onedio
Görüş Bildir

eziyet Haberleri

eziyet ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. eziyet ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

İstanbul’da Bir Okulda "VIP" Skandalı: Parayı Vermeyen Öğrencilere Eziyet Ediliyor İddiası
İstanbul’da bir ortaokulda yaşananlar “pes” dedirtti. İddiaya göre okul yönetimi okulun girişine turnike sistemi yaptı ve öğrenci velilerinden 1000 TL yardım parası istedi. Parayı vermeyen velilerin öğrencileri, tek turnikeden sıra bekletilerek okula alınmaya başlandı. Parayı veren öğrenciler için ise 3 ayrı turnike hizmete alındı. Okulda VIP skandalı iddiası tepki çekti.Kaynak: Ekonomim
Kilo Vermeye Yardımcı En Sağlıklı 10 Yiyecek
Kilo vermek için aç kalmak gerektiği inancı günümüzde tarihe karışmış durumda. Sağlıklı kilo vermek ve sağlıklı yaşamak için kısa bir zamana yayılan ve eziyet seviyesinde olan şok diyetler yerine yaşam boyunca uygulanabilecek sağlıklı beslenme programları tüm uzmanlar tarafından tavsiye ediliyor. Sağlıklı bir beslenme programının protein, yağ ve karbonhidrattan herhangi birini kısıtlaması ise kesinlikle mümkün değil. Önemli olan mümkün olduğunca lif ağırlıklı beslenmek, alınan yağ ve karbonhidratlar konusunda dikkatli davranmak ve hiçbir besin grubunu tamamen dışlamamak. Bu bilgiler ışığında sizlere diyet yaparken de rahatlıkla tüketebileceğiniz, sindirime ve sağlığa faydalı kilo verdiren yiyecekler arasından en sağlıkla 10 tanesini listeledik. Sağlıklı günler dileriz.
Erdoğan'dan Emniyet Müdürüne Fırça!
Başbakan Erdoğan, '28 Şubat'taki gibi ikna odaları kurdular. İşçileri, öğrencileri 'AK Parti'ye oy vermeyin' diye ikna etmeye çalışıyorlar' dedi.AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Bir dershane meselesi çıkardılar, bu muhteşem buluşmayı gölgelemek istediler. Arkasından 17 Aralık darbe girişimini başlattılar. Çözüm Sürecini tümden baltalamak istediler. Kim yaptı bunu? Pensil bir zat, onun buradaki maşaları, onun buradaki yandaşları” dedi. Erdoğan, AK Parti’nin Şanlıurfa Topçu Meydanı'nda düzenlediği mitingde yaptığı konuşmaya, vatandaşların “dik dur eğilme” tezahüratlarına “Ben de öyle bir göz var mı? Biz, Allah’tan başka kimsenin karşısında eğilmeyiz, sadece rü eğiliriz” diye başladı. Şanlıurfa’nın evliyalar, şairler, ilim, sanat şehri olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Ey Şanlıurfa, alem siye heyran, ben siye kurban. Urfalı'yam ezelden, göynüm geçmez sizlerden, gönlümün gözü çıksın, iyi ki sizi sevdim ezelden. Seni gönülden selamlıyorum ey Şanlıurfa” dedi. Erdoğan, Şanlıurfa’nın tüm ilçelerini sayarak, orada yaşayan vatandaşları selamladığını ifade ederek, bugün Şanlıurfa’nın tarihi, farklı bir gün yaşadığını, bin yıllık rüyanın gerçekleştiğini ve Suruç tünelleriyle bölgenin suya kavuşacağını söyledi. “Ey Halil-ur Rahman’ın şehri, ey Hazreti İbrahim’in, Hazreti Musa Aleyhisselam’ın, Hazreti Yakup’un, Hazreti Elyesa’nın şehri Şanlıurfa seni hasretle kucaklıyorum” diyen Erdoğan, şöyle devam etti: “Sen ki Şair Nabi’nin, merhum Akif İnan ağabeyimizin şehrisin, sen ki Kazancı Bedi’nin, merhum Müslüm Gürses’in şehrisin. Sen ki 38 yıllık hasretin ardından Diyarbakır’da kucaklaşan 77 milyona ‘megri’ diyen İbrahim Tatlıses’in, Şivan Perver’in şehrisin. Sen merhum Said-i Nursi’nin Isparta’da hasta yatağında ‘gidiyoruz’ dediği zaman bir Ramazan günü 2 gün yolculuk yaparak ulaştığı, gözlerini hayata yumup hakka yürüdüğü şehirsin. İlim