Görüş Bildir

Otel Haberleri

Otel ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Otel ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

İdam Mahkumlarının Hayret Verici Son Sözleri
İdam her ne kadar günümüzde tartışmaya açık bir konu olsa da, çoğu insan tarafından insanlık dışı olarak görülmektedir. Ben o insanlardan biri olamadım. Bence idam gerektiği zaman, gerekilen yerde en acı şekilde uygulanmalı ve gösterilmelidir. Suçun büyüklüğü, ölümün en ağırı ile karşılanmalıdır. Kimsenin canını almak bize düşmez diyen idam karşıtlarının idam mahkumlarının neden onlarca kişiyi acımadan öldürürken böyle düşünmediğini gösteren son sözlerin olduğu listemiz:
Eskişehir Emniyeti'nin Amirleri de Oradaymış
Ali İsmail Korkmaz'la aynı saatlerde ve aynı sokakta dövülen Doğukan Bilir'le ilgili soruşturmada bir skandal daha ortaya çıktı.Eskişehir'de Ali İsmail Korkmaz'la aynı saatlerde ve aynı sokakta dövülen Doğukan Bilir'le ilgili soruşturmada bir skandal daha ortaya çıktı. Eskişehir'de polis, savcılığa vermediği bilgileri Emniyet müfettişlerine açıklamış. Buna göre Bilir'i dövenler belli, üstelik amirler de o sokaktaydı. Radikal Gazetesi 'nden İsmail Saymaz 'ın haberine göre, Eskişehir Başsavcılığı'nın 'Şüphelileri belirleyin' talimatına rağmen Eskişehir Emniyeti sekiz aydır hiçbir işlem yapmazken, disiplin soruşturması yürüten Emniyet Genel Müdürlüğü'nün bu isimleri geçen eylül ayında belirleyip ifadelerini aldığı ve raporun bir örneğini savcılığa gönderdiği anlaşıldı. Bu rapora göre Bilir'in dövülmesi olayına, Ali İsmail Korkmaz davasında sanık sıfatıyla yargılanan iki polis ile davaya tanık olarak katılan bir polis ve bir sivil sopalı saldırgan karıştı. İfadeleri alınan polisler, bugüne kadar savcılıktan saklanan en önemli bilgiyi başmüfettişlere açıkladı: Korkmaz ile Bilir dövülürken sokakta polislerin başında TEM Şube Müdürü Cüneyt Gökçek, yardımcısı Ayhan Karayel ve Şube Amiri Mutlu Umutlu da vardı. Eskişehir Savcılığı, Bilir'in dövülmesinden sonra, 10 Haziran 2013'te Emniyet'e yazarak, 'şüphelilerin bulunmasını' istemişti. Fakat Emniyet, sekiz aydır yanıt vermemişti. Radikal de 15 Şubat'ta 'Herkes biliyor, Eskişehir polisi bulamıyor' başlıklı haberinde şüphelilerin bilindiğini yazmıştı. Başsavcılıkta hâlâ 'faili meçhul' başlığı altında tutulan dosyada, aynı dayak ve şüpheliler hakkında Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından disiplin soruşturması açıldığı ve geçen yıl eylülde hazırlanan raporun savcılığa iletildiği anlaşıldı. Böylelikle Eskişehir Emniyeti tarafından yapılmayan işlem polis başmüfettişlerince yapıldı. DÖVENLER TEM'DE GÖREVLİ POLİSLER Başmüfettiş Sabih Özkurt ve Mustafa Özefe imzalı ve 24 Eylül 2013 tarihli rapora göre, Bilir'in dövüldüğü anı gösteren kamera görüntüleri Eskişehir Terörle Mücadele Şubesi'ne gönderilerek, darp edenlerin kimliği soruldu. Yapılan incelemede; Bilir'i darp edenlerin, TEM'de görevli polisler Selçuk Bal, Hüseyin Engin ve Şaban