Görüş Bildir

Tiyatro Haberleri

Tiyatro ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Tiyatro ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Nejat İşler 42 Yaşına Hastanede Girdi
Bir süredir sağlık sorunlarıyla gündeme gelen sanatçı, birçok önemli TV dizisi ve sinema filminde rol almış olsa da en çok Behzat Ç. dizisindeki Ercüment Çözer ve Barda filmindeki Selim rolleriyle hatırlanıyor. 1972 yılında İstanbul'un Eyüp semtinde doğdu.28 Şubat 1972 yılında İstanbul'un Eyüp semtinde doğdu. Feshane işçilerinden birinin torunu olan Nejat İşler, ilkokuldan sonra eğitimine Cağaloğlu Anadolu Lisesi'nde devam etti. Ortamına alışamadığı yeni okulunda popüler olmak ve derslerinden kaçmak için okulun tiyatro koluna girdi. Kısa zamanda popüler olan Nejat İşler derslerini de boşluyordu. Liseyi bitirdikten sonra üniversiteye giremeyince, para kazanmak için çay partileri düzenlemeye başladı.Nejat İşleri umduğu gibi gitmeyince borca girdi. Borçlarını kapatabilmek için Mahmutpaşa'dan t-shirt alıp Teşvikiye'de bu t-shirtleri satma kararı aldı. Kış aylarında ise t-shirt yerine kitap, dergi ve plak sattı. İki sene sonra Yıldız Teknik Üniversitesi Fotoğraf bölümünü kazanan Nejat İşler iki yıllık olan bölümden askerlik için iyi olmadığını düşünerek vazgeçti.On yıl kadar satış işleriyle uğraştıktan sonra Taksim'de dolaştığı birgün, bir tiyatro sahnesinde bedava gösterimde olan 'Danton'un Ölümü' adlı eseri seyretti. 'Ben niye bu işi yapmıyorum?' diye düşünen Nejat İşler, dayısının yanına gittiği Eskişehir'de konservatuar sınavına girmeye karar verdi ve kazandı. İstanbul'a döndüğünde, ilanını gördüğü Mimar Sinan Üniversitesi Konservatuar Bölümü'ne başladı. 1995 yılında Mimar Sinan Üniversitesi'nin devlet konservatuarı bölümünden mezun olana kadar devlet tiyatrosunda ve televizyon dizilerinde rol aldı.1995 yılında mezun olduktan sonra iki arkadaşıyla birlikte 'Kahramanlar ve Soytarılar Tiyatrosu'nu kurdu. Tiyatronun kurulmasından sonra kendi oyunları için hikayeler yazmaya başladı. 'Belki hiç okumayan biri de yazabilir bunları, benim yazı yazmamın nedeni yazmak değil, sadece oynayalım diye yazıyorum.' dediği, 'Tuhaf Şehir Hikayeleri', 'Biz Zavallı Erkekler' ve 'Yalnızlık Benim Gizli Sevgilim' adlı üç kitap yazdı. 41.Antalya Altın Portakal Ödülleri için Erkek Oyuncu dalında aday olarak gösterildi. Her fırsatta amacının başrol oynayıp şöhret olmak olmadığını belirten İşler, tek arzusunun yaptığı işi elinden geldiğinin en iyisi olarak yapmak olduğunu, tiyatro yaparken ölmek istediğini dile getirdi.1994 yılında rol aldığı ilk televizyon dizisi olan Gurur'dan sonra, Deli Yürek, Şehnaz Tango, Nasıl Evde Kaldım, Dedem, Gofret ve Ben, Aşk ve Gurur, Şeytan Ayrıntıda Gizlidir dizilerinde oynadı. 1999'da ilk sinema filmi Eylül Fırtınası'nda rol aldı. Mustafa Hakkında Herşey ve Anlat İstanbul filmleri ile sinema oyunculuğuna devam etti. 2000'li yıllarda da Gülbeyaz ve Behzat Ç. gibi dizilerin yanı sıra Barda ve Kaybedenler Kulübü gibi filmlerde de başarılı performanslar ortaya koydu. 17 Ocak 2014 günü septik şok tanısıyla Bodrum Acıbadem Hastanesi yoğun bakım ünitesine kaldırılan İşler'in hayati tehlikesinin kalmadığı bildirildi.Vatan
