilir.
'Koruma mekanizması'
Doping kontrolü sorumluluğu, madalya yolunda sürekli çıkar çatışması yaşayan federasyonlardan alınıp tamamen WADA gibi harici bir kuruluşa verilmeli. Çünkü dopingle mücadeledeki biyolojik pasaport gibi etkili teknik gelişmeler dahi, Rusya örneğinde olduğu gibi numuneleri imha edebilecek bir sistem varsa işe yaramıyor.
Araştırmacı gazeteciler çok önemli aktörler. Hoşa gitmeyen şeyleri yazan, soru soran gazetecilik çok önemli. Ne FIFA skandalı, ne IAAF doping skandalı IOC, WADA gibi spor kurumları tarafından açığa çıkarılmadı.
Andrew Jennings (FIFA), Hajo Seppelt (IAAF doping) gibi bağımsız, araştırmacı gazeteciler herşeyi ortaya çıkardılar.
Keza, bu tarz olaylarda 'içeriden bilgi sızdıran'lar çok önemlil. Komisyon raporda WADA'nın bu kişiler için bir koruma mekanizması geliştirmesi gerektiğini belirtiyor.
Pound, toplantı sırasında önemli bir noktaya işaret etti:
'Rusya doping sorunu olan tek ülke değil'.
Diack ve IAAF skandalına Aslı Çakır Alptekin dahil, Türkiye'nin 2020 Olimpiyat Oyunları adaylığı sırasında yaşanan hadiseler, Seppelt'in belgesinde Türk atletlerin de geçtiği düşünüldüğünde, rapordan Türkiye'nin de çıkarması gereken büyük dersler olduğu şüphesiz.
Toplantıdan sonra Rus Atletizm Federasyonu Başkanı ve IAAF Teknik Komite üyesi Vadim Zelichenok, sistematik bir doping olmadığı, atletlerin bireysel doping yaptıkları doğrultusunda açıklamalarda bulundu.
Rusya ve IAAF arasindaki ihtilaf bir süre daha devam edecek, orası kesin.
Fakat anlaşılan o ki, kaybedenler, her zaman olduğu gibi, temiz atletler olacaklar.