Gökbudak, sopayla vurduğu görülen sivilin ise Serkan Kavak olduğu belirlendi. Engin ve Gökbudak Ali İsmail Korkmaz davasında sanık, Bal ve Kavak ise tanıklar arasında. MÜFETTİŞLERE ANLATTILAR Savcılığın isimlerine ulaşamadığı için ifadelerini alamadığı bu kişilerin, müfettişlere ifade verdiği gün yüzüne çıktı. Dört polis, Bilir'in elinde soda şişesi olduğunu iddia etti. Polis Selçuk Bal, Bilir'in soda şişesiyle vurma ihtimaline karşılık omzuyla vurup durdurduğunu, copla bacaklarına vurduğunu, Şaban Gökpunar'ın yardıma koştuğunu, sonra da Serkan Kavak'ın sopayla geldiğini anlattı. Bilir'in de bu kargaşada kaçtığını söyledi. GÖRÜNTÜLER'DE BİLİR'İN ELİNDE HERHANGİ BİR CİSİM YOK Şaban Gökpunar da Bilir'in elinde soda şişesi olduğunu zannettiğini, kelepçe takacakken kaçtığını savundu. Sopalı saldırgan Kavak hakkında, 'bir daha göremedikleri' için işlem yapamadıklarını ileri sürdü. Kavak ise kendisinin halk arasında 'Künyeli Serkan' diye bilindiğini ve bu yüzden polislerle 'samimi davranışları' olduğunu ifade etti. Görüntülerde ise Bilir'in elinde herhangi bir cisim görünmüyor. Üç polis ayrıca, kendilerinin Şube Müdürü Cüneyt Gökçek, yardımcısı Ayhan Karayel ve Büro Amiri Mutlu Umutlu'nun talimatlarıyla hareket ettiklerini söyledi. Selçuk Bal, 'Mutlu Komiserimizin talimatıyla grupları engellemek üzere sokağa girdik. Mutlu Komiserimiz, Çevik Kuvvet ekibine saldırıların önlenmesi için tedbir almamızı söyledi' dedi. Şaban Gökpunar ise personelin başında her üç müdürün de olduğunu, 20-25'er kişilik iki gruba ayrıldıklarını söyledi. Gökhunar, 'Grubun başında olan Müdür Yardımcımız Ayhan Karayel'in talimatıyla kimlik tespiti yapıp salıverdik' dedi. Umutlu'nun talimatıyla, 'esnaf ve vatandaşın güvenliği' amacıyla Sanayi Sokak'a girdiklerini söyledi. SAVCILIK İŞLEM YAPMADI Bu bilgi, Korkmaz'ın öldürülmesine ilişkin soruşturmada savcılıktan saklanmış ve savcılık emir verenlerin kim olduğuna dair işlem yapmamıştı. Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Korkmaz davasının 5 Şubat'taki ilk duruşmasında, avukatların ısrarlı soruları üzerine, sadece bir polis bu bilgiyi açıklamıştı. Ayrıca, gözaltı talimatına rağmen, gözaltı işlemi yapılmadığı, durdurulanların dövülüp bırakıldığı anlaşılmıştı. Eskişehir Savcılığı bu müfettiş raporuna rağmen halen şüpheli polislerin ifadesini almadı. TIPKI DAVADAKİ GİBİ: HİÇBİR ŞEY YAPMADIK Öte yandan Sol Gazetesi 'nden Elif Örnek 'in haberine göre ifadeleri alınan polisler Doğukan Bilir'in kafasına meşe odunuyla vuran sivil Serkan Kavak'ı ve birbirlerini kollayarak 'gözaltına almaya çalıştık', 'vurmadık', 'vurmaya çalıştı ama isabet etmedi' şeklinde ifade verdiler. Ali İsmail davasında da sanıklar 'ayağımla hafifçe dürttüm', 'önündeki taşı aldım', 'hiç dokunmadım' yönünde savunma yapmışlardı. Ali İsmail'in öldürülmesine ilişkin soruşturma dosyasına giren Beşik Otel'e ait kamera kayıtlarında Doğukan Bilir adlı bir başka gencin polisler tarafından durdurulup, bir siville birlikte cop ve sopalarla dövüldüğü görülüyordu. Bilir'i durdurup döven ilk polisin Selçuk Bal, sonradan gelip vuran polisin Ali İsmail'in ödürülmesi davasının sanıklarından polis Şaban Gökpunar olduğu saptanmış, olay yerinde sanık polis Hüseyin Engin'in de bulunduğu tespit edilmişti. Kayıtlarda, Serkan Kavak adlı sivilin Doğukan Bilir'in kafasına odunla vurduğu görülüyordu. Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığı, saldırıyla ilgili disiplin soruşturması başlatarak, iki polis müfettiği görevlendirdi. Soruşturma kapsamında Selçuk Bal, Hüseyin Engin, Şaban Gökpunar adlı polislerle, saldırıda bulunan sivil Serkan Kavak ve Beşik Otel'in sahibi Erdoğan Gözseçen ile dövülen Doğukan Bilir'in ifadeleri alındı. İfadeler 24 Eylül 2013 tarihinde, olayla ilgili soruşturmayı yürüten savcılığa ulaştırıldı. Bilir, disiplin soruşturması kapsamında müşteki olarak Emniyet'te verdiği ifadede, polis üdahalesi üzerine Beşik Otel'in bulunduğu sokağa girdiğinde, yanında ismin daha sonra öğrendiği ancak değişik yerlerden şahsen tanıdığı Ali İsmail Korkmaz'ın da bulunduğunu söyledi. Sokakta park etmiş araçların arasından dört- beş kişinin aniden önlerine çıktığını aktaran Bilir, aralarında çevik kuvvet polislerinin de bulunduğu kişiler tarafından dövüldüğünü belirtti.Gerçek Gündem
Hapisteki Yazar Sevan Nişanyan'a Sürgün
İki yıllık cezasını çekmek üzere 2 Ocak'ta Torbalı Açık Cezaevi'ne giren gazeteci-yazar Sevan Nişanyan, Buca Kapalı Cezaevi'ne nakledildi. Sürgün gibi naklin sebebi olarak ise Nişanyan'ın Cezaevinden yazdığı bir mektup olduğu öne sürüldü. Gazeteci yazar Nişanyan, Şirince'de yaptığı otel inşaatlarına kaçak yapı eklediği gerekçesiyle iki yıl ceza almıştı. 2 Ocak'ta Torbalı Açık Cezaevi'ne giren Nişanyan, önceki akşam saatlerinde Buca Kapalı Cezaevi'ne nakledildi. CNN Türk
'Polis Bana Şalteri Kapatmamı Söyledi'
Korkmaz ailesine destek için gelen yaklaşık 80 avukat duruşmaya katılırken, 3 sanık avukatı hazır bulundu. Duruşmayı Hatay'dan gelen öldürülen Ali İsmail Korkmaz'ın avukat olan ağabeyi Gürkan Korkmaz da izledi. Duruşma öncesinde Adalet Sarayı önünde toplanan yaklaşık 80 kişi sık sık 'Ali İsmail Korkmaz ölümsüz' diye slogan attı. Kalabalıktakilerden bir-kaç kişi de Adalet Sarayı karşısındaki yaya üst geçit köprüsüne pankartlar astı. Duruşmada Sezer Zehir (39), Mehmet Aslan (35), İbrahim Arslan (30), Doğukan Bilir (24), Volkan Ferlidilek (38), Mustafa Ayaş (30), Mustafa Arslan (25), Erdoğan Gözseçen (53), Mehmet Beyazıt Mallı (49), Mehmet Avcı (56), Seyitcan Göl (19) ve Habil Duru (51) katıldı. Yılmaz Balkan ve Koray Demirel ise duruşmaya gelmedi. ESOGÜ Beyin Cerrahisi Ana Bilim Dalı öğretim üyesi uzman doktor Sezer Zehir, olay akşamı nöbetçi olduğunu başka bir hastaneden sevkle gelen Ali İsmail Korkmaz'ı muayene ettiğini ve beyin cerrahisi yoğun bakım servisine yatış işlemini gerçekleştirdiğini söyledi. 'GÖRÜNTÜLERDEKİ PATRONUMU TESPİT ETTİM' Fırın işçisi Mehmet Aslan da olaylardan bir hafta önce başladığını belirterek 'Her gece olaylar oluyordu. Ben hamurhanede çalıştığım için dışarıdaki olayları görmüyordum ve bu konuda bilgim yok. Ancak olay gecesi bir gürültü duydum. Dışarı çıktığımda çöplerin yanında polis mi sivil mi birileri kim olduklarını bilemiyorum birilerini dövüyordu. Görüntülerini izledim jandarmada ifade verdim. Görüntülerdeki patronum İsmail Koyuncu'yu tespit ettim. Dövenleri de dövülenlerin de kim olduğunu bilmiyorum. Olay anında patronum İsmail Koyuncu'nun elinde sopa görmedim' diye konuştu. İbrahim Arslan'da kendisinin esnaf olduğunu belirterek 'Olay gecesi dükkanımın alarmı çaldı. İşyerine gittiğimizde sokağa gaz bombası atılmıştı. Polisler kardeşimi dövüyordu. Kardeşimin esnaf olduğunu söyleyip polislerin ellerinden aldık. Ali İsmail Korkmaz'ın dövüldüğünü görmedim' dedi. '7-8 KİŞİ BANA VURDU' Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı öğrencisi olan Doğukan Bilir de 'Espark önünde başlayan Gezi Parkı protesto eylemlerine katıldım. Yunus Emre Caddesi'ne yürüdük. Eylemler sırasında tanıştığımız arkadaşlar yanımdaydı. Bunlar arasında Ali İsmail Korkmaz da vardı. 3 kişiydik. TOMA su ve gaz sıkmayınca kaçmaya başladık. Fırının olduğu sokağa girdik. Ali İsmail de yanımızdaydı. Otele doğru kaçıyorduk. Yüzleri gaz maskeli 4-5 kişi ellerinde sopa ve coplarla karşımıza çıktı. Bizi kovalıyorlardı. Sivil giyimli ancak yüzünde maske olan sivil polis olduğunu düşündüğüm bana vurmaya başladı. Daha sonra 7-8 kişi oldular. Onlar da vurmaya başladı. Bana hangi örgütten olduğumu sordular, kimliğimi aldılar ertesi gün emniyetten almamı söylediler. Aldığım darbeler sonucu yere yığıldım. Beni bıraktılar. Gitmek istedim ancak darbeler nedeniyle yürüyemedim. Babamı aradım gelip beni aldı ve hastaneye götürdü. Beni döven polislerden şikayetçiyim. O sırada Ali İsmail Korkmaz'ı görmedim. Ona kimin vurduğunu da bilmiyorum' diye konuştu. Eskişehir Ticaret Borsası'nda çalıştığını belirten Volkan Ferlidilek ise kendisinin isim benzerliği yüzünden tanık olarak çağrıldığını söyledi. Ferlidilek 'Ben o tarihte şehir dışındaydım. Olayları da görmedim. beni yanlışlıkla tanık olarak göstermişler' dedi. Anadolu Üniversitesi'nde işçi olarak çalışan Mustafa Ayaş da 'Ben daha önceden Beşik Otel'in güvenlik kamerasının bakımlarını yapıyordum. Polisler beni aradı. Beşik Otel'deki güvenlik kamerası görüntülerini nasıl alabileceklerini sordu. Ben de işimin olduğunu söyleyerek gelemeyeceğimi belirttim. 2 gün sonra tekrar aradılar ve savcının talimatının olduğunu söyleyince otele geldim. Görüntülerin nasıl yedeklenebileceğini sordular. Onlara nasıl yedekleneceğini gösterdikten sonra otelden ayrıldım. Polislerin görüntülere el koyup koymadıkları bilmiyorum. Kamera görüntülerinde de dövülme olayını görmemiştim' diye konuştu. 'DAYAK YERKEN AĞABEYİM GELİP ESNAF OLDUĞUMU SÖYLEDİ' Esnaflardan Mustafa Arslan da 'Fırın önünde polislerden dayak yerken ağabeyim geldi ve benim esnaf olduğumu söyledi. Bunun üzerine polisler beni bıraktı. Polisler beni eylemsi sanıp dövmüş' dedi. 'OĞLUNUN DÖVÜLME GÖRÜNTÜLERİNİ KENDİSİNE İZLETTİM' Beşik Otel'in sahibi olan Erdoğan Gözseçen ise 'Olay gecesi oteldeydim. Gece 01.30 sıralarında Ercan Bilir'in oğlu Doğukan Bilir benim otelimin önünde dövülmüştü. Diğer olayları görmedim. Güvenlik kamerası görüntülerinin silindiği iddiasını basından öğrendim. Otelimdeki güvenlik kamerası görüntülerinin silinmesi söz konusu değildir. Olaylar sırasında eylemciler kaçarken otelime sığınmak istiyordu. Tuvaletleri kullanmak istiyordu. Bu nedenle kapıyı kapatıp şalteri indireceğim sırada polis kapıyı çalıp içeriyi girdi ve bana şalteri kapatmamı söyledi. Elektrikler kesmiş olduk. Yaklaşık 10-15 dakika şalteri inik kaldı. Daha sonra şalteri kaldırdık. Bu 10-15 dakikalık sürede güvenlik kameraları görüntü kaydetmedi. Sabah saatlerinde Doğukan Bilir'in babası Ercan Bilir otele geldi. Oğlunun dövülme görüntülerini kendisine izlettim. Benden görüntüleri istedi. Kendisine Emniyet ya da savcılık arkacılığıyla alabileceğini söyledim. Daha sonra polisler geldi görüntü aktarmayı bilmediğim için kendilerine hard diski verebileceğimi söyledim. Hard diski götürdüler ancak görüntüyü açamadıklarını belirterek geri getirdiler. Sonra Mustafa Ayaş görüntüleri açtı' şeklinde konuştu. Tanıklardan Mehmet Beyazıt Mallı ise 'Olayın meydana geldiği sokakta dövülme olayı vardı. Ancak kimin dövdüğünü kimin dövüldüğünü bilmiyorum' dedi. Olayın meydana geldiği sokakta esnaflık yapan Mehmet Avcı da 'Ali İsmail Korkmaz dövüldüğü sırada ben lokalde alkol alıyordum. Olay anını görmedim. Bir süre sonra dükkanıma gittiğimde eli sopalı ve gaz maskeli kişiler bir başka kişiyi döverlerken gördüm' diye konuştu. ÇAYCI: POLİSLER BANA DA VURMAYA BAŞLADI Çaycılık yapan Seyitcan Göl, 'Olay gecesi fırının önünde beklerken polisler gelip sopayla bana vurmaya başladı. Bu sırada fırın sahibi gelerek benim esnaf olduğumu söyledi. Beni döven polisleri de tanımıyorum' diye konuştu. KUAFÖR: EVİMİN PENCERESİNDEN UTANMIYOR MUSUNUZ DİYE BAĞIRDIM Erkek kuaförü olan Habil Kuru 'Geceleyin evimdeydim. Pencereden baktığımda sokakta polislerin ellerinde sopalar vardı. Dava konusunda tutuklu olan sivil bir kişiyi gördüm. 4-5 kişi bir kişiyi dövüyordu. Pencereden kendilerine doğru 'Utanmıyor musunuz?. 4-5 kişi bir kişiye saldırır mı?' diye bağırdım. O sırada fırıncı da olay yerindeydi' dedi. 11 NİSAN'A ERTELENDİ Duruşmaya katılan Korkmaz ailesi ile sanıkların avukatları mahkeme heyetine tanık beyanlarına karşı Kayseri 3'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde beyanda bulanacakları belirttiler. Eskişehir 1'inci Ağır ceza Mahkemesi heyeti gelmeyen Yılmaz Balkan ve Koray Demirel adlı tanıkların dinlenmesi için duruşmayı 11 Nisan 2014 tarihine erteledi. Ali İsmail Korkmaz davası ile ilgili 14 tanıktan 12'si talimatla ifade verdi Kemal ATLAN-Hakan TÜRKTAN-Saadet KEFAL / ESKİŞEHİR,(DHA)
Gençlik Nerelerde Takılıyor?
Unimetre, eğlenceyi ve dansı seven, güzel müzik dinlemek isteyen kararsız üniversite öğrencileri için sunar; Bahar şenlikleriyle başlayan eğlence maratonuna akşamları kaldığı yerden devam etmek isteyenler, akşamları ne yapacağız, nerede takılacağız gibi çetrefilli sorulara son vermek için çeşitli alternatif mekanları araştırdık. Babylon Tünel- Asmalımescit- Beyoğlu’ nda kültürlerarası bir anlayışla müzikseverlere değişik bakış açılarının toplandığı düzenli ve zengin bir program sunmaya 10 yılı aşkın bir süredir devam eden bu konser merkezi; mimarisi, akustik tasarımı ve teknik donanımıyla Türkiye’nin en iyi canlı müzik mekanı olarak değerlendiriliyor. Babylon, bir gece klübü olmanın ötesine gidip yerli, yabancı birçok müzisyenin etkileşim içinde olmasını sağlayarak, bu çeşitlilikten doğan müziği kültürel ve müzikal bir bellek haline getirme misyonu taşıyor. Yıllardır, canlı müziğin gücünden beslenen, her zaman tek bir tarza, türe, akıma tutsak kalmadan, iyi müzisyenlere, iyi müziklere, çeşitli akımlara ev sahipliği yapma ve bunların bütününden İstanbul’a mal olan bir akım yaratma dürtüsüyle hareket eden bu mekanın büyüleyici atmosferini kaçırmayın. Peyote Replikas, Baba Zula, Fairuz Derinbulut, Nekropsi ve daha birçok yerli alternatif grubu, bırakın yerli müzik piyasasını, dünya müzik piyasasına sunan, onlara birçok kulvar açan İstanbul’ un soundunu şekillendirme misyonu taşıyan bir bar olan Peyote Nevizade’ de müdavimlerine farklı ve alternatif müzikler sunmaya yıllardır devam ediyor. Ayrıca canlı müzik dışında yeni ve farklı müzikler keşfetmek isteyenler için kaliteli ve işinin ehli DJ’ leri her zaman setlerinin başında .Kendi bünyelerinde kurdukları Peyote Müzik’ le birçok yerli gruba albüm çıkartma fırsatı veren Peyote, genelde bu grupları kendi canlı sahnelerinden seçiyor. Dinledikleri müzikten sıkılanlar, yeni tadlar arayanlar için Peyote tadımlık değil ömürlük bir müzik zevki sunuyor. Nublu Ünlü müzisyen İlhan Erşahin’ inden aşina olduğumuz Nublu, New York’daki şubesiyle çok konuşulan mekanlardan birisiydi. Genelde, Nublu Records'dan albümü çıkan sanatçıların sahne aldığı Nublu’ nun İstanbul şubesi de New York’da’ daki kadar renkli. Dansı sevenler, kaliteli müziğe varım diyenler için Nublu İstanbul şubesi Karaköy’ de. Gradiva Otel’den girdiğinizde zeminin iki kat altında yer alan Nublu’da hafta içi ve hafta sonları saat 22: 00′den itibaren canlı müzik performansları seyredebilir, performans olmayan günlerde ise Dj müziği eşliğinde barda vakit geçirebilirsiniz. MiniMüzikhol Elektronik müziğin kalbi son zamanlarda Sıraselvi semalarında atıyor. Son zamanların en gözde makanlarından Minimüzikhol, dans tutkunlarına birbirinden kaliteli DJ’ leriyle birbirinden eğlenceli saatler geçirtiyor. Gece 00: 02'den sonra hareketlenen mekan eğlenceye ve dansa doyamayanlar için kalitesi hiç