Goran Bregoviç  Konseri 8 Mart'da İstanbul'da Gerçekleşecek
Köklerini Balkan ezgilerinden alan müziğiyle sayısız sinema ve tiyatro müziğine imza atan Goran Bregoviç, 8 Mart tarihinde, Zorlu Center PSM’de sevenleriyle buluşacak. “The Wedding & The Funeral Band”in geleneksel perküsyonla uyumunu sahneye taşıyacağı konseriyle Bregoviç, İstanbullu hayranlarına keyifli bir müzik ziyafeti hazırlıyor. 1978 yılında Mica Milosevic’in Nije Nego filmiyleilk film müziğini besteleyen,tiyatro ve sinema eserleri için hayranlık uyandıran müzikler yapmanın yanı sıra müzikal kariyerine 12 albüm ve binlerce kişinin izlediği pek çok konser sığdıran müzisyen Goran Bregovi ? , İstanbullu hayranlarıyla bir kez daha bir araya gelecek. 1995′te Cannes Film Festivali’nde ödül kazanan, ünlü yönetmen Emir Kusturica ile Underground ve White Cat Black Cat gibi pek çok unutulmaz filmin müziğine imza atan, 1994 yılında Altın Palmiye alan La Reine Margot’nun ve Can Dündar’ın yazıp yönettiği Mustafa adlı belgeselin müziklerini besteleyen Bregovi?, Sezen Aksu ve Candan Erçetin’le verdiği ortak konserlerle de Türkiye’de geniş kitlelerin hayranlığını kazandı. Geleneksel Bulgar polifonileri taşıyan çingenorkestrası “ The Wedding & The Funeral Band ”in elektrogitar ve rock aksanına sahip geleneksel perküsyonla uyumlu hale geleceği konser, saat 21.00 ’de Zorlu Center PSM ’de. Mekan : Zorlu Center PSM, Ana Tiyatro Bilet Fiyatları : 62 TL, 85 TL, 105 TL, 130 TL, 175 TL
Hem Güldürdüler Hem Ağlattılar
Engelleri birlikte aştılar Ankara Bedensel engelliler eğitim merkezi tiyatro topluluğu oyuncularının rol aldığı “Eleman Aranıyor” isimli oyun izleyenleri hem tebessüm ettirdi, hem ağlattı. Yönetmenliğini Cengiz Kızılkaya’nın yaptığı ve tamamı engelli sanatçılardan oluşan oyuncu kadrosunun sahneleyenler arasında Gebze kaymakamı Mehmet Arslan, TÜKSİAD Genel Başkanı Gültekin Şenel, MHP Gebze İlçe Başkanı Ferit Taşdemir, MHP Gebze Belediye Başkan adayı İbrahim Türkmen, Darıca Belediye Başkan adayı Arif Gülen, Çayırova İlçe Spor Müdürü Çetin Malkoç, ilçemizde kurulu derneklerimizin başkanları, siyasi parti temsilcileri yer aldı. GERÇEK OLAYLARDAN Gebze, Dilovası ve Çayırova belediyelerinin destek verdiği ve engelli vatandaşlarımızın iş ararken yaşadıkları sorunların mizahi olarak anlatıldığı tiyatro gösterisinin sonunda sahneye çıkan Gebze kaymakamı Mehmet Arslan “Asıl bizlerin engelli olduğumuzu hatırlattınız. Hem güldük hem ağladık. Sizleri ilçemizde ağırlamaktan mutluluk duyduk” diyerek oyuncuları tebrik etti. Arslan gecede katkı sağlayan firma temsilcilerine günün anısına hazırlatılan plaketleri sahiplerine takdim ettikten sonra organizasyon temsilcilerine başarılarının devamını diledi.
