Görüş Bildir

Pide Haberleri

Pide ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Pide ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Hangi Süper Kahramansın?
Herkesin hayalidir süper güçlere sahip olup, kahramanlıklar yapmak. Süpersiniz, o ne şüphe!.. Ama hangisi? Testi yapın, öğrenin! Buradan esinlenilmiştir!
Öğle Yemeğinizi Hatay'da Yemeniz İçin 31 Sebep
Hatay… Bir şehir düşünün ki, ismi anılınca herkesin karnı acıksın. Dünyada bir çok ülkenin hatta kıtanın toplam mutfak zenginliğini tek bir şehrin içinden çıkartması ne demektir? 1938 yılında sınırlarımıza dahil olan ve Türkiye’nin toprak bütünlüğüne sonradan katılan tek şehrimiz olma özelliğini taşıyan, Roma döneminde koyulan adı ile 'Antioch' mutfağı uluslararası bir şöhrete sahiptir. Hatay hava alanına bugün inen uçakların büyük bir çoğunluğu gıda turizmi için gelen insanlarla doludur.  Güncel gündem maddeleri içerisinde; gezi olaylarında yaşanan acı kayıplar, Reyhanlı patlaması, Kırıkhan’da yakalanan TIR, Suriyeli mültecilerin kampları bu şehri hep gündemimizde tutmaktadır. Ancak yine de Hatay ya da Antakya dediğimizde önce bir midemiz guruldamaz mı a dostlar? İşte size öğle yemeğinde Hatay'a bir koşu gidip gelmeniz için 31 sebep. (Gidemeyecekler için de tariflerini verdik overlokçu ayağınıza geldi!)
Kaşarlı Pide Tarifi
Evde kolayca yapabileceğiniz leziz bir tarif daha sizlerle; Kaşarlı Pide Tarifi Malzemeler; 1 paket yaş maya 1,5 su bardağı ılık su 1 tatlı kaşığı şeker 3 çorba kaşığı ayçiçek yağı 1 tatlı kaşığı tuz Alabildiği kadar un Harcı İçin: 3 su bardağı rende kaşar 2 adet yumurta 3 çorba kaşığı sıvı yağ Tuz Yapılışı; Ilık suyun içine maya ve şekeri ekleyin ve maya eriyene kadar karıştırın. Üzerine yağ, tuz ve orta sertlikte hamur olana kadar ;
Halk Ekmeğe Yüzde 20 Zam
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Halk Ekmek'e(İHE) yüzde 20 zam geldi. Dün akşamdan itibaren zamlı ekmek yiyen İstanbullular, fiyatları büfeye gittiğinde öğrendi. İHE'nin internet sitesinde ekmek fiyatlarına zam gelmemiş görünüyor. Ancak büfelerde yeni fiyatların olduğu liste bulunuyor. Zamlarla birlikte 300 gr'lık bir ekmeğin fiyatı 60 kuruş oldu. İstanbulluların genellikle tercih ettiği Halk Ekmek, dün akşamdan itibaren yüzde 20 zamlı olarak satılıyor. İHE ürünlerini satan büfelere gelen müşteriler zam geldiğini para verirken öğrendi. Bazı vatandaşlar zammı normal karşılarken bazıları da ekmek almaya mecbur oldukları için elden bir şey gelmediğini söylemekle yetindi. Şirinevler İHE büfesinden ekmek alan İzzettin Aldundağ, 'Birisi buğday diğeri un fiyatları arttı diyor. Bir diğeri vergilerin yüksek olduğunu söylüyor. Zam olayı her alanda var. Pazara gittiğiniz zaman da tezgahlarda her şeyin zamlı olduğunu görüyorsunuz. Zammı normal de karşılasak anormal de olsa eninde sonunda yapıyorlar. Vatandaşın yapabileceği bir şey yok. Mecburen almak zorundayız.' diye konuştu. Yeni fiyatlara göre 300 gr'lık normal, kepekli ve tuz ilave edilmemiş ekmek 60 kuruş oldu. Pide 75 kuruş olurken 8'li Akdeniz ekmeği de (400 gr) 1 lira 10 kuruşa çıktı. İHE'de satılan diğer bütün ürünlere de aynı şekilde yüzde 20 zam geldi. HALİL ÖZCAN | Zaman
