Görüş Bildir

osmanlı Haberleri

osmanlı ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. osmanlı ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Hıdırellez Ne Zaman? Hıdırellez Bayramı Nedir, Neden Kutlanır? İşte En Eski Geleneklerle Hıdırellez
Mayıs ayının gelişiyle birlikte Hıdırellez hazırlıkları başladı. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından 2017 yılında 'İnsanlığın Somut Olmayan Kültür Mirası Temsilli Listesi'nde yerini alan Hıdırellez, 'Bahar Kutlaması'dır. Tarihi Anadolu ve Balkanlara uzanan bu bayramda, baharın gelişi kutlanır. Peki, Hıdırellez ne zaman? Hıdırellez nedir? Hıdırellez nasıl kutlanır? İşte, Hıdırellez hakkında bilmeniz gerekenler...
Tarihçi Emrah Safa Gürkan’dan 1 Mayıs'ta “Efendi, Edepli” Değişim İsteyenlere Eleştirel Analiz
Tarihçi Emrah Safa Gürkan, Twitter hesabı üzerinden yaptığı gündeme ilişkin yorumlarıyla sık sık dikkatleri üzerine çekiyor. Katıldığı televizyon programları, kitapları ve 'Osmanlı Tarihi'ne ilişkin podcast içerikleriyle de pek çoğumuzun yakından tanıdığı Prof. Dr. Emrah Safa Gürkan, bu defa değişim isteyenler üzerinden bir eleştirel analiz yaptı. Toplumumuzda yer alan ve 'köklü değişim' isteyen fakat bir şey yapmayan bu kişiler hakkında üst üste tweetler attı. İşte, Tarihçi Emrah Safa Gürkan'dan 'edepli değişim'
Milli Takımın Yeni Forması İnternete Sızdı
Türkiye A Milli Futbol Takımı'nın 2014-2015 sezonunda giyeceği forma tasarımı internete sızdı. Footyheadlines.com internet sitesine göre Türkiye bu sezon Nike'nin özel olarak hazırladığı bu formayı giyecek. Formadaki en çok dikkat çeken değişiklik ise Osmanlı motiflerinin kullanılması oldu. 16.yüzyılda Osmanlı'ya ait desenler formanın tamamında yer alıyor. Onedio
Tarihin Akışını Değiştiren 20 Kadın
Devletlere yön veren, tek bir sözüyle imparatorlukları titreten, yaptıkları buluşlarla dünyayı güzelleştiren kadınlar, yüzyıllardır tarihin akışını değiştiriyor. İşte tarihin akışını değiştiren kadınlar…
Toplumsal Tarih Dergisi Mart 2014 Sayısı
Toplumsal Tarih dergisi, Birinci Dünya Savaşı’nın yüzüncü yıldönümünün dünyada olduğu gibi Osmanlı-Türk tarih yazımında da yeni araştırmalar ve yeni yaklaşımlar için bir fırsata dönüştürülmesi fikrinden hareket ediyor ve savaşı en çok acı çekenlerin, siperlerdeki erlerin, açlık çeken kadınların, yet
9 Soruda Kırım Krizi
Ukrayna’da Rusya yanlısı Viktor Yanukoviç’in devrilmesinin ardından, gözler Kırım’a çevrildi. Tarihi boyunca Kiev’den ziyade Moskova’ya yakın durmuş bölgeden,’Rusya’nın işgale giriştiği’ yönünde haberler geliyor. Ukrayna medyası Simferopol yakınlarındaki bir üsse 2 bin asker taşıyan 13 uçağın indiğini öne sürdü. İddia doğrulanmasa da ABD’den “İşgalin bedeli olur” açıklaması gecikmedi. Peki Kırım niçin önemli? Bölgedeki gerilimin tırmanması, Batı’yla Rusya arasında sıkışan Ukrayna için genel olarak ne anlama geliyor?
Antik Kent Üstüne TOKİ Evleri!