şehri, medeniyet şehri, yiğitliğin, mertliğin kardeşliğin şehri Şanlıurfa seni hasretle, muhabbetle selamlıyorum. Allah sizlerden razı olsun, Rabbim evlerinizden huzuru, yüreklerimizden sevdayı eksik etmesin, yüreklerinizden, soframızdan Rabbim bu uhuvvetimizi, kardeşliğimizi, dayanışmamazı daim etsin. Şanlıurfa bugün yine bir tarih yazıyor. Şanlıurfa bugün Başbakanına, hükümetine, AK Parti’ye, demokrasiye bir kez daha sahip çıkıyor. Şanlıurfa, 30 Mart’ta sandıkta söyleyeceği sözü adete bugün söylüyor, sandığın rengi Şanlıurfa’da belli olmuştur.” “Biz, terör sorununu hukuk içinde hamdolsun çözüyoruz” Erdoğan, 3 Kasım 2002’de iş başına geldiklerinde Türkiye’nin çok büyük sorunları olduğunu, ama en büyük sorununun terör olduğunu vurgulayarak, “Çok büyük acılar çektik. Nice askerimizi, polisimizi, korucumuzu şehit verdik, nice gencimizi kaybettik. Ocaklar söndü, yürekler yandı, milletçe huzurumuz kaçtı” diye konuştu. Teröre maddi olarak çok ağır bedeller ödendiğini, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin hizmetlerden, yatırımlardan uzak kaldığını anlatan Erdoğan, bölgeye yol, okul, hastaneler, üniversiteler yapılmadığını söyledi. AK Parti’nin iktidara gelmesiyle birlikte bölgeye yatırımın, hizmetin başladığını kaydeden Erdoğan, iktidara gelmelerinden bugüne kadar Şanlıurfa’ya 18 katrilyon lira yatırım yaptıklarını, bu rakamın Cumhuriyet tarihinde yapılan yatırımlardan daha fazla olduğunu söyledi. “Biz, terör sorununu hukuk içinde hamdolsun çözüyoruz” diyen AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu sorunu ‘demokrasiyle çözeceğiz, ekonomik kalkınma ile çözeceğiz, hizmetle, yatırımla çözeceğiz’ dedik. Bu sorun ‘sadece güvenlik tedbirleriyle çözülmez’ dedik, ‘kültürel, demokratik, en temel insani hakları teslim ederek çözeceğiz’ dedik. En önemlisi de biz bu sorunu ‘kardeşlikle, kardeşlik hukuku içerisinde çözeceğiz’ dedik. Önümüze çok engeller çıkardılar, bu sorunu çözmeyelim diye çok saldırdılar, çok tahrikler yaptılar. Partimizi kapatmaya kalktılar, ama başaramadılar biz yolumuza dimdik devam ettik, kimlerle? Sizlerle, milletimizle, millet bize ‘yürü’ dedi, biz yürüdük. Çünkü çıkarken bir şey söylemiştik; ‘uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz-gece demiştik’. Ve gideceğiz gündüz-gece, durmak yok. Bu yola elimizi, kolumuzu, bütün bedenimizi, hatta canımızı koyduk. Bu acı meseleyi mutlaka çözeceğiz, kardeşliği en güçlü şekilde tesis edeceğiz dedik. Biz, bu sorunu çözmek için, kanı durdurmak için, annelerin gözyaşını dindirmek için samimi mücadele verirken, önce Oslo sürecini sabote ettiler, arkasından MİT Müsteşarımı tutuklamaya, onu devre dışı bırakmak istediler, arkasından Paris’te bir takım suikastler yaptılar, süreci bozmak istediler. İşte en son 17 Aralık darbe girişimiyle, 25 Aralık darbe girişimiyle birçok hedefin yanında çözüm sürecine saldırdılar.” Başbakan Erdoğan, 16 Kasım’da Diyarbakır’da tarihi bir buluşmayı gerçekleştirdiklerini, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin, sanatçı İbrahim Tatlıses ile tam 38 yıldır ülkesinden, vatanından, toprağından uzak kalan Şanlıurfalı Şivan Perver’in Diyarbakır’a geldiğini ve muhteşem bir tablo oluştuğunu, tüm Türkiye’nin bu tablodan etkilenerek, duygulandığını anlattı. O gün kendisine telefonlar geldiğini, sevinç gözyaşlarının döküldüğünü, Türkiye’nin tamamında umutların çoğaldığını, barış umudu, çözüm umudu ve kalıcı barış umudunun