onedio
Görüş Bildir

Avukat Haberleri

Avukat ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Avukat ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Cinsiyet Değiştirme Ameliyatını Konu Alan Selena Gomez'in Filmi 'Emilia Pérez' İzleyenleri İkiye Böldü
Selena Gomez ve Zoe Saldaña'nın başrollerde oynadığı müzikal suç gerilim filmi 'Emilia Pérez' izleyenleri ikiye böldü. Bu gerilim filmini kimileri yılın en iyi filmi diye nitelendirirken kimileri de sıkıcı buldu. Ayrıca müzikal sahnelerinin çok fazla olması da eleştirildi. Bir mafya liderinin cinsiyet değiştirme ameliyatını konu alan film izleyenleri şaşırttı. İşte detaylar...
Beyoğlu’nda Gergin Anlar: Eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in Torunu Silahlı Kavgaya Karıştı
Türkiye Cumhuriyeti 10. Cumhurbaşkanı olan Ahmet Necdet Sezer’in torunu Sabiha Sezer Kısacıkoğlu, kendisi gibi avukat olan arkadaşının karıştığı kavgada görüntülendi. Beyoğlu’nda gece saatlerinde yaşanan kavgada, avukatlık yapan Özgün Karahan ile motorcu bir grup arasında tartışma yaşandı. Yaşanan tartışma sonrasında Karahan, ruhsatlı silahını sarıldı. Bu sırada Ahmet Necdet Sezer’in torunu Sabiha Sezer Kısacıkoğlu araya girerek arkadaşını sakinleştirdi.Karakolda biten kavganın görüntülerini EKOL TV yayınlandı. 
12 Kasım Salı Akşamı Kaçırdığın Haberler
Dün akşam gözden kaçırdığınız ya da tüm detayları ile yeniden okuyup 'ne olmuştu ya?' diyeceğiniz haberleri sizler için derledik.İşte 12 Kasım Salı akşamının gözden kaçırılmaması gereken ve mutlaka okumanız gereken içerikleri...
17 Aralık Tahliyelerini Nereden Bildi?
Ünlü ceza avukatı Uğur Poyraz’ın dün gece Twitter sayfasından yazdığı bir tweet bugün yaşanan gelişmelerin arkasından şaşkınlık yarattı. Uğur Poyraz dün gece Twitter sayfasından yazdı. Bugün ise 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda tutuklanan Bakan çocukları ve Rıza Sarraf hakkında tahliye kararı çıktı. https://twitter.com/av_ugurpoyraz/statuses/439060341105127424Avukat Uğur Poyraz; tahliyelerin ardından yeni bir iddia paylaştı ve “Rıza Sarraf ve bakan çocukları ile işadamları hakkında soruşturma yapan savcılar tutuklanacak. İddiaya giren var mı?” dedi.https://twitter.com/av_ugurpoyraz/statuses/439385803954085889 Odatv.com
Avukattan Ebru Gündeş'e: 'Gözün Aydın Şekerim'
Ünlü Şarkıcı Ebru Gündeş, eşi Reza Zarrab’ın tahliye haberini avukatından aldı. 17 Aralık soruşturması kapsamında tutuklanan Reza Zarrab avukatlarının itirazı üzerine tahliye edildi. Avukatların yaptığı itiraz mahkeme tarafından bugün değerlendirildi. KOCANI AKŞAM EVE GÖNDERİYORUM İş adamı Zarrab’ın avukatı Şeyda Yıldırım gün boyu karar için adliyede bekledi. Mahkemenin tahliye kararını açıklamasıyla avukat Yıldırım ilk iş olarak ünlü sanatçı Ebru Gündeş’i arayarak müjdeli haberi verdi. Avukat Yıldırım’ın, telefonla konuştuğu Gündeş’e “Kocanı akşam eve gönderiyorum. Gözün aydın şekerim” dediği öğrenildi. Haber karşısında çok sevinen Gündeş’in, görüşmede avukat Yıldırım’a teşekkür ettiği belirtildi. Vatan
'Polis Bana Şalteri Kapatmamı Söyledi'
