onedio
Görüş Bildir

Kreş Haberleri

Kreş ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Kreş ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Dayakçı Kocaya 'Lüks' Eğitim
Emniyet Genel Müdürlüğünün, şiddet uygulayan erkeklere yönelik lüks tesis projesi hazırlamasının şoku geçmemişken yeni bir proje daha ortaya çıktı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da 10 milyon avro bütçeli “Aile İçi Şiddetle Mücadele İçin Kadın Konukevleri” projesi hazırladı. Ancak adında kadın olan projenin yararı yine kadınlara değil! Evrensel gazetesinden Sevda Karaca'nın haberine göre, proje devlet personelinin şiddete karşı eğitimini içeriyor. Sorun şu ki 12 yıldır benzer projelere imza atan hükümet, personelini eğitmeyi bir türlü başaramıyor! Kadınların kreş ve sığınmaevi gibi temel talepleri yıllardır ‘Bütçe yok’ yanıtı alırken şiddet uygulayan erkeğe ve personel eğitimine milyon avroluk bütçeler ayrılması da cabası. DAYAKÇI KOCAYA LÜKS ‘EĞİTİM’ Kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda devletin acizliğini ortaya koyan haberler eksik olmuyor. Her gün 3 kadının öldürülmesi haberlerine, çocuk istismarı ve cinayetleri haberleri de eklenince şiddete karşı koruma sağlanmasındaki yetersizlikler bir kez daha gündeme geldi. Ancak görünen o ki, yeni düzenleme de kadınları ve çocukları değil “ailenin bölünmez bütünlüğünü” garanti altına alma mantığında. Bu arada Emniyet Genel Müdürlüğü de, eşlerine şiddet uygulayan erkeklere yönelik bir proje geliştirilmesi için başvuruda bulundu. Aile Bakanlığına sunulan raporda uzaklaştırma kararıyla eve yaklaşmasına izin verilmeyen dayakçı kocalar için “Bir tesis kurulması” ihtiyacı olduğu ileri sürüldü. Erkekler, içinde İnternet’i, sıcak suyu bulunan tesislerde yaşam koçları tarafından rehabilite edilecek. 10 günü aşmayan konaklamanın masrafları Bakanlık tarafından karşılanacak. Dayakçı koca yürüyüş ve koşu programları ile stres atacak. Pilot olarak Ankara’da açılacak merkez, daha sonra diğer illere de yayılacak. Eğitimlerden geçenler, şiddet mağduru kadının şikayetini geri çekmesi durumunda evine dönebilecek. 2013 yılında tek bir sığınmaevi açan devletin, bu olanaklara sahip hiçbir sığınmaevi ise bulunmuyor. YENİ PROJEDEN YİNE ‘EĞİTİM’ ÇIKTI Öte yandan Bakanlığın Avrupa Birliği tarafından finanse edilen bir başka projesi daha açıklandı. 10 milyon 150 bin avroluk bütçeye sahip “Aile İçi Şiddetle Mücadele İçin Kadın Konukevleri” projesinin önceliği şiddet gören kadınların yeni bir yaşam kurması için ilk adım olan sığınma evlerinin sayısını ve niteliğini artırmak değil. Peki ne? Bakan Ayşenur İslam şöyle anlatıyor: “Projenin özünde aile içi şiddet konusunda faaliyette bulunan bütün ilgili tarafların kurumsal kapasitelerinin geliştirilmesine yönelik eğitim ve iş birliği var. Yaklaşık 35 bin sağlık, 140 bin emniyet personeline eğitim verilecek. Hizmet birimlerimizde görev yapan personelin daha etkin ve bilinçli bir şekilde hizmet sunmaları sağlanacak ve sunulan hizmetlerin kalitesi artacaktır”. DÜNYA DENEYİMİ ‘BÖYLE OLMAZ’ DİYOR Şiddet uygulayan erkeklerin rehabilitasyonu konusunda dünya örnekleri, erkeğin şiddeti gerçekten kesmek istiyorsa alacağı desteğin işe yaradığını, bu eğitim ya da tedavilerin bir “ceza” olarak verilmesi durumunda ise işe yaramadığını gösteriyor. Kadın örgütleri, bütçenin