onedio

Türkiye Kupası Haberleri

Türkiye Kupası ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Türkiye Kupası ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Avrupa’nın İki Devi Cumhurbaşkanlığı Kupası’nda Karşı Karşıya
Türk kadın basketbolunun Avrupa’daki iki büyük temsilcisi Fenerbahçe Opet ile Çimsa ÇBK Mersin, son yıllarda uluslararası sahnede elde ettikleri çarpıcı başarılarla öne çıkmayı sürdürüyor. Kadınlar EuroLeague’de hem şampiyonluk hem de final dereceleriyle Avrupa’nın zirvesine adlarını yazdıran bu iki güçlü ekip, şimdi Türkiye’de sezonun en değerli kupalarından biri için aynı parkede karşı karşıya gelmeye hazırlanıyor.
Türk Sporunda 2025 Yılı Böyle Geçti: Madalyalar, Şampiyonluklar ve Skandallar…
Yeni yılın başlamasına sayılı günler kala 2025’te Türk sporunda yaşananları hatırlamaya hazır mısını? Geride bırakmaya hazırlandığımız yılda neler yaşanmadı ki? Futbolda tarihi bir transfer dönemi yaşanırken, Fenerbahçe erkekler basketbolda bir kez daha zirveye çıktı. A Milli Erkek Basketbol Takımımız ve A Milli Kadın Voleybol Takımımız, Dünya Şampiyonası’nda gümüş madalya alırken, bireysel olarak ise Dünya Para Yüzme Şampiyonası'nda 5 altın madalya kazanan milli sporcu Defne Kurt tüm dikkatleri üzerine çekti. Ayrıca Türk futbolunda yaşanan, hakem, futbolcular ve yöneticilerin karıştığı bahis skandalı da yılın son aylarında en dikkat çeken olay oldu.İşte tarih sıralamasına göre Türk sporunda 2025 yılı…
"Galatasaray'ın Şampiyonluğu Zor"
Galatasaray'ın eski antrenörü Hasan Şaş, şampiyonluk yarışı ile ilgili açıklamalarda bulundu. 'Galatasaray, ligde 8 puan geride, Şampiyonlar Ligi'nden elendi. Elinde bir tek Türkiye Kupası kaldı. Fenerbahçe'nin G.Saray'la Arena'da bir maçı var ama onların da şampiyonlukta bu saatten sonra çok puan kaybedeceğini düşünmüyorum. Çünkü Galatasaray'ın performansı düştü, deplasmanlarda maç kazanamıyor. Handikapları var. Türkiye liginde yabancı sayısına takılıyor. Bir türlü istenilen kadroyu kuramıyor. 'Terim ile Mancini arasındaki farka sezon sonunda bakılır' Galatasaray'ın devre arasında yaptığı 9 transferden neredeyse hiçbiri 11'e giremiyor. Bunlar inşallah geleceğe yatırımdır. Bu saatten sonra Galatasaray'ın şampiyonluk şansı çok zor. Galatasaray'ın deplasmanlardaki maçlardan puan çıkaramaması, futbolcuların performanslarının inişli-çıkışlı olması hep soru işareti... Galatasaray'ın elinde bir tek Fenerbahçe maçı kaldı. Eğer Arena'daki Fenerbahçe maçını da kazanamazlarsa zaten şampiyonluk umudu da kalmaz.. Fatih Terim ile Mancini ile arasındaki farka sezon sonunda bakılır. Mancini ile çalışmadığım için ben ikisi arasındaki farkı bilemem.' skorer
Şenol Güneş'ten Duygun Yarsuvat'a Sert Sözler!
Bursaspor teknik direktörü Şenol Güneş, Özlüce Tesisleri’nde düzenlediği basın toplantısında, gündeme dair açıklamalarda bulundu.Şenol Güneş, ligin 13 haftasının geride kaldığını, listeye bakıldığında 19 puanla 7'nci durumda olduklarını hatırlattı. Hiçbir rakibe karşı kötü futbol oynamadıklarını, oyun olarak olumsuzluk görmediğini vurgulayan Şenol Güneş, daha sonra şöyle konuştu:'Yükselen bir değeriz. Şu anda ilk 4’te olmalıydık. Bizden yukarıda olan takımlardan Trabzonspor ile bu hafta oynayacağız. Durumumuzu yukarıya çekme şansımız var. Umut veren bir oyun oynuyoruz. Kadromuzun iskeletinin tecrübesi artacak ve sonuçlarla güveni artacaktır. Ziraat Türkiye Kupası'nda da 2 maçta da 1’er puan aldık. Ama umutsuz bakmıyorum. Herşeyi kaybetmiş değiliz.''PENALTININ GOL OLMAMASINA SEVİNDİM'Kupa maçlarını da değerlendiren Şenol Güneş, şunları söyledi:'Mersin İdmanyurdu maçında kendi sahamızda son dakikada penaltımız var, o penaltının gol olmamasına da sevindim. Hep akılda kaldı. 