Korkmaz ailesine destek için gelen yaklaşık 80 avukat duruşmaya katılırken, 3 sanık avukatı hazır bulundu. Duruşmayı Hatay'dan gelen öldürülen Ali İsmail Korkmaz'ın avukat olan ağabeyi Gürkan Korkmaz da izledi. Duruşma öncesinde Adalet Sarayı önünde toplanan yaklaşık 80 kişi sık sık 'Ali İsmail Korkmaz ölümsüz' diye slogan attı. Kalabalıktakilerden bir-kaç kişi de Adalet Sarayı karşısındaki yaya üst geçit köprüsüne pankartlar astı. Duruşmada Sezer Zehir (39), Mehmet Aslan (35), İbrahim Arslan (30), Doğukan Bilir (24), Volkan Ferlidilek (38), Mustafa Ayaş (30), Mustafa Arslan (25), Erdoğan Gözseçen (53), Mehmet Beyazıt Mallı (49), Mehmet Avcı (56), Seyitcan Göl (19) ve Habil Duru (51) katıldı. Yılmaz Balkan ve Koray Demirel ise duruşmaya gelmedi. ESOGÜ Beyin Cerrahisi Ana Bilim Dalı öğretim üyesi uzman doktor Sezer Zehir, olay akşamı nöbetçi olduğunu başka bir hastaneden sevkle gelen Ali İsmail Korkmaz'ı muayene ettiğini ve beyin cerrahisi yoğun bakım servisine yatış işlemini gerçekleştirdiğini söyledi. 'GÖRÜNTÜLERDEKİ PATRONUMU TESPİT ETTİM' Fırın işçisi Mehmet Aslan da olaylardan bir hafta önce başladığını belirterek 'Her gece olaylar oluyordu. Ben hamurhanede çalıştığım için dışarıdaki olayları görmüyordum ve bu konuda bilgim yok. Ancak olay gecesi bir gürültü duydum. Dışarı çıktığımda çöplerin yanında polis mi sivil mi birileri kim olduklarını bilemiyorum birilerini dövüyordu. Görüntülerini izledim jandarmada ifade verdim. Görüntülerdeki patronum İsmail Koyuncu'yu tespit ettim. Dövenleri de dövülenlerin de kim olduğunu bilmiyorum. Olay anında patronum İsmail Koyuncu'nun elinde sopa görmedim' diye konuştu. İbrahim Arslan'da kendisinin esnaf olduğunu belirterek 'Olay gecesi dükkanımın alarmı çaldı. İşyerine gittiğimizde sokağa gaz bombası atılmıştı. Polisler kardeşimi dövüyordu. Kardeşimin esnaf olduğunu söyleyip polislerin ellerinden aldık. Ali İsmail Korkmaz'ın dövüldüğünü görmedim' dedi. '7-8 KİŞİ BANA VURDU' Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı öğrencisi olan Doğukan Bilir de 'Espark önünde başlayan Gezi Parkı protesto eylemlerine katıldım. Yunus Emre Caddesi'ne yürüdük. Eylemler sırasında tanıştığımız arkadaşlar yanımdaydı. Bunlar arasında Ali İsmail Korkmaz da vardı. 3 kişiydik. TOMA su ve gaz sıkmayınca kaçmaya başladık. Fırının olduğu sokağa girdik. Ali İsmail de yanımızdaydı. Otele doğru kaçıyorduk. Yüzleri gaz maskeli 4-5 kişi ellerinde sopa ve coplarla karşımıza çıktı. Bizi kovalıyorlardı. Sivil giyimli ancak yüzünde maske olan sivil polis olduğunu düşündüğüm bana vurmaya başladı. Daha sonra 7-8 kişi oldular. Onlar da vurmaya başladı. Bana hangi örgütten olduğumu sordular, kimliğimi aldılar ertesi gün emniyetten almamı söylediler. Aldığım darbeler sonucu yere yığıldım. Beni bıraktılar. Gitmek istedim ancak darbeler nedeniyle yürüyemedim. Babamı aradım gelip beni aldı ve hastaneye götürdü. Beni döven polislerden şikayetçiyim. O sırada Ali İsmail Korkmaz'ı görmedim. Ona kimin vurduğunu da bilmiyorum' diye konuştu. Eskişehir Ticaret Borsası'nda çalıştığını belirten Volkan Ferlidilek ise kendisinin isim benzerliği yüzünden tanık olarak çağrıldığını söyledi. Ferlidilek 'Ben o tarihte şehir dışındaydım. Olayları da görmedim. beni yanlışlıkla tanık olarak göstermişler' dedi. Anadolu Üniversitesi'nde işçi olarak çalışan Mustafa Ayaş da 'Ben daha önceden Beşik Otel'in güvenlik kamerasının bakımlarını yapıyordum. Polisler beni aradı. Beşik Otel'deki güvenlik kamerası görüntülerini nasıl alabileceklerini sordu. Ben de işimin olduğunu söyleyerek gelemeyeceğimi belirttim. 