Aynı Rolle 4 Kez "En İyi" Seçildi, Ödülleri Reddetti
Ferhunde Hanımlar'ın Nevzat'ı, Bizim Evin Halleri'nin Sali'si, Keşanlı Ali Destanı'nın Zilli Zarife'si İpek Çeken, kendisine verilen 'en iyi kadın oyuncu' ödüllerini kabul etmiyor. Çeken, geçen sezonda büyük beğeni kazanan '33 Varyasyon' oyunundaki performansıyla 4 farklı kurumdan ödüle değer bulunduğunu ancak bunlardan sadece birini aldığını belirtti.Sadri Alışık Anadolu Tiyatro Oyuncu Ödülleri, Tiyatro Eleştirmenler Birliği, Spor Yazarları Derneği ve Direklerarası Seyirci Ödülleri'nde 'en iyi kadın oyuncu' seçildiğini anlatan Çeken, bu ödüllerden yalnızca Spor Yazarları Derneğinin törenine gittiğini bildirdi. Tiyatrodaki ödül sisteminin samimiyetine inanmadığını söyleyen Çeken, 'Bu ödülleri Türkiye'de veren, ödül mekanizmasında bulunan insanlar hep aynı. Ben hayatımın sonuna kadar bir daha ödül almayacak kadar şimşekleri üzerime çekmeyi göze alarak bunları söylüyorum çünkü adları değişik olan ödüllerin aynı kişilerce verilmesini samimi bulmuyorum' dedi. Çeken, tiyatroda ödül alan pek çok sanatçının da aynı sıkıntıları hissettiğini ancak bunları dile getiremediğini savundu. 'Biz devletin tiyatrosuyuz, üzerimizde bir misyon var' 33 Varyasyon oyununun, çok beğeni toplamasına rağmen uzun zamandır perde açmadığını dile getiren Çeken, İstanbul'da sahne alan ve 40 yılını geride bırakan Cats müzikali gibi yurt dışında, birçok oyunun yıllarca oynandığına dikkati çekti. Çeken 'Neden Türkiye'de bu olmasın? İyi oyunlarımız neden yıllarca oynamaz? Biz devletin tiyatrosuyuz, bizim üzerimizde bir misyon var. Kapalı gişe oynayan birçok oyun maalesef kaldırılıyor' diye konuştu. 'Ödül sistemi objektif olamaz ' Devlet Tiyatrosu Opera ve Bale Çalışanları Yardımlaşma Vakfı (TOBAV) Başkanı Tamer Levent, sanat için önemli bir sorumluluk olan ödülün, eleştiriyle başladığını ve eleştirinin de ülkenin sosyal, toplumsal yapısına katkı sağladığını belirtti. Ödül verenlerin de her zaman bu sorumlulukla davranması gerektiğine işaret eden Levent, 'Eğer ödül verme sistemine karşı güvensizlik ortamı doğuyorsa, ödüller değer kaybeder, bu da sanatın değer kaybetmesi anlamına gelir. Bundan da herkes zarar görür' diye konuştu. Levent, bir sanatçının ödül almak istememesinin ödüle duyulan güvensizliğin göstergesi olduğunu söyleyerek, değişik kurumların ödül jürisinin zaman zaman denk gelebileceğini ancak bunu genellemenin ödül mekanizmasına aykırı olduğunu dile getirdi. 'Ödül sistemi objektif olamaz çünkü ödüller jüride bulunan kişilerin beğenisine göre verilir' ifadesini kullanan Levent, tiyatro jürisinin önünde de tıpkı dans yarışmalarındaki gibi bir değerlendirme cetveli konulması gerektiğini, bunun yanı sıra jüri üyelerinin geçerli sistemdeki gibi ayrı ayrı zamanlarda değil aynı anda oyunu izleyip yorumlamasının daha doğru olacağı görüşünü bildirdi. Tuğba Özgür DurmazAA
Yapı Kredi Play'le 4. Kez Sahne Senin
Türk Tiyatrosu’nun en uzun soluklu ve en prestijli ödülü Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri kapsamında, gençleri sahneye taşıyan “Sahne Senin” başladı. 14 Şubat – 14 Nisan 2014 tarihleri arasında Play Facebook sayfası üzerinden gerçekleşecek ödüllü video yarışmasında gençler, bu sefer “Korku” ve “Cesaret” konularından birini seçerek performans hazırlayacak. Yarışmacıların videoya çekecekleri 3 dakikalık performansları Yapı Kredi Afife jürisi tarafından değerlendirilecek. İlk kez 2011 yılında genç yetenekleri desteklemek amacıyla başlatılan yarışmanın birincisi iPad mini ve Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde tiyatro eğitimi kazanacak. En büyük ödül ise Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri gecesine katılıp sahnede plaket almak olacak. Sadece Play Facebook sayfası üzerinden katılım yapılabilen yarışmanın detaylarına facebook.com/YapiKrediPlay ve playcard.com.tr adresinden ulaşılabiliyor.