18 dışında olan bir hareketin penaltı verilmesi, haksız bir karardı. Zaten bir tane haksız karar vardı ve golü atamayarak adaleti yerine getirmiş olduk. Bir sıkıntımız da sizin de gördüğünüz gibi Centone Karagümrük maçındaki yaşananlar. Bizim orada suçlama düşüncemiz yok. Anlatmaya çalıştığımız, Türk futbolu, federasyon, hakemler, seyirciler, medya herşeyin içinde olduğu camiadır. Bunun da başında federasyondur. Profesyonel takımların yarışacağı sahalar kontrol edilmeli. Oyuncuların sakatlanmasına sebep olabiliyorsunuz. Buna hakkınız yok. Bunu tahmin ettiğimiz için yazı yazdık. Eğer bu kadar yaptırım hakkınız yoksa hiçbir yaptırım hakkınız olmaması gerekiyor. Karagümrük başkanı 1 hafta önceden maç bileti satıyordu, bizim yazdığımız yazılara cevap verilmedi. Yönetenler karar verir. Bu konuda herhalde yanlış algılama var. Şahsımla ilgili bir takım beyanlar kullanıldı. En azından İstanbul’da Karagümrük maçında beni görmeye gelseydi yeterdi. Oradaki arkadaşlar evlerine davet etti beni. Karagümrük taraftarları sevgiyle çağırdı. Ama sorun şu evlerin tribün olduğu bir yerde oynadık. Evlerden olumsuzluk olsaydı, evler mi kapanacaktı. Biz yaşadıklarımızı paylaşıyoruz. Futbol güzelleşsin diye konuşuyoruz.''SAHAYA 5 TANE SEDYE GİRDİ'Centone Karagümrük maçının hakemleri konusuna da değinen Şenol Güneş, bu konuda şöyle dedi:'Ben ofsayttan 90+2’de gol yedim. Hakem itildi kakıldı, yine konuşmadım. Maçta 9 kişi kaldık. Eklenen 3 dakikayı anlayamadım. 9 kişiyim doğru ama 5 tane sedye girdi sahaya. 3 dakika neden oynatıldı, diye soruyorum? 15 kişi için 15 bin kişilik tribünü kapatıyorsunuz. Peki orada evi kapatırsanız ne olur? Sonra seyirci neden sahaya gelmiyor diyorsunuz. O konuda da bir adım atıldığını düşünmüyorum. Oturduğunuz yerde kulüplerden para cezası almak yerine ödüllendirme ile yapın o zaman. Taraftarı olmayan kulübün hiç sorunu olmuyor o zaman. Tek sebebi passolig değil. Futbol güzelliği kadar, seyirci giriş çıkışı, medya ilişkileri tüm bunların hepsinin fikirlerinin alınıp ortak akılda buluşturularak yeni düzenleme yapılabilir. Ama hiçbir gayret görmüyorum. Bizim taraftarımız Karagümrük maçına gidemedi. Ben bunu Kıbrıs’ta gördüm. Baskı yok dediler, polisler silahlarla araca bindiler ve gerginlik yok, diyorlar. Demek ki bir rahatsızlık var. Keyif içinde oynanan oyunu ne hale getiriyoruz. Çelişkiler yumağı içinde gidiyoruz ve patinaj yapıyoruz. Birçok takım, sonuç için yapıyor, beni de aynı kefeye koyuyorlar. Ben orada yokum. Sayın federasyon başkanı, mutlaka yenilikler yapmak istiyordur, onlara karışamam. Ama yaşayan biri olarak fikirlerimi söylemek durumundayım. Ben başarısızlığıma kılıf aramak için iş yapmıyorum. Başarı nedir, başarısızlık nedir bunun ölçüsü de yoktur.''TRABZONSPOR'U YENMEK İSTİYORUZ'Pazar günü sahalarında oynayacakları Trabzonspor maçını değerlendiren Şenol Güneş, rakiplerinin kendilerinin üstünde olduğunu belirtti, şöyle dedi:'Kazanırsak Trabzonspor'u geçeceğiz. Kaybettiğimiz puanları geri getirmek için bu maçı almak istiyoruz. İki büyük camianın takımlarının fair play ruhu içinde yarıştığı maç olacağını düşünüyorum. Trabzonspor’un iyi bir takımı ve antrenörü var. Biz de iyi bir takımız ve büyük bir camiayız. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş’la kafa kafaya yarışacak bir camiayız. Belki bir takım kırılmalarımız olacak bu sezon. Büyümek istiyorsak, değişeceğiz. Bu süreçte de bazı yaralanmalar olacak. Bir düşünce ortaklığı sağlamamız gerekiyor. Ben gitsem de bu düşüncelerin doğruları varsa, bunların devam etmesinden yanayım. Başka hiçbir şey beni mutlu etmez. Burada güzel bir maç olmasını istiyorum.''KENDİMİ BORÇLU HİSSEDİYORUM'Takımının durumuyla ilgili bilgi veren Şenol Güneş, şöyle devam etti:'Cezalı olarak şu an Traore görünüyor. Ethem'in sakatlığı var. Centone Karagümrük maçında da Serdar, Volkan, Ozan, Bekir, Emre sakatlandı. Suni çim sakatlığını zaten biliyorduk. Serdar’ın ne kadar süreceğini bilmiyoruz. Orada kendimi ilk defa vicdanen üzüldüğüm olay oldu. Kimseyi rahatsız etmesin. Federasyon başkanını hiç rahatsız etmesin. Serdar bana maçtan önce oynamak istemediğini söyledi. Kendimi borçlu hissediyorum ama oynatmak durumundaydım. kendisi pazar günü maç oynamadığı için seçtim. Ya Civelli, ya o oynayacaktı. Maalesef sakatlık geçirdi. Bu oyuncunun sakatlanmasında ben de kendimi sorumlu hissediyorum ama yapacak da bir şey yoktu. Aynı şekilde Volkan, Ozan sakatlık geçirdi. Bu tip sahalarda üst seviyede oyuncuların riskleri var. Futbol kalitesi düşüyor. Bu kaliteden memnun olanlara afiyet olsun yesinler devam etsinler.'Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören’in MHK eski başkanı Zekeriye Alp'ın istifasını değerlendirmesi konusunda da görüşünü açıklayan Şenol Güneş, sözlerini şöyle sürdürdü:'Zekeriye Alp’in istifasının benimle ilgisi yok. Çünkü ben atamadım. Şark kurnazlığı yapıyorlarsa yanlış yola giriyorlar. Federasyondan alacağım var. Belki onu da bilmiyor onu da hatırlatayım. Hem de yüklü bir para. Benim bir borcum yok. Ama beni buraya getirdiği için teşekkür borcum da var. Beni başka biriyle karıştırmasınlar. Zekeriye Alp beni aradı teşekkür etti. Orada belki gitmesini istiyorlardı, bu oyunu yaptılar. Madem o kadar istiyorlardı arkasında dursaydılar. Benim bu kadar etkim olsaydı, o kadar çok şey yapardım ki Çarşı grubunun mahkemede söylediği gibi. En azından Türk futbolunun kalkınması için çok daha büyük hamle yapardım. Benim konuşmamı doğru bulmayabilir. Hocam yanlış konuşuyorsun, derse susarım. Ben söylediklerimin arkasında duruyorum. Josue’nin yazısında benim ismim geçirilerek sebebinin ben olduğum yazıldı. 5 maç da ceza verebilir. Ben karışmam o işlere. Ben haksızlığa karşıyım. Josue orada kendini kaybetti. Orada bir dengesizliği vardı. Faul yaptı, gol yedik. O zaman şike mi yaptı? Şamil eliyle vurdu. Bana burada yorum yaparak benim üzerime yığmak doğru değil. Akvaryum kirliyse bu kirlilikten herkes nasibini alır. Bu akvaryumu temizleyelim. Günah keçisi aramayın. Günah keçisi buluyorsunuz. Adamları değiştirip dururuz. O yüzden patinaj yaptığımızı söylüyorum. Benimki suçlama değil, paylaşım. Susma hakkımı kullandım, toplantı yapmıyorum. Bunları kendilerine de söylüyorum. Futbolun değişimi için adım atacaklarmış kimle atacaklar? Bu ülkede şiddet varsa futbolda şiddet olacak. Biz güzellikler olsun topluma da olumlu yansısın diyoruz. Ben de yanlış yapıyorum o zaman. Benim için çocuk da, büyük de, işçi de, memur da insani değerdir. Ama onların bakışı farklı olabilir. İyi bir iş adamısınız, iyi bir federasyon başkanısınız, iyi takımlar olsun, Türkiye çok güzel bir ülke olsun istiyorum. Bunda hakaret yok, mesaj yok. Ben taraftar küfrederse ona da karşıyım. Beni o alan içinde gördüler mi? Vur, kır, parçala tezahüratına da karşıyım. İyi futbolla rakibi hırpalayacaksın. Gidin futbolcularıma sorun. Kafamızı kuma gömmeyelim.'Ozan Tufan ve Serdar Aziz hakkında çıkan transfer haberleri hakkında da açıklamalarda bulunan Şenol Güneş, şunları söyledi:'Bunların bizim oyuncumuza da kulübe de yararı yok. Bizim gazetede yer almamız sadece Ozan ve Serdar’ın transferiyse Türk futbolunun halini düşünün. Diğer kulüplerin bir çoğu bunu gazeteciler kanalıyla kamuoyu oluşturabiliyor. O yüzden güçler dengesi hatalı. Ozan ve Serdar konusunda 1 yıl daha burada kalmalarından yanayım. Bugün Türkiye’nin en iyi stoperi olacak Serdar’ı yaşıyoruz. Serdar’ın yetenekleri var, eksiklerini düzeltmeye başlamıştı. Yıldız oyuncu alırsanız hem ona hem Türk futboluna zarar verirsiniz. Belki 1-2 sene sonra geç kalınmış da olsa Türkiye’nin dünyadaki en iyi stoperi olacak Serdar. Burada yaşam ve Türkiye’nin koşulları onu geriye itiyor. Arda da böyleydi. Serdar’ın önünde çok zaman olduğunu düşünüyorum. Aynı şey Ozan, Serdar ve Enes için de geçerli. Enes oynattığım oyunlarda benim düşündüğüm Enes gibi oynamadı. İsteğiyle oyunu örtüşmedi. Son dönemde oyun hırsı düzeliyordu ama sahada bunu gösteremedi. Hataları olacak, belki bize zarar verecek ama yetenekli oyuncu. Yeteneğiyle üst seviyede. İsteğiyle, çalışmasıyla üste çıkarmalı. Volkan Şen de hızlı bir şekilde değişimle büyüyen bir oyuncu. Volkan çok şey gördü yaşadı ve onlardan dersler çıkarıyor. Onların eskilerini görüp örnek olan oyuncular batağa giderler. Ama şu anda çok iyiye gidiyor.'GALATASARAY BAŞKANININ AÇIKLAMASIŞenol Güneş, Galatasaray Başkanı Duygun Yarsuvat'ın şike süreciyle açıklamalarının sorulması üzerine şöyle konuştu:'Hiç girmek istemediğim bir konu. İşte hukukçular bunlar. Bunu söyleyen kulüp başkanı. Ne zaman şike süreci oldu. 4 yıl geçti şimdi mi geldi aklına? Gerçekse çok kolay. Failleri belli. Paraleller var, kareler var, dikdörtgenler var. Kolay nasılsa hapisteler sorarsın soruşturursun. Fenerbahçe kulübü inkar mı etmiş? Peki bu kim oluyor? Ben haksızlığa uğramayı çok iyi biliyorum. Ben çok gerçekler biliyorum söyleyemiyorum çünkü delillendiremiyorum. Fenerbahçe ben şike yapmadım diyor. O zaman yapmadığı için Fenerbahçe’yi koruyalım. Bir yanlışlık var. Türkiye’de ortalık bulandırma hikayesi var. Ben o suda olmak istemiyorum. Bana benim zenginliğim yeter. İşte Türkiye’de hukukçular bunlar. Ben tahkime gittiğimde yapılan haksızlığa bugünkü Cumhurbaşkanı da biliyor. Gücün hukuku olmasın, dediğim lafı o günlerde söyledim. O gün söylediğimde ben yalnızdım. Hukukun gücü olmalı.'DHA
Drogba: "Buraya Para İçin Gelmedim"
Galatasaray'a veda eden Didier Drogba, kulüp televizyonuna açıklamalarda bulundu.İşte kulüp televizyon kanalına yaptığı açıklamalar: Big Legend’ın sezon finaline hoş geldin; ama sadece sezon finali diyorum, final değil. Umarım bu konu hakkında da konuşacağız. Ancak biliyorsun, Türkiye’de büyük bir trajedi yaşandı. Soma’da 300’den fazla madencimizi kaybettik. İlk olarak, bu konu hakkında bir şeyler söylemek ister misin? Evet, ülke için büyük bir trajedi. Burada bir buçuk yıldır yaşıyorum. Ve bu tabii ki beni de etkiledi. Ben de tüm iyi dileklerimi hayatını kaybeden işçilerin ailelerine gönderiyorum; çünkü o işçiler, Türkiye’nin büyük bir ülke olmasını sağlayan kişilerdi. Tüm o ailelere… Evet, sizin için çok zor bir durum olduğunu biliyorum; ama sürekli sizi düşünüyorum. Zorlu bir sezon olduğunu söyleyebiliriz; hem takım için, hem de sezonun son bölümünde yaşadığın sakatlıktan dolayı senin için… Senin de bu yüzden üzgün olduğunu biliyorum. Sezon hakkında genel olarak ne söylersin, en başından sonuna kadar… Farklı durumlarla karşılaştığımız bir sezon oldu. Ve takım buna alışık değildi. Çok sayıda farklı şey yaşandı. Yeni kurallar, yabancı sınırı… Bu, ligdeki tüm takımlar arasında en fazla Galatasaray’ı etkiledi. Ayrıca teknik adam değişikliği yaşadık. Bu da takım için oldukça zor bir durumdu. Biliyorsunuz, Fatih Terim’e çok büyük bir saygım vardı ve onu seviyordum. Bence geçtiğimiz sezon takım olarak beraberliği ve takım ruhunu yakalama konusunda zorluklar yaşadık. Bunu bazı zamanlarda başardık, özellikle de Şampiyonlar Ligi’ndeki maçlarda; çünkü orası rekabet alanı yüksek bir turnuva. Ancak lig maçlarında bunu pek hissedemedik. Ve bu yüzden de ligde fazla puan kaybı yaşadık. Burada bir buçuk yıl geçirdin. Senin için en unutulmaz hatıra ne oldu? Bundan sonra biri sana, “Galatasaray” dediğinde… O kadar fazla ki… Çok güzel anılarım var burada. İlki havalimanında taraftarlar tarafından karşılandığım an. İkincisi, takım arkadaşlarımla tanışmam ve onlarla birlikte antrenman yapmış olmam. Ama bir numarada Akhisar maçında oyuna girdikten sonra topa ikinci veya üçüncü dokunuşumda Burak’ın yaptığı ortada attığım o gol var. O anı hayatım boyunca hiç unutmayacağım. O an hissettiklerimi hayatım boyunca asla unutmayacağım. Kariyerindeki en iyi anlardan biri olduğunu söyleyebilir miyiz? Evet, kariyerimin en üst noktalarından biriydi; çünkü bu gibi anların hayalini her zaman kurarsınız. Yeni bir takım, ilk maç… Ve aynı zamanda kale arkasındaki tribün tamamen Galatasaray taraftarlarıyla doluydu. Ben de o kaleye attım golü. Maç 0-0’dı… Ben her zaman maçı değiştiren golleri atmayı sevmişimdir. Sanırım bu da onlardan biriydi. Golden sonra neler hissettin; çünkü senin de söylediğin gibi topa sadece ikinci veya üçüncü dokunuşundu… “Evet, başlıyorum” dedin mi? Bilemiyorum, bilemiyorum. Yeni bir dünyayı keşfetmek benim için bile zordu. Ama bunu hâlâ yapabileceğimi kanıtlamıştım. Ve benim kariyerimdeki en iyi gollerden biriydi. O golü kesinlikle ilk 10’a koyarım. Gol sonrası mutluluğumu taraftarlarla ve takım arkadaşlarımla paylaşmak harika bir histi. Kusursuz bir karşılama oldu benim için. Burada aldığın en iyi tavsiye veya öğrendiğin en iyi ders ne oldu? En iyi tavsiye? Bilemiyorum, aslında en iyi tavsiye değil; ama burada çok şey öğrendim. Oyunculardan, insanlardan gerçekten çok şey öğrendim. Galatasaray’ı temsil ettiğim için onur duydum. Tüm Türkiye’nin saygısını kazandığım için çok şanslıyım. Bu kendi adıma futboldan çok daha önemli bir şey. Böylesi bir saygıyı kazanmak, her zaman görülen bir şey değildir. Bu yüzden gerçekten gurur duyuyorum. Türkiye’deki kariyerin boyunca karşılaştığın herhangi bir zorluk oldu mu? Eğer varsa, bunun üstesinden nasıl geldin? Hayal kırıklığı yaşadığım bazı şeyler oldu. İnsanların takıma bağlılığımı sorguladıkları ve benden kuşku duyup, benim para için burada olduğumu düşünmeye başladıklarında... Tamamen yanılıyorlardı. Ben buraya para için