2 gün sonra tekrar aradılar ve savcının talimatının olduğunu söyleyince otele geldim. Görüntülerin nasıl yedeklenebileceğini sordular. Onlara nasıl yedekleneceğini gösterdikten sonra otelden ayrıldım. Polislerin görüntülere el koyup koymadıkları bilmiyorum. Kamera görüntülerinde de dövülme olayını görmemiştim' diye konuştu. 'DAYAK YERKEN AĞABEYİM GELİP ESNAF OLDUĞUMU SÖYLEDİ' Esnaflardan Mustafa Arslan da 'Fırın önünde polislerden dayak yerken ağabeyim geldi ve benim esnaf olduğumu söyledi. Bunun üzerine polisler beni bıraktı. Polisler beni eylemsi sanıp dövmüş' dedi. 'OĞLUNUN DÖVÜLME GÖRÜNTÜLERİNİ KENDİSİNE İZLETTİM' Beşik Otel'in sahibi olan Erdoğan Gözseçen ise 'Olay gecesi oteldeydim. Gece 01.30 sıralarında Ercan Bilir'in oğlu Doğukan Bilir benim otelimin önünde dövülmüştü. Diğer olayları görmedim. Güvenlik kamerası görüntülerinin silindiği iddiasını basından öğrendim. Otelimdeki güvenlik kamerası görüntülerinin silinmesi söz konusu değildir. Olaylar sırasında eylemciler kaçarken otelime sığınmak istiyordu. Tuvaletleri kullanmak istiyordu. Bu nedenle kapıyı kapatıp şalteri indireceğim sırada polis kapıyı çalıp içeriyi girdi ve bana şalteri kapatmamı söyledi. Elektrikler kesmiş olduk. Yaklaşık 10-15 dakika şalteri inik kaldı. Daha sonra şalteri kaldırdık. Bu 10-15 dakikalık sürede güvenlik kameraları görüntü kaydetmedi. Sabah saatlerinde Doğukan Bilir'in babası Ercan Bilir otele geldi. Oğlunun dövülme görüntülerini kendisine izlettim. Benden görüntüleri istedi. Kendisine Emniyet ya da savcılık arkacılığıyla alabileceğini söyledim. Daha sonra polisler geldi görüntü aktarmayı bilmediğim için kendilerine hard diski verebileceğimi söyledim. Hard diski götürdüler ancak görüntüyü açamadıklarını belirterek geri getirdiler. Sonra Mustafa Ayaş görüntüleri açtı' şeklinde konuştu. Tanıklardan Mehmet Beyazıt Mallı ise 'Olayın meydana geldiği sokakta dövülme olayı vardı. Ancak kimin dövdüğünü kimin dövüldüğünü bilmiyorum' dedi. Olayın meydana geldiği sokakta esnaflık yapan Mehmet Avcı da 'Ali İsmail Korkmaz dövüldüğü sırada ben lokalde alkol alıyordum. Olay anını görmedim. Bir süre sonra dükkanıma gittiğimde eli sopalı ve gaz maskeli kişiler bir başka kişiyi döverlerken gördüm' diye konuştu. ÇAYCI: POLİSLER BANA DA VURMAYA BAŞLADI Çaycılık yapan Seyitcan Göl, 'Olay gecesi fırının önünde beklerken polisler gelip sopayla bana vurmaya başladı. Bu sırada fırın sahibi gelerek benim esnaf olduğumu söyledi. Beni döven polisleri de tanımıyorum' diye konuştu. KUAFÖR: EVİMİN PENCERESİNDEN UTANMIYOR MUSUNUZ DİYE BAĞIRDIM Erkek kuaförü olan Habil Kuru 'Geceleyin evimdeydim. Pencereden baktığımda sokakta polislerin ellerinde sopalar vardı. Dava konusunda tutuklu olan sivil bir kişiyi gördüm. 4-5 kişi bir kişiyi dövüyordu. Pencereden kendilerine doğru 'Utanmıyor musunuz?. 4-5 kişi bir kişiye saldırır mı?' diye bağırdım. O sırada fırıncı da olay yerindeydi' dedi. 11 NİSAN'A ERTELENDİ Duruşmaya katılan Korkmaz ailesi ile sanıkların avukatları mahkeme heyetine tanık beyanlarına karşı Kayseri 3'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde beyanda bulanacakları belirttiler. Eskişehir 1'inci Ağır ceza Mahkemesi heyeti gelmeyen Yılmaz Balkan ve Koray Demirel adlı tanıkların dinlenmesi için duruşmayı 11 Nisan 2014 tarihine erteledi. Ali İsmail Korkmaz davası ile ilgili 14 tanıktan 12'si talimatla ifade verdi Kemal ATLAN-Hakan TÜRKTAN-Saadet KEFAL / ESKİŞEHİR,(DHA)