ve uygulanacak kapsamlı politikaların şiddet uygulayan erkeklerin rehabilitasyonu için değil, “Kadın erkek eşitliğini sağlayacak politikalar” üzerine yapılsa daha sonuç alıcı olacağını ifade ediyor. Norveç ve İspanya’da yürütülen “erkeklerin rehabilitasyonu” programları, şiddet rakamlarının azaltılması konusunda beklenen etkiyi yaratmayınca, örneğin Polonya’da rehabilitasyon “cezasına” çarptırılan erkeklerin şiddet uygulamaya devam ettiği görülünce bu hizmetler de tartışmalara açıldı. Türkiye’de de sığınmaevleri, kreşler, kadınların istihdamı konusunda hep “Bütçe yok” cevabı veren hükümetin iş bu tesislere gelince bütçe ayırabilmesi de yeni bir tartışmayı doğuracak gibi görünüyor. ŞİDDET YASASINA ‘NEŞTER’ Mİ VURULACAK? Bu yeni projelerin ortaya atılmasının bir adım öncesi de var. İki yıl önce çıkarılan 6284 sayılı Yasa, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından “Çok eleştiri alıyor” denilerek yeniden incelemeye alındı. Bu açıklamanın ardından hükümete yakın kadın örgütlerinden de çeşitli açıklamalar yapıldı. Bu açıklamaların ortak yanı ise şu: “Yasa erkeklerde öfkeyi tetikliyor, sadece kadının beyanının esas alınması ciddi mağduriyet yaratıyor. Uzlaşma ile çözülebilecek sorunların mahkemelere intikal ettirilmesi daha ağır sonuçlara yol açıyor. Uzlaştırma sistemi kurulmalı”. Hem hükümet kanadından hem de aynı zihniyeti paylaşan örgütlerden yapılan bu açıklamalar, yeni şiddet yasasının kadınları güçlendiren çeşitli yönlerinin budanacağı ve kadın örgütlerinin karşı çıktığı arabuluculuk mekanizmasının yeniden gündeme sokulacağı kaygısını artırıyor. 12 YILDIR BİTMEYEN EĞİTİM Eski Bakan Fatma Şahin’in göreve geldiği tarihten bu yana Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının “aile içi şiddetle mücadele” konusunda yaptığı en büyük bütçeli iş “Kamu hizmetlerinde görev alanların eğitilmesi” oldu. Gerek Birleşmiş Milletler’e ve Avrupa Birliği’ne sunulan raporlarda, gerekse uluslararası platformlarda “övünülerek” anlatılan şiddetle mücadele projesinin ana unsuru son 12 yıldır bu eğitimler. Sevda KARACA  | Evrensel 
Gözaltındaki Ekrem İmamoğlu’ndan Yeni Açıklama: “Kreş Açtığım İçin Hakkımda Soruşturma Açılmış”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne düzenlenen operasyonda gözaltına alınan başkan Ekrem İmamoğlu sosyal medya hesabından yeni bir açıklama paylaştı. İmamoğlu açıklamasında açtıkları kreşler nedeniyle hakkında soruşturma açıldığını belirterek “İfade vermek isterdim ama şu an gözaltındayım, yoksa seve seve bu şehrin çocukları için yaptığımız kreşleri tüm gücümle savunurdum” dedi.
Ekrem İmamoğlu Tek Başına Kalıyor! Ekrem İmamoğlu'nun Kaldığı Silivri Cezaevi Nasıl Bir Yer?
19 Mart Çarşamba sabahı yapılan operasyonla gözaltına alınan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Hürriyet'te yer alan habere göre; Silivri Cezaevi'nde ilk gecesini geçiren Ekrem İmamoğlu, tek başına kalıyor. İlk görüşmesini de tutuklandığı gün avukatı ile gerçekleştirdi ve 2,5 saat sürdü. Peki Ekrem İmamoğlu ve tutuklanan diğer isimlerin kaldığı Silivri Cezaevi nasıl bir yer? A Haber, 8 yıl önce Silivri Cezaevinin içine girmiş ve görüntüleri yayınlamıştı. İşte Ekrem İmamoğlu ve diğer tutuklu isimlerin de kaldığı Silivri Cezaevi 👇KAYNAK - 1KAYNAK - 2KAYNAK - 3
Ekrem İmamoğlu'ndan Yeni Paylaşım: "Size Güveniyorum!"
