Görüş Bildir

Merdan Yanardağ Haberleri

Merdan Yanardağ ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Merdan Yanardağ ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Perinçek’e Tahliye Veli Küçük’e Ret!
Mahkemeler 19 Ergenekon sanığının tahliyesine karar verdi. Tahliyesine karar verilen son isimlerden biri Doğu Perinçek. Veli Küçük dahil 7 sanığın tahliye talebi ise reddedildi. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Anayasa Mahkemesi'nin 'hak ihlâli' kararı üzerine 7 Mart Cuma akşamı Silivri Cezaevi'nden çıkarken, Ergenekon davasının diğer sanıkları için de tahliyeler gündemdeydi. Özel Yetkili Mahkemeleri kaldıran ve tutukluluk süresini 7,5 yıldan 5 yıla indiren yasanın cuma günü yürürlüğe girmesiyle, 5 yılı aşkın süredir cezaevide bulunan tutukluların tahliyesine kesin gözüyle bakılıyordu. Zira cuma günü birkçok davada benzer tahliye kararları çıkmıştı. Ancak, 13. Ağır Ceza Mahkemesi bugün sürpriz bir karar verdi. Veli Küçük, Doğu Perinçek, Tuncay Özkan, Sedat Peker, Mustafa Levent Göktaş'ın da aralarında olduğu Ergenekon davası sanığı 33 kişinin tahliye taleplerini reddetti. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Özel Yetkili Mahkemeleri kaldıran yasanın anayasaya aykırı olduğunu, bu konudaki kararın HSYK tarafından verilmesi gerektiğini söyledi. Özese, bu konuda Anayasa Mahkemesi'ne başvurduklarını açıkladı. Diğer mahkemelerden tahliye kararları Bu karardan kısa bir süre sonra, 13. Ağır Ceza'nın 'tahliye talebi reddedildi' diye açıkladığı isimlerden Tuncay Özkan, Levent Göktaş ve Sedat Peker için tahliye kararı açıklandı. Bu kararı 21. Ağır Ceza Mahkemesi verdi. Mahkeme Tuncay Özkan ve Levent Göktaş'a yurtdışı yasağı koyarken, Sedat Peker'e aldığı ceza miktarını dikkate alarak yasak koymadı. Ardından tahliye taleplerini inceleyen çeşitli mahkemelerden peş peşe tahliye kararları çıktı. Eski Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur, Emekli Org. Hasan Iğsız, Alaaddin Sevim, Danıştay saldırısı sanığı Alpaslan Aslan, Albay Dursun Çiçek, Eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin, Kemal Kerinçsiz, Yalçın Küçük, Teğmen Mehmet Ali Çelebi. gazeteci Merdan Yanardağ, Mehmet Demirtaş, Hikmet Çiçek ve Hasan Atilla Uğur için tahliye kararı verildi. Aralarında Veli Küçük'ün de bulunduğu 7 sanığın tahliye talepleri ise reddedildi. Aslan ve Çiçek cezaevinden çıkamayacak Dursun Çiçek, Balyoz davasından hüküm giydiği için, Alpaslan Aslan da 3 davadan kesinleşmiş toplam 4 yıl 2 ay cezası olduğu için cezaevinden çıkamayacak. Aslan'ın avukatı, bu cezanın yattığı süreden düşülmesini isteyeceğini açıkladı. İlk Tuncay Özkan tahliye oldu Silivri Cezaevinden ilk çıkan isim 1994 gün sonra tahliye olan Ergenekon sanığı Tuncay Özkan oldu. Özkan çıkışta yaptığı açıklamada, '6 yıl sonra zulmün bittiği, özgürlüğe kavuşytuğumuz bir gün olmasını çok isterdim. 6 yıl boyunca çektiğimiz sıkıntıların, gündem olmasını isterdim. Biz kin, husumet, öç alma duygusu içinde asla değiliz' dedi. Tuncay Özkan 1996'dan 2007'ye kadar 5 kez suikast girişimine uğradığını, 2007'de de öldürülmediği için hapse atıldığını söyledi. 