Sarıgül'e Yumruk İddiasında Suç Duyurusu
CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Sarıgül'ün kendisine yumruk attığını iddia eden Mustafa Suver, İstanbul Adalet Sarayı'na gelerek suç duyurusunda bulundu. Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na avukatlarıyla birlikte gelen Mustafa Suver, suç duyurusu dilekçesini İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na sundu. Savcılık'ta müşteki sıfatıyla ifade veren Mustafa Suver, adliye çıkışında basın mensuplarına avukatlarıyla birlikte açıklama yaptı. Suver, 'Mustafa Sarıgül hakkında suç duyurusunda bulundum. Rencide olduğum, medyaya düştüğümden dolayı buna mecbur kaldım ve gelip suç duyurusunda bulundum. Bundan sonra adalet önünde hesaplaşacağız' dedi. 'MEDYATİK ADAM DEĞİLİM Kİ BEN' Mustafa Sarıgül'e hakkını helal etmediğini söyleyen Suver, 'Bana vurmadıysa, Allah şahidimdir. O da Allah'a hesap verecek. Hakkımı helal etmiyorum. Bana 'provokatör' diyor. Eğer ben provokatörlük yapsaydım, 4-5 bin tane hemşehrim vardı orada. Bağırır çağırır, o medyayı oraya toplardım. Ben medyaya çıkacağımı da bilmiyordum. 2-3 gün sonra medyada göründükten sonra konuştum. Yoksa ne bir şahsi husumetim var ne bir işim var onunla. Beni rencide etti. Ondan dolayı bu hale kaldım. Beni de mahvetti. Medyaya çıkarttı. Medyatik adam değilim ki ben' diye konuştu. 'BEN ORAYA BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN İÇİN GİTTİM' Suver, Fatih Belediye Başkan Yardımcısı Hasan Suver'in kardeşi olduğuna ilişkin iddialar için de, 'Benim hangi siyasi faaliyetle işim varsa tespit edip çıkarsınlar. Olabilir yani, ben kardeşim için gitmedim oraya. Ben oraya Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için gittim. Başkasını da tanımıyorum. Bazı kanallar çarpıtıyor. Provokatörün ne olduğunu bilmiyorum. Benim şecerem belli. Ben karakol, savcılık, mahkeme tanımam. Başka da bir şey demiyorum, Allah'a havale ediyorum' şeklinde konuştu. 'MUSTAFA BEY ADAŞI OLAN MUSTAFA BEY'İ DARP EDEREK SUSTURMAYA ÇALIŞMIŞTIR' Mustafa Suver'in avukatı Melek Ekinci de, 'darp' suçlamasıyla savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını, rapor sunduklarını ve ifade verdiklerini söyledi. Avukat Mehmet Fikret Mehmetoğlu da, 'Demokrasi, aynı fikirde olmayan insanlara saygı gösterip müsamaha etme ve katlanabilme sanatıdır. Burada tam tersi yapılmıştır. Mustafa Bey, adaşı olan Mustafa Bey'i darp ederek susturmaya çalışmıştır. Bunun bir bedeli vardır. Bunun tecellisi için suç duyurusunda bulunduk' ifadesini kullandı. 'KARDEŞİM DEĞİL AKRABAM' Gazetecilerin ısrarlı soruları üzerine, Mustafa Suver, '(Hasan Suver) Benim kardeşim değil, akrabam. Soyadım tutuyor onunla. Benim onunla bir kardeşliğim yok. Benim babamın adı Mustafa, onun adı Hasan. Sadece bir akrabalık var o da olmasın mı?' dedi. Mustafa Suver, savcılığa sunduğu dilekçesinde, 'basit yaralama' suçundan Mustafa Sarıgül ve adı tespit edilemeyen Sarıgül'ün korumaları hakkında dava açılmasını istedi. DHA
Ali İsmail Korkmaz Davasında Amir-Polis Dayanışması!
