onedio
Görüş Bildir

dikkat etmeniz Haberleri

dikkat etmeniz ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. dikkat etmeniz ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Avokadolu Lezzetler
Hem büyüleyici rengi hem de egzotik görüntüsü ile ülkemizin Akdeniz kıyılarında yetişen avokado farklı lezzetlerle yemeklerimizde taze ve tropikal bir deneyim yaşatıyor. İşte avokadolu yemekler yaparken dikkat etmeniz gerekenler ve birkaç avokadolu lezzet tüyosu! Avokado oldukça sert bir meyvedir. Yiyecek kıvama gelmesi için birkaç gün oda sıcaklığında yumuşamasını beklemelisiniz. Avokadonun yumuşamasını hızlandırmak için bir gazete kağıdına sarın ve yanına birkaç adet elma koyun. Avokadoyu daha sonra tüketecekseniz ve yumuşamasını ertelemek istiyorsanız buzdolabına koyun. İdeal avokado yumuşaklığı kavun kıvamındadır. Avokadoyu çok bekletirseniz kabuğu siyahlaşır ve çürümeye başlar. Avokado lifli özelliği sayesinde çok faydalıdır, bağışıklık sistemini kuvvetlendirir ve antioksidandır. Avokado aynı zamanda cildi kurumaktan korur ve hücrelerin yenilenmesini destekler. Avokado çorbası soğuk günler için ideal lezzetlerden! 2 yemek kaşığı tereyağında 1 kuru soğanı kavurun. 2 yemek kaşığı rendelenmiş taze zencefili, 4 diş sarımsağı ve 1 adet doğranmış avokadoyu 5 dakika boyunca soteleyin. 3 su bardağı sıcak suyu ekleyin ve 10 dakika pişirin. 2 yemek kaşığı limon suyu, tuz, karabiber ve 1 su bardağı krema ekleyin. Özellikle Meksika lezzetlerinin yanına çok yakışan avokado sosu guacamole dip sos olarak kusursuz bir lezzet. 1 adet avokadonun kabuğunu soyup ezin ve küçük küçük doğranmış domates, soğan ile karıştırın. İçine zeytinyağı ve limon suyu da ekleyip tuz ile birlikte karıştırın. Sosunuz hazır! Avokado salata da çok güzel olan bir lezzet. İster domates, soğan, sivri biber, krema ve zeytinyağı ile bir araya getirip yoğun bir kıvam; ister yeşillikler, zeytinyağı, susam, limon suyu ve hardal ile bir araya getirip daha hafif bir kıvam elde edin.
Pilav ile Devr-i Alem
Karbonhidrat oranı oldukça fazla olan ve hem vücudun hem de beynin işleyişine faydalı olan pirincin insan nüfusunda kişi başına düşen enerjinin yaklaşık %21ini, proteinin ise %15ini sağladığını biliyor muydunuz? Bu faydalı tahılı sofralarınızdan eksik etmeyin ve onu farklı şekillerde tariflerinizde değerlendirin. Pilav gibisi yok! Pilavınızı daha da lezzetli kılmak için dikkat etmeniz gereken bazı detayları paylaşalım sizlerle… Pirinç tatsız bir tahıl olduğu için onu tavuk, sebze ve et sularıyla birlikte hazırlamakta fayda var. Tereyağı da pilavın lezzetini artıran bir diğer detay. Pilavınızın bembeyaz rengini koruması için 1-2 çay kaşığı limon suyu ekleyebileceğinizi biliyor muydunuz? İtalyanların pilavı risotto da pirinç ile yapabileceğiniz diğer lezzetler arasında. Pirinçlerin nişastasını salmasıyla ortaya kremamsı bir lezzet çıkaran risottonun sırrı kullanılacak olan pirincin seçimi! Arborio, yani Japon pirinci olan ve İtalyada da bolca yetişen pirinç risottonun ilk adımı. Önce soğanı tereyağında kavurun, ardından pirinci ekleyin ve saydamlaşana kadar karıştırın. Ardından et suyu veya şarabınızı ekleyin ve ara ara bu suyu ekleye ekleye yaklaşık yarım saat sürekli karıştırarak pişirin. Risottonuza deniz mahsülleriyle lezzet katmayı unutmayın! İspanyollar`ın favori pilavı ise paella adında. Birçok farklı çeşitte hazırlanabilecek olan bu İspanyol pilavını evinizde siz de deneyebilirsiniz. Soğan ve sarımsağı kavurun. Bezelye ekleyin. Pirincinizi de karışıma ekledikten sonra yaklaşık 10 dakika pişirin. Sarımsak, midye, karides ve doğranmış domatesleri de ekleyip yaklaşık 10 dakika daha pişirdikten sonra karışımıza tavuk suyu ekleyin ve ara ara karıştırarak 25 dakika pişirin.
