Görüş Bildir

Eczacı Haberleri

Eczacı ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Eczacı ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Kâbus Evinde 7 çocuk
Bakırköy İlçe Emniyet Müdürlüğü, minibüs ile 60-65 yaşlarında bir şahsın eve sürekli yaşı küçük kız çocukları getirdiğini ve yaşlı kişilerin de fuhuş amaçlı olarak adrese sürekli girip çıktığı ihbarı üzerine operasyon başlattı Yoksul semtlerden iş ve eğitim vaadiyle topladığı 14 ile 17 yaşındaki 7 kız çocuğu Bakırköy’de eve kapatan Derya Hülagu Tetik, cinsel istismar ve çocuk pornosundan 79 yıl hapse çarptırıldı. 66 yaşındaki adam kendini “Onlara şefkatle yaklaştım, Eyüp Sultan’a götürdüm” diye savundu. Bakırköy İlçe Emniyet Müdürlüğü, 23 Nisan 2010’da minibüs ile 60-65 yaşlarında bir şahsın eve sürekli yaşı küçük kız çocukları getirdiğini ve yaşlı kişilerin de fuhuş amaçlı olarak adrese sürekli girip çıktığı ihbarını aldı. İhbarı değerlendiren Asayiş Şube Müdürlüğü polisleri Ataköy’deki daireye baskın düzenledi. Çocuklar fuhuşu anlattı İçeri giren polisler yatak odasında 1994 doğumlu mağdur S.K. ile karşılaştı. Evde kalan yaşları 14 ile 17 arasında değişen 7 kız çocuğu üç şüpheli hakkında şikâyetçi oldu. Çocuk yaştaki kızlar, fuhuş bataklığına nasıl sürüklendiklerini detaylarıyla anlattı. 17 yaşındaki S.K.’nın polise verdiği ifadesinde önce ağabey gibi kendilerine yaklaşan Derya Hülagu Tetik’in (66) hediyeler alıp para vererek güvenlerini kazandığını daha sonra da Bakırköy’deki evde kendileriyle cinsel ilişkide bulunduğunu söyledi. S.K., Tetik’in arkadaşları emlakçı Hamdi Ç.’nin de kızlara ilişki teklif ettiğini ancak kızların kabul etmediğini, eczacı Haluk S.’nin ise kızlarla oral yoldan cinsel ilişkiye girdiğini anlattı. Diğer mağdur kızlar da benzer ifadeler verdi. Biri tutuklu, üç şüpheli İfadeler doğrultusunda üç şüpheli gözaltına alındı. ‘Birden fazla çocuğun nitelikli cinsel istismarı, cinsel taciz, çocuk pornosu bulundurmak ve çocuklara izlettirmek’ suçundan Tetik tutuklanırken, diğer iki şüpheli de tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Bakırköy 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava, önceki gün 18’inci celsede karara bağlandı. Son savunmasında mağdurlara herhangi bir cinsel eyleminin olmadığın aksine onlara şefkatle yaklaştığını söyleyen Tetik, “Onları her ay Eyüp Sultan’a götürürdüm. Yaşım bellidir, sağlık sorunlarım olduğu gibi fiziki yönden de cinsel istismar suçuna yönelik bir yapıya da sahip değilim. Üzerime atılı suçları kabul etmiyorum” diye kendini savundu. Diğer sanıklar da suçlamaları reddetti. Doğal olmayan cinsel CD’ler Mahkleme sanık Hamdi Ç.’yi delil yetersizliğinden dolayı beraat ettirdi. Sanıklardan Haluk S.’yi ise doğal olmayan cinsel içerikli CD’leri evinde bulundurmaktan 10 ay hapis cezasına, cinsel istismardan 8 yıl 4 ay hapse mahkûm etti. Mahkeme sanık Derya Hülagu Tetik’i de 7 kız çocuğunun birden fazla nitelikli cinsel istismarı, cinsel taciz, çocuk pornosu bulundurmak ve çocuklara izlettirmek’ suçlarından toplam 79 yıl 3 ay hapis cezasına mahkûm etti. T24
