onedio
Görüş Bildir

1000 Lira Haberleri

1000 Lira ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. 1000 Lira ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Çok Para Kazandırdığı Düşünülen 10 İş
Hiç cesaret edemediğimiz, ama cesaret edip de bir girişsek iyi para kazanabileceğimizi düşündüğümüz işler vardır. Hatta işimizden sıkıldığımızda aklımıza gelen, 'aslında şu işte iyi para var' dediğimiz, nihayetinde bulaşamadığımız işler var. İşte bunlardan 11 tanesini sizler için bulup çıkardık. Gerçekten çok para kazandırıyorlar mı? Takdir sizin.
25 Mart Canlı Altın Fiyatları: Gram Altın Yükseliyor! Altın Ne Kadar, Kaç TL Oldu?
Yeni günün ilk saatlerinde canlı altın fiyatları yakından takip ediliyor. Vatandaşlar, altın fiyatlarındaki son durumu araştırıyor. Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan savaş sebebiyle hızla yükselen gram altın, FED’in faiz artırımı ile düşüş yaşamıştı. Gram altın, bu hafta yeniden yükseliş evresine girdi. 24 ayar gram altın, dünü 933 lira olarak tamamlamıştı. Peki, 25 Mart gram altın ne kadar oldu? Altın düştü mü, yükseldi mi? İşte 25 Mart saat 09.00 itibariyle gram altın, çeyrek altın, yarım altın fiyatları…
"Tertemiz Şampiyonluğumuzu Beğenmediler"
Bursaspor Kulübü Başkanı Erkan Körüstan, 'Biz, tertemiz şampiyon olduk. O günden sonra ne oldu? Beğenmediler, 'tertemiz şampiyonluk Türk futboluna yakışmıyor, bize şaibeliler lazım' dediler' dedi. Körüstan, Bursaspor TV'ye yaptığı açıklamada, sezon başından beri hakem hatalarından dolayı canlarının çok fazla yandığını belirtti. Türkiye Kupası finalinde, 1991-92 sezonunda Bursa'da 3-0 kazandıkları maçın rövanşında Trabzonspor'a 5-1 yenildiklerini ve o maçta da ciddi hakem hatalarının yaşandığını öne süren Körüstan, dün akşamki Galatasaray maçının hakeminin 'Maçı katletmeye geldiğini' savundu. '2011 Temmuz ayının ardından 'her şey temiz olacak' denildi ve şimdi ise her şey resmi oluyor' diyen Körüstan, şunları söyledi: 'Tamam, Fenerbahçe şampiyon olacak, Galatasaray kupayı alsın, Beşiktaş da ikinci veya üçüncü olur, diğer 15 takım figüranlık yapsın. Biz, maça o kadar güzel başladık ki 2-0 öne geçmişiz. Seyircimiz takımımızın yanında, baskılı oynuyoruz. Ama ikinci yarı başladı, penaltı olmayan pozisyon oldu. İbrahim'in kolu kapalı, nereye koyacaksa artık o kolunu, o kadar güzel penaltı çaldı ki hiç etrafına bakmadan çaldı. Daha eşgüdüm toplantısından başlıyor gariplikler. Her maç öncesinde orta hakem maçtan önce ev sahibi ekibin masörünü çağırır ve kendisine masaj yaptırır. Orada masörümüze demiş ki; 'Civelli’ye söyleyin, en ufak bir olayda atarım onu.' Civelli'ye maç içinde o kadar çok şey yapıldı ki sarı kart bile çıkmadı. Burak Yılmaz, saha kenarında yardımcı hakeme küfrediyor, İrfan Hoca ve Barış Güçlü itiraz ederek 'Hocam küfrediyor, nasıl duymuyorsunuz?' diye soruyor, hakem oralı bile olmuyor. Bütçe olarak Galatasaray ile bir değiliz ama istek olarak Galatasaray'dan çok daha istekliydik. Maçtan önce İrfan Hoca ve futbolcularımız ile yaptığım konuşmada 12 kişiye karşı mücadele edeceğimizi söylemiştim ama 14-15 oldu.' 'Temiz şampiyonluğumuzu Türk futboluna yakıştıramadılar' Körüstan, taraftarların bir ara 'Takımı sahadan çekin' diye tezahürat yaptığının anımsatılması üzerine, bunun doğru bir tepki olmadığını vurgulayarak, 'Tepkinin de bir sınırı var. Takımı sahadan çekerseniz önümüzdeki sezon Türkiye Kupası'na katılamama sorunları olur' diye konuştu. Maç sonrası hakem İlker Meral'in yanına giderek, 'Sen buraya art niyetli gelmişsin. Bizi katlettin' dediğini aktaran Körüstan, şöyle devam etti: 'Biz daha maça çıkmadan Galatasaray’ın finale çıkacağı kararı verilmiş. Ben seyirciye de hayret ediyorum, o sahaya nasıl girmediler. Bizim gibi sakin insanlar çıldırdıktan sonra o insanları tebrik etmek gerekiyor. Ligde sadece 3 tane İstanbul takımımı var. Biz, tertemiz şampiyon olduk. O günden sonra ne oldu? Beğenmediler, 'tertemiz şampiyonluk Türk futboluna yakışmıyor, bize şaibeliler lazım' dediler. Şampiyon olduktan sonra her sezon artarak sorunlarla karşı karşıya geliyoruz. Benim de tanıdığım hakemler var. Maç sonunda soyunma odasında konuştuğumuz hakemler var. Biz, maçın ardından konuşuruz. Bizim maçın devre arasında Lütfi Arıboğan soyunma odasına giderek TFF temsilcileriyle konuşuyor, hakemle konuşuyor. Sevdiğimiz bir insandır, iyi de bir sohbetimiz var ama ne oluyor? Sen bir kere hakem olarak bunu yapamazsın. Ben burada art niyet ararım. Maçın ardından tepkimi dile getirdim. Ağzıma ne geldiyse söyledim. Hakeme de 'sen buraya art niyetli gelmişsin. Bizi katlettin' dedim. Melo'ya ve Burak'a nasıl sabretti. Devre arasına Galatasaray 9 kişi gitmeliydi.' 'TFF cezalarda çifte standart uyguluyor' Başkan Körüstan, Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) çirkin ve kötü tezahürat konusunda her takıma eşit davranmadığını öne sürdü. Cezalar konusunda en ağır bedeli Bursaspor'un ödediğini, kuralların üç ayrıcalıklı kulübe ayrı, kalan kulüplere ise ayrı uygulandığını iddia eden Körüstan, 'Hele bize çok daha ayrı bir uygulama yapılıyor. Fenerbahçe maçımızı televizyondan bir kez daha izledik. Çirkin ve kötü tezahürat var. Hem de uzun süre. Kayseri’de 12 saniye edilen bir küfür olduğu rapora yazılmış. Kayseri'ye bir tane temsilci yolluyorsun ve bizim çok fazla sayıda olmayan taraftarımızın söylediği sözleri o duyuyor, Fenerbahçe taraftarının çok sayıda olduğu stadyumda edilen küfürler ise duyulmuyor. Tüm Türkiye duydu' değerlendirmesinde bulundu. E-bilet tepkisi TFF'nin 14 Nisan'da başlattığı 'E-bilet' uygulamasına bu sezon katılmayacaklarını belirten Körüstan, bu uygulamaya da karşı olduklarını bildirdi. Körüstan, Bursaspor'un bu sezon 22 bin kombine bilet sattığını anımsatarak, gerekirse kalan maçlarda bilet satmayacaklarına değinerek, 'E-bilet uygulamasından bugün itibarıyla tamamen çıkıyoruz. Bu konu hakkında TFF kendi kafasına göre karar alıyor. Bize sormadan 'Passolig' kartı satıyorlar. Kartın üstündeki logomuz bile yanlış' ifadesini kullandı. Gelir dağılımıyla ilgili de adaletsizlik olduğunu savunan Körüstan, 'Beş şampiyon içinde en temiz şampiyon Bursaspor’u koymamışlar. Bizim aslında iki tane şampiyonluğumuz var. Trabzonspor bağırıyor, 'kupa bizim' diye ama o kupa da bizim. Herkes kendine baksın. Üçüncü bitirdiğimiz sezondu. Biz, tertemiz şekilde gitmişiz' dedi. E-bilet uygulamasını incelemeleri gerektiğine dikkati çeken Körüstan, sözlerine şöyle devam etti: 'Bu konuda hukuksal birçok yanlışlar var. Biz, avukatlarımızla çalışıyoruz. Uzun bir mevzu. Belki biz, önümüzdeki sezonda misafir takım bilet fiyatlarını çok yüksek yapacağız. İki tane kale arkası tribünlerimizi ucuz kombine satacağız. Aynı tribünleri aynı fiyattan satmak zorundasınız. Bizden başka bu kadar kombine satan kulüp yok. Bursa'da misafir tribün için 1000 lira verilip maç izlenecek. Tepkilerimizde daha da sertleşeceğiz. TFF, artık düşünmeli. Bizi eleştirmeyen kulüpler de artık tepkisiz kalmıyor. 'Ne oldu da böyle tepkiler yükseliyor' diye kendine sormalı. Bedel ödemeden bu sorunları çözmek lazım. Çok büyük bedeller öderiz. Allah korusun ölümler olur. Aynı evi paylaşan iki kardeş farklı takım tuttukları için dışarıda kavga ediyorlar. Böyle bir saçmalık var mı? İnsanların eşleriyle maçlara gitmesi lazım.' Körüstan, göreve geldikleri günden bu yana bazı medya kuruluşlarının sürekli art niyetli haberler yaptığını öne sürdü. 