Ankastre Ürün Alırken Nelere Dikkat Edilmeli
Artık modern ev mimarilerinde kullanılan mobilya ve ev eşyalarına bakıldığında Ankastre ürünleri ile daha sık karşılaşmaktayız. Hem görsellik hem de performans açısında bir evde ankastre ürünlerinin yer alması en doğru tercih olacaktır. Ankastre set almak isteyen bayanlar ya da çiftler bu konuda tereddütte kalıp çeşitli araştırma yoluna gitmekteler. Müşterilerimizden aldığımız geri bildirimler sonucu bu konuda hakkında genel bir yazılması en doğrusu olacaktır. Ankastre Davlumbaz Satın Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler • Özellikle bayanlar davlumbaz ve fırın alırken ilk dikkat ettikleri nokta ankastrenin dış yüzeyinin buhar ve yağ tutmaması olmaktadır. Önemli olan bu nokta mutfağınızın hijyeni açısından önemli bir kriteri oluşturmaktadır. • Ankastre mutfak eşyaları içerisinde yer alan davlumbazda ise dikkat edilen bir diğer husus ise yine dış yüzeyinin ısınma sonucu eli yakacak derecede ısınıp ısınmadığıdır. • Ankastre davlumbazda aranan kriterlerden bir diğeri ise emiş gücüdür. Ucuz davlumbazların motor güçleri az olması ile mutfağınızdaki koku ve buharı geç taliye etmektedir. • Davlumbazın yıkanabilir yağ filtrelerine sahip olması ise kolay temizleme imkânı sunmaktadır. • Davlumbazın otomatik kapanma özelliği ise enerji tasarrufu açısından büyük imkân tanımaktadır. Davlumbazınızı açık unutma ihtimalinize karşılık belli bir süre sonra kapanması bütçenize katkıda bulunacaktır. Ankastre Ocak Satın Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler • Lezzetli yemekler hazırlanma aşamasının gerçekleştirildiği ocak şüphesiz mutfağın en çok kullanılan eşyaları arasında yer almaktalar. Genelde bayanların dikkat ettiği noktalardan birisi ankastre ocağın düğmelerinin ön yerine yan tarafta bulunmasıdır. Bu şekilde daha kolay kullanabildiklerini ifade etmekteler. • Davlumbazda olduğu gibi dış yüzeyin yağı tutmaması önemli bir faktördür. • Ocaklarda kullanım rahatlığı da oldukça önemlidir. Ocağın gözlerinin birbirine yakın olması kullanılabilirliği engellemektedir. Tencereler yan yana sığmamaktadır. • Ankastre ocak satın alırken dikkat edilmesi gereken en önemli özellik diyebileceğimiz nokta ise otomatik emniyet kilididir. Bu özellik sayesinde mutfağınızda ocağınızı açık unutsanız bile sistem otomatik kendisini pasife alır ve gaz akışını keser. Bu sayede hem ailenizi hem de mutfağınızı koruyabilmektesiniz. • Ankastre ocakları hem gazlı hem de elektrikli olması önemli bir kriteri oluşturmasa da enerji türünün eksikliği durumunda diğer gözün (örneğin elektrikle çalışan göz) devreye girmesi işinizi kolaylaştırmaktadır. • Ocakta bulunan Wok gözü yemeklerinizi daha yoğun ateşte pişirmenize olanak vermektedir. • Son olarak ocağın ızgaralarının yıkanabilir olması (bulaşık makinesinde) yine temizliğini kolaylaştırmaktadır. Ankastre Fırın Satın Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler • Yemek, tatlı ve böreklerin üretim yeri olan fırınlar kalitelerine bağlı olarak mükemmel sonuç sunmaktalar. Son dönemde kullanıcılar Kombi fırınları tercih etmekteler. Hem mikrodalga hem de normal fırını bünyesinde bulunduran ankastre ürünler yer tasarrufu açısından da büyük kolaylık sağlamaktadır. • Ankastre fırında dikkat edilmesi geren bir özellik ise fırının iç aydınlatma sistemidir. Işığın yeterli olması bayanlar için önemli bir kriterdir. Çünkü fırının içi açmadan pişirilen besini görmek büyük kolaylık sağlamaktadır. Aksine fırının kapağı açıldığında içerisindeki ısı kaybolmaktadır. • Fırınların hızlı ısınıp hızlı soğuması kayda değer bir kriterdir. • Ankastre fırınlarda Turbo fonksiyonun olması ısının eşit bir şekilde fırına yayılmasına imkân tanırken tatlılarınızın her tarafına eşit ısı dağılımı gerçekleşmektedir. Yukarıda davlumbaz, ocak, fırın gibi ankastre ürünleri satın alırken hangi hususlara dikkat edilmesi gerektiğine detaylı olarak bahsettik. Bunların dışında ankastre set satın alırken mutlaka bir biri ile olan uyumuna dikkat etmeniz mutfağınızın görünümü açısından oldukça önemlidir. Alacağınız ürünlerde söz konusu marka oldukça önem arz etmektedir. Uygun fiyatlı ve kaliteli ankastre ürünlere ulaşmak için www.alalimbakalim.com/ankastre-urunler adresini ziyaret edebilirsiniz.