Obama'nın Putin'e Karşı Kozu: Enerji
ABD'nin Putin'in enerjideki yarı tekel hakimiyeti üzerinde baskı uygulayacağı sözü Putin'in müşterilerine daha iyi davranmasına neden olabilir. ABD'nin Ukrayna'dan çıkması için Vladimir Putin üzerinde baskı uygulayabileceği çok az seçeneği olduğu doğru mu? İşte Washington'dan gelen açıklama: 'ABD'nin doğalgaz ihracatını planını hızlandırdığını ve petrol ihracatı üzerindeki fiili yasağını yakında iptal edeceğini açıklamaktan mutluluk duyuyoruz. Amerika topraklarında bol miktarda yeni gaz ve petrol stokumuz var. Dünya piyasalarının önde gelen bir tedarikçisi olmayı sabırsızlıkla bekliyoruz. Hizmette hedefleyeceğimiz ilk müşteriler Avrupa'daki iyi dostlarımız olacak.' Bu haftaki olayların da gösterdiği gibi bu dostlar şu an Rusya'nın enerji arzına mahkum olan dostlar. Şu ana kadar Amerika'nın beklenmedik şekilde artan enerji zenginliği ilgili tartışmalar iş dünyası, ekonomi ve çevre odaklı oldu—ABD'nin yurtdışındaki çıkarlarını güvenceye alma konusunda değinilmemişti. Exxon Mobil, ConocoPhillips ve Royal Dutch Shell gibi şirketler petrol ihracatı üzerindeki sınırlamaların hafifletilmesini istiyor. ABD'de 1970'li yıllarda yaşanan arz dalgalanması nedeniyle petrol ihracatına sınırlamalar getirilmişti. Şimdi ise North Dakota'daki Bakken bölgesi ile Teksas'taki Eagle Ford bölgesinden beslenecek dünya piyasalarından gelecek para var. Aynı şekilde bazı ABD şirketleri daha fazla gaz ihraç etmek için boru hatları ve sıvılaştırılmış doğal gaz tesisleri kurmak istiyor. Diğer yandan Dow Chemical gibi bazı şirketler yurtdışına gaz sevkiyatının içeride hammaddesi enerji olan ürünlerin fiyatlarını yükselterek ABD'nin imalat sektörüne zarar vereceğini savunuyor. Ayrıca çevreci gruplar da daha fazla gaz ve petrol ihracatının ABD'yi ve dünyanın diğer bölgelerini fosil yakıtlara daha da bağımlı hale getireceğini ve bunun sonucunda daha temiz ve yenilenebilir enerjiye dönüşümün yavaşlayacağını iddia ediyor. Beyaz Saray bu tartışmaların her iki tarafını da idare etmeye çalışıyor. Bir dizi yeni doğalgaz ihracat projeleri kabul edildi ancak süreç yavaş işliyor. ABD Enerji Bakanı Ernest Moniz, petrol ihracatına uygulanan sınırlamaların gevşetilebileceği ihtimalini gündeme getirdi. ABD Ekim ayında günlük 56 bin varil civarında petrol ihraç etti. Bu, Ekim ayından ABD topraklarında çıkarılan günlük 7,7 milyon varilin yüzde 1'inden de az bir miktar. 2019'a kadar ABD'nin petrol üretiminin 1970'deki üretim rekorunu aşması bekleniyor. Tam bu noktada Batı Kanada'daki petrolü ABD'deki rafinerilere nakledecek Keystone XL boru hattı ile ilgili müzakereler de 'Godot'yu Beklerken' isimli tiyatro oyununun sanayi versiyonuna dönüştü. Burada Ukrayna konusu devreye giriyor. Avrupa, doğalgaz ihtiyacının yüzde 30'una yakınını Rusya'dan alıyor. Bu gaz da Ukrayna topraklarındaki boru hatları ile Avrupa'ya naklediliyor. Gaz ve petrol devi Gazprom o kadar