Gözaltında bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, sabah kreş açtığı için hakkında soruşturma açıldığını söylemişti. İmamoğlu az evvel yeni bir paylaşım yaparak 'Size güveniyorum, bu günler de geçecek' dedi. O paylaşıma ait detaylar şöyle 👇
Ne İstediniz de Vermedik?
Uzun zamandır bu kadar üzgün hissetmemiştim. Sanırım en son bu kadar üzgün olduğumda Maraş depremi olmuştu. Neyse, benim kişisel üzüntümden bahsetmenin sırası değil. Ama yine de bugün, bugün olanlardan bahsederken ister istemez kendimden, neslimden, atalarımdan ve benden sonraki nesillerden bahsetmek zorundayım. İki yaz önce ablam ve iki arkadaşıyla birlikte Levent Yüksel’in konserine gittik. Konser “Ya Sonra” ile başladı. Şarkının ilk sözleriyle birlikte bütün Açıkhava hep bir ağızdan söylemeye başladı. Bu, konser boyunca devam etti. Ben de tüm konser boyunca ağladım. Hatta öyle lüzumsuz yere ağlıyordum ki ablam en sonunda “Sen niye ağlıyorsun bu kadar?” diye sormak zorunda kaldı. Ben de ona “Bize ağlıyorum.” dedim. Gerçekten de öyleydi. Bize ağladım. Kendi neslime. Konserde 2 saat boyunca her şarkıyı ezbere bilen 4500 kişinin çocukluğunu, gençliğini, ilk yetişkinliğini ve şimdiki halini biliyordum. Kendimden biliyordum.
Pamir'in Tabutunu Kimseye Vermedi
**Sarıyer'de kaybolduktan sonra evinin yanındaki havuzda cesedine ulaşılan 3,5 yaşındaki Pamir Dikdik’in cenazesi baba evine getirildi. Tabutu tek başına omuzlayan baba Serdar Dikdik, başkasının taşımasına izin vermedi, kendisi tek başına eve götürmek istedi.Cenaze daha sonra Zekeriyaköy Merkez Camii’ne getirilirken, tabutun başında duran acılı anne ve baba gözyaşlarına boğuldu.Tabutu tek başına omuzlayan baba Serdar Dikdik, başkasının taşımasına izin vermedi, kendisi tek başına eve götürmek istedi.Adli Tıp Kurumu’ndaki işlemin ardından minik çocuğun cenazesi, Zincirlikuyu Gasilhanesi’ne götürüldükten sonra Zekeriyaköy’deki baba evine getirildi. Cenaze aracından tabutu tek başına omuzlayan baba Didik, yanındakilerin yardımını istemedi.Burada gazetecilerin soruları üzerine anne Süverce Dikdik, 'Başından beri sağolun. Bütün dualara. Sosyal paylaşım sitelerinde paylaşımlar olmuş. Bizim tabii ki haberimiz yok. Ama binlerce insan katılmış. Herkesten Allah razı olsun. Dualarınız için. Teşekkür etmemiz gerektiğini düşündük. Başka diyecek bir şey yok. Hepiniz bizim çocuğumuz gibi gördünüz. Allah herkesten razı olsun' dedi.MİNİK PAMİR SON YOLCULUĞUNA UĞURLANIYORPamir’in cenazesi daha sonra Zekeriyaköy Merkez Camii’ne getirildi.Burada düzenlenen cenaze töreni öncesi taziyeleri baba Serdar ve anne Suerce Dikdik kabul etti. Tören boyunca gözyaşlarını tutamayan anne ve babayı yakınları teskin etti. Törene eski Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Pamir’in ailesi ve Zekeryaköy sakinleri katıldı. Pamir tabutuna çiçekler arasına 'Her zaman kalbimizdesin meleğimiz' yazıldı.Cenazeye katılan Mustafa Sarıgül, kullanılmayan havuzlara dikkat çekerek, 'Bunlara mutlaka önlem alınmalı' dedi. Bir süre Sarıgül’le konuşan baba Serdar Dikdik de, oğlunun kaybolma ve bulunma sürecinde kendilerine yardım eden herkese teşekkür ederek, 'Ne söyleyeyim meleğimi kaybettim. Keşke sizleri görmeseydim de oğlumla pazar günü evde balon şişirseydim' dedi.Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’in de aileye oğullarının adını taşıyan bir kreş açacağını söylediği belirtildi.
