onedio
Görüş Bildir

kafatası Haberleri

kafatası ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. kafatası ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

O Gece Ali İsmail Gibi 21 Kişi Daha Dövülmüş
Ali İsmail Korkmaz'ın dövüldüğü gece Eskişehir'de çoğu üniversite öğrencisi 21 kişi daha polis tarafından dövüldüüğü ortaya çıktı. Şikâyete rağmen polisler belirlenemedi Eskişehir’deki Gezi eylemleri sırasında üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz’ın dövüldüğü saatlerde, şehrin birçok noktasında polislerin birçok kişiyi dövdüğü ortaya çıktı. 21 genç daha o gece polislerce dövüldükleri, sürüklendikleri, coplandıkları ve copla taciz edildikleri iddiasıyla şikâyetçi oldu. Bu gençler arasında, Gezi Parkı eylemine katılmadığı halde yediği dayak nedeniyle kafatası kırılan, beyin kanaması geçiren Gürcü öğrenci Akaki Avaliani de var. Avaliani, kafatasında göçme olduğu ve beyin kanaması geçirdiği saptanınca ameliyata alındı. Sağ kolu felç olan Avaliani henüz hastanedeyken, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet, memura direnme, kamu malına zarar, mala zarar ve hakaret suçlarından şüpheli sıfatıyla dinlendi. ‘Kasten öldürme ve yaralama’ iddiasıyla haklarında soruşturma açılan polisler aradan sekiz ay geçmesine rağmen belirlenemedi. Avaliani’nin dövüldüğü noktaya bakan bir güvenlik kamerasının teslim alınması görevi, Ali İsmail Korkmaz’ın görüntülerini sildiği öne sürülen bilirkişiye verildi. Pasajdaki dehşeti anlattılar İsmail Saymaz 'ın Radikal'de yer alan haberine göre, Anadolu Üniversitesi’nde okuyan Evrim Kavran, Gülşah Çetinbaş ve Coşkun Anayurt, o gece kent merkezinde bulunan Kanatlı AVM’ye yürürken patlama sesi duydular. Üç arkadaş bir pasaja sığındı. İddiaya göre içerideki polisler, gelenleri coplamaya başladı. Üniversite öğrencisi Evrim Kavran o pasajda yaşananları şöyle anlattı: “Coplarla bacaklarıma vurunca yere düştüm. Yerdeyken vücuduma, kafama tekme ve copla vuruyorlardı. Ayağa kalkmaya çalıştığımda bir polis, saçlarımdan tutup sırtıma yumrukla vurdu. Porsuk Çayı önünde yerde yatan birçok insan, üzerlerinde polisler vardı. Polisler Gülşah’a yöneldi. Gülşah’ın bulunduğu dükkâna kaçtım. Polisler tekmeyle dükkânın kapısını kırdı. Bir polis üstümdeki kanı görünce koruma amaçlı sarıldı ve dükkânın içine çekti. Diğerleri ‘Sen bir o... koruyorsun’ diye bağırdı. Beni koruyan polis, ‘Buradan çıkma’ dedi. Kapıyı üstümüze kapattı. Dışarıdan çığlıklar geliyordu. Yaşlı bir amca bizi üst kata çıkarıp su verdi. On dakika sonra Coşkun bizi hastaneye götürdü. Yüzüm kan içindeydi. Burnum şiş, dudağım patlak, burnum ve dizlerim kanıyordu.” Kavran’ın muayenesinde vücudunun her yerinde morluk ve burnunda çatlak saptandı. Dayak yediğini iddia eden öğrencilerden Gülşah Çetinbaş ise “Polis çelmesiyle yere düştüm. Düşünce cop ve tekmelerle vurdular. Yüzümü korumak için kafamı kaldırdığımda sağımda dört tane postal gördüm. 10-15 dakika boyunca vurdular. Hayatımdan endişe etmeye başladım” dedi. Bircan Herdem ve Aylin Önen de eyleme katılmadıkları halde dayak yediklerini iddia etti. Herdem ifadesinde, “Coplarla vurdular, yüzüme sprey sıktılar. Her seferinde farklı bir polis gelip darp etti. Polislerden biri koşup tekme attı, yere düştüm. Sürüklediler” dedi. Coplu taciz Üniversiteli Can Ersoy, Oğuzhan Dönmez, Çiler Kayabaşı ve Çağatay Dirilgen ise eyleme katılmak için gittikleri Yunus Emre Caddesi’nde polisler tarafından dövüldü. Dayak yediklerine dair şikâyette bulunan öğrencilerden Ersoy, polislerin kendisini copla taciz ettiğini öne sürdü. T24
Yeniden Canlandırılan Bin 800 Yıllık Kafatası
İngiltere’de 1953 yılında Beachy Head kalker burnunda keşfedilen bin 800 yıllık iskeletin kafatası kullanılarak, 3 boyutlu tarayıcıların da yardımıyla yüzü açıklığa kavuşturuldu.İskeletin M.S 245 yıllarında, Britanya adasının Roma döneminde yaşamış Afrikalı bir kadına ait olduğu açıklandı. Eastbourne Borough Konseyi Yetkilisi Jo Seaman, iskeletin müthiş bir keşif olduğunu belirterek, “Bu kadının 30 yaşlarında olduğunu, günümüzde Doğu Sussex adını verdiğimiz bölgede büyüdüğünü, balık ve sebzelerle beslendiğini, kemiklerinde hiçbir hastalığın bulunmadığını ve dişlerinin iyi durumda olduğunu biliyoruz. Ancak neden burada bulunduğunu ve sosyal statüsü hakkında bir bilgimiz yok” dedi.