'Bugün çıkarken dahi, aldıkları tavır ibretliktir, şeytanla yatağa girdiler, çarpılarak çıktılar' diye konuştu. Bozdağ: HSYK'yı göreve çağırıyorum Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Ergenekon mahkemesinin kararına ilişkin açıklamada, 'İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, kaldırılmış bir mahkemedir. Ortada olmayan bir mahkeme var. Burada görevli hakim ve savcıların görevleri sona ermiştir. Bunlar sadece ellerinde bulunan dosyaları devredebilirler. Bu işlemleri yapabilirler. Karar verme yetkileri yoktur. HSYK'yı göreve çağırıyorum' dedi. Mahkemenin ısrarı 13- Ağır Ceza Mahkemesi, davaya bakan mahkeme. Tahliye talepleri için yetkinin kendisinde olduğunu söylüyor. Sanık avukatları ise, 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin artık yok hükmünde olduğunu, tahliye taleplerinin nöbetçi mahkemelerce karara bağlanması gerektiğini savunuyor. Sanık avukatlarından Celal Ülgen, ilginç bir iddiada bulundu. Ülgen, hafta sonu 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin infaz koruma memurları aracılığıyla Ergenekon sanıkları tek tek tahliye dilekçesi topladığını iddia etti. Ve bu dilekçeler ışığında tahliye taleplerini reddettiği söyledi. Ülgen 'Biz avukatlar olarak mahkemeye böyle bir başvuruda bulunmadık. Bu mahkeme kanunla kaldırıldı. Mahkeme kanuna direniyor. Beni HSYK kurdu o kaldırsın nasıl der? Artık tarihe gömüldüler. Bunlar sadece direnmedir. Bu bir darbedir. Darbeyi yargılayanlar darbe yapmaya çalışıyor. Bazı nöbetçil mahkemeler de tahlliye taleplerine direnebilir.' dedi. Ülgen, tahliyelerle ilgili bir sorun yaşanmayacağını savundu. 'Sorun çıkması için legal bir kurum olmalıdır karşı tarafta. Legal bir kurum yok. Onun için verilen kararın kıymet-i harbiyesi yok' diye konuştu. Al Jazeera'nin görüşünü aldığı bir savcı ise, özel yetkili mahkemelere ellerindeki dosyaları teslim etmeleri için 15 gün süre tanındığını, bu süre içinde yetkinin de kendilerinde olduğunu söyledi. 13. Ağır Ceza'nın 'hayır' dediği isimler Mustafa Levent Göktaş, Mehmet Fikri Karadağ, Özkan Kurt, Ulaş Özel, İsmail Sağır, Mehmet Demirtaş, Hasan Ataman Yıldırım, Levent Ersöz, Muzaffer Tekin, Sedat Peker, Boğaç Kaan Murathan, Semih Tufan Gülaltay, Veli Küçük, Fikret Emek, Kemal Kerinçsiz, Serdar Öztürk, Yalçın Küçük, Aykut Metin Şükre, Ergün Poyraz, İbrahim Şahin, Kemal Aydın, Doğu Perinçek, Mehmet Bedri Gültekin, Turhan Özlü, Erkan Önsel, Hikmet Çiçek, Mehmet Deniz Yıldırım, Hasan Atilla Uğur, Tuncay Özkan, Durmuş Ali Özoğlu, Memet Zekeriya Öztürk, İsmail Yıldız, Oktay Yıldırım. Hukukçuların görüşü: Mete Göktürk - Eski Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Savcısı: 'Özel yetkili mahkemeler kalkınca bu davalar ağır ceza mahkemelerine devredildi. İki mahkemenin aynı suçlara farklı kararlar verebildiğini görüyoruz. Tam bir hukuk karmaşası hakim. Bu kararlara itiraz etmek hâlâ mümkün. Tahliye kararı verilenler çıkacaktır, asıl mağdur olanlar tahliye kararı verilmeyenler.' Yusuf Utku Tekayak - Ergenekon davasından 10 yıl hapis cezası alan Sedat Peker’in avukatı: 'Özel yetkili mahkemeler kalkınca, 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yetkisi kalmadı. Artık incelemeleri yapacak olan diğer mahkemeler. 13. Ağır Ceza hâlâ görevli olduğunu söyleyip tahliyeleri reddediyor; ama bunun çözümü başka bir mahkemeyle alakalı değil. Kararı Yargıtay verir. 