Görüş Bildir

makam aracı Haberleri

makam aracı ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. makam aracı ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Gelibolu’da Yeni Başkan Makam Aracını Satıyor: “Yedek Anahtarını Bulamadık, Eski Başkana Sormak Lazım”
Çanakkale’nin Gelibolu ilçesinin çiçeği burnunda belediye başkanı Ali Kamil Soyuak’ın ilk icraatlarından biri makam arabasını satılığa çıkarmak oldu. İkinci el sitesinden eski yönetimden kalan makam aracını satılığa çıkaran yeni başkan, ilanın açıklamasına “İçerisinde sigara içildi mi bilemiyoruz, eski başkana sormak lazım. Eski başkan halktan uzaktı, muhtemelen kilometresi uzun yolda yapıldı” ifadeleri yer aldı.
Babacan, Eximbank Hakkında Çarpıcı Bilgiler Verdi
İstanbul’da yeni binaya, tadilat parası hariç 5 yılda 6,75 milyon dolar kira ödenecekKendi evi olan Genel Müdüre aylık 6 bin TL kira yardımı!805 bin TL’ye iki makam aracı satın alındı!Binaya taşınmadan 8 ay boyunca 900 bin dolar kira ödendiANKARABaşbakan Yardımcısı Ali Babacan, Genel Müdürlüğü İstanbul’a taşınan Türk Eximbank’ta uzun yıllardır çalışan 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in iki kızının işten çıkarıldığını kabul ederken, CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın soru önergesi üzerine bankaya dair çarpıcı bilgileri de açıkladı. Babacan, İstanbul’da kiralanan yeni bina için aylık 112 bin 500 dolar kira ödendiğini, 5 yıllık kira sözleşmesi yapıldığını, yapılan tadilat bedelinin yarısının kiradan düşüleceğini, tadilat dolayısıyla taşınma öncesinde 8 ay boyunca bina için 900 bin dolar ödendiğini, Eximbank’ta çalışan uzmana 500 TL, Genel Müdüre ise aylık 6 bin TL kira yardımı yapıldığını, Eximbank için satın alınan iki makam aracına 805 bin TL ödendiğini açıkladı.Genel Müdürlüğü Ankara’da bulunan Eximbank’ın, eğitim öğretim yılının ortasında olunduğuna bakılmaksızın Kasım 2012’de İstanbul’a taşınma kararı alınınca, ailevi nedenlerden dolayı Ankara’da kalmak zorunda olduğunu belirten personel işten çıkartılmışlardı. Aralarında önceki Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in iki kızının da bulunduğu 37 personelin iş akitleri feshedilirken, 56 personelin ise Ankara’da kalmalarına izin verilmişti.CHP’li Umut Oran’ın Aralık 2012’de verdiği önergeyle bu gelişme kamuoyuna duyurulurken, Babacan’ın Ekim 2013’te gönderdiği yanıtta bazı bilgiler ‘ticari sır/banka sırrı’ gerekçesiyle yanıtsız bırakılmıştı. Umut Oran’ın, Eximbank Genel Müdürü’nün Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada verdiği bilgilerin dahi önergeye yanıt olarak gönderilmediğine dikkat çekerek yeni soruları yöneltmesi üzerine Babacan bu kez somut bilgiler içeren bir yanıtı gönderdi.İşten çıkartılan 37 kişinin ismini açıklayarak, Sezer’in kızlarının da sözleşmelerinin feshedildiğini kabul eden Babacan’ın, Umut Oran’a, Eximbank Genel Müdürü Hayrettin Kaplan ve Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Kopar’ın imzaladığı bilgi notuyla verdiği yanıtta dikkat çeken bilgiler şöyle:Aylık kira 112.500 dolarİstanbul’daki bina Sabri Ünlü ve Jan Bastiaan Lems’ten, stopaj bedeli dahil aylık 112 bin 500 dolar karşılığı bedelle, ihale yapılmaksızın doğrudan temin usulüyle Nisan 2012’de 5 yıllığına kiralandı.Tadilat parasının yarısı kiradan düşüyor!Binada yapılan mekanik tadilatlara ilişkin bedellerin yarısı kiradan mahsup edilecek. Ancak bu tadilat bedelinin ne kadar olduğu açıklanmadı.Taşınmadan 8 ayda 900 bin TL ödendiBinaya taşınma işlemi ise 8 ay sonra 3 Aralık 2012’de tamamlandı. Böylece taşınma gerçekleşene kadar 900 bin dolar kira ödenmiş oldu.37 kişi işten çıkartılırken, 111 kişi işe alındı2012 yılı içerisinde 37 deneyimli personelin işine son verilmesine karşın, aynı yıl içerisinde “banka işlem hacmindeki artış nedeniyle” 111 yeni personel alındı ve toplam personel sayısı 453’e ulaştı.Makam aracına 805 bin TLMakam için 2011 yılında AudiA6 ve Volvo S80 marka modelde iki araç 805 bin TL karşılığında satın alındı.Genel Müdüre ayda 6 bin TL kira ‘yardımı’Eximbank Yönetim Kurulu kararıyla, Genel Müdüre kendi evinde otursa dahi, en düşük memura ödenen kira yardımının 13 katı tutarında (6 bin TL) aylık kira yardımı yapılıyor!