çoğaldığını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Peki ne yaptılar? Bir dershane meselesi çıkardılar, bu muhteşem buluşmayı gölgelemek istediler. Arkasından 17 Aralık darbe girişimini başlattılar. Çözüm Sürecini tümden baltalamak istediler. Kim yaptı bunu? Pensilivanya’daki bir zat, onun buradaki maşaları, onun buradaki yandaşları. Tabi bunlar yargının içinde de örgütlenmişler, maalesef emniyet güçlerimizin içinde de örgütlenmişler, devletin diğer kurumları içerisinde de örgütlenmişler. Doğu’daki, Güneydoğu’daki, Diyarbakır’daki, Şanlıurfa’daki bahar havasından rahatsız oldular. Gençlerin ölmeyecek olmasından rahatsız oldular, bölgedeki gelişmeden, değişimden değişmelerden, kalkınmadan rahatsız oldular. En başta kardeşlikten rahatsız oldular. Şanlıurfa ile Trabzon’un, Diyarbakır ile İstanbul’un, Van ile İzmir’in kucaklaşmasından rahatsız oldular. 77 milyonun bir olmasından, beraber olmasından rahatsız oldular, birlikte Türkiye olmasından rahatsız oldular.” “Hizmet için Mekke’de de olsam buraya gelirdim” Miting alanında Bediüzzaman Said-i Nursi’nin fotoğrafının yer aldığı ve üzerinde “Hizmet için Mekke’de de olsam buraya gelirdim. Bediüzzaman Said Nursi” yazılı pankart dikkati çekerken, miting öncesinde AK Parti’nin Türkçe, Kürtçe ve Arapça seçim şarkıları çalındı. Mitinge Başbakan Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ve AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Faruk Çelik, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı ve AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehdi Eker, Maliye Bakanı ve Batman Milletvekili Mehmet Şimşek, Orman ve Su İşleri Bakanı ve AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Veysel Eroğlu, AK Parti Şanlıurfa ve çevre illerin milletvekilleri, AK Parti Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Celalettin Güvenç de katıldı. Muhabir: Kadir Karakuş | AA
Saç Dökülmesini Önleme Yöntemleri
Saçlar bir insanın hayatında oldukça önem taşır. Saçları sık yıkamak bir çözüm değil aksine saçların daha fazla yıpranmasına yol açan bir unsurdur. Saçların 4 günde bir yıkanması idealdir. Çok sık yıkanan saçlarda yıpranma, kepeklenme ve cansızlık meydana gelecektir. Fakat saçları çabuk yağlanan insanlar için bu sayı ikiye kadar düşebilir. Ellerimizi sürekli saçımızda tutmakta saçlarımızın çabuk yağlanmasına sebep olacaktır. Eskilerde olduğu gibi saçlarınızı sabunla yıkamayın sabun alkali içerdiği için saçlarda kurumaya neden olur. Ayrıca bu bakteri ve mantar oluşumuna da sebep olacaktır. Saç bakımı sadece saça uygulanan maddelerle sınırlı değildir. Stres, tüketilen besinler, duşta kullanılan suyun ısısı gibi diğer maddeler de etkilidir. Saçlarınızı çok sıcak ya da çok soğuk suda yıkamayın. Çok sıcak su saç diplerindeki saça iyi gelen maddeleri eritip yok edecektir. Saçlara iyi gelecek vitaminler vardır. Bunlar; C,D,E,B, biotin, çinko, selenyum, proteinler, demir, gibi maddeler vardır. Bu maddeleri ya da vitaminleri besinlerden karşılayabiliriz. Şu unutulmamalıdır ki saçlardaki en önemli şey kökleridir. Besini kökler alır. Saç boyaları saçlara oldukça fazla zarar verir. Bir de fazla kullanılmasında saçların yanmasına bile yol açabilir. Saçlar ıslakken daha fazla zarar görür. Bu yüzden yüksek ısılı fönler, düzleştiriciler, maşalar özellikle saçlar ıslakken uzak tutulmalıdır. Ve saçlarınız ıslakken bağlamayınız ya da kuruyken saçlara eziyet edip sıkı sıkı tokalarla eziyet etmeyiniz.