SGK'lı Hastaya Nüfus Cüzdansız İlaç Yok
SGK’lı hastalar bugünden itibaren nüfus cüzdanını göstermeden ilaç alamıyorTüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Nurten Saydan, SGK'nın Medula provizyon sisteminin e-reçete bölümünde yapılan yeni düzenlemeye göre, SGK'lı vatandaşların reçeteli ilaç alırken, eczacılara kimlik numaralarının yanı sıra nüfus cüzdanlarında yer alan bazı bilgileri de vermeleri gerektiğini bildirdi. Saydan, Medula provizyon sistemin e-reçete bölümünde yeni bir düzenleme yapıldığını belirtirken, buna göre vatandaşın kimlik numarasına ek olarak sistemde, nüfus cüzdanında yer alan ''nüfus cüzdanı sıra no, aile sıra no veya cilt no'' gibi bazı bilgileri de doldurmasının zorunlu kılındığını söyledi. Söz konusu bilgilerin girilmemesi durumunda, sistemin bilgi eksikliği nedeniyle reçete girişini kabul etmediğine dikkati çeken Saydan, bu nedenle reçeteli ilaç alırken, vatandaşların nüfus cüzdanlarını ya da bilgileri yanlarında bulundurması gerektiğini ifade etti. SGK'nın bugün sabah uygulamaya koyduğu bu kural yüzünden, ilaç hizmetinin aksadığını ve provizyon sisteminin verimli bir şekilde çalışmadığını ve vatandaşın tepki gösterdiğini anlatan Saydan, bu uygulamanın habersiz uygulamaya konulmasını eleştirerek, 'Kurum tarafından bir takım yeni uygulamalar konulabilir, ancak kamuoyuna önceden bilgi verilmesi gerekir' dedi. VATANDAŞIN TEPKİSİ Kurum tarafından kendi tasarrufunu kullanarak bir takım yeni uygulamalar konulabileceğini ancak eczacıların ve vatandaşın mağdur olmaması için önceden kamuoyuna bilgi verilmesi gerektiğini vurgulayan Saydan, şunları kaydetti: 'SGK'nın bugün sabah uygulamaya başladığı kural doğrultusunda, eczanelerimize ilaç almaya gelen hasta ve hasta yakınlarımızın nüfus cüzdanlarını yanlarında bulundurmaları gerekmektedir. Hastalarımızın ilaçlarını teslim alırken, hangisi çıkacağı belli olmayan 3 sorudan (nüfus cüzdanı sıra no, aile sıra no, cilt no) birini cevaplaması gerekmektedir. Eczanelerimiz gelen hasta ve hasta yakınları ya nüfus kağıtlarını getirecekler yahut bu soruların cevaplarını ezberleyecekler. Kaldı ki uygulamaların makul ve mantıklı olması gerekmektedir. Zira vatandaş haklı olarak bizlere ‘sen nüfus müdürlüğü müsün?’ diye haklı olarak tepki vermektedir.'' Kurumlar tarafından başlatılan uygulamalar daha deneme aşamasındayken ya da pilot uygulama yapılırken bile vatandaş ile ya da en azından basınla paylaşılması gerektiğini ifade eden Saydan, '' Gece yarısı, günün ilk saatlerinde ortaya çıkan sürpriz uygulamalar eczanelerimizden verilen ilaç hizmetinde aksamalara neden olmakta, hasta ve hasta yakınlarını mağdur etmektedir'' diye konuştu. AA
Sağlık Bakanlığı'ndan Yeni Düzenleme
Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, eczacılar ve eczaneler ile ilgili yönetmelikte değişikli yaptı. Mevcut kanuna göre, isteyen eczacı istediği yere eczane açabiliyor. Lakin yeni düzenlemeyle mevcut durum bitti. Yeni eczane açılması için nüfus kriteri getirildi. Bir ilçede ‘her 3500 kişiye 1 eczane’ düşecek biçimde eczane açılabilecek. Hiç eczanesi olmayan bir yer içinse nüfus kriteri koşulu aranmayacak. Eczacılık fakültesi mezunları serbest eczane açmak isterlerse, 1 yıl süreyle yardımcı eczacı olarak çalışmaları gerekecek.haber kaynağı: 365haber.org/sağlık-haberleri
Suriye'deki Savaşta 327 Sağlık Görevlisi Öldü
Suriye yönetimi ile silahlı muhalifler arasında 3 yıldır devam eden iç savaşta, 327 sağlık personelinin rejim tarafından düzenlenen saldırılarda yaşamını yitirdiği bildirildi. Suriye İnsan Hakları Örgütü (SNHR) tarafından hazırlanan raporda, Esad rejiminin, 3 yıl boyunca sağlık görevlilerini hedef alan saldırılarında 166’sı doktor, 105’i ilk yardım personeli ve 56’sı eczacı olmak üzere 327 kişinin öldüğü belirtildi. Öldürülenlerden 12’sinin kadın, 7’sinin yabancı uyruklu olduğu ifade edildi. Suriye rejimine bağlı güçlerin, 650'si doktor 3 bin 270 sağlık görevlisini tutukladığı bildirilen raporda, bunlardan bir kısmının serbest kaldığı ancak çoğunun tutuklu bulunduğu belirtildi. Raporda, sağlık görevlisi tutukluların, 'El-Kaide üyesi yaralı teröristleri' tedavi ettiği gerekçesiyle diğer tutuklulara nazaran 'daha fazla işkence gördüğü', bunlardan 31'inin işkence altında hayatını kaybettiği iddia edildi. Ülkedeki 227 hastanenin yağmalama ve saldırıya maruz kaldığı, bazılarının ise kışlaya çevrildiği ifade edilen, bu durumun sahra hastanelerine olan talebi arttırdığı ancak sahra hastanelerinin yetersizliği nedeniyle çok sayıda yaralının kurtarılamadığı kaydedildi. Raporda ayrıca Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün de sağlık görevlileri ile birkaç sahra hastanesine saldırı düzenlediği ve bazı yaralıları kaçırdığı öne sürüldü. (AA)
Feyzioğlu'ndan 'Cumhurbaşkanlığı' Açıklaması
Danıştay'ın açılışında yaptığı konuşmasını eleştiren CHP Adana Milletvekili Faruk Loğoğlu ile ilgili görüşü sorulan Feyzioğlu, 'Sayın Loğoğlu biraz daha fazla çalışsaydı, bizim söyleyecek daha az sözümüz olurdu' dedi. Adana Eczacı Odası'nın, 'Bilimsel Eczacılığın 175'inci yılı kutlama etkinlikleri' kapsamında düzenlediği 'Türkiye'de Hukuk ve Demokrasi' konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Feyzioğlu, salona alkışlarla girdi. İzleyicilerin arasına oturan, Feyzioğlu, kendisinden önce yapılan konuşmalar sırasında isteyenlerle selfie çektirdi. Konferansta konuşmak için sahneye çıkan Feyzioğlu, ilk olarak salondakileri, Manisa'nın Soma İlçesi'nde yaşamını yitiren madenciler için 1 dakikalık saygı duruşuna davet etti. Saygı duruşunun ardından konuşmasına geçen Feyzioğlu, Manisa'daki facianın siyasi malzeme yapılmaması gerektiğini söyledi. Feyzioğlu, 'Çok büyük bir acının içinden geçiyoruz. Bu acının hiç bir şekilde siyasi malzeme yapılmasını doğru bulmadığımı ilk günden itibaren ifade ediyorum. Böyle günlerde toplumlar millet olduğunu hatırlamalı. Böyle günlerde siyasi partiler ayrım yapmadan, din, etnik köken ayrımı yapmadan birbirimizi kucaklamalıyız. Bu sorumluların peşine düşmeyeceğiz anlamına gelmiyor. Aynı milletin fertleri olduğumuzu unutmamalıyız. Böyle bir tasada birliği sağlayamazsak, biz ne zaman bir olacağız' dedi. 