Köşe Bucak Gündem: Köşe Yazarları Bugün Ne Yazdı?
Gazetelerin köşe yazarları bugün neler yazdılar, gündemi nasıl  gördüler? İşte günün öne çıkan köşe yazarları... Ruşen Çakır | Komünizm ölse bile anti-komünizm ölmez | Vatan 1 Mayıs kutlamasına 1976 yılında katıldım. Daha 14 yaşındaydım ve Galatasaray Lisesi’nde birlikte okuduğumuz birkaç arkadaşla Taksim Meydanı’nda, ‘solcu olmayı seçmekle ne kadar doğru bir şey yapmış olduğumuzun’ tadını çıkarmıştık. Ertesi yıl yine aynı meydandaydık ve daha kalabalıktık. Ve o gün, dünyanın neresinde olursanız olun, solcu olmanın öncelikle bedel ödemek olduğuna bir kez daha acı bir şekilde tanık olduk. Çünkü sol veya sosyalizm/komünizm nasıl bir realiteyse, sol ve sosyalizm düşmanlığı, anti-komünizm daha sert ve kesif bir olguydu. Yazının devamını okumak için tıklayınız. Ahmet Hakan| Erdoğan’ın çıkını | Hürriyet BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanı adaylığı sürecinde göz dolduran adımlar atacakmış.-  Gezicilerle barışacakmış.-  AB ile temasa geçecekmiş.-  Ruhban Okulu’nu açacakmış.-  Cemevlerine ibadethane statüsü tanıyacakmış. Yazının devamını 0kumak için tıklayınız. Görmeyen gözler de görmemeli | Fehmi Koru | Star ABD başkanı Barack Obama ile dışişleri bakanı John Kerry İsrail karşıtı, hatta Yahudi-düşmanı mı? Şu günlerde ABD’de bir kesim bu soruya en keskin biçimde “Evet” cevabını veriyor. Sebebi de çok basit: Döneminin sonuna doğru hızla yol aldığının farkında olan Obama verdiği sözlerden birini yerine getirmek ve Filistin Devleti’nin kurulduğunu görmek istiyor; Yazının devamını okumak için tıklayınız. Nazlı Ilıcak| Erdoğan’ın sözlerine sadece ‘havuz medyası’ inanıyor | Bugün Tayyip Erdoğan, Fethullah Gülen'in iade edilmesini bir süredir ABD'den istiyor. Henüz olumlu bir cevap alamadı. *Önce, 19 Şubat 2014'te Obama'yla konuştu. Başbakan'ın açıklamasına göre, Obama, 'Mesaj alınmıştır' cevabını verdi. Erdoğan'ın versiyonu şöyleydi: 'Obama'yla konuyu görüştüm. Umutluyum... Ülkemdeki huzursuzluğun kaynağı oradadır ve sizden gerekeni bekliyorum dedim. Amerikan'ın iç güvenliğini tehdit edenleri nasıl benden istiyorsanız, ben de sizden bu konuda yardım istiyorum dedim; o da olumlu baktı. 'Mesaj alındı' dedi.' Yazının devamını okumak için tıklayınız Aslı Aydıntaşbaş |Hükümet farkında olmadan ABD’ye Gülen’in reklamını yapıyor | Milliyet Türk-Amerikan ilişkilerini yakından takip eden bir isim, Erdoğan, Abdullah Gül ve Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in art arda Fethullah Gülen konusunu gündeme getirmesini ”Farkında olmadan Fethullah Gülen’in reklamını yapıyorlar” diye yorumladı. … Peki ya Ankara Fethullah Gülen aleyhine “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs” suçlamasıyla bir örgüt davası açar, bunu resmi kanallardan ABD Adalet Bakanlığı’na iletirse? Yazının devamını okumak için tıklayınız. Emre Uslu | Kabirde manipülasyon yok, cevap vermek zorundasınız | Taraf Madem ‘Müslüman’ız, Allah’a tabiyiz’ diyorsunuz o zaman Allah’ın ‘bana bununla gelmeyin’ dediği yerden hatırlatayım… Kabirde ‘Kabataş gelini hakkında neden yalan söyledin’ diye sorulunca ‘Kadının beyanını esas aldık’ dersiniz… Kabirde, ‘Camide içki içilmediğini bildiğin hâlde neden içki içildi dedin’ diye sorunca, ‘Algı yönetiyorduk’ dersiniz… Kabirde, ‘Camide içki içilmediğini söyleyen imamı neden sürdünüz’ diye sorulunca, ‘Oyunumuzu bozuyordu’ dersiniz… Yazının devamını okumak için tıklayınız.  Kürtler 'İslamcı Kemalist'lerle güç birliği mi yapıyor?| Ezgi Başaran|Radikal Kürkçü: Bu vehimler 30 Mart öncesi 'Tatava yapma bas geç' diyenlerden geliyor. Keşke tatava yapsalardı.Mehmet Altan dün, son dönemde (özellikle Gezi eylemlerinden sonra) entelijansiyada bölük pörçük ve bazen de kısık sesle dile getirilen bir eleştiriyi açık ve yekpare biçimde yazıya dökmüştü T24’teki köşesinde. Şöyle diyordu: 'Bu iki büyük kitle (Şehirlilerin ezdiği Sünni Müslümanlar ile Kürtler) şu an için güç birliği yapmış görünüyor.  Yazının devamını okumak için tıklayınız. Sehven | Yılmaz Özdil | Hürriyet Tayyip Erdoğan tarafından Zekeriya Öz’e tahsis edilen Mercedes makam aracı geri alınmıştı, o Mercedes’in kime tahsis edileceği belli oldu... (Söz konusu satırlar sehven yazılmıştır, pardon, baskıya girmeden geri alınması için işlem başlatıldığı kamuoyunun bilgisine sunulur.) Yazının devamını okumak için tıklayınız. Bugünde dayak bayramı | Bekir Coşkun | SözcüHer işçi bayramında işçileri döve döve aşağı kadar kovaladılar…Olmadı, kurşun sıktılar üstlerine…Ölenler öldü…Bunlar henüz “bayram” olmayan işçi bayramlarıydı…Arkadaş “Şimdi 1 Mayıs’ı resmi tatil ve bayram yapıyoruz” dedi Yazının devamını okumak için tıklayınız.
AK Partili Başkanın Makam Aracı Kurşunlandı
ZONGULDAK’ın Kozlu ilçesi Belediye Başkanı AK Partili Ertan Şahin’in makam aracı, kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce kurşunlandı.Olay, saat 03.30 sıralarında Merkez Topbaşı Mahallesi Tuğla Harmanı mevkiinde meydana geldi. Kozlu Belediye Başkanı Ertan Şahin’i evine bıraktan sonra ayrılan şoför İsmail Karakaş, 67 AD 002 plakalı makam aracını evinin önüne park etti. Yaklaşık yarım saat sonra dışarıdan 7-8 el silah sesi duyan Karakaş, dışarıya çıktığında makam aracının kurşunlandığını gördü. İhbar üzerine olay yerine gelen polisin yaptığı incelemede, sol arka kapıda 7 kurşun izine rastlandı. Otomobil İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Kozlu Belediye Başkanı Ertan Şahin, olayı kim veya kimlerin yaptığının henüz tespit edilemediğini ve soruşturmanın devam ettiğini söyledi. Polis, olayla ilgili soruşturmayı sürdürüyor. Cenk TOPCU/KOZLU (Zonguldak), (DHA)
'Böcek Operasyonu' Başladı