5 Bin TL'nin Altındaki Araç Nasıl Satılır?
5 bin TL’nin altındaki bir aracı satmak, 15 bin, 25 bin ve hatta 10 bin TL’lik bir aracı satmaya hiç benzemiyor. İkinci elde bu dilim, pazarın en dip noktası ve bu dilimdeki sorular ve cevaplar diğer dilimlerdekinden çok farklı. Bu yazımızda size 5 bin TL’nin altındaki aracınızı satarken nasıl problemlerle karşılaşabileceğinizden ve aracınızı en yüksek fiyata nasıl satabileceğinizden bahsetmek istiyoruz. Neyi tamir ettireceğinize karar verin:Bu fiyat diliminde aracınıza en gerçekçi şekilde bakmalısınız. Birkaç yüz bin kilometreyi devirmiş eski bir araçtan söz ediyoruz. Eğer takasa verirseniz muhtemelen elinize geçecek olan net değer sıfıra yakın olacaktır. Bu noktada vermeniz gereken karar tamir ettirmek mi olduğu gibi satmaya çalışmak mı olmalı. Elbette bu tamir masraflarının ne kadar olacağına bağlı fakat eğer büyük tamirleri önceden yaptırmışsanız satış süreci daha hızlı ve kolay olabilir. Eğer tamir maliyeti, satmayı düşündüğünüz rakamın yarısını buluyorsa parça olarak satmayı düşünmeniz yerinde olacaktır. Eğer tamir masrafları aracın fiyatının yarısından az ama sizin ödemek istediğiniz rakamdan çoksa potansiyel alıcıya bu durumu açmayı ve pazarlığa dahil etmeyi düşünebilirsiniz. Aynı zamanda potansiyel alıcılarla aracınızın servis bakım geçmişini de paylaşırsanız hem mevcut sorunları saklamadan iyi niyetli bir şekilde pazarlık ettiğinizi göstermiş olursunuz hem de olabilecek yanlış anlamaların da önüne geçmiş olursunuz. Pazarlık payı mutlaka bırakınTasit.com ‘da fiyatı 5 bin TL ve altında olan birçok otomobil ilanı bulunuyor.  Aracınıza bir fiyat biçmeden önce benzer araçların fiyatlarını bu ilanlardan inceleyerek bu ortalama fiyatın üzerine biraz da pazarlık payı eklemelisiniz.  Örneğin 5 bin TL’nin altına satmak istemiyorsanız ilanı 9 bin TL’den çıkmak size satışı 6.500 TL den kapatmanızı sağlayabilir. Aracınızın belli bir grup alıcı için cazip olabileceğini aklınızdan çıkarmayın. Vergi ödemek istemeyen ve gün içinde kısa yolculuklar için bir otomobil satın almayı düşünen kişiler her zaman vardır. Gelen yorumlara moralinizi bozmayın. Etkili bir ilan hazırlayınAracınızla ilgili ne kadar çok bilgi verirseniz satılma şansını da o kadar artırmış olursunuz. Tasit.com’da ilan açıklamasında kullanabileceğiniz neredeyse sınırsız bir alan var, onu kullanın. Açıklama kısmında aracınızın durumu konusunda net ve gerçekçi olun.  Tasit.com’da aracınızın 10 fotoğrafını boyut sınırı olmaksızın en yüksek kalitede ilanınıza ekleyebiliyorsunuz.  Aracınızın fotoğrafını çekerken dikkat etmeniz gerekenlerle ilgili hazırladığımız ipuçlarından da mutlaka yararlanmanızı öneririz. Alıcıların aracınızı görmek istemesi için önce ilanınızı okumaları gerekiyor. Aracınızla ilgili bilgileri maddeler halinde yazmak daha kolay okunmasını sağlayabilir. İlanınızın Yayınlanması Sonrasında..İlanınızın yayınını takip eden ilk birkaç gün genellikle en fazla talebi alacağınız günlerdir.  Aracınızı hafta sonu göstermeyi umuyorsanız ilanınızı hafta sonundan önce çıkmanızda yarar var. Gözü kapalı pazarlıkçılarDüşük dilimdeki araçlar için insanlar bazen aracı hiç görmeden fiyat pazarlığına girişebiliyor. Bu tavır size sorun çıkarabilir, çünkü aracı görmeden yapılan pazarlık, araç görüldüğü zaman ikinci bir pazarlığa kolayca dönüşebiliyor.  Amaç elbette sizin aracınızın fiyatı konusunda ne kadar esnek olduğunuzu tespit etmek. Kural olarak bu tip araçlarda karşınızdaki kişi aracı görmeden pazarlık yapmamanızı öneririz. Fiyatta yapılacak tüm değişikliklerin aracınızın durumunu ilgilendirdiğiniz bu yüzden araç görüldükten sonra pazarlık yapabileceğinizi söyleyebilirsiniz. Gülünç Fiyatlar ve TaleplerTelefon ve online iletişim bir ölçüde karşı tarafın kimliğini gizlemeye imkan tanıdığından alıcılar bazen birebir görüşmede asla yapmayacakları tekliflerle gelebiliyorlar.  Sizin satmaya çalıştığınızdan daha eski araçla takas talep edenler, kitap dergi koleksiyonunu teklif edenler  veya kendi zor durumunu anlatarak aracınızı bağışlamanızı isteyenler olabiliyor. Gülünç isteklere yanıt vermemeniz en doğrusu. Aracınızı tamir ettirip satmak isteyenlerBazı alıcılar eski otomobilleri alıp tamir ettirerek karlı bir şekilde satmak isteyebilirler ve bu gayet normal. Sadece bilmeniz gereken bu amaçla aracınızı almak isteyenlerin kar paylarını korumak için size olabilecek en düşük fiyatı vermek isteyecekleri. Aracı gösterecektiniz ama gelmediler..Bu fiyat diliminde sık rastlanan durumlardan birisi de aracı göstereceğiniz potansiyel alıcının anlaştığınız saatte aracı görmeye gelmemesi. Bu durumların önüne geçmek için, yaklaşık bir zaman vermektense net bir saat söylemeye önem verin. Alıcıya o saatten sonra uygun olmayacağınızı net bir şekilde açıklayıp,  alıcıdan eğer gelemeyecekse haber vermesini isteyebilirsiniz.