'Kongrede bir adayı destekleyen basın kuruluşu, kendi adayı kazanamadı diye o günden bu yana bize yapmadıklarını bırakmadı' iddiasında bulunan Körüstan, yönetim olarak istifa etmelerinin söz konusu olmadığını, zaten kongre kararı aldıklarını anımsattı. Körüstan, yapılan eleştirilerden yönetimden çok Bursaspor'un zarar gördüğünü anlattı. Bir grup taraftarın sezon başından beri yönetimi protesto ettiğini ve bu durumdan takımın olumsuz etkilendiğini belirten Körüstan, olağanüstü kongre kararını da bu protestoların bitmesi için aldıklarını bildirdi. Erkan Körüstan, protestoların önce 'Yönetim istifa' şeklinde olduğunu, son 2-3 maçtır ise kendisine ağır küfürler edildiğini dile getirerek, 'Ben, protestoya karşı değilim. 'Ne demek istiyorsanız bana söyleyin' dedim. Sen küfür edersen olmaz arkadaş. Bana edilen küfürleri misli ile iade ediyorum' diye konuştu. Başkanlık için aday olup olmama konusunda henüz net bir karara varmadığına değinen Körüstan, dileyen herkesin hesaplar ve kendi dönemlerinde yapılan üye sayıları konusunda kulüpten bilgi alabileceğini belirtti. Körüstan, 'Mali fair-play' çerçevesinde istenen raporu UEFA'ya sunduklarını vurgulayarak, UEFA kupalarına katılma noktasında Bursaspor'un bir sıkıntısının olmadığını vurguladı. Galatasaray ile oynadıkları Ziraat Türkiye Kupası yarı final rövanş maçı için açıkladıkları bilet fiyatlarına da değinen Erkan Körüstan, şunları kaydetti: 'Bizim orada vermek istemiş olduğumuz mesaj başkaydı. Biz, 22 bin kombine satmışız. Açık kale arkasında bin 800 adet vardı. Misafirde de bin 350 tane vardı. Bunu satsak ne olur, satmasak ne olur. Hiç değilse TFF’nin yapmış olduğu uygulamalara mesaj olsun istedik. Onun haricinde 'İstanbul'da bizim taraftarımızın yaşadıklarına tepki olsun' dedik. Talimatlara uygun bir fiyat uyguladık. Ben aslında 'bin lira olsun' dedim. Sonra arkadaşlarım 800 lira üzerinde fiyata fatura kesilmesi gerektiğini söyleyince, 800 lirada karar kıldık. 'Çok ceza aldık, paraya ihtiyacımız var' sözüm de ironiydi.'Eurosport
Madende Ölen Teknisyen Kabloların Yükü Kaldıramadığını 17 Gün Önce Tespit Etmiş
Soma faciasının nasıl meydana geldiği hâlâ muamma. Ancak kurtulan işçilerin anlattıkları olayın ihmal zincirinin sonucunda faciaya dönüştüğünü ortaya koydu. İşte, 140 kişinin bulunduğu H panosundan 6 arkadaşıyla kurtulan Mehmet Ali Dinçer’in Zaman'dan Burak Kılıç'a anlattıkları: Madende ölen teknisyen Ergün Sidal, kabloların yükü kaldıramadığını 17 gün önce tespit etti. Yönetimi her gün uyardı, “Burada büyük felaket olacak, kimse bunun altından kalkamaz.” dedi, dinletemedi. Olaydan 10 gün önce temiz hava veren fanlar bozuldu, oksijensiz kalan 4 işçi hastaneye kaldırıldı. İlk müdahale yanlış yapıldı, madene ilk giren yetkili, “Bunlar için yapacak bir şey yok.” dedi. Halbuki arkadaşların çoğu yaşıyordu, sadece bayılmışlardı. S panosundaki 140 kişi yanlış yönlendirildiği için öldü. Facia günü, bana ve yangından sağ kurtulan diğer arkadaşlara para teklif ettiler. Manisa’nın Soma ilçesinde yaşanan maden faciasının sebeplerine dair tartışmalar sürerken, olayın elektrik aksamından çıkan yangından kaynaklandığı iddiasını güçlendirecek önemli bir bilgiye ulaşıldı. Patlamadan 6 arkadaşıyla kurtulan Mehmet Ali Dinçer’in verdiği bilgiye göre, olaydan 10 gün önce elektrikten kaynaklanan sorun sebebiyle fanlar bozuldu. Dinçer’in de aralarında olduğu 4 kişi zehirlenerek hastaneye kaldırıldı. Dinçer’in faciada hayatını kaybeden elektrik teknisyeni Ergün Sidal’la ilgili açıklamaları