İstanbul'da Hitit izlerinin bulunduğu Bathonea Antik Kenti'ni bakanlık ören yerine dönüştürmeyi hedeflerken TOKİ konut yapmak için başvurdu. TOKİ, 1. derece SİT olan bölgeyi de istiyor. Radikal gazetesinden Ömer Erbil’in haberine göre, İstanbul ’da ilk defa Hitit izlerinin bulunduğu Küçükçekmece Gölü kenarındaki Bathonea Antik Kenti kazılarının yapıldığı araziye TOKİ’nin konut yapmak istediği ortaya çıktı. Kültür ve Turizm Bakanlığı 2013 yılındaki Bathonea kazı sonuçlarını görünce araziyi kamulaştırarak ören yeri statüsüne almak istedi. Bu yönde raporlar hazırlandı, bilimsel gerekçeler belirlendi. Bakanlık, İstanbul’un ilk ören yeri için İstanbul Üniversitesi’ne de görüşünü sordu. Üniversite arazinin elinden çıkacağını anlayınca apar topar TOKİ ile anlaşma yolunu seçti. 9 Ocak’ta yapılan protokole göre, TOKİ üniversitenin Çapa ve Cerrahpaşa’daki binalarını yenileyecek, Avcılar’daki kampüste sosyal tesisler yapacak, bunun karşılığında da üniversiteye ait 7 parsele konut inşa edecek. TOKİ, 1. derece arkeolojik SİT alanında konut yapmak için İstanbul 1 Nolu Koruma Kurulu’na geçen hafta resmen başvurdu. Şimdi kurulun kararı merakla bekleniyor. Neolitik çağ izleri Kocaeli Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Şengül Aydıngün , 2006 yılında Küçükçekmece Gölü havzası içinde Kültür ve Turizm Bakanlığı izni ile 2 yıl yüzey araştırması yaptı. Buluntular oldukça ilginçti. Neolitik Dönem hatta Paleolitik Dönem buluntularına bile rastlayınca 2009 yılında bilimsel arkeolojik kazı için bakanlıktan izin aldı. Bu sırada da arazinin SİT dereceleri belirlendi. İlk iki yılık kazılarda önemli buluntular elde edildi. Bölgede sürdürülen yüzey araştırmaları ve kazı çalışmalarında 800.000 yıl öncesinden itibaren tarımın başladığı Neolitik Dönem, Tunç, Demir ve Antik Çağları (Helen, Roma ve Bizans) kapsayıp Osmanlı Dönemi sonlarına ulaşan kesintisiz bir zaman dilimine ait önemli arkeolojik verilerle karşılaşıldı. Bunlar arasında M.Ö. 7000’lerde Avrupa ’ya tarımın İstanbul üzerinden ulaştığını kanıtlayan çakmak taşından tarım aletleri, günümüzden 2700-2600 yıl öncesine ait iki antik liman ve dünyada keşfi yapılan üçüncü antik fener, Hititlere ait olduğu düşünülen 2 adet yapı adak heykelciği ile yine Hitit dönemi pişmiş toprak eserler, antik Roma yolları, Bizans sarnıcı, bazilika kalıntıları, yeraltı su kanalları bölgenin önemini ortaya çıkardı. Kazı, her geçen yıl daha da iyi sonuçlar vermeye başladı. Dünyanın en önemli 10 kazısı arasına giren Bathonea kazıları özellikle 2013 yılı kazı sezonunda arkeoloji dünyasının tüm dikkatlerini üzerine çekmeyi başardı.Öte yandan, Arazide İstanbul Üniversitesi bilimsel tarım uygulamaları yapıyordu. Üniversite kendisine ait 3. derece arkeolojik SİT alanında tekno-park yapmak istedi. Bu nedenle 1 No’lu Koruma Kurulu’na müracaat edilerek yaklaşık 200 hektarlık 4434, 4435, 5955, 5951 numaralı parseller 2010 yılında SİT’ten çıkarıldı. Çünkü arazinin bir tarafı 3. derece SİT alanıyken diğer tarafı 1. derece SİT alanıydı. Şimdi bu araziler konut yapımı için TOKİ’ye devredildi. İstanbul tarihine ayna 2013 yılı kazılarında ortaya çıkan bilimsel veriler Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İstanbul Valiliği’ni de heyecanlandırdı. Bakanlık bölgenin ören yeri olması için uzmanlara rapor hazırlattı. İstanbul’un ikinci tarihi yarımadası olarak yeni bir turizm çekim merkezi olması planlandı. Efes, Troya, Bergama gibi ören yeri statüsü kazandırılarak bir yandan turistlerin bu bölgeyi ziyaret etmesi düşünülürken diğer yandan İstanbul’un karanlıkta kalmış dönemlerini açığa çıkarmak amacıyla bilimsel arkeolojik kazıların sürdürülmesi hedeflendi. İÜ apar topar devretti Bakanlık kamulaştırma yapmak için İstanbul Üniversitesi’ne geçen yıl sonunda görüşünü sordu. İstanbul Üniversitesi arazinin elinden çıkacağını anlayınca görüş bildirmek yerine apar topar TOKİ ile anlaşma yoluna gitti. 