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın makam aracı ve çalışma ofisinde bulunan dinleme cihazlarıyla ilgili olarak soruşturmayı sürdüren Savcı Duran Çetin, operasyon talimatı verdi. Talimat doğrultusunda Gölbaşı, Diyarbakır, Erzurum, Karabük, Ankara ve İstanbul’un da içinde olduğu şüpheliler için arama ve gözaltı kararı verildi. Her bir şüpheli için karar bulunduğu yerin adliyesinden alındı. Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nce 'casusluk' şüphesiyle başlatılan operasyonda Başbakan'ın eski Koruma Müdürü Zeki B. ve Başbakanlık eski Koruma Daire Başkanı ve 1. Sınıf Emniyet Müdürü Mehmet Y.’nin de aralarında bulunduğu 12 polis şüpheli olarak dosyada yer alıyor. Böceği koyduğu iddia edilen şüphelilerden dördüncü sınıf emniyet müdürü, müstafi Serhat D.’nin yurt dışında olduğu belirlendi. Operasyonlar kapsamında Ankara'da 6, İstanbul'da 1, Diyarbakır'da 1, Yozgat'ta 2, Karabük'te ise 1 olmak üzere toplam 11 kişi gözaltına alındı.  Hürriyet'te yer alan habere göre başlatılan operasyon kapsamında şüphelilerin adreslerinde aramalar devam ediyor. Arama kararına göre şüphelilerin bilgisayarlarından imaj alındığı ve bilgisayarlarında ses dosyası bulunup bulunmadığının araştırıldığı öğrenildi. Şüphelilerin emniyet sorgusunun ardından soruşturmayı sürdüren Savcı Durak Çetin’e ifade vereceği belirtildi. MİT’in elinde bulunan dinleme cihazları kısa süre önce Savcı Durak Çetin’in talebi üzerine adliyeye gönderilmişti. Söz konusu cihazların adliyeye intikaliyle birlikte soruşturma dosyasının tamamlandığı kanaatine varan savcılık, operasyon için düğmeye bastı. GÖZALTINDAKİ İSİMLER: 'Casusluk' suçlamasıyla yürütülen soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan kişiler şöyle :1- sınıf emniyet müdürü Mehmet Y. Eski Başbakanlık Koruma Daire Başkanı olan Mehmet Y. şu an itibarıyla Polis Teftiş Kurulu Başkanlığında görev yapıyor.1- Sınıf Emniyet Müdürü Zeki B.. Başbakan Erdoğan'ın eski koruma müdürü olan Zeki B., şu an Polis Teftiş Kurulu Başkanlığında çalışıyor.3- Sınıf Emniyet Müdürü Ali Ö.. İstihbarat Dairesi Başkanlığında çalışan Ali Ö., şu an itibarıyla A. Gaffar Okkan PMYO'da görev yapıyor.4- Sınıf Emniyet Müdürü Serhat D. Eski Başbakanlık Koruma Daire Başkanlığı personeli olan Serhat D. Emniyet'ten istifa etti. Yurt dışında olan Serhat D. bu nedenle gözaltına alınamadı.4- Sınıf Emniyet Müdürü Sedat Z.. İstihbarat Dairesi Başkanlığında çalışan Sedat Z. şu an itibarıyla Erzurum İl Emniyet Müdürlüğünde görev yapıyor.Emniyet amiri görevinden ihraç edilen Ahmet T. Başbakanlık Koruma Daire Başkanlığında çalışan Ahmet T.'nin meslekten ilişiği kesildi.Komiser Enes Ç. İstihbarat Dairesi Başkanlığında çalışan Enes Ç., Ankara Gölbaşı ilçesinde görevine devam ediyor.Başpolis Memuru İbrahim S., Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğünde görev yapıyor.Polis memuru Hurşit G., Başbakanlık Koruma Güvenlik Teknik Şube Müdürlüğünde çalışıyor.Polis memuru Harun Y., KOM Daire Başkanlığında çalışırken, Hakkari İl Emniyet Müdürlüğüne nakledildi.Polis memur Seyit S., Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Bomba İmha ve İnceleme Şube Müdürlüğü'nde görev yapıyor.Polis memuru İlker U., İstihbarat Dairesi Başkanlığından, Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğüne tayin edildi. Demokrat Haber
Aynı Anda Üç Devlet Kurumunda Yönetici!