Forex ile Kazanmanın 10 Altın Kuralı
Birikimlerinizi değerlendirerek kazanç elde edebileceğiniz finans piyasası olarak forex piyasasından sizlere sıklıkla ve detaylı olarak bahsetmeye çalışıyoruz. Nasıl yatırım yapıldığı, yatırım araçlarının neler olduğu ve nasıl işlem gördükleri, dikkat etmeniz gereken, piyasanın özellikleri ve eğitimler üzerinde duruyoruz. Bu yazımız ile de sizlere forex piyasasında kazanmanıza yardım olacak kurallardan bahsetmek istiyoruz. Forex’te para kazanmak mümkün mü sorunuza cevap ararken bahsetmiş olduğumu konular genellikle bilgi ve deneyim kazanmanız üzerine konulardı. Forex ile kazanmanın 10 altın kuralı ile de sizlere biraz psikolojik olarak hazırlanmanız birazda püf noktası olarak değerlendirebileceğiniz küçük noktalara değineceğim. Ama unutmamanız gerekir ki; borsanasiloynanir1.com sitesi olarak sizlere herhangi bir yatırım danışmanlığı hizmeti değil, piyasayı tanımanız adına bilgiler veriyoruz. Gelelim 10 altın kural başlıklarımıza; Kendinizi Tanıyın Bir finans piyasasında yatırım yapabilmek veya hayatta herhangi bir konuda başarılı olabilmek için öncelikle kendinizi tanımanız gerekmektedir. Nasıl bir yapıya sahip olduğunuzu, hangi konularda yeteneğiniz olduğu ve başarılı olabildiğinizi iyice irdeleyin. Kişiliğinizi iyi bilmeli ve irdelemelisiniz. Risklerle veya olumsuz durumlarla başa çıkabiliyor musunuz? Kolay mı pes ediyorsunuz, iradesiz bir insan mısınız, duyduklarınıza hemen inanıyor musunuz, yoksa doğrusu bu mu diye araştırıyor musunuz? Yukarıda saymış olduğum tüm sorular ve daha fazlası forex ile kazanmak için kendinize sormanız gereken sorulardır. Çabuk sıkılan, stres ile başa çıkamayan planlı ve disiplinli bir çalışma sürdüremeyen, tezcanlı ve konsantre olma sorunu yaşayan bir insansanız, öncelikle bu konuları objektif bir şekilde değerlendirmelisiniz. Forex piyasasında işlem yapmaya kararlı iseniz, kazanmanız gereken özellikler bulunmaktadır. Sakin olmalı, aceleci davranmamalı ve sabırla işlemlerinizi yürütmelisiniz. Stres ile baş edebilmeli, planlı ve disiplin bir şekilde çalışmaya hazırlanmalısınız. Piyasaya iyi bir şekilde adapte olmalı, konsantre olma sorununuzu aşmalısınız ve konsantrenizi dağıtacak durumlardan uzaklaşmalısınız. İşlem platformunuzu açıp başına oturduğunuz zaman yalnızca yapmanız gereken işlemleri düşünmeli, planınıza bağlı bir şekilde ilerlemelisiniz. Kendinize hedefler belirlemelisiniz ve bu hedeflere ulaştığınız zaman kararınızı ani bir şekilde değiştirmemelisiniz. Psikolojinizi Piyasaya Hazırlayın Kendinizi iyi bir şekilde tanımanız piyasaya psikolojik olarak da hazırlanmanız adına büyük bir önem taşımaktadır. Sonuçta büyük bir finans piyasasında işlem yapıyorsunuz ve kazanabilir – kaybedebilirsiniz. Tüm bu durumlara psikolojinizi hazırlamalısınız. Eğer en ufak bir başarısızlık veya sorun ile karşılaştığınız zaman hemen çöküyorsanız, forex piyasası için iyi olmayan bir özelliğe sahipsiniz demektir. Ama sorunların üzerine gitmedikçe ve kaybetmekten korktukça daha fazla sorun ve kayıpla karşılaşacağınızı da bilmeniz gerekiyor. Forex ve Borsa’da psikolojinin önemi hakkındaki içeriğimizi incelemek için; burayı tıklayın. Her şeyden önce bu işin bir hobi olmadığınız ve para kazandığınız bir iş olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Başarısızlık ile karşılaştığınız zaman piyasaya hemen küsmeyin ve sorunun hangi nokta veya noktalardan kaynaklandığını araştırın. Zarar yaşayabileceğinizi hiçbir zaman unutmayın ve öfkelenmeyin. “Keskin sirke küpüne zarar“ sözünü aklınıza yerleştirin ve sakin bir şekilde işlemlerinize devam edin. Kendinize güvenmek ve güvenmemek arasındaki çizgiyi iyi belirleyin. İşlemleri azminiz, bilgileriniz ve deneyimleriniz ile başarabileceğiniz konusunda kendinize güvenin. Ama asla ego yapmayın. “Ben kazanıyorum” havasına girmeyin ve planlarınıza bağlı bir şekilde ilerleyin. Forex piyasasının bağımlılık yapacağınız unutmayın. Aşırı hırslı bir insansanız, kaybettikçe tekrar işlem yapacaksınız. Ama bu durum daha fazla kaybetmenize neden olacaktır. Sakin bir psikoloji ile her durumu göz önünde bulundurarak, analiz ederek hareket edin ve gerekiyorsa bir süre ara verin. Bu süreçte beyniniz ve kendinizi canlandırın. Piyasayı Tam Tanıyın Dünyanın en büyük işlem hacmine sahip finans piyasasında, tüm dünya yatırımcıları