onedio
Görüş Bildir

Ümraniye Haberleri

Ümraniye ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Ümraniye ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Beşiktaş'ta Para Krizi
Beşiktaş’ta yaşanan para krizi başkan Fikret Orman ile 2. başkan Ahmet Nur Çebi’yi karşı karşıya getirdiBeşiktaş’ta yaşanan mali kriz başkan Fikret Orman ve ikinci başkan Ahmet Nur Çebi’yi karşı karşıya getirdi… İkili, siyah-beyazlıların loca ve bilet satışı sonrası kasaya giren yaklaşık 2 milyon TL’nin nasıl kullanılacağı konusunda fikir ayrılığı yaşadı.Başkan Orman, Vodafone Arena inşaatının durmadan devam etmesinin şart olduğunu, bu inşaatı prestij meselesi olarak gördüklerini söyleyip, söz konusu paranın burada stat ödemeleri için kullanılması gerektiğini belirtti.PERSONEL RAHATSIZÇebi ise paranın futbol takımına ödenmesi gerektiğini ifade etti. Nitekim Medical Park Antalya maçı öncesinde kampa giren takımın gündeminde sezon başından beri ödenmemiş olan 26 maçbaşı ücret, 8 maç primi ve 3 aylık maaşlar vardı… Çebi, “En azından bir miktar ödeme yapıp Ümraniye’yi rahatlatmamız lazım. Oraya gidemiyorum çünkü ödemeleri söylediğimiz zamanlarda yapamadık ve sıkıntı gün geçtikçe büyüyor” dedi.Ancak Orman, Çebi’nin bu önerisini kabul etmeyip paranın Vodafone Arena inşaatı için değerlendirilmesi konusunda ısrarcı oldu…Öte yandan Ümraniye’de çalışan personelin de 2 aydır maaşlarının ödenmediği ortaya çıktı. Bunu yanı sına eski personelin, Önder Özen’in göreve gelmesinden sonra işe alınan personele oranla maaşlarının çok düşük olması sebebiyle rahatsızlık duyduğu ve verilen zam sözlerinin tutulmadığı gerekçesiyle keyifsiz oldukları öğrenildi.VATAN
Mallarına Tedbir Konan Patronların Şirketlerinde Ne Değişti?
17 Aralık operasyonun ardından mallarına tedbir kararı konulan 7 işadamı hakkındaki bu karar, yaklaşık bir ay sonra kalktı. Peki bu işadamlarına bağlı olan şirketlerde neler değişti? The Wall Street Journal Türkiye'nin 7 işadamının şirketlerinin sicil kayıtları üzerinde yaptığı incelemeye göre en büyük hareket yönetim kurulu üyelerinde yaşandı. Bu arada Abdullah Tivnikli, Sinpaş ve Dubai'li Diar'ın şirketi Kat Turizm'de ortaklar, şirketin sermayesini 281.3 milyon TL'den 1.1 milyon TL'ye düşürme kararı kararı aldı. Aralık ayında alınan karara göre Kat Turizm Gayrimenkul Yatırımları ve İşletme AŞ'de10 TL'den olan hisseler artık 4 kuruşa indirildi. Alınan bu kararın şirketin büyük bir zarara girmesinden, ya da projede yaşanan köklü bir değişiklikten kaynaklanmadığını dile getiren Sinpaş yetkilileri 'Ataköy'de yapacağımız projeyi öz sermaye yerine kredi ile yapma kararı aldık. Bu nedenle sermaye taahhüdümüzü düşürdük' dediler. Şirket kurulduğunda 2008 yılında 280 milyon TL'lik taahhüt yapıldığını ancak bunun 1.1 milyon TL'sinin ödendiğini dile getiren Finans Bölümü yöneticileri 'Diğer kısım şirketin taahhüttü olarak duruyordu. Ortaklar yatırımı öz sermaye ile yapacaklardı. Ancak dönem içinde bunun banka finansmanı ile yapılması kararı alındı. Biz de sermaye taahhüdümüzü aşağıya çektik. Bu karar yatırım dinamiklerine yönelik değil. Kar dağıtımı için de önce taahhüt edilmiş sermayeyi yatırmak ve sonra kar dağıtmak gerekecekti. Bu karar ile bu durumun önüne geçtik.' Yani yatırılmış bir para olmadığı için ortaklar şirketten para çekiyorlar denilemez, ama taahütlerini geri çektiler. Yetkililer, indirilen miktarın sadece taahhüt edilmiş durumda olması nedeniyle herhangi bir vergi yükümlülüklerinin doğmadığını da ifade ettiler. Proje için hangi bankadan kredi alındığı konusundaki bilgiyi ise paylaşamayacaklarını açıkladılar. Sermaye azaltımı kararı alan bir diğer şirket de Abdullah Tivnikli'nin Batı Hattı şirketi oldu. Şirketin 40 milyon TL'lik sermayesi 10 milyon TL'ye düşürüldü. Batı Hattı'nın %60'ı Eksim'in (Tivnikli) %40'ı ise Mustafa Latif Topbaş'a ait 25 Aralık'ta mallarına tedbir kararı konulan Ocak ayı ortasında da tedbirin kaldırıldığı işadamlarının neredeyse tamamının bir ya da daha çok şirketinde ticaret sicile yansıyan değişiklikler olmuş. Sadece Usame Kutub'un şirketinde hiçbir değişim yaşanmamış. RIZA SARRAF'A BAĞLI ŞİRKET Royal Mobilya 2013 yılında kurulup, Nisan ayında da üretime başlayan mobilya şirketi Royal, Sarraf'ın ortaklığı olup, 17 Aralık'tan bu yana ticaret sicil hareketlerinde oynama olan tek şirket. Ticaret Sicil Gazetesi'ne göre Sarraf henüz tutuklu yargılanıyorken, şirketinin Tuzla'daki fabrika müdürü ve muhasebe müdürü değişti. Barış Yaşar Kanat fabrikanın, Mehmet Çalık da muhasebenin başına geçti. 