onedio
Görüş Bildir

Milliyetçi Hareket Partisi Haberleri

Milliyetçi Hareket Partisi ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Milliyetçi Hareket Partisi ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

12 Kasım Salı Akşamı Kaçırdığın Haberler
Dün akşam gözden kaçırdığınız ya da tüm detayları ile yeniden okuyup 'ne olmuştu ya?' diyeceğiniz haberleri sizler için derledik.İşte 12 Kasım Salı akşamının gözden kaçırılmaması gereken ve mutlaka okumanız gereken içerikleri...
MHP’den Videolu Paylaşım: "Bazen En Yakınınız Bile Sizi Anlamaz"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’a yönelik yaptığı çağrı siyasetin bir numaralı konusu olmaya devam ediyor. Bahçeli’nin çağrısına, AK Parti’nin destek vermediği de iddialar arasında. Tüm bunlar yaşanırken, MHP’nin resmi hesabından ilginç bir video paylaşıldı. Devlet Bahçeli'nin görüntülerinin yer aldığı videoda; “Yalnız kalırsınız bazen... En yakınınız bile anlamaz sizi. Ülkücülük ülken için tüm dünyayı karşınıza almaktır bazen' ifadeleri de yer aldı.İşte MHP’nin Twitter hesabından paylaşılan video…
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Gazeteciyi Azarladı: ''Mesleğini Bırak!''
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, gazeteciyi herkesin içinde azarladı. Bahçeli, grup toplantısı sonrası kendisine, 'Erdoğan ile aranızda çözüm süreci konusunda bir görüş ayrılığı var mı?' sorusu soruldu. Bu soru üzerine Bahçeli, gazeteciyi fırçaladı. Bahçeli, 'Bir defa basın mensubu kardeşlerim, Türkiye’yi tahrik edici bilgilerle ayrımcılığı körükleyici davranışlardan vazgeçin. Geçemiyorsan mesleğini bırak!' dedi.
MHP'li ve AK Partili Üyeler Oy Kullanmadı: Manisa’da Bulunan Devlet Bahçeli Meydanı’nın İsmi Değiştirildi
Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin bugün düzenlenen meclis toplantısında ilginç anlar yaşandı. Salihli ilçesinde bulunan Devlet Bahçeli Meydanı’nın isminin değiştirilmesi için verilen önerge öncesi MHP ve AK Partili meclis üyeleri salonu terk etti. Yaşanan kısa süreli gerilim sonrasında meydanın ismi Atatürk Meydanı olarak değiştirildi. Manisa Büyükşehir Belediyesi, son yerel seçimlerde yıllar sonra MHP’den CHP’ye geçmişti.
5 Kasım Salı Akşamı Kaçırdığın Haberler
Dün akşam gözden kaçırdığınız ya da tüm detayları ile yeniden okuyup 'ne olmuştu ya?' diyeceğiniz haberleri sizler için derledik.İşte 5 Kasım Salı akşamının gözden kaçırılmaması gereken ve mutlaka okumanız gereken içerikleri...
