Umut Nur Sungur Yazio: Sanat Gerçek midir Yoksa Gerçekle mi İlgilidir?
Günümüzde çoğumuz sosyal medya aracılığıyla çevrimiçi kalarak zamanımızı geçiriyor, ilişki kuruyor ve aslında çoğu şeyi sanal dünyada yapıyor ve yaşıyoruz. Kim bilir belki de sanata, gerçeğe dönebilmek, gerçekle bağ kurabilmek için ihtiyacımız vardır, ne dersiniz?
Sanat, hayatın kendisiyle ilgilidir ancak sadece sanatçının algıladığının ve gördüğünün bir yansımasıdır.
Picasso’nun “Yaşlı Gitarist” eseri yerde oturmuş, yırtık giysileri, üzgün duruşu ile gri saçlı yaşlı bir gitaristi gösterir.
“Yaşlı Gitarist”, 1904, Pablo Picasso
Bizde bozuk para için sokakta müzik yaptığı, yoksul ve çökkün olduğu izlenimi bırakır. Sanatçı bizde acıma duygularını uyandırmak istemiştir. Kasıtlı olarak çarpıtma ve abartmalar yapılmış ve gitarist çerçeveye sıkıştırılmış gibidir sanki. Picasso gitaristi tam olarak gerçek hayatta göründüğü gibi resmetmemiştir.
Aynı şekilde Edvard Munch’ın Çığlık tablosunda ön plandaki figürün vücut dili, kullanılan renk, baş döndüren dalgalı kompozisyon gibi biçimsel çarpıtmalar sahnenin makul olmadığını gösterir.
“Çığlık”, 1893, Edvard Munch
Burada ekspresyonizm natüralizmin yerini almıştır.
Diğer yandan Barok sanatçı Caravaggio, duygusal dramayı ifade etmeye yardımcı olmak için spot ışıklandırmayı ve beden dilini kullanıyor.
“İsa’nın Mezara Konulması”, 1604, Caravaggio
Ancak hiçbir şey çok çarpıtılmış değil; gerçek hayatta böyle bir sahne görebiliriz.
Günümüzde, arttırılmış gerçeklik kullanarak sanatçılar eserlerine yeni bir boyut kazandırabiliyor. Gelişen teknoloji sayesinde dijital eklemelerle ya da teknoloji animasyonları ekleyerek eserleri yeni bir boyuta ve yeni bir gerçekliğe taşıyabiliyorlar. Artırılmış gerçeklik teknolojisi ile sanat dünyası da yeni bir gerçekliğe doğru atım atıyor.
Peki gerçek nedir? Bir tanıma göre var olmuş, var olan ve var olacak her şeydir. Günlük kullanımda çoğu kez “gerçek”, “hakikat” ve “doğru” kavramlarıyla eşanlamlı olarak kullanılsa da “gerçek” ile “hakikat” ve “doğru” kavramlarını birbirinden ayırmak gerekir. Gerçek kavramının dinde, sanatta, bilimde ve felsefede anlam yükü farklıdır. Peki yeni ve teknolojik gelişmelerin ışığında “gerçek” kavramının tanımı da değişmiş midir?
O zaman sizce sanatın ve sanatçının hedefi doğadaki bir nesneye olan benzerliği resmetmek midir? Yoksa, yaptığı kompozisyondaki dengesizliği, sert fırça darbeleri, yan yana getirilen renklerin birbirini öne çıkarması ve ışık-gölge kullanımı ile kendi algısını resmetmesi midir?
Yorum Yazın