Aşırı Stres Beyin Kanamasına Yol Açabilir
Beyin damarlarının yırtılması dolayısıyla beynin içinde veya dışına yakın bir yerde ani kan toplanmasıdır. Beyin damarlarının geçirgenliğinin artması beyin kanamasına sebep olabilir. Bir darbe gelmesi sonucu orta büyüklükte beyin damarlarından birinin yırtılmasından da beyin kanaması meydana gelebilir. Kan, kafatası kemiği ile dış beyin zarı arasında toplanırsa da dıştan beyin ve beyin sapını sıkıştırır. Dış beyin kanamasının sonucunda şuur kaybı ve nabız yavaşlaması, ayrıca solunum felci görünmektedir. Kendimizi fazla yormamalı ve üzmemeliyiz, aşırı stres sebeplerinden biridir.
'30 Mart'tan Sonra Pensilvanya ile Mücadele Edeceğiz'
Erdoğan, Fethullah Gülen için 'Pensilvanya’da inzivaya çekilmiş… Gel ülkende inzivaya çekil. Bu nasıl bir inziva. İnzivaya çekilmiş ama oradan alufteleri takip ediyor' dedi“Paralel yapı” dediği Gülen cemaatini eleştiren Başbakan Tayyip Erdoğan , “12 yıl boyunca çetelerle, mafyayla, cuntayla mücadele ettik. Devlete sızmış, milletin enerjisini hortumlayan çeteleri tasfiye ettik. İnşallah 30 Mart’tan sonra kalan çeteleri de tasfiye edeceğiz. Ergenekon’la mücadele ettik. Pensilvanya yönetimindeki Neo-Ergenekon’la da mücadele edeceğiz” dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan AKP’nin Manisa mitinginde konuşuyor. Başbakan Erdoğan’ın konuşmasının satırbaşları şöyle: Büyüyen ekonomi rahatsız etti Kirli ittifaklar var. Kirli ilişliler var. Komplo ve kumpaslar var, bunları bozacaksınız. Biz Allah’ın karşısında rücuğa eğiliriz. Bunun dışında kimsenin karşısında eğilmek yok. Eğilmedik bugüne kadar, Allah’ın izniyle bundan sonra da… 81 vilayet, 77 milyon, işte bu oyuna itiraz ediyor. Türkiye’ye yönelik saldırının herkes farkında. Yeniden bir istiklal mücadelesi verdiğimizin herkes farkında. Türkiye’nin büyüyen ekonomisi birilerini rahatsız etti. Aktif, kucaklayıcı, barışçı dış politikası birilerini rahatsız etti. Küresel projeleri, hedefleri, vizyonu birilerini rahatsız etti. Biz göreve geldiğimizde milli gelir neydi? 230 milyar dolar. Yani MHP’den 230 milyar dolarla aldık milli geliri. Şimdi 820 milyar dolar. Yolsuzlukların olduğu bir iktidarda siz 230 milyar dolardan 820 milyar dolara gelebilir misiniz? 79 senede, cumhuriyet tarihinde Türkiye’de yapılan bölünmüş yol neydi biliyor musunuz 6 bin 100 kilometre. 11 senede yapılan bölünmüş yol ne oldu biliyor musunuz? 17 bin kilometre… 6 bin 100 kilometre nire, 17 bin kilometre nire… Sormak lazım bu Bahçeli’ye, siz ne yaptınız arkadaş ya? İnanın yaptıkları bir şey yok. Ne varsa AK Parti’nin iktidarı döneminde var. Zaten, millet 5 yıllığına bunlara iktidar verdi, 3,5 yıl verdiler kaçıp gittiler. Niye kaçıp gittin? Kimse size bırak demedi, niye kaçıp gittiniz? Götürecek mecalleri kalmamıştı. Çünkü onlar maalesef, Sakarya depreminde, Kocaeli depreminde, Düzce depreminde çöktüler, bittiler. Biz geldik, imar ettik. Bizim dönemimizde de Bingöl depremi oldu, Van depremi oldu, Simav depremi oldu. 1 yılda yeniden inşa ettik. Biz buyuz, biz buyuz. Biz iş bilenin, kılıç kuşananın anlayışıyla yürüdük. MHP’ye gönül vermiş, CHP’ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum. Biz MHP’nin, CHP’nin yavrusuyla ortak olduğu iktidarda IMF’ye borç 23,5 milyar dolardı. Ödedik, ödedik, ödedik, geçen 14 Mayıs’ta sıfırladık. Şimdi Türkiye’nin IMF’ye borcu yok, şimdi IMF bizden borç istiyor. 