Erdoğan'dan ODTÜ Eylemcilerine: 'Bunlar Solcu, Ateist, Terörist...'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Balıkesir'de Kuvayi Milliye Meydanı'ndaki AKP mitinginde konuştu. Üslubunu daha da sertleştiren Erdoğan'ın konuşmasında dikkat çeken nokta “dinlemeler”le ilgili oldu. Telefon kayıtları için “montaj” ifadesini sürdüren Erdoğan, “Oğlum da izinsiz dinlenmiş” dedi. Başbakan Erdoğan özetle şöyle konuştu: (3 Temmuz 1960 tarihli bir gazetenin haberini göstererek) Menderes'in kasası, yolsuzluk evrakı ve vesikalarla dolu diyor. Merhum Başbakan'la ilgili son derece alçakça, son derece edepsizce, hayasızca iftiralarlar var. Merhum Menderes ve arkadaşlarını hapse atmışlar yetmemiş, bu haberlerle Menderes'in itibarını sıfırlamak istiyorlar. Aynı gazete bugün de aynı manşetleri atıyor, bugün de AK Parti hükümetine yapmak istiyorlar, o gün nasıl iftira attılarsa bugün de aynı iftiraları atıyorlar, nasıl çirkin, kirli tuzaklar kurdularsa bugün de tıpatıp aynısını yapıyorlar. Bu yapı kendi ülkesinin en gizli, en stratejik, en mahrem bilgilerini ele geçirecek, bunları servis edecek kadar alçalan bir tavır, ihanet içerisinde. Temiz, saf, ihlaslı kardeşlerimin artık bu yapıyı sorgulamalarını istiyorum. Bunlar niçin böyle patladılar biliyor musunuz? Dershanelere, çünkü buradan yılda 1 milyar dolar bunların geliri vardı. Biz dershaneler yasasını öne sürünce bunlar patladılar. GEZİCİLER, VANDALLAR  O Geziciler, o vandallar o açılış sırasında bir kez daha ortaya çıktılar. Dikkatinizi çekiyorum. Bunlardan bir tanesi üzerine Bizans kıyafetleri giymiş. Şu hale bakar mısınız? Alparslan 1071'de Bizans'a karşı savaşıyor ya, o da Bizans tişörtü giymiş. Kendini Bizanslı yerine koymuş. 1071 Malazgirt Bulvarı'nın açılışını protesto ediyor. Yazıklar olsun. Şunu unutmayın, bu eylemcilerin önünde, yanında CHP var, CHP milletvekilleri var, CHP Genel Başkanı var. Bu eylemcilerin avukatlığını da maalesef MHP yapıyor. Şu anda bu paralel örgüt bu Gezicilere, bu Bizans hayranlarına arkadaşlık, yoldaşlık yapıyor. Oyun çok büyük Balıkesir. Hesap başka. “HAİNLERİ DEFEDECEĞİZ” -Bu parelel yapı, bu paralel örgüt Türkiye'nin önündeki son engel, Türkiye'deki son çetedir. Onu da tasfiye edecek, bu hainleri de defedeceğiz. İşte o zaman Türkiye'nin önünde hiçbir engel kalmayacak. 30 Mart'ta bir tercih yapacaksınız, ya eski Türkiye ya yeni Türkiye diyeceksiniz. ONUN DA ÇOCUĞU YOK... -Bundan 17 yıl önce 28 Şubat’ta seçilmiş bir hükümete post modern bir darbe girişiminde bulundular. Sizin seçtiğiniz hükümeti baskılarla, tehditlerle görevden uzaklaştırdılar. İmam hatipleri, meslek liselerini kapattılar. İnançlarımıza değerlerimizi kutsallarımıza el uzattılar. Başörtülü okumaz okuyamaz diyorlardı. İmam hatipli üniversiteye giremez diyorlardı. Yoksulların çocukları okumasın diyorlardı. Sen başörtülüsün senden kapıcı olur diyorlardı. Şimdi avukatta oldu mühendis de oldu, doktor da oldu. -Bugün kendi ülkesine tuzaklar kuran zat, o günlerde ülkesini sırtından hançerliyordu. Ne diyordu biliyor musunuz. “Beceremediniz artık bırakın diyordu” Başörtüsü için takmayabilirsiniz diyordu. Ya sen ne karışıyorsun. Çünkü onda evlat yok. Bizim derdimiz var. (Başbakan Erdoğan geçtiğimiz günlerde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli için. 'Onun çoluğu çocuğu yok bizi anlayamaz' demişti) -28 Şubat’ta darbecilere hoşgörü ödülleri dağıtıyordu bunlar. Bugünde darbecilere telekulak desteği veriyor. OĞLUMUN AVUKATI MÜRACAAT ETTİ Oğlumun avukatı müracaat etti ve 3 savcının imzasıyla açıklama yapıldı. Oğlum da izinsiz dinlenmiş. İşti iftira at izi kasın. Bunu yapmaya hakkın var mı? Nasıl yaparsınız bunu. Sipariş üzerine de bunlar aynı şeyleri yaptılar. Türkiye’nin en mahrem konuşmalarını dinlemişler. Beni de dinlemişler. Bizim güvenli hatlarımız var, uluslararası görüşmelerimiz var bunları dinlemişler. BANA KİTAP, TESPİH GÖNDERİYORDU  Eyyyy Pelsinvanya sana sesleniyorum. Eğer yüreğin varsa çık vatanına gel vatanına. Siyaset yapacaksan çık er meydanına. Ben öyle bilmiyordum, aldanmışım. Bana kitaplar gönderiyordu, bana methiyeler düzüyordu. Tespihler gönderiyordu. Şimdi her şeyi anladık. Tüm Türkiye’ye sesleniyorum. Çocuklarınızı bunların dershanelerinde çekin. Okullarından da çekin. Benim 4 çocuğumun 4’ü de devletin imam hatiplerinde okudu. Başörtüsünden üniversiteye sokmadılar, yurtdışına okudular. Devletin okulları bize yeter. Bunlara tavır koyun. Bunların yayın organlarına da tavır koyun. Doğru haber bulamazsınız, dürüst haber bulamazsınız. Bunları boykot ederek tavrınızı göstereceksiniz. 'SOLCULAR, ATEİSTLER... BUNLAR TERÖRİSTLER'  Pazartesi günü Ankara’da bir bulvar açtık. Kimlere rağmen o solculara rağmen. O ateistlere rağmen. Bunlar terörist. Ama CHP bunlara bizim gençler diyor. Bizim sevgili gençlerimizin elinde Molotof kokteyli olmaz. Bilgisayarı, kalemi olur. Bulvarın adı ne 1071 Malazgirt. Bunlardan bir tanesi üzerine Bizans kıyafeti giymiş Alpaslan Bizans’a karşı savaşıyor ya kendini Bizans’ın yerine koyuyor. Yazıklar olsun. Kalabalıktan birinin seslenmesi üzerine: Bizim sosyologlara ihtiyacımız var. Şöyle gel. Lütfi Bey, notlarını al. Bakan Bakanımız ne diyor. Sosyolog kadrosunu attırdık. Yurt
Erdoğan'dan Tahliye Açıklaması: 'Adalet Yerini Buldu'
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet skandalı kapsamında düzenlenen operasyonda tutuklanan eski bakan çocukları ve Rıza Sarraf'ın tahliye edilmesine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan ilk yorum geldi. Partisinin Balıkesir mitingine katılan Erdoğan, mitingin ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. Erdoğan, tahliyeler için 'Adalet yerini buldu' dedi.  Cumhuriyet
Bahçeli'den 'Tahliye' Açıklaması
MHP lideri Devlet Bahçeli, 17 Aralık operayonundaki tahliyelere ilişkin yaptığı açıklamada; '17 Aralık 2013 tarihinden itibaren yakayı ele veren hırsızlar, rüşvetçiler, kaçakçılar, kara para tacirleri, hazine soyguncuları birer birer serbest kalmakta, cezaevinden çıkmaktadır. Başbakan Erdoğan hırsız ve rüşvetçileri yargının elinden almış, milli vicdanlarda derin bir yara açmıştır' dedi. MHP lideri Devlet Bahçeli, 17 Aralık operasyonundaki tahliyeleri, yaptığı yazılı açıklamayla değerlendirdi. Bahçeli açıklamasında; ' Başbakan Erdoğan hırsız ve rüşvetçileri yargının elinden almış, milli vicdanlarda derin bir yara açmıştır' dedi. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 17 Aralık operasyonunda Reza Zarrap, Barış Güler, Salih Kaan Çağlayan, Özgür Özdemir ve Hikmet Tuner'in tahliye edilmesini değerlendirdi. Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihinin en bunalımlı günlerini yaşadığını ileri sürerek; ' Nice acı ve fedakârlıklarla kazanılmış son yurdumuz kapkara bir dönemden geçmektedir. Mensubu olmaktan şeref duyduğumuz aziz Türk milleti suçluların, günahkârların, haramı helale tercih eden şeytani hesapların dayanılmaz baskı ve ağırlığı altındadır. 17 Aralık 2013 tarihinden itibaren yakayı ele veren hırsızlar, rüşvetçiler, kaçakçılar, kara para tacirleri, hazine soyguncuları birer birer serbest kalmakta, cezaevinden çıkmaktadır. AKP'nin yan kolu ve arka odası haline getirilen güdümlü yargı; '17 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu'nda yakalanarak demir parmaklıkların arkasına koyulan suçluları gruplar halinde salıvermektedir. Ayakkabı kutusuna 4,5 milyon dolar para koyan banka müdürü serbesttir. Türk milletine küfreden, devlet kasasından aşırılan paralarla medya havuzları kuran, aldıkları ihalelerden bakanlara ve Başbakan'a yüzde veren yandaş işadamları dışarıdadır. Bugün itibariyle yatak odalarından para sayma makinesi ve yedi adet kasa çıkan bakan çocukları özgürdür. Dahası bakanları rüşvete bağlayan, devletin mahremine girerek hükümeti gayri meşru paralarla satın alan, her türlü suç ve kepazeliğin faili olan İranlı sözde işadamı 74 gün sonra cezaevinden kurtulmuştur. Nitekim Başbakan ve hükümetinin telkin ve tesiri altında kalarak adaleti linç eden İstanbul 3. Sulh Ceza Mahkemesi bugün itibariyle söz konusu İranlı işadamı ve malum iki bakan çocuğuyla birlikte beş kişiyi tahliye etmiştir. Adı geçen mahkemenin kararı adaletin alnına çalınan kara bir lekedir. Başbakan Erdoğan hırsız ve rüşvetçileri yargının elinden almış, milli vicdanlarda derin bir yara açmıştır' dedi. 'GİTTİKÇE YAYILAN GÜVENSİZLİKLERDEN BAŞBAKAN VE HÜKÜMETİ SORUMLU OLACAKTIR' MHP lideri, yaşananların 'rezalet' diye nitelendirerek açıklamasına şöyle devam etti; 'Başbakan Erdoğan Türk milletini ayakta tutan bütün milli ve manevi değerlere kasten, bilerek ihanet etmektedir. Üçüncü dünya ülkelerinde bile görülmeyecek kadar tarafgir, bağımlı ve siyasi hale gelen yargı sonunda Başbakan'ın kollarında can vermek üzeredir. Yandaş hakim ve savcılar aldıkları emirlerle rüşvet ve yolsuzluk kirine bulaşmış bütün suçluları güvenceye almış, taşları bağlayarak haramileri bırakmışlardır. Bundan sonra olabilecek tüm çalkantılardan, tüm olumsuzluklardan, devlete ve kurumlarına karşı gittikçe yayılan güvensizliklerden Başbakan ve hükümeti sorumlu olacaktır. Şu da iyi bilinmelidir ki, Türk milleti sıradanlaşan ve arsızlaşan hukuksuzluklara onay vermeyecek, muhterem ve muhteşem varlığına sahip çıkacaktır. Hırsızların özgürlüğü, soyguncuların hâkimiyeti, telefonlarda çalıntı para temizliği telaşında olanların egemenliği inanıyorum ki uzun sürmeyecektir. Aksi takdirde milli bir felaket, milli bir mahviyet ve topyekûn çöküş kaçınılmazdır. Siyasi aidiyeti, ideolojik görüşü, kökeni ve yöresi ne olursa olsun tüm Türk vatandaşlarını hukuka destek vermeye, iradelerine ve kendi haklarına arka çıkmaya çağırıyorum. Mazlumların hakkını çiğneyen, öksüzlerin ekmeğini yiyen, harama kulluk eden haysiyetsizlere karşı milli ve demokratik bir tepki mutlaka ki 30 Mart 2014 tarihinde verilmelidir. Helalin şefaati dururken haramın şirretine sığınanları iktidardan kovmak ve mahkum etmek artık büyük Türk milletinin bileceği ve yapacağı en tarihi görev olacaktır.' ANKARA,(DHA)
Aytaç Durak MHP Lehine Adaylıktan Çekildi
30 Mart seçimi için CHP ile görüşmeler yaparken bu partiden adaylığı gerçekleşmeyince başvurunun son günü ve son dakikasında bağımsız aday olan Durak, bu sabah seçim kuruluna dilekçesini verdi. Ayrıca seçim pusulalarında adının yer almaması için İl Seçim Kurulu Müdürlüğü’nde görüşmeler yaptıysa da Durak’a bunun artık mümkün olmadığı belirtildi. Durak daha sonra özel ofisine geçerek, buraya gelen Ceyhan Belediye Başkanı ve MHP Büyükşehir Başkan adayı Hüseyin Sözlü ile bir görüşme yaptı. Görüşmke sonrası açıklama yapan Durak, şunları söyledi: MHP ADAYINI DESTEKELEYECEK 'AK Parti 2009’daki yerel seçim kaybını halen hazmedemedi. Adana’da hiçbir hukuki neden yokken halkın 5. defa seçtiği belediye başkanını görevden aldılar. Adana’da hukuk ayaklar altında. Milli irade çiğnendi. 2 milyonluk şehri halkın seçmediği bir kişi yönetiyor. Karıştıran değil bütünleştiren biri olmak için her zaman yaptığım gibi Adanalılar’ın isteğine uyarak adaylıktan çekiliyorum. Sandıkta kesin sonuç almak için bu seçimde Ceyhan Belediye Başkanı Sayın Hüseyin Sözlü’nün yanında olacağım.' Daha sonra MHP’nin Büyükşehir adayı Hüseyin Sözlü ile el sıkışıp objektiflere poz verdi. Sözlü de açıklamasında, 'Sayın Durak’ın MHP adayı olarak kazandığı seçim gasp edildiği gibi MHP’nin elindeki tek Büyükşehir de elinden alınmıştır. Kendisi halen de halkın seçtiği belediye başkanıdır. Gasp edilen hakkı yerine koymak için kendisi fedakarlık göstermiş, adaylıktan çekilmiştir. Şahsıma destek vermesi gücümüze güç katacaktır. Adana’da Aytaç Durak hep sürprizlerin adamı olmuştur, bu kararı da Adana’da büyük bir heyecan yaratacaktır' diye konuştu. YARGILANIYOR ANAP, DYP, AK Parti ve MHP’de siyaset yapan ve 5 kez seçim kazanan Aytaç Durak, 28 Mart 2010’da İçişleri Bakanlığı’nca ikişer aylık dönemlerde görevden uzaklaştırıldı. 4 yıla yakın süredir başkanlık koltuğuna oturamayan Aytaç Durak, ilk görevden alınmasının ardından son seçimde adayı olduğu MHP’den, Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin isteği üzerine istifa etmişti. Hakkında birçok müfettiş incelemesi yapılan, çeşitli davalar da açılan Durak, bir süre hapis de yatmıştı. Aytaç Durak, 25 Mart 1984 tarihinde yapılan yerel seçimlerin yanı sıra 27 Mart 1994, 18 Nisan 1999 seçimleri ile birlikte 28 Mart 2004 ve 29 Mart 2009 tarihindeki seçimleri de kazanarak, 5’inci kez Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine seçilmişti. KİTABI YAYINLANDI Aytaç Durak’ın Adana ve Türkiye siyasetindeki konumu, kentte yaşananlar ve özel yaşamını anlatan ’Başkan’ adlı kitap geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Gazeteci-yazar Çetin Yiyenoğlu’nun 444 sayfalık kitabında özellikle 1980 sonrası ortaya çıkan çeşitli kirli ilişkiler ve Durak’ın görevden alınmasına yol açan süreci başlatan belediye meclisinde dinlettiği rüşvet iddiası kasetinin perde arkası da anlatılıyor. DHA
Bugün Sadece Aktörler Değişti
28 Şubat döneminde İçişleri Bakanı olan TBMM Başkanvekili ve MHP İstanbul Milletvekili Meral Akşener, en son MGK kararlarının, tarihin tekerrürü ve bugün sadece aktörlerin değiştiğini söyledi.MHP İstanbul Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Meral Akşener, partisinin belediye başkan adayı proje tanıtımı için Amasya'ya geldi. Konuşmasında 28 Şubat'ta yaşanan olaylara da değinen dönemim İçişleri Bakanı Meral Akşener, '28 Şubat MGK toplantısında, 18 maddelik bir tasfiye kararı çıkmıştı. Bugün iş başında bulunan arkadaşlar, Rahmetli Erbakan hocayı yeterince direnmemekle suçlamışlardı. Allah'ın sopası yok. Bir gün evvelki MGK toplantısında bir karar çıktı. O günün Refah Partililerin savunduğu dille söylüyorum. Silahların gölgesinde yumuşatılmaya gayret edilerek imzalanmış metnin, bu sefer Rahmetli Erbakan'ı suçlayan bu ekiple yeniden irtica kovalamaya başlıyor. Haksızlık yaparsın yaparsın böyle ayağına dolanır. Dolayısıyla o gün ile bugün arasında sadece aktörler değişti. Dün askerler vardı, belinde silah vardı, ondan korkuldu deniliyordu, bugün belde silah yok ama milli iradenin temsilcileri bir karar verdi, irticai örgüt suçlaması. En son ki MGK toplantısında alınan çok enteresandır.' ifadelerini kullandı. 'CUMHURBAŞKANI'NIN JET HIZIYLA İMZALAMASI MANİDAR' Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) Adalet Bakanlığı emrine verilmesini 'Facia' olarak nitelendiren Akşener, '2010'da ne yapıldı? Referandum yapıldı. Bu referandumda AKP'nin çıkardığı Anayasa değişikliği referanduma gitti ve vatandaşımıza, milletimize propaganda olarak demokratikleşmeye yönelik çalışma olduğu söylendi ve o iddia ile de sonuç alındı. Şimdi nasıl oluyor? Kanun yapma yetkisi Meclis'in, uygulayacak olan hakimler yürütmenin. Böyle bir şey olabilir mi? Son dönemlerdeki günlük kelime ile söylüyorum, Cumhurbaşkanı'nı jet hızıyla imzalaması manidar.' diye konuştu. AK PARTİYE OY VEREN VATANDAŞLAR TRAVMA YAŞADI Akşener, son zamanlarda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen konuşmalara da değindi. Akşener, AK Parti'ye oy veren vatandaşların adeta bir travma yaşadıklarını ifade etti. Akşener, 'Bizler bir başka partili olarak şok yaşadık ki bu ülkenin tarihinde asla bir vatandaş oy versin veya vermesin, bu ülkenin başbakanının böyle bir konuşma yapabilir olmasını kabul etmesi mümkün değildir. Bu iddia ya doğruysa? Konusu insanımızı müthiş etkilemiş durumdadır. Başbakanlık makamını deruhte eden bir kişinin bu manada bir konuşmasının olabileceğini dahi düşünmek insanların moralini sıfır etmiş durumdadır. Burada işin 'yaptın yapmadın' boyutunun dışında Sayın Başbakan bu milletin ruh sağlığı açısından, kedisine oy veren seçmenin inancı, ruh sağlığı ve bu ülkeye olan umudu açısından gereğini yapması lazım. Dört bakan çocuğuyla başlayan ve kendisiyle devam eden bu yolsuzluk, hırsızlık, çalma çırpma konusunda gerçekten vatandaşımızın, milletimizin kalbini ferahlatacak bir yol tutma zorunda, aksi taktirde genel başkanımızın ifade ettiği iç bütünlüğümüz bozulur, iç barışımız bozulur. Başbakan'a düşen iş yargı yoluyla aklanma yolunu açmalıdır. Türkiye milleti böyle bir şeyi hak etmiyor. Dünyanın bütün önemli gazetelerinin başlıklarında Sayın Başbakan ve oğlu arasında geçtiği iddia edilen o konuşmayla çalkalanıyor. Anadolu'da bir söz vardır 'İşi gargaraya getirmek' diye. Laf kalabalığı ile işin üzerini örtüp, vatandaşı Türkiye ile ilgili ümit etme, umutlu olma, milletimizin bu umudunu ortadan kaldırma hakkı kimsede yoktur.' dedi.Zaman