ile işlem yapacaksınız. Bu nedenle bu piyasanın en ince ayrıntılarını bile tanımalı, değerlendirebilmelisiniz. Yabancı kaldığınız herhangi bir kavram olmamalı. Piyasa nasıl çalışır, paranız nereye gider ve kazandığınız para nereden gelir öğrenin. Piyasada veya yatırım araçlarının fiyatlarında meydana gelen dalgalanmaların hangi faktörlerden kaynaklandığını, bu faktörlerin nasıl etkiler yarattığını, yatırım araçlarının birbiri ile bağlantılarını inceleyin. Forex eğitimlerine mutlaka katılın ama yalnızca bu bilgiler ile yetinmeyin. Bu bilgileri başlangıç temel eğitim olarak kabul edin ve daha fazlasını öğrenmeye gayret edin. Piyasanın işlem özelliklerini iyi bir şekilde öğrenin ve uygulamada nasıl performanslı bir şekilde kullanabileceğinizi öğrenin. Bu konuda forex demo hesabı işinize en çok yarayacak araçtır. Nasıl demo hesabı açacağınızı öğrenmek için tıklayın. Hem kendi işlem özelliklerinizi belirlemeniz adına hem de piyasayı tam anlamıyla tanımanız adına sanal para ile işlem yapmanızın büyük bir faydası vardır. Aynı zamanda demo hesap sayesinde piyasada işlem yapmak beklentilerinizi karşılıyor mu, size uygun mu öğrenmenizi de sağlayacaktır. Analiz ve Yorumlama Yeteneğinizi Geliştirin Bilindiği gibi fiyatların hangi yönde ilerleyecekleri, işlem hacimleri, alım – satım fiyatları gibi birçok bilgiyi analizler ile ediniyorsunuz. Teknik ve temel analiz olarak iki analiz türü bulunuyor. Temel analizler, ülke ekonomileri, makro ekonomik veriler, dünyada meydana gelen olaylar, para politikaları gibi konuları içeriyor. Temel analizi oluşturan bu konuları tam olarak öğrenin, hangi konularla bağlantıları olduğunu öğrenin, piyasa psikolojisine ve yatırım araçlarının fiyatları üzerine nasıl etkiler yarattığını bilin. Bu konular hakkında tam bilgiye ulaştıktan sonra yorumlama yeteneğinizi geliştirin. Teknik analiz konuları ise fiyat grafiklerini okumanıza yarayan araçlardır. Birçok analiz yöntemi bulunmakta ve bu analizlerin bazıları yoğun bir şekilde kullanılmakta. Genel olarak Bollinger Bantları, trendi belirmenizi kolaylaştıran Dow Teorisi, Fibonacci dizinleri gibi analiz yöntemleri sıklıkla kullanılmakta. Ama siz tam olarak destek – direnç noktalarını, pivot noktalarını, trendleri belirleyebilmeli ve kendinize en uygun gelen analiz yöntemini belirlemelisiniz. Aracı kurumların hizmetlerinden birisi de günlük, haftalık ve aylık analiz raporları yollamaktır. Bu raporların hemen hepsini dikkate alın ama tamamen bu raporlara bağlı kalmayın. Kendi analizlerinizi de yapın ve sonuçları karşılaştırın. Teknik ve temel analizlerden edindiniz bilgileri birlikte yorumlamaya da özen gösterin. Tek başında temel analizlerden veya teknik analizlerden edindiğiniz sonuçlar size tam doğru bilgiyi vermeyecektir. Bu nedenle iki analiz türü hakkında da bilgi sahibi olun, nasıl yapıldıklarını bilin ve birlikte yorumlayın. Teminatınızı Belirleyin Daha önceden birçok kere söylediğimiz gibi 100 dolar ile forex piyasasında işlem yapmaya başlayabiliyorsunuz. 100 dolar belki kulağa küçük bir rakam olarak gelebilir. Ama bu teminatınızı mantıklı bir şekilde değerlendirdiğiniz zaman kesinlikle forex piyasası gibi bir piyasada kısa sürede daha büyük paralar ile işlem yapmanız için yeterli bir miktar. Küçük miktarlarla yani küçük işlem büyüklükleri ile işlem yapın. Bu sayede hem çok kaybetmemiş olursunuz hem de tekrar işlem yapma şansınız olur. Genel olarak EUR/USD paritesi, altın ve petrol forex piyasasında 100 dolar ile yatırıma başlayanlar tarafından tercih edilmektedir. Aynı zamanda en düşük değerler de bu yatırım araçlarına aittir. Para birimleri ile işlem yapma yeteneğiniz henüz gelişmemiş olabilir. Çünkü para birimleri yüksek işlem hacmi nedeniyle fazla dalgalanma kaydederler. Altın ve petrol gibi emtialar, daha güvenli yatırım araçları olacaktır. Petrol ile 10 dolarlık mini pozisyonlar oluşturabilir ve al – sat işlemleri yaparak kısa sürede 100 dolarlık teminatınızı 200, 300 dolara yükseltebilirsiniz. İyi bir deneyim kazanana kadar mini pozisyonlar açmaya devam edin. 100 dolarınız 400 dolar olsa bile deneyim kazandığınızdan emin olana kadar düşük işlemler yapmaya devam edin. Paranızı mümkün olduğu kadar kaybetmemeye özen gösterin. Emeklemeden koşmaya çalışmayın! Minik adımlarla ilerleyin. Yüksek işlem hacmi ile işlem