5 milyar dolar, veririz dedik. Veren el, alan elden üstündür. Bunlar milliyetçi değil mi, sevsinler böyle milliyetçiliği. Bunlar kafatası milliyetçisi. Milli bankamız Merkez Bankası… Kasasında ne vardı biliyor musunuz, devraldığımızda MHP’den 27,5 milyar dolar. Şimdi ne var? 128 milyar dolar var. Halep oradaysa, arşın Manisa’da. Manisa, hesabı sormaya var mıyız? MHP ile CHP’nin yavrusu… Göreve geldim, masamın üzerine bir hesap geldi. MHP’den, CHP’nin yavrusundan aldık ya. Zorunlu tasarruf adı altında 13,5 katrilyon kestiler, işçi ve memurdan. Dedim, işçiye memura devlet borçlu olur mu. Sendikaları toplayın, bu parayı ödeyeceğiz dedik. O parayı biz ödedik, biz. Yolsuzlukların iktidarında böyle bir şey olabilir mi? Bitmedi… Bir de hatırlayın, konut edindirme yardımı adı altında para topladılar mı, topladılar. O 3,5 katrilyonu da biz ödedik. Memur kardeşim, işçi kardeşim umudunu kesmişti ama onu da biz ödedik. Bütün bu olaylar karşısında Türkiye Cumhuriyeti’nin kamu net borç stoğu, 100 liranın 73 lirası borçtu. Şimdi ne oldu, 100 liranın 35 lirası borç. Nereden, nereye düşürdük. Devletin borçlanma faizi, 100 liraya 63 lira faiz ödüyordu, şimdi tek haneye düştü. Aradaki fark vatandaşımın cebinde kalıyor. Enflasyon neydi? Yüzde 30… Şimdi yüzde 8. Aradaki fark Ayşe bacının, Fatma bacının mutfağında kalıyor. Ahmet kardeşimin cebinde kalıyor. Ey MHP, ey CHP… Sizin böyle bir derdiniz, aşkınız yok. Bizde dert var. Onun içişn 30 Mart çok önemli. Ne zaman şehit gelse MHP’liler istismar eder Bu arada en çok da çözüm süreci birilerini rahatsız etti. İnşallah bunu da bozacağız. Ölümlerin durması, kanın durması, gözyaşının dinmesi birilerini rahatsız etti. Şehit cenazeleri geldiği zaman MHP’liler sokaklara dökülür, istismar eder. BDP de bunu tersini yapar. İçlerinden biri ölünce bunu istismar eder. Birisi siyasi Kürtçülük, biri siyasi Türkçülük yapıyor. Biz, Türküyle, Kürdüyle, Boşnağıyla, Arnavutuyla,i Romanıyla, Lazıyla, Gürcüsüyle, aklınıza ne gelirse… Biz diyoruz ki tek millet. Ben Türkü de Kürdü de, Arabı da, Boşnağı da beni yaradan Allah onu da yarattığı için seviyorum. Çünkü bizim inancımızda ne siyahın beyaza, ne beyazın siyaha üstünlüğü yoktur. Ne Arabın Kürde, ne Türkün Kürde, ne Kürdün Türk’e üstünlüğü yoktur. Onun için ne diyoruz, tek millet. Arkadan bir şey daha söylüyorum, nedir o? Tek bayrak… Bayrakları bayrak yapan, üstündeki kandır. Toprak eğer uğruna ölen varsa vatandır. Üç, tek vatan… Ama 780 bin kilometrekareyle tek vatan. Batıda ne varsa, doğuda, güneydoğuda da o olacak. Kuzeyde ne varsa güneyde de o olacak. Çünkü Türkiye’nin 780 bin kilometrekaresi hep birlikte ayağa kalkacak. 