9 Ocak 2014’te üniversite ile TOKİ arasında protokol imzalandı. Bu protokole göre ‘‘İstanbul Üniversitesi’nin faaliyetlerini yürüttüğü Cerrahpaşa, Çapa ve Avcılar yerleşkelerindeki eğitim-öğretim ve hizmet binaları ile tescilli yapıların olası deprem risklerinin ortadan kaldırılması, modern tesislerde eğitim-öğretim hizmetleri ile diğer hizmetlerini sürdürebilmesinin temini için bu alanlarda eğitim-öğretim, sağlık, araştırma ve çevre düzenlemesinin yapılması ve inşa edilecek bu tesislerin finansmanının da üniversitenin atıl durumda olan Halkalı ve Avcılar’daki taşınmazları üzerinde proje gerçekleştirilmesi suretiyle mahsuplaşılmıştır.’’ Yerleşime uygun değil Yüzyıllardır göl kıyısı ve havza içinde yerleşen birçok medeniyete ait yapıların, yaklaşık 300 yılda bir depremlerle birçok kere yıkıldığı ve bölgenin bu nedenle terk edildiği arkeolojik kazı çalışmalarında bilimsel olarak ortaya konmuştu. Jeolojik açıdan yerleşmeye uygun olmayan bu alanın TOKİ tarafından yerleşime açılmak istenmesi de başka bir tezat oluşturdu. Diğer yandan TOKİ’nin konut yapmak istediği 4440, 4441 ve 4450 numaralı parseller ise 1. derece arkeolojik SİT alanı içinde kalıyor. 2863 sayılı yasa SİT alanlarında inşaat izni vermiyor. Aynı zamanda bu parsellerde Bathonea bilimsel kazıları devam ediyor. Ancak TOKİ tüm bunlar yokmuşçasına bu parsellerde konut yapmak için İstanbul 1 Nolu Kültür Varlıkları Koruma Kurulu’na müracaat etti. Aynı zamanda da Küçükçekmece ve Avcılar Belediyesi ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yazı gönderip görüşlerini sordu. Üniversite ile yapılan protokolün hatırlatıldığı yazıda şöyle denildi: ‘‘İstanbul Üniversitesi mülkiyetinde bulunan Avcılar ilçesi Tahtakale Mahallesi 4434, 4435, 4440, 4441, 4450, 5951 ve 5955 nolu parseller ile Küçükçekmece Halkalı Mahallesi 4651 nolu parselleri kapsayan alanlara yönelik hazırlanacak imar planı çalışmalarına altlık teşkil etmek üzere meri imar planları ile görüşlerinizi, projelerinizi, ileriye dönük planlarımızı idaremize bildirin.” Ömer Erbil | Radikal Kaynak: T24
İnalcık: ''Rusya'nın Kırım Hamlesi Türkiye'ye Yönelik Bir Tehdit''
Dünyaca ünlü Türk tarihçi Halil İnalcık, Kırım'ın Rusya için Anadolu'yu, Boğazları, İstanbul'u tehdit etme noktasında bir atlama eşiği olduğunu belirterek, 'Kırım, Türkiye'yi tehdit etmek için bir merkezdir. Bugün Sivastopol'da, Ukrayna'ya bağlı olmasına rağmen Rus hakimiyeti vardır. Bu neye yöneliktir? Türkiye'ye, Boğazlara ve İstanbul'a yönelik bir tehdittir' dedi. Aslen Kırım Türk'ü olan İnalcık, Ukrayna'da ortaya çıkan krizin ardından Rusya'nın Kırım Özerk Cumhuriyeti'nde etkisini iyice artırması ve Kırım'da parlamentonun Rusya'ya bağlanma kararı almasına uzanan gelişmelerin tarihsel arka planını değerlendirdi. Cambridge Uluslararası Biyografi Merkezi tarafından dünyada sosyal bilimler alanında sayılı 2 bin bilim adamı arasında gösterilen Prof. Dr. Halil İnalcık, Kırım'ın tarih sahnesindeki önemine işaret etti. Kırım'ın 1475'te Fatih Sultan Mehmet döneminde Gedik Ahmet Paşa tarafından fethedildiğini hatırlatan İnalcık, Kırım Hanlığının Osmanlı Devleti ile birleşmesinin, Osmanlı İmparatorluğunun Doğu Avrupa'daki gelişmeleri kontrol etmesini temin ettiğini belirtti. İnalcık, Evliya Çelebi'nin de Kırım Hanlığını, kuzeyden gelen tehlikelere karşı bir 'sedd-i sedid' (sağlam bir duvar) olarak gördüğünü söyledi. TATAR YANLIŞ BİR TERİM, ASIL SÖYLENMESİ GEREKEN KIPÇAK TÜRKÜDÜR Rusya İmparatorluğu'nun, Osmanlı denetimindeki Kırım Türklerini tarih boyunca değişik dönemlerde istila etme ve topraklarına katma girişimlerinde bulunduğuna vurgu yapan İnalcık, Kırım'daki Türkler için Tatar ifadesinin kullanılmasına tepki gösterdi. 'Bir yanlışı düzeltmek istiyorum' diyen İnalcık, şöyle devam etti: 'Tatar ismi Moğolcadır. Doğu Avrupa'ya 1240'larda gelen Moğol ordularında Tatarlar vardı. Buradaki Kırım Hanlığını Osmanlı aldıktan sonra, diğer bölgeler Altınordu Moğol Hanlığına tabiydiler. Moğol devletinin tebası olarak bunlara Tatar denildi. Tatar yanlış bir terimdir, asıl söylenmesi gereken Kıpçak Türkü'dür. Kıpçak Türkü'nün lugatı neşredilmiştir, Kıpçak lehçesi vardır. Tatarlık iddiasında bulunmak Moğolluk iddiasında bulunmaktır. Rusya bunu bildiği için kendi nüfuzunu kurmak istediği bütün Türk illerinde Tatar unvanını kullanır. Bugün Azerilere bile Tatar der, oysa ki Azeriler Anadolu Türkü'dür.' TÜRKİYE İLE RUSYA ARASINDA KIRIM MÜCADELESİ Son Moskova knezi ve ilk Rus çarı 'korkunç' lakaplı 4. İvan'ın, Kazan'ı ve bugünkü Polonya'nın bir kısmını alarak Doğu Avrupa'ya hakim olduğunu belirten İnalcık, 'Rus İmparatorluğunun bundan sonra bütün hedefi Kırım Hanlığını da alıp Karadeniz'e girmekti. Kırım Hanlığı, güçlenen Moskova İmparatorluğuna karşı Osmanlı'yı koruyan bir setti. Buna karşın Rus Çarlığı, Kazak denilen grupları Astrahan'dan, Kafkasya'dan, Terek Irmağından gelen, Don Kazaklarını, Terek Kazaklarını, kendi ön kuvvetlerinde kullanarak Osmanlı'nın nüfuz ettiği bölgelere karşı seferlere başladı. Türkiye ile Rusya arasındaki Kırım mücadelesi böyle başlamıştır' diye konuştu. RUSLAR BİZANS'IN VARİSİ İDDİASIYLA İSTANBUL'U İSTEDİ İnalcık, 1774'te sonuçlanan Osmanlı-Rus Savaşı'ndan sonra Rusların Kırım'ı tekrarlanan akınlarla istila etme girişimlerinin olduğunu ve Küçük Kaynarca Anlaşması ile Rusya'nın Kırım'ı ilhak etmek için bağımsız hale getirdiğini, 1783'te nüfusunun çoğunluğunun Kıpçak Türklerinin oluşturduğu Kırım'ı işgal ettiğini anlattı.Ünlü tarih profesörü İnalcık, 'Kafkasya dahil olmak üzere bütün Karadeniz sahili Rusya'nın hakimiyeti altına girdi. Rusya, bütün Karadeniz'i hakimiyeti altına alınca eski Bizans'ın varisi olmak iddiası ile İstanbul üzerinde hak iddia etmeye başladı. Böylelikle Karadeniz kuzeyinde de Rusları yerleştirmek, Kırım'ı Rus vilayeti haline getirmek için nüfus politikası güttüler' değerlendirmesini yaptı. KATİL STALİN TÜRKLERİ SÜRGÜNE GÖNDERDİ Sovyetler Birliği zamanında Stalin döneminde de bu uygulamanın devam ettiğini belirten İnalcık, 'Stalin, bir gece Rus kuvvetlerini gönderip, bölgedeki 300 bin Kırım Türkünü, Türk nüfusunu bertaraf etmek için hayvan vagonlarına doldurup Orta Asya'ya, Urallara sürdü' dedi. KIRIM, TÜRKİYE'Yİ TEHDİT ETMEK İÇİN RUSLAŞTIRILDI Kırım'ın Rusya için Anadolu'yu, Boğazları, İstanbul'u tehdit etme noktasında bir atlama eşiği olduğunu ifade eden İnalcık, 'Kırım, Türkiye'yi tehdit etmek için bir merkezdir. Bugün Sivastopol'da, Ukrayna'ya bağlı olmasına rağmen, Rus hakimiyeti vardır. Bu neye yöneliktir? Türkiye'ye, Boğazlara