Türkiye'de Çocukların Yüzde 22.5′i Şişman
Sağlık Bakanlığı koordinatörlüğünde yapılan ‘Türkiye Çocukluk Çağı Şişmanlık Araştırması’ sonuçlarına göre; Türkiye’de ‘beden kitle indeksine göre’ çocukların yüzde 22.5′ i şişman ve yüzde 2,1′ i ise zayıf.Erkek çocukların yüzde 23,3′ü şişman iken, kız çocuklarında bu oran yüzde 21,6. Boya göre sınıflamada çocukların yüzde 2.3′ü bodurken, vücut ağırlığına göre çocukların yüzde 2.3′ü zayıf olarak tanımlandı. Türkiye’deki okulların durumu da araştırma kapsamında yer aldı. Yapılan araştırmada okulların yüzde 78,5′inde kantin (kentte yüzde 92,0, kırda 26.4), yüzde 20.6′sınde yemekhane (kentte yüzde 17.8, kırda yüzde 26,4) bulunduğu belirtilirken, okulların yüzde 78,5′inda beslenme eğitimi verildiği belirtildi. Türkiye’deki okulların yüzde 96,3′ünde oyun alanı bulunduğu kaydedilerek, haftada ortalama 87,8 dakika beden eğitimi dersine süre ayrıldığı ifade edildi. Sağlık Bakanlığı’nı araştırmasında, öğrencilerle ile sorular ailelerinin verdiği bilgilere göre değerlendirildi. Ailelerden alınan bilgilere göre, Türkiye’de televizyon seyrekmek çocukların önemli etkinliklerinden biri. Araştırmaya göre haftaiçi çocukların yüzde 74,5′i televizyon izlerken, hafta sonu bu oran yüzde 87′ye çıkıyor. Dikkat çeken bir diğer araştırma sonucu da okul yolunun güvenliği. Buna göre, ailelerin yüzde 70′i okul yolunu güvensiz buluyor. Önemli bir diğer veri ise çocukların spor alışkanlıklarına ilişkin. Sağlık Bakanlığı koordinasyonunda yapılan araştırmada, çocukların yüzde 74,2′sinin hiç spor kulübüne gitmediği ortaya çıktı. Ailelerin verdiği verilere göre öğrencilerin günlük beslenme düzeyleri ve zaman ayırdıkları etkinlikler ile ilgili sonuçlar şöyle: Her altı çocuktan beşi (yüzde 84,6) her gün kahvaltı yapmaktadır. Ailelerin yüzde 42,8′i çocuklarının her gün taze meyve, yüzde 18,3′ünün sebze tükettiğini belirtmiştir. Her gün her 10 çocuktan 5′i peynir, 4′ü tahıl, ekmek, yumurta, taze meyve, yoğurt, 3′ü ayran ve süt tüketmektedir. Çocuklar haftada 1-3 kez şeker içeren gazlı içecekleri yüzde 50, cips, patlamış mısırı yüzde 60, şekerli barklar ve çikolatayı yüzde 56, bisküvi, kek, kurabiyeyi yüzde 54, pizza, pide, lahmacun, patates kızartması ve hamburgeri yüzde 66 oranında tüketmektedir. Çocukların uyuma süreleri ortalama 9.30 saattir. Her dört çocuktan üçü (yüzde 74,2) hiç spor kulübüne gitmemektedir. Çocuklar hafta içinde yüzde 60′ı 2 saat ve üzerinde, yüzde 40′ı her gün 1 saat ve 1 saatten az oyun oynamaktadır. Ailelerin yüzde 30′u okul yolunu güvenli, yüzde 70 güvensiz bulmaktadır. Öğrenciler okula giderken yüzde 70′i yürüyerek, yüzde 20′si servisi, yüzde 7′si arabayı, yüzde 0,3 bisikleti kullanmaktadır. Öğrenciler hafta içinde ev ödevi yapma ve kitap okumaya yüzde 71 oranında 1 veya 2 saat zaman ayırmaktadır. Evlerden yüzde 52,5′inde bilgisayar bulunmaktadır. Çocukların hafta içinde yüzde 43,4′ünün ve hafta sonunda yüzde 55,8′inin günlük aktiviteleri arasında bilgisayarda oyun oynama gelmektedir. Televizyon seyretmek çocukların önemli etkinliklerinden birisidir. Hafta içinde çocukların yüzde 74,5′i ve hafta sonunda yüzde 87′si günlük 2 saatten fazla televizyon seyretmektedir.” Araştırma, Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği kriterler çerçevesinde yapılırken, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Milli Eğitim Bakanlığı ve Hacettepe Üniversitesi işbirliğiyle tamamladı. 67 ilde yapılan araştırma kapsamında, 216 okulda 2. sınıfta eğitim gören (7 ve 8 yaş grubu) 5.101 öğrenci ve aileleriyle görüşüldü. Araştırmanın saha uygulaması 78 ekip ile Mayıs-Haziran 2013 tarihlerinde yapıldı. Üç yılda bir yapılan araştırma ile büyüme sürecinde, çocuklardaki değişimin izlenmesi hedefleniyor. Öğrencilerin boy ve kiloları dikkate alınarak, beslenme ve fiziksel aktivite davranışlarıyla ilgili anket uygulandı. Aynı zamanda araştırmanın yapıldığı okulların beslenme ve fiziksel aktivite kapasiteleri de araştırmaya dahil edildi. DHA
Ramazan Pidesi Ne Kadar Oldu?
Ramazan pidesi fiyatları açıklandı. Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Balcı: 'Ülke genelinde geçen yıl pidenin kilogram fiyatı azami 5 liraydı, bu yıl da yine ortalama ülke genelinde sade pidenin kilogram fiyatı 5 lira olacak.Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı, Türkiye genelinde geçen yıl pidenin kilogram fiyatının azami 5 lira olduğunu belirterek, 'Bu yıl da yine ortalama ülke genelinde sade pidenin kilogram fiyatı 5 lira olacak. Bu yıl Ankara'da 300 gram pide 1,5 liraya satılacak' dedi. Ankara’da Ramazan ayında satılacak 300 gram pidenin fiyatı 1,5 TL olarak açıklandı. Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı, düzenlediği basın toplantısında, 300 gram ağırlığındaki pidenin Başkent'te 1,5 liradan satılacağını, 1 kilogram ağırlığındaki pide fiyatının ise 5 lirayı geçemeyeceğini kaydetti. Balcı, düzenlediği basın toplantısında pide fiyatları ile gündemdeki diğer konulara ilişkin açıklamalarda bulundu. Geçen yıl Ramazan ayından önce pidenin kilogram fiyatının 5 liranın altında olmayacağını açıkladıklarını belirten Balcı, yaptıkları çalışma sonucunda Türkiye genelinde kilogram fiyatının 5 liranın üzerinde olmayacağını bildirdi. Balcı, 'Geçen yıl Ankara'da 350 gram pide 1,5 liraya satıldı. Bu yıl Ankara'da 300 gram pide 1,5 liraya satılacak. Bu geçen yıl İstanbul'da uygulanan fiyattır. Geçen yıl İstanbul ilinde 300 gram pide 1,5 liraya satılmışken, bu yıl Ankara'da 300 gram pide 1,5 liraya satılacak. Ülke genelinde geçen yıl pidenin kilogram fiyatı azami 5 liraydı, bu yıl da yine ortalama ülke genelinde sade pidenin kilogram fiyatı 5 lira olacaktır. İstanbul'da ilçelere göre farklılık arz edebilir. İlçelerin maliyetlerine ve pide satış rakamlarına göre ilçelere göre farklılık görebiliriz. Ama İstanbul genelinde de kilogram fiyatı 5 liranın üzerinde olmayacaktır' diye konuştu. İstanbul'da fiyatların ilçelere göre farklılık göstereceğini vurgulayan Balcı, 'İstanbul'da geçen yıl azami fiyat uygulanmıştı 5 lira. İlçelerinde farklılık arz edebilir. Sarıyer ve Beşiktaş'ta hem maliyetleri fazla olduğu gibi satış da düşük oluyor. Orada halkımız günde 1-2 pide alıyor. Satış düşük, maliyet yüksek olduğu için o bölgelerde fiyat farklı olabilir. 5 liranın üzerinde olabilir. Diğer kesimlerde, varoşlarda, Gaziosmanpaşa'da tüketim daha fazla, maliyet daha düşük olduğu için ortalama İstanbul'da 5 liranın üzerinde olmaması gerekiyor. Azami fiyat bu, tarife ona göre alınıyor. Esnaf odaları birliklerinden alınan tarife bu olduğu için bunun üzerinde satması söz konusu değil' ifadelerini kullandı. Sade Ramazan pidesinin azami kilogram fiyatının geçen yıl olduğu gibi bu yıl da 5 liradan satışa sunulacağını söyleyen Balcı, 'Un fiyatlarında spekülatif hareketlere müsaade edilmeyecek' - Uzun senelerdir ekmeğin fiyatının 4 lira olduğunu vurgulayan Balcı, un fiyatlarındaki artış konusunu Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Türkiye Fırıncılar Federasyonunun yakından takip ettiğini belirterek, buğday hasadında Trakya Bölgesinde yüzde 10 artış beklenirken, İç Anadolu'da sıkıntı yaşanacağını söyledi. Türkiye'nin geçen yıl buğday üretiminin 22 milyon ton olduğunu, tüketiminin ise 18,5 milyon ton olduğunu bildiren Balcı, 'Bugün Toprak Mahsulleri Ofisinin elinde 1 milyon 650 bin ton buğday var. Bu hasat gerçekleşmesiyle birlikte gerekli tedbirler alınacaktır. Geçmişte olduğu gibi un fiyatlarında spekülatif hareketlere müsaade edilmeyecektir. Tabii ki bütün olumsuzluklara rağmen bir fiyat artışı varsa o zaman onu sizlerle paylaşacağız' ifadelerini kullandı. 'Fırınlardaki israf daha çok azalmalı' - Ekmek İsrafı Kampanyasının sonuçlarına ilişkin bilgi veren Balcı, günlük israf edilen 6 milyon ekmeğin yarısının fırınlarda israf edildiğini anımsatarak, tüketicilerin israfının yüzde 18 azalma görüldüğünü belirtti. Günde 1 milyon 50 bin ekmeğin israftan kurtulduğunu kaydeden Balcı, şöyle konuştu: 'Bu yüzde 18'in yüzde 17'si tüketici olan halkımız tarafından. Fırınlardaki israfta yüzde 1. Bir yıllık kampanya neticesinde fırınlardaki bu düşüşü yeterli bulmak mümkün değil. Fırınlarda önlem alınmadığı takdirde, önüne geçmediğimiz takdirde bu israfın önüne geçmemiz mümkün değil. Bunun önüne geçmenin yolu da fırın enflasyonunun önüne geçmemiz gerekiyor. Bu konuyla ilgili Başbakanlığımızın ilgili genelgesi doğrultusundaki çalışmalarımızı ilgili bakanlığımız olan İçişleri Bakanlığı ile yapıyoruz. Arzu ediyoruz ki tüketici olan bu halkımızdaki yüzde 17'lik düşüş fırınlardaki israf konusuna da yansır. Günlük 1 milyon 50 bin adet ekmeğin israf edilmemesini yeterli görmek mümkün değil. Günde yaklaşık 5 milyon ekmek israf ediliyor. Bunu makul seviyeye çekmemiz gerekiyor. Bu rakamın bir milyon civarında olmamız lazım.' Balcı, fırın sayısının azaltılması konusundaki bir soru üzerine, fırın sayısının azaltılması için herhangi bir fırının kapatılmayacağını, bundan sonraki süreçte nüfusa göre fırın açılmasına izin verileceğini söyledi. Balcı, bu sayede şu anda yüzde 20 kapasiteyle çalışan fırınların, kapasitelerindeki artışla maliyetlerini düşüreceklerini, satabilmek sevdasıyla fazla ekmek üretiminin de önüne geçileceğini anlattı.sondakika.com
Ramazanda Kalbini Yoran 8 Hatalı Alışkanlık
İftar sonrasında ardı ardına sigara ve çay içmek… Çok hızlı yemek yemek… İftar sofrasından kalktıktan sonra spor salonuna koşmak.. Sahura kalkmamak.. Sağlıklı kişileri bile olumsuz etkileyen bu hatalı alışkanlıklar, kalp hastalarında çok ciddi tablolara yol açabiliyor. Örneğin nefes darlığı, ritim bozuklukları, hatta kalp krizi gibi...Ramazan ayı boyunca öğün sayımız ve yeme düzenimiz aniden değişiyor. Bu durum da vücut dengesinin bozulmasına neden olabiliyor. Günlük alınması gereken enerji, protein, vitamin ve mineral oranları Ramazan ayında da değişmemesine rağmen, bu ayda üç öğün olan günlük beslenme iki öğüne düşüyor ve kırmızı et, pide, hamur işleri, tatlı tüketimi artıyor. Tüm bu durumlar da sağlıklı insanlarda bile problemlere neden olabilirken özellikle kalp ve tansiyon hastalığı olanlarda ritim bozukluğu ve kalp krizi gibi ciddi sağlık problemlerine yol açabiliyor. Acıbadem Kadıköy Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Fatih Duhan Bayraktar, Ramazan ayında kalbimizi yoran 8 hatalı alışkanlığımızı ve bunların yol açtığı sağlık sorunlarını sıraladı. 1- Hata:Doktora danışmadan oruç tutmak Kronik hastalığı olan kişiler ramazan ve oruç öncesi mutlaka doktorlarının kontrolünden geçmeli ve oruç tutmayı planlıyorlarsa onay almalı. “Kronik hastalığı olan herkes oruç tutamaz” demek doğru değil. Örneğin günde tek doz alınan bir antihipertansif ilaçla tansiyonu kontrol altına alınan bir hasta, Ramazan ayında ilaç saatini sabitlemek, tuz tüketimini kısıtlamak, yeteri kadar sıvı tüketmek, ağır ve aşırı miktarda yemeklerden kaçınmak koşuluyla oruç tutabilir. Ancak bu durumda olan kişilerin oruç tuttukları dönemde hergün düzenli tansiyon takibi yapmaları ve tansiyonda düşme yada yükselme eğilimi görmeleri durumunda mutlaka doktorlarına başvurmaları öneriliyor. Çok sayıda ilaç kullanan yeni kalp krizi geçirmiş hastalar, ciddi kalp yetersizliği olanlar ise oruç tutmamalı. 2- Hata: Su yerine gazlı, tuzlu veya şekerli meşrubat içmek İftarda yemeğe başlamadan önce 1 veya 2 bardak su içmek gerekiyor. Tüm gün kaybedilen sıvının yerine konulması ve doygunluk hissinin oluşması bakımından bu çok önemli. Gazlı içecekler ise diyaframın kalbe bası yapmasına, bunun sonucunda da ritim bozukluklarına ve nefes darlığına neden olabiliyor. Tuzlu içecekler de kan basıncında yükselmelere yol açabiliyor. Şekerli içecekler kan şekerinde oynamalara neden olup, metabolizmasının bozulmasına yol açıyor. 3- Hata: Bolca şarküteri ürünleri ve hamur işi gıdalara yer vermek İftar sofrasında salam, sucuk ve pastırma gibi ürünleri tercih etmek, gereksiz yere tuz tüketmek, özellikle hipertansiyon ve kalp yetmezliği hastalarını olumsuz etkiliyor. Hipertansif krizi (kan basıncının hayatı tehdit edici şekilde yükselmesi sonucu oluşan durum), kalp krizi, akciğer ödemi gibi ciddi tablolara neden olabiliyor. 4- Hata: Tek bir öğün yiyerek orucu geçirmek ve sahura kalkmamak Sahura kalkmamak için akşam yatmadan önce yemek yemek ve sahurda sadece su içerek tekrar uyumak özellikle yaz aylarında 18 saat gibi uzun bir süre aç kalınmasına ve metabolizma hızının yavaşlamasına sebep oluyor. Uzun açlıklarda kan şekeri düşüyor, sıvı ile tuz kaybı oluyor ve tansiyon düşüyor.. Bütün geceyi ve ertesi günü aç geçirmemek için mutlaka sahura kalkılmalı. 5- Hata: Sahurda ağır yemek yemek Sahurda yağlı ve ağır besinler yenildiğinde metabolizma hızı yavaş olduğu için vücuda alınan besinlerin yağa dönüşümü daha fazla oluyor ve ciddi reflü ile mide rahatsızlıkları görülebiliyor. Yine sahurda şeker içeriği yüksek gıdalar kan şekerini hızla yükseltiyor ve hızla düşürüyorlar ki bu da ertesi gün çok çabuk acıkmamıza ve kan şekerinin çok daha çabuk düşmesine yol açıyor. Kan şekerinin düşmesi sonrası şekeri yükseltmek için vücudun verdiği yanıt, kalbin daha hızlı atmasına ve damarlarda büzülmeye neden olarak kalp hastalarında çarpıntı, tansiyon yükselmesi, kalp damar hastalarında göğüs ağrısı, hatta kalp krizine kadar ilerleyebilecek durumların oluşmasına sebep olabiliyor. Ağır yemekler sonrasında kan akımının mide ve bağırsaklara yönelmesi kalp damar tıkanıklığı olanlarda kalpte beslenme bozukluğuna yol açabiliyor ve yine ritim bozuklarını tetikleyebiliyor. 6- Hata: Kan şekerini hızlı yükselten besinler tercih etmek ve hızlı bir şekilde iftar yapmak Ramazanda yapılan en büyük hatalardan biri de, çok hızlı bir şekilde, çok yüksek miktarda besin tüketmek. İftarda hızlı yemek yemek kalp ile beyne giden kan akışının azalmasına, bunun sonucunda da göğüs ağrısı, daha da kötüsü bayılmalara neden olabiliyor. Ayrıca midenin kalbe baskı yapması sonucu ritim bozuklukları gelişebiliyor. 7- Hata: İftar sonrasında ardı ardına sigara ve çay içmek İftar sonrası çok sayıda ve peş peşe sigara içmek, nikotinin etkisiyle tansiyon yükselmesine, çarpıntı ve ritim bozukluklarının ortaya çıkmasına yol açabiliyor. Ayrıca damarlarda büzüşmeye bağlı olarak göğüs ağrısı ile kalp krizine kadar ilerleyen problemler oluşturabiliyor. Yine iftardan sonra fazla miktarda ve koyu çay tüketilmesi zararlı olabiliyor. Çay besinlerden alından demirin emilmesini engelliyor, nabız ve tansiyonda yükselmeye yol açabiliyor. En önemlisi idrar çıkartıcı etkisinden dolayı zaten oruç süresince sıvı kaybeden vücut daha fazla sıvı kaybedebiliyor. 8- Hata: Ağır spor yapmak İftar sonrasında spor salonunda egzersiz veya halı sahada maç yapmak, sakatlık, ritim bozuklukları ve kalp krizi oluşturabiliyor. Ramazanda özellikle yaz aylarında gün içinde ağır egzersizden uzak durmalı. İftar sonrasında hafif, yürüyüş tarzında aktiviteler tercih etmeli.