10 yıl önce, 12 yıl önce denseydi ki Şırnak’ta havalimanı yapılacak, buna kim inanırdı? Iğdır’da, Ağrı’da, Kars’ta havalimanı yapılacak dense kim inanırdı? Buyurun, bu havalimanları bitti, sadece Hakkari kaldı. Orada da ne yazık ki bölücü terör örgütü zaman zaman tehditlerle müteahhitleri kaçırttı. İsteseler de istemeseler de bitecek. Ablalara ‘defolun’ deyin Huzuru bozmak, istikrarı zedelemek, ekonomiyi durdurmak için gayret sarf edenlere inşallah fırsat vermeyeceğiz. Şimdi çıkmışlar, birileri abla olmuş. Duydunuz mu bu ablaları? Size de yalan, yanlış, iftira her şeyi anlatmaya başladılar mı? Geçen güb Hatay tarafında bir teyze bunlara ne güzel cevap verdi. Ya bunlarda iftira, yalan var. Bunlara sadece bir şey söyleyin. Artık benim vatandaşım adresi biliyor. Bunlara şunu söylemek lazım. Sizin hocanız, benim kızımın başının örtüsünü açmaya çalışan birisidir. Defolun demek lazım. MHP, ne zaman Pensilvanya’yla dost oldun? Affedersiniz, kendine göre fetvalar veren birisiyle bizim işimiz yok. Bunu söyleyin. Bunlar hizmet yapıyor öyle mi? Ne oldu? Aralar açılınca şimdi öğrencileri dışarı atıyorsunuz. Siz onları orada bedava yatırmıyordunuz. Ne oldu şimdi size? Aldığınız o zekat paralarını nereye harcadınız? Aldığınız kurbanlıkları nereye harcadınız. Kardeşlerim 30 Mart aynı zamanda bu hesabın bozulmasıdır. Bu ablalar diyorlar ki, AK Parti’ye değil MHP’ye verin. Şimdi orayla dost oldular. Ne zamandan beri dost oldunuz? Dert o değil, dert AK Parti’yi Manisa’da, Türkiye’de oylarını düşürebilir miyiz? Başarılı olamayacaksınız. Sizin tuzağınız varsa, halkımın da tuzağı var, Hakk’ın da tuzağı var. Onların ablaları bir kenara, bizim ablalarımız bize yeter. Onlar beddua seansları yapıyor evlerde. Yurtlarında… Ama bizim dua seanslarını yapan kardeşlerimiz burada. Abiler burada,… Onların ağabeyleri varmış… Bizim ağabeylerimiz Allah’ın izniyle Manisa’da sandıkları patlatacak. Aileleri böldüler aileleri, milleti parçaladılar milleti. Yalan yanlış gazeteler, broşürler basıp evlere dağıttılar. Bunun adı hukukta casusluktur, ajanlıktır. Ama yakayı ele verdiler, bedelini de ağır ödeyecekler. Dedim ya, inlerine gireceğiz. Öyle kolay kolay biz bu devleti sokakta bulmadık. Milli birliğimizi, milli güvenliğimizi tehdit eden bu unsurlara karşı gerekli tedbirleri aldık, alıyoruz, gereken hesabı da soracağız. Mardin’de BDP’ye oy verin diyorlar Mardin’de, Siirt’te açık açık BDP’ye oy istiyorlar. Düşünebiliyor musunuz? AK Parti’nin karşısında kim güçlüyse orada. Kendi amaçları uğrunda, meşru, gayrimeşru… Yeter ki AK Parti’nin karşısında olsun. MHP’lilere diyorlar ki, Ankara’da İzmir’de İstanbul’da CHP’ye oy veren. Pensilvanya CHP’den yolsuzluk nedeniyle atılmış şahsı aday olarak istedi. Bu CHP’de onu aday yaptı. O yolsuzluk klasörünün önünde Kılıçdaroğlu’nun çekilmiş resimleri vardır. Çünkü Kılıçdaroğlu’nun da ondan pek farkı yok. Kılıçdaroğlu utanmadan ‘ortaya çıkar’ diyor İstediğimiz hastaneye gidiyor muyuz? İlaçlarımızı istediğimiz eczaneden alıyor muyuz? Bunun kadri kıymetini 30 Mart’ta gösterelim diyorum. Sandıklara sahip çıkın, bunlar her türlü numarayı yapa. Bunlar her şeyi yaparlar. Sandıklar bizim namusumuzdur diyeceksiniz, sahip çıkacaksınız. Kuş uçurtmayacağız. Her gün konuşmalarına bakın. Kılıçdaroğlu’nun Bahçeli’nin konuşmalarına bakın. Adeta birbirlerinin avukatlığını yapıyorlar. Eli kanlı terör örgütlerine de artık sahip çıkıyorlar. Polise kurşun yağdıran terör örgütüne, kendisi üstlendiği halde, DHKP-C, Kılıçdaroğlu utanmadan bul çıkar diyor. Hale bak ya. Seni biliyoruz, gösterin bana o terör örgütünü, gideyim üye olayım diyen adamsın sen. Senin karakterinde bu var. Şimdi bakıyoruz, MHP de kol kanat germeye başladı. Kardeşlerim, dikkat edin, oyun çok büyük. Bunlar AK Parti iktidarını, milletin iktidarını yıpratmak, istedikleri gibi at oynatabilecekleri bir Türkiye kurmak istiyorlar. Bu oyuna gelme Manisa. 30 Mart’ta sen bu oyunu sandıkta bozacaksın Manisa… Manisa’daki CHP’li, MHP’li kardeşim. Az önce örnekler verdim. MHP döneminde neler oldu, biz neler yaptık? 30 Mart’ta sen de gönül verdiğin partiye bir ders vermelisin diyorum. Bunlar büyükşehir belediyeciliği nedir bilmez. İstanbul gibi bir şehirde 4,5 yıl büyükşehir belediye başkanlığı yaptım. CHP’den 2.5 milyar dolarla devraldım, 1.2 milyar dolar borçla devrettim. Çamur, çöp, hava kirliliği, susuzluk felaketti. Hamdolsun 2 yılda ne çöp dağları, ne susuzluk, ne hava kirliliği kaldı. Aynı şekilde Manisa’yı da modern bir büyükşehir haline getirelim. Biz büyükşehir yasasını çıkardığımızda, CHP, MHP ve BDP karşı çıktı. Şimdi bunlar hangi yüzle karşınıza çıkıp oyunuzu bize verin diyecekler. Siz Manisa’nın büyükşehir olmasını istemediniz ki ya? Bunlara gereken dersi vereceğiz . Bu meydan zaten bunu gösteriyor. Pensilvanya yönetimindeki Neo-Ergenekon 12 yıl boyunca çetelerle, mafyayla, cuntayla mücadele ettik. Devlete sızmış, milletin enerjisini hortumlayan çeteleri tasfiye ettik. İnşallah 30 Mart’tan sonra kalan çeteleri de tasfiye edeceğiz. Ergenekon’la mücadele ettik. Pensilvanya yönetimindeki Neo-Ergenekon’la da mücadele edeceğiz. Pensilvanya’da inzivaya çekilmiş… Gel ülkende inzivaya çekil. Bu nasıl bir inziva. İnzivaya çekilmiş ama oradan alufteleri takip ediyor. Sen hoca mısın, istihbarat örgütünün başı mısın, nesin sen?T24
Biber Gazının Öyküleri Yazıldı
Biber gazının adını Türkiye, yıllar önce yirmi cezaevinde eşzamanlı düzenlenen Hayata Dönüş Operasyonu’yla duydu. F tipi hapishaneye karşı çıkan siyasi mahkûmların açlık grevi direnişini kırmak için düzenlenen operasyonlarda otuz iki kişi hayatını kaybetti, yüzlerce kişi yaralandı, iyileşemeyecek derecede sakat kaldı. (Bu insanlık dışı uygulamanın sorumluluları hâlâ cezalandırılmadı.) 2013 Mayıs’ı sonunda Gezi’yi ve Gezi’ye çıkan yolları dolduran binlerce kişi ise ilk kez gözleri yaşararak, genzi yanarak bizzat tanıştı biber gazıyla. Kiminin gözü çıktı, kiminin kafatası parçalandı, kimileri de can verdi. 