gelmedim. Parayı düşünsem, zaten Çin’de kalırdım. Orada oynamasam bile paramı öderlerdi. Ama ben buraya para için gelmedim. Buraya futbol oynamak, tutkuyu yeniden hissedebilmek için geldim. Buradayım; çünkü burada rekabet vardı. Dördüncü yıldızı kazanma hırsı vardı. Evet, bazı hayal kırıklıkları yaşadım. İnsanlar, benim daha önce Chelsea’de oynadığım için onlara karşı yeteri kadar iyi performans sergilemediğini düşündükleri anlarda… O hâlde şöyle yapalım; siz de Galatasaray’la şampiyonluklar yaşayın ve birkaç sene sonra Galatasaray’a karşı oynayın. Ben de o zaman sizin reaksiyonunuzu görmek isterim. Ben sahip olduğumun en iyisini verdim. Benim için duygusal bir maçtı ve belki de bu yüzden sakatlık yaşadım, hâlâ bununla mücadele ediyorum; ama futbolun içinde bunlar var. Burada karşılaştığım tüm güzel şeylerle kıyaslandığında, yaşadığım hayal kırıklıkları bunlardı. Galatasaray – Fenerbahçe rekabeti, Beşiktaş maçında attığım iki gol, Süper Kupa maçında Fenerbahçe’ye karşı attığım gol… Ve taraftarların bana gösterdiği saygı. Benim onlara karşı çok büyük saygım var. Benim için en önemli olan da bu. İnsanları her gün mutlu edemezsiniz; ama 365 günün 340’ında mutlu ederseniz, bu iyi bir şeydir. Fenerbahçe ile oynanan son derbi maçından önce sakatlığın vardı… Evet, oynamamalıydım. Ama oynamak istediğini söyledin. Maç öncesinde, maç sırasında neler oldu? Kendini nasıl hissettin? Evet, Chelsea maçında yaşadığım sakatlıktan dolayı iki hafta antrenman yapamamıştım. Koşamıyordum, yönümü değiştiremiyordum. Hâlâ o maçı nasıl oynadığımı bilmiyorum. Ama evimizde, Fenerbahçe’ye karşı oynadığımız bir derbi maçıydı. Ve istediğimiz yerde olduğumuz bir sezon değildi. Oynamak zorundaydım. Kazanmak zorundaydık. Evet, şampiyon olamayabilirdik; ama evimizde Fenerbahçe’ye kaybedemezdik. Sahip olduğum her şeyi verdim. Maçı da kazandık. Ve herkes çok mutluydu… Chelsea ile 2012 yılında Münih’te oynadığın final maçının ardından herkes Şampiyonlar Ligi’nde son kez sahaya çıktığını düşünüyordu. Ama sen daha sonra Galatasaray ile Şampiyonlar Ligi’nde iki harika sezon yaşadın. Münih’tekinin bu turnuvadaki son maçın olmadığını biliyor muydun? Hayır, bilmiyordum. Benim için turnuvadaki son maçtı. Tekrar edeyim, benim bir kontratım varsa, o kontrata bağlı kalmak isterim. İlişkilerimiz iyiyse, kontratıma saygı duyarım. Çin’e gittiğimde de bunu yaptım. Ama pişman değilim. Buraya geldim ve burada yeni bir ev, yeni bir yuva buldum. Evet, son maçım olmadığını bilmiyordum. Galatasaray ile imzaladığımda bana, “Şampiyonlar Ligi’nde Schalke ile oynayacağız” dediklerinde, “hmm, bu çok iyi, yeniden iş başına geçiyorum” diye düşündüm. Hayatının her bölümü güzel bir hikâyeyi andırıyor. Fildişi Sahili’nde doğdun, Fransa’da büyüdün, İngiltere’de tecrübe kazandın. Türkiye’nin insan olarak hikâyendeki yeri ne olacak? Buraya geldikten beş ay sonra, ülkede bazı problemler yaşandı. Taksim’de ve başka yerlerde… Sosyal medyadaki fotoğraflara bakarken kendi ismimi gördüm: “Çare Drogba.” Ve endişelendim, “neden her yere benim ismimi yazıyorlar, ben herhangi bir yanlış yapmadım.” Ama daha sonra insanlar bana bunun ne anlama geldiğini açıkladı. İşin aslını öğrendiğimde, bu kelimenin ne kadar güçlü olduğunu fark ettim. Futbolun çok ötesinde bir şeydi. Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş taraftarları tek bir amaç için bir araya gelmişlerdi. Kendi düşünceleri savunuyorlardı. Ve benim adeta bir elçi olmamı istiyorlardı. Böyle bir ülkeyi en üste koymalısınız. En üste. Fildişi Sahili ile beraber en üste. Fildişi Sahili’nden sonra? Evet, Fildişi Sahili doğduğum yer. Tabii ki, onu demek istemedim. Bu çok önemli bir şey… Elbette gol atmak benim için çok güzel, harika bir his. Ama bir insanın bana gelip, “sen harika bir adamsın” demesi beni daha çok gururlandırıyor. Hayatındaki en büyük amaç gol atmak değil, öyle değil mi? Çok gol attım. Hâlâ atmak istiyorum. Ve atacağım. Ama hayattaki en büyük amacım, iyi bir insan olmak. Ben insanların, “belki çok iyi futbolcu değil; ama bana saygı duyuyor” demesini isterim benim için; çünkü futboldan sonra hayat başlar. Futbolu 10, belki de 15 sene oynayabilirsiniz; ama sonrasında hayat devam eder. Biliyoruz ki, biz yeniden buluşacağız, ben senin gözlerine