'MİLLET DEMEK, YÜZDE YÜZ DEMEKTİR' 'Millet' kavramının yüzde yüz olarak tabir edilebileceğini bunun yüzdelerinin olmadığını belirten Feyzioğlu şöyle konuştu: 'Birbirimizi kucaklamayı, birbirimizi anlamayı başarabiliriz. Bütün saygım ve içtenliğimle Atatürk'ün, 'onlar' ve 'biz' diye ayrım yapmadığını hatırlatırım. Biz kim, onlar kim. Milletten bahsediyorum. Millet olmayı yüzdelerle olmayı ifade edenlerden mi olacaksınız. Millet olmayı yüzde 20'nin, 50'nin 60'ın tekeline mi bırakacaksınız. Millet yüzde yüzdür. O yüzden bizim için onlar yok, bizim için biz var. Bu biz, farklı kökenlerden olabilir. Kürt, Çerkez, Laz, Türk, Ermeni olur. Rum olur, Boşnak olur. Toplarsın hepsini eşit yurttaşlık paydasında bir araya getirirsin, her kim Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağıyla bağlıysa bu açıdan millet tanımı yaparsın. Her türlü ayrımcılığı reddeden Atatürk milliyetçiliği çerçevesinde tek bir millet olarak hepsini reddetmeden kucaklaşırsın. Her birimiz farklı kökenlerden geliyor olabiliriz. Her birimiz farklı mezheplerden geliyor olabiliriz. Hiç bir mezhep, diğerinden üstün olmadığını anlamak zorundayız. Bunlar inanç meselesidir. Sadece bizimle Allah arasındadır. O zaman mezhepçiliği reddeden, din istismarını reddeden bir anlayışı kabul etmek zorundayız. Farklı dünya görüşlerimiz elbet olacaktır. 5 parmağın 5'i de sonunda tek kolda buluşuyor. Marifet tek kolda, millet olarak buluşmaktır.' 'SÖVME İŞE YARAMAZ' Siyasette kavganın ve hakaretin insanları şaşırttığını belirten Feyzioğlu şöyle devam etti: 'Dilimizi, üslubumuzu değiştireceğiz. Hakaret, sövme işe yarasaydı inanın yarardı. Böyle kendi aranızda oturup pıtı pıtı. Ama sokak öyle değil, hakaret duymak istemiyor. İnsanlar siyasetçilerin ağzından sövme duymak istemiyor. Siyasetçiler en yukarıdan birbirine hakaret ettiğinde sıradan insanlar, bana en göre değerlileri ne yapacağını şaşırıyoruz. Çünkü inandığımız değerler, mensubu olduğumuz siyasi yapılar var. Yukarıda siyasetçiler birbirine hakaret etmeye başladığında ben aşağıda can kardeşimle kavga mı edeceğiz. Birleşe birleşe büyümek birleştiğimizde pencerelerimizi büyütebiliyorsak, ayağımızı bastığımız tabanı büyütebiliyorsak söz konusu olabilir. Yana, öne, arkaya biri geliyor ve birbirini hain ilan etmiyorlarsa birleşe, birleşe büyürüz.' 'HÜKÜMET İLLİBERALDİR' Konuşmasını tamamlamasının ardından soru cevap kısmına geçen Feyzioğlu, muhalefet partilerinden Cumhurbaşkanlığı ile ilgili bir teklif gelip gelmediği şeklindeki soruya 'Teklif yok. Bu konuda spekülasyona da gerek yok' diye cevap verdi. Hükümetin meşru olup olmadığı şeklindeki soru üzerine Feyzioğlu, şunları söyledi: 'Hükümet meşrudur. Bu hükümet, bu siyasi iktidar demokrat mıdır? değildir. Her söz söyleyene, 'Sanane' diye bağırarak, dünyada gazetecileri zindana