19 Haziran’da yayımlanan TTB raporuna göre “31 Mayıs 2013’ten beri bu gazdan-silahtan- yaralananların sayısı onbinleri aşmıştır. Biber gazı ve diğer kimyasal kapsüllerinin yarattığı göz kayıpları başta olmak üzere yüzlerce kişide ciddi organ hasarları oluşmuştur; onlarca kişi hâlâ bu nedenle yoğun bakımdadır. Doğrudan etkilenmeler sonucu saptanan ölümler bugün itibarıyla 4 olmasına rağmen dolaylı etkilenmeler sonucu oluşan ölümlerin sayısı ise bilinmemektedir.” Resmi sayılarla, ilk yirmi gün içinde yüz otuz bin kapsül biber gazı kullanıldı ve Türkiye’nin yıllık biber gazı stoğu tükenmiş oldu. Ama tükenmemiş olmalı ki, polis bulduğu her fırsatta biber gazı kullanmayı sürdürüyor. Nalan Barbarosoğlu’nun hazırladığı, Yitik Ülke'nin yayımladığı “Biber Gazı Öyküleri”nde Kâmil Olgun, Ali Tahir Atakan, Canan Kuzuluoğlu, Cem Binbir, Cemal Çalımer, Derya Solmazer, Erdener Ildız, Nurdan Atay, Özden Tan, Özge Akcan Sözeri, Y. Ceyda Tuncer ve Yurdagül Şahin bir araya geldi.
Biber Gazı Kapsülüyle Yaralanan Scott Olsen'a 4.5 Milyon Dolar Tazminat
ABD’de İşgal Et eylemleri sırasında biber gazı kapsülüyle başından ‘geri döndürülemez’ biçimde yaralanan Irak gazisi Scott Olsen anlaşmayla 4.5 milyon dolar tazminat alacak. ABD’de gelir eşitsizliğine karşı düzenlenen Occupy (İşgal Et) eylemleri sırasında meydana gelen polis şiddetiyle ilgili önemli bir tazminat kararı alındı. California eyaletinin Oakland şehrinde 2011’de ABD’nin dört bir yanını saran gösterilerin bir benzerinde; başından gaz kapsülüyle yaralanan Scott Olsen’a 4.5 milyon dolar tazminat ödenmesine karar verildi. Irak savaşı gazisi 26 yaşındaki Olsen’ın beyninde gaz kapsülünden aldığı yaradan ötürü ‘geri döndürülemez’ zarar oluşmuştu. Olsen’ın açtığı dava sonucu yerel makamlarla anlaşmaya varması avukatları tarafından açıklandı. 25 Ekim’de gerçekleştirilen gösteriler sırasında eylemcileri dağıtmak isteyen polisin fırlattığı gaz kapsülü sonucunda yaralanan Olsen, anlaşmadan dolayı memnuniyet duyduğunu ancak kafatası kemiğinin çatlamasından ötürü gördüğü zararın parayla telafi edilemeyeceğini söyledi. Olsen ‘Democracy Now!’ haber sitesine yaptığı açıklamada “Beynimin ölen ve sonsuza kadar ölü kalacak kısmını telafi etmek için bu kesinlikle yeterli değil” dedi. Yaralandığı yerin yakınında bir basın toplantısı düzenleyen Olsen, Irak savaşından döndükten sonra kendi ülkesinde yaralanmayı kesinlikle beklemediğini belirtti. Olsen “Artık Irak’ta olmadığım için daha güvenli olmayı beklerdim. Artık vurulmayacaktım ya da saldırıya uğramayacaktım. Oakland polisi benim yanlış düşündüğümü kanıtladı. Artık sizi koruması gereken insanlar; polisler etrafımdayken daha az güvendeyim. Etrafımda polis varken güvende hissetmiyorum” ifadelerini kullandı. Başka Haber
'Ne Açıklaması Yapacağım, Baykal Kasetini Ben Kaldırdım Ben'
Başbakan Erdoğan, Pensilvanya’daki zat, CHP’yi MHP’yi aldattı. Gitti onlara dedi ki, 'benim elimde sağlam şantaj malzemesi var, ben buradan yükleneyim, siz de oradan yüklenin.' Başbakan Tayyip Erdoğan , Düzce mitinginde 'Baykal kasedi' iddialarına cevap verdi. Erdoğan, 'Biz inancımız gereği bu tür ahlaksızlıkları yapacak kadar densiz değiliz. O görüntüler internete düştüğünde ben kaldırdım ben' dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan, AKP’nin