Dünya Kadın Hakları Günü: Osmanlı'dan Günümüze Türkiye Topraklarında Yaşayan Kadınlara Tanınan Hakların Tarihsel Gelişimi
Dünya Kadın Hakları Günü: Osmanlı'dan Günümüze Türkiye Topraklarında Yaşayan Kadınlara Tanınan Hakların Tarihsel Gelişimi
Bugün 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü, aynı zamanda Türkiye’de kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmasının 87. yıldönümü. Bu vesileyle Osmanlı’dan bugüne Türkiye’de kadın haklarının tarihsel gelişimine yakından bakalım…
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
1. Osmanlı’da, 1843 yılında Türk kadınları ilk kez Tıbbiye’de ebelik eğitimi almaya başladılar.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
2. 1847’de, cinsiyet ayırmaksızın bütün çocuklara eşit miras hakkı tanıyan İrade-i Seniyye yayımlandı.
3. 1856’da devrim niteliğinde bir kararla Osmanlı topraklarında kadınların köle ve cariye olarak alınıp satılmaları yasaklandı.
4. 1869’da yayımlanan Maarif-i Umumiye Nizamnamesi’yle kız çocuklarının eğitimine yasal zorunluluk getirildi.
5. 1871’de Hukuk-ı Aile Kararnamesi çıkarıldı ve evlilik sözleşmelerinin resmi memur eşliğinde yapılması zorunlu kılındı. Evlenme yaşı erkeklerde 18, kadınlarda ise 17 olarak belirlendi. Zorla evlendirmeler de geçersiz sayıldı.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
6. Kadınlar ilk olarak ‘ücretli işçi’ statüsüyle 1897 yılında çalışma hayatına girdiler.
7. 1913’te ise ilk kez devlet memuru olarak çalışmaya başladılar.
8. Gelelim cumhuriyet yıllarına… Medeni Kanun’la birlikte, 1926 yılında erkeğin çok eşliliği ve tek taraflı boşanmasına dair düzenlemeler kaldırıldı. Kadınlara boşanma, velayet ve malları üzerinde tasarruf hakkı tanındı.
9. 1934 yılında, Türkiye’de kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanındı.
10. 1966 yılında, kadın ve erkek işçiler arasında ücret eşitliğini sağlayan ILO sözleşmesi onaylandı.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
11. 1989 yılında, İçişleri Bakanlığı tarafından kaymakamlık sınavına kadınların da alınacağı açıklandı.
12. 1990 yılında bir esaret sona erdi ve kadının çalışmasını kocanın iznine bağlayan Medeni Kanun’un 159. maddesi Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi.
13. Yine 1990 yılında, mağdurun hayat kadını olması halinde tecavüz cezasının indirilmesini öngören Türk Ceza Kanunu’nun 438. maddesi meclis tarafından yürürlükten kaldırıldı.
14. Kadın sorunlarına en çok yoğunlaşılan dönem olan 1990 yılında, Kanun Hükmünde Kararname ile Kadının Statüsü ve Sorunları Başkanlığı kuruldu. Kadın sorunları konusunda ulusal çapta bir mekanizma olarak kurulan Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü hala faaliyetlerini sürdürüyor.
15. 1993 yılında, Halk Bankası tarafından girişimciliğe özendirmek amacıyla kadınlara özel, düşük faizli kredi uygulaması başlatıldı.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
16. 1995 yılında, şiddete uğrayan kadınlara, açtığı kadın danışma merkezi ile danışmanlık hizmeti veren Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı ilk kadın sığınağını açtı.
17. 1997 yılında, kadının evlendikten sonra kocasının soyadını almakla birlikte, kendi soyadını da kullanabilmesi Medeni Kanun’un 153. maddesinde yapılan değişiklikle sağlandı.
18. 1998’de, bekaret kontrolünün ancak takibi şikayete bağlı suçlarda, mağdurun rızası alınarak, ırza geçme gibi re’sen takip edilen suçlarda yalnızca hakim kararı ile; gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ise Cumhuriyet savcısının yazılı izni ile yapılabileceğini düzenleyen bir genelge yayınlandı.
19. 2000 yılında, giderek artan töre cinayetlerine karşı kamuoyu oluşturmak üzere, ’25 Kasım Kadınlara Karşı Şiddete Hayır Günü’ nedeniyle Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü ve Şanlıurfa Valiliği işbirliği ile ‘Kadına Yönelik Şiddet’ konulu bir panel düzenlendi. Panel resmi düzeyde töre cinayetlerine karşı duruşun zeminini oluşturdu.
20 Mart 2021'de ise Resmî Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile İstanbul Sözleşme'sinin Türkiye bakımından feshedilmesine karar verildi.
Kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddeti engellemek amacıyla Avrupa Birliği Konseyi tarafından hazırlanan bu sözleşmeden çekilmenin yankıları bugün hala sürüyor...
Siz bu yüzyılda, Türkiye'de kadın haklarının durumu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Yorum Yazın
Her ne kadar kâğıt üstünde haklarımız olsa da fiziki açıdan yok !
Bunlar sadece yazılı kurallar cinsiyet ayrımını önce kafada bitirmek gerek. Daha yapılması gereken çook şey var
kadın haklarının yasalarla gerçekler arasında buyuk farklar var. maalesef bu yasalar kadınların haklarını halen koruyamamakta tecavuzlerde indirim ve pişmanl... Devamını Gör