onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Ölümcül Zehirlerle Kaplı Hayvanların Kendilerine Nasıl Zarar Vermediklerini Sizler İçin Araştırdık!

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

Ölümcül Zehirlerle Kaplı Hayvanların Kendilerine Nasıl Zarar Vermediklerini Sizler İçin Araştırdık!

S
19.08.2021 - 22:00

Bazı hayvanlar yırtıcıların kendilerine ve yavrularına musallat olmasını engellemek için kendilerini ölümcül bir zehirle kaplıyor. Her ne kadar bu sayede kendilerini korusalar da salgıladıkları zehir yüzünden ölme olasılıkları da mevcut. Fakat iki farklı hayvan türü kendi salgıladığı zehirden hiçbir şekilde etkilenmiyor. Bilim insanları bunun nedenlerini araştırdı. Araştırmanın ulaştığı sonucu ve bu hayvanların kendi zehirlerinden nasıl korunduğunu merak ediyorsanız içeriğimize buyurun. 👇

Kaynak: https://www.sciencealert.com/these-to...
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Zehirli bileşenler genellikle bir enzim ya da reseptörle bir araya geldiğinde işlev gösterir.

Zehirli bileşenler genellikle bir enzim ya da reseptörle bir araya geldiğinde işlev gösterir.

Biyokimyasal bir teorem olan anahtar-kilit ilişkisine göre, kilit ve anahtar (zehri üreten bileşenler) arasında uyum olursa birbirlerini tamamlar ve zehir ortaya çıkar. Bu durumda zehri salgılayan hayvanın kendi zehrine maruz kalmamak için anahtarın (zehrin) uymayacağı bir kilit (bileşen) kullanması gerekir.

Ancak batrakotoksin bileşenini salgılayan kuşlar ve amfibiler böyle yapmıyor.

Ancak batrakotoksin bileşenini salgılayan kuşlar ve amfibiler böyle yapmıyor.

Kaliforniya Üniversitesi, San Fransisco Stanford Üniversitesi ve Kaliforniya Bilim Akademisi ortaklığında yürütülen bir araştırmaya göre bu hayvanlar, zehir etkisini göstermeden devreye giren ve zehri emen bir proteine sahip. Bu yüzden kendilerini zehirlemiyorlar. Araştırmacıların yaptığı keşif, hayvan türlerinin zehirden korunmaya yönelik evrim geçirmesi hususunda yeni birkaç şey gösterirken, aynı zamanda eczacılığın zehirli bileşenlere karşı panzehir geliştirilme alanında da oldukça faydalı olabilir.

Batrakotoksin, belirli böceklerin ürettiği bir alkaloidden elde edilen bir nörotoksindir.

Batrakotoksin, belirli böceklerin ürettiği bir alkaloidden elde edilen bir nörotoksindir.

Söz konusu alkoloid, Papua Yeni Gine'deki bir avuç kuş türüne ve Kolombiya'nın tropikal ormanlarına özgü çeşitli zehirli ok kurbağalarına zarar vermiyor. Hatta bu hayvanların bu böcekleri tüketmesi durumunda zehre olan bağışıklıkları güçleniyor.

Altın zehirli ok kurbağasının derisindeki bezler aracılığıyla dışarıya bir miligram batrakotoksin salgıladığı düşünülüyor.

Altın zehirli ok kurbağasının derisindeki bezler aracılığıyla dışarıya bir miligram batrakotoksin salgıladığı düşünülüyor.

Kulağa çok küçük bir miktar gibi gelse bu kadarcık zehir, bir düzine insanı erkenden mezara koymaya yetiyor. Bu durum diğer canlılar için de geçerli elbette. Phyllobates terribilis olarak bilinen bu kurbağa türünün zehri, sinirsel tepileri kontrol eden sodyum kanallarını düğümleyerek avını saniyeler içinde öldürmesini sağlıyor.

Bilim insanları, zehrin neden Papua kuşlarının ve zehirli ok kurbağalarının sodyum kanallarını düğümlemediği sorguladı.

Bilim insanları, zehrin neden Papua kuşlarının ve zehirli ok kurbağalarının sodyum kanallarını düğümlemediği sorguladı.

Başta bu hayvanlarda sodyum döngüsünü sağlayan proteinlerin farklı boyutlarda olduğu varsayılırken, daha önce yürütülen çalışmalarda bu bağışıklığa bazı mutasyonların neden olabileceği öne sürülmüştü. Kaliforniya Üniveristesi'nden Daniel L. Minor Jr. konuyla ilgili olarak, 'Henüz zehirli ok kurbağasının ve Pitohui kuşunun sodyum kanallarıyla ilgili işlevsel çalışma yürütülmedi. Bu yüzden batrakotoksin salgılayan hayvanların sodyum kanalları yüzünden mi yoksa başka savunma mekanizmaları sayesinde mi bu bağışıklığa sahip olduğunu bilmiyoruz' açıklamasında bulundu.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Araştırma ekibi bu belirsizliği gidermeyi hedef belirledi.

Araştırma ekibi bu belirsizliği gidermeyi hedef belirledi.

Bu doğrultuda, Pitohui uropygialis meridionalis olarak bilinen kuşun ve iki zehirli ok kurbağası türünün voltaj kapılı sodyum kanalları klonlanıp incelendi. İnceleme sonucunda sodyum kanallarının çok düşük bir koruma sağladığı görüldü. Öyle ki, kanallar yüksek derecede direnç sağlamada yetersiz olmanın yanı sıra kendi işlevlerini yeterine getirmede bile pek başarılı değildi.

Araştırmacılar sodyum kapılarına ulaşmadan önce bir şeyin zehirli molekülleri engellediği sonucuna vardı.

Araştırmacılar sodyum kapılarına ulaşmadan önce bir şeyin zehirli molekülleri engellediği sonucuna vardı.

Kurbağalara dışarıdan zehir enjekte edildiğinde bile bundan etkilenmediler. Araştırma, 'zehir süngeri' diye adlandırılan bu maddeyi keşfedecek kadar ilerlemese de daha önce farklı hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda bu tür maddelere rastlanmıştı. Örneğin, Rana catesbeiana olarak bilinen boğa kurbağasının siyanobakteriler tarafından üretilen nörotoksinlere karşı kalkan görevi gören proteinler ürettiği keşfedilmişti.

Saksifilin denen bu protein, saksitoksine yapışıp onu etkisiz hâle getiriyor.

Saksifilin denen bu protein, saksitoksine yapışıp onu etkisiz hâle getiriyor.

Böylelikle boğa kurbağaları, yosun patlaması yaşanan yerlerde hayatta kalabiliyor. Benzer bir sistemin zehirli ok kurbağalarında ve Pitohui kuşlarında olup olmadığı henüz bilinmiyor. Araştırma ekibi şimdi de bunu öğrenmeye çalışacak.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir 👇

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
25
10
7
4
2
1
1
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Laplace's Demon

Aklıma Erdil Yaşaroğlu'nun karikatürü geldi. Yılanın biri yanındaki yılan arkadaşına soruyor -"Biz zehirli miydik?" Öteki: -"Neden sordun?". -"Dilimi ısırdım."

Pasif Kullanıcı

böyle zehrini içinde tutan başkalarını zehirleyebilen insanlarda çok ya