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sumaytaoğlu'nun aynı anda 2 kamu kurumunda daha yönetici olduğu ortaya çıkınca, durum Meclis gündemine taşındı.Erdal Cemal Sumaytaoğlu ’nun aynı anda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı, Yüksek Komiserler Kurulu Başkan Yardımcısı ve Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Vekilliği görevlerini yaptığı ortaya çıktı. Durum MHP Manisa Milletvekili Ercan Akçay ’ın soru önergesiyle Meclis’e taşındı. Birgün gazetesinden Yaşar Aydın'ın haberine göre Erdal Cemal Sumaytaoğlu’nun görevleri bunlarla sınırlı değil. Sumaytaoğlu’nun bakanlığın sitesinde yer alan CV’si 2006 yılından bu yana birçok kamu kurumunda aynı anda görev yaptığını da ortaya koyuyor. CV’de Sumaytaoğlu’nun aynı anda yaptığı görevlerden bazıları şu şekilde sıralanıyor: Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Vekili (2011-Devam Ediyor)Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 1. Hukuk Müşaviri (2006-2011)Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulu Üyesi (2007-2008)Atatürk Orman Çiftliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Hukuk Müşaviri Vekili (2006-2009).Sumaytaoğlu’nun önlenemez yükselişi sadece birkaç yıllık bir avukatken 2004 yılında TMSF’ye girmesi ile başladı. 2006 yılında Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’na geçmesi ile Sumaytaoğlu için yeni bir dönem başlamış oldu. Sumaytaoğlu ismini kamuoyu ilk kez, 2009 yılında Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı ile mücadele için yapılan ihalede duydu. İhale “Bakan oluru ve görev gereklerine aykırı’’ bir şekilde Türkiye Jokey Kulübü’ne (TJK) verildi. İhalenin neden TJK’ye verildiği ihalede yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla Sumaytaoğlu hakkında dava açıldığında ortaya çıktı. Ankara 15. Asliye Ceza Mahkemesi Sumaytaoğlu’nu suçlu bularak kamuyu zarar uğrattığı gerekçesi ile 5 ay hapse mahkûm etti. Sumaytaoğlu’nun ismi daha sonra Atatürk Orman Çiftliği’ndeki benzinlik ihalesinde ortaya atıldı. İhale ile ilgili yargı süreci henüz tamamlanmadı. Teftiş Kurulu’na müfettiş olmayanların atanmasının yolunu açan Haziran 2011 tarihli Bakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın adını Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı olarak değiştiren düzenlemenin altında da Sumaytaoğlu’nun imzası var. Düzenlemenin ardından Sumaytaoğlu Ağustos 2012’de Rehberlik ve Teftiş Başkanı olarak atandı. Durumu bir soru önergesi ile Meclis’e taşıyan MHP Manisa Milletvekili Ercan Akçay’ın iddiasına göre bu değişiklikle Sumaytaoğlu, kendi başkanlığını onaylayan yönetmeliği hazırlayarak Teftiş Başkanı oldu. Akçay’ın soru önergesine göre çok sayıda atı olan Sumaytaoğlu’nun birçok akrabası ve yakını da TJK’de çalışıyor. Akçay’ın soru önergesinde Sumaytaoğlu ile ilgili çarpıcı sorular yer alıyor: Sumaytaoğlu 2 genel müdür 1 teftiş kurulu başkanın kullandığı makam odasını yıktırıp 150 bin lira ödeme yaparak kendisine yeni bir makam odası doğru mudur? Makam aracının 2011 yılından bu yana 50 bin kilometre yol katettiği bilgisi doğru mudur? Emrine özel kalem müdürü verildiği ve ona da makam aracı tahsis edildiği doğru mudur?T24
Erdoğan İçin Sahte Plaka İddiası
CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, YSK'ya başvurarak Cumhurbaşkanı Adayı ve Başbakan Erdoğan'a yapılan bağışların denetlenmesi, kamu kaynaklarından yararlanmasının önlenmesi ve sahte plaka takarak Başbakanlık makam aracını kullanarak seçim yasaklarını çiğnediği iddia ederek acilen karar alınmasını talep etti.CHP'li Umut Oran, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Sadi Güven'e 1,5 sayfalık dilekçeyle başvurusunda, 'Erdoğan'ın sahte plaka takarak Başbakanlık makam aracını kullanıp seçim yasaklarını çiğnediğini, diğer adaylar açıklamasına rağmen bağış hesabına yatırılan paraları açıklamadığını, bazı valilerin iş adamlarını çağırarak Erdoğan'a bağış yapmaları telkininde bulunduğunu' iddasında bulundu. Cumhurbaşkanlığı seçimi Kanunu uyarınca seçim bağış ve harcamalarına ilişkin belgelerin seçim sonuçlarının kesinleşmesinden 10 gün sonra YSK'ya sunulacak olmasının geri dönülmesi imkƒnsız, seçim sonucuna etki edecek haksız rekabet koşulları oluşturduğuna dikkat çeken Umut Oran, YSK'nın acilen konuyu incelemesi gerektiğini başvurusunda şu şekilde ifade etti: 'Yetki YSK'da' '6271 sayılı Cumhurbaşkanlığı Seçim Kanunu uyarınca 10 Ağustos 2014 tarihinde yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adayların bağış ve harcamalarını denetim yetki ve görevi malumunuz olduğu üzere YSK'ya verilmiştir.' 'Sahte plakayla makam aracı kullandı' 'Adaylardan birisinin halen Başbakanlık görevini sürdürüyor olması, diğer iki aday karşısında kendisine haksız rekabet olanakları sunmaktadır. Aday Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim propaganda ve yasaklarının başladığı 31 Temmuz 2014 tarihine kadar devletin tüm olanaklarını özel jet uçağı ve helikopterini kullanarak, kamu harcamalarıyla inşa edilen tesislerin açılışını yapması, adil ve eşit olmayan bir yarış sürdürülmesine yol açmıştır. 31 Temmuz 2014'te ise Aday Erdoğan, Van'daki temaslarında T.C. Başbakanlığının 002 plakalı resmi zırhlı makam aracını bu kez üzerine 06 BV 8534 sayılı sahte bir plaka takarak kullanmış, seçim yasaklarını açıkça çiğnemiştir. Cumhurbaşkanlığı seçiminin diğer iki adayı günlük olarak kendilerine yapılan toplam bağış miktarlarını açıklayarak saydam bir demokrasi sınavı vermektedir. Buna mukabil Aday Erdoğan ise bu konuda tek kelimelik açıklama dahi yapmamış, bilakis çeşitli illerde valilerin bizzat devreye girerek makamlarına çağırdıkları işadamlarından Erdoğan'ın hesabına 'bağış' yapılmasını 'talep ettikleri' yaygın bir biçimde dile getirilmeye başlanmıştır.' 'Hazine yardımı teklifim halen bekliyor' 'Cumhurbaşkanlığı seçiminde mali anlamda yaşanacak haksız rekabeti önlemek için adaylara Hazine yardımı yapılmasını içeren 2/2030 esas numaralı yasa teklifim maalesef AKP iktidarının bilerek görmezden gelmesi nedeniyle halen komisyonda görüşülmeyi beklemektedir. Keza, Başbakan'ın aday olması halinde YSK'nın Cumhurbaşkanı Geçici Aday listesini ilan edeceği tarihte (8 Temmuz 2014) Başbakanlıktan çekilmiş sayılacağına ilişkin 2/2124 esas numaralı yasa teklifim de aynı akıbete uğramıştır.' 'Milletin bana verdiği görevle size başvuruyorum' 'T.C. Anayasasında Yüksek Seçim Kurulu bağımsız yargı organı olarak tanımlanmıştır. Yine Anayasamıza göre Türkiye Büyük Millet Meclisi de üç bağımsız erkten birisi, yasama erkidir. Yasama Organı üyesi ve CHP İstanbul Milletvekili olarak kamuoyunca yoğun biçimde dile getirilen bu haksız, adil olmayan uygulamaları dikkatinize sunmak görevlerim arasında bulunmaktadır. Milli Egemenliğin tecelli ettiği TBMM'nin bir üyesi olarak, millet adına yürütme organını, kamu kurum-kuruluşlarını denetlemek de görev ve yetkilerim arasındadır.' 'Telafisi imkansız durumu acilen önleyin' 'Tüm bu nedenlerle aday Recep Tayyip Erdoğan'ın diğer sayın adaylar Ekmeleddin İhsanoğlu ve Selahattin Demirtaş karşısında sınırsız kamu kaynağı kullanımıyla elde ettiği haksız, adil olmayan seçim yarışına el atmanız zorunluluk arz etmektedir. Aday Erdoğan'ın bağış hesabına ne kadarlık bağış yapılmıştır, bunlar nerelere harcanmaktadır, seçim yasağına rağmen niçin Başbakanlık makam aracını sahte plaka takarak kullanmaktadır şeklindeki sorulara yanıtların YSK tarafından aranması 76 milyon vatandaşımızın beklentisidir. 