16 Ocak tarihinde Ticaret sicil gazetesinden yayımlanan kararın altında da o sırada tutuklu olan Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Sarraf'ın imzası var. MUSTAFA LATİF TOPBAŞ'LA BAĞLANTILI ŞİRKETLER Aytaç Gıda Pazarlama 2013 yılının temmuz ayında et ve şarküteri ürünleri üreticisi Aytaç, Yıldız Holding ve Mustafa Latif Topbaş tarafından satın alınmıştı. Ancak Yıldız Holding'in perakende Grubu Başkanı Mustafa Yaşar Serdengeçti, 25 Aralık'ta Aytaç Gıda Pazarlama'nın Yönetim Kurulundan istifa etti. Serdengeçti'nin istifa mektubunun okunduğu toplantıda yerine yine Yıldız Holding iştiraklerinden Ak Gıda'nın Genel Müdürü olan Hüseyin Avcı atandı Bu arada 20 Aralık'ta tescil edilen Yönetim Kurulu kararıyla Mustafa Latif Topbaş şirketin yönetim Kurulu Başkanı, Aytaç'ın kurucusu Dursun Uyar da Başkan vekili oldu. Ak Gıda: . Ak Gıda'da Yıldız Holding'in %32, Mustafa Latif Topbaş'ın % 27 payı var. Üçüncü büyük ortak ise yüzde 12'lik payı ile Ahmet Latif Topbaş. Şirket, Yıldız Holding'in süt ürünlerini üretimi için kurulmuş. Karaman ve Tokat, Lüleburgaz gibi illerde 5 tane fabrikası var. 17 Aralık'ın ardından ticaret sicile yansıyan tek hareket Ali Sözcü'nün Ak Gıda'da Gıda Grubu Sütlü Ürünler İş Birimi Başkan Yardımcısı olarak atanması oldu. Bizim Toptan Satış Mağazaları 17 Aralık'ın ardından şirkette 3 kez karar alındı. Bu kararlardan ilki: 30 Aralık'ta yönetim kurulu kararıyla Ümraniye şubesinin kapatılışı ilan edildi. 21 Ocak tarihli Yönetim Kurulu Kararıyla şirkette Cengiz Solakoğlu Yönetim Kurulu Başkanı oldu. (37 yıl süren profesyonel iş hayatını, Koç'ta başlayıp yine aynı grupta tamamlayan Çolakoğlu, 2012 yılı ortalarında Şok'un Yönetim Kurulu Üyesi olmuştu.) Başkan Vekilliğine Mustafa Yaşar Serdengeçti geldi. Maltepe'de bir şube açacağını da ilan eden şirketin Ticaret sicile yansıyan son karar ise Atilla Kurama'nın istifası oldu. Yıldız Holding'in oldukça eski yöneticilerinden Kurama'nın istifasını kabul eden Yönetim Kurulu yerine 22 Ocak tarihli kararla Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi Halil Cem Karakaş'ı getirdi. MEHMET CENGİZ'İN ORTAK OLDUĞU ŞİRKETLER Boğaziçi Elektrik Dağıtım AŞ Boğaziçi Elektrik Dağıtım AŞ'yi Cengiz-Kolin-Limak konsorsiyumu 1.960 milyon dolar teklifle kazanmıştı. 23 Ocak'ta Kolin'in İcra Kurulu Başkanı Devrim Koloğlu Bedaş'ta Yönetim Kurulu Üyeliği'nden istifa etti. Yerine Erdemir 'in eski Yönetim Kurulu Üyesi Arzu Hatice Atik atandı. Meram Elektrik Operasyonun başlangıcından bir sün sonra çıkan ticaret sicil gazetesinde Mehmet Cengiz'in Alarko ile ortak olduğu Meram Elektrik'te sermayenin 2 milyon TL'den 4 milyon 50 bin TL'ye çıkartıldığı duyuruldu. Ancak karar operasyondan önce alınmıştı. Sermayenin 2 milyon 73 bin TL'lik bölümü zarar karşılama fonundan karşılanacağı belirtildi. Hissedarların ortaklık oranlarında ise bir değişiklik yok. Cengiz Konya'da elektrik dağıtım işi yapan bu şirkette Alarko ile ortak. Cenal Elektrik 30 Aralık 2013'te şirket tek pay sahipliğine geçiş kararı aldı. Şirketin tek sahibi Alcen Elektrik Enerji Dağıtım oldu. Alarko ve Cengiz, Alcen'de de Cenal'da olduğu gibi %50'şer payla ortak. İGA Havalimanı İşletmesi 3'üncü Havalimanı'nın işletmesi için Cengiz-Kolin-Limak-Mapa ve Kalyon ortaklığıyla kurulan şirket için adres değişikliği yapılmış. Şirket Göktürk'e taşınmış. CEMAL KALYONCU'NUN ŞİRKETLERİ Kalyon İnşaat Şirkette 4 Şubat'ta Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan kararla İski Eski Genel Müdürü Dursun Ali Çodur'un Genel Koordinatör, Kenan Avis'in Genel Müdür Yardımcısı, Erol Ulukutu'nun da Mali İşler Genel Müdür yardımcısı olarak atanmasına karar verildiği belirtiliyor. Ancak bu bir görev uzatma kararı ABDULLAH TİVNİKLİ'NİN ŞİRKETLERİ Kat Turizm Eksim Yatırım Holding, Sinpaş ve Dubai'li Diar'ın ortaklığındaki şirket Ataköy sahil şeridinde 2008 yılında ihaleyle kazanılan 125 bin m2'lik arazide proje geliştirmek için kurulmuştu. Batı Hattı Sermaye azaltımı. Şirketin sermayesi Eylül ayında 40 milyon TL'den 30 milyon TL azaltırlarak 10 milyon TL'ye düştü. Şirketin %60'ı Eksim'in %40'ı Mustafa Latif Topbaş'a ait Akyaşam Yönetim Hizmetleri Saf GYO'nun projesi Akasya'nın yönetimi için kurulan şirket. Sermayesi 100 bin TL. Bu şirket yeni kuruldu. CENGİZ AKTÜRK'ÜN ŞİRKETİ 360 Madencilik Şirketin adresi Sancaktepe'ye taşınmış. Ayşegül Akyarlı Güven WSJ
Ahmet Hakan: "Artık Tarafım"