Çocuğu Olan Kadınlara Erken Emeklilik…
Doğum teşvik paketinden annelere erken emeklilik, iş güvencesi, esnek ve yarı zamanlı çalışma ile ayda 300 lira kreş desteği çıkacak. Uzunca süredir gündemde olan doğum teşvik paketi yakın zamanda açıklanacak. Edinilen bilgiye göre; paketle annelere altı sene erken emeklilik yolu açılıyor. Buna göre; her çocuk için 2 yıl olmak üzere 3 çocuk dünyaya getiren kadına 6 yıl borçlanma fırsatı getirilmesi tahmin ediliyor. Borçlanma için de çocukların sigorta tescil tarihinden sonra doğmuş olması zorunluluğu kaldırılıyor. Bu bağlamda kadınlar, işe başlama tarihinden önce doğmuş çocuklar için de borçlanma hakkından yararlanabilecek.
Mülkiye Kılınç İçin Aile Bakanlığı'ndan Çözüm Çıkmadı
Aile Bakanı Ayşenur İslam, sattığı kitaplar nedeniyle terör örgütüne yardım etmek suçundan ikiz çocukları ile hapse girecek olan Mülkiye Demir Kılınç için devreye girdiklerini açıkladı. Bakan İslam, çocukların Aile Bakanlığı'nın kurumlarına alınması ya da gündüz kreş bakımı verilmesini teklif ettiklerini ama Mülkiye Demir Kılınç'ın kabul etmediğini söyledi. Bakan İslam, ''Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi''nin tanıtım toplantısının ardından, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. İslam, Mülkiye Demir Kılınç için Adalet Bakanlığı'nın devreye gireceğini belirtti. Sizin bakanlığınızın bu konuyla ilgili bir girişimi olacak mı?'' sorusu üzerine de İslam, kendilerinin de bakanlık olarak devreye girdiklerini belirtti. İslam, şöyle devam etti: ''Bu konuda bizim sorumluluğumuz anneye ve çocuklara destek vermek. Bu desteği verebileceğimizi söyledik kendisine, hazır olduğumuzu söyledik. Ama o, çocuklarıyla beraber kalmayı tercih edeceğini, çocuklarını bize vermektense, bizim kurumlarımıza vermektense hapishanede onlarla beraber olmayı tercih edeceğini söyledi. O zaman ona, gündüz kreş bakımı önerdik, yani gece çocuklarınız sizinle kalsın, gündüz biz onları bir kreşte ağırlayalım, dedik. Onu da reddetti anne. Bizim verebileceğimiz hizmetler bildiğiniz kadarıyla bu kadar.'' İslam, İstanbul İl Müdürlüğünün anneyle birebir görüştüğünü ifade etti. ''Çocuklar belli bir yaşa gelinceye kadar cezanın ertelenmesi mümkün mü?'' sorusunu ise İslam, ''Tamamen Adalet Bakanlığını ilgilendiren bir konu. Arkadaşımız da Adalet Bakanlığının devreye gireceğini söylüyor'' diyerek yanıtladı.CNN Türk | AA
Cinsel Saldırı Suçlarına Cezalar Yükseltildi
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı İslam, cinsel istismar kapsamına girebilecek suçların tek tek incelendiğini, her birinin cezasının yarı yarıya ya da bir kat yükseltildiğini söyledi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, son dönemde gündeme gelen çocuk istismarı, çocuk cinayetleri ve bakanlığın bu konudaki çalışmalarını konuşmak üzere bazı köşe yazarlarıyla basına kapalı toplantıda bir araya geldi. Bakan İslam, toplantının açılışında, bakanlığın temel yaklaşımını 'Sadece kurum bakımında olan çocuklar değil, ailesinin yanında olan çocukların da bakanlığın ilgi alanı içerisinde bulunması ve devletin bütün çocukların kendilerini güvende hissedecekleri bir ortamda yaşamalarını sağlaması' şeklinde açıkladı. İslam, İçişleri, Adalet, Milli Eğitim ile Aile ve Sosyal Politikalar bakanlıkları olarak çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek, bakanlık bünyesinde