yapıyorsanız, düşüşlerin sert olacağını aklınızdan çıkarmayın. Ekran Başında Olun Eğer forex piyasasında işlem yapıyorsanız veya işlem yapmaya karar verdiğiniz an ekran başında olun. Ekranınızı açar açmaz hemen pozisyon oluşturmayın. Önce iyi bir araştırma yapın. Fiyat grafiklerini, işlem hacimlerini, 1 saatlik grafikleri, trendleri gözlemleyin. Emin olmadan işlem yapmayın. Ekran başında olmadığınız zamanlarda işlem yapmayın ve stop loss özelliğine körü körüne bağlanmayın. Ekran başında olduğunuz ve piyasayı iyi bir şekle gözlemlediğiniz zamanlarda pozisyonlarınızı oluşturun. Avantajlı bir durum var diyerek stop loss özelliğini de belirleyerek ekran başından uzun süreli ayrılmayın. Anlık değişimlerden kazanç elde ettiğinizi unutmayın ve bu anlık değişimlerin aynı zamanda kaybetmenize neden olacağını da unutmayın. Gece uyumadan veya ekran başında olmayacağınız zamanlarda açık pozisyonlarınızı kapatmayı ihmal etmeyin. Bu şekilde kazançlarını sıfırlayan birçok insan olduğunu unutmayın. Pozisyonu oluştururken aklınız yalnızca işleminizde olsun ve bir hamle yaptığınızı, karşınızda milyonlarca yatırımcının da hamle yaptığını unutmayın. Duyumlarla Hareket Etmeyin Genellikle borsada büyük dertler açan duyumlar, forex piyasası için de geçerlidir. Herhangi bir arkadaşınız veya bir yatırımcıdan aldığınız duyuma göre yatırım yapmanız. Tamamen kendi gözlemleriniz, analizleriniz, bilgileriniz, stratejileriniz ve deneyimleriniz ile hareket edin. Aynı şekilde yalnızca aracı kurumların uzmanları ve analistlerinin dediklerine göre işlem yapmayın. Daha öncede belirttiğim gibi kendinize hedefler, hedefleriniz doğrultusunda stratejiler ve planlar belirleyin. Piyasa haberlerinden aldığınız bilgilere göre aniden karar vermeyin. Kazandığınızı ve kaybettiğinizi dile getirmeyin. Bu şekilde başkalarını etkilememiş olursunuz. En iyi kazancın en iyi strateji ile olacağını aklınıza yerleştirin. Başkalarına güvenerek nasıl bir işe girmemeniz gerekiyorsa, aldığınız duyumlara göre de pozisyon açmayın. Her insanın nasıl dünyaya bakış açısı farklıysa, her yatırımcının da piyasaya bakış açısı farklıdır. Aldığınız Pozisyondan Emin Olun Yeni bir pozisyon oluşturmadan önce 1 saatlik fiyat grafiğini iyice inceleyin. Piyasa verilerini, haberlerini gözlemleyin. Trendi belirleyin ve trendin tersi olabileceği ihtimalini her zaman göz önün bulundurun. Trendin tersine işlem yapmayın ve yaparsanız da küçük karlarla işleminizi kapatın. Bir alım işlemi yapıyorsanız ve fiyat grafiğinde düşme başlamış ise, artık düşmez diye düşünmeyin. Destek ve direnç noktalarını pozisyon açarken sürekli gözlemleyin. Küçük hacimlerle pozisyon oluşturmanız işleminizin tersi çıkma ihtimaline karşı iyi bir önem olacaktır. Aynı zamanda emin olduktan sonra fiyat grafiğindeki hareketlere göre fikrinizi değiştirmek yerine pozisyonu küçük karla kapatın. Yatırım aracınızı belirledikten sonra pozisyon açmaya karar verin. Bütün yatırım araçlarını gözlemlemeyin ve spesifik olun. Her yatırım aracının farklı özelliklere sahip olduğunu aklınızdan çıkartmayın. Kendinize bazı pariteleri ve emtiaları belirleyin. Onların fiyat hareketlerini sürekli gözlemleyin. Bu yatırım araçları ile ilgili bir günlük kurgular hazırlayın. Açıklanacak olan verilere, fiyat hareketlerine, saatlik, günlük, haftalık ve aylık dalgalanmalarına, destek – direnç noktalarına ait verileri, pozisyonunuzu açmadan önce önünüzde hazır edin. Pozisyonu açarken aklınızı sadece bunlara odaklayın. Pozisyon açmadan bu verileri bulmak için aklınızı gereksiz sayılarla doldurmamış olursunuz. Pozisyonunuzu oluştururken, stop loss belirleyin. Elektrik kesintisi, bağlantı kopması veya çok ani bir işiniz çıkması durumunda zararınızı engellemiş olursunuz. Stop loss oranınızı kara geçtikçe güncelleyin ve bu oran karda olacağınız bir noktada olsun. Trendi iyi belirleyin ve giriş noktası olarak 1 dakikalık grafikteki en düşük noktayı yakalamaya çalışın. Fiyat grafiklerinin tepe ve dip noktalarında pozisyon oluşturmayın. Aynı zamanda zarardaki pozisyonunuzu kapatmama gibi bir inatçılık yapmayın. Bu inat başınıza büyük belalar açacaktır. Kaldıraç Özelliğini Doğru Kullanın Forex piyasasının en cazip özelliklerinden birisi hiç şüphesiz kaldıraç oranlarıdır. Elde edeceğiniz büyük karları düşünerek en büyük kaldıraç oranını seçmeyin. Kaldıraç oranlarını