onedio
Görüş Bildir

Okan Buruk Haberleri

Okan Buruk ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Okan Buruk ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Okan Buruk Çok Konuşulan Ayakkabılarıyla İlgili Editleri Yorumladı
Sosyal medyada yapılan editlerde Türklerin yeri diğer ülkelerle tartışılmayacak seviyede. Bu konuda bir ödül yarışması olsa Türklerin zirveyi kimseye bırakmayacağı konusunda hepimiz hemfikiriz. Bu editlerle ilgili son yorum da Okan Buruk'tan geldi. Buruk, gündem olan ayakkabılarıyla ilgili editleri gördüğünü söyledi. Okan Buruk, ediyleri 'çok yaratıcı' bulduğunu söyledi, gülerek.
Yabancı Kuralı Ne Getirecek? Futbol Adamları Ne Diyor?
Süper Lig'de yabancı oyuncu kuralının değişmesinin avantajları ve dezavantajları ne olacak? Türk futbolu bundan nasıl etkilenecek? Yeni uygulamayı spor yazarları ve teknik direktörler değerlendirdi.Türkiye Süper Ligi'nde gelecek sezondan itibaren aynı anda 11 yabancı sahada yer alabilecek. 28 kişilik kadronun yarısı yerli oyuncu olmalı. 14 yerli oyuncudan ikisi altyapı, dördü de Türkiye'den yetişmiş olacak. İlk 18'de de 7 yerli oyuncu zorunluluğu var. Başka bir milli takım forması giyen Türk kökenli oyuncular yabancı sayılacak. Kulüplerin yabancı transferi yapabilmeleri için vergi, sigorta, oyuncu borcu olmayacak. UEFA'ya veya FIFA'ya kesinleşmiş borçları olmayacak. Aksi halde yabancı transferi yapamayacaklarBu kural değişikliği hakkında farklı bakış açıları var.Hamzaoğlu: Uygulamayı kötü kullanırsak bazı kulüplerin sonunu hazırlayabilirGalatasaray Teknik Direktörü Hamza Hamzaoğlu, Uluslararası Antrenör Gelişim Semineri'nde uygulamayı 'Takımlar 11 yerliyle de çıkabilir. Eğer oyuncu iyiyse mutlaka oynayacaktır. Yaşlı ve genç ayrımı yoktur. İyi veya kötü oyuncu ayrımı vardır. Kim iyiyse o oynar. Bizim oyuncularımız da artık yurt dışında oynamaya sıcak bakacaktır diye düşünüyorum. Maddi imkanlarla dolayı yurt dışını tercih etmiyorlardı. Artık oynamak daha çok ön plana çıkacak. Milli takımlara da olumlu yansıyacağını düşünüyorum. Daha kaliteli oyuncular çıkacak. Daha rekabetçi, daha adil bir ortam olacak. Biz bunu olumlu kullanabilirsek çok iyi olur. Ama kötü kullanırsak bazı kulüplerin sonunu hazırlayabilir' şeklinde değerlendirdi.Korkmaz: Caner'in, Olcan'ın yerine yabancı almaya gerek var mı?Teknik direktör Bülent Korkmaz da Al Jazeera 'ye yaptığı açıklamada yeni uygulamayı doğru bir karar olarak değerlendirdi.Korkmaz '14 yabancı olması demek artık serbest olduğu anlamına geliyor. Ben daha önce de savunuyordum. bu kadar kısıtlamanın bir anlamı yok. Mesela Fenerbahçe'den Caner'in Gökhan'ın Galatasaray'dan Selçuk'un Beşiktaş'tan Olcan'ın yerine bir yabancı almanın anlamı var mı, yok. Kulüpler iyi araştırmak zorunda artık. Bu da iyi bir organizasyonla olur. Türk futbolunu geliştirmek istiyorsanız alt yapıya önem vermelisiniz. Anadolu kulüplerinde alt yapı hocalarının maaşları bin lira, iki bin lira. Siz onları maddi manevi donatmanız lazım' dedi.Al Jazeera'ye konuşan