atma şampiyonu, üniversiteleri tek tip öğrenci yetiştirsin diye programlamış, rektörler adeta tek elden çıkmış. Elbette Türkiye şu anda özgürlüklere ve demokrasiye doğru yol almamaktadır. Bütün örneklerini yaşıyorsunuz. Türkiye teknik olarak söyleyeyim. Açık konuştuğumda siyasi diyorlar. Araya Latince ve yabancı kelime sıkıştırdığımda hukuki konuştuğumu anlarlar. Bu rejimin adı, 'İllibariel Demokrasi', yani liberal olmayan demokrasi. Teknik adı bu. İktidarların seçim yoluyla değişebildiği ama 'muhalefetteyken özgürlüklerim sınırlanıyor' diyenlerin, iktidara geldiğinde özgürlükleri kısıtlamaya aynı şiddette devam ettiği, sistemin bütün baskı aygıtlarını iktidara geldiğinde kendi lehine kullanan ve siyasi rakiplerini, vatana ihanet derecesinde düşman ilan eden, vatan haini ilan eden, yok edilmelerini caiz gören ve sert söylemleri ile kendi tabanlarını hasım gösterdiği tabana karşı harekete geçirmeye gayret edenlere 'İllibarel Demokrasi' deniyormuş okuduğuma göre.' LOĞOĞLU BİRAZ FAZLA ÇALIŞSAYDI BİZİM SÖYLEYECEK AZ SÖZÜMÜZ OLURDU CHP Adana Milletvekili Faruk Loğoğlu'nun kendisini eleştiren açıklamalarına sorulan bir soru üzerine cevap veren Feyzioğlu şöyle devam etti: 'Danıştay'ın açılışında ben uzatmadım. Sayın Danıştay Başkanı uzattı. Konuşmasını tekrarlardan arındırdım. Sayın Danıştay Başkanı konuşmasında, 'Çok güzel bir binamız var. İş yükümüz çok fazla. Yetkilerimizi sınırlandırsanız iyi olur.' dedi. Bunlar 1 dakika sürdü. Diğer 24 dakika da ise bu konuşmasını tekrarladı. Sayın Başkanın imtina ettiği dakikaları kullandım. Velev ki uzattık. Türkiye'nin en önemli sorunları, yurttaşın yaşadığı sorunları, birebir dinlemek için Afyon toplantısına 15 dakika geç gidilemez mi. Bu sorunları orada konuşmak zorundaydım. Loğoğlu'nun düşünce özgürlüğe saygı duyarım. Ama sayın Loğoğlu biraz daha fazla çalışsaydı, bizim söyleyecek daha az sözümüz olurdu.' Murat KİBRİTOĞLU-Çağlar ÖZTÜRK/ADANA,(DHA)
Anadolu Yakası'nda 5 Saatlik Elektrik Kesintisi
İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım AŞ (AYEDAŞ)'dan yapılan açıklamaya göre, 8 Haziran Pazar günü 09.00-13.30 saatleri arasında elektrik alamayacak yerler şöyle: Tuzla'da Aydıntepe Mahallesi, Torlak, Yardımcı Gemi, Torgem ve Evren Denizcilik Tersaneleri. Üsküdar'da Acıbadem Mahallesi, GATA Huzurevi, Eczacı Necip Akar, Bademli, Palmiye, Pıtrak, Menekşe ve Ahududu sokaklar, ÜÇEM konakları, ATA konakları, Raufpaşa Hanı Sokak, Koşuyolu Mahallesi, Kalfa Çeşme, Salih Omurtak, Cevatpaşa ve İsmailpaşa sokaklar. Pendik'te Sanayi Mahallesi, Çetin Sokak, NTG plastik, Anadolu Cam, Kondemir, Akat Ofset, Gün Işığı, Ara Makine, Teneks Tekstil, Postallı Plastik, Demsa, Güllübağlar Mahallesi, Şeyhli İlköğretim Okulu, Makro Yapı, Yayalar Mahallesi, Dudayev ve Feyza sokaklar, Pınar Caddesi, Bayrak Sokak, Residance Martan, Sosyal Meskenler, Kenan Yılmaz, Yayalar Tarafı köy içi, Kurtköy yoluna doğru, Sır Metal, Yılmazlar Makina İnşaat, Tandoğan Caddesi, Şirin, Kartal ve Gülveren sokaklar. Sancaktepe'de