da yüksek tutmayın ve tüm işleminizi kaldıraca bağlamayın. Cazip bir özellik olduğu gibi büyük kayıp yaşamanıza neden olabilecek bir özellik olduğunu da unutmayın. Deneyiminiz olmadan kaldıraçlı işlemlerden uzak durun. Deneyiminiz arttıkça 1′e 5 oranında kaldıraç kullanabilirsiniz. Kaldıraç oranlarını kumarhane mantığına dönüştürmemeye özellikle dikkat edin. Notlar Alın Yaptığınız tüm işlemler, aldığınız bütün kararlar kısaca piyasada attığınız her adımı not alın. Bu notları daha sonra büyük bir dosyada toplayın ve geçmiş değerlendirmesi yapın. Yaptığınız hataları ve başarılı gözden geçirin. Gelecekte nasıl bir yol izleyeceğinize dair planlar yapmadan, hedefler belirlemeden önce geçmişte yaşadıklarınızı göz önünde bulundurmak size büyük bir yardımcı rehber olacaktır. Analistlerin bir çoğu da geçmişin tekrar ettiğini düşüncesini savunmaktadır. KAYNAK: http://www.borsanasiloynanir1.com/forex-ile-kazanmanin-10-altin-kurali/
Banyoyu Savaş Olmaktan Çıkartın
Bebeğinize banyo yaptırırken nelere dikkat etmeniz gerekiyoOnun dikkatini dağıtın Bebeğinizle banyoda huzurlu dakikalar için onun dikkatini dağıtmayı deneyin başarılı olursanız çok yararını göreceğinize emin olabilirsiniz. Fakat zor olan dikkatini dağıtabilmektir. Sezdiği bir oyuncak yada dikkatini çeken bir nesle ile bunu başarabilirsiniz. Suya girerken korkan bebeğe en önemli destek annesinin temasıdır. Suya girdiğinde korkmaması için onun elinden tutun ve size güvenmesini yanında olduğunu bilmenizi sağlayın. Elinizin altında bir havlu olması ağlayacağı zaman yüzünü silmenizde konusunda size hız kazandırır. Sudan korkan bebek kuruluk hissi ile sakinleşebilir. Gözlerinin kuru kalması ise onun rahat olması konusunda özen gösterilmesi gereken bir unsurdur. Şampuan kullanımını azaltın Banyonun daha rahat geçebilmesi için uygulanacak bir diğer önemli tüyo şampuan miktarını azaltmaktır. Bebekleri yıkarken fazla şampuan kullanımına gerek yoktur. Ne kadar şampuan kullanırsanız o kadar çok durulama yapmanız gerekecektir. Durulama gereksinimi arttıkça bebek bu durumdan daha fazla rahatsız olacak ve huysuzlaşacaktır. Eğer bebeğinizin saçı azsa püskürtmeli bir şampuanı tercih edebilirsiniz. Mimikleriniz onu etkiliyor Bebekler anne ve babalarının hareketlerini ve mimiklerini taklit etmekten hoşlanırlar. Bu durumu lehinize kullanabilirsiniz. Başını eğmesini yada kaldırmasını bu şekilde sağlayabilirsiniz. Mimikleriniz de oldukça önemlidir sinirlendiğinizi yada sıkıldığınızı bebeğe belli ederseniz o da sizinle aynı psikolojiyi paylaşacaktır. Mutlu ve bu durumdan zevk alır tavrınız onun da mutlu olmasını sağlayacak ve kolay bir banyo imkanı sağlayacaktır. Hatta yeterince başarılı olursanız bebeğinizde sudan biraz olsun hoşlanmışsa banyo ikiniz içinde zevkli bir aktiviteye dönüşebilir.
Hangi Yaşta Ne Kadar Uyku Gerekiyor?
'Her çocuğun farklı olduğunu unutmayın, bazıları diğerlerinden daha az, bazıları daha fazla uykuya gereksinim duyar; ancak arada çok da büyük farklar olmamalıdır” diyen Uyku Danışmanı ve Koçu Seride Samurkaş Karaç, çocukların uyku düzeninin nasıl olması gerektiği konusunda önemli bilgiler verdi.Farklı yaşlardaki çocukların ortalama olarak ne kadar uykuya gereksinim duyduğuna dair genel bilgileri aşağıda bulabilirsiniz. Birçok çocuğun çok uykuya gereksinimi olduğunu unutmayın. Ebeveynler, çocukları saat 23.00’te uykuya yatmayı reddediyor diye, “uykuyla arasının olmadığını” düşünürler. Aslında çocukları uyku eksikliğine bağlı aşırı yorgunluk çekiyor olabilir. Her otomobile bindiğinde hemen uykuya dalıyor mu? Hemen hemen her sabah onu ben mi uyandırmak zorunda kalıyorum? Gün boyunca aksi, asabi ve aşırı yorgun görünüyor mu? Bazı akşamlar, normal yatma saatinden önce uykuya dalıyor mu? Sık sık sabah 06.00’da uyanıp mı güne başlıyor? Bu sorulardan herhangi birisine “Evet” yanıtını verdiyseniz, çocuğunuz uykusunu yeterince almıyor olabilir. Çocuğunuzun kaç saat uyuduğundan fazla, davranışlarına dikkat etmeniz daha önemlidir. Dr. Weissbluth “Genelde, çocuklar ne kadar uzun gece uykusu uyurlarsa, gündüz boyunca davranışları daha iyi olur” diyor. Bu çok doğrudur. Odaklanma süresini, Uyumluluğunu, Asabiyetini, Kendi başına oyun oynamasını, Çevrede olan biteni bütünüyle farkına varıp, öğrenmesini etkileyecektir.
Göz Tiplerine Göre Makyaj Nasıl Yapılmalıdır?