13. Ağır Ceza’nın tahliyesini reddettiği kişiler de itiraz hakkını kullanmalı. Tutukluluk süresinin 5 yıla inmesiyle zaten 13. Ağır Ceza kendiliğinden tahliye kararı vermeliydi. Burada bir hukuksuzluk var. Anayasa’yı ihlâl ediyor.' Süreç Başbuğ'un tahliyesi ile başlamıştı Mahkemelere, yeni yasanın yanı sıra, İlker Başbuğ'un tahliye gerekçesine atıfta bulunarak yapılan başvurular da vardı. Anayasa Mahkemesi, davada 5 Ağustos'ta açıklanan kararın gerekçesinin hâlâ yazılmadığına, bu nedenle temyiz yolunun kullanılamadığına dikkat çekmişti. Sanık avukatları dilekçelerinde, 'Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlâl edildiği' yönündeki yüksek mahkeme kararının tüm sanıkları ilgilendirdiğini, Başbuğ için verilen tahliye gerekçelerinin kendileri için de geçerli olduğunu belirtti. Cuma gününden itibaren İstanbul Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'ne bu iki gerekçeyle tahliye talebinde bulunanların sayısı 30'u geçti. Bu isimler arasında Yalçın Küçük, Sedat Peker ve Teğmen Mehmet Ali Çelebi de var. 5 yılı aşkın süredir cezaevinde olan ve müebbet hapis cezası alan gazeteci Tuncay Özkan, yine müebbet alan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, emekli Albay Hasan Atilla Uğur, Muzaffer Tekin, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, Hikmet Çiçek, Mehmet Demirtaş ve Oktay Yıldırım da daha önce tahliye talebinde bulunmuştu. Tutukluluk süresini 5 yıla indiren yasanın yürürlüğe girmesinin ardından, ilk tahliye olan isim, Hrant Dink cinayeti davası sanığı Erhan Tuncel'di. 8 Mart Cumartesi günü de, Zirve Yayınevi cinayetleriyle ilgili davanın beş sanığı tahliye edilmişti. aljazeera.com.tr
Basın İş Raporu: 6 Ayda 981 Gazeteci İşten Çıkarıldı
İşten çıkarılan medya çalışanlarının sayısı ilk altı ayda rekor düzeyde. 2014 yılının ilk yarısında Basın İş’in verilerine göre 981 basın emekçisi işten çıkartıldı. 56 basın emekçisi ise çeşitli nedenlerle işinden istifa etmeyi tercih etti.Son günlerde medya patronlarının maliyet azaltmak için basılı yayınları terk ederek dijital yayıncılığa dönmesi ve aynı grup yayınları içerisinde haber havuzları oluşturulması işten çıkartılan basın yayın çalışanlarını artmasına neden oldu.Haziran ayında medya çalışanlarına yönelik hak ihlallerinden kısa alıntılar şöyle: 3 HAZİRANAydın Ayyıldız, Turgay Ayyıldız ve Şenol Ayyıldız kardeşlerin sahibi olduğu Shopping TV’de çalışan 40 kişinin işine son verildi. Uzun süredir çalışanların ücretlerinin ödenmesi konusunda sıkıntı? yaşayan Yurt gazetesinde Genel Yayın Yönetmenliği görevini yürüten Merdan Yanardağ gazeteden ayrıldığını açıkladıReji, program ve haber departmanlarında çalışan 20 kişinin işine son? veren + 1 kanalı yönetimi haber bültenlerini kaldırdığını açıkladı4 HAZİRAN Cumhuriyet Gazetesi, 10 ay önce göreve başlayan Murat İnceoğlu’nun yanı sıra Pazar Dergi ekinde ve Dış Haberler servisinde staj adı altında çalışan ve kadroya alınacağı sözü verilen iki kişiyi işten çıkardıAkşam Gazetesi'nde 2005 yılından bu yana köşe yazarlığı yapan Elif Aktuğ’un yayın ile yolları ayrıldı.Günlük olarak yayımlanan soL gazetesi son sayısını yayınladı ve yayın hayatına haftalık olarak devam edeceğini açıkladı.10 HAZİRAN2009 yılındaki Sabah-atv grevi öncesinde Türk-İş’e bağlı TGS üyesi çalışanlardan Ender Ergün’ü sendikal faaliyetleri nedeniyle tehdit ettiği gerekçesiyle yargılanan Turkuvaz Dergi Genel Müdürü Levent Tayla işten çıkartıldı.13 HAZİRANYayın hayatına dijital olarak devam edeceğini açıklayan Radikal gazetesinde çalışanlar işten çıkartılma başladı.  