Düzce mitinginde konuştu. Erdoğan’ı konuşmasının satırbaşları şöyle: Deniz Baykal kaseti Şimdi bu sabah arkadaşlarım bana bir şey söyledi hani malum Baykal ile ilgili bir olay vardı ya, yahu bunu benim ayarladığımı söylüyorlar. Kılıçdaroğlu denilen ahlak yoksunu adam diyor ki “açıklama yapsın.” Yahu neyin açıklamasını yapacağım Bu orada, sosyal medyaya düştüğü zaman onu sosyal medyadan kaldıran kim Ben kaldırdım ben. ‘Plan projeleri yok, ne anlatacaklar?’ Bir süredir ahlakı dışlayan, edebi dışlayan, nezaketi dışlayan, anayasayı, yasaları dışlayan bir siyaset yapılmak isteniyor. Ana duası, cennet kapısı. Cennet annelerin ayakları altındadır, babaların değil. Onun için annelerinizin ayaklarının altını öpün, cennetin kokusunu orada hissedin. Muhalefet partilerini görüyorsunuz. Meydanlarda plan anlatıyorlar mı, proje anlatıyorlar mı? Plan, proje yok ki. Neyi anlatacaklar? ‘Pensilvanya, CHP ve MHP’yi aldattı’ Pensilvanya’daki zat, CHP’yi MHP’yi aldattı. Gitti onlara dedi ki, benim elimde sağlam şantaj malzemesi var, ben buradan yükleneyim, siz de oradan yüklenin. Birlikte bu ghükümeti devirelim dediler. CHP buna inandı, biat etti. MHP de aynı şiekilde inandı. Diz çöktüler. Ama yıkamazlar. Biz milletle geldik, milletle yürüyoruz. Biz gücümüzü halktan ve Hak’tan alıyoruz. ‘CHP utanmadan başörtüsü sorununu biz çözdük diyor’ CHP diyor ki, “başörtüsü sorunun ben çözdüm.” Biz MHP’yle üniversitede başörtülü olarak okumanın yolunu açalım dedik. Engel üzerine engel çıkardı MHP. Dedi ki, “devlet dairesine hayır.” Evet dedik. Ne oldu, 411 oyla meclisten geçti. Şu Doğan Grubu’nun gazeteleri… “411 el kaosa kalktı” dediler. Şimdi CHP, utanmadan sıkılmadan ben çözdüm diyor. Bunu neresi çözdü biliyor musunuz? Yüzde 58. Referandumda siz bize yüzde 58 ile evet dediniz mi? İş bitti. Orada ne CHP vardı ne MHP vardı. ‘ABD’den sipariş memur…’ Şu MHP’ye dersini verin ya. Verin dersini. Çok daha ağır bir ders alsın bunlar. 230 milyar dolar milli gelirle bu Bahçeli bize devretti. Biz, bunun üzerine ne ilave ettik biliyor musunuz? 590 milyar dolar. Şimdi milli gelirimiz 820 milyar dolar oldu. Bahçeli ya, bu işler senin işin değil. Bankaları iflas ettirdiler, Ziraat Bankası çöküyordu, Halkbank öyle, Vakıfbank öyle. ABD’den sipariş bir memur getirdiler, çözecek zannettiler, çözemedi. Çiftçi kardeşim, Bahçeli yüzde 59 faizle onlara kredi veriyordu, biz yüzde 5’le kredi veriyoruz. Esnaf kardeşim, Bahçeli yüzde 47 faizle kredi veriyordu, biz yüzde 4-5’le. Aramızdaki fark bu. IMF’ye bu Bahçeli ne kadar borç bıraktı biliyor musunuz? 23.5 milyar dolar. Kim ödedi, biz ödedik. Şimdi sıfır. Merkez Bankası bizim milli bankamız. Siz nasıl milliyetçisiniz? Bunlar kafatası milliyetçisi, kafatası. 27.5 milyar dolarla Merkez Bankası’nı bize devrettiler, şu anda 158 milyar dolar döviz rezervimiz var. Yolsuzlukları olan bir iktidar bunları yapar mı? Devletin borcu neydi biliyor musunuz? Yüz liranın 73 lirası borçtu. Şimdi yüz liranın 35 lirası borç. İhracat 36 milyar dolardı, şimdi 152 milyar dolar. Nereden nereye çıktı. ‘Hizmet derken Pensilvanya’nınki gibi değil’ Şimdi, kitaplarımızı ücretsiz olarak alıyor muyuz? 