Ali İsmail Korkmaz ile aynı sokakta dövülen gençle ilgili soruşturmada, polis görüntülerdeki Ali İsmail Korkmaz'ı 'tanıyamadı' Eskişehir’de, Gezi Parkı gösterileri sırasında Ali İsmail Korkmaz ’la aynı sokakta dövülen Doğukan Bilir ’le ilgili disiplin soruşturması için İçişleri Bakanlığı Başmüfettiş Sabir Özkurt ve Mustafa Özefe ’yi atadı. Müfettişler geçen eylül ayında dosyayı mercek altına alırken Korkmaz ve Bilir’in dövüldüğü ana ilişkin güvenlik kamerası kayıtları Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan alınarak Eskişehir TEM Şubesi’ne gönderildi. TEM Şubesi’ne 12 Eylül 2013’te yazılan yazıda, “Görüntülerdeki tüm şahısların teşhis ve tespiti” istendi. İsmail Saymaz 'ın Radikal'de yer alan habere göre, TEM Şube Müdürü Cüneyt Gökçek ertesi gün yanıt verdi. Gökçek, 11 sayfalık ‘Görüntü İnceleme ve Tespit Tutanağı’nı ekte gönderdi. Tutanakta, 20 fotoğrafa yer verildi. Bu fotoğraflarda, polisler ve sivil saldırgan isimleriyle işaretlendi. Hatta meşe odunlu Serkan Korkmaz için “Serkan Kavak isimli vatandaş” ifadesine yer verildi. Ne var ki Bilir ve Korkmaz’ın ismi fotoğraflar üzerinde belirtilmedi. Korkmaz için sadece “Darp edilen şahıs” ifadesi kullanıldı. Oysa Jandarma Kriminal Laboratuvarı 30 Temmuz’da Harman Ekmek Fırını’na ait silinen görüntüleri kurtarmış, Odunpazarı Jandarma Karakolu da kurtarılan görüntüler ile tanık ve şüphelilerin ifadelerini birlikte değerlendirerek 23 Ağustos’ta savcılığa yazdığı yazıda, dövülenin Ali İsmail Korkmaz olduğunu tespit etmişti. Savcı Hakan Ali Erkan da rapora istinaden 9 Eylül 2013’te 4’ü tutuklu 8 şüpheli hakkında dava açmıştı. İmzayı atan amir de o sokaktaydı Bilir ve Korkmaz’ın adlarının saklandığı polis raporunun üst yazısında ise TEM Şube Müdürü Cüneyt Gökçek’in imzası var. Şüpheli polisler, başmüfettişlere verdikleri ifadelerde, olay günü sokakta amirleri Gökçek, yardımcısı Ayhan Karayel ve Büro Amiri Mutlu Umutlu ’nun da bulunduğunu açıklamış, üç amirini talimatlarıyla hareket ettiklerini söylemişti. Polis Selçuk Bal , “Mutlu komiserimizin talimatıyla grupları engellemek üzere sokağa girdik” demişti. Şaban Gökpunar ise personelin başında her üç müdürün de olduğunu, 20-25’er kişilik iki gruba ayrıldıklarını söylemişti. Gökpunar, “Grubun başında olan Müdür Yardımcımız Ayhan Karayel’in talimatıyla kimlik tespiti yapıp salıverdik” diye konuşmuştu. Ne var ki şüpheli polisler, üç amirin ismini savcılıkta saklamıştı. Antalya’da 5 polis için takipsizlik Öte yandan Doğan Heber Ajansı'nda yer alan habere göre, Antalya’da avukatların Gezi eyleminde gözaltına alınan müvekkilleriyle görüşmelerini engelledikleri ve şiddet uyguladıkları iddiasıyla 5 polis için yaptıkları şikâyette takipsizlik kararı verildi. Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkan Yardımcısı Avukat Münip Ermiş , “Eğer bu karar onanırsa Türkiye ’de isteyen savcı, istediği zaman avukat görüşlerini engeller” dedi.T24
Gezi Davası'nda Unutulmayacak Beraat Gerekçesi
Taksim Gezi Parkı Olayları'nı protesto etmek için adliye içinde toplanarak açıklama yapan 2 avukatın 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davada beraat kararı verildi.'EYLEMİN SUÇ OLARAK NİTELENDİRİLMESİ VEYA BİR CEZA YAPTIRIMINA BAĞLANMASI HUKUKEN VE VİCDANEN OLANAKSIZ GÖRÜLMÜŞTÜR.'Hakim Enver Kumbasar : *(Gezi Protestoları) 'Yeşilin büyük ölçüde ortadan kaldırılarak yapılaşmaya yol açılacağından kaygılananların, Gezi Parkı ve çevresinde başlattıkları, oradan tüm İstanbul'a ve ülkenin yerine yayılan barışçıl gösterilerdir.'  *(Polisin gezi protestocularına müdahalesi)  'Bir çok ölüm yaralanmaya neden olan orantısız güç.'  BARO BAŞKANI KOCASAKAL VE YÜZE YAKIN AVUKAT KATILDI Anadolu 15. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuksuz sanıklar Kartal Hukukçular Derneği Yöneticileri avukatlar Osman Zeki Erdoğan ve Mehmet Ümit Erdem hazır bulundu. Duruşmaya Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı avukat Başar Yaltı, Yalçın Tura ile İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ve yüze yakın avukat katıldı. “YAPILAN AÇIKLAMA HUKUKA UYGUNDUR' Yaklaşık 3 saat süren duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık avukat Mehmet Ümit Erdem, Taksim Gezi Parkı'na yapılan müdahaleyi protesto etmek için İstanbul olmak üzere bir çok yerde eylemler yapıldığını belirterek, polisin eylemleri bastırmak için şiddet kullandığı ve bunun sonucunda çok sayıda yaralı ve ölenlerin olduğunu ifade etti. Olay günü avukat ve aynı zamanda Kartal Hukukçular Derneği Başkanı olarak Anadolu Adalet Sarayı'nda basın açıklaması yapma kararı aldıklarını söyleyen Erdem, “Amacımız adliye binası içinde herhangi bir açıklama yapmak değildi. Diğer avukat arkadaşlarla adliye içerisinde buluştuk ve dışarı çıktık. Eylemimiz mesai saatleri dışında olmuştur. Görevlilerden de herhangi bir uyarı ve şikayet almadık. Yaptığımız tamamen hukuka uygundu. Bu nedenle suçlamayı kabul etmiyorum' dedi. Bir diğer sanık Osman Zeki Erdoğan ise, suçlamaları kabul etmediğini belirterek, Taksim Gezi Parkı eylemlerinde olan olaylara karşı protesto ve taleplerini dile getirmek için basın açıklaması yapma kararı aldıklarını ifade etti ve basın açıklaması yapmanın demokratik bir hak olduğuna değindi.  HAKİM: PROTESTOLAR YEŞİL İÇİN BARIŞÇIL GÖSTERİ Mahkemenin Hakimi Enver Kumbasar, 15 dakikalık aradan sonra 4 sayfalık kararını açıkladı. Kumbasar, Taksim Gezi Parkı'nda yeşilin büyük ölçüde ortadan kaldırılarak yapılaşmaya yol açılacağından kaygılananların ağaçların kesilmesine başlanması üzerine 27 Mayıs 2013 tarihinde başta Gezi Parkı ve çevresinde başlayan, oradan tüm İstanbul'a ve ülkenin bir çok yerleşim yerine yayılan protesto gösterilerinin barışçıl olduğunu belirtti. “ORANTISIZ GÜÇ KULLANILARAK GÖSTERİLER BASTIRILDI' Gösterilerin yaygınlaşması ve kitleselleşmesi üzerine kolluk kuvvetlerince çoğunlukla orantısız güç kullanılarak gösterilerin