6271 sayılı Kanunun 14/6'ncı maddesi uyarınca seçim bağış ve yardımları ile harcamalarını incelemek için seçim sonucunun kesinleşmesini beklemeniz, telafisi olanaksız, geri dönülemez ve seçim sonucuna etki edecek gelişmelere yol açacaktır, açmaktadır. İvedi karar alınmasını gerektiren keyfiyeti, Yüksek Seçim Kurulu'nun değerli Kurul Üyelerinin bilgilerine saygıyla sunarım.'CNN Türk
Erdoğan'ın Eli Havada Kaldı
30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle Ankara Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) resmi geçit töreni düzenlendi. Törene Cumhurbaşkanı sıfatıyla ilk kez katılan Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki tokalaşma krizi damgasını vurdu. Törende ayrıca çok sayıda ilk yaşandı.30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle AKM'de düzenlenen törene, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bakanlar, milletvekilleri ve vatandaşlar katıldı. MUHALEFET KOLTUKLARI BOŞ KALDI, YENİ KABİNEYE GİREN BOZKIR DA PROTOKOLDEYDİ Erdoğan ve Davutoğlu törene eşleriyle birlikte geldi. Törende MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş için ayrılan koltuklar boş kaldı. Törende dün açıklanan yeni kabinede AB Bakanı olarak yer alan Volkan Bozkır, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu gibi isimler de yer aldı. Ayrıca Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç ve Ali Babacan da protokol tribününde yerlerini aldı. Kabineden gelen diğer bakanlar ise Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ve Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker oldu. ERDOĞAN, İLK KEZ GÜL'ÜN KULLANDIĞI 1957 MODEL ARAÇLA SELAMLADI Cumhurbaşkanı Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen törende; tören birliklerini, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ile birlikte 1957 model Cadillac marka üstü açık aracın üzerinden selamladı. Söz konusu araç ilk kez 11. Cumhurbaşkanı Gül tarafından kullanılmıştı. Gül, 2013 yılındaki törende; cumhurbaşkanı veya Genelkurmay başkanı olarak Cemal Gürsel, Cevdet Sunay, Fahri Korutürk ve Kenan Evren gibi Türk siyasetinin yakın dönemindeki önemli aktörlerin kullandığı bu aracın üzerinden birlikleri selamlamıştı. 1957 model araç DP iktidarı döneminde Celal Bayar'ın cumhurbaşkanlığı sırasında Cumhurbaşkanlığı'na makam aracı olarak alındı. Üstü açık makam aracı,1969 yılına kadar Köşk'te cumhurbaşkanlarının makam aracı olarak kullanıldı. Araç, 1970'li yılların başından itibaren 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda tören aracı görevini ifa etti. TOKALAŞMA KRİZİ, DAVUTOĞLU EŞİ İLE YER DEĞİŞTİRDİ Erdoğan, bu araçla gelerek gelerek tören birliklerini ve halkı selamlamasının ardından protokol tribününe geçti. Erdoğan protokole gelişi sırasında ön sıradakilerle tek tek tokalaştı. Erdoğan, ön sırada bulunan Kılıçdaroğlu'na elini uzattığı sırada ise askeri komut verildi. Bunun üzerine Erdoğan, Kılıçdaroğlu ile tokalaşamadı. Erdoğan, tören bitiminde ise Kılıçdaroğlu ile yine tokalaşmadı. Erdoğan geldikten sonra Başbakan Davutoğlu ve eşi Sare Davutoğlu'nun ise yerlerini değiştirdiği görüldü. ŞEHİT TEĞMEN EMRE AS ANILDI Tören öncesinde en genç teğmenlerin yaptığı açılış konuşmasında Van'da yaklaşık 10 gün önce şehit olan Teğmen Emre As da anıldı. PARAŞÜTÇÜLER İLK KEZ CUMHURBAŞKANLIĞI FORSUNU TAŞIDI Erdoğan'ın tribündeki yerini almasının ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından tören, 2 bin 500 metre yükseklikten yapılan paraşütlü atlayışlarla başladı. Bu yıl önceki yıllardakilere farklı olarak paraşüt birlikleri, Cumhurbaşkanlığı forsunun da olduğu bir bayrağı taşıdı. TÜRK YILDIZLARINDAN YENİ GÖSTERİLER Törende, askeri bandonun yanı sıra askerleri birliklerin, tankların, süvarilerin geçişi izlendi. Erdoğan, geçit törenini sonuna kadar ayakta izledi. Sancakların geçişini ise tüm izleyiciler ve protokol ayakta selamladı. Törende Kurtuluş Savaşı, Kore ve Çanakkale şehitlerini temsilen o günkü teçhizatları canlandıran takımın geçişi ile dünyanın ilk ve en eski askeri bandosu olan mehteran takımının geçişi ilgiyle izlendi. Helikopterlerin, F-16 ve F-4 Fantom uçaklarının gösteri uçuşunun ardından Türk Hava Kuvvetleri'nin akrobasi ekibi 'Türk Yıldızları'nın gösteri uçuşu izleyenlerin büyük ilgisiyle karşılandı. Daha önceki yıllardaki gösterilerine ek olarak farklı gösteriler yapan Türk Yıldızları, seyircilerden büyük alkış aldı. İBRAHİM VARLIK
"Öğrenciye Bursu Yasaklıyoruz Ama Makam Aracı Alıyoruz, Bu Düpedüz Daltonizm"
Prof. Murat Tuncer, üniversite bütçelerinden burs verilememesini eleştirdiHacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Murat Tuncer, “Öğrenciye burs veremiyoruz ama lüks makam aracı alabiliyoruz. Burs verebilsek başarı çok yükselir” dedi. Tuncer, “Öğrenciye bursu yasaklarken milyonluk makam araçları alınmasını serbest bırakan düzenleme son derece yanlış, düpedüz daltonizm” ifadelerini kullandı.Üniversite yemekhanesini öğrencilere açınca akademisyenlerin eleştirilerine hedef olan Hacettepe üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, üniversite özel bütçelerinin öğrenciye burs olarak verilmesini engelleyen düzenlemeye tepki gösterdi.Gamze Kolcu ’nun Hürriyet’teki haberine göre, Tuncer, şunları söyledi:“Üniversite olarak özel bütçemizden öğrencilerimize burs veremiyoruz, ancak 700-800 bin liralık lüks makam aracı alabiliyoruz. Bütçeyi öğrencinin lehine dönüştüremezken, kişisel harcamalar yapabiliyoruz. Yıllık 1-2 milyon lirayı öğrencilerin kullanımına açamıyorum. Öğrenciye bursu yasaklarken milyonluk makam araçları alınmasını serbest bırakan düzenleme son derece yanlış, düpedüz daltonizm (renkkörlüğü). Ankara’da 200 bin üniversite öğrencisi var ve ben bu öğrencilerin yarısının bursa ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Bizim 43 bin öğrencimizin 10 bini maddi yardım için talepte bulunuyor, ancak biz sadece 2 bin öğrencimize destek olabiliyoruz. Özel bütçemizden burs verebiliyor olsak, maddi imkânları iyileşen öğrenci sayıları çok daha yukarılara çıkar. Devlet üniversitelerinin en ciddi problemlerinden biri de ödeneklerin yetersizliği.”“Devletin katkı paylarını artırması gerekiyor. Bizim üniversite olarak yıllık giderimiz 30 milyon liraya yakın. Yılda yaklaşık 5 milyon lira zararla çalışıyoruz. Ödenekler artırılmazsa eğer devlet üniversiteleri dönmez, batmaz, ama ciddi sıkıntıya girer. Maddi imkânsızlıklar ise direkt öğrencilere yansır. Devlet üniversitesi kısıtlı imkânlarına rağmen en üst düzeyde biliminsanı yetiştiriyor, özel üniversiteler ile vakıf üniversiteleri ise daha fazla maaş vererek o kişileri kendi kadrosuna dahil ediyor.”Rektör Prof. Dr. Tuncer, vakıf üniversitelerine tanınan ayrıcalıklara da şöyle tepki gösterdi:“Türkiye’de vakıf üniversiteleri şirket üniversiteleridir ve vergi ödemeleri lazım. Onlardan toplanan ve ortak bir havuzda biriken paralar ise devlet üniversitelerine aktarılmalı. Devlet üniversiteleri olarak madalya istemiyoruz ancak, adaletli bir sıralama, değerlendirme yapılsın istiyoruz.”T24