Sunduğu Tarafsız Bölge programında yıllar önce Ergenekoncu diye tutuklananlara karşı olan tutumların şimdi farklı yönde olduğunu söyledi. Gergin bir konuşma yaparak Ahmet Hakan, artık tarafsız olmadığını ifade etti.Ahmet Hakan geçtiğimiz programlarında Tarafsız Bölge'sinin 'tarafsızlığını bozacağına dair sinyaller vermişti. Ergenekon davasına ilişkin gelişmelerin ardından gemileri yaktı. 'Ergenekon çöktü mü?' sorusununa cevap arandığı son programında gergin bir konuşma yapan Hakan, 'Bizi seyreden seyircilerimiz bunu merak ediyorlar. Ülkemizde bir atmosfer oldu. 2007-2008 yıllarında Ergenekon diye bir örgüt var. Bunlar acayip işler yapıyorlar. Malatya'da misyoner kesiyorlar, Danıştay'da cinayet işliyorlar, Ümraniye'de bombalar. Hepimiz dehşete düştük. Onların yakınlarına yaklaşmak istemiyoruz ki bizi de Ergenekoncu diye tutuklarlar diye. Bu olmadı mı?' dedi. Ahmet Hakan devamında kendisinden dem vurarak sözlerini bir adım öteye taşıdı. 'Şimdi tamam güzel. Ben ne beklerim vatandaş olarak. Ya kardeşim bu adamlarla ilgili verilen bu tahliye kararına güçlü bir itiraz bekliyoruz. Nerede. Hani bu mesela hükümet yanlısı yazarlar.. Bunlar tutuklandığı zaman hava estirenler.. Hatta bunların tutuklanmasından yola çıkarak hepimize siz de tutuklanacaksınız diye parmak sallayanlar nerede o şebelekler? Nerede onlar ya? Ben artık dayanamıyorum. Ben bu stüdyoda çok tarafsız programlar yaptım. Her tarafı dinlemeye çalıştım. Gelinen bu noktada ben hala tarafsızım diyemiyorum.' şeklinde konuştu.ensonhaber.com
Topbaş'tan Bir Metro Müjdesi Daha
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Ispartakule'ye metro müjdesi verdi.İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Ispartakule'ye metro müjdesi verdi. Avcılar Ispartakule-Bahçeşehir Bağlantı Yolu ile Avcılar Tahtakale Köprüsü ve Yol ile Kavşak Düzenlemesi'nin temelini atan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Banliyö hattının Ispartakule'ye gelmesi için çalışmaların devam ettiğini, Mecidiyeköy Mahmutbey Metrosu'nun da Halkalı ve Ispartakule'ye kadar uzayacağını müjdeledi. Avcılar Ispartakule - Bahçeşehir Bağlantı Yolu ile Avcılar Tahtakale Köprüsü ve Yol ile Kavşak Düzenlemesi'nin temeli Başkan Kadir Topbaş'ın katılımıyla düzenlenen törenle atıldı. Törende konuşan Başkan Kadir Topbaş, Avcılar'a 10 yılda yaklaşık 650 milyon lira yatırım yaptıklarını belirterek, yeni yatırımlarla ulaşımın daha da rahatlayacağını söyledi. 4,5 kilometrelik trafiği bypass edecek olan Avcılar Ispartakule - Bahçeşehir Bağlantı Yolu'nun maliyetinin 4,5 milyon lira olduğunu, trafiğe güven getirecek Avcılar Tahtakale Köprüsü ve Yol ile Kavşak Düzenlemesi'nin de 1 milyon liraya mal olacağını ifade eden Kadir Topbaş, şöyle konuştu; 'Evinizde musluğu açtığınızda su geliyorsa, doğalgazı kullanıyorsanız, dereler ve denizler ıslah edilmişse bu biziz. Metrolara ve Marmaray'a biniyorsanız, bu bizi hatırlatır. İnsanı yaşat ki devlet yaşatsın anlayışıyla İstanbul'a hizmet etmenin gururunu yaşıyoruz. Bir bardak suya muhtaç İstanbul'dan 60 milyar yatırım yapan bir İstanbul'a geldik. Daha yapacak çok işimiz var. Bizim derdimiz var. Müjdelenmiş bu şehir geçişte olduğu gibi dünyanın takip ettiği bir şehre dönüşmelidir. Bu konuda en büyük gücümüz milletimizden aldığımız destektir. Önümüzdeki dönem inşallah Avcılar bugünden çok daha güzel ve arklı olacak.' İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin dünyada böyle metro yatırım yapan tek belediye olduğunu vurgulayan Kadir Topbaş, 'Gelecek dönem de yatırımlar hız kesmeyecek. Banliyö hattının Ispartakule'ye gelmesi için çalışmalar devam ediyor. Ayrıca Mecidiyeköy Mahmutbey Metrosu Halkalı ve Ispartakule'ye uzayacak. Bakırköy - Avcılar - Esenyurt - Beylikdüzü - Tüyap - Büyükçekmece Metro Hattı ise 2017'de tamamlanacak ve Üsküdar'a 44,5 dakikada, Ümraniye'ye 58 dakikada gidebileceksiniz' şeklinde konuştu. Bugün TEM'in yan yollarını rahatlatacak bir yol çalışması ile kavşak çalışmasının temelini attıklarını dile getiren Topbaş, 'İnşallah bu çalışmalar kısa sürede bitecek ve hem TEM'in yoğunluğu ortadan kalkacak, hem de Isparkakule Bahçeşehir arasındaki yol 7 kilometreden 800 metreye düşecek' diye konuştu. Avcılar'ın Tahtakale Mahallesi'nin imar sorununu çözmek için seçimden hemen sonra çalışma başlatacaklarını da müjdeleyen Topbaş, sözlerini şöyle sürdürdü; 'Tahtakale Mahallesi'ni Çevre Şehircilik Bakanlığı rezerv alan ilan etti. Buranın planları yapılacak. Burada size nasıl bir imar gerekiyorsa inşallah önümüzdeki dönem bizim desteğimizle ilçe belediyesi yapacak. 10 yıldır kimseyi mağdur etmedik, kimseyi yerinden etmedik Bizler sizin adınıza görev yapıyoruz. 'Sizi buradan edecekler' sözlerine asla inanmayın. Biz siniz hakkınızı korumak için buradayız. Kimsenin hakkını heder etmeyiz. Sarıyer, Kartal ve Maltepe'de aynı şeyler söylendi. Şimdi belediye başkanlarına ulaşılamıyor bile. Sarıyer'de tapuları biz veriyoruz. Korku üzerine siyaset yapanlara halkımız artık prim vermiyor, farkında değiller. Bizim işlerimizin, projelerimizin hızına onların akılları ve hayalleri dahi yetişmez.' sabah.com.tr
Ümraniye Cezaevi'nden 3 Firar!