bastırılmaya çalışıldığını ifade eden Hakim Kumbasar, bir çok ölüm ve çok sayıda yaralanmalara sebebiyet verildiği, çok geniş bir yelpazede hak ihlalleri yaşandığı, bu durumun da yeni protestoları tetiklediğini kaydetti. “CEZA YAPTIRIMINA BAĞLANMALARI HUKUKEN VE VİCDANEN OLANAKSIZ' Mahkeme Hakimi Enver Kumbasar, meslekleri avukatlık olan ve bu sıfatları nedeniyle hak ve hukuku savunmak gibi önemli bir kamu görevi de yürüten sanıkların yöneticisi olduğu derneğin öncülüğünde, gezi olayları bağlamında kolluk görevlilerince yapıldığını düşündükleri yaygın ve ağır hak ihlallerine karşı protesto ve duyarlılık gösterdiklerini ifade ederek, 'Gezi eylemcilerine destek amacıyla toplu basın açıklaması olarak düzenledikleri eylemlerini gerçekleştirmek için mesleklerini icra ettikleri adliye binası içerisinde bir araya gelmeleri ve bir kaç dakika kalıp dışarıya çıkarak toplu basın açıklaması yapmaları biçiminde gerçekleşen eylemin suç olarak nitelendirilmesi veya bir ceza yaptırımına bağlanması hukuken ve vicdanen olanaksız görülmüştür. Bu muhakemenin mantıki sonucu olarak sanıklara yüklenen eylemin suç oluşturmadığının kabulü gerekmiştir. Bu gerekçelerle sanıkların beraatlarına karar verilmesi gerektiği vicdani yargısına varılmıştır' denildi. Yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olmamasını da gerekçe gösteren hakim, sanıkların ayrı ayrı beraatların karar verdi. 1 YIL 6 AYDAN, 3 YILA KADAR HAPİS CEZASI İSTEMİ Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 5 Haziran 2013 tarihinde avukatlar Kartal Hukukçular Derneği Başkanı Ümit Erdem ve başkan yardımcısı Osman Zeki Erdoğan'ın da katılımıyla yaklaşık 40 kişinin Anadolu Adalet Sarayı C Blok içerisinde zemin katta izinsiz olarak toplanarak Taksim Gezi Parkı'nda başlayan olayları alkışlarla ve slogan atarak protesto ettikleri belirtildi. İddianamede, avukatlar Erdem ve Erdoğan'ın, '2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na' muhalefet ettikleri gerekçesiyle 1 yıl 6 aydın 3 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talp edildi. “KARAR, SARSILMIŞ OLAN GÜVENLERİ YENİDEN TESİS ETMEK İÇİN ÖNEMLİ' Duruşma sonrası açıklama yapan İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, meslektaşlarının Taksim Gezi Olaylarını protesto ettikleri için Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na Muhalefet suçundan yargılandıklarını ve yargılama sonucuna beraat ettiklerini belirterek, “Bu karar Türk Hukuku'nun yüz akı kararlarından biridir. Hala adliye içerisinde Cumhuriyetin hakimi, savcısı olan ve sadece hukuka ve vicdanına göre karar veren pek çok sayıda savcımız ve hakimimiz var. Bugün ki karar da bunlardan bir tanesidir. Kararda bunun bir demokratik hak olduğu ve ortada suç oluşturan bir fiilin bulunmadığı belirtiliyor. Mahkeme de beraat kararı verdi. Bu tür kararlar yurttaşlarımızın hukuka olan sarsılmış güvenlerini yeniden tesis etmesi için önemlidir' dedi. Arzu KAYA/ İstanbul DHA