yasaları nasıl dönüştürebileceklerine, eylem planlarına ve aile eğitimlerine baktıklarını ve bunlarla ilgili revizyonları yaptıklarını anlattı. Eğitim çalışmalarına hız verdiklerini ve bu alanda Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği yapılması gerektiğini gördüklerini ifade eden İslam, şöyle devam etti: 'Kreş, anaokulu ve ilkokullarda bilinçlendirme programları düzenleyeceğiz. MEB müfredatındaki konuyla ilgili eğitimleri tekrar gözden geçireceğiz. Onlarla tekrar bu çalışmalara başladık ve bunları yaygınlaştıracağız. Her yıl, her sınıfta sürekli bu eğitimler yapılacak. Bu derslerin içinde, 'Yabancıların talep ve önerilerine bir çocuk nasıl tepki verecek?', 'Çocuk bir yabancıyla karşılaştığında nasıl davranacak?', 'Akran istismarına nasıl karşı koyacak?' gibi başlıklar bulunuyor.' 'Faile bazı hak yoksunlukları da getiriliyor' Ayşenur İslam, 'cinsel saldırı ve cinsel istismar suçlarıyla ilgili yasal değişiklikler' üzerinde çalıştıklarını belirterek, taslağa ilişkin şu bilgileri verdi: 'Cinsel saldırı, cinsel istismar kapsamına girebilecek bütün suçlar tek tek incelendi. Her birinin cezası neredeyse yarı yarıya ya da bir katı yükseltildi. Bazı suçlarda üst had, alt had haline getirildi. Örneğin, mevcut sistemde bir suçta '5 yıldan 15 yıla kadar yargılanır' diye bir hüküm var. Bu, 15 yıldan başlatılarak yükseltilmesine kadar gidildi. Henüz meclise sevk edilmedi. Had ceza, ağırlaştırılmış müebbet. Ama asıl önemlisi, kanunda infaz süreleri değiştirildi. Cezaların artırılmasının iki önemi var. Birincisi, kamu vicdanını rahatlatması. Asıl önemlisi, caydırıcılık yönü. İstismara uğrayan çocuk, 'Ruh sağlığını kaybetmiş midir, kaybetmemiş midir?' muayenelerini tamamen çıkardık. Kanunda şöyle bir peşin hüküm var artık; 'Bu tür bir istismara maruz kalan kimse ruh sağlığını kaybetmiştir'. Her şey bundan sonra başlıyor. Dolayısıyla Adli Tıp kapılarında sürünme ortadan kalkacak. Faile bazı hak yoksunlukları da getiriliyor; mağdurun bulunduğu yere yaklaşamama, çocuk tacizcisiyle çocuklarla ilgili meslekleri icra edememe, çocukların bulunduğu mekanlara yaklaşamama gibi.' 'Evlenme yaşına ulaşmış kişilerin zorla evlendirilmesinin suç sayılması'nın bakanlık olarak istedikleri bir kanun maddesi olduğunun altını çizen İslam, bu konuda henüz uzlaşılmadığını söyledi. İslam, hazırlanan taslakta, aile içi cinsel ilişkinin ceza kanununda tanımlandığına dikkati çekerek, 'Veli, vasi, koruyucu, akraba, kayın, hısım ve benzeri kimselerin, ayrıca kamu görevinin veya elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıklardan faydalanarak taciz ya da tecavüz suçu işleyen kişilerin daha şiddetli cezalandırılması gündeme geldi. Mevcut yasalarda bu hiç tanımlanmış değil veya 3 ay cezası var' diye konuştu. 'Yasa taslağı bütünüyle hazır denilebilir' Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı İslam, toplantı sonrası AA muhabirine yaptığı açıklamada, köşe yazarlarına, son zamanlarda çok fazla gündemde olan ve sayısı da artış gösteren çocuklara karşı şiddet uygulamaları, çocuk cinayetleri, çocuk taciz vakaları üzerinde bakanlığın diğer paydaşlarıyla neler yaptığını anlattıklarını aktardı. Köşe yazarlarından, bu konuların gündemde tutulmasını istediklerini ifade eden İslam, şöyle devam etti: 'Medyayla ilgili sorunlar var mı?' konusunu tartıştık. Medyayla ilgili tartışmada