Arif Erdem ise 'Ben yerli oyuncuların önünün kapacağını düşünüyorum. Tek artısı, birkaç maçta şöhret olan genç oyuncuların ayaklarının yere basmasını sağlayacak. Kulüpler de maddi anlamlarda kötü durumda. Nasıl olacak bu iş.' dedi.Buruk: İstiklal Marşı da sıkıntı olacakGaziantepspor Teknik Direktörü Okan Buruk ise 'Ana sorun yabancı sınırlaması değil. Asıl sorunlar aşağıda. İlk önce onları hallederek Türk futbolunu ileriye götürebiliriz. Şu an yorum yapmak zor. Bekleyip görmek gerekiyor. 11 yabancı sahaya çıkarsa İstiklal Marşı da sıkıntı olacak. En büyük sorun o olarak görünüyor. Resmin tamamını görmek gerekiyor ilk önce. Birçok kulüpte finansal sıkıntılar var. Biz bunu düşünerek takımımızı gençleştirdik. Borçlarımızı düzeltmeye gittik. Herkesin küçülmesi gerekiyor. Bu arada oyuncu izleme komitelerine büyük iş düşecek' yorumunu yaptı.Demirkol: İtirazım varFanatik Gazetes i'nden Mehmet Demirkol 'İtirazım var' başlıklı yazısında odaklanması gerekilen konunun yabancı sınırlaması değil, yerli üretimi olduğu görüşünde.Demirkol'a göre yabancı sınırlaması kalkmalı: 'Yerli kavramıyla Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı kavramı birbirinden ayrılmalı. 4 ülke altyapılı, 2 kulüp altyapılı, 1 Türk kaleci zorunluluğu işi çözmez. Yabancı sınırlaması da toptan kalkmalı.'Yerli oyuncu kullanan takımların finansal olarak ödüllendirilmesi iyi bir başlangıç. Ancak altyapıdan 28’de 6 yerli (Türkiye altyapılı) oyuncu olması yetersiz. İki katı olmalı. Ama ben şahsen 10 rakamına da razıyım. Eğer 28 olacaksa 14 doğru. Ama yerli kavramını doğru oturtmak lazım' diyen Fanatik Gazetesi yazarına göre Beşiktaş da ofsayta düştü:'Beşiktaş, 1 yıldır yerliler üzerine plan yapıyor fakat birden ofsayta düştüler. Bu tip devrimsel değişiklikler 5 ay sonra birden devreye girmez. Zamana yayılır. Ama her şey birden baştan aşağı değişiyor. Bursaspor’un, Beşiktaş’ın zararını kim tazmin edecek?'Önder Özen: Beşiktaş'tan özür diliyorumNTV Spor yorumcusu, Beşiktaş'ın eski futbol direktörü Önder Özen de bu kural değişikliğine tepkili. Siyah beyazlı camiada çalışırken kitaba bakarak planlama yaptıklarını ve bu yüzden kaybettiklerini söyleyen Özen, Beşiktaş, teknik direktör Slaven Biliç ve Beşiktaşlı taraftarlardan özür diledi.'Eğer bu şaka değilse ve tarih de 1 Nisan değilse bu uygulamanın gerçek olduğuna inanmam gerekiyor sanırım. Eğer pozisyonunu koruyan bir Beşiktaş profesyoneli olsaydım. Ben Futbol Federasyonu’na dava açardım. Bunu UEFA’nın kurumlarına kadar da götürürdüm. Ben ve arkadaşlarım ve inandırdığımız teknik ekibimiz planlama yaparken kitaba baktık. Ve bizden başka kimsenin bakmadığını bilerek yaptık.Hangi ülkede yaşadığımızı biliyoruz. Hukuk ile hukuksuzluk arasındaki farkı bilen birisiyimdir. Buna rağmen umutla herkesi inandırmaya çalıştım. 