güçlü ki bu şirketin yaptığı ihracat Rusya'nın toplam ihracatının yüzde 10'undan fazlasına denk geliyor. Moskova ise Avrupa'nın Rus petrolüne bağlılığını ekonomik bir silah olarak kullandı. Geçen son on yılda fiyatlar ya da siyaset konusunda bir tartışma çıktığında Rusya bazı ülkelere gaz arzını ya durdurdu ya da azalttı. Bu hafta Putin, Kiev'deki Avrupa yanlısı yeni hükümetin kendisine yüz vermemesi üzerine Ukrayna'ya satılan gazın fiyatının artırılacağını açıkladı. ABD'deki kaya petrolü devrimi – her ne kadar tartışmalı olsa da— bir şekilde Avrupa'nın da elini güçlendirdi. Dünya kocaman bir enerji piyasası. ABD'de bol miktarda gaz ve petrol demek Amerika'nın daha az ithal edeceği, Avrupa'ya yapılan global arzın artacağı ve fiyatlarda düşüş olabileceği demek. Ayrıca daha fazla ABD kömürü Avrupa'da alıcı bulacak. Bu da Avrupa ülkelerinin Gazprom ile bazı pazarlıklarını kolaylaştıracak. Yine de Avrupa'nın Putin'in arzına bağlılığı reddedilemez. Bu Almanya'nın nükleer enerjiden vazgeçmesi ile daha da arttı. Batı, Rusya'yı askerlerini Ukrayna'dan çekmemesi durumunda ekonomik yaptırımlar ile tehdit ediyor. Peki Rusya enerji akışını durdurursa Avrupa ne yapacak? Müttefiklerin istikrarsız bir tedarikçiye olan bu bağımlılığı ABD'nin de çıkarlarına uygun değil. Bu kriz zamanlarında ortaklarımızın yanıtını sınırlıyor. Sonuç olarak ortaya çıkan istikrarsızlık global ekonomik büyümeyi de engelliyor ki bu kimse için iyi değil. ABD'nin ürettiği yakıtı Avrupa'ya ulaştırmak için ihracat altyapısını kurması zaman alacaktır. Ancak Putin'in yarı tekel hakimiyeti üzerinde daha fazla baskı kurulacağı sözü Putin'in müşterilerine daha iyi davranmasına neden olabilir. Belki bu söz Putin'i Ukrayna'dan çıkarmak için zorlayamaz. Ancak Avrupa'nın eline daha fazla güç verecektir. editorturkiye@wsj.com
Nasıl Kısa Film Çekilir?
Kısa Film her geçen gün Türkiye’de de yaygınlaşmaya başlıyor, yeni kısacılar gün yüzüne çıkıyor. Bu yazımızda “Nasıl Kısa Film Çekilir” sorusunu ele alacağız ve kısa film çekmek isteyen gençlerimize elimizden geldiğinde yardımcı olmaya çalışacağız. Öncelikle kısa film çekmek için bir fikre ihtiyacınız var. Eğer ki fikrim yok diyorsanız, müzik klibi çekebilirsiniz. Fikriniz varsa eğer ilk şart bu fikrin kısa filme uygulanabilir uzunlukta olması gerekmektedir. Adından da anlaşıldığı gibi kısa film pek uzun sayılmaz, yirmi dakikayı geçmez. Bu yüzden fikrinizi, çektiğiniz kısa filmde izleyiciye hızlıca anlatmanız gerekmektedir. Sonra ise bütçe, film için gerekli bütçeyi bulmanız lazım. Ne yazık ki bu Türkiye’de kısacılar için zor bir nokta, bütçe bulmak oldukça zor. Eğer fikrinize güvenen, filmi başarıyla çekebileceğinize inanan bir yapımcınız varsa şahane! Yoksa başka yöntemler bularak bütçe sorununu çözmeniz gerekmektedir. Siz fikrinize inanıyorsanız ve bütçe bulamadıysanız, kendi birikiminizle filminizi çekin! Ayrıca Kültür Bakanlığı tarafından düzenli