ve İstanbul'a yönelik bir tehdittir' dedi.Halil İnalcık, Türkiye'nin bu durumu önlemek için Batı ülkeleri ile ve üyesi olduğu NATO gibi uluslararası kuruluşlarla işbirliğini devam ettirmesi gerektiğini belirtti. Rusların Kırım'da toplam nüfusun yaklaşık yüzde 60'ını teşkil ettiğine dikkati çeken İnalcık, şunları kaydetti:'Kırım, Türkiye'yi tehdit etmek için Ruslaştırılmıştır. Bu hakikati bilmemiz lazım. Sürgünden kaçıp gelen zavallı Kırım Türkleri nispeten çok daha az durumdadırlar. Bizim vatanımızı zorla elimizden alıp Türkiye'yi tehdit etmek için Kırım'ı Ruslaştırmıştır. Bu hakikati bilmemiz lazım. Putin bugün askerini Kırım'a getiriyor ve diyor ki 'Kırım Rus'tur, bizim tebaamızdır'. Bütün hikaye bundan ibarettir.' NEO-AVRASYACILIK TÜRKİYE İÇİN TEHLİKEDİR İnalcık, 'Neo-Avrasyacılık' diye tanımladığı Rusya'nın bugünkü amacına, Kırım'ı kendi kontrolü altına alarak ulaşmaya çalıştığına vurgu yaptı. 'Putin'in tekrar bir Çarlık imparatorluğu kurma teorisi var' diyen İnalcık, şunları söyledi: 'Rus politikasının bugünkü temeli, Avrasyacılık'tır. Bunu 'Neo-Avrasyacılık' diye daha yumuşak hale getirmiştir. Rusya, 'Polonya'dan, Orta Asya'ya kadar olan milletlerin bulunduğu bölge, kültür bakımından Ruslara bağlı idi asırlarca, bunu ihya etmek lazımdır' düşüncesindedir. Avrasyacılık anlayışı, biz kardeşiz, sizi Rusya olarak Avrupa'da ve Asya'da sizi koruyoruz, kültürümüzü yayıyoruz anlayışı Gorbaçov döneminde bitti. Kırgızistan, Türkmenistan, Ukrayna gibi milletler bağımsızlıklarına kavuştu. Putin'in bütün gayreti Avrasyacılık teorisiyle, Rusya hakimiyetini yine bu bölgelerde ihya etmektir. Rus boyunduruğu altında bu milletleri toplamaktır. Neo-Avrasyacılığın neticesi Türkiye için tehlikedir. Putin'in bugün Kırım'a ordularını gönderme sebebi Çarlık Rusya'sını ihya etmektir'. Star
Çatı Aday Ekmeleddin İhsanoğlu
CHP lideri MHP'ye cumhurbaşkanı adayı olarak eski İKÖ Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu'nun ismini sundu. Bahçeli 'Bu öneri milletimiz için çok hayırlıdır' dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı 'çatı adayı' olarak Ekmeleddin İhsanoğlu'nun ismini MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye ilettiğini açıkladı. İki lider Meclis'teki görüşmelerinin ardından açıklama yaptı. Kılıçdaroğlu şunları söyledi: 'Herkesin kabul edebileceği, üzerinde uzlaşabileceği, saygınlığı olan, temizliği dürüstlüğü olan, bilgisi birikimi ile zarafetiyle herkese örnek olacak bir ismi sayın genel başkana sundum. Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu bey. Şunu ifade edeyim, demokraside yeni bir olaya tanıklık ediyoruz. Büyük bir uzlaşmayı sağlamaya çalışıyoruz. Kavgadan uzak, barıştan huzurdan yana bir süreci başlatmak istiyoruz. Sayın genel başkan bu konuda büyük bir özveride bulundu. Bizler demokrasinin, huzurun yolunu açmak istiyoruz. Bu konuda kararlıyız.' Kılıçdaroğlu'nun İhsanoğlu'nu önerdiğini açıklamasının ardından konuşan Bahçeli, 'Bu öneri milletimiz için çok hayırlıdır. Bu öneri titiz ve partiler üstü bir çalışmanın sonucu olarak olgunlaştığı intibahı yaratmıştır. CHP liderinin değerli bir ismi önermesi, bizi memnun etmiştir.' dedi. Bahçeli 'Türkiye'nin yetiştirdiği değerli bir evladı' olarak tanımladığı İhsanoğlu'nun cumhurbaşkanlığı için Milliyetçi Hareket Partisi olarak çalışacaklarını söyledi. Gazetecilerin 'İhsanoğlu çatı aday mı peki?' sorusuna Bahçeli, 'Bunun artık çatısı penceresi kalmadı' yanıtını verdi.Al Jazeera