Görüş Bildir
Haberler
STALIN'İN TAVUĞU

STALIN'İN TAVUĞU

moondark
02.10.2018 - 16:46

STALIN'İN TAVUĞU

1917’de, Sovyet Devrimi’ni yapan Lenin’in ölümünden sonra iktidarı ele

geçiren Sovyetler Birliği diktatörü Stalin, en katı uygulamaları

planladığı çalışma odasına, yakın çalışma arkadaşlarını toplamış sohbet

ederken, bir ara ayağa kalkıp ellerini havaya kaldırarak herkesi

susturur ve söze başlar:

'Saçını ihtilalde, halk içinde,

devlet yönetiminde, bürokraside ağartmış dostlarım... Söyleyin bakalım,

halkın yönetime baş eğmesi, kayıtsız şartsız itaat etmesi için

yöneticiler ne yapmalı? Böyle güçlü bir idare tesis etmek için nasıl

davranmak gerekir?'

Her kafadan bir ses çıkar. Kimisi adaletten, haktan, hukuktan söz eder.

Kimisi demokrasiden, insan haklarından bahseder. Kimisi sertlikten yana tavır alır.

Kimisi sürgünden, sehpadan, hapisten dem vurur.

* * *

Kitlesel baskı ve korku yaratmanın deha çapındaki diktatörü Stalin,

adamlarının açıklamalarının hiçbirini beğenmez. Masadaki votka şişesi

yarı yarıya boşalmıştır... Bir kadeh daha içki yuvarlayıp soğuk ve

ürpertici bir sesle şöyle der:

'Yönetimi ele geçiren

hükümdarın ya da o güçteki bir liderin Tanrı’dan pek farkı yoktur. Halk

onu öyle görür. Önce bunu bilin... Sonra, insanların karşınızda baş eğip

durması için ne yapmanız gerektiğini bırakın da ben, şu beyinsiz

kafalarınıza çivi gibi çakayım!'

Hakaret ağır olmasına rağmen

herkes memnun memnun sırıtır. Stalin’den hakaret işitmek bile onlar

için önemli bir iltifat gibidir.

Stalin, hizmetkárlardan birini çağırıp emreder:

'Çabuk bana bir tavuk getirin!'

* * *

Aceleyle bir tavuk kapıp getirir uşaklar...

Stalin, adamlarının gözleri önünde tavuğun tüylerini canlı canlı yolmaya başlar.

Diktatör, bütün tüyleri yolunup cascavlak kalan tavuğu odanın ortasına salıverir:

'Şimdi izleyin bakalım nereye gidecek bu şaşkın tavuk?'

Zavallı

tavuk içine düştüğü azaptan kaçıp kurtulayım diye aralık kapıdan dışarı

kaçar, soğuktan tir tir titrer, dönüp masaların altına girer, köşeli

masa ayakları canını yakar, duvar diplerine koşar, tüysüz kanatları yara

bere içinde kalır, şömineye yaklaşır, tüysüz derisi kavrulur...

Sonunda çaresiz, tüylerini yolan Stalin’in bacakları arasına sığınıp saklanır.

O

zaman Stalin, cebinden bir avuç yem çıkarıp yolunmuş tavuğun önüne tane

tane atar. Yemlenen tavuk bundan sonra, Stalin nereye yönelse peşinden

koşar!

Ağızları bir karış açık kalan dostlarına bakan Stalin, alaycı bir gülüşle şöyle der:

'Gördünüz

mü? Halk dediğiniz topluluk bir tavuk gibidir. Tüylerini yolup aldıktan

sonra onu serbest bırak. O zaman yönetmek o kadar kolay olur ki...'

Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/stalin-in-...
İçeriğin Devamı Aşağıda
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
6
0
0
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
akcygt

malesef.