onedio

Cenk Tosun Haberleri

Cenk Tosun ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Cenk Tosun ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Fenerbahçe Evinde Ferencvaros'la 1-1 Berabere Kaldı
Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi 5.hafta maçında evinde Macar ekibi Ferencvaros'u ağırladı. İlk yarısı 0-0 biten maçta goller ikinci yarıda geldi. İki takımın karşılıklı ataklarıyla geçilen maçta gol perdesi misafir ekip tarafından açıldı. 66.dakikada kornerden gelen topa yükselen Varga skoru 1-0'a geltirdi. Ancak Anderson Talisca kısa sürede cevap verdi ve Fenerbahçe skoru 69.dakikada şık golle eşitledi. Maçın geri kalanında Fenerbahçe'nin atakları sonuçsuz kaldı ve maç 1-1 sona erdi.
"Türk Futbolu İçin Çok Umutlu Değilim"
Arda Turan, Madrid’de FourFourTwo dergisinden Ahmet Yavuz’a bu sezonki performansının sırlarını anlattı.Bu akşam Atletico Madrid formasıyla Chelsea karşısında yarı final rövanş maçına çıkacak Arda Turan, Madrid’de FourFourTwo dergisinden Ahmet Yavuz’a bu sezonki performansının sırlarını anlattı. İspanya Ligi’nde şampiyonluğu hayal dahi edemeyeceğini belirten milli oyuncumuz şampiyonlar ligi’ndeyse sezon başında final oynama hedefinin olduğunu söyledi. Arda ayrıca gece yastığa başını koyduğunda eğer çok geç olmadan bir gün Türkiye’ye dönmesi durumunda Avrupa’da kupa kazandıracak bir kadronun içinde yer alabileceğini ve o takıma liderlik edebileceğinin hayalini kurduğunu belirtti. “Bu halimi seviyorum” diyor Arda. Kısa saç ve uzun sakal... “Böyle havalı bir şey oldu. Kendime geldim.” Arda’nın çeşitli ve her biri olay yaratan saç stillerinden sonra denediği bu imajı, 300 Spartalı filmiyle birlikte anılmıştı. Taraftarlar, Arda’yı Atletico Madrid’in Real Madrid’i 14 yıl aradan sonra mağlup ettiği maçın ardından filmdeki “Kral Leonidas” karakterine benzettiler. Gerard Butler’ın hayat verdiği bu karakter, gerçek bir öykünün kahramanıydı ve klasik antik çağda var olmuş Sparta Uygarlığı’na komuta ediyordu. Küçük devletini düşman işgaline karşı savunan ve sayıca çok üstün Pers Krallığı’na boyun eğdiren Spartalılar, bunu Kral Leonidas’ın o damarı sayesinde başarmışlardı: İnatçı, risk almayı seven ve korkusuz... Kralın 300 kişilik orduyla Persleri alt etmesi için sihire ihtiyacı vardı. Tıpkı Arda Turan gibi... 'Gözümün korktuğu şeyden korkmam' Kral Leonidas’ın tüm bu vasıfları, Arda Turan’ı ona benzetenlerin ne kadar haklı olduğunu gösteriyor. Gözümün gördüğü bir şeyden korkmam” diyor Arda. Barcelona’ysa çıkar oynarız. Real Madrid’se çıkar oynarız. Evet, dünyanın en iyi takımları, en büyük takımları... Ama öyle kimseden korkacak bir durumumuz yok!” Kral Leonidas, Atletico Madrid forması giyse, muhtemelen o da Real ve Barça için aynı şeyleri söylerdi. Atletico Madrid’le 2017 yılına kadar sözleşmesini uzatan Arda, Madri’de oldukça mutlu... Bu sezon İspanya’ya ve Avrupa’ya damga vuran takımdan ayrılmak gibi bir düşüncesi yok. Elbette kimse sezon başında ligde Atletico Madrid adına böyle bir senaryoyu hayal etmiyordu. Arda da öyle... Açıkçası iyi bir peformans sergileyip ligi ilk dört sırada bitireceğimizi tahmin ediyordum” diyor. Ama asla son haftalara girilirken Real Madrid ve Barcelona’nın önünde puan farkıyla lider olacağımızı düşünmemiştim.” Ligdeki insanüstü” performansa şaşırmış olsa da Şampiyonlar Ligi için büyük” düşünüyordu. Hayallerimi çok fazla söylemiyorum çünkü bazen kendim gibi gülüyorum. O kadar büyük hayallerim var ki...” diyor ama artık Avrupa’nın bir numaralı organizasyonu için sezon başında düşündüklerini rahat rahat söyleyebilir. Sezon başında Şampiyonlar Ligi’nde finale gitmek gibi bir hayalim vardı.” Arda, Atletico Madrid’in sahası Vicente Calderon Stadı’nın çimlerinde FourFourTwo’nun sorularını içtenlikle yanıtladı. Takım olarak bu sezon çok yoğun bir fikstürde mücadele ettiniz. Fiziksel olarak ne durumdasın? Yıprandık... Vücut olarak hepimizin yıprandığı aşikâr. Bizim oynadığımız sistemde biz topa sahip olan değil, topun arkasında duran bir takımız. Savunma üzerine kurulu bir sistemimiz var. O yüzden özellikle benim gibi ikinci bölgenin kenarlarında oynayan oyuncular için çok sıkıntılı bir sistem bu. Çok fazla efor sarfedilen bir sistem. Ama sezon sonuna kadar elimizden ne geliyorsa yapacağız. Simeone senin için “İspanyolca bilmiyor ama onunla bakışarak, vücut diliyle anlaşıyoruz” demişti. Aranızda nasıl bir iletişim var? Biz onunla sahanın içinde bazen bir bakışla bile anlaşıyoruz. Bakışıp gülüşüyoruz... Mesela Şampiyonlar Ligi müziği çaldığında dönüp bana bakar ya da büyük maçlarda seramoniye çıkarken gelip kulağıma bir şey fısıldar... Beni çok fazla geliştirdiğini, çok yönlü bir oyuncu yaptığını düşünüyorum. Beni benden daha iyi tanıyor ve çok iyi kullanıyor. Enerjimi, gücümü ve zekâmı maksimum seviyede kullanabilecek ender hocalardan biri. Onun yönetiminde daha fazla efor sarfedip daha az gole gidip atağı organize ediyorum. Tamamıyla hocanın istedikleri doğrultusunda hareket ediyorum. Zaten doğrusu da bu... Real Madrid