'Ölüm Bahçesi' Olarak Bilinen Hayvanat Bahçesinden Yürek Sızlatan Kareler
Endonezya'nın en büyük hayvanat bahçesi olan Surabaya Hayvanat Bahçesi'nde kelimenin tam anlamıyla bir kabus yaşanıyor. Burada yaşanan dehşeti görmek için insanlar 1 dolar ödeyip içeriye girebiliyorlar. Burası hayvanlar için  temel bakım, beslenme ve uygun yaşam koşullarından yoksun.  Uyarı: Bu konuda hassas olanlar için fazlasıyla rahatsız edici fotoğraflar bulunmaktadır.
Sürücü Adaylarına 'Parmak İzi' Şartı
Karayolları Trafik Yönetmeliğine bağlı olarak 04.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren Motorlu taşıt Sürücüleri kursu yönetmeliğinde yapılan değişiklik gereği, sürücü belgesi almak için sürücü kursuna kaydolmak isteyen adayların kayıt anında istenecek belgeleri içerisine ‘parmak izi’ belgesi de ilave edildi.Kısa Adı TÜSEKON olan Sürücü Kursları ve eğitimcileri Konfederasyonu Genel Başkanı ve 20. Dönem İzmir Milletvekili İsmail Yılmaz, yaptığı açıklamada şunları söyledi: 'Karayolları Trafik Yönetmeliğine bağlı 04.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu yönetmeliğinde yapılan bu değişiklik gereği sürücü belgesi almak için sürücü kursuna kaydolmak isteyen adayların kayıt anında istenecek belgeleri içerisine ‘parmak izi’ belgesi ilave edilmiş olması neticesinde bu belgeyi almak için Trafik Tescil Şubelerinde uzun kuyruklar oluşmakta, tescil büroları talebi karşılayamadıkları için vatandaşa ‘elemanımız yeterli değil’, ‘bugün git yarın gel’, ’15 gün sonrası için randevu veriyoruz’ gibi mazeretler ileri sürerek vatandaşın mağduriyetine neden olmaktadır. Altyapısı hazırlanmadan ve ortaya çıkaracağı sorunlar hesap edilmeden başlatılan bu uygulama sürücü belgesi almak isteyen vatandaşlara ve sürücü eğitimi veren kurumlarımıza eziyet haline gelmiştir.’’Yılmaz, teknik altyapılar ve eleman yetersizlikleri dikkate alınmadan başlatılmış olan bu uygulama sonucunda oluşan sorunlara duyarsız kalındığını ileri sürdü.Milli eğitim yetkililerinin bu sorunun muhatabı olarak Emniyet Genel Müdürlüğünü işaret ettiğini anlatan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:'Emniyet yetkilileri ise tescil bürolarımızda aşırı iş yükü var, yetişemiyoruz, bize sorulmadan başlatılmış bir uygulama’ diyor. Yetkililerimize sesleniyoruz. Bu uygulama 03.04.2012 tarih ve 28253 sayılı ‘Bürokrasinin Azaltılması ve İşlemlerin Basitleştirilmesine Yönelik Yönetmelik‘ felsefesine aykırı bir uygulamadır. Parmak izi belgesinin sürücü eğitimiyle bir ilgisi yoktur. Sürücü belgesi almak için sürücü kurslarına müracaat eden vatandaşlardan bu belgeyi istemek doğru değildir. Bu uygulamadan derhal vazgeçilmeli ve bu işlem sürücü belgesi almaya hak kazanmış vatandaşların işlemlerinin en sonuncu aşamasında ve emniyet genel müdürlüğünce yapılmalıdır.'Cumhuriyet
"Yeter Artık Sesinizi Çıkarın"
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, 'Türk Silahlı Kuvveleri ve Türk Silahlı Kuvvetleri personeline zulüm yapılıyor. Yeter artık biraz sesinizi çıkarın, bu ordu sizin ordunuz' dedi. Tutuklu asker yakınlarının oluşturduğu Vardiya Bizde Platformu’nun ülke genelinde düzenlediği Sessiz Çığlık eylemi İzmir’de de yapıldı. Eylemde konuşan Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ, tutuklu olan askerlere ve asker ailelerini kastederek, Bu insanlar eziyet çekiyor” ifadesini kullandı. Askeri casusluk davasında 357 sanık olduğunu söyleyen Başbuğ, şöyle konuştu: “Bu sanıkların 316’sı asker. Burada da yine bir elektronik posta ihbarı ile başlıyor. İhbar postası Amerika’dan atılmış. Bir savcıya geliyor önce. Bu savcı bunu 1.5 yıl inceliyor. Diyor ki ‘Burada bir suç yok. Ben dava açmıyorum.’ Savcı değişiyor. Başka bir savcı atanıyor. Ertesi gün o savcı operasyona başlıyor. Dosyaya ne zaman girdi anlamak mümkün değil. Geçen Cuma günü olan duruşmada savcı bir mütalaa veriyor. Örnek bir mütalaa. Yargının içinde bulunan bütün savcıları, hakimleri aynı kategoriye koymayın lütfen. Bu yanlış. Bunun içinde gerçekten hukuk adamı olan savcılar, yargıçlar var. İşte bunun bir örneği İzmir davasına bakan savcı. Geçen hafta diyor ki ‘Sadece dijital verilerle suçlayamazsınız. Ben bu davada tutuklu olanların serbest bırakılmasını istiyorum.’ 10 kişiden 5’i bırakıldı. Fakat yine anlayamıyorum. Savcı ertesi günü davadan el çektiriliyor. Bunun nedeni nedir? Bunu birinin halka anlatması gerekir.” 'NEREDELER ?' Hurşit Tolon, Muzaffer Tekin ve Levent Ersöz’ün sadece gizli tanıkların ifadesine dayanılarak suçlandıklarını söyleyen İlker Başbuğ, “Sadece gizli tanık ve dijital verilere dayanarak insanlar suçlanamaz, cezalandırılamaz, mahkûm edilemez. Bunlara lütfen hukuk fakülteleri de ses çıkartsın. Nerede hukuk fakülteleri? Nerede dekanları? Hiç birinin sesini duyamıyorum' dedi. 'BU ORDU SİZİN ORDUNUZ' İzmir Konak Meydanı’nda toplanan yaklaşık 100 kişiye seslenen Başbuğ, konuşmasını şöyle tamamladı: “Türk Silahlı Kuvveleri ve Türk Silahlı Kuvvetleri personeline zulüm yapılıyor. Dünyada hiçbir orduya bu şekilde davranılamaz. Yeter artık biraz sesinizi çıkarın. Bu ordu sizin ordunuz.” İlker Başbuğ’un konuşma yaptığı Sessiz Çığlık eylemine destek verenler arasında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da vardı. Kocaoğlu, konuşmasının ardından İlker Başbuğ’un yanına giderek tebrik etti.İnternet Haber