Sanat ve Sıcaklık
Sevgili okurlar bir sanatçı olarak artık bilim sosyal konuların yanı sıra sanat yazılarını da sizlerle paylaşacağım. Tabii bu yazılar alışılagelmiş felsefi jargon kullanılarak yazılmış anlaşılması zor metinler gibi olmayacak. Gündelik yaşamdan örnekler vererek benzetmeler yaparak anlaşılması kolay ve keyifli bir dille sizlere aktaracağım. Şimdi sanatın insan zihnindeki yerinden başlayalımOtuzlu yaşlarda ölen genç İtalyan sanatçı Piero Manzoni, 1961’de Milano Palazzo Reale‘de açtığı bir sergide, içine 30 gr. dışkı koyduğu kutuları, altın fiyatına (37 dolar) satışa sunmuştu. Bugün o dışkıların değeri birkaç yüz bin Euro olduğu söyleniyor. Şimdi bu örneği neden verdiğimi açıklayayım. Bilirsiniz köpeklerini sokakta gezdirenler yanlarında plastik poşet taşırlar. Hayvan dışkıladığında ortada bırakmayıp temizlemek içindir. Köpeğin dışkısını temizleyip çöpe atan insan zihniyeti sanatçının sergilediği dışkıya neden itibar eder ve para öder? Sanatçı dışkısı olduğu için mi? Elbette hayır.Öyle olsa, sanatçı her tuvalete gittiğinde kapısında insanlar bekler. Peki, öyleyse insanın normalde hoşlanmadığı hatta tiksindiği bu nesnelere ilgisinin sebebi nedir? Cevap, sanat objesi olarak sunulmasıdır. Yine benzer birçok şekilde “sanat” adı altında garip ve kabul edilebilirlik sınırlarını zorlayan sunumlar olmuştur. Neredeyse hepsi izleyiciler tarafından sempatiyle karşılanmış ya da ilgi görmüştür. İşte izleyicinin sanat adına sunulanları beğenme yaklaşımı, sanat kavramının yani sanat kelimesinin ne ifade ettiği ile ilgilidir.