ve Barcelona’yla baş edip, onları alt etmek nasıl bir duygu? Barcelona ve Real Madrid’in çok özel oyuncuları var. Messi ve Ronaldo’nun durumu, Neymar’ın ve Bale’in durumu... Çok özel oyunculara sahipler. Ama onlarla savaşmak hoşumuza gidiyor. Finansal güçleri, taraftar sayıları, global değerleri ortada. Ama bizim kendi halinde, taraftarıyla bütünleşmiş, birbiri için savaşan, daha özel bir halimiz var. İnsanların gözünde daha sempatiğiz. Bu güçle, her şeyi kazanabiliriz. Peki sence Atletico Madrid’in başarısı sürdürülebilir olacak mı? Bence Atletico Madrid transfer politikasını çok iyi sürdürebilen bir kulüp. Zaten bu seviyeyi korursak yayın gelirlerinde payımız artacaktır. Tabii ki kulüp olarak Real Madrid ve Barcelona’nın seviyesine ulaşmak çok zor. Zaman alacaktır. Ama Atletico Madrid İspanya’da bu konuda potansiyeli olan en büyük kulüp. Diğer taraftan yeni stat geliyor, yeni tesisler geliyor... Her sene Şampiyonlar Ligi’nde kalıp ligde şampiyonluğu kovalayabilecek bir durumumuz var. O yüzden her şey olabilir. Bir röportajında “Fiziksel olarak Messi ve Ronaldo kadar iyi olmam mümkün değil” demiştin. Senin için zirve noktası neresi? Açıkçası 27 ile 31 yaş arasında sahip olduğum potansiyeli daha fazla açığa çıkarabileceğimi düşünüyorum. Eğer Atletico Madrid gibi dünya devleriyle yarışan, uluslararası arenada boy gösteren bir takımın oyuncusuysam içimde çok büyük bir potansiyel var demektir. Sadece bunu daha sürekli bir hale getirmeliyim. Ama bunu tabii lafta bırakmamak, çok çalışmak lazım. Özellikle Atletico Madrid kariyerine bakınca “çalışmak” kelimesinin senin için anahtar kelime olduğunu söyleyebilir miyiz? Kesinlikle… Mesela bizim takımda Raul Garcia muhteşem bir örnek. Bir gün kitap yazarsam kitabımda muhteşem bir yeri olacak. Yüzde 30 yetenek, yüzde 70 çalışmadır. Çalışırsan oynarsın. Gerçekten kitap yazacak mısın? Evet yazacağım. Çok laylaylom bir kitap olmayacak. Herkesi eleştiren, gerçekleri söyleyen bir kitap olacak. Basının önünde her şeyi söyleyemiyorsun, politik davranıyorsun. Atletico Madrid’e gittiğin ilk aylarda TFF’nin Tam Saha dergisine verdiğin röportajda “Burada insan olarak bir birey olduğumu hatırladım” demiştin. Hala böyle mi düşünüyorsun? Çok büyük laf etmişim be! Doğru laf etmişim ama... Hâlâ arkasındayım! Mesela biraz önce antrenman bitti, bundan sonra hayat bana ait. Kimsenin hatrı gönlü yok. Türkiye’de sürekli birilerini ziyaret etmeniz gerekiyor. Kırılanlar var, bozulanlar var, dedikodular var. Dedikodulara cevap vermek zorundasın... Galatasaray taraftarıyla arandaki buzlar eridi mi? Galatasaray camiasının her zaman altın çocuğu oldum. El bebek gül bebek yetiştik. Tabii ki sorunlar oldu, ağladık sızladık falan. Ben de Galatasaray’a karşı elimden gelenin en iyisini vermeye çalıştım. Sadakatli davranmaya çalıştım. 24 yaşına kadar hep Avrupa takımları isterken Galatasaray’da kaldım. Bu da gözardı edilmemeli. ‘Bırakıp kaçtı’ diyenler var. Ben bırakıp kaçmadım. Takım sekizinciyken iğneyle çıkıp oynadım. Doktorlar orada... Takım yeni sezonda muhteşem bir kadro kurmuştu, şampiyon olacağı belliydi, ben o zaman gittim. Bırakıp kaçmak o zamanlar ben sakatım deyip oynamamaktı. Herkes Manisa’da nasıl oynadığımı biliyor. Öyle üç kuruşa beş köfte yok. Peki bu süreçte suçlu Galatasaray taraftarı mıydı? Taraftar suçlu olur mu? Arda Turan diye stadı inletirken iyiydi. Şimdi kötü mü olacak? Ve sen de kafana koydun ve Atletico Madrid’in yolunu tuttun… Çünkü yaşam alanı bırakmadılar bana... Eğer yaşam alanı verilseydi Selçuk, Burak, Sabri, o zaman Caner de bizdeydi; bu kadroyla Şampiyonlar Ligi olmasa da en azından Avrupa Ligi’nde şampiyon olabilirdik. Hâlâ bazen yatarken eğer çok geç olmadan bir gün dönersem Avrupa’da bir kupa kazandıracak kadronun içinde yer alabilirim diye düşünüyorum. Madrid’de mutlu musun? Burada kendime ait vaktim oldu. Kendimi bıraktım. Düşünme fırsatı buldum. Kafam temizlendi. Geçen gün okuyorum, Selçuk’la Burak’ın stattan arabalarıyla ayırlmaları bile problem. Kardeşim nolur ya! Maç bitmiş, ne istiyorsa yapsın futbolcu. İstiyorsa yürüyerek gitsin. Burada biz maça iki saat kala otomobillerimizle geliyoruz, herkes de otomobiliyle ayrılıyor. Kız arkadaşıyla maça gel, ne var bunda? Profesyonel futbolcu milyon dolarlar kazanıyor. İşyerine ihanet edecek kadar aptal mı? İhanet eden zaten üç gün sonra kendini sahada belli eder. Şikayetçi olduğun hiç mi bir şey yok? Bütün gün uyuyorlar (gülüyor). Geç yemek yiyorlar. Benim de bu yüzden kilo problemim oluyor, moralim bozuluyor. Saat 21:30’da yemek daha yeni başlıyor! Karnını nasıl doyuruyorsun? Her kültürün yemeğini yiyebiliyorum. Dünya mutfağını da seviyorum. Çin yemeği seviyorum ama çok kızartma işi var. Çünkü biz küçükken Bayrampaşa’da arka tarafta Çin restoranı vardı, hep oraya gider yerdik (gülüyor). Paella seviyorum. Deniz mahsullerinden böcekleri çok seviyorum. Şimdi ‘Ne havaya girmiş’ diyecekler ama çok seviyorum, ne yapayım. Sonradan görme olduğum için bunların hepsini çok seviyorum (gülüyor). Galatasaray’daki süreci de takip ediyor musun? Futbolcular da baskı altında... Çok fazla takip etmiyorum çünkü canım sıkılıyor, üzülüyorum. Arkadaşlarımın hepsi özel oyuncular, korunmaya ihtiyaçları yok. Sonuçta son iki senenin şampiyonluğu, Şampiyonlar Ligi çeyrek finali var. Birazcık saygı diyorum. Mancini’yi başarılı buluyor musun? Mancini zaten durumu açıkladı. ‘Ben buraya yeni takım kurma hedefiyle geldim’ dedi. O tabii Avrupa’da görmediği tarzda şeyler gördüğü için yadırgaması, sinirlenmesi çok normal. Ama Türkiye şartları böyle, alışması lazım. Hedefinin bu sene olmadığını söyledi. Beklemek lazım... Manchester City’de, Inter’de yıldız oyuncuları idare etmek ve başarılı olmak... Bunlar büyük işler. Mancini büyük bir hoca. Sana göre Türkiye’den Avrupa’ya gidebilecek oyuncular kimler? Gökhan Gönül ve Caner Erkin oynayabilir. Selçuk İnan, Burak Yılmaz ve Semih Kaya da öyle... Arda, Olcan Adın’ın da büyük potansiyeli olduğunu düşünüyor. Trabzon’da bütün yük ona kalıyor. Salih Uçan’ın, Emre Çolak’ın, Muhammed Demirci’nin ve Muhammed Demir’in kendini geliştirmesi lazım. Cenk Tosun’da iyi bir potansiyel var. Oyuncularımızın potansiyeli var ama bu potansiyel yetmeyebilir. Çalışmak, üzerine koymak lazım çünkü buralar başka bir seviye. “Arda Turan’ın başarısı, Türk futbolunun başarısı değildir.” Bu görüşe katılıyor musun? Yüzde 100 katılıyorum. Şansım çok yanımda oldu. Ben Mleda Boleslav maçında böyle olmasam... Millet bana şımarık falan diyor ya, öyle olmasam bugünlere gelemezdim ki! Ben nasıl oynayacağımı çözdüm, biraz Şam şeytanlığı yaptım. Böyle oynarsam formayı alırım diye kendi yolumu buldum. Sana bir süpergüç verip, “Türk futbolunda bir şeyi değiştirebilirsin” deseler neyi değiştirirsin? Bir hakkım olsa bütün kulüplerin altyapı tesislerini değiştiririm. Yataklı, eğitmenli, psikolojik danışmanlı, özel hocalı, İngilizce eğitmenli... Muhteşem çim sahalar... İşin temeli burada. Altyapı hocasına 2-3 bin lira maaş verirsen bu iş olmaz. Kulüp, altyapılarına kaynak ayıracak ki orası maddi olarak tatmin olunan bir yer olsun. Böylece eski futbolcu yorumculuğa kaçmayıp o işe odaklansın. Maalesesf altyapı hocalığını önemsizleştirdiler, itibarsızlaştırdılar. Kulüplerin altyapı hocaları kendi statlarında maç bile izleyemiyorlar! Türk futbolunun geleceği için umutlu musun? Çok umutlu değilim, çok da endişeli değilim. İpin üzerinde gidiyoruz. Fatih hoca bunun planlarını yapıyor. Sadece onun değil, altında çalışan herkesin aç olması lazım. Mesela bu ülke Abdullah Avcı’yı kaybetmemeli. Abdullah hoca bir gün tekrar bu milli takımın başına gelebilmeli. Bir kere olmadı diye vazgeçmemeliyiz.
Yeni Atiba: Gedson Fernandes
Hedefli hedefsiz şutlar, peş peşe kornerler ve gelen ilk gol sonrası Beşiktaş tribünlerinde genel beklenti derhal 2. golü bulma yönünde oluyor.Tribünler, bir Beşiktaş maçının başından sonuna kadar rahat oldukları bir Beşiktaş maçı hatırlamakta zorlanıyorlar…O sebeple hemen 2. golü bulmak, garantiye almak peşindeler.
Belhanda'dan 'Beşiktaş' Açıklaması
Kara Kartal’ın 10 numara transferindeki ilk hedefi Younes Belhanda, geleceğiyle ilgili olarak Fransız internet sitesi Lions de Atlas sitesine açıklamalarda bulundu.Ukrayna’daki siyasi krizin ülke futboluna da yansıması nedeniyle zor günler geçiren Dinamo Kiev takımında, yönetimin aksine oyuncular arasında hâlâ iyi bir ortam olduğunu belirten Faslı futbolcu, “Takımımda çok iyi bir arkadaşlık var. Fransa’dan tanıdığım Chamakh ve Benatia’yla beraber forma giyiyorum. Teknik direktörümüz ve kulüp yönetimimiz benden çok memnun. Ancak ben profesyonel bir futbolcuyum. Roma ve Beşiktaş’ın benimle ilgilendiğini biliyorum” ifadelerini kullandı. İtalyan ekibinin temsilcileriyle kısa bir görüşme yaptığını ancak olumlu bir sonuç alamadıklarını kaydeden 24 yaşındaki futbolcu, “Beşiktaş’ın da Kiev Yönetimi’yle transferim hakkında konuştuğunu biliyorum. Yeni sezonda Dinamo Kiev Şampiyonlar Ligi’nde olmayacak. Eğer şartlar oluşursa yeni sezonda Devler Ligi’nde forma giymek istiyorum. Bunu hiçbir zaman gizlemedim. Şimdi Dinamo Kiev’in bir oyuncusuyum. Kulübümle anlaşılması halinde bende geleceğimle ilgili karar verebilirim” dedi. Arsenal’e yetişecek! Teknik direktör Slaven Bilic’in isteği doğrultusunda orta alana yapılacak transferi, Arsenal’le oynanacak Şampiyonlar Ligi Play-Off mücadelesine yetiştirmeyi planlayan Siyah-Beyazlı Yönetimin, Belhanda konusunda yoğun bir çalışma sürdürdüğü öğrenildi. Geçen sezon Fransa Lig 1 ekibi Montpellier’den 8.5 milyon Euro’ya (yaklaşık 25 milyon TL) transfer ettiği futbolcuyu bu bedel civarında bir ücrete satmaya sıcak bakan Kiev’in, Beşiktaş Yönetimi’yle pazarlıklarını sürdürdüğü, iki takımın düşündüğü ücret konusunda az bir fark kaldığı ifade edildi. Kadrosunu; Cenk Tosun, Ramon Motta, Demba Ba ve Gökhan Töre’yle güçlendirerek şov yapan Siyah-Beyazlılar’ın, her an Belhanda transferini de duyurabileceği öğrenildi. Geçen sezon 6 gol attı Faslı futbolcu, geçen sezon Dinamo Kiev formasıyla 31 mücadeleye çıkmıştı. Başarılı orta alan, bu karşılaşmalarda, takımına 6 gollük katkı sağlamıştı. fanatik
Kartal'ı Tek Gol Yıktı
Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi play-off turunda 0-0'ın rövaşında Arsenal'e İngiltere'de 1-0 yenilerek Devler Ligi'ne veda etti. İngilizlerin golünü 45+1'de Sanchez kaydetti. 75. dakikada ise Debuchy kırmızı kart gördü. Kara Kartal, özellikle son 10 dakikada Arsenal'i sahasına hapsederek gol bulmaya çalıştı ancak kaleci Szczesny izin vermedi. Siyah-beyazlı temsilcimiz, yoluna UEFA Avrupa Ligi'nde devam edecek. Beşiktaş, cuma günü TSİ 14:00'te gerçekleştirilecek olan grup kura çekimine 2. torbadan katılacak. MAÇTAN NOTLAR UEFA Avrupa Şampiyonlar Ligi play-off turu rövanş maçında Arsenal karşısında tur arayan Beşiktaş'ta, ilk maçtaki kadronun tamamına yakınını koruyan teknik direktör Slaven Bilic, sakatlığı geçen Hutchinson'ı ilk onbirde sahaya sürerken, Necip Uysal'ı yedek soyundurdu. 'Devler Ligi'ne altıncı kez katılmak için mücadele eden Beşiktaş, 60 bin kişilik Emirates Stadı'ndaki karşılaşmaya teknik direktörü Bilic'ten yoksun çıktı. İstanbul'da oynanan ilk maçın uzatma dakikalarında hakem Milorad Mazic tarafından oyundan atılan ve 1 maç ceza alan Hırvat teknik adam, takımının Arsenal karşısındaki tur mücadelesini tribünden takip etti. Feyenoord maçlarında orta sahada ortaya koyduğu futbolla takımın tur atlamasında pay sahibi olan ancak sakatlığı nedeniyle Arsenal karşısında ilk maçta forma giyemeyen Kanadalı Atiba Hutchinson, Londra ekibine karşı rövanş mücadelesinde sahadaki yerini aldı. İlk maçta olduğu gibi bu karşılaşmada da İsmail Köybaşı'na sağ bekte görev veren Bilic, sağ ayak bileği yan bağında ikinci derece yırtık tespit edilen ancak maça yetiştirilen Necip Uysal'ı ise yedek kulübesinde oturttu. Savunmayı İsmail Köybaşı, Franco, Ersan Gülüm ve Motta'dan oluşturan Bilic, orta alanda Hutchinson, Oğuzhan, Veli, Olcay ve Mustafa Pektemek'i oynattı. İleri uçta ise Demba Ba görev aldı. Karşılaşmaya yedek başlayan Cenk Gönen, Serdar, Sivok, Gökhan Töre, Necip, Kerim ve Cenk Tosun teknik direktör Bilic'ten görev bekledi. MESUT ÖZİL İLK 11'DE Arsenal Menajeri Arsene Wenger, 2014 Dünya Kupası'nda Almanya ile şampiyonluk yaşayan ve takıma geç katıldığı için ilk maçta 18 kişilik kadroya almadığı futbolculardan Mesut Özil ve Per Mertesacker'i rövanş maçında Beşiktaş'a karşı sahaya sürerken, takımdan ayrılacağı yönünde haberler çıkan Lucas Podolski yedek kulübesinde görev bekledi. Fransız teknik adam, Barcelona'dan transfer edilen ancak performansı eleştiri konusu olan Alexis Sanchez'e ilk maçta olduğu gibi yine ilk onbirde şans verdi. Wenger, sakat ve kart cezalısı futbolcularının yokluğunda Flamini ve Oxlade-Chamberlain'i ilk onbire aldı. Londra ekibinde, Beşiktaş maçında sakatlanan İspanyol futbolcu Arteta, ligdeki Everton maçında sakatlanan Fransız golcü Giroud'nun yanı sıra yine sakatlıkları devam eden Gibbs ve Walcott 18 kişilik kadroda yer almadı. Beşiktaş karşısında ilk maçta 80. dakikada kırmızı kart görerek oyun dışında kalan Aaron Ramsey de siyah-beyazlı ekibe karşı forma giyemedi. Ramsey, geçen yıl takımının Fenerbahçe ile oynadığı UEFA Şampiyonlar Ligi play-off turu maçlarında, ikisi Emirates Stadı'nda olmak üzere 3 kez fileleri havalandırmayı başarmıştı. DEMBA BA, 303 GÜN SONRA EMİRATES STADI'NDA Beşiktaş'ın İngiltere Premier Lig ekibi Chelsea'den renklerine bağladığı Senagalli futbolcu Demba Ba, 303 gün sonra yeniden Emirates Stadı'nda bir maça çıktı. Chelsea forması giyen Ba, 29 Ekim 2013 tarihinde Arsenal ile deplasmanda oynanan İngiltere Lig Kupası 4. tur maçında Samuel Eto'o'nun yerine 80. dakikada oyuna dahil olmuştu. Chelsea, karşılaşmayı Azpilicueta ve Mata'nın golleriyle 2-0 kazanmıştı. Demba Ba, Newcastle United takımında forma giydiği dönemde Arsenal'e karşı Emirates Stadı'nda 2 gol atmayı başardı. 29 Aralık 2012'de oynanan ve Arsenal'ın 7-3 kazandığı maçta Senegalli futbolcu, skoru 1-1 ve 3-3'e getiren golleri atmış ancak takımının farklı kaybetmesine engel olamamıştı. SİYAH-BEYAZLI TARAFTARLAR YALNIZ BIRAKMADI Arsenal ile Beşiktaş arasında oynanan UEFA Şampiyonlar Ligi play-off turu rövanş maçında siyah-beyazlı taraftarlar takımlarını yalnız bırakmadı. Karşılaşmanın oynandığı Emirates Stadı'nda kendilerine ayrılan 3 bin kişilik bölümü dolduran Beşiktaşlı futbolseverler, maç öncesinde yaptıkları tezahüratlarla stadı renklendirdi. EFSANE BAŞKAN UNUTULMADI Arsenal maçında, geçen günlerde vefat eden Beşiktaş'ın onursal başkanı Süleyman Seba da unutulmadı. Siyah-beyazlı taraftarlar, Seba için üzerinde resmi yer alan ve 'Süleyman Seba kalbimizdesin' yazılı pankart açtı. HT Spor
Kartal 'Tosun' Gibi
Şampiyonlar Ligi'ne 'dramatik' bir şekilde veda eden Beşiktaş, Spor Toto Süper Lig'e galibiyetle başladı. Demba Ba'dan yoksun Mersin İdman Yurdu deplasmanına çıkan 'Kara Kartal', yeni golcüsü Cenk Tosun'la galibiyete uzandı: 1-0Spor Toto Süper Lig'in açılış haftasında Beşiktaş, ligin yeni ekibi Mersin İdman Yurdu ile karşılaştı. 2013 Akdeniz Olimpiyatları için yapımı tamamlanan ve ilk kez bir Süper Lig mücadelesine ev sahipliği yapan 'Mersin Arena'daki karşılaşmayı Cenk Tosun'un tek golüyle kazanan siyah-beyazlılar, sezona 3 puanla başlamış oldu. CENK TOSUN SİFTAH YAPTI Geçen sezon Gaziantepspor formasıyla 13 gol atan Cenk Tosun, Beşiktaş'taki ilk lig maçında gol sevinci yaşadı. Maçın 43. dakikasında Sol kanattan ceza sahası içerisine Mersin İdman Yurdu savunmasının uzaklaştıramadığı topu araya girerek kapan Gökhan Töre, hiç bekletmeden ortasını yaptı. Töre'nin iyi ortasına altıpas çizgisi üzerinde iyi yükselen Cenk Tosun'un kafa vuruşu ağlarla buluştu: 1-0. Karşılaşma Mersin'de 33 derece sıcaklık, %70 nem ve oldukça kötü zemin şartlarında oynanandı. Beşiktaş, deplasmanda oynadığı Mersin İdmanyurdu maçına sakatlığı bulunan Demba Ba ve cezalı Oğuzhan'dan yoksun çıktı. UEFA Şampiyonlar Ligi play-off turunda Arsenal'e elenen Beşiktaş, Mersin İdmanyurdu karşısında Avrupa mesaisinden farklı bir 11'le yer aldı. Siyah-beyazlılarda, geçtiğimiz sezonun son haftasında oynanan Gençlerbirliği maçında gördüğü kırmızı kart nedeniyle iki maç cezalı olan Oğuzhan Özyakup ve sol dizinde sakatlık bulunan Demba Ba kadroda yer almadı. Siyah-beyazlıların yıldızı Demba Ba ile Oğuzhan maçı tribünlerden izledi. 2013 Akdeniz Oyunları için inşa edilen ve oyunlardan sonra Mersin İdmanyurdu'nun kullanımına verilen Mersin Stadı'nda ilk kez bir Süper Lig karşılaşması oynandı. Mersin İdmanyurdu da bir sezon aradan sonra döndüğü en üst ligde ilk maçına çıktı. Kırmızı-lacivertli ekipte Adem Güven, Eren Tozlu ve Güven Varol sakatlıkları nedeniyle kadroya alınmadı. Mersin ekibi, sahaya geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Beşiktaş Onursal Başkanı Süleyman Seba'yı andıkları pankartla çıkarken, Beşiktaş ise pankartla 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı kutladı.Fotomaç
Sosa Transferinde 10 Milyon Euro Kar!
2013-2014 sezonunun bitmesiyle birlikte transfer listesinin en başına 10 numarayı yazan Slaven Biliç'in, transfer sezonunun başlamasıyla birlikte takıma kazandırılmasını istediği ilk isimlerden birisi Arjantin'li Jose Sosa idi.Hırvat teknik direktörün Sosa konusundaki ısrarı ile Haziran ayının başında Metalist Kharkiv'in kapısını çalan siyah beyazlı yönetim Ukrayna ekibinin 13 milyon Euro istemesi sonrası bu transferden vazgeçerek diğer alternatiflere yöneldi.METALİST KHARKİV JOSE SOSA İÇİN ÜÇ AY ÖNCE 13 MİLYON EURO İSTEMİŞTİJose Sosa'nın Atletico Madrid ile Şampiyonlar Ligi finalinde oynamasının ardından piyasasının artacağını ve çok fazla teklif geleceğini düşünen Metalist Kharkiv yönetimi Beşiktaş'tan ilk etapta 13 milyon Euro gibi çok yüksek bonservis bedeli talep etti.Ancak Metalist Kharkiv yönetiminin planları pek tutmadı ve sonunda Beşiktaş ile Jose Sosa'nın yolu transfer sezonunun bitmesine 14 gün kala yeniden kesişti.Aradan geçen 3 aylık sürede Marko Marin, Diego, Lanzini, Dany Miguel, Belhanda, Bryan Ruiz, Ben Arfa gibi isimlerle temas kuran siyah beyazlılar Bryan Ruiz ile anlaşmasına rağmen Hırvat hocanın ısrarı ile bir kez daha Metalist takımının kapısını çaldı.13 MİLYON EURO'DAN 3.4 MİLYON EURO'YABu kez Ukrayna ekibinden daha ılımlı tepkiler alan Beşiktaş yönetimi Jose Sosa için girişimlerini hızlandırdı. Oyuncunun sözleşmesinin bir yıl sonra biteceğini bilen Beşiktaş yönetimi iki hafta boyunca yaptığı sıkı pazarlıkların ardından Metalist Kharkiv'i 3.4 milyon Euro'ya ikna etti.SLAVEN BILIC: 'MUTLAKA SOSA ALINMALI'Bu süreçte teknik direktör Slaven Biliç'in transferin gerçekleşme ihtimalinin yeniden belirmesi üzerine Jose Sosa'yı tekrar ilk sıraya koyarak 'Mutlaka Sosa alınmalı' demesinin ardından yapılan pazarlıklar sonucu Arjantinli 10 numara Beşiktaş'a kazandırılmış oldu.JOSE SOSA SADECE 10 NUMARA DEĞİLSlaven Biliç'in Jose Sosa'yı ısrarla istemesindeki en büyük etken ise oyuncunun hem 10 numara hem de kanatlarda oynayabilme özelliğine sahip olması. Orta sahaya yapılacak transfer tanımında oyuncunun sadece 10 numara değil kanatlarda da oynaması kriterinin üstünde duran Slaven Biliç Sosa'nın gelmesi ile birlikte daha alternatifli bir kadroya sahip olmayı hedefliyordu. Gökhan Töre, Olcay Şahan, Oğuzahan Özyakup, Kerim Frei, Mustafa Pektemek ve hatta Cenk Tosun arasında sıkı bir rekabet yaratmak isteyen Biliç, Jose Sosa'nın gelmesiyle bu amacına da ulaşmış oldu.YÖNETİM DOĞRU BİR STRATEJİ İZLEDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORJose Ernesto Sosa için Metalist Kharkiv'e 3.4 milyon Euro ödeyecek olan siyah beyazlı yönetim ise Ukrayna ekibinin Haziran ayında istediği 13 milyon Euro'yu geri çevirip bu transferde acele etmemekle son derece doğru bir karar verdiğini ve doğru bir strateji izlediğini düşünüyor.Şampiy10
Olcay Şahan: "Galatasaray da İstemişti Ama Ben Beşiktaş'ı Seçtim"
Futbolcu olmanda abinin payı büyükmüş… O da futbola devam ediyor mu?Dört kardeşiz, ben en küçük çocuğum. Abim şu an Almanya’da yaşıyor, benim menajerliğimi yapıyor. Beşiktaş’a gelmemi sağlayan da o oldu.Beşiktaş’a gelmeden önce Bundesliga’dan da teklifler almışsın. Neyi düşünerek böyle bir karar aldın?Bundesliga’daki ilk senemden sonra Türk Milli Takımı’ndan davet almıştım. Orada kendimi kanıtlamak ve kalıcı olmak istediğim için Beşiktaş’ın teklifini kabul ettim, çünkü Beşiktaş’ta oynarsam milli takıma daha yakın olurum diye düşündüm. Kaiserslautern’le küme düştüğümüz için unutulmaktan korkmuştum. Başka teklifler de vardı, yine Bundesliga’da olacaktım ama Beşiktaş kadar büyük bir takım olmayacaktı bu. Nürnberg, Augsburg, Köln gibi takımlardı.Beşiktaş’la birlikte Türkiye’den seni isteyen başka takımlar da var mıydı?Galatasaray vardı. Fatih hoca zamanıydı, Ümit Davala aramıştı ama Beşiktaş’ı tercih etmiştim.Pişman mısın?Hayır. Şu an hayatımın en güzel noktasındayım.Beşiktaş senin için ne kadar büyük bir kulüp? Burada oynamak çocukluk hayalin miydi?İstanbul’da yaşayan dayım koyu Beşiktaşlıydı. Bizim ailenin tek Beşiktaşlısı oydu, sonra beni de Beşiktaşlı yaptı. İstanbul’a geldiğim zaman maçlara gitmek istiyordum ama hep tatil zamanlarına denk geliyordu. Bana hep Beşiktaşlı yatak örtüleri, kıyafetler filan alırdı. Zaten Düsseldorf’ta büyüdüm. Orada Türkler çok fazlaydı. Türk gibi büyüdük. Kemal Sunal’ın bütün filmlerini defalarca izlemişimdir mesela. Hâlâ izleyip, gülebilirim.Süper Lig’deki maçları izleyebiliyor muydun?Babam kahvehaneye giderdi. Beni de götürüp bir tost yedirirdi, çay içirirdi. Bütün derbileri kahvehanede izlerdik ama maç biter bitmez beni hemen çıkarırdı. “Sen futbolcu olacaksın, sigara dumanının içinde kalmaman lazım” derdi. Hayalim hep o derbilerde oynamaktı.Derbilerde kimleri izleyip, onlar gibi olmak isterdin?Sergen Yalçın, Tümer Metin ve İlhan Mansız. Tabii ki diğerlerinin hakkını yiyemem ama onlar önde oynadıkları için gözüm onların üzerindeydi. Bir maçı hiç unutmam: Bir Şampiyonlar Ligi maçını Almanya’da oynamışlardı. Rakip Chelsea’ydi. O maçı tribünden izlemiştim.Küçük yaşta seni futbolcu gibi mi yetiştirmeye başladılar?Topun ne olduğunu anladığım günden itibaren babam üzerime düşmeye başladı. Hatta okulu bile önemsemedi. Annem de buna çok kızıyordu. Bu yüzden hep kavga ederlerdi. Babam “Benim oğlum çok başarılı bir futbolcu olacak, başaramazsa ben ona ömür boyu bakarım” derdi. Şükürler olsun ki babamın dediği oldu.Babanın futbolla ilgili bir geçmişi var mı? Neden senin üzerine bu kadar çok düştü?Yok ama benim yetenekli olduğumu hissetti. Abim de çok iyi bir futbolcuydu mesela. O da Fortuna Düsseldorf’ta oynamıştı, 12 yaşımda ben de o kulübe transfer olunca abimden vazgeçtiler çünkü aynı mevkide oynuyorduk. O çevrenin en yetenekli oyuncusu olarak beni görüyorlardı.Abinle bu yüzden aranız bozulmadı mı?Yok. Çünkü abim de oraya transfer olmamı çok istiyordu. Şimdi menajerliğimi yapıyor, daha kolay ve kârlı bir iş. Yine de itiraf edeyim, abim benden daha yetenekli bir futbolcuydu. Benden daha hızlıydı. Sol ayağı benimkinden daha çok işe yarıyordu! Koşularda da beni hep geçerdi. Koşu uzunluğunda değil ama hız konusunda. Uzun koşuda patates ederdim onu!Senin sol ayağın da müthiş değil mi?“Müthiş sol ayağım” meselesi aslında espri olacaktı ama elimize yüzümüze bulaştırdık. 4-1 kazandığımız bir maçtan sonra bana “Golü nasıl anlatırsın?” diye sordular. Herkes gördü golü, anlatacak ne var? Ben de onun üzerine öyle bir şey söyledim. Ne diyeyim? Sol ayağım çok kötü. Onu sadece üzerinde durmak ve koşmak için kullanıyorum. İşin garibi sol ayağımla da dört, beş tane golüm var.Müthiş sol ayağınla solda oynamak seni rahatsız etmiyor mu peki?Hayır. Böyle çok mutluyum. Altyapılarda bir ara ön libero oynuyordum, sonradan sol kanata kaydım. Bence mevkiim bu. Sağ ayakla burada oynamak da avantajlı. İçeri daha rahat girebiliyorum. Sağ kanatta oynarsam sadece kanata yapışır kalırım. Ters ayakla oynamak daha rahat.Neden 10 numara pozisyonunda oynamamana rağmen 10 numaralı formayı giyiyorsun? Nasıl gelir gelmez o formayı almaya cesaret edebildin? Bu senden beklenen şeyleri de artırıyor…Beşiktaş gibi bir kulüpte 10 numarayı almak biraz cesaret işi, evet. Samet Aybaba sağ olsun bana ilk günden itibaren çok güvendi ve oynadığım ilk maçta, Manchester City maçında bana 10 numarayı verdi. O günden itibaren de üzerimden çıkartmadım. İki seneden beri de bu formanın hakkını verdiğimi düşünüyorum. Gelecek yıllarda da böyle devam etmek istiyorum.Ya Beşiktaş gerçek bir 10 numara transferi yaparsa?Ne olur bilmiyorum ama vermek istemem. Artık 10 numara 10 numaralı formayı giyer diye bir şey yok. Beşiktaş’a gelen futbolcu da böyle bir konuda sorun çıkarmaz. Buraya geldiğimden beri sorun çıkaran kimseye rastlamadım. Karakteriyle ilgili sorun olan kimse Beşiktaş’a transfer edilmez, transfer edilen bir futbolcu da bu kadar uzun süre ilk 11’de oynamış bir futbolcunun forma numarasını almaz diye düşünüyorum.Samet Aybaba’yla Bilic’in senden istedikleri arasında nasıl farklar var?Samet hocayla hücum anlamında çok açık oynuyorduk. Çok gol yediğimiz doğru ama anlayışımız bugünkünden farklıydı. Slaven Bilic’le daha çok defanstan sağlam çıkarak gol bulmaya çalışıyoruz. Bilic takım oyununa ve garantici olmaya önem veriyor, Samet hoca içimizden geldiği gibi oynamamızı istiyordu. “Yapmak istediğiniz her şeyi yapın” diyordu. Bunu Bilic de söylüyor ama daha çok takım halinde hareket etmemizi istiyor. Bu sayede onunla çalışırken daha az gol yedik ama Samet hoca zamanında da daha fazla gol attık. İkisiyle de başarılı sezonlar geçirdik. “Feda” sezonunda şampiyon olamadık ama herkes bizi konuştu, geçen sene de böyleydi. İnanıyorum ki bu sene daha da üstüne koyarak şampiyon olacağız.Slaven Bilic’in nasıl bir çalışma anlayışı var? Sizi çok hırpalar mı?Aslında sadece Bilic’in değil, bütün ekibinin bu işte payı büyük. Bütün hepsinin sayesinde bu sene hak ettiğimizi alacağımızı düşünüyorum. Bütün hocalar bizimle birebir konuşuyor, mesela maç analizlerimizi yapan Edin Terzic bana Arsenal maçından önce bana rakibin nerelerlen orta yaptığını söylüyor, ona göre önlem aldırıyor. Edin Terzic geldikten sonra hiçbir rakibimizin bizi ezebildiğine şahit olmadım. Geçen sezon hiçbir takımın Bursaspor’u Bursa’da ilk yarının başında baskı altına alıp da üç gol birden attığını görmemiştim. Sadece biz yaptık.Bu sezon kendine 15 gol hedefi koymuşsun. Hedefi tutturamazsan sezon sonunda düğün yapmayacakmışsınız. Kimin fikriydi bu? Nişanlının mı?Babamın fikriydi. İlk sezonumda 11 gol attım, ikinci sezonumda 8 gol attım. Bu sezon 15 gol benim için çok zor değil çünkü kendime çok güveniyorum, hocam da bana güveniyor. Harika bir takımımız var, geçen yıldan çok daha iyi olacağız.Sürekliliğini neye borçlusun? Kart cezalısı durumuna düşmüyorsun, sakatlanıp maç kaçırmıyorsun, yedek kalmıyorsun…Kafama borçluyum. Biraz kurnaz bir insanımdır. Futbolcu olmak için sadece ayaklarınızın olması yetmiyor, kafa da çok önemli. Sakatlanmamı da anneme borçluyum. Çocukluktan beri et yemediğim için her gün bana pekmez, bal filan yedirirdi.Vejeteryan mısın?Tam olarak değilim aslında. İşlenmiş et yiyorum, balık yiyorum. Annemin içine dert oluyordu bu. Bana her gece süte karıştırılmış bıldırcın yumurtası içirirdi. Her gece saat 4’te işe gitmeden önce beni uyandırıp, içirirdi. Şimdi artık sadece pekmezle bal yiyorum. Sabah akşam mutlaka birer kaşık yerim.Bütün olay bu mu yani?Bence bu. Babamın da payı var tabii. Beni her zaman özel çalıştırırdı. Özel hoca tutardı bana. Beni hep koşuya götürüp zorla koştururdu. Ben ağlardım, o koştururdu. Ağlaya ağlaya koşardım. Hiç “kıyamam” dediğini duymadım. O zamanlar Bayer Leverkusen’de bir arkadaşım vardı. Yetenek olarak çok iyi değildi ama gönlünden, canından oynadığı için onu çok beğenirdim. Ona bakıp hevesleniyordum. O yüzden bende de her şey yürekten geliyor. Bazen maçlarda yorulsam bile bunu düşünerek hırslanıyorum, devam etmek istiyorum.Koşup koşup sonuca varamadığında sinirleniyor musun?Hayır. Koşarsan, mücadele edersen istediğine ulaşıyorsun.Baban sana koşarken nasıl hedefler koyardı?Oturduğumuz yere yakın, 6 kilometrelik bir göl vardı. O mesafeyi bir saatin içinde iki kere koşmam lazımdı.İlk turun sonunda bir su içirip “Hadi devam” derdi. İkinci turda sinirlenirdim. Bir defasında önümden bisikletli biri gidiyordu, çabuk bitsin diye onun arkasından koşmaya başlamıştım. Müzik dinliyorum ama nasıl sinirliyim! Babama beni o sıcakta koşturuyor diye kızıyorum ama bisikleti de kaçırmıyorum. Döndü bana “Hızlanayım mı?” dedi. “İstediğini yap, bana ne!” dedim ama ne kadar hızlanırsa gidiyorum. Bir baktım, 12 kilometreyi 52 dakikada koşmuşum.Hızlı düşünmeni neye borçlusun peki?Benim aklım sadece okulda çalışmazdı! Almanca dersinden, İngilizce’den hiç anlamazdım. Sadece matematikte iyiydim. Bir de evde saçma sapan ne iş varsa ben yapardım. Televizyonu tamir ederdim mesela. Onun dışında hep sokaklardaydım. Aklım sadece okula yetmezdi. Notlarıma bakınca “Senden hiçbir şey olmaz” derlerdi.Yaramaz bir çocuk muydun?Bir defasında abimin GameBoy’uyla oynuyordum. Kaseti üfledim üfledim, taktım çıkardım ama oyun hep bulanık görünüyordu. Ben de gidip komple yıkamıştım. Bir daha çalışmamıştı tabii. Abimden çok sağlam fırça yemiştim o gün.Kaç kardeşsiniz?Dört. Bir abim, iki ablam var.Annen hepinizle birden nasıl baş ediyordu? Çalışıyor muydu bir de?Annem temizlik işi yapıyordu, babam araba fabrikasında çalışıyordu.İbrahim Tatlıses’i çok seviyormuşsun. Gölün kenarında koşarken onun şarkılarını mı dinliyordun?Çoğunlukla onu dinlerdim. Bütün şarkıları çok güzel bence. Oynak müzikleri de severim, damardan girmeyi de severim.Maçlardan önce dinlediğin özel bir şeyler var mı?Mahsun Kırmızıgül’ün etkilendiğim birkaç şarkısı var. “Annem” diye bir şarkısı var mesela. Nereden geldiğimi bildiğim için beni çok etkiliyor. Eskiler geliyor aklıma, nasıl yaşadığımızı düşünüyorum. İnönü’de çıktığım ilk maçta statta “Sen benim her gece efkarım” şarkısı çalıyordu. Isınırken gözlerimden yaşlar gelmişti. Annemi babamı statta görünce çok duygulanmıştım.Samet Aybaba zamanı Beşiktaş Avrupa’da yoktu. Geçen sene yine öyle. Bu sezon Beşiktaş’ı Avrupa’da, Feyenoord ve Arsenal maçlarında nasıl gördün? Avrupa için hazır mısınız?Şu an Türkiye’nin en iyi takımı Beşiktaş. Arsenal’e meydan okuyan takım hazır olmaz mı? Arsenal burada kaleye doğru düzgün şut çekemeden geri gitti. İkinci maçta ne olur bilemeyiz ama çok kaliteli bir takımımız var. İnanıyorum ki çok başarılı olacağız. Arsenal’i eleyemesek bile gruplara kalamasak bile Avrupa’da iyi yerlere geleceğiz. Hedefimiz tabii ki Şampiyonlar Ligi.Adidas’ın sizin için hazırladığı formaları beğendin mi?Bence hepsi çok güzel ama ben en çok siyah formayı beğendim. Kırmızıdan da vazgeçeceğimizi sanmıyorum.Cenk Tosun, sen ve Demba Ba tribünden bu sezon için birer loca almışsınız. Bunu sırf kulübe maddi destek sağlamak için mi yaptınız?Yardım olsun diye aldık tabii ki ama bir taraftan da misafirlerimiz rahat edecek diye düşündük. Yakında nişanlım gelecek, evleneceğiz, annem babam gelecek. Bir de benim çok arkadaşım var, her maçta 10 tane bilet isteyip başkanları kızdırıyorum. 3-2’lik Fenerbahçe maçından önce 25 tane bilet almıştım. Maçtan bir gün önce annem telefon edip “Eniştenin bir akrabasına söz vermiştim ben, onu unuttuk” dedi. Ben de Tamer Kıran’a gidip “Bana bilet lazım” dedim. Önce vermeyecekti. “Yarın maçı kazanmak istiyorsan bana bir tane bilet vereceksin, ben de sana maçı alacağım” dedim. “Söz mü?” dedi, “Söz” dedim. Arabasının torpidosuna bir tane bilet saklamış, onu bana verdi, ben de maçı aldım!Şimdi artık kaç tane istersen alabilirsin…Artık bağladım bu konuyu ama yine de loca aldım. Vodafone Arena Türkiye’nin en güzel stadı olacak. Diğer takım taraftarları oraya korkarak gelecek.Twitter’ı aktif kullanıyorsun. Oradan nasıl mesajlar alıyorsun?Taraftarlar bizi görmek istediği için kullanıyorum. Beşiktaş taraftarı takımına çok bağlı. O şekilde temas etmiş oluyoruz.Güzel mesajlar alıyor musun?Fenerbahçe maçından sonra çok güzel mesajlar gelmişti. “Gökhan Gönül pazara gitti” diye fotoğraflar filan koymuşlardı.Bundesliga’da unutamadığın bir maç var mı?Borissia Dortmund maçını unutamam. Yine müthiş sol ayağımla yapıştırmıştım bir tane, gol olmuştu. Beşiktaş’a geldiğimden beri de Fenerbahçe maçlarını unutamıyorum.Röportaj Hilal Gülyurt, Recep ÖzerinFotoğraf Barış Tekin
Beşiktaş'tan 52.3 Milyon Euroluk İmza
Gaziantepspor'dan Cenk Tosun, Chelsea'den Demba Ba, Rubin Kazan'dan Gökhan Töre, Corinthias'tan Ramon Motta ve Metalist Kharkiv'den Jose Sosa'yı renklerine bağlayan Beşiktaş 13 futbolcu ile de yollarını ayırdı.Sezonun bitmesi ile birlikte Manuel Fernandes, Hugo Almeida, Julien Escude, Jermaine Jones, Dany Nounkenu ile kontrat yenilemeyen siyah beyazlılar 7 futbolcusunu kiralık olarak gönderip bir futbolcunun da sözleşmesini feshetti. Kiralık giden isimler Muhammed Demirci, Günay Güvenç, Ömer Şişmanoğlu, Filip Holosko, İbrahim Toraman, Sezer Öztürk ve Gökhan Süzen olurken, Michael Eneramo'nun sözleşmesi karşılıklı olarak feshedildi.5 FUTBOLCUYA 15 MİLYON EURO BONSERVİS VE BİR YIL İÇİN 9 MİLYON EURO GARANTİ ÜCRETGaziantepspor'lu Cenk Tosun ile devre arasında anlaşan ve bu futbolcuya bonservis ödemeyen siyah beyazlılar diğer 4 futbolcu için toplamda 15 milyon Euro bonservis bedeli ödeyecek. (Eğer Jose Sosa için 2 milyon Euro satın alma bedelinden vazgeçilirse bu rakam 13 milyon Euro'ya düşecek)Transfer edilen 5 futbolcu ile 2 ila 5 yıl arasında değişen sözleşmeler imzalayan Beşiktaş yönetimi futbolculara garanti ücret olarak toplamda 37.3 milyon Euro ödeyecek. Siyah beyazlıların beş futbolcu için sadece bu sezon kasasından çıkacak garanti yıllık ücret ise maç başılar hariç 9 milyon Euro.(Futbolculara ödenen maç başı ücretler 10 bin Euro olarak belirlendi.)İşte Beşiktaş'ın transfer döneminde attırdığı imzalar ve maliyetleriCenk Tosun 2014-2015 sezonu için 1.7 milyon2015-2016 sezonu için 1.45 milyon2016-2017 sezonu için 1.5 milyon2017-2018 sezonu için 1.6 milyon2018-2019 sezonu için 1.7 milyon Euro garanti ücret5 yıl için toplam maliyet 7.95 milyon EuroDemba Ba Bonservis 6 milyon Euro2014-2015 sezonu için 2.5 milyon2015-2016 sezonu için 2.5 milyon2016-2017 sezonu için 2.5 milyon2017-2018 sezonu için 2.5 milyon Euro garanti ücret + yıllık 700.00 bin Euro bonus4 yıl için toplam maliyet 18.8 milyon EuroRamon Motta Bonservis 1.1 Milyon Euro2014-2015 sezonu için 1.2 milyon2015-2016 sezonu için 1.1 milyon Euro garanti ücret2 yıl için toplam maliyet 3.4 milyon EuroGökhan Töre Bonservis 4.5. milyon Euro2014-2015 sezonu için 1.4 milyon2015-2016 sezonu için 1.5 milyon2016-2017 sezonu için 1.6 milyon2017-2018 sezonu için 1.7 milyon2018-2019 sezonu için 1.8 milyon Euro garanti ücret5 yıl için toplam maliyet 12.5 milyon Euro2014-2015 sezonu için 1.5 milyon2015-2016 sezonu için 1.55 milyon2016-2017 sezonu için 1.6 milyon2017-2018 sezonu için 1.65 milyon Euro garanti ücret4 yıl için toplam maliyeti 9.7 milyon EuroSiyah beyazlı kulüp bu transfer sezonunda maç başı ücretler hariç bonservis ve garanti ücretler ile birlikte toplamda 52.3 milyon Euro'luk sözleşmeye imza atarak transfer dönemini kapatmış oldu.skorer