da hayli dikkat çekici. Dinçer’in verdiği bilgiye göre kabloların mevcut elektrik panolarının yükünü kaldıramadığını 17 gün önce tespit eden teknisyen Sidal’ın bütün uyarıları maden yöneticileri tarafından ciddiye alınmadı. Soma Holding’e ait patlayan madende 9 yıldır çalışan Mehmet Ali Dinçer, madenden canlı çıkan sayılı isimlerden. Olay patlak verdiğinde ocağın en dip kısmındaki H panosunda 142 arkadaşıyla çalışıyordu. Saat 14.50’de yaşanan patlamanın ardından Dinçer, başından geçenleri an an şöyle anlattı: “Biz en alt galerideydik. Ekip şefi ‘Kablo patlamış, düzenli şekilde çıkışa yönelin.’ dedi. Yürümeye başladık. 10 dakika sonra bir patlama daha oldu. 2,5 kilometre yürüdük. Ana galeriye yaklaştık. Ama biz çıkışa ulaşamadan, yangının dumanı bize yetişti. Maskeleri taktık.” ÖLECEĞİZ DİYE ABDEST ALDIK “Girişte yangın olduğu için bir süre durduk. Ayak içi diye tabir edilen, kömürün çıkışa yönlendirildiği kısma geçip beklemeye başladık. Ama maskelerdeki oksijen tükendi. Bu sebeple dışarıdan içeriye temiz hava pompalayan sistemin borularını kırarak idareli şekilde nefes almaya çalıştık. Bazı arkadaşlarım oksijen bittiği için maskeleri çıkarıp attı. Ben atmadım. Delip açtığımız temiz hava borusu yetersiz kaldı. Çünkü maskeleri çıkaranlar zehirli havayı solumaya da başladı. 2 saat sonra 142 kişiden 100’ü zehirli havadan bayılıp kendinden geçmişti. Ölme ihtimalimiz güçlendiği için arkadaşlarla yerdeki su birikintisinden abdest aldık. Bir yandan da nefesimi hatta hareketlerimi bile en aza indirerek enerjimi verimli kullanmak istedim. 3 saat kımıldamadan bekledim. Çok az ve yavaş nefes alıyordum. Ancak öleceğiz endişesiyle sağa sola koşturanlar, nefeslerini daha hızlı tüketti. Saatler tükendikçe arkadaşlarım birer birer düştü.” “Saatler geçtikçe 6 kişi kaldık. Saat 20.00 civarıydı. Eşim ve iki kızım aklıma geldi. Öleceksem de sonuna kadar direnmeye karar verdim. Ama bir süre sonra vücudum hareketsiz kaldığı için uyuşmaya başladı. Şuurumu kaybetmeye başlamıştım. 2-3 arkadaş yanıma gelip iyi misin anlamında işaret yaptılar. Kollarımdan tutup kaldırdılar. İçeriye temiz hava basıldığını anladım. Bu hava değişikliği bize ümit verdi. O an kurtulacağımıza inandım. Sonra yavaş yavaş yürümeye başladık. 50 metre yürüyüp sonra dinleniyorduk. Hepimize bir güç geldi. Madende havanın bir girişi bir de çıkışı var. Yukarıdan havanın geliş ve gidiş yönlerinin ters istikamete değiştirildiğini anladık. Girişe kadar yürüdük. Kirli havanın çıkması için yönlendirilen kısma yürüdük. Artık kurtulacağımızı biliyorduk. Gerisini hatırlamıyorum.” ‘Ölümüm bu madende olacak’ diyordu Madende gerçekleşen patlama ve yangının sebebi konusunda Mehmet Ali Dinçer’in verdiği bilgiler çok ciddi. Yangında hayatını kaybeden elektrik teknisyeni arkadaşı Ergün Sidal’ın, madendeki elektrik aksamında sorunlar yaşandığını, kabloların trafoların yükünü çekemediği için sık sık arızalandığını faciadan önceki günlerde sürekli olarak gündeme getirdiğine dikkat çekiyor. Sidal’ın olaydan 17 gün önce durumun vahametini çözdüğünü ve maden yönetimine durumu anlatmak için gittiğini belirten Dinçer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kablo tertibatının tamamen değişmesi gerektiğini söylüyordu. Her gün gidip, yönetime dil döktü, anlattı. Kavga etti. Ama bir türlü dinlemediler. Yönetime ‘Burada büyük felaket olacak, kimse bunun altından kalkamaz.’ diyordu. Bana da bir defasında, ‘Bir gün ölümüm bu madende olacak, buna yanıyorum.’ diye dertlenmişti. Sidal olayı çözdü; ama kimseye dinletemedi.” Faciadan 10 gün önce oksijen miktarının azaldığı bir galeride 3 arkadaşıyla çalıştıklarını belirten Dinçer, “Önce fanlar tekledi. Sonra durdu. Biraz sonra yeniden çalıştı. Önemsemedim. Ancak yine durdu. Sonra gözümü hastanede açtım.” diyor. Fanlar arızalandığı için oksijensiz kalan Dinçer, Soma Devlet Hastanesi’ne, 3 arkadaşı da Bergama’daki hastaneye kaldırılmış. Dinçer, “Ben o zaman bunun elektrik sorunuyla bir ilgisinin bulunduğunu düşünmemiştim. Ama elektrik sisteminde sorun olduğu açık.” vurgusu yapıyor. Birçok arkadaşım öldü sanılarak bırakıldı Kazadan kurtulan işçi arkadaşlarıyla konuştuğunu kaydeden Dinçer, “S panosundaki 140 kişiden kurtulan olmadı. Onların yanlış yönlendirildiğini duydum. Onlara ‘geçici duman’ denilip geri gönderilmiş. Aslında biz daha dipteydik. Onların kurtulma ihtimali daha güçlüydü.” değerlendirmesi yapıyor. Dinçer’in verdiği bir bilgi ise skandalın boyutlarını gözler önüne seriyor. Faciaya ilk müdahalenin yanlış yapıldığını belirten Dinçer, kendilerinin kurtulduğu H galerisinde birçok arkadaşının öldü sanılarak bırakıldığını iddia ediyor: “Yangından sonra madene ilk giren yetkili, ‘Bunlar için yapacak bir şey yok.’ demiş. Halbuki arkadaşların çoğu yaşıyordu. Sadece bayılmışlardı. Eğer yangından sonra içeri ilk gelenler yanlarında gaz maskesi getirseydi birçok kişi şu an yaşıyordu.” Firma yetkilisi gelip para teklif etti Daha önce madende bulunan ve özelleşmeden sonra kaldırılan güvenli odada yedek gaz maskelerinin de bulunduğunu belirten Mehmet Ali Dinçer, “Güvenli odayı kaldırdılar. Maliyeti de insanlığı da düşürdüler. Bu bölge olsa tıpkı Şilili madenciler gibi herkes kurtulurdu. Çünkü birçok kişi gaz maskesi yetmediği için öldü.” diyor. Ölü sayısının saklanmasına da “Herkesin bildiğini milletten neden saklıyorlar?” diye tepki gösteriyor. Dinçer’in açıkladığı bir başka bilgi ise kan donduracak türden: “Madenden çıktığımda firmadan gelip bana 1000 lira vereceklerini söylediler. Bunca ölüm varken para konuşmalarına şaşırdım. Bu insanların bedeli ödenemez.” Eşimle her gün helalleşiyordum, artık madene tövbe ettim Mehmet Ali Dinçer’in evinde buruk bir sevinç var. Birçok arkadaşının evine ateş düşmüş çünkü. Dinçer’in eşi Şerife Dinçer, “Onu bize Allah bağışladı. Bunun başka bir açıklaması yok. Kızlarıma Allah acıdı.” diyor. Madencilik hayatının son 9 yılını Soma madeninde geçiren Dinçer, her sabah kızları Melek ve Melisa’yı öpüp eşiyle vedalaşarak işe gittiğini belirtiyor. Emekliliğine 3 yıl kaldığı halde işi bırakacağını söylüyor: “Ablam, maden patlayınca, benim için ‘kolu bacağı olmasın ama yeter ki canlı çıksın’ diye dua etmiş. Bu yükü kaldırmak artık mümkün değil. Madene tövbe ettim. Tazminatımı alıp işi bırakacağım. Bunun sonu yok.”Başka Haber
Fikirtepe Milyonerleri
Genellikle dar gelirli ailelerden oluşan Fikirtepeliler, mahalleleri kentsel dönüşüm alanı ilan edildikten sonra müteahhitlerle yaptıkları sözleşmeler sayesinde milyonerler kervanına katıldı Duygu Erdoğan Şehrin ortasında olmasına karşın gecekondu imajından kurtulamayan fikirtepe, kentsel dönüşüm sayesinde çağdaş gökdelenlere ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Eskiden kendi yağıyla kavrulan Fikirtepeliler de müteahhitlerle yaptıkları anlaşmalardan sonra milyonerliğe adım atıyor. Dönüşüme önceleri mesafeli yaklaşanlar şimdi ‘en karlı’ seçeneği bulmaya çalışıyor. Bazı firmalar 50 metrekareye bir daire verirken bazıları 30 metrekareye bile bir daire veriyor. Dönüşüm tamamlandıktan sonra bölgede evlerin tanesinin en az 750 bin lira olacağı tahmin ediliyor. Merdivenköy, Dumlupınar ve eğitim mahallelerini sokak sokak dolaşıp, Fikirtepelilerle konuştuk. Genellikle dargelirli ailelerin yaşadığı Fikirtepe’de vatandaş attığı imzadan memnun, tek sorun dönüşümün yavaş ilerlemesi. 300 metrekareye 7 milyon Dumlupınar Mahallesi üzerinde bir bakkal önünde rastladığımız Bülent Güngül, artık ‘zenginler listesinde.’ 330 metrekare yeri olan Güngül’ün, anlaştığı firma her 40 metrekare için bir daire verecek. Güngül, dönüşüm tamamlanıp dairelerini aldığında 7.2 milyon liralık servete sahip olacak. Tek sıkıntının ‘teminat’ olduğunu belirten Güngül, “İmzalar atıldı, güven sıkıntımız var, teminat verilmedi, yani diyelim firma battı, evim de yıkılmış olacak, sonra ne yapacağız. Onun dışında iyi oldu, elimize bir fırsat geçti, aklımıza bile gelmezdi” diyor. Mehmet çiçek ise 192 metrekare olan yeri için dört daire alacak. “Artık yaşanacak hali de kalmadı, dönüşmesi daha iyi” diyen Çiçek, daireleri satması durumunda eline geçecek paraya “Fazla bile” diyor. Fiyatı az buldu Mahallede bir dondurma dükkanı olan Yalçın Emin, ‘satıştan memnun değil.’ Dairelerinin tanesinin bitince 300 bin lira edeceğini öğrenen Emin, “900 bin liraya kadar alıcısı olan yerler var, bizimki böyle gitti, az oldu” yorumunu yapıyor. Hatun Aydın, dönüşümün en şanslılarından. 130 metrekare yeri için 4 tam bir de yarım daire alacak. Aydın, “Önce şaşırdık, biri bir tarafa çekiyordu biri bir tarafa, böyle anlaştık, yıllardır buradayız yerimizden olmak istemeyiz ama artık oldu olan, çok şükür memnunuz” diye konuşuyor. 40 m2’si vardı, 700 bin TL’lik evi olacak 26 metrekareye bir daire Mahallenin kahvesinde konuştuğumuz Mehmet Sait Çelik, ailesinin 26 metrekare arsa payına bir daire alacağını söylüyor. Çalışmaların başlamasını beklediklerini belirten Çelik, “Eğer tüm konuştuklarımız ve evler yapılırsa hayal bile edemeyeceğimiz bir şey olacak. Aylık kira yardımı da alıyoruz, her ay için 1000 lira, 6 ayda bir kira anlaşmaları yenilenecek, taşınma için de 1500 lira yardım yapacaklar” diyor. Bakkal dükkanı işleten Ahmet Sesler’in ise 200 metrekare arsası var, anlaşmaya çalıştığı firma 4 daire verecek. “Tek sıkıntım teminat” diyen Sesler, “O da yerine gelirse tabii ki çok iyi oldu bizim için” diyor. 700 bin lirası oldu Eğitim Mahallesi’nde bir kahvede ‘dönüşüm’ deyince herkes anlatmaya başlıyor. Herkes dönüşüm fikrine alışmış, birçok ev boşaltılmış, yeni yapılar başlamış. Kahvedekiler, “Memnunuz ama artık beklemek istemiyoruz” diyor. Konuştuğumuz Bayram Yıldız, 40 metrekare olan arsa değeri karşılığında bir daire alacağını söylüyor. Yıldız, “Baktığınız zaman çok iyi bir anlaşma oldu. Küçük bir yerim 700 bin liralık daire olacak. Tek şikayetim çok bekledik, üç yıl oldu, artık çalışmaları görmek istiyoruz” diyor. ‘Satıp bahçeli eve geçeceğim’ Bülent Güngül, 7 sokağın bir ada yaptığı bölgede evlerin kurayla belirleneceğini belirtiyor. Fikirtepe’de yaşamayı sevdiğini söyleyen Güngül, “Ancak komşuluk kalmayacak, eskilerden belki kimse olmayacak, buralarda oturamayız. Ben yine bağırıp çağırabileceğim, içinde mangal yapabileceğim bahçesi olan bir yere giderim” diyor. sinema aletleri tamir ettiğini ifade eden Güngül, mahallenin videosunu çektiğini, ‘canını sıkmayan komşularına’ birer DVD yapıp vereceğini anlatıyor. ‘Çantacılar’ hâlâ sorun Bazı firmalar vatandaşa gerçekleşmesi mümkün olmayan teklifler sunuyor, karşılığında imza alıyor. Çoğu mahallede yaşayan kimselerden olan ‘çantacı’ olarak bilinen firma temsilcileri, “Evinizi yenilemek için bizimle anlaşırsanız emsal artışı yapar ve size daha geniş metrekareli ev veririz” diyor. Anlaşmayı yapan firmalar daha sonra bu anlaşmaları bölgedeki büyük gayrimenkul şirketlerine pazarlıyor. Milliyet
Altın Fiyatları Yeniden Yükselişte: Gram Altın 1000 Lira Olacak mı?
Yeni günün ilk saatlerinde anlık altın fiyatları yakından takip ediliyor. Dolar kurunun Türk Lirası karşısında yukarı yönlü hareketlenmesiyle birlikte altın fiyatları da yükselmeye başladı. 24 ayar gram altın, dünü 911 lira olarak tamamlarken, bu sabah saatlerinde de yükseliş sürdü. İşte 17 Mayıs 2022 Salı Kapalıçarşı canlı altın fiyatları…
Altın Ne Kadar Oldu? 1 Gram Altın Kaç Lira? 28 Mart Güncel Gram, Çeyrek, Yarım ve Tam Altın Fiyatları...
Mart ayının son haftasında altın fiyatları vatandaşlar tarafından merak ediliyor. Birikimlerini altın alarak değerlendiren vatandaşlar altının yükselmesini beklerken gram altın fiyatı bir süredir 900 Lira seviyelerinde ilerliyor. Altının fiyatının geçtiğimiz sene Aralık ayındaki gibi tekrardan 1000 Lira seviyesine ulaşması bekleniyor. Peki altın ne kadar oldu? Gram altın kaç Lira? İşte 28 Mart güncel altın fiyatları...
Elektronik Ticarete Yeni Düzenleme
Elektronik Ticaretin Düzenlenmesine İlişkin Kanun Tasarısı, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı.Kanuna göre, hizmet sağlayıcıları, elektronik iletişim araçlarıyla sözleşmenin yapılmasından önce alıcıların kolayca ulaşabileceği şekilde ve güncel olarak tanıtıcı bilgileri sunacak.Hizmet sağlayıcı varsa mensubu olduğu meslek odası ile meslekle ilgili davranış kurallarını ve bunlara elektronik olarak ne şekilde ulaşılabileceğini belirtecek.Alıcının, siparişini elektronik iletişim araçlarıyla vermesi halinde; hizmet sağlayıcı, siparişin onaylanması aşamasında ve ödeme bilgilerinin girilmesinden önce, ödenecek toplam bedel de dahil, sözleşmenin şartlarının alıcı tarafından açıkça görülmesini sağlayacak. Hizmet sağlayıcı, alıcının siparişini aldığını elektronik iletişim araçlarıyla teyit edecek.Ticari iletişimTicari iletişimin ve bu iletişimin adına yapıldığı gerçek ya da tüzel kişinin açıkça belirlenebilir olmasını sağlayan bilgiler sunulacak.İndirim ve hediye gibi promosyonlar ile promosyon amaçlı yarışma veya oyunların nitelikleri açıkça belirtilecek, bunlara katılımın ve bunlardan faydalanmanın şartlarına kolayca ulaşılabilecek, açık ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde anlaşılır olacak.Ticari elektronik iletiler, alıcılara ancak önceden onayları alınmak kaydıyla gönderilebilecek. Bu onay, yazılı olarak veya her türlü elektronik iletişim araçlarıyla alınabilecek.Alıcının kendisiyle iletişime geçilmesi amacıyla iletişim bilgilerini vermesi halinde, mal ve hizmetlere ilişkin değişiklik ile ticari elektronik iletiler için ayrıca onay alınmayacak. Esnaf ve tacirlere önceden onay alınmaksızın ticari elektronik iletiler gönderilebilecek.Ticari elektronik iletinin içeriğinin, alıcıdan alınan onaya uygun olması gerekecek. İletide, göndericinin tanınmasını sağlayan bilgiler ile telefon, faks, kısa mesaj numarası ve elektronik posta adresi yer alacak. İletide, iletinin konusu, amacı ve başkası adına yapılması halinde kimin adına yapıldığına ilişkin bilgilere de yer verilecek.Elektronik iletiyi reddetme hakkıAlıcılar diledikleri zaman, hiçbir gerekçe belirtmeksizin ticari elektronik iletileri almayı reddedebilecek.Hizmet sağlayıcı, ret bildiriminin elektronik iletişim araçlarıyla kolay ve ücretsiz olarak iletilmesini sağlayacak ve gönderdiği iletide buna ilişkin gerekli bilgileri sunacak. Ret talebin ulaşmasının ardından hizmet sağlayıcı, 3 iş günü içinde alıcıya elektronik ileti göndermeyi durduracak.Aracı hizmet sağlayıcılar, mesajların içeriğini kontrol etmek ve hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü olmayacak.Hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcı, elde ettiği kişisel verilerin saklanmasından ve güvenliğinden sorumlu olacak. Kişisel verileri, ilgili kişinin onayı olmaksızın üçüncü kişilere iletemeyecek ve başka amaçlarla kullanamayacak.YaptırımlarKanundaki yükümlülükleri yerine getirmeyen ya da şartları uygulamayanlar hakkında, 1000 ile 15 bin lira arasında değişen idari para cezaları uygulanacak.Ticari elektronik iletilerin bir defada birden fazla kimseye, onayları alınmadan alıcılara gönderilmesi halinde para cezası 10 katına kadar arttırılacak.Abone ve kullanıcılarla, önceden izinleri alınmaksızın otomatik arama makineleri, fakslar, elektronik posta, kısa mesaj gibi elektronik haberleşme vasıtalarının kullanılması suretiyle doğrudan pazarlama, siyasi propaganda veya cinsel içerik iletimi gibi maksatlarla istek dışı haberleşme yapılamayacak.Kimden geldiği belli olmayan mesaj ve ileti gönderenlere 1000 lira ile 10 bin TL arasında değişen idari para cezaları verilecek.Ağır cezalar varAlıcıların kolayca ulaşabileceği şekilde tanıtıcı bilgileri sunmayan ve siparişin onaylanması aşamasında ödenecek toplam bedel de dahil, sözleşme şartlarının alıcı tarafından açıkça görülmesini sağlamayan hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcılara 1000 liradan 5 bin liraya kadar idari para cezası verilecek. Elektronik iletileri alıcılara onayları alınmadan gönderen ile gönderdiği elektronik iletinin içeriği alıcıdan alınan onaya aykırı olan hizmet sağlayıcıyı da aynı ceza uygulanacak.Alıcının siparişini aldığını elektronik iletişim araçlarıyla teyit etmeyen ve alıcıya, sipariş verilmeden önce veri giriş hatalarını belirleyebilmesi ve düzeltebilmesi için uygun, etkili teknik araçları sunmayan hizmet sağlayıcıya 1000 lira ile 10 bin lira arasında idari para cezası verilecek. İletide, göndericinin tanınmasını sağlayan bilgiler ile telefon, faks, kısa mesaj numarası ve elektronik posta adresine yer vermeyen ile iletinin konusu, amacı ve başkası adına yapılması halinde kimin adına yapıldığına ilişkin bilgilere yer vermeyen hizmet sağlayıcılara da aynı cezaya çarptırılacak.İndirim ve hediye gibi promosyon amaçlı yarışma veya oyunların niteliklerini açıkça belirtmeyen, ret bildiriminin elektronik iletişim araçlarıyla kolay ve ücretsiz olarak iletilmesini sağlamayan, gönderdiği iletide buna ilişkin gerekli bilgileri sunmayan ile talebin alıcıya ulaşmasının ardından 3 iş günü içinde elektronik ileti göndermeyi durdurmayan hizmet sağlayıcıya 2 bin lira ile 15 bin lira arasında idari para cezası verilecek.İzinsiz cinsel mesaj gönderilemeyecekBakanlıkça görevlendirilen denetim elemanlarına istenilen bilgi, belge ve defter ile elektronik kayıtları vermeyenlere de 2 bin liradan 5 bin liraya kadar idari para cezası uygulanacak.Ticari elektronik iletileri alıcılara önceden onaylarını almadan birden fazla gönderen hizmet sağlayıcılara ise 10 bin liradan 50 bin liraya kadar idari para cezaları verilecek.İşletmeciler; kendi sundukları hizmetlere ilişkin olarak abone ve kullanıcılarla, önceden izinleri alınmaksızın otomatik arama makineleri, fakslar, elektronik posta, kısa mesaj gibi elektronik haberleşme vasıtalarının kullanılması suretiyle doğrudan pazarlama veya cinsel içerik iletimi gibi maksatlarla istek dışı haberleşme yapamayacak. İşletmeler, siyasi propaganda faaliyetinde de bulunamayacak.Tasarının kabul edilmesinin ardından, TBMM Başkanvekili Meral Akşener, 4 Kasım Salı günü saat 15.00'de toplanmak üzere birleşimi kapattı.AA