bakıp, “nasılsın” diye sormayacaksam, bu neye yarar? Bu özelliğini Türkiye’de de korumayı başardın. Bir buçuk sezon, çok uzun bir zaman dilimi değil; ama sen buradaki insanlar için büyük bir karakter, bir rol modeli oldun. Sadece Galatasaray taraftarları değil, Fenerbahçe, Beşiktaş, tüm takımların taraftarları seni bir karakter, rol model olarak aldı. Bunu nasıl sağladın? Özellikle Galatasaray taraftarları, seni tüm kalbiyle seviyor… En başından beri aynı davrandım. Kalbimle oynadım. Bu tip şeyleri hesaplamam. Asla, “evet, bu maçta şöyle davranarak tüm ilgiyi üstüme çekeceğim” diye düşünmem. Ben buyum. Bunu açıklayabilir miyim, bilmiyorum. Sizin için, diğer insanlar için bu çok özel bir şey olabilir. Ama benim için normal, ben buyum. Benim ailemden gelen bir şey, ben bu şekilde büyütüldüm. Kendi çocuklarımı da böyle yetiştiriyorum. Ve hep bu gibi şeylerle hatırlanmak istiyorum. İlk hedefinin iyi bir insan olmak istediğini, iyi bir futbolcu olmanın ikinci planda yer aldığını söylüyorsun, öyle değil mi? Herkes senin gibi düşünmüyor çünkü. Ama benim fikrimi sorarsan, bu doğru bir düşünce şekli… Evet, bu farklı bir şey. Benim futbol dünyasına girişim biraz geç oldu, en üst seviyedeki ilk maçımı oynadığımda 24, 25 yaşındaydım. Ama her zaman söyledim, tüm bunlardan önce ben sadece Didier’dim. Sadece Didier. Guingamp’tan Marsilya’ya geçtiğimde Drogba oldum. Her şey değişti. İnsanların bana bakışı, davranışı, her şey değişti. Ama ailemin, arkadaşlarımın gözünde hâlâ Didier’dim. Didi, Tito, nasıl isterlerse… Değişmeye ihtiyacım yoktu. Kameraları, fotoğraf makinelerini gördüğüm, goller attığım veya Galatasaray’da oynadığım için değişirsem eğer, bana saygı duymayın. Değişirsem, farklı olursam bana saygınızı yitirebilirsiniz. Ben şu an neysem, 10 yıl veya 20 yıl sonra da o olacağım. Tabii ki geliştireceğim kendimi; çünkü çok tecrübe kazandım. Hatalar yapabilirim, hâlâ yaptığım gibi; ama umarım bunları 10-15 sene sonra tekrarlamayacağım. Ama bilge bir insan olmak için bazı hatalar yapmanız da gerekiyor. Hayatında gerçekleştiremediğin için üzüldüğün bir dileğin var mı? Listemde kayıp bir dilek yok. Fırsat bulursam, yapacağım şeyler var; ama şu an, nasıl derler, elhamdülillah, Tanrı’ya şükürler olsun, sahip olduğum her şeyden dolayı çok mutluyum. Belki duygusal bir soru olacak, benim için, senin için, tüm Galatasaray taraftarları için… Ben, “bizimle kal” demek istiyorum. Ama bu olacak mı, bilmiyorum. Sen neler söylemek istersin? Çok zor bir soru… Bunun açıklamasını bence yönetime bırakalım, benim buraya gelişimi de onlar duyurmuştu. Üzücü; çünkü burada daha yapacak çok işimiz vardı. Ama hayat bu. Ben her şeye, herkese saygı duyuyorum. Ama nasıl Chelsea’ye, Marsilya’ya saygı duyuyorsam, Guingamp’ta oynamayı çok sevdiysem, dünyanın neresine gidersem, gideyim; insanlara Galatasaray’ı anlatacağım. Burada çok fazla arkadaş edindim, çok güzel insanlar tanıdım. Kendimi çok iyi hissettim. Ama üzücü. İnsanlar sizi “efsane” olarak adlandırdığında, size büyük saygı duyduklarını hissettirdiğinde… Bu gibi şeyleri anlatmak her zaman oldukça zor. Ben de tüm bunları açıklamak için burada değilim; ama gelecek sezon birlikte olacağımızdan da emin değilim. Belki yeni bir hikâye… Önemli değil. Önemli olan şu an. Emin değilim… Umarım önünde oynayacağın bir Dünya Kupası var. Sakatlığın ne durumda? Kendimi biraz daha iyi hissediyorum. Fenerbahçe maçından sonra oynayamadım, takımın dışında kalmak çok zordu. Türkiye Kupası finalinde oynayamamak beni duygusal anlamda çok etkiledi. Ama orada takımla birlikte olmaktan keyif aldım ve o anın tadını çıkardım. Beni “selfie” çekerken görmüşsünüzdür. Duygularımı saklamak zorundaydım. Kupayı kazandığımız için çok mutlu oldum. Umarım çok, çok daha iyi olacağım. Bir ilerleme var. Ama evet, umarım çok daha iyi olacağım. Takım arkadaşlarına söylemek istediğin bir şey var mı? Birebir veya genel olarak? Şunu söylemek istiyorum. Buraya gelme kararını vermeme bir adam çok yardımcı oldu: Wesley. Mourinho’yla konuşuyordum, bana, “Eğer Wesley oraya gidiyorsa, sen de git. Sen de bundan keyif alacaksın, sen de orada eğleneceksin” dedi. Ben de onu dinlemekte haklı olduğumu gördüm. Bana doğru fikri verdi. Buraya geldim, harika insanlar tanıdım. İlk