İstanbul'daki Ümraniye Cezaevi'nden hırsızlık ve yağma suçlarından tutuklu olan 3 kişi sabah saatlerinde firar etti. Ümraniye Cezaevi'nde kalan 3 mahkumun gece firar ettiği belirtildi. Hükümlü oldukları belirtilen mahkumların nasıl kaçtıkları araştırılıyor. 3 MAHKUM FİRAR ETTİ Edinilen bilgiye göre Sabah saatlerinde yoklama yapan cezaevi görevlileri Sacit Meyan (26), Eyüp Muratkan (33) ve Özgür Ürün'ün (23) koğuşta olmadıklarını gördü. Durum hemen cezaevi yönetimine bildirilince kamera kayıtları incelemeye alındı. BEYAZ BİR ARAÇLA KAÇTILAR Yapılan ilk incelemede şahısların firar ettiği, beyaz renkli bir otomobile binerek cezaevinden uzaklaştıkları anlaşıldı. Durum daha sonra tüm emniyet birimlerine bildirildi. Kaçan mahkumların gidebilecekleri adreslerde aramalar başlatıldı. İÇERİDEN YARDIM MI ALDILAR Bu arada firar eden mahkumların içeriden yardım aldığı öne sürüldü. İsmini açıklamayan bir görevli, içeriden yardım olmadan kimsenin kaçmasının mümkün olmadığını belirtti.haberler.com
"Tweet Mweet Anlamam Ben Bu İşlerden"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,ın Konuşmasından satır başları İstanbul Türkiye’nin özetidir. Bu ne manzara? Bugün Türkiye bizi izliyor. Tüm dünya İstanbul’u izliyor. Tüm mazlumları, mağdurları, yolda kalmışları, garipleri, öksüzleri sizi izliyor. Kahire’de oyları çalınmış kardeşlerim sizi izliyor. Şam’da kurşunların bombaların altında yaşayan açlıkla sefaletle imtihan edilen, belki de yavrusunun başında ağıtlar yakan ciğeri parçalanmış anneler sizi izliyor. Bağdat’ta barışa susayan gönüller İstanbul’u izliyor. Karabağ’da toprakları çiğnenen Azeri kardeşlerim sizleri izliyor. Mogadişu bugün İstanbul’u izliyor. 'KILIÇDAROĞLU BAK BU MONTAJI NASIL YAPTIK' Varsın birileri montaj desin. Kılıçdaroğlu bak bu montajı nasıl yaptık? Güzel mi, beğendin mi? Bir montaj da sen yap böyle. Varsın birileri montaj desin, taşıma desin. Bu muhteşem coşkuyu küçümsesin. Ama bilesin ki İstanbul, Gazze’nin yetimleri Ramallah’ın öksüzleri sizi izliyor. Kabe’nin etrafında tavafta olanlar size dua ediyor. Diyorlar ki 30’unun akşamında müjde bekliyoruz. 'ONLAR AHLAKİ OLMAYAN ŞEYLERİ İZLİYOR' Telefon, sürekli soruyorlar İstanbul nasıl. Gelirken aynı şeye muhatap oldum. İstanbul sen her an dildesin, kulaktasın, gözlerdesin. İzleniyorsun İstanbul. Ama Pensilvanya’nın izlediği gibi değil. Onlar mahremleri izliyor. Ahlaki olmayan şeyleri izliyor. Ama burası güzellikleri izliyor. Ülkemin aydınlık yarınlarını izliyor. Mahzun, boynu bükük Kudüs bugün sizleri izliyor. “Biz, kısık sesleriz minareleri, Sen ezansız bırakma Allah'ım. Ya çağır şurada bal yapanlarını, Ya kovansız bırakma Allahım. Mahyasızdır minareler göğü de, Kehkeşansız bırakma Allahım. Müslümanlıkla yoğrulan yurdu, Müslümansız bırakma Allahım. Bize güç ver... Cihad meydanını, Pehlivansız bırakma Allah'ım. Kahraman bekleyen yığınlarını, Kahramansız bırakma Allah'ım. Bilelim hasma karşı koymasını, Bizi cansız bırakma Allah'ım. Yarının yollarında yılları da, Ramazansız bırakma Allah'ım. Ya dağıt kimsesiz kalan sürünü, Ya çobansız bırakma Allah'ım. Bizi sen sevgisiz,susuz,havasız, Ve vatansız bırakma Allah'ım. Müslümanlıkla yoğrulan yurdu, Müslümansız bırakma Allah'ım.” Amin sonsuz kere amin. Bugün bir kez daha tarih yazıyorsun İstanbul. Bugün bir kez daha tuzakları oyunları bozuyorsun İstanbul. 'RAHŞAN AFFIYLA KURTARDIN' Millet oynanan oyunu görüyor. Millet sınırsız basiretiyle Türkiye üzerindeki kirli oyunu, tuzağı görüyor. 94’te İstanbul’a aday olduğumda, kimse kazanacağımıza ihtimal vermiyordu. Kimden aldık belediyeyi CHP’den. Yolsuzlukların belediyesi CHP. Kılıçdaroğlu sen bu işleri anlamazsın. Seni zaten SSK’dan tanıyoruz. SSK’daki yolsuzluklarınla tanıyoruz. Rahşan affıyla kurtardın işi yırttın. SSK hastanelerinde çektiğimiz çileleri biz biliriz. Az önce Kocaeli’nde yaşlı bir amca illa sahneye sahneye dedi. Getirin dedim, geldi. Ne dedi biliyor musunuz? İki kere beni hastanede rehin tuttular beni dedi rehin. Nice rehin tutulanlar oldu. Geldiğimde ilk verdiğim talimat şuydu. Bundan böyle hastanelerin kapısından kimseyi döndürmeyeceksiniz ve asla rehin tutmak gibi bir şey duymayacağım. Duyduğum zaman başhekimlere kesin ikazımdır, kesinlikle ilişkilerini