14 HAZİRAN Uzun süredir çalışanların ücretlerinin ödenmesinde önemli sorunlar yaşanan İhlas grubuna bağlı TGRT kanalında çalışan Diplomasi Muhabiri Akın Altay ve muhabir Merve Yakan kuruma dava açarak ayrıldı.Star gazetesi son dönemde yazılarında AKP karşıtı yorumlar yapan Sedat Laçiner ve Mustafa Akyol’un yazılarını yayınlamaya son verdi17 HAZİRANAİHM, Evrensel gazetesi eski sahibi Ahmet Sami Belek ve eski yayın yönetmeni İsmail Muzaffer Özkurt, ile Dema Nu gazetesi sahibi Memet Aslan ve Genel Yayın Yönetmeni Zozan Sezen'in başvurularında Türkiye’yi ifade özgürlüğünü ve adil yargılama hakkını ihlal etmekten toplam 38 bin 559 avro (yaklaşık 111 bin 820 TL) tazminata mahkum  etti .IŞID tarafından Musul’da gerçekleştirilen elçilik baskını ile ilgili haberlere yayın yasağı konuldu.20 HAZİRAN25 Mart günü İstanbul Ümraniye'de, üç polise yönelik silahlı saldırıyı haberleştirirken “polislerin kimliklerini açık yazdıkları” iddiasıyla İzmir merkezli bir haber sitesinin yayın yönetmeni olan Ü.Y. ile İnternet’ten yayın yapan bir ekonomi gazetesinin imtiyaz sahibi ve sorumlu müdürü olan Z.G. hakkında dava açıldı. Gazetecilerin, TMK’nın 6/1. maddesi uyarınca 1 yıldan 3 yıla kadar hapisleri isteniyor.22 HAZİRANFırat Üniversitesi bahar şenliklerini izleyen 10 gazeteci özel güvenlik görevlileri tarafından saldırıya uğradı.  27 HAZİRANMaliye Bakanlığı, Taraf gazetesi ve yayıncısı Alkım Yayınları’na yönelik 14 ay süren ve “eksik inceledik” denilerek yenilenen mali inceleme sonucu “hurda gazeteleri” gerekçe göstererek 5,5 milyon TL’lik vergi cezası kesti. Kaynak: Evrensel
Hapisteki Gazeteci Sayısında Türkiye Bu Yıl da Birinci
Bugün 10 Ocak, Çalışan Gazeteciler Günü… Hani şu bir çırpıda okunuveren, seyrediliveren ‘haberlerin’ emekçilerinin günü bugün. Kimi zaman terör örgütlerinin kimi zaman iktidarların hedef aldığı; haber uğruna çatışmaların, gaz bombalarının, fişeklerin, kurşunların ortasında kalan; uğradığı saldırıda bedenini değil; makinesini, kamerasını, haber yazdırmak için olmazsa olmaz telefonunu korumaya alan ‘gazetecilerin günü’… En iyi haberi, en iyi görüntüyü almak için kimi zaman savaş meydanlarında kaçırılan; kah yaralanan kah ölen; üzerine bombalar yağdırılan; kimi zaman da hapishanelere tıkılan, kalem emekçilerinin günü bugün… Geride gözü yaşlı analar babalar; gencecik eşler, kundakta bebekler bırakan Sabahattin Ali’nin, Abdi İpekçi’nin , İlhan Darendelioğlu’nun, Ümit Kaftancıoğlu’nun, Çetin Emeç’in, İzzet Kezer’in, Mecit Akgün’ün, Turan Dursun’un, Musa Anter’in, Uğur Mumcu’nun, Kemal Kılıç’ın, Ömer Taşar’ın, Kamil Koşapınar’ın, Onat Kutlar’ın, Mehmet Topaloğlu’nun, Metin Göktepe’nin, Ahmet Taner Kışlalı’nın, Hrant Dink’in, kayıtlara göre 76 kalemi yazdıklarından dolayı öldürülmüş bir ülke Türkiye. Haber peşinde koşarken, serseri kurşunlarla gözünü, kolunu, bacağını kaybeden; bazen de Beşar Kadumi gibi sıcak çatışma bölgelerinden aylarca yıllarca haber alınamayan gazetecilerin ülkesi. NE YAZIK Kİ YİNE BİRİNCİ! Gazeteciler tabii ki sadece ölmüyor, öldürülmüyor haber peşinde koşarken… Yazdıklarından dolayı bolca da hapislere atılıyor. Terör örgütü mensubu olmakla, yazdıklarıyla terör örgütlerine destek vermekle suçlanıyorlar. “Onun sarı basın kartı yok, gazeteci değil” “O yazdıkları için değil, terör örgütüne silahlı destek vermek suçundan hapiste bulunuyor” savunmaları yapıyor iktidarlar, hapisteki gazeteci sayısını düşük göstermek için.. Siyasi iktidarlar ne