4+4+4… Şu anda başımız örtülü olarak okullarımıza gidiyor muyuz? Katsayı engeli var mı? İstediğin üniversiteye gidebilir misin? Sizden şimdi gayret istiyorum, en güçlü üniversitelere gideceksiniz. Pensilvanya’yı ne rahatsız etti biliyor musunuz? İmam hatipler rahatsız etti. Düz liselerde Kuran-ı Kerim derslerinin okutulması rahatsız etti. Biz, şu süre içinde Düzce’ye ne kadar yatırım yaptık biliyor musunuz? Şu 12 yıl içerisinde Düzce’mize hamdolsun yaptığımız yatırımın toplamı 5 katrilyon oldu. Demek ki ortalama yılda 400 trilyon Düzce’ye yatırım yaptık. MHP’ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum. Oyunuzu esere, hizmete mi vereceksiniz yoksa ideolojiye mi vereceksiniz? İdeoloji karın doyurmuyor, modern bir şehirciliği getirmiyor, hizmeti getirmiyor. Ama Pensilvanya’nınki gibi bir hizmet değil, karıştırmayalım.T24
3D Yazıcıdan Çıkan Kafatası Protezi
Hollandalı doktorlar, tıp tarihinde bir ilke imza atarak, tamamı 3D yazıcıda üretilen kafatası protezini bir hastaya başarıyla nakletti. Plastik kafatasının, belli bir süre içinde dokularla kaynaşması bekleniyor. 29 Mar 2014 Güncelleme 20:13 TSİ | Konular Bilim-Teknoloji Hollanda'nın Utrecht kentinde kafatası sürekli büyüyen ve beynine baskı yapan bir kadın, 3D teknolojisiyle sağlığına kavuştu. Medical Center Üniversitesi'nden Dr. Bon Verweij ve ekibinin gerçekleştirdiği ameliyatta, 22 yaşındaki hastanın kafatası tamamen çıkarılarak, plastik protezle değiştirildi. 3D yazıcıdan kafatası Tıpta bir ilk Ameliyat 23 saat sürdü Doktorlar, geçtiğimiz yıl bir hastanın kafatasının yüzde 75'ini protezle değiştirmeyi başarmıştı. Yapılan en son ameliyatta, beynin korunması için polietereterketon (PEEK) materyali kullanıldı. PEEK, sağlamlığı ve ısıya dayanıklılığıyla öne çıkan bir plastik türü olarak biliniyor. Avustralyalı bir firma tarafından hastaya özel olarak üretilen kafatası, şeffaf ve beynin damarları ile kıvrımlarının görülmesini sağlıyor. Bilim insanları, şeffaf kafatasının beyin faaliyetlerinin çok daha iyi takip edilmesini ve görüntülenmesini sağlayacağını belirtti. Adı açıklanmayan hastanın kafatası, rahatsızlığı nedeniyle olması gereken 1.5 santimetre yerine 5 santimetre kalınlığa erişmişti. Doktorlar, iki yarısı titanyum tokalarla tutturulan plastik kafatasını 23 saat süren operasyonda hastaya nakletti. Kafatasının beyni örten koruyucu tabakayla uyum sağlayıp sağlamayacağı zamanla belli olacak. Bilim insanları, plastik kafatasının ileride duymayı yeniden sağlayan protezlerin beyne aktarılması gibi cerrahi işlemlerde yeni kapılar açabileceğini belirtti. Kaynak: Extreme Tech.
"Keşke O Filmde Oynamasaydım" Diyen 19 Ünlü Oyuncu
Kariyer basamaklarını tırmanırken pek çok projede çalıştılar. Ama bazı filmlerde rol almak onlara göre büyük hataydı. Brad Pitt, Nicole Kidman, Ben Affleck, Halle Berry, Will Smith ve daha birçok oyuncu, kariyerlerinin en kötü projelerini anlattı. İşte ünlülerin rol aldıkları filmlerle ilgili itirafları!