keseriz. İstanbul’un seçkinleri kaymak takımı böyle bir sonuç beklemiyordu. İstanbul susuzdu, çöp dağları vardı. Çünkü CHP demek kirlilik demektir. Yolsuzluk demektir, çöp demektir. CHP demek susuzluk demektir. Ey İstanbul o zaman Ümraniye’nin belediyesi de CHP’liydi. Ümraniye çöplüğünde vahşi depolama vardı, o çöplük patladı 39 kişiye maalesef mezar oldu. gençler bunu bilmeyebilir, geziciler bunu bilmeyebilir. Ah ah, çevreci ha, ne çevrecisi ya? 39 kişi orada maalesef öldü. CHP’li belediye vardı. Bunun hesabını soran oldu mu? Nerde o medya? Yandaş medya nerede? sordular mı bunun hesabını? Sormazlar, işlerine gelmez. Niye? Paslaşıyorlardı, dayanışma içerisindeydiler. Onları onlar getirdiler. Ama tarih hesap soruyor şimdi. Diyor ki ey CHP o 39 vatandaşımızın hesabını ver. Kılıçdaroğlu sen bunların hesabını ver. Ama bunlarda o yüz yok. Geldi İstanbul’a büyükşehir başkan adayı oldu Kılıçdaroğlu. Ben de merak ettim nerede oturuyor diye. Dediler ki Kağıthane’de. Nerede oturuyorsunuz diye, Kağıttepe’de oturuyorum demiş. Ve seçim günü geldi oyunu kullanamadı. Yahu bunun eline üç koyun verin kaybedip gelir. İnanın bundan bir şey olmaz. Şimdi biliyorsunuz pozlar veriyordu, klasör. Yolsuzluk klasörü. Tabi böyle şeylerin olacağını da zannetmiyordu. Baykal genel başkan o da yanında. Klasörün sırtında ne yazıyor yolsuzluk. Kimin klasörü bu? Şu anda büyükşehir adayı olarak gösterdiler zatın. Ne yaptılar onu? Partiden ihraç ettiler hırsız ya. O ihraç ettikleri kişiyi şimdi getirdiler büyükşehir adayı yaptılar. Peki bu nasıl iş? Ben söylemiyorum klasörü sen hazırladın, şimdi de kalkıyorsun o adamı aday yapıyorsun. Niye? Malzeme yok ellerinde malzeme. Kimi koysunlar? Bunlar felç olmuş felç. Ama biz gümbür gümbür geldik, yine gümbür gümbür geliyoruz. Biz İstanbul’a, ülkemize, milletimize efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. Yine hizmetkar olarak yolumuza devam edeceğiz. İstanbul’daki seçkinler elitler, Recep Tayyip Erdoğan’ın başkan seçileceğine inanmıyorlardı. Milleti dahi kontrol ettiklerini, milletin aklını çeldiklerini zannediyorlardı. Milletim onlara ağır bir ders verdi. şimdi ne diyorum biliyor musun? 30 Mart’ta sadece onlara değil, hani bu telefonları dinleyenler var ya, Pensilvanya var ya, en önemli dersi ona vereceğiz. 'BUNLAR BİZİM HELALİMİZİ YEDİLER' Bunların dershanelerine gidenler varsa yavrularımızı lütfen oralardan alın. Milli Eğitim Bakanlığı olarak hafta sonlarında takviye kurslarını biz ücretsiz olarak vereceğiz. Yıllarca bunlar bizi sömürdüler ya. Sülük gibi sömürdüler. Ama sülük faziletli, sülük zararlı kanı emer. Bunlar bizim helalimizi yediler ya. Sadaka dediler yediler, zekat dediler yediler, kurbanlık koyun dediler yediler, adak dediler yediler. Ah kardeşlerim ha, benim sevgili peygamberime, kendi televizyonunda miraçtan iniyor kamyonete bindiriyor. Ve bu senaryoları da o onaylıyor biliyor musun? Yahu sen hoca mısın senarist misin? Nesin? İyi niyetimizin kurbanı olduk. Başörtülü kızlarımızın, yahu üniversiteye giderken başlarını açmaları noktasında fetva veriyor beyefendi. Niye? Çünkü 28 Şubatçı generaller onu istediler. Ya sen nasıl hocasın be. Ama 28 şubat öncesi öyle demiyor. Akşam başka sabah başka. Şu andaki yandaş medya var ya muhtar bile olamaz dediler. Muhtar bile olamaz dedikleri kişi 11 yıldır aralıksız Türkiye’de başbakan oldu. Bu milletin iradesini çalamazsınız. Biz önce halkın sonra hakkın iradesine boyun eğdik. Benim meselem milletimin hak meselesidir. Benim meselem milletimin hukuk meselesidir. Biz hukuku çiğnemeye karşı dik duruyoruz. Yargı darbesi yapmak isteyenlere karşı dik duruyoruz. Milli iradenin çalınmasına karşı dimdik duruyoruz. Müslüman olmayanlara da hizmet etmek bizim görevimiz. İster Müslüman olsun, ister Hıristiyan olsun, ister ateist olsun. Bizim görevimiz alanında hepsi var. Bizim iktidarımız ayrımcılığın iktidarı olmayacaktır. Epey zamandır bir şarkı tutturdular. Demokrasi sandıktan ibaret değildir. Sevsinler sizi. Nereden ibaret? Doğru bunlar öyle alıştılar. Ama böyle değil. Biz sandıksız bir demokrasiyi asla kabul etmedik ve etmiyoruz. Sen Şişli’de ne yaptın ya? İstanbul’a ne yapacaksın. Bunların böyle bir imkanı gücü yok. Geçenlerde bizim Taksim Yenikapı hattındaki, yeni yapılan köprü var ya, o köprüyü yıkacakmış. Ya bu CHP yıkmakla mükellef, yapmakla değil. İstanbul’da ulaşım sıkıntısı var. İkinci tüp geçidi yapacağız. Kılıçdaroğlu onu da yıkarsınız olur mu? Ama iktidara gelemeyeceğine göre sen artık aracınla gezersin. 