düşmeden hizmet vermeye devam ediyor. İndigo Son yıllarda getirdikleri Dj’lerle fark yaratan İndigo, yakın zamanda yapılan tadilattan sonra yenilenen ses sistemi ve mekanda değişiklilerle İstanbul gece hayatını gümbür gümbür sallamaya devam ediyor. Küçük ve samimi mekanı ve olağanüstü ses sitemiyle birbirinden değerli sanatçıları ağırlamaya devam eden İndigo, Tomtom Sokak’ ta sizleri bekliyor. Kiki Çay evi konseptiyle yola çıkıp İstanbul gece hayatının önemli simgelerinden birisi haline gelen Kiki, Sıraselviler’ de Alman hastanesinin karşısındaki yeriyle birbirinde lezzetli yemekler, kokteyller ve hafızalara kazınacak DJ performanslarıyla birçok zevki vaad ediyor. Müdavimleri Kiki’ de zamanın nasıl geçtiğini anlayabilmek mümkün değil diyor. Siz de zaman mefhumunuzu belirli bir süre kaybetmek istiyorsanız yolunuz mutlaka Kiki’ ye düşsün. Ghetto Ghetto, düzenlediği partilerle gece hayatına farklı bir soluk getiren yerlerden. Muhteşem dekorasyonu, olağanüstü terasıyla...
Gelmiş Geçmiş En İyi 10 Korku Filmi
Sinema’nın var olması ile birlikte korku filmlerinin başladığını söyleyebiliriz ve bu türe ait birçok film hepimizin hayatında en az bir kaç gece uykusuz kalmamıza neden oldu. Çok önemli yönetmenlerin, çok büyük senaristler ile ve devleşen oyunculuklar eşliğinde beyaz perde’de izleyici ile buluşanGelmiş Geçmiş En İyi 10 Korku Filmini sizlere sunmak için sabırsızlanıyoruz.
Ne Krizi? İstanbul'da Gecesi 20 Bin Euro'ya Otel Açılıyor
ABD’li Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, Türk ekonomisinde son dönemde yaşanan, liradaki değer kaybı ve yatırımcı güvenindeki düşüş gibi gelişmelere karşın, otel inşaatlarının patlama yaptığını, 75 yeni otel projesinin de yapım aşamasına geldiğini yazdı.EKONOMİ SERVİSİWSJ, ‘Ne krizi? Türkiye’de otelciler atakta’ başlıklı haberinde Türk turizmine yatırım yapan yabancıların agresif büyüme beklentilerini aktardı. Hilton grubu üst düzey yöneticilerinden Patrick Fitzgibbon, WSJ’ye Türkiye’deki portföylerini 2’ye katlamak istediklerini söyledi. Bomonti’de ocakta Hilton tarafından İstanbul’un en büyük otelinin açıldığını hatırlatan WSJ, 2007’de Türkiye’de 10 otele sahip olan Hilton’un bu rakamı şu an itibariyle 24’e çıkardığını belirtti.Çalkantı turizmi etkilemediWSJ diğer lüks otellerden de örnekler verdi. Zorlu Center’daki Raffles Otel temmuzda açıldığında kral dairesinin gecelik 20 bin euro olacağını yazan WSJ, Türkiye’deki otel yöneticilerinin, son dönemde yaşanan çalkalantıların turizmi pek etkilemediği görüşünü de aktardı.Starwoods grubunun temmuzda Nişantaşı’nda ilk St. Regis otelini açacağını belirten WSJ, bu otelde yabancı dil bilen 16 ‘uşağın’ konuklar için 24 saat hazır bekletileceğini kaydetti.Kriz Kahini kötümser...Adı Kriz Kahini’ne çıkan ABD’li ekonomist Nouriel Roubini’nin araştırma şirketi Roubini Global, bu yıl Türkiye için kötümser.