yaparlarsa yapsınlar, uluslar arası gazetecilik örgütleri, meslek kuruluşları takip ediyor Türkiye’nin gerçek durumunu. Gazetecileri Koruma Komitesi'nin (Committee to Protect Journalists-CPJ) on beş gün önce açıkladığı '2013 Yılında Hapiste olan Gazeteciler' raporuyla Türkiye, dünyada en çok gazeteciyi hapse atan ülke sıralamasında 2012 yılında aldığı birinciliği 2013 yılında da kaptırmadı kimseye! İran ve Çin’i geride bırakarak birinci oldu yine! ERİTRE’Yİ SURİYE’Yİ GERİDE BIRAKTI! Türkiye'nin birinci olduğu liste, İran ve Çin’in ardından Eritre, Vietnam, Suriye, Azerbaycan, Etiyopya, Mısır ile Özbekistan gibi ülkelerle devam etti. Yani dünyanın en büyük 16 ekonomisi arasına girmekle, bölgesel bir güç olmakla övünen Türkiye, gazetecilerini hapse atan ülkeler sıralamasında Eritre’nin Suriye’nin bile gerisinde kaldı. GEREKÇE: DEVLETE KARŞI SUÇ İŞLEMEK! CPJ’nin raporu, Türkiye, İran ve Çin’de hapse atılan gazeteciler toplamının, tüm dünyada hapse atılan gazeteci sayısının yarısından fazla olduğu ortaya konuldu. Bu üç ülkede hapse atılan gazeteci sayısı 107 oldu. Dünya genelinde 2012’de hapse atılan gazeteci sayısı 232 iken; 2013’te 211’e düştü. Raporda, “Ankara, Tahran ve Pekin'in hoşgörüsüz hükümetlerinin 107 gazeteci, editör ya da yazarı susturmak için 'devlete karşı suç işleme' gerekçesini kullandıkları” vurgulandı. 49’DU 40’A DÜŞTÜ… Gazeteci Koruma Komitesinin (CPJ) raporunda, Türkiye'de hapiste bulunan gazeteci sayısının 49'dan 40'a düştüğü bilgisine yer verildi. Ancak serbest bırakılan gazeteciler hakkında yargılama davalarının sürdüğü, bu gazetecilerin yeniden cezaevine atılmakla yüz yüze olduklarına dikkat çekildi. Sevinmeli miyiz sayı 49’dan 40’a düştü, diye bilmiyorum ama aklıma 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında hapse giren gazeteci sayısı geliyor. O zaman bile 31 gazeteci cezaevine girerken, 400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istenmişti. TMK’YE DİKKAT ÇEKİLDİ Raporda, “Değiştirilen bazı yasalar da gazetecilerin aşırı tutukluluk süreleri göz önüne alınarak serbest kalmalarını sağladı. Ama Türkiye'de hala bazı Kürt gazeteciler terör suçlamaları, bazı gazeteciler de hükümete karşı darbe girişimi hazırladıkları gerekçeleri yüzünden hapiste” denildi. Raporda, kapsamı çok geniş olan ancak neyin neye göre tanımlandığı belirli olmayan Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK), hapiste olan gazeteciler için en önemli sorunlardan biri olduğu belirtildi. Gazetecileri Koruma Komitesi, gerçekleri açığa çıkardıkları için hapis cezasına çarptırılan ve başka baskılara maruz kalan dört gazeteciye, Uluslararası Basın Özgürlüğü Ödülü verdi. Bunlardan biri de Türkiye'den ödüle hak kazanan gazeteci Nedim Şener oldu. Şener, “Bu ödül benim için onur kaynağı ancak Türkiye'deki yönetim için utanç kaynağı olmalı” diyerek ödülü hapisteki gazeteciler ve Hrant Dink adına aldığını söylemişti. “TMK DEĞİŞMELİ” Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), dün Meclis’te grubu bulunan siyasi partileri ziyaret ederek, gazetecilerin çalışma şartlarının iyileştirilmesi ve bu kadar kolay hapse atılmalarının önlenmesi için Terörle Mücadele Kanunu’nun 6 ve 7. maddelerinin değiştirilmesini istedi. TGC Başkanı Turgay Olcayto, Hürriyet’e “Özellikle sahada yer alan kameraman, foto muhabiri ve muhabirlerin uğradığı polis şiddetini önlemek; sosyal güvenlik