Ürgüp Vadisi'nin Efsanelerinde Yer Almış, Doğanın Gizemli ve Bir O Kadar da Masalsı Oluşumları: Peri Bacaları
Bugün sizi ufak bir yolculukla Periler Diyarı'na götürüyoruz. Periler gerçek olmasa da bir peri masalındaymışsınız hissi yaşayabileceğiniz bir yer burası...
Bu içeriği hazırlarken bbc ve kapadokyadayim kaynak olarak kullanılmıştır.
Peri Bacaları, 400'lü yıllara uzanan tarihiyle birçok medeniyete uzun yıllar ev sahipliği yaparak varlığını sürdürdü.
Eşsiz manzarasıyla keşifler sırasında insanları kendine hayran bırakan peri bacaları çorak bir arazi olmasına karşın büyüleyici bir görüntüye sahip.
Konik görünümlü falez olarak bilinen bu kayalar kilometrelerce devam ederek vadi boyunca ilginç bir görüntüyü ortaya seriyor.
Şiddetli rüzgarların ve suyun aşındırma gücüyle oluşturduğu yontuların devasa oluşumları da diyebiliriz.
Yüzlerce yıl önce bu platoda bir volkanik olayın yaşanmış olduğu ve bunun sonucunda ortaya yumuşak volkanik taşlardan masalsı görüntüler ortaya çıktığı biliniyor.
Doğa ananın elinden çıkan bu harika manzaranın kendine ait başka oluşum hikayeleri de var ama bunlar efsane niteliğinde.
Yüzlerce yıl önce bir savaşçı kralın kızına aşık oldu ve beraber kaçtılar. Onları takip eden kralın öfkeli adamları Ürgüp Vadisi'ne akın ettiler. Savaşçı burada ordudan kurtulmak için bir mucize olsun diye dua etmeye başladı.
İşte o anda olanlar oldu. Tanrı ona yardım etti ve tüm orduyu taşa çevirdi. Peri bacalarının bugün dahi kralın ordusu olduğuna dair efsaneler dönüp duruyor. Tabii benzer birçok efsane de bulunuyor.
Görsel zenginliğinin yanı sıra uzun zamanlar insanlar için yaşam alanı olarak kullanıldı.
Yumuşak olduğu için oyması kolay olan kayaların içine kapıları, pencereleri ve odaları olan evler kurdular. Güvercinlik bile yaptıkları düşünülüyor. Güvercinleri kışın besin kaynağı olarak kullanan bu topluluklar, yazın da gübrelerinin veriminden yararlandılar.
Bu korkutucu yapıların içine sadece evler değil köy oluşumları, kiliseler, mezarlar da yaptılar. Savunma için altı kata kadar çıkabilen kale benzeri yapılar haline getirdiler.
Erken dönem Hristiyanlarının inziva bölgesi olarak biliniyor, böylece kendilerini günahlardan koruyup tecrit altına almış olduklarını düşünmüşlerdir.
Bizans İmparatorluğu'na da bir dönem misafirlik eden bu bölge kurak olmasından kaynaklı olarak yerleşim yeri olmaktan çıktı ve Peri Bacaları kendi ıssızlığına terk edildi.
Çeşitli medeniyetlerin elinden geçen Peri Bacaları bugün dahi geçmişten izler taşıyan büyüleyici yapılara ev sahipliği yapmakta. Bu yapıların içindeki süslemeler ve oymalar gidip görülmeye değer nitelik taşıyor.
Eğer bir gün yolunuz Ürgüp taraflarına düşerse açık hava müzesi olarak sergilenen bu yapıların doğa ve insan elinin birleşiminden neler çıkabileceğini gösteren görüntülerini gidip görün isteriz.
Açıkçası biz görsellere hayranlıkla baktık, ya siz?
Yorum Yazın
keşke yerli turist düşünülse, balon fiyatları vs vs