Paşaköy mevkii, Paşaköy köy içi, Paşaköy Künkçü, Esitaş yanı, Paşaköy Bağlar mevkii civarı. Maltepe'de İdealtepe Denizer, Dik, Sincap sokaklara, Aydınevler Sanayi Caddesi, Fener ve Sakarya sokaklar, Selçukbey, Oğuzhan, Aslanbey ve Dumlupınar caddeleri, Gayret Sokak, Kırçiçeği Caddesi ve civarı, aynı gün 09.00-16.00 saatleri arasında Tugayyolu Caddesi, Kır, Kar ve Nedret sokaklar, İller Bankası, Evsan, Özderici inşaat ve civarı. Kadıköy'de Bahariye Caddesi, Kalfaoğlu, Halil Ethem, Nevzemin sokaklar, Moda, Serasker, Yasa, Muvakkithane caddeleri, Güneşli Bahçe, Dumlupınar, Caferağa, Mescit, Tavus, Ferit Bey, Reşit Efendi, Vahap Bey sokaklar ve Halitağa Caddesi. Ümraniye'de Esenşehir Mahallesi, Set Beton ve civarı, Ferhat, Gedik, Çayır, Bardak, Sarıca, Sümbül , Paloğlu sokaklar, Sıvat yolu, Umur Depo, Bayram Yıldız Fabrikası, Fatma Kotil Fabrikası, Sergen Metal, Süer Çelik, Nobel Pazarlama, Karsan Otomotiv ve 1. Otomotiv. Ataşehir'de Küçük Bakkalköy Mahallesi, Merdivenköy yolu, Kumru Sokak, Acıbadem Hastanesi, Saray Halı ve civarı.
Eczaneler Kredi Kartıyla İlaç Satışını Durduruyor
Hastane muayene ücretlerinin eczanede kredi kartıyla ödenmesi eczanelere ek vergi getirdiği için bu ödeme şeklinden vazgeçiliyor. Muayene katılım payı ödemesi gereken vatandaşın cebinde nakit olmadığı için kredi kartıyla ödeme yapmak istemesi eczanelerin haksız yere vergi ödemesine neden oldu. Bu duruma tepki gösteren bazı eczaneler kredi kartıyla ilaç satışını durdururken, Türk Eczacıları Birliği, SGK 'ya başvurdu: 'Biz artık sizin veznedarlığınızı yapmak istemiyoruz, muayene katılım payı tahsilâtını kendiniz yapın” dedi. “Muayene bedelinin vergisini eczacı ödüyor” Teb Genel Sekreteri Harun Kızılay, akıllı yazar kasaların kredi kartı POS cihazına bağlı olduğunu, dolayısıyla muayene katılım payını kredi kartından çeken bir eczanenin çifte zarara uğradığını söyledi. Kızılay, 'Örneğin siz 8 kere hastaneye gitmişsiniz ama hiç ilaç almamışsınız. 9'uncu gidişinizde ilaç yazılmış ve almak için eczaneye gidiyorsunuz. Eczacı sisteme giriyor ve sizden eski muayene bedeli olarak toplam 40 lira tahsil etmesi gerekiyor ki ilacınızı verebilsin” dedi. 'Çifte vergilendirmeye maruz kalıyoruz' Kızılay, muayene ücretleri tahsilatı nedeniyle çifte vergilendirmeye maruz kalmak istemeyen bazı eczanelerin kredi kartı kullandırmaktan vazgeçtiğini, bazılarının ise kredi kartını tümden, kaldırdığını anlattı. Eczanelerin kredi kartı kullandırmak gibi bir zorunluluklarının olmadığını belirten Kızılay, 'Nasıl diğer esnaf için kart zorunluluğu yoksa eczaneler için de yok' dedi. “Sadece ilaç dikkate alınsın” Bu taleplerini de SGK'ye ilettiklerini anlatan Kızılay, 'Bazı eczanelerimiz ilacın yanı sıra dermokozmetik, gözlük gibi ürünler de satıyorlar. Ancak SGK'ye yapılacak iskonto oranı belirlenirken, bu ürünlerin de dahil olduğu 1 yıllık cirosu esas alınıyor. Oysa biz sadece eczanenin sattığı ilacın dikkate alınmasını istiyoruz. Yıllık ciro uygulaması hakkaniyete uymuyor' dedi.