Görüş Bildir
Haberler
Dişlerin Ağartılmasında Kullanılan Teknikler

Dişlerin Ağartılmasında Kullanılan Teknikler

Melda Köksal
22.07.2014 - 12:31 Son Güncelleme: 22.07.2014 - 14:24

Diş hekimliği, son yıllarda teknolojinin ilerlemesine paralel bir şekilde hızla gelişmektedir. Bu gelişmeler ışığında diş hekiminin değişmez yükümlülüğü olan hastalara acı çektirmeden dental problemlerini çözebilmenin ötesinde estetik ihtiyaçlarını  da karşılayabilmek ön plana çıkmıştır. Modern toplumlarda, bireyler dişlerinin fonksiyonu dışında görünümlerini de önemsemektedirler. Estetiğin öneminin artmasıyla birlikte milyonlarca insan, gerek hekim kontrolünde, gerekse OTC denilen reçetesiz piyasa mamulleri ile ağartma işlemini uygulamışlardır.

Ağartma işlemi uygun bir endikasyon  ve dikkatli materyal seçimi ile ucuz ve başarılı bir teknik olması nedeniyle günümüzün  popüler dental işlemleri içine girmiştir. Hem vital hem de devital dişlere uygulanabilmesinden dolayı ağartma işlemi için dental kliniklere başvuran hasta sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Kısaca beyaz ve temiz görünümlü dişlere sahip olma isteği bir kültür özelliği haline gelmiştir.

Bu yoğunlaşan talep karşısında üretici firmalar ağartma materyal ve tekniklerini çeşitlendirmişlerdir. Hatta diş hekimleri tarafından uygulanan sistemlerin haricinde market raflarında dahi bulunabilen birçok ağartma sistemi tüketiciyi kendine çekmektedir.. Ancak ağartma bu kadar basit değildir çünkü her şeyden önce endikasyona göre farklı ağartma teknik ve materyallerinin bulunduğu ve bunlarında çok farklı konsantrasyon ve uygulama tekniklerinin olduğu unutulmamalıdır.

Ağartma Ne Kadar Etkili ve Güvenilirdir?

Ağartma işleminin başarısındaki en önemli faktör, diş renklenmesinin sebebinin  tespitidir. Bir diğer önemli faktör ise bütün diş hekimliği uygulamalarında olduğu gibi hastaya özel durumlara göre uygulanacak teknik ve materyalin seçimidir. Hasta ile anlaşabilme, onun tedavi istek ve beklentileri de başarıyı önemli bir şekilde  etkiler. Tedavi süresi ise renklenmenin derinliği ile doğru orantılıdır.

Ağartma Kime Uygulanmaz?    

  • Açık kök ve dentin yüzeyi ile ortodontik tedaviye bağlı geçici hassasiyetler.

  • Çeşitli nedenlerle meydana gelen geniş mine kayıpları.

  • Hassasiyete neden olabilecek geniş pulpalı dişler.

  • Ağız içinde uygun olmayan restorasyonların varlığı.

  • Hamile ve emziren bayanlar:  Birçok diş hekimi, güçlü oksidadif kimyasallar nedeniyle, ağartma işlemine başlamadan önce birkaç ay bekleme önerilir.

  • Peroksit ve lateks alerjisi olanlar.

  • Dişler, dudaklar ve ağız mukozasında hassasiyet: Özellikle uzun süreli kontrolsüz kullanımın en önemli komplikasyon ve kontrendikasyonudur.

Memnuniyetsizlik: Hastanın tedaviye olan isteksizliği tedavi başarısını önemli ölçüde etkileyeceği  için tedavi en kısa sürede kesilmelidir.

AĞARTMA METODLARI

Cansız Dişlerde Ağartma: Bu tip ağartma işlemi  pulpaya veya kök kanal dolgusuna bağlı oluşan renkleşmiş dişlerde, başarılı bir kök kanal tedavisi sonrasında hastalar tarafından sıklıkla istenen bir işlemdir. Cansız ağartma işleminde %30-35  konsantrasyonda hidrojen peroksit (H2O2, süperoksol) ve sodyum perborat’ın çeşitli hidratları en sık kullanılan materyallerdir. Son zamanlarda daha yüksek H2O2  salınımı nedeniyle sodyum perkarbonat da işlemde kullanılmaya başlanmıştır. Bu materyaller Walking bleach veya Termokatalilik metotlarla uygulanırlar.

Canlı Dişlerde Ağartma: Klinikte Ağartma: Isı ve ışıkla reaksiyonu hızlandırılmış %30-35’lik H2O2  içerikli jeller ve Mc Innes tekniği en popüler yöntemlerdir. Oral mukozanın kimyasallar ile yanmasını önlemek için orabase, kompozit koruyucular ve rubber dam mutlaka uygulanmalıdır...

haber kaynağı: 724saglik.org/ağız ve diş sağlığı

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın