Mavi Gözlü Dev 123 Yaşında: Nazım Hikmet'in Doğum Gününe Özel En Güzel Şiirleri ve Sözleri
Nâzım Hikmet Ran, Türk edebiyatının en önemli isimlerden biri. 15 Ocak 2025 tarihi ise Mavi Gözlü Dev'in doğumunun 123. yılı. Ünlü şairimizin 123. doğum yılı, bugün düzenlenen çeşitli etkinliklerle anılacak. Sizler de Naızm Hikmet'i şiirleri ve sözleriyle anmak isterseniz doğru yerdesiniz.
İşte Nazım Hikmet'in hayatı, en güzel şiirleri ve sözleri...
Ezbere bildiğimiz, ağzımızdan dökülüveren o dizelerin sahibi: Nâzım Hikmet Ran.

Nâzım Hikmet Ran 15 Ocak 2025'te doğumunun 123. yılında Türk edebiyatına kazandırdığı şiirleri ve eserleriyle anılıyor. Ceviz Ağacı, Yaşamak Güzel Şey, Herkes Gibisin, Ben Senden Önce Ölmek İsterim, Seni Düşünmek gibi birçok şiiri bizlere kazandıran isim, hepimizi etkilemeyi başardı eminiz ki.
Peki Nazım Hikmet'i yakından tanımak ister misiniz?

Nâzım Hikmet Ran, 15 Ocak 1902'de Selanik'te dünyaya geldi. Şiirleri birçok dile çevrildi, eserleri birçok ödüle layık görüldü. Yalnızca Türk edebiyatının deği, Dünya edebiyatının önemli kalemleri arasında yer aldı.
Çağdaş Türk edebiyatının kurucu isimlerinden birisidir Ran. Siyasi düşünceleri sebebiyle hayatının büyük bir bölümünü hapiste veya sürgünde geçirdi. Nâzım Hikmet, yasaklı olduğu zamanlarda Orhan Selim, Ahmet Oğuz, Mümtaz Osman ve Ercüment Er gibi mahlaslarla edebi kişiliğini sürdürdü.
Türk edebiyatına birçok önemli eser bırakan şair, 3 Haziran 1963'te Moskova'da hayatını kaybetti.
Nâzım Hikmet'in ilk yıllarına bir yolculuğa çıkalım.

Nâzım Hikmet, Hikmet Bey ve Celile Hanım’ın oğludur. Nâzım Hikmet'in babası Osmanlı Hariciyesi’nde çeşitli memurluklarda bulunmuş bir isimdir. Annesi ise ilk kadın ressamlarımız arasında anılan, piyano çalan, Fransızca bilen bir isimdir. Ayrıca Nâzım Hikmet'in teyzesi Münevver Hanım şair Oktay Rifat'ın annesidir.
Nâzım ilk eğitimini annesinden ve büyükbabasından alır. Büyükbabası da mevlevi bir şairdir. Nâzım ilk şiirini henüz 11 yaşındayken kaleme alır.
Ortaöğrenimini Galatasaray ve Nişantaşı Sultanilerinde tamamlar. Ardından Bahriye Mektebi'ne gider. 16 yaşındayken ise ilk şiiri yayınlanır. Bu yıllardan sonra yazdığı şiirleri 'yurtsever' şiirler olarak tanımlanabilir.
19 yaşındayken bir grup arkadaşıyla birlikte Kurtuluş Savaşına katılmak üzere Anadolu'ya gider. Kendisi ve arkadaşları orduda görevlendirilmez. Bolu’da öğretmenlik görevine getirilir. 1921 yılında Bolu'dan ayrılarak Moskova'ya gider.
Nâzım Hikmet'in gençlik yılları

Nâzım Hikmet 1922'de Moskova'ya gelir. Burada Rus İç Savaşının son aylarına tanıklık eder. Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi'nde ekonomi-politik eğitimi alır. Bu sürede Rus Avangart şiiriyle tanışır ve Bagritski, Mayakovski, Selvinski, İnber ve Panov gibi edebiyatçılarla tanışır. Rus fütüristlerinden esinlendiği bu dönemde ve klasik biçimden sıyrılır ve yeni bir biçim geliştirmeye başlar.
Nâzım Hikmet Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi'nden mezun olur ve 1924 Aralık ayında Türkiye Komünist Partisinin ülke içindeki faaliyetlerine katılmak üzere yurda döner. Kısa bir süre cezaevinde kalır ve sonra serbest bırakılır.
1925 yılında Takrir-i Sükûn Kanunu aracılığıyla liberal, sosyalist her türlü muhalif kuruluşlar ve yayın organları kapatılır, birçok yazar tutuklanır. Nâzım Hikmet aranmasına rağmen bulunamaz ve İstiklal Mahkemesi'nde gıyaben yargılanır. 1925'te gizli komünist partisi üyeliğinden 15 yıl kürek mahkumiyetine çarptırılır. Ay sonunda gizlice İstanbul'a gider, TKP lideri Şefik Hüsnü ile birlikte yurt dışına çıkar. TKP'nin 1926 Viyana Konferansına katılır ve yeniden Moskova'ya gider.
Nâzım Hikmet'in aramızdan ayrılışı

