Görüş Bildir

Ziraat Bankası Haberleri

Ziraat Bankası ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Ziraat Bankası ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Başbakan'dan Bahçeli'ye: 'İspatlamazsan Alçaksın, Adisin'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan AK Parti’nin haftalık grup toplantısında konuşuyor. Erdoğan konuşmasında Bahçeli'nin 'Pınarhisar'ı mumla arayacak' sözlerine cevap verirken Pınarhisar yerine yanlışlıkla Pensilvanya dedi.İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:AVRUPA ZİYARETLERİBildiğiniz gibi geçtiğimiz hafta sonu itibariyle Avusturya ve Fransa’daki vatandaşlarımızın, orada yaşayan çalışan hayat kurmuş kardeşlerimizin samimi sizlere selamları var, bunu iletmek istiyorum. Perşembe günü Avusturya’nın başkenti Viyana’ya gittik, ayağımızın tozuyla kardeşlerimizle bir araya geldik. Avrupalı Türk Demokrat Birliği’nin 10’ncu kuruluş yıl dönümü kapsamında düzenlediği toplantı 10 bin kişinin katıldığı bir salonda yapıldı. Daha büyük bir salon talebi vardı, ancak çeşitli bahanelerle bu karşılanmadı.Avusturya’daki vatandaşlarımız akın akın geldiler. Salon içinde ve salon dışında çok büyük bir coşku çok büyük bir heyecan söz konusuydu. Ve saatlerce orada bekleyen vatandaşlarımızın salon dışında olanları da kapalı salondaki konuşmamızı sonuna kadar dışarda izlediler, beklediler, salon içindeki toplantıdan sonra çıkıp dışarda da açık hava mitingi yaptık.Gerçekten Türkiye’yi aratmayan, mitingleri aratmayan, heyecanın coşkunun muhabbetin zirve yaptığı anları Avusturya’daki kardeşlerim bizlere yaşattılar. Ertesi gün kaldığımız otelde Avusturya Dışişleri Bakanı’nı kabul ettik. Ardından Paris’e geçtik. Paris’te Fransa Cumhurbaşkanı Holland ile başbaşa görüşmemiz oldu.Bir güncelleme diyebileceğim geleceğe yönelik bir plan oluşturduk. Cumartesi günü Fransa’nın, aynı zamanda Türkiye’de 1200’ü bulan Fransız şirketi var. Bunların ileri gelenlerinden bir kısmıyla kahvaltı yaptık. Paris’teki bu resmi temaslar esnasındaki yaptığımız bu görüşme, Türkiye’deki yatırımların geleceğine yönelik de bir yeni değerlendirme fırsatı verdi. arzuları talepleri nelerdir, bunları dinlemek suretiyle de bu eksiklikleri gidermek ve geleceğe yönelik de yaptıkları yatırımların daha da artırılması için taleplerimizi kendilerine ilettik.Lyon kentine geçtik. Paris’ten sonra Fransa’nın en büyük kenti. Bölge valisi ve belediye başkanıyla görüşmeler yaptık. Belediye başkanı, aynı zamanda senatör. Lyon’da da yine Avrupalı Türk Demokratlar Birliği’nin düzenlediği vatandaş buluşmasına katıldık. 20 bin vatandaşımızla buluştuk, hasret giderdik. Üç vatandaş buluşması gerçekleşti. İlkini Köln, ikincisi Viyana, üçüncüsü ise Lyon olmuş oldu. orada yaşayan vatandaşlarımızın morallerinin yüksek olduğunu bizzat müşahede ettim. Askerlikle ilgili konularda kolaylıklar sağladık, bulundukları ülkede oy verme hakkı, Türkiye ile ilgili irtibatlarını daha da güçlendirdi. Vatandaşlarımız ilk kez olarak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy kullanacaklar. Tüm genel seçim ve halk oylamalarında Türkiye’ye gelmelerine gerek kalmaksızın demokratik tercihlerini yapabilecekler. Oy kullanma tarihleri tabi ki buradan farklı olacak, bazı ülkelerde 4 bazı ülkelerde 2 gün olarak bu oy kullanma süreci devam edecek.Yurt dışında ilk tur 31 Temmuz 3 Ağustos, seçimler ikinci tura kalırsa 17 ila 20 Ağustos tarihi arasında olacak. Büyükelçiliklerimiz seçimlerinin sağlıklı şekilde yapılmasını, katılımın yüksek olmasını sağlamak için çalışmalarını sürdürüyorlar.Cumartesi akşamı Fransa’dan döndük. Pazar günü çalışmalarımıza devam ettik. İlk olarak Ak Parti İstanbul İl Teşkilatımızın danışma meclisi toplantısına katıldık. Ardından milli irade platformunun düzenlediği STK buluşmasına iştirak ettik. Böyle bir buluşmayı 25 Ocak’ta yapmış, gerçekten istifade etmiştik.'BİZE OY VERENLER - VERMEYENLER DİYE AYIRMADIK'Sevgili peygamberimizin “ümmetimizin ihtilafı rahmettir” diye buyurdu biliyorsunuz. İhtilaftan kasıt çatışma değildi. İstikamet belliyken, menzil belliyken, helal haram çizgileri belliyken, farklı yolların izlenmesi hayırlı bir ihtilaf olarak hazreti peygamber tarafından rahmet olarak tarif edilmişti. Her insan nevi şahsına münhasırdır. Fikirler beceriler farklı olabilir. Mezhepler meşrepler tutulan yollar farklı olabilir. Bu farklılıklar çatışmanın değil, renkliliğin yani zenginliğin belirtisidir.Biz mezheplere meşreplere kültürlere karşı eşit mesafede olduk. Kucaklayıcı olduk, yapıcı davrandık. Hiçbir ferdi grubu bize oy verenler vermeyenler diye asla ayırmadık. Asla ve asla seçim sonuçlarını önümüze almadık. Kimin nereye oy verdiğini kriter olarak kullanmadık. Bizim kriterlerimiz bellidir, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vatandaşı olmak bizim için en önemli kriterdir.'YAŞAM TARZLARI BİZİM İÇİN ZENGİNLİK ALAMETİDİR'Bunun dışındaki her özellik, mezhep meşrep yaşam tarzları bizim için zenginlik alametidir. Türkiye’deki dini yapılanmalara cemaatlere aynen bu nazarla baktık. Bize oy versinler, yöntemlerimizi tasvip etsinler etmesinler, özgürce fikirlerini ifade edecekleri bir zemini inşa etmenin mücadelesi içinde olduk. On yıllar boyunca, örgütlenmenin, örgütlerin, dernek ve vakıfların üzerinde çok ciddi baskılar oldu, zulümler yapıldı. Farklı düşünen herkes ve her grup on yıllar boyunca ötelendi. Kurban derilerini kimlerin toplayacağı dahi bu ülkede bir dönem çok büyük zulümlere sahne oldu.'BU KURBAN SENİNDİR, DERİSİ DE SENİNDİR'Benim kurbanım, benim kurbanımın derisi, sana ne ya. Sen buna nasıl müdahale edersin? Hayır ben nereye istiyorsam oraya vereceksin dediler. Bunların hepsine biz son verdik. Dedik ki kardeşim bu kurban senindir, derisi de senindir. Nereye istersen oraya verirsin. Hristiyan, Musevi, Müslüman tüm inanç sahiplerinin, önündeki engelleri tek tek kaldırdık kaldırıyoruz.Azınlıklara ait gayrimenkuller el konulmuştu. Şimdi bu vakıflara tek tek biz iade ettik. Gayrimenkullerin toplam değeri 2 milyar doları aşmış vaziyette.Bundan dolayı Türkiye zayıflamadı. Toplumu korkuttukları gibi Türkiye bölünmedi. Azınlık vakıflarıyla ibadethaneleriyle ilgili bu adım, muhalefet partileri tarafından adeta sürekli sömürüldü. Bu Türkiye’nin sonu olur dediler, oldu mu? Hayır. Başörtüsünü yasaklayanlar, başörtüsünün Türkiye’yi böleceğini ifade ediyorlardı. Türkiye bölündü mü? Parçalandı mı? İşte biz serbest bıraktık. Dinlerle kültürlerle inançlarla ilgili yaptığımız her reformun öncesinde, başta CHP ve MHP olmak üzere, muhalefet karanlık tablolar çizdiler. Şu dilde tv açarsanız bölünür, klavyelere özgürlük getirirseniz Türkiye parçalanır. Peki ne oldu? hiçbir dedikleri çıkmadı. Ne oldu biliyor musunuz? CHP ve MHP’nin onların egemen zihniyetlerinin bizden önceki on yıllar boyunca gereksiz yere zulmettikleri ortaya çıktı.'CHP VE MHP VARLIK ZEMİNİNİ KAYBEDİYOR'Korkuları kendileri ürettiler. Korkularla milleti tehdit ettiler. Millete istedikleri gibi istikamet çizmeye çalıştılar. Aslında şu anda CHP ve MHP’nin hırçınlaşmasının altında bu yatıyor. CHP bölünme parçalanma korkusuyla işi idare etti. Varlık zeminini kaybediyor. MHP terör korkusuyla şehitleri istismar ederek işi idare etti. Şimdi bu korku ortadan kalkınca, o da varlık zeminini kaybediyor.Bu sabah yaptığı konuşmaya bakıyorsunuz Bahçeli’nin, aman yarabbi. Baştan aşağı, yine ifade ediyorum bu kürsüden ağzından salyalar akıyor. Biz öyle konuşmayacağız. Ve tamamıyla bir müfteri edasıyla yaptığı konuşma. İftiralarla dolu bir konuşma. 16 – 17 yıldır partinin başındasın geldiğin yer ortada. Ben MHP’li kardeşlerime hep sesleniyorum. MHP’yi küçülten bu adamla bir yere varamazsınız. Bu adam siyasette çırak bile olamadı, olamayacak da. Bunun varlığı MHP teşkilatı için bir tehlikedir. Bu denli bir tehlikedir. Bugün yine iftiralarla dolu, yolsuzluklar şu bu filan falan.'İSPAT EDEMEZSEN ALÇAKSIN ADİSİN'Kalkıp evladıma hazine arazilerinin tahsisinden bahsediyor. Bakın bu kürsüden söylüyorum. Terör örgütünün başıyla aynı sofraya oturup oturmamaktan bahsediyor. Ey Bahçeli, bunları ispat edemezsen sen alçaksın adisin.Üç buçuk yıl başbakan yardımcılığı yaptık. Takımın yargılandı. Niye kaçıp gittin iktidardan? Sakarya düzce depremlerinin altında kalan sensin sen. Oraları ayağa kaldıramadınız. Kaçıp gittiniz. Biz geldik ayağa kaldırdık. Bu ülkede faiz lobisinin ihya edilmesinin tek sebebi sizsiniz. Şu anda da beraber yandaş olduğunuz CHP o da aynı işi yaptı. CHP’nin yavrusu DSP ile beraberdiniz. Görev zararı adı altında, bu ülkede sıkıntılarının en önemli sebebi siz oldunuz. Ziraat Bankasını, Halkbank’ı batırdınız. Biz Halkbank’a şahsiyetini kazandırdık, kişiliğini kazandırdık. Esnafıma yüzde 47 ile kredi verirken, öbür tarafta aynı şekilde ziraat bankası yüzde 59’la kredi verirken. Biz bunları adeta sıfırladık, 0-5 aralığına indirdik. Bu halka zulmeden siz oldunuz.AYAKKABI KUTUSUNA MİLYARLARLA NE AVRO NE DOLAR SIĞMAZİkide bir ayakkabı kutularıyla konuşup duranlara sesleniyorum. Milyarlarla ne avro ne dolar sığmaz. O ancak sizin kasalarınıza sığar. Siz önce bunu ortaya koyun. Neler yaptıklarınızın hepsi ortada, o yüzden kaçıp gittiniz. Ben davalarımı yine açacağım. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanına köksüz diyecek kadar kökten binasip olan kişi bunun hesabını verecektir. Despot diyen bir adam bunun hesabını verecektir.“CEMAAT MASKESİ ALTINDA İHANET ŞEBEKESİ İNŞA EDİLDİ”Görünürde öğrenci yetiştiriyor, yoksul öğrencilerin elinden tutuyorlardı. Milletimizin değerlerinin şefkatinin merhametinin yardım etme hissiyatının görünenden çok farklı amaçla kullanıldığı acı bir şekilde ortaya çıktı. 40 yıl boyunca cemaat maskesi altında ince ince sinsi şekilde bir ihanet şebekesinin inşa edildiğini gördük. Öyle bir notaya geldi ki, benden olmayanın söz hakkı yaşam hakkı yoktur demeye başladı. Hiçbir alanda başkalarının varlığına tahammül edemez hale geldiler. Tatmin edilemez bir hırsla, kendileri gibi her grubu son derece iğrenç metodlarla saf dışı bırakmaya başladılar. Kendilerine rakip olan herkes, yanlarındaki arkadaşlarını, telefonlarını dinleyerek, iftira atarak saf dışı bırakma gayreti içine girdiler.“BUNLARIN BİZİM DÖNEMİMİZDE BÜYÜDÜKLERİ GELİŞTİKLERİ İDDİASI ASILSIZ BİR İDDİADIR”Öyle bir noktaya öyle bir azgınlık seviyesine ulaştılar ki, Türkiye’nin istikametini tek başlarına belirlemek gibi bir şehvete kapıldılar. Orada maskeleri düştü. Gerçek yüzleri ortaya çıktı. Dertlerinin talebe yetiştirmek, yoksulların elinden tutmak olmadığı, dertlerinin iktidar olduğu güç olduğu orada ortaya çıktı. Başta emniyet ve yargıya yerleştirdikleri maşaları dışında teşebbüslere giriştiler. Bize farklı göründüler. Ama başka işlerin içine girdiler. Bunların bizim dönemimizde büyüdükleri geliştikleri iddiası asılsız bir iddiadır. 12 Eylül darbesine bakın bunların oradan güç devşirdiklerini görürsünüz 28 Şubat’ta görürsünüz. Uluslararası bazı çevrelerden özellikle de istihbarat örgütlerinden bunların güç devşirdiklerini görürsünüz. Her işlerinde tedbir adı altında 40 yıllık gizlenme taktiklerini kullandılar.“BÖCEK’TE BİZ İKİ YIL BEKLEMEDİK ONLAR ENGELLEDİ”Nasıl hukuk cinayetlerini işlediklerini geçmişte fark edebilmek kolay değildi. Evet mağdurlar biliyorlardı fakat ateş düştüğü yeri yakıyor. Bizim de milletimin de gerçeklerden haberdar olmamız engelleniyordu. İşte böcek soruşturması. Bazıları soruyor, neden iki yıl beklediniz? Biz iki yıl beklemedik, onlar maşaları yoluyla iki yıldır soruşturmanın üzerini örtüyorlar. Biz bunun takipçisiyiz. Bunu takip edeceğiz.“MASUM İNSANLARI DAHİ NASIL ZİNDANA ATTIKLARI TEK TEK ORTAYA ÇIKIYOR”Sırf kendileri gibi düşünmüyor diye masum insanları dahi nasıl zindana attıkları tek tek ortaya çıkıyor. Darbeyle mücadele ediliyor görüntüsü altında masum insanların nasıl mahkum edildiği tek tek ortaya çıkıyor.“BUGÜN EVET HAYIRCILARA YARADI”2010 yılında halkın oyuyla yaptığımız anayasa değişikliği bugün geç de olsa hatan dönüşün vasıtası olmuştur. O değişikliği olmasa halen içerde olacaklardı. AİHM’e gittikleri zaman böyle bir tabloyu karşılarında bulabilecekler miydi? Hayır. Fakat biz bireysel başvuruyu getirmek suretiyle böyle bir imkanı yakalamış oldular. Bugün bahçeli yine aynı şeyleri konuşuyor, diğeri konuşacak. Çünkü bunlar o referandumda biliyorsunuz bizim getirdiğimiz değişikliğe ‘hayır’ dediler. Biz ‘evet’in mücadelesini verdik, bugün evet hayırcılara yaradı.“HALA KENDİNE GELEMEMİŞSİN”Bazıları cezaevinden çıkınca, oradan intikam ifadeleriyle bağırıp çağırıyorlar. Sen bir defa kendine gel. Hala kendine gelememişsin. Bunu bir defa hal yoluna koymak gerekir. Ne olacak? Kılavuz ortada, kendileri de ortada. Bunların birbirinden farkı olmaz.O anayasa değişikliği olmasa 12 Eylül sorumluları yargıda da mahkum olmayacaklardı. AYM, HSYK değişikliğiyle ilgili seçimi yapmasa yargı tartışılıyor olmayacaktı. Yargı Türkiye’deki tüm devlet kurumları içinde son sıraya düşmüş durumda, güvenilirliği itibariyle.“İNANIN ORTAYA ÇOK DAHA FAZLA BİLGİ BELGE ÇIKACAK”Yargı ne CHP’nin ne MHP’nin ne Pensilvanya’nın egemenliğine asla teslim olmayacak. Yargı birilerinin arka bahçesi değil, milletin yargısı olacak. İnanın ortaya çok daha fazla bilgi belge çıkacak. Yargı emniyet içinde nasıl ahlak dışı vicdan dışı komplolara giriştikleri ortaya çıkacak. Ben milliyetperver olan yargı mensuplarına güveniyorum. Bu süreci onlar aslına dönüştürecekler.Hem yargı hem emniyet içinde vatanını milletini seven bütün vatandaşlarımız o mücadeleyi inanıyorum ki yüreklerini gönüllerini ortaya koyarak sürdürecekler. Daha önce de söyledim. Polis fezlekesine şüpheli diye isim koyacaklar, neye bakıyorlar, şüphelinin çocuğu hangi okulda okuyor, malum gazetelere üye mi değil mi? Buna bakıyor şüpheli yapıyorlar. Yargı bu urun temizlenmesi için cesur olmak zorundadır. Savcılarla ilgili öyle iddialar ortaya çıkıyor ki, hediyeler, tatiller vesaire. HSYK da ortada bu kadar deliller şüphe varken maalesef bunu izlemekle yetiniyor. Bir ülkenin başbakanın ofisine dinleme cihazı koyulması, sadece başbakanın şahsına değil, o ülkenin tamamına yapılmış bir ihanettir.“BİZ YARGIYA MÜDAHALE ETMİYORUZ, YARGIYA GÖREVİNİ HATIRLATIYORUZ”Başbakanın ofisine bu böcekleri koyanlar, kim bilir millete neler yaptılar, yapıyorlar. Binlerce on binlerce sanatçısına varıncaya kadar herkesi dinlemişler. Polis üniforması içinde birileri çıkıp da başbakanın ofisine koyuyorsa, yarın gidip hakimin savcının yatak odasına kamera koymaktan da çekinmez. Koymadıkları ne malum?Kitap yazma hazırlığını yaptı diye insanlar mahkum ediliyor. Ama dinleme cihazı koyan zanlılar, dışişleri bakanlığındaki toplantıyı dinlenmesinden haberi olanlar ellerini kollarını sallayarak dolaşabiliyorlar. Biz yargıya müdahale etmiyoruz, yargıya görevini hatırlatıyoruz. İşte 17-25 aralık’ta biz dik durmasaydık, ortada yargı diye bir şey kalmayacaktı.“O PENSİLVANYA’DAKİ (PINARHİSAR) YATIŞIMIN NEDENİ BENİM ASİLLİĞİMİN İFADESİDİR”SELAM örgütü diye bir örgüt uydurdular. Kendileri gibi düşünmeyen herkesi toplamış olacaklardı. Hazırladıkları fezlekeyle, sizler burada, kendilerine tabii olmayan kim varsa alıp götüreceklerdi. Şimdi CHP MHP bu Pensilvanya çetesinin arkasında duruyor.Ne diyor Bahçeli biliyor musunuz? Pınarhisar’da yattığın günleri arayacaksın diyor. Ey Bahçeli, o Pensilvanya’daki (Pınarhisar yerine yanlışlıkla Pensilvanya dedi) yatışımın nedeni benim asilliğimin ifadesidir. Sen bir defa kendine bak. Pınarhisar günleri, senin düşündüğün ya da düşlediğin günler değil zaten. Eğer bizim için o tür günler yine gelecekse, biz öper başımıza koyarız. Bundan herhangi bir sıkıntımız yok. Yeri geldiği zaman Ziya Gökalp dersin…“Minareler süngü, kubbeler miğfer, Camiler kışlamız, müminler asker” Cümlelerinden rahatsız oluyorsan bu millet seni gerekli olan yere zaten mahkum edecek.“SON KULLANMA TARİHLERİ GEÇİNCE ONLARI DA SIRTLARINDAN HANÇERLEYECEKLER”CHP MHP Pensilvanya’nın arkasında duruyorlar. Son kullanma tarihleri geçince onları da sırtlarından hançerleyecekler. Kılıçdaroğlu mu dik duracak, Devlet Bahçeli mi dik duracaklar? Şimdi ki genel müdüre kurmayacaklarını mı zannediyorsunuz? Anayasa oylamasında parlamentoda bize bu haber geldiğinde, Baykal’la ilgili onu hemen yarım saat içerisinde yayından kaldıran benim. Fakat Kılıçdaroğlu hala bunu farklı şekilde yorumlama yollarına gidiyor.“BİZ CHP İÇİN DE MHP İÇİN DE DİK DURDUK, DİK DURACAĞIZ”Çünkü kendisi o kasetle geldi. MHP’li vekillere kurduklarının aynısını Devlet Bahçeli’ye kurmayacaklar mı? Onu da yayından süratle kaldırtan biz olduk. Bu Pensilvanya çetesi var olduğu sürece o kayıtları da muhafaza edecek. Gün gelecek CHP’yi MHP’yi yeniden dizayn etmek bunlar için önemli, o kayıtlar da ortaya çıkacak. Biz CHP için de MHP için de dik durduk, dik duracağız. Bu çetenin siyaseti yargıyı yasamayı dizayn etmesine asla müsaade etmeyeceğiz. CHP ve MHP bu çeteyi korusa da biz bu çetenin inlerine gireceğiz. Zaten girdik, giriyoruz.Cumhurbaşkanlığı seçimlerine artık 47 gün kaldı. Adaylık başvurusu için de 10 günlük süre var. Son değerlendirmeleri yapacak, adayımızı 1 Temmuz Salı günü açıklayacağız. Hemen ardından yollara revan olacak. Milletimizden adayımızdan yetki isteyeceğiz.Kendileri aday olamadılar. Siyasetin güç kazanmasını istemediler. Hatta şu ifadeleri de kullandılar 'Biz cumhurbaşkanlığı makamının siyasetçi olmasını da istemiyoruz'Yani siyasetçi olmasını istemeyecekseniz de apoletli olmasını mı isteyeceksiniz? adayımız kim olursa olsun, AK Parti'nin istikametinde, heyecanında, gücünde hiçbir değişiklik olmayacak. Bu konuda yapılan tartışmaları hem gereksiz hem de art niyetli tartışmalar olarak görüyorum. Önemli olan AK Parti'yi kimin yönettiği değil AK Parti'nin ne olduğudur. Şunu unutmayın.Baki olan davalar, fanilerden öte hizmetkarlarıyla yürür. Önemli olan şahıslar isimler değil muhtevadır. Allah’a çok şükür mayası sağlam, ilkeleri politikaları sağlam bir partimiz var. AK Parti şahıslara göre istikameti değişen değil, şahıslara istikamet belirleyen bir partidir.AK Parti başta parlamento grubu olmak üzere kulislerin bir partisi olmamalıdır olamaz. Şunu da açıkça söylüyorum. Ganimet paylaşımı peşinde olmayı arzu etmek bizim şiarımız değildir. Bizim hedefimizde sadece cumhurbaşkanlığı seçimi vardır. 2015’ten sonrası nasıl gidecek, bunları konuşmanın yanlış bir yaklaşım türü olduğunu hatırlatmak istiyorum. Bırakın küçük hesapların peşinden başkaları koşsun. Küçük hesapların peşinden muhalefet koşsun. Biz büyük bir dava çınarının kollarıyız, büyük hedeflerin peşinden koşacağız. Küçük hesapların peşinden küçük insanlar koşar.Diyarbakır’da evlatları için yüreklerini ortaya koyan ağlayan anneleri burada görüşeceğiz. Neler yaptık, neler yapabileceğimizin değerlendirmeleri yapacağız. Bizler bu anneleri yalnız bırakmamak için bütün imkanlarımızla seferber olmuş durumundayız. Başta HDP olmak üzere burada yapmaları gereken görevler var. gittik dağdan şunları aldık getirdik diyeceksin, öbür tarafta sessiz kalacağız, belediyenin önünden kalkıp gitmesi için her şeyi yapacaksın. Hani siz özgürlük barış diyordunuz? Galatasaray annelerine gösterdiğiniz ilgiyi alakayı Diyarbakır’daki annelere niye göstermiyorsunuz?haberler.com
Ziraat Katılım Bankası Kuracak
TBB Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, Ziraat Bankası’nın katılım bankası kurmak için çalışmalara başladığını açıkladı. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, 3. Arap-Türk Bankacılık Forumu'ndaki açılış konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Aydın, Ziraat Bankası’nın çok uzun olmayan bir süreçte katılım bankası kuracağını açıkladı. 'Kamu bankalarının katılım bankası kurması yönünde çalışmalar var. Son olarak Halkbank'ın çalışmalarının durduğu yönünde haberler çıktı. Durum nedir?' sorusu üzerine Aydın, kendisinin Halkbank ile ilgili bir şey söyleyemeyeceğini, bunun Halkbank Genel Müdürü'ne sorulması gerektiğini söyledi. Kamu bankaları hazırlanıyor Üç kamu bankası ile ilgili böyle bir şeye niyet edildiğini söyleyen Aydın, şunları ifade etti: 'Ben kendi bankamla ilgili olarak söyleyebilirim, Ziraat Bankası, bir katılım bankası için bir kaç ay önce çalışmalarına başladı. Teknoloji alanında yatırımlarımıza devam ediyoruz. Uzun olmayan bir süreçte Ziraat'in katılım bankasını göreceğiz. Süre ile ilgili bir tarih vermeyim. Teknoloji yatırımı devam ediyor. Ne kadar erken bitirirsek o doğrultuda piyasaya gireceğiz. Bununla ilgili elbette ilgili otoritelere başvuru süreci devam edecektir. Sermaye tarafı, izin tarafı devam edecektir. İsimle ilgili şu anda bir çalışmamız yoktur. Ziraat Bankası çok uzun olmayan bir süreçte katılım bankası ile huzurlarınızda olacak. Bir tarih vermiyorum. Ciddi bir hazırlığımız var.' 'Yabancı bir ortak alınabilir mi?' sorusuna Aydın, 'Hayır, sadece biz tek başımıza kurmayı düşünüyoruz. Sermayeyi biz, Hazine, hepimiz koyacağız' yanıtını verdi. Kar düşüşü geçici Bankacılık sektörünün 2014 yılı ocak ayı kar rakamlarına ilişkin değerlendirmede bulunan Aydın, ekonomi yönetiminin aldığı bir takım tedbirlerin banka karlılıkları üzerinde negatif etkisi olacağını daha öncede kamuoyu ile paylaştıklarını ve bu kararlar alınırken böyle sonuçlar olacağını bildiklerini söyledi. Salt ocak ayının karlılığını değerlendirerek yılın bütününde bu denli yüksek çapta kar azalımı beklemediklerini ifade eden Aydın, ocak ayında karlılıkta yaşanan düşüşün nedenlerini şöyle sıraladı: 'Kur farklarından meydana gelen bir zarar yazma sürecimiz var. İkincisi de Türkiye'de bankacılık sektörünün pasifi çok kısa vadeli. Mevduatı hemen fiyatlıyoruz. Faiz artışları hemen bizim maliyetlerimize yansıdığı halde aktifte krediler uzun vadeli olduğu için fiyatları oraya yansıtamadık. Dolayısıyla faiz giderlerimiz arttığı halde faiz gelirlerimizde bir düşme var. Doğal olarak ocak ayında ciddi anlamda kar düşüşü var ama yılın kalan bölümlerinde asla bu denli bir düşüş beklemiyoruz.' Krediler yüzde 15-20 büyüyecek Aydın, ocak ayında kar rakamlarındaki bu düşüşün geçici olduğunu vurgulayarak, yılın kalan bölümünde bankacılık sektörünün para kazanacağını, ama karların azalacağını, bunun da zaten beklenen bir sonuç olduğunu söyledi. 'Yılın tamamında yüzde 10 civarında karda bir azalma bekleniyor. Buna katılıyor musunuz?' şeklindeki soruya Aydın, 'Kredi büyümemize baktığımızda hala yüzde 25'lik bir kredi büyümesi bekleniyor. Bu yıl yüzde 15 ile yüzde 20 arasında bir kredi büyümesi göreceğiz. Kredi büyümesini fiyatladığımız sürece sektörün öz kaynak karlılığının yüzde 12 civarında gerçekleştirebileceğimizi düşünüyorum' şeklinde cevapladı. aljazeera.com.tr
Ziraat Bankası Mart Ayında Müfettiş Alımına Gidiyor
Türkiye'nin en büyük bankalarından biri olan Ziraat Bankası personel alımı kapsamında bankacılık personel alımı yapacak. Banka söz konusu alımlar çerçevesinde müfettiş yardımcısı alımı gerçekleştirecek. Ziraat Bankası 2014 personel alımına iş başvurusunda bulunmak isteyen adaylar 17 ve 28 Mart tarhileri arasında başvuru yapabilirler... Detaylar için personelalimi.co'yu ziyaret edebilirsiniz.
Moody's 10 Türk Bankasını Olası Bir Not İndirimi İçin İzlemeye Aldı
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, 10 Türk bankasını olası bir not indirimi için izlemeye aldı. Moody's açıklamasına göre, kuruluş, Akbank, Asya Katılım Bankası, Şekerbank, Ziraat Bankası, Türk Ekonomi Bankası, Garanti Bankası, Halkbankası, Türkiye İş Bankası, Vakıflar Bankası ve Yapı ve Kredi Bankasını olası bir not indirimi için izlemeye aldı. Açıklamada, bankacılık sisteminin ileriki 12-18 ay boyunca, büyümedeki yavaşlama, Türk bankalarının fonlama maliyetlerinin artması ve politik risklerden dolayı zorlu bir durumun içerisinde olacağını belirtildi. Türk bankalarındaki varlık kalitesinin ve karlılığın zayıflayacağı bildirildi. Türkiye'nin 2014 yılında yüzde 2,5 büyüyeceği öngörülen açıklamada, Türk bankalarındaki fonlama masraflarının 2013 ortalamasıyla karşılaştırıldığında 400 baz puan arttığı kaydedildi. Amerikan Merkez Bankasının (Fed) parasal genişlemeyi azaltması, politik belirsizlikler, potansiyel bir parasal sıkılaştırma ve iç talepteki zayıflamanın Türkiye'nin büyümesine aşağı yönlü riskler oluşturduğu ifade edildi. Açıklamada, Türk bankalarının kredilerden kaynaklanan sıkıntıları absorbe etme kapasitesinin olduğu ancak bu 10 bankanın kredi profillerinin zayıflayacağı belirtildi. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının (TCMB), dış fonlama maliyetleri arttığı taktirde rezerv gereksinimlerini azaltmayı düşünebileceği kaydedilen raporda, refinansman ihtiyacının artması durumunda ise bankacılık sisteminin önemli seviyede rezervden yararlanacağı aktarıldı. Türk bankacılık sisteminin toplam varlık ve kredilerinin, 2010 yılından bu yana sırasıyla yüzde 72 ve 99 oranında büyüdüğü hatırlatılan açıklamada, bu durumun pazar fonlarına güvenin artması ve kredi mevduat oranının yüzde 88'den yüzde 114'e yükselmesiyle sonuçlandığı ancak bankacılık sisteminin bazı kısımlarında bu güvenin bittiğini kaydetti. İç siyası karışıklık Moody's açıklamasında bu nedenlere ilave olarak, tüm gelişmekte olan piyasaları etkileyen ABD Merkez Bankasının (Fed) tahvil alımlarını azaltması başta olmak üzere, Türk bankalarının karşılaştığı zorlukları şiddetlendiren 'iç siyasi karışıklığa' işaret edildi. Türkiye gibi düşük sınır ötesi çeşitliliğin olduğu sistemlerde, bir bankanın kendine has probleminin geniş sistematik soruna neden olabileceği savunulan açıklamada, son küresel finansal krizin, bankalar için destek çerçevesinin nasıl hızla değişebileceğini gösterdiği belirtildi. Not düşürmek için değerlendirmeler tarafından yansıtıldığı gibi not üzerinde yukarı yönlü baskıların bulunmadığına değinilen açıklamada, 'Operasyonel çevrede ve gelişmekte olan piyasalara doğru mevcut dış likidite koşullarındaki bir iyileşme orta vadede reyting dengeleyici faktörler olabilir ve bunlar bankacılık sisteminin güçlü performansına katkı sağlayacaktır. Tam tersine, not üzerindeki daha fazla aşağı yönlü baskılar, varlık kalitesi ya da karlılıktaki önemli derecede bozulmaya yol açan operasyonel çevreden veya piyasa erişiminin uzun bir süre için kısıtlı olmaya başlamasından kaynaklanabilir' ifadelerine yer verildi. CNN Türk
'Ne Açıklaması Yapacağım, Baykal Kasetini Ben Kaldırdım Ben'
Başbakan Erdoğan, Pensilvanya’daki zat, CHP’yi MHP’yi aldattı. Gitti onlara dedi ki, 'benim elimde sağlam şantaj malzemesi var, ben buradan yükleneyim, siz de oradan yüklenin.' Başbakan Tayyip Erdoğan , Düzce mitinginde 'Baykal kasedi' iddialarına cevap verdi. Erdoğan, 'Biz inancımız gereği bu tür ahlaksızlıkları yapacak kadar densiz değiliz. O görüntüler internete düştüğünde ben kaldırdım ben' dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan, AKP’nin Düzce mitinginde konuştu. Erdoğan’ı konuşmasının satırbaşları şöyle: Deniz Baykal kaseti Şimdi bu sabah arkadaşlarım bana bir şey söyledi hani malum Baykal ile ilgili bir olay vardı ya, yahu bunu benim ayarladığımı söylüyorlar. Kılıçdaroğlu denilen ahlak yoksunu adam diyor ki “açıklama yapsın.” Yahu neyin açıklamasını yapacağım Bu orada, sosyal medyaya düştüğü zaman onu sosyal medyadan kaldıran kim Ben kaldırdım ben. ‘Plan projeleri yok, ne anlatacaklar?’ Bir süredir ahlakı dışlayan, edebi dışlayan, nezaketi dışlayan, anayasayı, yasaları dışlayan bir siyaset yapılmak isteniyor. Ana duası, cennet kapısı. Cennet annelerin ayakları altındadır, babaların değil. Onun için annelerinizin ayaklarının altını öpün, cennetin kokusunu orada hissedin. Muhalefet partilerini görüyorsunuz. Meydanlarda plan anlatıyorlar mı, proje anlatıyorlar mı? Plan, proje yok ki. Neyi anlatacaklar? ‘Pensilvanya, CHP ve MHP’yi aldattı’ Pensilvanya’daki zat, CHP’yi MHP’yi aldattı. Gitti onlara dedi ki, benim elimde sağlam şantaj malzemesi var, ben buradan yükleneyim, siz de oradan yüklenin. Birlikte bu ghükümeti devirelim dediler. CHP buna inandı, biat etti. MHP de aynı şiekilde inandı. Diz çöktüler. Ama yıkamazlar. Biz milletle geldik, milletle yürüyoruz. Biz gücümüzü halktan ve Hak’tan alıyoruz. ‘CHP utanmadan başörtüsü sorununu biz çözdük diyor’ CHP diyor ki, “başörtüsü sorunun ben çözdüm.” Biz MHP’yle üniversitede başörtülü olarak okumanın yolunu açalım dedik. Engel üzerine engel çıkardı MHP. Dedi ki, “devlet dairesine hayır.” Evet dedik. Ne oldu, 411 oyla meclisten geçti. Şu Doğan Grubu’nun gazeteleri… “411 el kaosa kalktı” dediler. Şimdi CHP, utanmadan sıkılmadan ben çözdüm diyor. Bunu neresi çözdü biliyor musunuz? Yüzde 58. Referandumda siz bize yüzde 58 ile evet dediniz mi? İş bitti. Orada ne CHP vardı ne MHP vardı. ‘ABD’den sipariş memur…’ Şu MHP’ye dersini verin ya. Verin dersini. Çok daha ağır bir ders alsın bunlar. 230 milyar dolar milli gelirle bu Bahçeli bize devretti. Biz, bunun üzerine ne ilave ettik biliyor musunuz? 590 milyar dolar. Şimdi milli gelirimiz 820 milyar dolar oldu. Bahçeli ya, bu işler senin işin değil. Bankaları iflas ettirdiler, Ziraat Bankası çöküyordu, Halkbank öyle, Vakıfbank öyle. ABD’den sipariş bir memur getirdiler, çözecek zannettiler, çözemedi. Çiftçi kardeşim, Bahçeli yüzde 59 faizle onlara kredi veriyordu, biz yüzde 5’le kredi veriyoruz. Esnaf kardeşim, Bahçeli yüzde 47 faizle kredi veriyordu, biz yüzde 4-5’le. Aramızdaki fark bu. IMF’ye bu Bahçeli ne kadar borç bıraktı biliyor musunuz? 23.5 milyar dolar. Kim ödedi, biz ödedik. Şimdi sıfır. Merkez Bankası bizim milli bankamız. Siz nasıl milliyetçisiniz? Bunlar kafatası milliyetçisi, kafatası. 27.5 milyar dolarla Merkez Bankası’nı bize devrettiler, şu anda 158 milyar dolar döviz rezervimiz var. Yolsuzlukları olan bir iktidar bunları yapar mı? Devletin borcu neydi biliyor musunuz? Yüz liranın 73 lirası borçtu. Şimdi yüz liranın 35 lirası borç. İhracat 36 milyar dolardı, şimdi 152 milyar dolar. Nereden nereye çıktı. ‘Hizmet derken Pensilvanya’nınki gibi değil’ Şimdi, kitaplarımızı ücretsiz olarak alıyor muyuz? 4+4+4… Şu anda başımız örtülü olarak okullarımıza gidiyor muyuz? Katsayı engeli var mı? İstediğin üniversiteye gidebilir misin? Sizden şimdi gayret istiyorum, en güçlü üniversitelere gideceksiniz. Pensilvanya’yı ne rahatsız etti biliyor musunuz? İmam hatipler rahatsız etti. Düz liselerde Kuran-ı Kerim derslerinin okutulması rahatsız etti. Biz, şu süre içinde Düzce’ye ne kadar yatırım yaptık biliyor musunuz? Şu 12 yıl içerisinde Düzce’mize hamdolsun yaptığımız yatırımın toplamı 5 katrilyon oldu. Demek ki ortalama yılda 400 trilyon Düzce’ye yatırım yaptık. MHP’ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum. Oyunuzu esere, hizmete mi vereceksiniz yoksa ideolojiye mi vereceksiniz? İdeoloji karın doyurmuyor, modern bir şehirciliği getirmiyor, hizmeti getirmiyor. Ama Pensilvanya’nınki gibi bir hizmet değil, karıştırmayalım.T24
'Süleyman Aslan Ziraat'e Atandı' İddiası
Halkbank’ın eski Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın Ziraat Bankası yönetim kurulu üyeliğine atandığı iddia edildi. Ziraat Bankası’nın bugün konuyla ilgili bir açıklama yapması bekleniyor. Taraf gazetesinde yer alan habere göre, Halk Bankası eski Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın Ziraat Bankası Yönetim Kurulu’na atandığı belirtildi. 17 Aralık operasyonunda evinde ayakkabı kutusu içinde 4.5 milyon dolar para bulunan Süleyman Aslan, iki ayı aşkın bir süre cezaevinde kaldıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Aslan’ın daha sonra Halk Bankası’yla ilişiği kesilmişti. Kaynak: TARAF
Süleyman Aslan Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Olarak Atandı
Erdal Erdem'den boşalan Ziraat Bankası yönetim kurulu üyeliği koltuğuna 17 aralık soruşturması kapsamında gözaltına alınan Süleyman Aslan getirildi Halk Bankası Genel Müdürlüğü görevinden, 17 Aralık soruşturması nedeniyle ayrılan ve evinde ayakkabı kutuları içinde 4,5 milyon dolar bulunan Süleyman Aslan 'ın, 31 Mart'ta Halk Bankası yönetim kurulu üyeliği sona erdi. Aslan aynı gün, Erdal Erdem 'den boşalan Ziraat Bankası'na yönetim kurulu üyesi olarak atandı. İki banka arasındaki yönetici transferi kulislere, 'Erdem, Aslan'a yer açmak için mi Halk Bankası'na gönderildi' sorusuna neden oldu. Öte yandan Aslan'ın yeni görevine BDDK, 7 gün içinde itiraz etmez ise Ziraat Bankası Yönetim Kurulu üyeliği kesinlik kazanmış olacak. Hürriyet gazetesinden Aysel Alp’in haberine göre, Süleyman Aslan, 17 Aralık soruşturması kapsamında gözaltına alınarak Adliyeye sevk edilmiş; 14 Şubat'ta da tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Bu süre içinde genel müdürlük görevine son verilen Aslan, bankanın yönetim kurulu üyeliğini ise sürdürüyordu. Ancak 31 Mart'ta yapılan Genel Kurul'da Aslan'ın yönetim kurulu üyeliği de son bulurken, bankayla ilişkisi bitmiş oldu. Ziraat Bankası'nda Nisan 2012 tarihinden itibaren Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmaya başlayan ve bankanın Kredi Komitesinde de üye olan Erdal Erdem ise 27 Mart tarihi itibariyle Halk Bankası'na Finansal Yönetim ve Planlama İşlerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak atandı. Erdem'in Halk Bankası'na atandığı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından duyurulurken; Ziraat Bankası'nın Yönetim Kurulu üyeleri arasında halen isminin bulunuyor olması dikkat çekti. Aynı gün Ziraat'e üye oldu 31 Mart'ta Halk Bankası'ndan ayrılan Süleyman Aslan, Ziraat Bankası'nın aynı gün, 31 Mart'ta yapılan Olağan Genel Kurul kararıyla yönetim kurulu üyeliğine atandı. Ancak Aslan'ın üyelik ataması, prosedür gereği Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'na gönderildi. Aslan'a BDDK, 7 gün içinde itiraz etmez ise Ziraat Bankası Yönetim Kurulu üyeliği kesinlik kazanmış olacak. Aslan'ın, Erdal Erdem gibi Kredi Komitesi üyesi olup olmayacağı ise henüz bilinmiyor. İki eski arkadaş Meslek hayatına 1992 yılında Ziraat Bankası Bankacılık Okulu'nda başlayan Aslan, aynı bankada Sermaye Piyasaları Daire Başkanlığı Uzmanı, İstanbul Menkul Kıymetler Şubesi Müdür Yardımcısı ve Bono Tahvil Daire Başkanlığı Bölüm Müdürü olarak görev yaptı. Ziraat Portföy Yönetimi A.Ş. Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyeliği ile T.C. Ziraat Bankası A.Ş. Döviz ve Para Piyasaları Daire Başkanlığı görevlerinde bulundu. Ziraat Bankası kökenli bir isim olan Hüseyin Aydın, Halk Bankası'na Genel Müdür olunca Süleyman Aslan'ı da yanında götürdü ve Aslan 17 Haziran 2006 tarihinde Halk Bankası'nda Genel Müdür Yardımcısı olarak başladı. Yaklaşık 5 yıl bu görevi sürdüren Aslan, Hüseyin Aydın'ın, Ziraat Bankası'na Genel Müdür olmasının ardından 15 Temmuz 2011 tarihinde Halk Bankası Genel Müdürlüğü ve Yönetim Kurulu üyeliği koltuğuna oturmuştu. 17 Aralık operasyonu sonrasında genel müdürlük koltuğunu kaybeden, 31 Mart'ta da yönetim kurulu üyeliği son bulan Aslan, eski bankasına geri döndü. Arkadaşı Hüseyin Aydın ile yeniden çalışma fırsatı yakalamış oldu.t24.com.tr
Taraf'tan Süleyman Aslan İçin Tebrik ve Teşekkür İlanı
Taraf gazetesi, 17 Aralık yolsuzluk operasyonu sonrası evindeki ayakkabı kutularından çıkan 4,5 milyon dolar ile Türkiye gündemine oturan eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan'ın Ziraat Bankası'na transferini tebrik eden ilan yayınladıTaraf gazetesi, 17 Aralık'ta yapılan büyük rüşvet, kara para aklama ve yolsuzluk operasyonunda evindeki ayakkabı kutularından 4,5 milyon dolar çıkan Halkbank Eski Genel Müdürü Süleyman Aslan 'ın, Ziraat Bankası yönetim kuruluna atanması nedeniyle tepki amaçlı olduğu öne sürülen tebrik ilanı yayınladı. Süleyman Aslan, 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu kapsamında evinde yapılan aramada ayakkabı kutularına konulmuş 4,5 milyondolar ele geçirilmişti. Gözaltına alınarak tutuklanan Aslan hakkında adli kontrol şartıyla tahliye kararı çıkmıştı. Süleyman Aslan'ın geçtiğimiz hafta içinde ise Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Üyeliğine atandığı belirtilmişti. Taraf da, bu atamaya tepkisini koymak için gazetede bir ilan yayınladı. Taraf ilanında, 'Halk Bankası eski genel müdürlerinden, yeri doldurulamayacak insan, kıymetli bürokrat SAYIN SÜLEYMAN ASLAN Cuma günü itibarıyla Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Üyeliğine atanmıştır. Tebrik eder, başarılarının devamını dileriz. Zorlu yeni görev sürecinde kendisini yalnız bırakmayan, desteklerini esirgemeyen dost ve sevenlerine teşekkür ederiz!' ifadelerini kullandı. T24
Halkbank Eski Genel Müdürü Transfer Oldu!
Ziraat Bankası'nın normal genel kurulu toplantı tutanağına göre, Halkbank eski Genel Müdürü ve İdare Kurulu Üyesi Süleyman Aslan'ın üç sene zaman ile İdare Kurulu üyeliğine seçilmesi oy birliği ile onaylandı. Reuters'ın banka yetkililerinden edindiği bilgiye göre, Aslan'ın gün içerisinde yemin etmesi ve peşinden İdare Kurulu'ndaki görevine resmi olarak başlaması beklenmekte. Bankanın 31 Mart'ta meydana gelen Genel Kurulu'nun toplantı tutanağı, dün kabul edildi; yeni açıklama dün akşam saatlerinde KAP'a yapıldı. Tutanağa göre, Muharrem Karslı, Yusuf Dağcan, Hüseyin Aydın, Salim Alkan Mustafa Çetin, Metin Özdemir, Feyzi Çutur ve Fahrettin Özdemirci'nin görevlerine devam etmesine karar verildi ve Aslan ise üç yıllığına yönetim kurulu üyesi olarak seçildi. Yolsuzluk iddiaları üzerine 17 Aralık'ta başlatılan tahkikat öncesinde İdare Kurulu üyeliği ve Genel Müdürlük görevlerini yürüten Aslan, söz konusu tahkikat çerçevesinde tutuklanmasının peşinden 7 Şubat'ta Genel Müdürlük görevinden ayrılmış, 14 Şubat'ta tahliye edilmişti. Aslan'ın 31 Mart'a kadar süren Halkbank İdare kurulu üyeliği ise, bu tarihte yapılan genel kurul toplantısıyla sona erdi. Aslan, aynı gün akşam saatlerinde başlayan Ziraat Bankası genel kurulunda üç sene süreyle yönetim kurulu üyeliğine tayin edildi. Ayrıca, 2014 senesi için genel müdür olan yönetim kurulu üyesi için 23,500 lira, kamu görevi bulunmayan yönetim kurulu üyeleri için 11,400 lira ve kamu görevi mevcut bulunan yönetim kurulu üyeleri için 4,750 lira ücret saptadı.Kaynak: Arcajanas
'AYM’ye Saldırmanın Cumhurbaşkanlığı ile Alakası Var mı?'
Parti grubunda konuşan MHP lideri, kendisine 100 bin liralık dava açan İranlı iş adamı Reza Zarrab'a bir kez daha 'şarlatan' dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis grup toplantısında konuştu. Bahçeli, İranlı işadamı Reza Zarrab'tan yine 'Şarlatan' diye bahsetti. 17 Aralık Büyük Rüşvet Operasyonu’nun başaktörlerinden İran asıllı işadamı Reza Zarrab, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye 100 bin liralık 'Şarlatan' davası açmıştı. Konuşmasında Başbakan Erdoğan'ı sert bir dille eleştiren Bahçeli 'Şarlatan İranlıyı hayırsever diye tarif edip, hapishane kapılarını açınca bu şahsın herkese dava açmasını teşvik etmek samimiyetsizlik değil midir?' dedi. Bahçeli'nin açıklamalarından satırbaşları; Rüşveti meşrulaştırmaya kadar işi götüren sahte fetvacılara bile tesadüf edilmiştir. Bu manzara İslamiyet’in anlamına aykırıdır. Gönlünü yıkayıp arıtmadan, ha bire abdest alıp namaza durmak Allah’la kandıranların en kestirme sığınadır. 'İSLAM TOPLUMLARI KARANLIĞA YENİK DÜŞMÜŞTÜR' Maalesef ki İslam toplumları karanlığa yenik düşmüştür. Görünüşte Müslüman, gerçekte münafık bir hayatın faili olanlar gündemimizden çekilmedikten sonra Türk ve İslam aleminde rahat yüzü yoktur. Din Allah’ındır. Yüce Rabbimiz her şeyi çok iyi şekilde bilmekte ve görmektedir. Cenabı Hak bizi samimiyetten uzaklaştırmasın. Samimiyetsizler yönetim ve yöneticiler dünden bugüne Türkiye’nin en önemli sıkıntısıdır. 'BAŞBAKAN YİNE BALTAYI TAŞA VURMUŞTUR' Diyanet İşleri Başkanlığı, Bakırköy Sinan Erdem Spor Salonu’nda Kutlu Doğum Haftası programı düzenledi. Başbakan orada konuştu. Kendisi samimiyet hakkında duyunca kulaklarımıza inanamadığımız bazı değerlendirmelerde bulundu. Başbakan’ı tanımasak, yabancı olsak inanınız samimiyetle ilgili sözlerinden dolayı kendisini kutlardık. Fakat Başbakan yine baltayı taşa vurmuştur. Aldatanların hanesine ismini fosforlu kırmızı kalemle yazmıştır. Bugüne kadar Başbakan’ın kalbi sayısız kez başka yerlere bakmış, dili başka şeyler söylemiştir. Gönül dili ile beden dili arasındaki bağ değil kopmak un ufak hale gelmiştir. Başbakan’ın samimiyetsizlikten kaydı dilindi, tasdiknameyi aldı ZARRAB'A YİNE 'ŞARLATAN' DEDİ Bilal’in küpünü doldurup, Burak’ın gemi filosunu güçlendirirken cebinde çay parası olmayana sırt çevirmek samimiyetsizlik değil midir? Şarlatan İranlıyı hayırsever diye tarif edip, hapishane kapılarını açınca bu şahsın herkese dava açmasını teşvik etmek samimiyetsizlik değil midir? Malum banka müdürünü gözümüzün içine baka baka Ziraat Bankası yönetimine atamak samimiyetsizlik değil midir? Polislerin destan yazdığını söyledikten sonra Emniyet’i Cibali karakoluna çevirmek, cadı acı başlatmak samimiyetsizlik değil midir? Esma’ya ağlayıp Berkin ve annesini meydanlarda yuhalatmak samimiyetsizlik değil midir? AYM'NİN HSYK DEĞİŞİKLİKLERİNİ REDDETMESİ HSYK hakkında alelacele yasal düzenlemeye gidilmiştir. Bu kapsamda yapılan düzenlemeler resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Ana muhalefet partisi imkan doğrultusunda HSYK kanunununda yapılan değişikliği AYM'ye taşımıştır. Yüksek mahkeme 10 Nisan 2014'te kararını vermiştir. Buna göre HSYK kanununda yapılan değişikliklerin 29 maddelik kısmı reddedilmiş 13 maddede kelime ve ifadeler anayasaya aykırı görülerek iptal edilmiştir. AYM, HSYK'nın Adalet Bakanlığına bağlanmasını engellemiştir. AYM, AKP hükümetinin HSYK'yı sinsi emellerine alet etme çabasının önüne geçmiştir. Bu isabetli bir karardır. Kısaca söylemek gerekirse Adalet Bakanı'nın teftiş kurulu başkanı ve yardımcılarını atama yetkisi, HSYK üyelerinin hangi görevleri yapacaklarını belirleme yetkisi, teftiş kurulu başkanının bakana karşı sorumlu olması, Adalet Bakanı'nın salt çoğunluğu bulması halinde HSYK'yı toplama yetkisi, soruşturma açma yetkisi, dava açılmasına karar verme yetkisi, HSYK'da görev yapan daire başkanlarının seçimini müfettişlerinin atanmasını düzenleyen hükümler iptal edilmiştir. HSYK kanunu ile birlikte personelin tümüyle tasviyesi sağlanmıştı. Yüksek mahkeme bu uygulamayı da iptal ederek adaleti bir nebze tamir etmiştir. 'AYM İŞ İŞTEN GEÇTİKTEN SONRA KARARINI VERDİ' AYM kararlarının geçmişe dönük olmayacağı bilinen bir husustur. Bu bakımdan tasfiye edilen çalışanlar ile ilgili mağduriyetin giderilmesi mümkün görünmemektedir. AKP, HSYK kanununda ısrar etmiş sözkonusu kanun TBMM'de kabul edilir edilmez geniş çaplı atama furyasına girişmitir. Adalet Bakanı yangından mal kaçırırcasına yasa nedeniyle boşalan HSYK kadrolarını yandaşlarla doldurmuştur. AYM'nin kararı HSYK'nın şu anki tablosuna yönelik bir sonuç doğurmamıştır. Düzenlemeden mağdur olanların eski görevlerine iade edilmesi ahlaki bir yükümlülüktür. AYM iş işten geçtikten sonra kararını vermiş ve kadroları eline alan Adalet Bakanı heyecan ve hevesle Başbakan'dan icazet alarak yarma harekatını gerçekleştirmiştir. İktidar Anayasaya aykırı olduğunu bildiği başka konularda da meclisteki çoğunluğuna güvenerek değişiklik yapar ve idari tasarruflar gerçekleştirirse çok vahim sonuçlar doğurabilir. O zaman Anayasal denetim kısmen devre dışı kalacaktır. Başbakan'ın fırsatçılığı bırakıp ganimet soygunculuğundan vazgeçip yasaların arkasından dolanmaktan vazgeçmesi gerekir. 'BAŞBAKAN'DAN BAŞKASI KALMAMIŞTIR' Başbakan'ın AYm'yi eleştiri yağmuruna tutması tutarsızlıktır. Başbakan Yüksek Mahkeme'nin Twitter ve HSYK kararından sonra eleştiri dozajını artırmıştır. Saygı duymadığını ve milli bulmadığını açıklamıştır. Başbakan AYM'yi uluslararası şirketlerin çıkarlarını milli çıkarlardan üstün tutmakla suçlamıştır. Bireysel başvuru hakkının doğru yorumlanmadığını söylemiştir. Başbakan işine gelmeyince villadaki hesabı çarşıya uymayınca Anayasa mahkemesini taşlamaya başlamıştır. Meğerse bu ülkede milli çıkarları düşünen Recep Tayyip Erdoğan'dan başkası kalmamıştır. 'KİMİNLE BOZŞURSA HEMEN ÇAMUR ATIYOR' Başbakan'ın tetikçileri yargıya tehditi yoğunlaştırmıştır. Yüksek mahkemeyi tamamen kaldıralım gitsin diyene kadar AKP'li yöneticiler ağız dolusu eleştirilerde bulunmuştur. Anlaşılan yeni hedefte Anayasa mahkemesi ve başkanı bulunmaktadır. Acaba bunun Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle bir alakası var mıdır? Başbakan kiminle bozuşursa hemen çamur atmaktadır. 45 yıllık arkadaşının ve çok başarılı bir bakanın isminin ve eski bir milli futbolcunun isminin stadyum ve otogarlardan kazınması başka türlü nasıl izah edilebilir. Bu başbakan TC'ye nefret duyduğu için sildirmiş, Ne mutlu Türküm diyene'yi de böyle sildirmiştir. Başbakan milli olmaktan ne anlamaktadır. Millilik onun ismine kesinlikle yakışmaz. 'YALANCININ MUMU YATSIYA KADAR YANAR' Ey samimiyet sınavından sıfırın altına düşmüş Erdoğan. Biz senin hangi sözüne inananalım itibar edelim ciddiye alallım. AYM ile iftihar eden beyanına mı yoksa iftiralarına mı? Twitter'dan youtube'dan korktuğun kadar haktan hukuktan korksaydın bu denli rezil olmazdın. Atalarım boşuna dememiş kendi düşen ağlamaz, el atına binen tez iner, yalancının mumu yatsıya kadar yanar. 'ZİVERBEY KÖŞKÜNÜ ARATMAYACAK MEKANLAR' MİT kanununda yapılması planlanan değişikliklerle ilgili kanaatimizi açıklamıştık. Görüyoruz ki AKP hükümeti 30 Mart'ın arkasına taktığı MİT yasası kapsamında harekete geçmiştir. MİT'e olağanüstü yetkiler veren kanun teklifi görüşülmektedir. Bu teklif tepeden tırnağa mahsurludur. Başbakan MİT rejimiyle Türkiye'yi kontrol edecek dinleyecek herkesi fişleyecektir. Ziverbey köşkünü aratmayacak mekanlar ihdas edilmektedir. İstihbarat devletine doğru gitmekteyiz. başbakan gerçek manada Oslo'dan imralıya terör gruplarına ve dış politika tercihlerine kadar tüm ahlak dışı ilişkileri maskelemek için MİT kanunu gibi değişiklikleri fırsat görmektedir. 'BUNU HAFİFE ALMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR' Teklifin tüm sakıncaları yanında MİT'e terör örgütleriyle görüşme yetkisi verilecektir. Yani İmralı canisiyle yapılacak pazarlıklar yasal güvenceye kazanacaktır. İhanet görüşmelerinin meclis eliyle yasal zemine çekilmesi milletin bekasına karşı acımasız bir saldırı ve husumettir. Bunu sıradan görmek hafife almak mümkün değildir. MİT'in meclis eliyle denetimi tartışılmaktadır. MİT ile ilgili kaygının gerekçesi nedir? İstihbarat teşkilatına yönelik TBMM'de komisyon kurulması nasıl bir ihtiyacın ürünüdür. MİT adına mecliste özel denetim komisyonu neden planlanmaktadır. Gazi meclisimiz her türlü kamu kurum ve kuruluşunu denetleme hakkına zaten sahiptir. Bir yandan MİT kanununda yapılacak değişikliklerle MİT mensuplarına dokunulmazlık getirilirken, bir yandan da meclis denetimine açmak çelişkiden ibarettir. Muamma tam anlamıyla netleşmeden TbMM'de özel denetim komisyonuna kalkışmayı gizli işlere bir kamuflaj olarak görüyoruz. haberler.com