Trans Halterci Laurel Hubbard'ın Tokyo Olimpiyatları'na Seçilmesi Eşitlik Tartışmalarını Alevlendirdi
Trans Halterci Laurel Hubbard'ın Tokyo Olimpiyatları'na Seçilmesi Eşitlik Tartışmalarını Alevlendirdi
Kesinlikle iyice düşünüp iki tarafı da memnun edecek bir yol bulunmalı!
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Bildiğiniz gibi geçtiğimiz günlerde Yeni Zelanda Olimpiyat Komitesi, 87 kilogramda yarışacak trans kadın Laurel Hubbard’ın, 23 Temmuz’da başlayacak Tokyo Olimpiyatları için Kadın Halter Milli Takımı’na seçildiğini açıklamıştı. Bu kararla birlikte 43 yaşındaki sporcu Olimpiyat Oyunları'nda yarışacak ilk trans sporcu olmuştu.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Resmi olarak olimpiyatlara kadınlar kategorisinde katılmasında herhangi bir problem yok çünkü 2015 yılında IOC, trans kadın sporcuların, kanlarındaki testosteron oranının litrede 10 nanomolun altında olması koşuluyla müsabakalara katılmasına onay vermişti. Hubbard, bu kriterleri taşıyor. Görünüşte herhangi bir problem yok.
Fakat Yeni Zelanda'nın bu kararı ve IOC'nin trans bireyleri daha avantajlı konuma getirdiği söylenen kuralı eleştiri yağmuruna tutuldu. Hatta geçtiğimiz aylarda Belçikalı halterci Anna Vanbellinghen, 2013 yılından önce erkekler kategorisinde yarışan Hubbard'ın Tokyo Olimpiyatları'na katılmasının 'haksızlık' olacağını savundu.
Birçok kesimden gelen tepkilerin ardında da Yeni Zelanda Olimpiyat Komitesi, "Laurel dünyanın en iyi haltercilerinden biri olmasının yanı sıra uluslararası kriterlere aykırı bir durum yok. Ayrıca biz herkese saygı duyuyoruz” şeklinde bir açıklama yaptı.
Sosyal medya da bu tartışmalara dahil oldu haklı olarak. Birçok kadın, trans sporcuların müsabakalarda biyolojik kadınlarla aynı kategoride yarışmasının kadınların başarısına gölge düşüreceğini dile getirdi. Bu haklı bir endişe çünkü biyolojik anlamda erkekler kadınlardan daha hızlı ve güçlü. Bunu inkar edemeyiz.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Diğer yandan bir kesim de kadınlık hormonu alan trans kadınların kaslarının ve kemiklerinin zayıfladığını söylüyor. Herhangi bir avantaj elde etmediklerini iddia ediyorlar.
Fakat örneklerine baktığımızda durum aksini söylüyor. Daha önce erkekler kategorisinde yarışıp herhangi bir başarı elde edemeyen sporcuların kadın kategorisinde yarıştıktan sonra madalya kazanmaya başladıklarını görüyoruz.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Bu şekilde eleştiriler sunduğunuzda da transfobik damgası yiyorsunuz. Acı ama gerçek. Bunun daha eşitliği sağlayan bir yolunun bulunması gerekiyor en kısa zamanda.
İki tarafın da mağdur olmayacağı şekilde düzenlemeler yapılmalı. Örneğin kategori düzenlemesi yapılabilir.
Bir yanda ayrımcılığın devam ettiğini düşünen translar diğer yanda kadın sporlarının sonunun geldiğini söyleyen kadınlar var. Yorum sizin!
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Yorum Yazın
Bence adil değil. Anatomisi, kas kütlesi kıyaslaması aynı olmadığından trans sporcular kadınlara üstünlük sağlayacak. Trans bir birey cerrahi olarak kadına d... Devamını Gör
Trans sporcular için ayrı bir kategori açılsa bu sefer farklı bir tartışma çıkacak. Çok karışık durumlar :P
her zaman lgbt+ savunucusu oldum ama evet burada diğer sporcular açısından haksızlık durumu var. başka bir çözüm gerekiyor
Bence 3. cins de yasal olarak tanınmalı ve yarışmalar kadın, erkek, trans olarak 3 ayrı kategoride yapılmalı. Kadınlar birbirleriyle, erkekler birbirleriyle ... Devamını Gör
buda çözüm değil güç gerektiren sporlarda. Örneğin Bülent Ersoy ve Rüzgar Erkoçlar bu kapsamda yarıştığı düşünüldüğünde çözüm olmuyor