Görüş Bildir

asena Haberleri

asena ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. asena ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Asena, Caner'i Chelsea'ye Götürüyor
Bayern Münih, Liverpool gibi Avrupa'nın devleri ile ismi geçen Caner Erkin'e Jose Mourinho'nun görev yaptığı Chelsea talip olurken, yıldız futbolcuya eşi de İngiltere'ye transfer olması konusunda baskı yapıyor. Bu baskının nedeni ise çiftin özel hayatı. Caner Erkin'in modacı eşi Asena Erkin'in şarkıcı Berkay ile yasak aşk yaşadığı iddia edilmiş ve çift uzun süre bu skandal nedeniyle zor günler geçirmişti. Asena Erkin'in bu nedenle Caner'e 'Artık İngiltere'ye gidelim ve hayatımıza orada devam edelim. Londra benim işim için de çok iyi bir seçim' dediği iddia edildi.Skorer
Devlet Tiyatrosunda Oyunlar Ücretsiz
Seyirciler, Devlet Tiyatroları’nın 12 bölgesindeki 23 sahnesinde ve Kayseri, Tunceli, Hakkari ve Foça-Cezaevi turne sahnelerindeki oyunları ücretsiz izleyebilecek. Sanatseverler biletlerini 13 gün öncesinden başlayarak Devlet Tiyatroları’nın gişelerinden ya da ilgili müdürlüklerden temin edebilecekler. Ücretsiz izlenebilecek oyunlar ve sahneleri şöyle Ankara Devlet Tiyatrosu Turan Oflazoğlu’nun yazdığı, Murat Atak’ın rejisörlüğünü yaptığı “Kösem Sultan Cüneyt Gökçer Sahnesi’nde; Refik Erduran’ın yazdığı, Ali Hürol’un rejisörlüğünü yaptığı “Ramiz ile Jülide” Şinasi Sahnesi’nde; Necip Fazıl Kısakürek’in yazdığı, Özer Tunca’nın yönetmenliğini yaptığı “Para” Küçük Tiyatro’da; Recep Bilginer’in yazdığı ve Zafer Kayaokay’ın yönettiği “Sarı Naciye” Akün Sahnesi’nde; George Orwell’in yazdığı, Peter Hall’un uyarladığı, Özge Kayakutlu’nun dilimize çevirdiği ve Barış Erdenk’in yönettiği “Hayvan Çiftliği” İrfan Şahinbaş Atölye Sahnesi’nde; Gülşen Karakadıoğlu’nun yazdığı, Vacide Öksüzcü’nün yönettiği “Nehir” Oda Tiyatrosu’nde; Ergün Uçucu’nun yazıp yönettiği “En Son O Gitti (Kiraz ile Mestan)” Altındağ Tiyatro Sahnesi’nde; Yaşar Kemal’in yazdığı, Gürol Tonbul’un yönetmenliğini yaptığı “Teneke” Kayseri’de; İstanbul Devlet Tiyatrosu Duşan Kovaçeviç’in yazdığı, Başar Sabuncu ve Bilge Emin’in dilimize çevirdiği, Işıl Kasapoğlu’nun yönettiği “Profesyonel” Cevahir Salon 2’de; Nikolay Vasiliyevic Gogol’un yazdığı, Coşkun Tunçtan’ın dilimize çevirdiği, Sylvie Luneau ve Roger Coggio’nun oyunlaştırdığı ve Cem Emüler’in yönettiği Ankara Devlet Tiyatrosu yapmı “Bir Delinin Hatıra Defteri” Üsküdar Stüdyo Sahne’de; Patrick Suskind’in yazdığı, Hale Kuntay’ın dilimize çevirdiği ve Metin Belgin’in yönettiği Ankara Devlet Tiyatrosu yapmı“Kontrabas” Küçük Sahne’de; Muzaffer İzgü’nün yazdığı, Mutlu Güney’in yönettiği “Lütfen Kızımla Evlenir Misiniz?” Küçükçekmece Devlet Tiyatrosu Sahnesi’nde; Sait Faik Abasıyanık’ın yazdığı ve Gürol Tonbul’un oyunlaştırıp yönettiği İstanbul Devlet Tiyatrosu yapımı “Masallar, İnsanlar, Birde Türküler” Foça-Cezaevi’nde; İzmir Devlet Tiyatrosu Anton Çehov’un yazdığı, Ataol Behramoğlu’nun dilimize çevirdiği ve Vladlen Alexandrov’un rejisörlüğünü yaptığı “Vişne Bahçesi” Konak Sahnesi’nde; Ali Berktay’ın yazdığı, Ayşe Emel Mesci’nin rejisörlüğünü yaptığı “Son Çığlık” Kahramanmaraş Devlet Tiyatrosu Sahnesi’nde; Bursa Devlet Tiyatrosu George Bernard Shaw’ın yazdığı, Sevgi Sanlı’nın çevirdiği ve Sibel Özer Chulliat’ın yönettiği “Pgygmalion-Bir Kadın Yarattım” Ahmet Vefik Paşa Sahnesi’nde; Şahin Örgel’in