'TENCERE TAVA HEP AYNI HAVA' Bak Kanal İstanbul dedik, adam Kanal İstanbul’dan rahatsız. Biraz kendinize gelin. Şu ülkede bir dikili ağacınız yok. Sadece yakarsınız yıkarsınız başka işiniz yok. Ondan sonra da tencere tava hep aynı hava. Adı da ne? Demokrasi özgürlük. Tencere tavayla özgürlük olur mu? Ancak huzursuzluk olur. Bakıyorsunuz şimdi bazı bu zihniyette olan, sokaklarda yollarda çirkin hareketler yapma… 12 yıl boyunca hırsızların art niyetlilerin farklı hesaplar içinde olanların bu davaya sızmaması için hep hassasiyet içinde olduk. 'UYDURMA BİR PASAPORTLA KAÇTIN GİTTİN' Pensilvanya beddua seansları yapıyor. Varsınlar etsinler ya. Hiç önemli değil. Bumerang gibi onları vurur. Kötü söz sahibinindir. Bitmedi. Şimdi geçenlerde baktım bir şey daha düşmüş. Ne diyor? O uzun bize çok hainlik etti diyor. Şu hale bak, ya sen ne biçim hocaefendisin ya. Ya sen bu noktada eğer dürüstsen 99’da bu ülkeden niye kaçıp gittin? 15 yıldır kaçaksın. Uydurma bir pasaportla kaçtın gittin. İlkokul mezunu ve öbür taraftan da maalesef hak etmediği halde bir pasaportla kaçış. Şimdi soruyorum diyorlar ki inzivaya çekiliyor. TWEET MWEET ANLAMAM BEN BU İŞLERDEN Ya şu medya. Açık söylüyorum. Başta Doğan Grubu olmak üzere, açık söylüyorum, Ciner grubu olmak üzere, buna benzerler. İsimlerini diğerlerinin vermeyeceğim. Utanmadan sıkılmadan kalkıp şu anda bu olaylarda bize karşı yapılan haksızlıkları savunur durumdalar hala. Ya bu ülkenin başbakanına bu hakaretler yapılırken, siz nasıl oluyor da bunları savunuyorsunuz? Ha söyleyeyim, çünkü Pensilvanya’nın onlarla ilgili kasetleri de var. Şantaj var onlarla ilgili şantaj. Yeri geldiğinde onu da açıklarız diyorlar. Geçenlerde bir tane açıklandı, diğeriyle de ilgili açıklandı. Şimdi korkuyorlar. Şimdi batmışlar, bataklığa batmışlar. Bunlardan çekiniyorlar. Kendi devletine güvenmiyor, onlara güveniyor. Biz de kusura bakmasınlar, gereken neyse bunu yaparız. Öyle tweet mweet anlamam ben bu işlerden. Evet, Twitter dürüst davranacaksa her türlü desteği veririz. Youtube her türlü desteği veririz. Facebook ahlaksızlıklarından vazgeçerse destek alır. Ama aileleri bozacaksa karşısında Türkiye Cumhuriyeti hükümetini bulur. Bunlarda neler var neler. Şimdi ne diyorlar, 25 Mart’ta şu çıkacak, 30 Mart’ta şu çıkacak. Hangi iftirayı atarsanız atın. Bu montajların bu ahlaksızlığınızın altında ezilip gideceksiniz. Daha şimdiden 30 Mart akşamı hangi yalanları söyleyeceklerini konuşuyorla “CUMHURBAŞKANIMIZIN KANAATİ FARKLI OLABİLİR” Şimdi ne diyorlar? Özgürlük elden gidiyor. Kusura bakmasınlar, bak şu Tayyip Erdoğan, kim ne derse desin bizim mahremimizi, görüşmelerimizi, konuşmalarımızı dinleyen ve dinletenlere karşı sonuna kadar mücadelesini verecektir. Özgürlük adı altında kimse bizim mahremimize giremez. Kim olursa olsun. Cumhurbaşkanımızın kanaati farklı olabilir. Beni dinleyecek, bakanları dinleyecek. Yahu bırakın tüm insanları dinleyecek. Beni dinleyemezsin, yok böyle bir şey. Ben artık evimde bile rahat rahat konuşamıyorsam, telefonla konuşamıyorsam, ailemle konuşamıyorsam, bu montaj, dublaj, uydurma şeylere itibar etmek suretiyle bu ülkede başbakanını yargılayamaz. Böyle bir hakları olmadığı halde bunlar bizi dinliyorlar. Ya şu medya. Açık söylüyorum. Başta Doğan Grubu olmak üzere, açık söylüyorum, Ciner grubu olmak üzere, buna benzerler. İsimlerini diğerlerinin vermeyeceğim. Utanmadan sıkılmadan kalkıp şu anda bu olaylarda bize karşı yapılan haksızlıkları savunur durumdalar hala. Ya bu ülkenin başbakanına bu hakaretler yapılırken, siz nasıl oluyor da bunları savunuyorsunuz? Ha söyleyeyim, çünkü Pensilvanya’nın onlarla ilgili kasetleri de var. Şantaj var onlarla ilgili şantaj. Yeri geldiğinde onu da açıkları diyorlar. Geçenlerde bir tane açıklandı, diğeriyle de ilgili açıklandı. Şimdi korkuyorlar. Şimdi batmışlar, bataklığa batmışlar. Bunlardan çekiniyorlar. Kendi devletine güvenmiyor, onlara güveniyor. Biz de kusura bakmasınlar, gereken