kullanabileceğimiz, bize yol gösterebilecek konular ortaya atıldı. Türkiye'de medya dilinin yanlış ve batı örneklerinden çok farklı olduğu, medya dilinin bu tür olaylarda adeta teşvik edici, yol gösterici olduğu konusunda aşağı yukarı fikir birliği var köşe yazarlarımız arasında. Medya, hem çok dikkatli bir dil kullanmalı hem de bu konuları ele alırken kamu yararını, çocukların yüksek menfaatini gözetmeli.' İslam, önleyici tedbirlerin, yasal mevzuatın ve eğitim programlarının revize edilmesi üzerinde yoğunlaştığını dile getirerek, 'Yasa taslağı bütünüyle hazır denilebilir. Üzerinde çok uzun zamandır çalışılmış. Ben de bakanlık görevinden önce bu taslakla ilgili çalışmış milletvekillerinden biriyim. 3-4 yıl önce gündeme getirilmiş bir kanun teklifidir başlangıcı itibarıyla. Bakan olduktan sonra ben, evveliyatını bildiğim için tekrar sayın Adalet Bakanımızla konuyu çalışmayı arzu ettim, birlikte çalıştık' diye konuştu. İSTANBUL AA
Dayakçı Kocaya 'Lüks' Eğitim
Emniyet Genel Müdürlüğünün, şiddet uygulayan erkeklere yönelik lüks tesis projesi hazırlamasının şoku geçmemişken yeni bir proje daha ortaya çıktı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da 10 milyon avro bütçeli “Aile İçi Şiddetle Mücadele İçin Kadın Konukevleri” projesi hazırladı. Ancak adında kadın olan projenin yararı yine kadınlara değil! Evrensel gazetesinden Sevda Karaca'nın haberine göre, proje devlet personelinin şiddete karşı eğitimini içeriyor. Sorun şu ki 12 yıldır benzer projelere imza atan hükümet, personelini eğitmeyi bir türlü başaramıyor! Kadınların kreş ve sığınmaevi gibi temel talepleri yıllardır ‘Bütçe yok’ yanıtı alırken şiddet uygulayan erkeğe ve personel eğitimine milyon avroluk bütçeler ayrılması da cabası. DAYAKÇI KOCAYA LÜKS ‘EĞİTİM’ Kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda devletin acizliğini ortaya koyan haberler eksik olmuyor. Her gün 3 kadının öldürülmesi haberlerine, çocuk istismarı ve cinayetleri haberleri de eklenince şiddete karşı koruma sağlanmasındaki yetersizlikler bir kez daha gündeme geldi. Ancak görünen o ki, yeni düzenleme de kadınları ve çocukları değil “ailenin bölünmez bütünlüğünü” garanti altına alma mantığında. Bu arada Emniyet Genel Müdürlüğü de, eşlerine şiddet uygulayan erkeklere yönelik bir proje geliştirilmesi için başvuruda bulundu. Aile Bakanlığına sunulan raporda uzaklaştırma kararıyla eve yaklaşmasına izin verilmeyen dayakçı kocalar için “Bir tesis kurulması” ihtiyacı olduğu ileri sürüldü. Erkekler, içinde İnternet’i, sıcak suyu bulunan tesislerde yaşam koçları tarafından rehabilite edilecek. 10 günü aşmayan konaklamanın masrafları Bakanlık tarafından karşılanacak. Dayakçı koca yürüyüş ve koşu programları ile stres atacak. Pilot olarak Ankara’da açılacak merkez, daha sonra diğer illere de yayılacak. Eğitimlerden geçenler, şiddet mağduru kadının şikayetini geri çekmesi durumunda evine dönebilecek. 2013 yılında tek bir sığınmaevi açan devletin, bu olanaklara sahip hiçbir sığınmaevi ise bulunmuyor. YENİ PROJEDEN YİNE ‘EĞİTİM’ ÇIKTI Öte yandan Bakanlığın Avrupa Birliği tarafından finanse edilen bir başka projesi daha açıklandı. 