Tarihteki Hangi Ünlü Sanatçı Senin Kankan Olmalıydı?
'Tarihteki hangi ünlü sanatçı senin kankan olmalıydı?' sorusunun cevabı testimizde saklı. Haydi hemen teste!
1. Öncelikle senin hangi duyu organın daha güçlü?
2. Ressam olsaydın hangi rengi ya da tonlarını daha çok kullanırdın?
3. Aşağıdaki yerlerden hangisi sana huzur verir?
4. Sence hangi oyunu oynamak daha keyifli?
5. Hangi dünya mutfağı senin damak tadına uygun?
6. Şu resimlerden birini odana asmak için seç bakalım.
7. Yönetmen olsaydın hangi filmi çekmek isterdin?
8. Hangi ev işini yapmaktan sıkılmazsın?
Shakespeare!
Senin kankan Shakespeare olmalıydı. Onun dizelerindeki estetik senin ruhunu fazlasıyla okşuyor. Ayrıca onun gibi karşılaştığı trajedilerden ders alıp olgunlaşmış birinin dostluğuna da ihtiyacın var. Çünkü sen de büyük trajedilerden dimdik çıkabilmiş birisin. Olayları senin kadar net görüp senin kadar kısa cümlelerle anlatabilen aktarabilen kişi sayısı azdır. Sen herkesi anlarsın ve ihtiyacı olana da anlatırsın, tam bir çözüm insanısın. Çözemeyeceğin olay, ilişki, durum yok. Bu benzer özellikleriniz sayesinde Shakespeare ile oldukça iyi anlaşırdın. Yani senin kankan kesinlikle Shakespeare olmalıydı.
Rodin!
Senin kankan Rodin olmalıydı. Sen harika bir estetik görüşüne sahipsin. Kimsenin beklemediği anlarda beklenmedik olaylara imza atmak da senin işin. Kafana nasıl eserse, canın nasıl isterse, olumlu ya da olumsuz farketmez bildiğini okuyorsun ve kendinden asla ama asla taviz vermiyorsun. Tıpkı Rodin gibi duyguları, hisleri taşa bile yansıtabilecek güçtesin. Bu ortak özellikler de senin Rodin'le mükemmel bir kanka olacağına işaret.
Picasso!
Senin kankan Picasso olmalıydı. Bir kere harika bir betimleme yeteneğin var. O kadar vurucu o kadar özel işlere imza atıyorsun ki insanların sana hayran olmaması mümkün değil. Herkesin gördüğü açıdan gördüğü şekilde değil de gizli saklı kalmışı görüyorsun, empati yeteneğin çok gelişmiş olduğundan karşındaki insanı bir bakışta şıp diye çözüveriyorsun. Bu özelliklerin sayesinde sen en iyi Picasso'yla anlaşırdın ve ikiniz harika kankalar olurdunuz.
Da Vinci!
Senin kankan Da Vinci olmalıydı. Tabir-i caizse zehir gibi bir beyine sahipsin; estetik, mühendislik, zanaatkarlık, matematik hepsini bir potada kaynaştırıp ortaya mükemmel işler çıkartıyorsun. Seninle karşılaşıp da zekana hayran olmayan biri daha görülmemiş. Çok farklı biri olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Neredeyse her konuda bilgin ve fikrin var. Böylesine bir zeka gerçekten nadir bulunur. En derin felsefi konulardan, siyasi analizlerden evdeki musluk tamirine kadar her şeyden anlıyorsun. Tam da Da Vinci gibi birisin. Tanışsaydınız harika kankalar olabilirdiniz.
Mozart!
Senin kankan Mozart olmalıydı. Senin ruhunda tam bir melankolik insan saklı. Dahilik konusunu tartışmaya bile açmıyorum çünkü senin zekanı tartışmak bile sana hakaret olur. Aslında çok fazla yaşadığın duygusal buhranlar seni biraz yıpratsa da üstesinden gelmeyi iyi biliyorsun. Sen tam olarak hayatın içine karışmış, hayatın her anını iliklerine kadar hissedebilen birisin. Tıpkı Mozart gibi. Bu özelliklerin de senin kankanın Mozart olması gerektiğini söylüyor.
Dostoyevski!
Senin kankan Dostoyevski olmalıydı. Kelimeleri kullanmadaki ustalığın tamamen üstün zekanla ilgili. Ayrıca kıvrak dilinle insanları ikna edebilme gibi bir kabiliyetin de var. Hikayeleri olanca ayrıntılarıyla yaşar gibi ilmek ilmek örmek senin işin. Bu da insanların seni hayran hayran izlemelerine sebep oluyor. Kitleleri peşinden koşturabilecek güce ve yeteneğe sahipsin. Kısacası senin kankan Dostoyevski olmalıydı.
Mimar Sinan!
Senin kankan Mimar Sinan olmalıydı. Yaptığın işte bir numara olabilmek için kapasiteni sonuna kadar zorlamak senin için artık sıradan bir iş. İnsanlar da senin bu yılmaz, pes etmez ve sonunda da her daim başarılı olan duruşuna hasta. Geleceğe izler bırakmak en büyük hayalin. Bunun için canla başla, sabırla ve en çok da öz veriyle çalışıyorsun. Bu özelliklerinle sen Mimar Sinan'la harika kankalar olurdunuz.
Charlie Chaplin!
Senin kankan Charlie Chaplin olmalıydı. Yaşadığın onca acı olay artık senin onlarla dalga geçebilecek seviyeye gelmeni sağlamış. En mutsuz olduğun anda bile bir şekilde bir çıkış yolu bulup kendini toparlamayı iyi biliyorsun. Daimi mutluluğu yakalayamasan da mutlu vakit geçirebilmeyi çok iyi başarıyorsun. İnsanlar senin yanına geldiklerinde rahat bir nefes alıyorlar. Etrafına neşe saçıyorsun, güçlüsün, senin yaşama azmin ve olaylara pozitif yanından bakabilme özelliğin herkese ilham oluyor. Yani kısacası Charlie Chaplin'le o kadar çok ortak özelliğin var ki; senin kankan kesinlikle Charlie Chaplin olmalıydı.
Yorum Yazın
Picasso! Benim resmimi çizeceği hafta öldü. Yoksa benim de resmimi çizecekti kankam :)
peki picasso bu konuda ne düşünüyor
daha açmadan Picasso demiştim woa