Makyaj yaparken birçok bayan göz şekillerine göre değil de genellikle kıyafet seçimlerine ve farklı renklere göre makyajlarını yaparlar. Buna göre kesinlikle makyaj yaparken yüz tipinize göre dikkat etmeniz gerekmektedir. Bilinmesi gerekmektedir ki makyaj stili, her yüze uygun olmaz. Aynı durumlar göz makyajı içinde geçerli olmaktadır. İşte bu durumlarda da başkasında beğendiğiniz makyaj modellerinin sizlerde neden güzel olmadığı tamda bu nedenlerden dolayı olmaktadır. Mutlaka göz tipinizi öğrenip, onlara uygun şekillerde olacak şekillerde yapmanız gerekmektedir.Kaynak: **http://www.dunyamodasi.net/goz-tiplerine-gore-makyaj-nasil-yapilmalidir.html**
Sevgiliye Bağlanmanın Da Bir Sınırı Var
İlgisizlik, yalnızlık, kaybetme korkusu hepimizin ara ara yaşadığı duygular. Yine de ara ara durup içinde bulunduğumuz durumda mı sorun var yoksa biz mi abartıyoruz bir dikkat etmek lazım. İşte dikkat etmeniz gerektiğini haber veren sinyaller Her an size yazmasını beklemek Birisiyle beraberseniz sizi aramasını, sormasını beklemek elbette çok normal ama yazdığınız sms’e en geç beş dakika içinde cevap vermesini bekliyorsanız ortada bir sorun var demektir. Her ikiniz de baş etmeniz gereken kocaman bir hayat var. Bağlanmada tehlikenin başladığını gösteren önemli belirtilerden birisi bir iki saat için bile olsa ondan haber almadan duramamanızdır. Sakin olmak en önemli kural unutmayın. Sadece ondan bahsetmek Arkadaşlarınızla dışarıdasınız, sohbetinizde onun adı kaç kere geçiyor? Eğer başınıza gelen komik bir olayı anlatıyorsanız çok güzel ama konu ne olursa olsun dönüp dolaşıp lafı ona getiriyorsanız bir sorun var demektir. Arkadaşlarınızı sıkabileceğiniz gibi bir süre sonra gerçekten başka neler üzerinden kendinizi ifade etmeyi de unutabilirsiniz. Üstelik arkadaşlarınızın da ona karşı gereksiz bir önyargısı oluşabilir. Sizsiz plan yapmasına tahammül edememek Eğer hayat şartlarınız uygunsa ve birbirinizi her gün görebiliyorsanız bu elbette çok güzel ama siz olmadan plan yapmasına tahammül dahi edemiyorsanız ortada bir sorun var demektir. İkinizin de başka hayatları olduğunu, nefes almanız, birbirinize anlatacak şeyler biriktirmeniz gerektiğini unutmayın. Bitmeyen kıskançlıklar Hoş bir kadınla flörtöz bir şekilde konuşurken gördüğünüzde ya da eski sevgilisine yazdığı mesajları yakaladığınızda kıskanmanız elbette çok normal ama ailesinden, yakın arkadaşlarından da kıskanıyorsanız dikkat! Bir adam sizin herkesi ama herkesi kıskanmanıza sebep oluyorsa ya yanlış kişiyle berabersiniz demektir ya da kendinize dair çözmeniz gereken başka şeyler var demektir. Ağlamadan duramamak Onun için ne sıklıkta ağlıyorsunuz? Ağlamak elbette sağlıklı bir tepki ama bazı durumları da sakin ve olgunlukla karşılamak gerekir değil mi? Eğer birkaç gün sonra onu göreceğinizi bildiğiniz halde ya da sadece çok ufak bir şeyinizi eleştirdi diye ağlıyorsanız yanlış! Lütfen dikkatinizi olumlu şeylere yoğunlaştırın. Büyük planlar yapmak Bir haftadır berabersiniz ve ona kır düğününden, çocukları ne kadar sevdiğinizden bahsetmeye başladınız. Hayal kurmak elbette çok güzel ama henüz siz bile duygularınızdan tam emin değilken karşınızdakini sıkmaya ne gerek var? Yalnızlık korkusundan kendi isteklerinizi bile yeterince tartmadan, ortak bir hayatın nasıl olacağına dair yeterince fikir sahibi olmadan karar almaya ve aldırmaya çalışmak hoş ve iyi olmaz. Yanınızda değilse depresyondasınız Özlemek çok doğal, çok güzel bir duygu ama onu bir iki gün göremediğiniz için eliniz ayağınız kesilmiş gibi mi davranıyorsunuz? Hayatınızı tamamen onun varlığı üstüne kurmamalısınız. Unutmayın başka birini mutlu edebilmek için de önce tek başına birey olarak mutlu olmayı becerebilmelisiniz.
Bembeyaz Dişler İçin 7 Basit Yöntem
Güvenle ve bembeyaz dişlerle gülümsemek sizin için önemliyse dikkat etmeniz gereken 7 ipucunu Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Dt. Banu Okur Çakmakcı anlattı. 1. Diş hekiminizi ziyaret edin:Yılda en az 2 defa yaptıracağınız kontrollerle erken aşamadaki çürük, diş eti hastalığı, travma ya da kanser gibi problemlere büyümeden müdahale edebilirsiniz. 2. Asitli içeceklerden uzak durun Fosforik ve sitrik asit içeren içecekler diş minesinin hassasiyetini artırarak daha kolay aşınmasına neden olur. 3. Şekerden uzak durun Şeker diş çürümesinin en büyüksuçlusudur. Bakteri ve asit oluşumuna neden olarak diş minesini ve diş etlerini yıpratır. Şekerden vazgeçmeniz zorsa, azaltın; her yemekya da aperatif sonrası dişlerinizi fırçalayın ve diş ipi kullanın. 4. Sigarayı bırakın Sigaradaki nikotin ve katran dişlerinizde sarı, çirkin lekelere neden olur. Ayrıca dişlerde ve diş eti çizgisi boyunca bakteri ve plak oluşumuna yol açar. Bu durum diş ve diş etlerinize zarar vererek diş kaybı riskinizi artırır. Daha da kötüsü sigara ağız kanserinin en büyük nedenlerinden biridir. 5. Doğru diş fırçası kullanın Diş yapınıza göre hekiminiz belirleyeceği nitelikte diş fırçası kullanın. Böylece fırçanızın diş ve diş etlerinizi yaralamasına engel olurken; fırçanızı ne zaman değiştirmeniz gerektiğini de fark edebilirsiniz. 6. Uygun teknikle diş fırçalayın: Diş fırçanızı 45 derecelik açıyla tutun ve diş eti çizgisine doğru nazik ve kısa, dairesel hareketlerle en az 2 dakika dişlerinizi fırçalayın. Ancak bunu yaparken kuvvet uygulayarak aşırıya kaçmayın. Çünkü agresif fırçalama diş ve diş etlerinize zarar verebilir. 7. Diş ipi kullanın Diş ipi sağlıklı diş ve diş etleri için vazgeçilmezdir. Fırçalama gibi yanlış yapıldığında diş eti hattına zarar verebilirsiniz. Bunun için diş ipini yaklaşık 30 cm kesin. Her iki elinizin orta parmaklarına sarın. İki dişin arasına yerleştirin. Dişi sararak ipi yukarı çekme hareketiyle temizleyin. İpi kesinlikle aşağı yukarı itmeyin.