yazdığı, Ali Volkan Çetinkaya’nın yönettiği “Aşk Bir Şey Değildir” Oda Tiyatrosu’nda; Adana Devlet Tiyatrosu Feyzullah Arslan ve Nermin Ertürkmen’nin yazdığı ve Gökhan Doğan’ın yönettiği “Yarınlara Geç Kalmadan” Hacı Ömer Sabancı Kültür Merkezi Sahnesi’nde; Trabzon Devlet Tiyatrosu Simon Williams’ın yazdığı, Şükran Yücel’in dilimize çevirdiği ve Tayfun Eraslan’ın yönettiği “Ölüm Öpücüğü” Atapark Haluk Ongan Sahnesi’nde; Diyarbakır Devlet Tiyatrosu Oktay Arayıcı’nın yazdığı, Metin Arslan’ın oyunlaştırdığı ve yönettiği “Rumuz Goncagül” Cahit Sıtkı Tarancı Kültür Merkezi Orhan Asena Sahnesi’nde; Antalya Devlet Tiyatrosu Carlo Goldoni’nin yazdığı, Haldun Marlalı - Cem Marlalı’nın dilimize çevirdiği ve Ahmet Açıkgöz’ün yönettiği “Yalancı” Haşim İşcan Kültür Merkezi Küçük Sahne’de; Erzurum Devlet Tiyatrosu Cengiz Toraman’ın yazdığı ve Levent Aras’ın yönettiği “Anlatılan Senin Hikayendir” Erzurum Devlet Tiyatrosu Sahnesi’nde; Jean BaptistePoquelin Moliere’in yazdığı, Ahmet Vefik Paşa’nın oyunlaştırdığı, Ömer Naci Topçu’nun yönettiği“Meraki” Tunceli’de; Konya Devlet Tiyatrosu Slawomir Mrozek’in yazdığı, Zihni Küçümen’in dilimize çevirdiği ve Mustafa Uzman’ın yönettiği“Sığıntılar” Konya Devlet Tiyatrosu Sahnesi’nde; John Buchan’ın yazdığı, Patrick Barlow’un uyarladığı, Mehmet Ergen’in dilimize çevirdiği ve Nafiz Sami Gürcüali’nin yönettiği “39 Basamak” Elazığ Devlet Tiyatrosu Sahnesi’nde; Sivas Devlet Tiyatrosu Federico Garcla Lorca’nın yazdığı, Turan Oflazoğlu’nun çevirdiği ve Barış Erdenk’in yönettiği “Kanlı Düğün” Atatürk Kültür Merkezi Sahnesi’nde; Van Devlet Tiyatrosu Anton Çehov’un yazdığı, Yılmaz Gruda’nın dilimize çevirdiği ve Metin Oyman’ın yönettiği “Ayı/Teklif”Hakkari’de sanatseverlerle buluşacak. İHA---
Festival Mevsimi Başlıyor
Devlet Tiyatroları (DT) Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre, DT, Nisan ve Mayıs aylarında Diyarbakır, Adana, Van, Ankara, Trabzon, Konya ve Antalya'da 7 ulusal, uluslararası ve çocuk festivalini sanatseverlerle buluşturacak. Türkiye tiyatro yazınını iyileştirmek, yeni çağdaş Türkiyeli yazarlar desteklemek ve giderek dünyadaki barış kültürünün ilerlemesine katkı sağlamak amacıyla cumhuriyet dönemi Türkiye tiyatro yazınının önemli isimlerinden Orhan Asena'ya ithaf edilen 'Diyarbakır 11. Orhan Asena Yerli Oyunları Tiyatro Festivali', 5–26 Nisan'da gerçekleşecek. Sabancı Vakfı'nın işbirliğiyle Sabancı 16. Uluslararası Adana Tiyatro Festivali, 14 Nisan-16 Mayıs'ta yapılacak. 'Van 13. Akdamar Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Festivali' , farklı okullardan tiyatro gruplarının hazırladığı oyunların yanı sıra amatör gençlik tiyatrolarının da katılımıyla 23 Nisan–8 Mayıs tarihlerinde düzenlenecek. '10. Küçük Hanımlar Küçük Beyler Uluslararası Çocuk Tiyatroları Festivali' , 24-29 Nisan'da hayata geçirilecek. Festival, Atatürk'ün çocuklara armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'na tiyatro sanatı ile katkıda bulunmak, Türkiye tiyatrosunun dünya çocukları yoluyla yurtdışına açılımını sağlamak, onu tanıtmak ve yurt dışında bu daldaki gelişmeleri takip ederek, kurumsal dinamizmi sağlayarak kültürlerarası alışverişe ve değişime hizmet etmeyi amaçlıyor. 'Trabzon, 15. Uluslararası Karadeniz Tiyatro Festivali' , 2-15 Mayıs'ta yapılacak. İlki 'Karadeniz'e Kıyısı Olan Ülkeler Festivali' adı altında Gürcistan, Moldova, Rusya, Romanya ve Ukrayna'nın katılımıyla gerçekleştirilen festival genişleyerek Karadeniz'e kıyısı bulunmayan ülkeleri de ağırlıyor. '7. 'Bin Nefes Bir Ses' Uluslararası Türkçe Tiyatro Yapan Ülkeler Tiyatro Festivali' , Konya'nın kültürel anlamda da gelişmesine katkı sağlamak, değişime ön ayak olmak, hoşgörüyü farklı medeniyetlere tanıtmak ve Türk dilinin onurlandırılması, zenginleştirilmesi ve yaygınlaştırılması amaçlarıyla 4–14 Mayıs'ta sanat severlerle buluşacak. 'Antalya, 5. Uluslararası Tiyatro Festivali' , 17-27 Mayıs'ta düzenlenecek. Günümüz tiyatrosunu geçmişin sahnesinde sergilemek amacıyla hayata geçirilen festival, bölgedeki antik tiyatrolarda seyirciye yeni bir deneyim yaşatarak Türkiye'nin tarihi sanatsal dokusunu, uluslararası bir platformda paylaşmayı hedefliyor. AA
Haftanın Magazin Bombaları
Magazin dünyasının usta kalemi Sinan Özedincik, geçtiğimiz haftaya damga vuran olayları Sabah.com.tr'ye değerlendirdi. İşte ünlüler dünyasından son dedikodular, perde arkasında yatan olaylar... SİNEM'İN İŞİ ARTIK ÇOK ZOR Eski nişanlısı Arda Turan'ın 'Sarı fırtına, başımın tacı' dediği Sinem Kobal, ayrılığın ardından özel hayatında fırtınalar estirdi! Adı Muratcan Akdoğan'la anılan Kobal, şimdi de İbrahim Çelikkol ile aşka yelken açtı. İkilinin aşkı, Riva'da görüntülenmeleriyle ortaya çıktı. 20 gündür birlikte oldukları konuşulan çiftten bu iddialara ilk yanıt Sinem Kobal'dan geldi. Kobal, 'Hayatımda biri olsaydı bunu sizinle paylaşırdım' derken Çelikkol ise sessizliğini koruyor. Sinem Kobal ile İbrahim Çelikkol, neden birlikteliklerini saklıyor? Birlikte görüntülendikten sonra yalanlama yapmalarının anlamı ne? Sinem, 'Arkadaşız, aramızda herhangi bir ilişki yok' dedi. Tabi ne kadar doğru bilmiyorum. Sinem ayrılık sonrası normal hayatına dönmeye çalışıyor. Dışarı her çıkışında kameralarla burun buruna geliyor. Yanında görüntülenen herkes de potansiyel sevgilisi durumuna düşüyor. Bu saatten sonra Sinem'in attığı her adım haber olacak. Özellikle de yanında erkek varsa hiç şansı yok. Sinem'in daha önceki açıklamalarında tutarsızlıklar vardı. O yüzden de çok inandırıcı değil aşk haberlerini yalanlaması. Belki de çekiniyorlardır birlikteliklerini ilan etmeye, tabi yine söylüyorum böyle bir ilişki varsa. Sinem bundan sonra kiminle birlikte olursa olsun bazı insanların tepkiyle karşı karşıya kalacak. Kolay kolay da onu biriyle el ele görüntü vermeyecektir. Arda'ya gelirsek; o kafasında Sinem'i bitirdi. Artık onlar için geri dönüş yok. Zaten sürekli Madrid'de partiler düzenliyor, arkadaşlarıyla eğleniyor. Sinem'in ne yaptığını kafasına taktığını hiç sanmıyorum. Bu ilişki bitmiştir. İkisinin hayatında da yeni insanlar olacak. Arda'nın en sevdiği yer Çeşme. Bu yaz onu yanında yeni sevgilisiyle Çeşme'de görürüz diye tahmin ediyorum. SEZEN'İ ZİYARET EDEN İLK KİŞİ TARKAN Geçen yıl dargınlıklarını noktalayan Sezen Aksu ile Tarkan'ın, bir süredir yeniden görüşmediği ortaya çıktı. Sezen Aksu'nun oğlu Mithat Can Özer, Minik Serçe hastanedeyken kendisini ilk arayanın Tarkan olduğunu yalanladı. Megastar'la ne annesinin ne de kendisinin uzun süredir görüşmediğini söyleyen Mithat Can, 'Tarkan'ın İstanbul'da olup olmadığını bile bilmiyorum' dedi. Tarkan, geçtiğimiz haftalarda ameliyat olan ve geçirdiği operasyonun ardından taburcu olan Sezen Aksu'yu aramadı mı? Aralarında bir sorun olduğu doğru mu? Sezen'i ziyarete giden bir ünlü, Minik Serçe'yi ziyaret eden ilk kişinin Tarkan olduğunu, hastaneden çıkarken kendisiyle karşılaştıklarını söyledi. Bunu Sezen de söylemiş. Tarkan'ın günahını aldılar. Kendisi reklamı sevmiyor. Sürekli ortaya çıkıp açıklama yapan biri de değil. Yaptığı iyiliği bile kimsenin gözüne sokmadan, sessiz sedasız yapan bir insan. Bu haberlere de cevap vermeyince yanlış anlaşıldı. Ya Mithat Can'ı yanlış yönlendirdiler, ya da bu açıklamayı o yapmadı. KARI-KOCANIN ŞOKE EDEN OYUNU Berkay ile aşk dedikodularına karışan Derya Şensoy, ünlü şarkıcının kendisi hakkında yaptığı 'Birbirimize aşığız' şeklindeki açıklamasını yalanladı. Geçtiğimiz hafta Berkay'ın söylediği 'Derya'yı çok seviyorum, şu anda benim evimde uyuyor' sözlerine tepki gösteren Şensoy, yaptığı yazılı açıklamada Berkay ile ilişki yaşamadığının altını çizdi. Genç oyuncunun yazılı açıklamasından dikkat çeken noktalar şöyle: 'Bir gece kulübü çıkışında Berkay Şahin'in şahsımla ilgili yaptığı açıklamalar neticesinde, toplumda Berkay Şahin ile bir ilişkim olduğu izlenimi doğmuştur. Şahin'in beyanları kesinlikle gerçekleri yansıtmamaktadır. Kendisi ile aramızda hiçbir ilişki yaşanmamıştır. Bir arkadaşımın doğum günü kutlamasında olduğum gece, kendisinin evinde uyuduğum şeklindeki beyanlarının gerçek dışı olduğu, mahkeme nezdinde ispatlanacaktır. Bu gerçek dışı bilgilere dayalı olarak ve benden görüş alınmadan yapılan yorumlar da medya etik ilkelerinin ihlali niteliğindedir. Kişilik haklarımı zedeleyen bu konularda yasal yollara başvurular yapılması konusunda gerekli adımlar atılmaktadır.' Reklam için bile olsa Derya Şensoy'un adını, 'Şu anda benim evimde uyuyor' sözleriyle bu tarz haberlere malzeme etmesini, 'Berkay'ın son çırpınışları' olarak mı yorumlamalıyız? Bu konunun artık suyu çıktı. Her hafta konuşuyoruz. Bir türlü bitmek bilmiyor. Berkay genç bir kızın geleceğiyle de oynadı. Yani evde uyuyor ne demek. Bu çok ağır bir laf. Kız açıklama yapmak zorunda kaldı, baba Ferhan Şensoy da devreye girmiş. Berkay'ın yaptıkları film gibi. Ciddi sorunları olduğunu düşünüyorum. Ne yapmak istediği belli değil. Bir gün önce söylediğini ertesi gün yalanlıyor. Söylediklerinden pişman oluyor. Tutarsız bir insandan bahsediyoruz. Allah akıl fikir versin ne diyeyim. Kendini toparlaması için gerekirse tedavi görmeli. Artık iş hayatı için de çok zor bir durumda. Berkay'a da çok yüklenmek istemiyorum çünkü Asena Erkin de sütten çıkmış ak kaşık değil. Sürekli Berkay'ı takip ediyor, onun olduğu mekânlara gidiyor. Berkay'ın, Asena'dan sıkıldığını, sürekli peşinden olmasından rahatsızlık duyduğunu söylemesi bana samimi ifadeler gibi geldi. Onları uzun zamandır konuşuyoruz ama olan Derya Şensoy'a oldu. Arada onu harcadı, yazık oldu. Caner Erkin'in de bu durum karşısında hiçbir şey yapmamasına anlam veremiyorum. Aklı başında bir futbolcu. Bu yıl hayatının transferini yapacak diye düşünüyorum. Benim tezim şu; CanerFenerbahçe'den ayrılacak ve yurt dışında bir takıma gidecek. Türkiye'den gitme nedeni olarak da basını gösterecek. Arda Turan Madrid'e giderken magazin basını yüzünden ülkeyi terk ettiğini söylemişti. Caner de bu taktiği kullanacak. Ben karımla mutlu, huzurlu bir hayat yaşamak istiyorum ama magazin basını yüzünden bu mümkün olmuyor, o yüzden de ülkeyi terk etmek zorunda kalıyorum diyecek. Bu yüzden de karı-koca bir oyun oynuyorlar diye düşünüyorum. Eğer benim tezim doğru çıkarsa Berkay masum bile olabilir. Yanılırsam da yine Berkay-Asena adlarını aynı haberde okumaya devam edeceğiz gibi görünüyor. Caner, Galatasaray maçından sonra masaya oturacak. Ne sonuç çıkacağını çok merak ediyorum. EŞİ ÜNLÜ OLANLAR DİKKAT! Engin Hepileri'nin eşi Ayşe Topçu'dan boşanma nedeni olarak, aynı dizideki rol arkadaşı Beyza Şekerci ile yasak ilişkisi gösterilmişti. İddialar doğru çıktı, Engin Hepileri ile Beyza Şekerci, önceki akşam Tarabya Oteli'ne girerken görüntülendi. Hepileri, 1,5 ay önce eşinden boşanmıştı. İhanet iddiaları çıktığında siz, her boşanma sebebinin bir başkasına bağlanmaması gerektiğini, ama yine de söz konusu ünlüler olduğunda her ihtimalin göz önüne alınması gerektiğini söylemiştiniz. Bir boşanmanın ardından daha ihanet çıktı. Bir ünlüyle evli olanlar, aldatılma ihtimali nedeniyle sürekli tetikte mi olmalı? Uzun süren set saatleri, rol arkadaşlarını birbirine yakınlaştırıyor. Onca saat yan yana olunca, hele bir de rol icabı iki sevgiliyi canlandırıyorlarsa aralarında aşk doğması kaçınılmaz son oluyor. Evli olan oyuncuların işi çok zor. İhanet etmek zorundalar mı değiller, bunu doğru da bulmuyorum ancak eğer eşine ihanet ediyorsa, zaten o evlilik sağlam temeller üzerine kurulu değildir. Genellikle de genç çiftlerin evliliklerinde oluyor bu ihanet durumu. Kolayca aldatabiliyorlar, kolayca ayrılabiliyorlar. Buna rağmen evliliklerini düzgün bir şekilde sürdüren ünlü oyuncular da var. Bergüzar Korel-Halit Ergenç, Burçin Terzioğlu-Murat Yıldırım, Dolunay Soysert-Sinan Tuzcu çiftleri örnek çiftlerimizden. HABER OLSUN DA NASIL OLURSA OLSUN! Uzun süredir bacağındaki damar genişlemesinden yakınan Ceyda Ateş, son çare olarak ameliyat masasına yattı. Bir ameliyat daha olabileceğini belirten oyuncunun, narkozun etkisinden kurtulur kurtulmaz basın mensuplarına röportaj vermesi şaşırttı. Çok acı çektiği her halinden belli olan Ateş'in bu tavrına anlam verilemedi. Ceyda Ateş için; gündemde kalmak, konuşulmak adına yapmayacağı şey yok diyebilir miyiz? Ameliyat olan bir ünlü, başka hangi nedenle narkozun etkisi geçer geçmez basın karşısına çıkmak ister? Ceyda Ateş'le ilgili hep söylüyorum, haber olmayı çok seviyor. Gündemde kalmak, konuşulmak adına yapmayacağı şey yoktur diye çok ağır bir söz söylemek istemiyorum ama yaptığı hareketler bunu gösteriyor. Ceyda, sevgilileriyle de hep gündemdeydi. Sosyal medyadan kendisi ilan ediyor birçok şeyi. Sürekli oradan basına malzeme veriyor. Şimdiki sevgilisi Buğra Toplusoy'la ilgili birçok haberi de Ceyda kendisi yaptırdı. Haber olmuş hoşuna gidiyor. O yüzden de ameliyattan çıkar çıkmaz röportaj vermesine şaşırmamak lazım. FATİH HOCA'DAN KIZLARINA UYARI Fatih-Fulya Terim çiftinin büyük kızları Merve'nin hamileliği, bayram havası yarattı. Doğacak bebeğin cinsiyeti ise merak konusu oldu. Merve'nin arkadaşları, aralarında mini bir parti düzenleyip bahisleri başlattı. Önceki gün bir mekânda buluşan Merve'nin akrabaları ve arkadaşları, duvara kocaman 'Büyük tahmin' ve 'Kız mı, erkek mi?' diye pankartlar asıp aralarında toto oynadı. Sonuçta genel kanı, bebeğin kız olacağı şeklindeydi. Bebeğin cinsiyeti için bahis yapılması, birçok kişinin tepkisini çekti. Siz bu bahis olayına ne diyorsunuz? Bahis olayına çok fazla tepki verdiler diye düşünüyorum. Çocukça bir eğlence yapmışlar aralarında. Ne var ki bunda? Herkesin kendi hayatı, kendi tercihi, kendi eğlence anlayışı. Kime ne? Tepkilerin asıl nedeni bu bahis olayının zamanlamasıydı bence. Çünkü seçimlerden çok kısa bir süre önceydi. Ülkede kaos ortamı varken, Türkiye'nin geleceğinin konuşulduğu bir zamanda kendi aralarındaki bu eğlenceleri normalden iki kat göze battı. Bir de Buse de Merve de her şeylerini Instagram'dan paylaşıyorlar. Sosyal medyada yaşıyorlar. Bu konuda biraz daha dikkatli olmaları lazım. Çünkü Fatih Terim bu konuda çok hassas. Kızlarının üstüne de titriyor. Mümkün olduğunca magazin basınından da uzak durmaya çalışıyor. O uzak durdukça kızlar sosyal ortamda her şeyi paylaşıyorlar. Onlar paylaşmasa bile çevreleri çok geniş olduğundan illa ki biri paylaşım yapıyor. Fatih Hoca bunlara çok üzülüyor. Özellikle seçim arifesinde kızlarının bu haberle gündeme gelmesinden dolayı bir hayli üzülmüştür. Eminim kızlarını da uyarmıştır. Zamanlaması hariç, çok çocukça ve genççe bir şeydi yaptıkları. BİR DAHA YAN YANA GELMEZLER İki ünlü oyuncu, Canan Ergüder ile Tardu Flordun'un ilişkisi 2008 yılında başladı. Çift, 5 yıl boyunca sorunsuz bir beraberlik yaşadı. 2013 Haziran'ında ise ilişki bitti, çift de yollarını ayırdı. Ancak ikili, 4 ay sonra yeniden barıştı ve Taksim'de dudak dudağa görüntülendi. Herkes ilişkinin sürdüğünü sanırken Flordun, geçen hafta Beyoğlu'nda başka bir kadınla görüldü. Büyük aşk bitmişti. Ancak iddialara göre çift, kötü bir şekilde ayrıldı. Flordun'un Ergüder'i, beraber oturdukları Galata'daki evlerinde dövdüğü, olay sonrası Ergüder'in evi terk ettiği ortaya çıktı. Tardu Flordun'un şiddet konusunda dosyası epey kabarık. Ünlü oyuncu daha önce eski sevgilisi Arzu Yanardağ'ın burnunu ısırmıştı. Flordun'un 2006 yılında da H.M. adlı bir kadını bıçakladığına dair haberler medyada yer almıştı. Canan Ergüder'i ikinci bir şans için zar zor ikna eden Tardu Flordun, nasıl oldu da sevgilisini dövdü? Flordun'un şiddet eğilimi mi var? Bu haber beni çok şaşırttı. Bu duruma gelmeleri çok üzücü. Oktay Kaynarca'nın da şiddet uyguladığı için davalık olduğunu biliyoruz. Sanırım Canan Ergüder iş uzasın istemedi. İlişkiyi tamamen bitirmekle yetindi. Anadolu'daki insanları şiddet konusunda yargılarlar, eleştirirler ama demek ki bunun okumuşlukla ya da cahillikle, parasızlıkla ya da zenginlikle alakası yokmuş. Türkiye'nin gerçeği bu. Kesinlikle doğru bulmuyorum şiddete başvurmayı. Çok yanlış bir şey ancak bu tarz haberlerle maalesef sık sık karşılaşıyoruz. Bu olayın ardından artık bir daha onları yan yana görmeyiz. SayfaÖZGE'NİN YAPAMADIĞINI NESLİŞAH YAPTI Engin Altan Düzyatan, geçen ay İzmir'de aile arasında nişanlandığı Neslişah Alkoçlar'la, bu kez arkadaşlarının da katıldığı bir törenle ikinci kez yüzük taktı. Ünlü oyuncu, Düzyatan Ailesi ile Alkoçlar Ailesi'nin de hazır bulunduğu töreni, Beyoğlu'ndaki evinde düzenledi. Romantik anlara sahne olan geceye Düzyatan'ın diz çökmesi damga vurdu. Düzyatan, nişanlısına evlilik teklifinde bulundu, aldığı 'Evet' yanıtı alkışlarla karşılandı. Çift, daha sonra mutluluk pozları verdi. Sevgililer, tüm gece tebrikleri kabul etti. Çiftin düğününün de 24 Ağustos'ta İstanbul'da olacağı konuşuluyor. Engin Altan Düzyatan'ın, Neslişah Alkoçlar ile ilişkisi başladığından beri attığı her adım, yaptığı her sürpriz haber oldu. Birçok kişinin kafasında 'Sanki bunları, birilerinin gözüne sokmak için yapıyor' düşüncesi oluştu. Sizin bu konuda yorumunuz nedir? Neden her anları gazetelerde manşet oluyor? Engin'in peşinde derken yani tekrar beraber olalım diye değil, sadece görüşmek, konuşmak istiyormuş. Sonuçta çok ciddi bir ilişki yaşadılar. Güzel bir birliktelikti. Evliliğe giden bir ilişkiydi. Engin Altan Düzyatan'ın bu kadar evlilik meraklısı olduğunu bilmiyordum. Hatta duyduğuma göre ayrılma nedenleri de Özge'nin evlenmek istemeyişi, Engin'in evlenmek isteyişiymiş. Çok ilginç, genelde tam tersi olur kızlar evlenmek ister erkekler evlenmek istemez. Engin, Türkiye'deki en popüler erkek oyunculardan biri. O konumdaki birinin evlenme meraklısı olması şaşırtıcı. Kötü bir şey değil tabi ki bu, ne güzel bir an önce yuva kurmak istiyor ancak bu tarz bir durumu alışık olmadığımız için şaşkınız. Ne diyelim, helal olsun Neslişah'a. Engin'i önünde diz çöktürttü. Demek ki söyleyene değil söyletene bakmak lazım. Engin'i zorla diz çöktürtmedi. Adamın içinden gelmiş. Özge'ye bile böyle bir teklif yapmadığı için arkadaşları bile şaşırdı. Demek ki karşı cinsle alakalı bir durummuş bu. Birbirlerine hakikaten çok âşıklar belli ki. Yazın da evleniyorlar. Aileler de birbirini çok sevdi. Allah mesut etsin. Özge de artık bir takım şeyleri kabullenmeli. Zaten psikopat kızlar gibi Engin'i taciz edecek bir kız değil. Sadece Engin'i görmek istiyordu ancak Neslişah haklı olarak henüz imzayı atmamışken görüşmelerini istemiyor. Bu çok normal. Her an her şey olabilir diye düşünüyor sanırım.FULYA UGAN / Sabah.com.tr
Spor Bakanı Çağatay Kılıç Şampiyon Sporcuları Kabul Etti
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Avrupa şampiyonalarında halter, güreş ve tekvando branşlarında madalya alan sporcuları kabul etti. Kabulde Başbakan Erdoğan”ın sporcuların başarılarını yakından takip ettiğini hatırlatan Bakan Çağatay Kılıç,”Sizlerden daha büyük başarılar bekliyoruz” dedi.Bakanlık makamında gerçekleşen kabulde Bakan Çağatay Kılıç, konuşmasına, 'Evinize hoş geldiniz' diyerek başladı. başarılardan dolayı sporcuları tebrik etti . Bakan Çağatay Kılıç, 'Bu duyguları bize yaşattığınız için sizlere teşekkür ediyoruz. En büyük amacımız sizin daha da büyük başarılara imza atabilmeniz. Sizler artık birer rol modelsiniz. Sizden sonra gelen kardeşlerinize örnek teşkil ediyorsunuz. Bu anlamda büyük bir sorumluluğunuz var. Spor hayatınızı bu sorumluluk içinde devam ettireceksiniz' diye konuştu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sporcu kimliğinin önemli bir unsur olduğunu vurgulayan Bakan Çağatay Kılıç, 'Başbakanımız, sizleri ve başarılarınızı çok yakından takip ediyor. Başarı yolundaki çalışmalarımız konusunda sürekli bilgi alıyor, önerilerde bulunuyor ve talimatlar veriyor' ifadesini kullandı. Sporculara, her zaman gururla taşıyabilecekleri başarılara imza atmaları ricasında bulunan Bakan Kılıç, şöyle devam etti: 'Temiz spor, bugünlerde yoğun olarak üstünde çalıştığımız bir konu. Bunun ne kadar önemli olduğunu her fırsatta sizlerle paylaşıyorum. Bugün olimpik spor branşlarının başkanlarıyla bir araya geldik ve sizlerin nasıl daha başarılı olabileceğinizle ilgili nasıl çalışmalar yapabileceğimizi konuştuk. Bu noktada siz sporcularla olan iletişim çok önemli. Yöneticilerinizle bağlarınız kuvvetli olması gerek. Bunu bildiğimiz için yöneticilerinize, bu yönde telkinlerde bulunuyoruz. Sizler şanslısınız çünkü branşların bir çoğunda, daha önce sizin gibi sporculuk yapmış ağabey ve abla dediğiniz büyükleriniz var. Onlarla olan iyi diyalogunuzu devam ettireceğinize inanıyoruz.' Bakan Kılıç, madalya alan sporcuların farklı insanlar olduğunu kaydederek, şunları söyledi: 'Sizler ülkemizin bayrağını göndere çekip, milli marşımızı çaldırma şerefine nail oluyorsunuz. 70 milyonu mutlu ediyorsunuz. Şunu unutmayın, sizlerin geçtiği yoldan şu an birçok kardeşiniz geçiyor. Aralarında sizler gibi çok başarılı olacak olanlar veya daha azını elde edecekler var. Önemli olan sizlerin takım ruhuyla kardeşlerinizi desteklemeniz. Kardeşlerinize destek olacağınıza inancım tam.' dedi. Toplantıya dereceye giren sporcular ve antrenörlerle Tekvando Federasyonu Başkanı Metin Şahin, Halter Federasyonu Başkanı Tamer Taşpınar ve Güreş Federasyonu Başkanı Hamza Yerlikaya’nın yanı sıra şampiyon sporculardan Güreş Milli Takımı'ndan Taha Akgül, Rıza Kayaalp, Cenk İldem, Servet Coşkun, Soner Demirtaş, Yakup Gör ve Yunus Özel, Taekwondo Milli Takımı'ndan Servet Tazegül, Nur Tatar, Mehmet Dolaş, Ali Sarı ve Furkan Asena Aydın, Halter Milli Takımı'ndan Ayşegül Çoban, Nurcan Taylan İsmet Algül ve Bünyamin Sezer katıldı.Eurosport
Trabzonspor'da Ligden Çekilme Önerisi
Trabzonspor Yönetim Kurulu Üyesi Türköz, Aziz Yıldırım'ın yeniden yargılanması kararının ardından kurul olarak Başkan Hacıosmanoğlu'na ligden çekilmeyi önerdiklerini bildirdi. Trabzonspor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Murat Türköz, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin, ''futbolda şike'' davası kapsamında hakkında verilen hüküm Yargıtayca onanan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu bazı sanıkların yargılanmasının yenilenmesi ve infaz işlemlerinin durdurulması yönündeki kararının ardından, yönetim kurulu olarak Kulüp Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'na ligden çekilmeyi önerdiklerini belirtti. Türköz, yazılı yaptığı açıklamada, hukukçuların verdiği bu kararın, vicdanları bir kez daha kanattığını savunarak, 'Hukukçu olmayan spor adamlarının bile şikenin varlığına inandığı bir dönemde bu kararı alanları Allah'a havale ediyoruz. Sadece Trabzonspor taraftarı değil, temiz futbola inanan herkesi yaralayan bu kararı tanımıyoruz' ifadesini kullandı. Bu karardan sonra, yönetim kurulu olarak Kulüp Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'na ligden çekilmeyi önerdiklerini belirten Türköz, şunları kaydetti: 'Basketbolda Galatasaray'a yapılan Trabzonspor'a misli misli yapılırken bu ligde kalmamızın ne anlamı olabilir? Dört senedir adaletin terazisi sürekli şaşıyor. Her gün yeni bir umut, 'ha bugün, ha yarın Trabzonspor'un hakkı teslim edilecek' diye bekledik. Anladık ki şike devam ediyor. Biz ne kupa ne de şampiyonluk peşindeyiz. Müzemiz kupa, tarihimiz şampiyonluklarla dolu. Ligden çekilmemiz halinde bu hak ihlalinin dünyada yankı bulacağını düşünüyoruz. Yönetim kurulu olarak bu kararımızı delegemize, taraftarımıza soracağız. Onların kararı bağlayıcıdır. Başkanımız sayın Hacıosmanoğlu da çekilme kararını uygulayabileceğimizi söylüyor. Şike sürecinde gördük ki güçlünün hukuku var ve adalet terazisi kişilere göre işliyor. Bizi Türk sporunun içinden çekmeye götürecek kararları almaya zorlamasınlar. Eğer vicdanları kanatan bu kararlar aynen devam ederse ve bu karar düzeltilmezse 'Biz yokuz' demeye hazırız.' Muhabir: Asena Akçay | AA