olarak, Wesley. Buraya gelme nedenlerinden birinin Wesley olduğunu söylüyorsun… Nedenlerimden biriydi. Sadece o değil tabii, nedenlerden biri. Bir sene önce dünyanın en iyisi olan bir oyuncunun sizinle birlikte olacağını bilmek size yardım edebilir. Bana göre o dünyanın en iyi oyuncusuydu. Aynı zamanda onunla birlikte oynamak iyi bir fırsattı, ondan öğrenebileceklerim vardı, onlarla birlikte kendimi geliştirebilirdim. Buraya geldikten sonra daha da şaşırdım. İzlediğim ilk maçta, sanırım Kasımpaşa’ya karşı (Antalyaspor maçı), Burak iki gol atmıştı. Daha sonra diğer takım arkadaşlarımla tanıştım. Harika insanlar tanıdım. Hiçbirinin kalbi kötü değildi, hepsi iyi yürekli insanlardı. Seni, “baba” diye çağırıyorlardı… Bana, “baba” diyorlardı; ama ben Godfather’ı tercih ediyorum. İşte, bilirsiniz… Burada çok fazla yetenekli oyuncu var. Favorilerimden biri, gençlerden Emre. En beğendiğim oyunculardan biri Semih. Çok mütevazı, basit oynar, sahada kalbini, her şeyini verir. Asla konuşmaz, asla şikâyet etmez. Sadece çok çalışır. Tabii ki tüm çocukları seviyorum. Ama o böyle çalışmaya devam ederse, bu takımın lideri olabilir. Çok fazla oyuncu var. Selçuk, Burak… Eğer takımınızda Burak gibi bir oyuncunuz yoksa, her sezon 15-20 gol daha az atarsınız ve ligi kaybedersiniz. O, böyle bir santrfor. İnsanların onun hakkında, “bunu iyi yapmıyor, şunu şöyle yapmıyor” dediklerini biliyorum. Ama günün sonunda, şu an ikinci sıradaysak, onun attığı goller sayesinde. Ona daha fazla saygı duyulması lazım. Eğer futbolun içindeyseniz, ne kadar iyi olursanız, olun; insanlar daha fazlasını istediği için sizin hakkında kararlar verir. O da bunu öğreniyor. Ama futbol bu… Sen sadece bir futbolcu değilsin, bir futbol adamısın, bir efsanesin. Türk futboluna, daha iyi seviyeye gelebilmesi için, bir tavsiye vermek ister misin? Gelecek sezon yabancı kuralının 5+3 olacağını öğrendim mesela… Bu sezonkinden iyidir… Eğer ligi daha cazip, ilgi çekici yapmak isterseniz, Sneijder, Nando gibi büyük yabancı oyuncuları buraya getirmelisiniz. Bunun için de düşünce tarzınızı, mantalitenizi daha açık hâle getirmeniz gerekir. Bu oyuncular sizin gelişmenizi sağlar. Siz de aynı şekilde onlara yardımcı olursanız, onlar sizi daha iyi hâle getirir. Örneğin Brezilya Milli Takımı’ndaki tüm oyuncular, yurt dışında forma giyiyor; ama hâlâ iyi bir milli takımları var. Yani bunun bir anlamı yok. Fenerbahçe, geçtiğimiz sezon UEFA Avrupa Ligi’nde yarı final oynadı. Biz Avrupa’nın en iyi takımlarından Real Madrid’e karşı kendimizi gösterdik. Bu sezon Juventus önünde gücümüzü kanıtladık. Onlar Türk futbolunun nerede olduğunu biliyor, Türk futboluna saygı gösteriyor. Futbol evrenseldir… Kesinlikle, kesinlikle. Galatasaray taraftarlarına bir mesajın var mı? Onlara neler söylemek istersin? Onlar seni gerçekten çok seviyor, kalpten seviyor… Hepsini söylemek istersem, bu çok uzun sürer. Onları asla unutmayacağım. Gittiğim her yerde, her tatilimde, her zaman Galatasaray olacak. Bilmek isterseniz, her yerde sarı ve kırmızı olacak. Kalbimde de öyle… Kalbim de Galatasaray için atacak. Burada sadece bir buçuk yıl kaldım. Ama bu takım için attığım her gol, kariyerimin en iyi deneyimlerden biri oldu. Marsilya ve Chelsea ile birlikte. Kariyerimin en güzel anlarından biri. Her şey için teşekkürler Didi. Benim için kariyerimdeki en zor programlardan biri oldu. Ama umarım bu seninle son programımız olmayacak… Hayır, son olmayacak. Çok eğlenceliydi. Burada veya başka bir ülkede, yine birlikte olacağız.Hoş gelirsiniz, her zaman. Galatasaray tarihinin en önemli sayfalarında yerini alacaksın. Burada her zaman bir efsane olarak hatırlanacaksın. Ve eminim herkes senin için, “o bir Galatasaray efsanesi” diyecek… Çok teşekkür ederim.Şampiy10
Aziz Yıldırım: 'Ben Şike Yapmadım Ama Galatasaray Hep Şike Yapıyor'
Galatasaray'ın Fenerbahçe'yi 1-0 mağlup edip Türkiye Kupası'nı kazandığı maçın ardından Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım açıklamalarda bulundu. Fenerbahçeli futbolcuların kupa törenine çıkmamasını değerlendiren Yıldırım, 'Tribünler bana küfür ediyor, şike yaptın diyor. Törene çıkmadık bu yüzden. Bir kişi benim şike yaptığımı ispatlasın köprüden atlarım. Ben şike yapmadım ama Galatasaray hep şike yapıyor' dedi.