Görme Engelli Yaşlı Adama Darp ve Gasp
Fatih'te iki kişi gözleri görmeyen yaşlı bir adamı, sokak ortasında darp edip cebinde bulunan bir miktar parayı gasp etti. Bu anlar bir iş yerinin güvenlik kameraları tarafından saniye saniye görüntülenirken, polis ekipleri 2 şüpheliyi de yakaladı. Olay, geçtiğimiz gün Fatih Yavuz Sinan Mahallesi Yavuz Sinan Camii Sokak'ta, saat 01.00 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 4 sene önce Konya'nın Çumra İlçesi'nde geçirdiği bir trafik kazası sonrası iki gözünü kaybeden 70 yaşındaki Osman Bilgin, ayağındaki rahatsızlık nedeniyle Ankara'dan İstanbul'a geldi. Çapa'da bulunan İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi'ne tedaviye gelen Bilgin, burada Yadikar S.(33) ve Nevzat I.(28) ile tanıştı. İddiaya göre, iki kişi kalacak yeri olmayan yaşlı adama Fatih Küçükpazar'da otel ayarlayacaklarını söyleyerek kandırdı. Şüpheliler Osman Bilgin'i hastaneden Yavuz Sultan Camii Sokağa getirdikten sonra, cebindeki 170 TL'sini gasp edip kayıplara karıştı. Bu anlar da bir iş yerinin kameralarına saniye saniye yansıdı. Güvenlik kamerası kayıtlarına yansıyan görüntülerde, şüpheli iki kişi yaşlı adamın cebinden parasını almaya çalışıyor. Görme engelli adamın bastonla karşılık vermesi üzerine, zanlılardan biri adama çelme takıp yere düşüyor. Şüpheli yere düşen Osman Bilgin'e tokat atarak, cebinden parasını alıp olay yerinden uzaklaşıyor. Daha sonra yaşlı adamın yardım sesini duyan mahalle sakinleri, yerde yatan adama yardımcı oluyor. YAKALANAN 2 GASPÇI SUÇ MAKİNASI ÇIKTI Osman Bilgin'in şikayeti üzerine harekete geçen Fatih İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri, güvenlik kamera görüntülerini incelemeye aldı. İki kişi polis tarafından dün akşam saatlerinde Küçükpazar'da yakalanarak gözaltına alındı. Sorgulanmak üzere polis merkezine götürülen Nevzat I.'nın çeşitli suçlardan 27 adet suç kaydının olduğu, 6 ayrı suçtan da arandığı belirlendi. Yadikar S'nin de 5 ayrı suç kaydının bulunduğu, 1 suçtan aranmasının olduğu tespit edildi. Şüphelilerin gün içerisinde adliyeye sevk edileceği öğrenildi. 'BENİ ÇAMURLARIN İÇERİSİNDE SÜRÜKLEDİLER' Olayın şokunu uzun süre atlatamadığı gözlenen Osman Bilgin, 'Çapa'da tanıştığım kişiler bana Küçükpazar'a gidelim orada ucuz otel var dediler. Beni Küçükpazar'a götürdüler. Birkaç otele baktık yer bulamadılar. Sonra bir baktım ki, benim ceplerimi kurcalıyorlar. Beni sokak arasına götürdüler. Bana 'hadi paraları ver' dediler. Ben dedim ki 170 lira param var. 'Yok, sende çok para var' dediler. Ben yok desem de inandıramadım. Sonrasında beni yere attılar çamurların içerisinde sürüklediler. Her tarafım çamur içerisinde kaldı. Bende imdat diye bağırdım' dedi. 'PARAMI GERİ VERSİNLER BANA YETER' Başka insanların da kendi durumuna düşmemesi için şikayetçi olduğunu belirten Bilgin, 'Polisler bana şikayetçi misin diye sordu. Ben şimdi şikayetçi olmazsam başkasına da yaparlar dedim ve şikayetçi oldum. Benim tek isteğim paramı versinler ben gideceğim. Beni Ankara'ya gönderin ben başka bir şey istemiyorum' diye konuştu. Çağatay KENARLI- Hakan KAYA- İSTANBUL DHA