haklarını artırmak üzerine TGS ile ortak bir çalışma yapıyoruz. Siyasi partilerden bu çalışmamıza destek vermelerini; tamamladığımızda 4 partinin ortak yasa teklifi olarak Meclise getirmelerini istedik” dedi. Olcayto, Türkiye’nin hapisteki gazeteci sayısı bakımından birinci sırada yer almasının bir utanç olduğunu belirterek, Ceza Yasası ile Terörle Mücadele Kanunu’nun 6 ve 7.maddelerinin değişmesi gerektiğini söyledi. Hapiste 40 gazetecinin yanı sıra, 23 de gazete dağıtıcısının olduğunu vurgulayarak; özellikle Doğu ve Güneydoğu’da gazete dağıtıcılarının önemine dikkat çekti. “SİYASİ BASKIYLA YÜZLERCE GAZETECİ İŞTEN ÇIKARILDI” Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç ise tutuklu gazetecilerin özgürlüklerine kavuşmalarını istediklerini belirterek, özgür bir basın için haber alma ve ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılmasını beklediklerini söyledi. 2013 yılında da tutuklu gazeteci listesinde Türkiye’nin ilk sırada olmasının utanılacak bir durum olduğunu kaydeden Türenç, gazetecilerin uluslararası alanda gazetecilik başarı ödülleri yerine, basın özgürlüğü alanında ödüller almalarının basın ve fikir özgürlüğü açısından, evrensel standartların çok gerisinde kalındığının açık bir kanıtı olduğunu söyledi. Türenç, 'Yüzlerce gazeteci siyasi baskılar yüzünden işten çıkartılmış, siyasi ya da ekonomik nedenler yüzünden gazete, dergi ve televizyonların haber merkezleri kapatılmış, genel işsizlik oranı yüzde 9 iken, gazetecilerde bu oran yüzde 20'leri aşmıştır. Çalışan Gazeteciler Günü'nde gazetecilerin işsiz kalmaları üzerinde ciddiyetle durulması gereken çok önemli bir sorundur' dedi. Siyasi parti yayın organı gibi çıkan ya da bir görüşü kayıtsız şartsız savunan gruplaşmaların, bağımsız yayıncılık adına tehlike sinyalleri verdiğini ifade eden Türenç, basının haber almasını engellemek için pek çok müdahale yapıldığını, özellikle Gezi olaylarında gazetecilerin yaralandığını, gözaltına alındığını, fotoğraf çekmelerinin engellendiğini, kameralarının kırıldığını ve işten atıldıklarını kaydetti. Aysel Alp | Hürriyet
Uyarmışlardı: FETÖ Tehlikesini Önceden Gören 16 İsim
Son yılların en çok konuşulan sosyo-politik fenomenlerinden olan, eski adıyla Gülen Cemaati yeni adıyla FETÖ/PDY, 15 Temmuz Darbe Girişimi ile gündeme sadece mecaz anlamıyla değil, gerçek anlamıyla da 'bomba' gibi düştü. Bu tehlike fark edilmemiş miydi? Elbette fark edilmişti. Peki kimdi bu isimler? FETÖ tehdidini önceden haber veren 16 ismi bir araya getirdik.
Bazı Haber Sitelerine Erişim Engellendi
İnternet yayıncılığı yapan ABC Gazetesi, Gazeteport ve Medyscope ile Karşı Gazete'nin internet sitelerine erişim engellendi. Bu haberden bir kaç saat sonra bir açıklama yapan Medyascope, yapılan itirazların ardından erişim engelinin kaldırıldığını duyurdu. Diğer sitelere uygulanan engelleme ise devam ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Bugüne Kadar Açtığı Tazminat Davalarından Ne Kadar Kazandı?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugüne kadar kişilik haklarına saldırı ve hakaret nedeniyle 400 bin TL'den fazla tazminat davası kazandı.Erdoğan, çoğunlukla CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu aleyhine Ankara'da açtığı tazminat davalarında 2005'ten bugüne toplam 147 bin TL manevi tazminat aldı.İçerikte yer alan tazminat davaları ve rakamlar basına yansıyan rakamlardır.