Potada Tarihi Final
Kadınlar Euroleague kupası bir Türk takımının olacak. Rusya’da yapılacak final maçında, ezeli rakipler Fenerbahçe ile Galatasaray karşılaşacak.Ekaterinburg kentinde oynanacak final maçı TSİ 16:00’da başlayacak. Avrupa’da kadın basketbol takımlarının mücadele verdiği en prestijli kulüp turnuvasında kupa ilk kez bir Türk ekibine gidecek. Bu sezon Türkiye’den Kayseri Kaski de turnuvada son sekize kalmış ancak yarı finale çıkamamıştı. Fenerbahçe bir adım önde Fenerbahçe, finale kadar tek maç dahi kaybetmedi. Sarı Lacivertliler, yarı finalde Fransa’dan Tango Bourges'u 59-50 yendi. Galatasaray Odeabank ise son şampiyon ve sekizli finalin ev sahibi UMMC Ekaterinburg'u 77-70'lik skorla geçti. Çeyrek finalde Fenerbahçe grup lideri, Galatasaray ise aynı grubun ikincisi olmuştu. Altıncı buluşma Fenerbahçe ile Galatasaray, bu sezon altıncı kez karşılaşacak. Önceki maçların üçünü Fenerbahçe, ikisini Galatasaray kazanmıştı. Fenerbahçe, sezon başında ezeli rakibini yenerek Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı kazandı. Türkiye Kupası, Galatasaray’ın oldu. Türkiye Basketbol Ligi’nde ise ilk maçı Fenerbahçe, ikincisini Galatasaray aldı. Son buluşma Euroleague çeyrek finalinde gerçekleşti. Fenerbahçe, grup maçını 68-66 kazandı. Zellous, McCoughtry’e karşı Türkiye Basketbol Ligi’nde normal sezonu lider bitiren Galatasaray’ın Euroleague’deki en skorer oyuncusu, 18 maçta 16.7'lik sayı ortalamasıyla Shavonte Zellous. Fenerbahçe'de ise takımın bu sezonki tüm Euroleague maçlarına çıkan ve 14.5 sayı ortalaması yakalayan Angel McCoughtry en üretken oyuncu. McCoughtry 6.3 ribaund ortalamasıyla da takımının lideri. Fenerbahçe geçen sezon yine Ekaterinburg'da yapılan sekizli finalde ev sahibi ekibe 82-56 yenilerek ikinci olmuştu. Galatasaray ise 1998-99 sezonunda Euroleague’i üçüncülükle tamamlamıştı. Kupanın üçüncülük maçında, Pazar günü son şampiyon Ekaterinburg ile Fransa’nın Tango Bourges takımı karşılaşacak. Kaynak: Al Jazeera ve AA
Bursaspor'dan Galatasaray Maçı İçin Şok Bilet Fiyatı
Bursaspor kulübü Ziraat Türkiye Kupası'nda oynayacağı Galatasaray maçının bilet fiyatlarını açıkladı Bursaspor'un resmi sitesinden yaptığı duyuruda bilet fiyatları şöyle sıralandı; BURSAGAZ VIP B Tribünü 1.Sıra: 300, 00 TL BURSAGAZ VIP Tribünü 2….6.Sıra: 200,00 TL KAPALI C Tribünü:100,00 TL MARATON Tribünü: 50,00 TL AÇIK KALE ARKASI Tribünü: 800,00 TL MİSAFİR Tribünü: 800,00 TL Bursaspor cephesinden açıklama: 'Altında bir şey aramayın...'Bursaspor Kulübü Başkanı Erkan Körüstan, Ziraat Türkiye Kupası yarı final rövanşında yarın oynanacak Bursaspor-Galatasaray maçının bilet fiyatlarına ilişkin, 'Bu sezon aldığımız cezalar nedeniyle hasılattan çok yoksun kaldık. Bunu çıkarmamız lazımdı' dedi.Körüstan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Galatasaray ile oynayacakları karşılamada yönetim kurulu olarak açık kale arkası ve misafir takım tribününün bilet fiyatlarını, 800 lira olarak belirlediklerini hatırlattı.Bunun altında bir şey aranmaması gerektiğini belirten Körüstan, 'Sadece Galatasaray taraftarlarına özel bir uygulama değil. Bursaspor taraftarlarına da aynı fiyat uygulanıyor. Bu sezon aldığımız cezalar nedeniyle hasılattan çok yoksun kaldık. Bunu çıkarmamız lazımdı. Yönetim kurulu olarak böyle bir karar aldık. Bundan daha fazla da bir açıklama yapmak istemiyorum' diye konuştu.AA
Ziraat Türkiye Kupası Finalinin Adresi Belli Oldu
Ziraat Türkiye Kupası final maçının oynanacağı stat açıklandı...Türkiye Futbol Federasyonu'ndan yapılan açıklama şöyle: 'Ziraat Türkiye Kupası Türkiye'yi Kucaklıyor' sloganı ile bu yıl 52.'si düzenlenen ve Eskişehirspor ile Galatasaray'ın karşılaşacağı Ziraat Türkiye Kupası Finali, Konya'daki Büyükşehir Belediyesi Atatürk Stadı'nda oynanacak.7 Mayıs Çarşamba günü oynanacak final maçının saati daha sonra açıklanacak.' TFF yetkilileri daha önce final maçı için Şanlıurfa'da bulunan GAP Arena'da incelemeler yapmıştı.Şampiy10