10 milyon 150 bin avroluk bütçeye sahip “Aile İçi Şiddetle Mücadele İçin Kadın Konukevleri” projesinin önceliği şiddet gören kadınların yeni bir yaşam kurması için ilk adım olan sığınma evlerinin sayısını ve niteliğini artırmak değil. Peki ne? Bakan Ayşenur İslam şöyle anlatıyor: “Projenin özünde aile içi şiddet konusunda faaliyette bulunan bütün ilgili tarafların kurumsal kapasitelerinin geliştirilmesine yönelik eğitim ve iş birliği var. Yaklaşık 35 bin sağlık, 140 bin emniyet personeline eğitim verilecek. Hizmet birimlerimizde görev yapan personelin daha etkin ve bilinçli bir şekilde hizmet sunmaları sağlanacak ve sunulan hizmetlerin kalitesi artacaktır”. DÜNYA DENEYİMİ ‘BÖYLE OLMAZ’ DİYOR Şiddet uygulayan erkeklerin rehabilitasyonu konusunda dünya örnekleri, erkeğin şiddeti gerçekten kesmek istiyorsa alacağı desteğin işe yaradığını, bu eğitim ya da tedavilerin bir “ceza” olarak verilmesi durumunda ise işe yaramadığını gösteriyor. Kadın örgütleri, bütçenin ve uygulanacak kapsamlı politikaların şiddet uygulayan erkeklerin rehabilitasyonu için değil, “Kadın erkek eşitliğini sağlayacak politikalar” üzerine yapılsa daha sonuç alıcı olacağını ifade ediyor. Norveç ve İspanya’da yürütülen “erkeklerin rehabilitasyonu” programları, şiddet rakamlarının azaltılması konusunda beklenen etkiyi yaratmayınca, örneğin Polonya’da rehabilitasyon “cezasına” çarptırılan erkeklerin şiddet uygulamaya devam ettiği görülünce bu hizmetler de tartışmalara açıldı. Türkiye’de de sığınmaevleri, kreşler, kadınların istihdamı konusunda hep “Bütçe yok” cevabı veren hükümetin iş bu tesislere gelince bütçe ayırabilmesi de yeni bir tartışmayı doğuracak gibi görünüyor. ŞİDDET YASASINA ‘NEŞTER’ Mİ VURULACAK? Bu yeni projelerin ortaya atılmasının bir adım öncesi de var. İki yıl önce çıkarılan 6284 sayılı Yasa, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından “Çok eleştiri alıyor” denilerek yeniden incelemeye alındı. Bu açıklamanın ardından hükümete yakın kadın örgütlerinden de çeşitli açıklamalar yapıldı. Bu açıklamaların ortak yanı ise şu: “Yasa erkeklerde öfkeyi tetikliyor, sadece kadının beyanının esas alınması ciddi mağduriyet yaratıyor. Uzlaşma ile çözülebilecek sorunların mahkemelere intikal ettirilmesi daha ağır sonuçlara yol açıyor. Uzlaştırma sistemi kurulmalı”. Hem hükümet kanadından hem de aynı zihniyeti paylaşan örgütlerden yapılan bu açıklamalar, yeni şiddet yasasının kadınları güçlendiren çeşitli yönlerinin budanacağı ve kadın örgütlerinin karşı çıktığı arabuluculuk mekanizmasının yeniden gündeme sokulacağı kaygısını artırıyor. 12 YILDIR BİTMEYEN EĞİTİM Eski Bakan Fatma Şahin’in göreve geldiği tarihten bu yana Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının “aile içi şiddetle mücadele” konusunda yaptığı en büyük bütçeli iş “Kamu hizmetlerinde görev alanların eğitilmesi” oldu. Gerek Birleşmiş Milletler’e ve Avrupa Birliği’ne sunulan raporlarda, gerekse uluslararası platformlarda “övünülerek” anlatılan şiddetle mücadele projesinin ana unsuru son 12 yıldır bu eğitimler. Sevda KARACA  | Evrensel 
Gözaltındaki Ekrem İmamoğlu’ndan Yeni Açıklama: “Kreş Açtığım İçin Hakkımda Soruşturma Açılmış”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne düzenlenen operasyonda gözaltına alınan başkan Ekrem İmamoğlu sosyal medya hesabından yeni bir açıklama paylaştı. İmamoğlu açıklamasında açtıkları kreşler nedeniyle hakkında soruşturma açıldığını belirterek “İfade vermek isterdim ama şu an gözaltındayım, yoksa seve seve bu şehrin çocukları için yaptığımız kreşleri tüm gücümle savunurdum” dedi.