neyse bunu yaparız. Öyle tweet mweet anlamam ben bu işlerden. Evet, Twitter dürüst davranacaksa her türlü desteği veririz. Youtube her türlü desteği veririz. Facebook ahlaksızlıklarından vazgeçerse destek alır. Ama aileleri bozacaksa karşısında Türkiye Cumhuriyeti hükümetini bulur. Bunlarda neler var neler. Şimdi ne diyorlar, 25 Mart’ta şu çıkacak, 30 Mart’ta şu çıkacak. Hangi iftirayı atarsanız atın. Bu montajların bu ahlaksızlığınızın altında ezilip gideceksiniz. Daha şimdiden 30 Mart akşamı hangi yalanları söyleyeceklerini konuşuyorlar. MİT müsteşarımı tutuklayıp süreci bozmak istediler. Benim Anadolu’daki Trakya'daki kardeşimin gözünden bile sakındığı 20 yaşındaki evladı o dağlarda şehit olmuş bunların umurunda mı? Yozgat'taki kardeşimin Samsun'daki Kastamonu'daki kardeşimin ocağına ateş düşmüş bunların umurunda mı? Babaların ciğeri dağlanmış bu Pensilvanya'nın umurunda mı? Ya Mavi Marmara vuruluyor Pensilvanya'nın gözünde yaş yok. Tam aksine o başkalarının yanında yer alıyor. Bu Aydın Doğan'ın bu Pensilvanya'nın onların medyasının umurunda mı? ‘NE KOMADA ÖLEN ÇOCUK, NE DE BURAK YAVRUMUZ’ Ne İstanbul'da, ne komada ölen çocuk, ne de sokakta vurulan gencecik Burak yavrumuz bunların asla umurunda değil. Bunlar nebbaş nebbaş. Bunlar mezarlık soyguncusu. Cumhuriyet
Biber Gazı Kapsülüyle Yaralanan Scott Olsen'a 4.5 Milyon Dolar Tazminat
ABD’de İşgal Et eylemleri sırasında biber gazı kapsülüyle başından ‘geri döndürülemez’ biçimde yaralanan Irak gazisi Scott Olsen anlaşmayla 4.5 milyon dolar tazminat alacak. ABD’de gelir eşitsizliğine karşı düzenlenen Occupy (İşgal Et) eylemleri sırasında meydana gelen polis şiddetiyle ilgili önemli bir tazminat kararı alındı. California eyaletinin Oakland şehrinde 2011’de ABD’nin dört bir yanını saran gösterilerin bir benzerinde; başından gaz kapsülüyle yaralanan Scott Olsen’a 4.5 milyon dolar tazminat ödenmesine karar verildi. Irak savaşı gazisi 26 yaşındaki Olsen’ın beyninde gaz kapsülünden aldığı yaradan ötürü ‘geri döndürülemez’ zarar oluşmuştu. Olsen’ın açtığı dava sonucu yerel makamlarla anlaşmaya varması avukatları tarafından açıklandı. 25 Ekim’de gerçekleştirilen gösteriler sırasında eylemcileri dağıtmak isteyen polisin fırlattığı gaz kapsülü sonucunda yaralanan Olsen, anlaşmadan dolayı memnuniyet duyduğunu ancak kafatası kemiğinin çatlamasından ötürü gördüğü zararın parayla telafi edilemeyeceğini söyledi. Olsen ‘Democracy Now!’ haber sitesine yaptığı açıklamada “Beynimin ölen ve sonsuza kadar ölü kalacak kısmını telafi etmek için bu kesinlikle yeterli değil” dedi. Yaralandığı yerin yakınında bir basın toplantısı düzenleyen Olsen, Irak savaşından döndükten sonra kendi ülkesinde yaralanmayı kesinlikle beklemediğini belirtti. Olsen “Artık Irak’ta olmadığım için daha güvenli olmayı beklerdim. Artık vurulmayacaktım ya da saldırıya uğramayacaktım. Oakland polisi benim yanlış düşündüğümü kanıtladı. Artık sizi koruması gereken insanlar; polisler etrafımdayken daha az güvendeyim. Etrafımda polis varken güvende hissetmiyorum” ifadelerini kullandı. Başka Haber
IŞİD İstanbul'da Polisle Çatıştı
Ümraniye'de belirlediği bazı adreslere operasyon düzenleyen Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne bağlı polis ekipleri, silahlı saldırıya uğradı. Saldırıda 3 polis ve 2 saldırgan yaralandı. Olay akşam saatlerinde, Topağacı Mahallesi Armağan Sokak'ta meydana geldi. İddiaya göre, Özel Harekat ve Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, El Kaide'ye yakın IŞİD örgütüne yönelik olarak daha önceden tespit edilen bazı adreslere operasyon düzenledi Adem Yavuz Caddesi Armağan Sokak'taki baskında, şüpheliler polise ateş açtı. Saldırıda, 3 polis memuru yaralandı. Çıkan çatışmada, biri kadın 2 saldırgan da yaralandı. Yaralı polisler Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Polis memurlarının hayati tehlikesinin bulunmadığı belirtildi. Yaralı olarak yakalanan 2 şüpheli ise Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldığı öğrenildi. Çatışmanın ardından polis ekipleri çevrede geniş güvenlik önlemi aldı. POLİSLERİN DURUMU İYİ Çatışmadan sonra Komiser Yusuf Yavuz Alemdar ile polis memuru Mustafa Ulukuş Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alınırken, diğer polis memuru Cengiz Hüsamettin Yılmaz ayakta tedavi gördükten sonra taburcu edildi. 