Nâzım Hikmet'in tam olarak 17 yılı hapis duvarları arkasında geçer. 1950 yılında Genel Af Yasası ile serbest bırakılır. Ancak, kendi yurdunda yaşamına devam edemez ve yurt dışına çıkar.
Nâzım, Uluslararası Barış Ödülü sahibi bir sanatçıdır ve Dünya Barış Konseyi Başkanlık Divanı’na seçilmiştir. Ancak hapis edildiği yıllarda yakalandığı rahatsızlıklar Nâzım Hikmet'in peşini bırakmaz.
Nâzım Hikmet Ran, 3 Haziran 1963 günü Moskova’daki evinde hayata gözlerini yumar. Arkasında ise milyonlarca kişiyi derinden etkileyecek eserler bırakır.
Nâzım Hikmet'in en meşhur eserleri

Nâzım Hikmet yaşamı boyunca birçok eser üretir. Ancak eserlerinin çoğu şairin ölümünden sonra yayınlanır.
Nâzım Hikmet'in ölümünden önce yayımlananlar şiirlerinden bazıları şunlardır:
Dağların Havası (Osmanlıca)
Güneşi İçenlerin Türküsü
835 Satır
Varan 3
1 + 1 = 1
Sesini Kaybeden Şehir
Gece Gelen Telgraf
Benerci Kendini Niçin Öldürdü?
Portreler
Taranta Babu'ya Mektuplar
Sovyet Demokrasisi
Kurtuluş Savaşı Destanı
Yeşil Elmalar
La Fontaine'den Masallar
Ölümünden sonra yayımlanan eserlerinden bazıları ise şu şekildedir:
Ferhad ile Şirin
İnek
İstasyon
Yaşamak Hakkı
Dört Hapishaneden
Bu Bir Rüyadır
Ocak Başında
Rubailer
Sabahat
Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim
Memleketimden İnsan Manzaraları
Evler Yıkılınca
İnsanlık Ölmedi ya
Yusuf ile Menofis
Cezaevinden Memet Fuat'a Mektuplar
Kemal Tahir'e Mapushaneden Mektuplar
Kuvâyi Milliye
Sevdalı Bulut
Bursa Cezaevinden Vâ'Nû'lara Mektuplar
Demokles'in Kılıcı
İvan İvanoviç Var mıydı Yok muydu?
Her Şeye Rağmen
Kadınların İsyanı
Kör Padişah
Yalancı Tanık
Masallar
Piraye'ye Mektuplar 1/2
Çankırıdan Piraye'ye Mektuplar
Nâzım Hikmet, sadece şiirleriyle değil aynı zamanda romanları, öyküleri, oyunları ve çeviri eserleriyle de Türk edebiyatına önemli katkılarda bulundu.
Nâzım Hikmet'in en güzel sözleri

Yok öyle umutları yitirip karanlıkta savrulmak..Unutma; aynı gökyüzü altında, bir direniştir yaşamak.
Sen yanmasan, ben yanmasam, biz yanmasak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa?
Ben senden önce ölmek isterim. Gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mı zannediyorsun?
Kitap okurum, içinde sen varsın. Şarkı dinlerim, içinde sen.
Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey, dünyanın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey... Fakat artık ümit yetmiyor bana, ben artık şarkı dinlemek değil, şarkı söylemek istiyorum.
...Ve sana söylemek istediğim en güzel söz: henüz söylememiş olduğum sözdür...
Cebimde yoktu, yüreğimden verdim.
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda. Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.
Ne güzel şey hatırlamak seni: ölüm ve zafer haberleri içinden, hapiste ve yaşım kırkı geçmiş iken...
Hiçbir korkuya benzemez, halkını satanın korkusu...
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın