Hakimden 'Berkin'li Manifesto
Hakimden 'Berkin'li Manifesto
Denizli 7. Asliye Ceza Mahkemesi, 8 Gezi direnişçisini beraat ettiren kararının gerekçesinde, dün toprağa verilen Berkin Elvan’dan Nazım Hikmet’e kadar bir çok değere gönderme yaparak, demokrasi dersi verdi. Gerekçede, ifade özgürlüğünün en temel hak olduğu vurgulanarak, “Ayakta duranı, oturanı, yürüyeni, tencere tava çalanı, ışık yakıp söndüreni tehdit, tehlike olarak görmek, sesini kesmem için mücadele etmek, bırakın ilerisini demokrasi ile bağdaşmaz” denildi.
Denizli’de Gezi direnişine katılan Ali Şimşek, Kerem Yıldırım, Recai Altuntaş, Mustafa Kaykan, Cüneyt Çelik, Doğukan Ertan, Süleyman Can Bayram, Güldane Hekdoğan ve Cem Dikmen hakkında, toplantı, gösteri ve yürüyüş kanuna muhalefet ettikleri savıyla kamu davası açılmıştı. Dosyayı görüşen Denizli 7. Asliye Ceza Mahkemesi, sanıkların beraatine karar verdi.
Hakim Haki Öncü tarafından verilen gerekçeli kararda, “ileri demokrasi” vurgusu yapıldı. Ülkemizde farklı düşünen ve tehlikeli olarak görülen kişilerin, ölümleri sonrasında değerlerinin anlaşıldığına, hatta bazılarının mezarlarının yurt dışından Türkiye’ye getirilmek istendiğine dikkat çekilen kararda, şöyle denildi: “Yaşanan darbe sonrasında 17 yaşında farklı düşünüyor diye asılan Erdal Eren’in ardından yazılan ‘Son Bakıştaki O Gözler Kaldı Aklımızda’ şarkısını dinler, farklı düşündüğü için rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’na Mamak Cezaevi’nde yapılan işkenceleri dile getirdiği ‘Üşüyorum’ şiirini okudukça yapılan zulümlere yanar, farklı düşünüyor diye yazar Sabahattin Ali’yi Istıranca Dağları’nda öldürdüğümüze yanar, farklı düşündüğü için ülkemizden kaçmak zorunda kalan Nazım Hikmet’leri, Ahmet Kaya’ları başka ülkelerdeki mezarlarında ziyaret eder, çiçek bırakır Fatiha okur, son olarak da Gezi Parkı protestoları sırasında polis memurları tarafından atılan gaz bombasının başına isabet etmesi sonucu 268 gün komada kalan 15 yaşındaki Berkin Elvan’ın ölümüne yanar dururuz. Anadolu’nun kilimi gibi, motiflerdeki renkler gibi farklılıklardan güzellik doğar. Ülkemizde son 30 yıldır yaşanan terör sonrası terörü destekleyen bir etnik gruba dahi olgunlukla eli uzatan, kucak açan devletimizin, aynı olgunluğu farklı gruplara da göstermesi gerekir... Ayakta duranı, oturanı, yürüyeni, tencere tava çalanı, ışık yakıp söndüreni tehdit, tehlike olarak görmek, sesini kesmem için mücadele etmek, bırakın ilerisini demokrasi ile bağdaşmaz.”
Cumhuriyet