aralıklarla verilen desteklere de başvurabilirsiniz. Bütçeyi bir şekilde ayarladınız diyelim, sonraki iş ekipman ayarlamak. Asıl ihtiyacınız olan şey kameradır. Kamerayı ister kiralayın, isterseniz katkıda bulunabilecek -az sayıda olsa da- kurumlardan yardım alın. Bu kurumların başında Mithat Alam Film Merkezi gelmektedir, bakınız. Ekipmanı da ayarladınız, sonraki adım oyuncu kadrosu! Hepimiz isteriz, filmlerimizde sinema yıldızları yer alsın ama bu istek kısa filmciler için pek mümkün değil. Bu yüzden tiyatro okul öğrencileriyle iletişime geçip onlardan filminizde oynamasını isteyebilir, yardım talep edebilirsiniz. İnanın bu konuda çok yardımseverlerdir. Oyuncuları ayarladınız, kadraj önü tamam! Şimdi sırada kadraj arkasındaki ekibi oluşturmaya geldi. Çevrenizdeki arkadaşlarınızdan yardım isteyin ya da sosyal medya ağları üzerinden deneyimli insanlarla iletişime geçip kısa film projenizde yer alıp almayacaklarını sorun. Geldik filmin çekileceği mekâna. Ulaşım sorunu yaşamayacağınız ve güvenliğini tehdit etmeyecek mekanları seçmeniz doğru olacaktır. Ayrıca şunu da unutmayın; çekim yapacağınız mekanın sahibinden izin almanız gerekmektedir. Sonra başınız ağrımasın! Ve artık çekime başlayabilirsiniz. Ama bitti mi? Maalesef. Asıl şimdi başlıyor tüm sıkıntılar. Eğer ki sette deneyimli insanlarla çalışıyorsanız, sorunlarınızı çabuk çözüme kavuşturabilirsiniz. Çekimler bittikten sonra sırada kurgu aşaması başlıyor. Bunun için bir kurgu programına ihtiyacınız var, internetten araştırabilirsiniz. Kurguda önemli olan şey filmin süresi, Türkiye’deki kısa film festivalleri yirmi dakikayı geçmemiş filmleri kabul ediyor. Bu yüzden filminizi yirmi dakikanın altında tutmaya özen gösterin. Kurguyu da tamamladığınıza göre filminizi paylaşabilirsiniz. Kısa filminizi festivallerde gösterebilirsiniz: !fİstanbul, Akbank gibi. Bununla birlikte birçok üniversitesinin düzenlediği festivallerde mevcut. Tüm kısa filmci arkadaşlara başarılar dileriz. Sağlıcakla kalınız.
Goran Bregoviç İstanbul’a geliyor
Ritmleriyle “balkanlardan gelen soğuk hava dalgası”nı bahara döndüren, akıllara yer eden sinema ve tiyatro müziklerine imza atan Goran Bregoviç, geleneksel Bulgar tınıları taşıyan çingene çalgıları bandosu The Wedding & The Funeral Band ile 8 Mart’ta İstanbul’da olacak.1978 yılında Mica Milosevic’in Nije Nego filmiyle ilk film müziğini besteleyen, müzikal kariyerine 12 albüm sığdıran Bregoviç, Times of the Gypsies (Çingeneler Zamanı), Arizona Dream (Arizona Rüyası), Cannes Film Festivali’nde ödül kazanan Underground (Yeraltı) ve 1998′de White Cat, Black Cat (Ak Kedi, Kara Kedi) gibi Emir Kusturica’nın unutulmaz filmlerinin ahengini yarattı.Türkiye’de geniş bir hayran kitlesine sahip olan, Sezen Aksu ve Candan Erçetin’den dinlediğimiz birçok şarkının bestelerinde de imzası bulunan Goran Bregoviç’i 8 Mart Cumartesi günü saat 21.00′de Zorlu Center PSM’de izleyebilirsiniz.Zete