Diyanet Gençlik Merkezi (2)

Genç kimdir?

Bundan önceki yazımızda geleceğimizin ışığı olan gençlerimizin ihmal edildiğini, sönmekte olan ışıklarının parlatılması gerektiğini dile getirmiştik. Nüfusumuzun 12 milyon 591 bin 641 kişiyi gençler oluşturduğundan bahsetmiştik. Ama bunların çoğu yaratılış amaçlarından bihaber. Okullarda yapılan müfredat değişiminde dini eğitim adına bazı sevindirici gelişmeler olmuştur. Fakat okulda birkaç saatlik din bilgisiyle, bir hutbeyle, onlara ahkâm kesercesine verilen vaaz ve nasihatlerle gençlerin gönlüne girilemez. Bu gençler Yaz Kuran kurslarına ve camilerimize küçük çocuklarla aynı ortamda bulunmaktan sıkıldıkları için veya başka nedenlerle gelmemektedir. Bizlerin öncelikle hitap edeceğimiz bu kesimi tanımamız lazımdır. Çünkü hastalık teşhis edilmeden tedavi edilemez.

Genç kimdir? Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nden İİBF Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Mustafa Yıldıran bu soruya “heyecan ve gelecektir” şeklinde cevap vermiştir. Evet, genç demek heyecan demektir. Gencin damarlarında akan kan coşkun ırmaklar gibidir. Deli-kanlı ifadesi de kanlarının deli deli akmasından gelir. Genç bazen tek başına dünyayı değiştirecek kadar kendine özgüvenli cesur, bazen de dünya yansa umrunda olmayacak kadar vurdumduymaz olabilir. Basit bir şeyde bile mutlu olabileceği bir şey bulabilirken ceviz kabuğunu bile doldurmayacak bir nedenle mutsuz olabilendir. Arkadaşları onun her şeyidir. kankalarıyla vakit geçirmek istediğinde ailesi izin vermedi diye dünyası başına yıkılabilendir. Yada arkadaşlarının yanında annesi ona çocuk gibi davrandığında sanki tüm dünyanın önünde kendini rezil olmuş gibi hissedendir. Bazen ne istediğinden o kadar emindir ki, bazen de tüm çıkmaz yollar sanki kendisinin gittiği yolmuş gibi kararsızdır. Genç ne çocuktur, ne yetişkindir. Genç yağmurlu havada güneşin açması ya da güneşli havada kar yağması gibi tezatları içinde barındırabilendir.