2 polis memurunun sağlık durumunun iyi olduğu ve hayati tehlikelerinin bulunmadığı belirtildi. EMNİYET'TEN RESMİ AÇIKLAMA İlk resmi açıklama, saat 22.30 sıralarında İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından yapıldı. Açıklamada şöyle denildi: 'Bugün akşam saatlerinde Ümraniye Topağacı Mahallesi, Armağan Sokak üzerinde Terörle Mücadele Şubesi unsurlarımızın şüpheli şahıslara yönelik operasyonu sırasında, 3 meslektaşımız hafif şekilde yaralanmış olup, tedavileri Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde devam etmektedir. Ayrıca, konuyla ilgili olarak terör örgütüne yönelik yapılan bu operasyonda, çıkan çatışma sonucu 2 şüpheli şahıs da yaralı olarak ele geçirilmiştir.' (AJANSLAR)
IŞİD Baskını İçin 'Yanlış İhbar' İddiası
Ümraniye'de dün akşam IŞİD örgütü üyelerine yönelik operasyon sırasında basılan evde bulunan Ayşe Topçu, polisin yanlış ihbar üzerine baskın yaptığını ve kapıyı kırıp ardından ateş ettiğini öne sürerek, 'İnsan haklarına gidip davacı olacağım' dedi. İSTANBUL - IŞİD'e yönelik olarak dün gece polisin düzenlediği operasyonun yanlış ihbar nedeniyle yaşandığını iddia eden Ayşe Topçu, 'Polis bana 'Hakkını helal et' dedi' şeklinde konuştu. Ayşe Topçu, olay sırasında dolaba saklanan 3 yaşındaki torunu Z.'nin de üzerindeki kan lekelerini gösterdi. Alınan bilgiye göre Özel Harekat ve Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, dün akşam saatlerinde Ümraniye, Adem Yavuz Caddesi, Armağan Sokak'ta bulunan Topçu Ailesi'ne ait eve baskın düzenlemişti. İddiaya göre evden polise ateş açılması sonucu, Komiser Yusuf Yavuz Alemdar ile polis memurları Mustafa Ulukuş ve Cengiz Hüsamettin Yılmaz yaralanmıştı. Çıkan çatışmada, evde bulunan Kenan Topçu (34) ile eşi Elif Topçu (24) da yaralı yakalanmıştı. Vücuduna isabet eden kurşunlarla ağır yaralanan Kenan Topçu, Haydarpaşa Numune Hastanesi'ne kaldırılarak ameliyata alınmıştı. Kalçasına kurşun isabet eden eşi Elif Topçu da aynı hastanede tedavi altına alındı. Operasyon sırasında evde bulunan Kenan Topçu'nun annesi Ayşe Topçu, zarar görmemesi için dolaba sakladıkları torunu Z.'yi kucağına alıp basın mensuplarına açıklama yaptı. Ayşe Topçu, yaşadıklarını şöyle anlattı: 'Oğlum saat 19.30'da işten geldi. Karısından sofra hazırlamasını istedi. Daha sonra da banyo yapacağını söyledi. Yemekleri koyduk. Yemek yemeye başlamadan kapı kırıldı. Kapı kırılır kırılmaz içeri ateş edildi. Oğlum, 'Anne ne oluyor?' diyerek çocuğu Z.'ye birşey olmasın diye içeriye götürdü. Sonra geri dönüp kapıya yöneldi. Ateş etmeye başladılar. Her tarafta mermi var. Tencerenin içi, soframız bile mermi dolu. Televizyon buzdolabı delik deşik oldu. Oğlum vurulduktan sonra eşi üstüne kapanıyor. Gelinim, 'Kocamı vurdunuz' diye bağırıyor. Sonra gelinimi de ayağından vuruyorlar. Daha sonra beni dışarı çıkardılar. Beni çıkarttıktan sonra oğlumu kapı önüne getiriyorlar. İki kat edip darp ediyorlar. Silahın dipçiğiyle başına vuruyorlar. Başını parçalamışlar. Ölürse ondan ölür. Benim çocuğumu mahvettiler.' Topçu basın mensuplarının, 'Evin içinden polise ateş edildi mi?' sorusuna 'Hayır kimin ateş ettiği belli değil. Burada binlerce mermi atıldı. Burası Karabekir burada her türlü insan var. Oğlumun kendini korumak amaçlı silahı olabilir. Bu çocuk babasının kucağındaydı. O şekilde nasıl ateş edebilir? Ama o şekilde polis benim çocuğuma davranamaz. Ben insan haklarına gidip davacı olacağım. Dün bütün polisler sakallıydı. Bugün yanımıza geldiklerinde hepsinin sakalı kesilmişti. Bir tanesine onu tanıdığımı söyledim. O da bana, 'İş başında bana müdahale etme. Hakkını helal et bana' dedi' şeklinde cevap verdi. Topçu, 'Polis ne amaçla geldi? Oğlunuz İhsan'ı aradıkları söyleniyor' sorusunu ise, 'Polis bize 'Yanlış ihbara geldik. Yanlışlık oldu' dedi. Bunu bu şekilde söylediler. Kapıyı tıklatın çocuğu arıyoruz deyin. Benim küçük çocuğum Suriye'de. Oraya yerleşmiş. Bir ton Türk vatandaşı var orada. Akrabamız var. Buradaki oğlum kimi vurdu da geldiniz oğlumu bu hale getirdiniz' diye cevapladı. Topçu, daha sonra da dolaba saklanan torunu Z.'nin elbisesindeki kan lekelerini gösterdi. Elvan EZBER/DHA