110 yıllık Beşiktaş Kulübü’nden özür diliyorum. Onları buna inandırdığım ve ikna ettiğim için. Slaven Bilic ve antrenör ekibinden özür diliyorum. Türkiye bir hukuk ülkesidir, biz kitaba bağlı kalırız. Beşiktaşlıyım diyen bütün futbolsevelerden özür diliyorum. Ben de onların kandırılmasına vesile olan biri olarak tarihe geçeceğim herhalde'Uçar: Yabancı hakem de gelir mi bilinmezCumhuriyet Gazetesi 'nde Feyyaz Uçar kural değişikliğine teknik direktör gözüyle bakıyor. Uçar '11 yabancının maç kadrosunda serbest olması demek Türk futbolunun yabancılaşması demek. İyi yabancı dil bilmeyen teknik direktörler iki yıl içinde görevlerinden olur. Çünkü 11 yabancının başında da yabancı bir hoca bulunması normaldir. Yabancı hakem de gelir mi bilinmez. Ligin adı da değişirse kime şaşırmasın' diyor.Mersin İdman Yurdu Teknik Direktörü Rıza Çalımbay da uygulamayı Hürriyet Gazetesi 'ne 'Bir bakıma iyi oldu. Yabancı serbest kalırken kriter konmalı. Her önüne gelen yabancı alınmamalı. Yerli ve yabancı arasında rekabet oluşacak. Bu milli takıma da yansıyacak' şeklinde değerlendirdi.Kafkas: Türk futbolculara çok para harcanıyorduOsmanlıspor Teknik Direktörü Yılmaz Vural ise bu uygulamaya ılımlı bakıyor. Sebebini ise Türk futbolcuların yabancı azlığından dolayı fiyatlarının çok pahalı olması olarak ortaya koydu.Karabükspor Teknik Direktörü Tolunay Kafkas da aynı noktaya dikkat çekti: 'Ben sınırsız olmasından yanayım. Sınırlamadan dolayı haksız bir şekilde Türk futbolculara çok fazla para harcamak zorunda kalınıyordu'Teknik direktör Giray Bulak da '30 milyon genç nüfusumuz var. Yabancı serbest kalana kadar semt sahaları kurulsa ne olur? Yabancı oyuncu ve teknik adam serbestse yönetici de getirilsin' yorumunu yaptı.Tütüneker: İyi yabancılar gelsinKayseri Erciyesspor Teknik Direktörü Uğur Tütüneker de 'Kaliteli isimlerin getirilmesi lazım. İyi yabancılar gelirse faydalı olur. Yabancı futbolcuların bir kısmının tribünde oturtulduğu, bir kısmının oynatıldığı sistemler doğru değil. Kısıtlamaları kaldırmak lazım. Eğer alınmasına izin veriyorsak, oynatılmasına da izin vermeliyiz. Bu oyunculara para ödeniyor. Kaç yabancı olursa olsun. Bazı kriterlerin de gelmesi lazım. Ne getirir, ne götürür bakılmalı. Kaliteli yabancılar gelsin ki Türk futbolcuları bundan faydalansın.' değerlendirmesinde bulundu.Al Jazeera
Okan Buruk Çok Üzgün
Beşiktaş karşılaşması sonrası stadın önünde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Buruk, alınan mağlubiyetten ve lige tutunamadıklarından dolayı üzgün olduklarını dile getirdi. Buruk, her puanın her golün çok büyük öneme sahip olduğunu belirterek şunları söyledi: “Çok üzüntülüyüz, çok emek verdik özellikle ikinci yarı çok iyi bir çıkış yapmıştık, ligde kalacağımıza çok inanıyorduk ama bu akşam istediğimiz gibi geçmedi. Oyuncularım, biz, başkanımız, yönetimimiz çok üzgün. Özellikle başkanımız ve yönetimimiz çok emek verdi. Bu takıma destek olmak için çok fazla yalnız kaldılar. Aslında biz de zaman zaman çok fazla yalnız kaldık.” Fazla söze gerek olmadığını die getiren Buruk, ellerinden geleni yaptıklarını fakat sonuca yansıtamadıklarını, bunun için de çok üzgün olduklarını kaydetti. Buruk, “Elazığspor’da kalacak mısınız?” sorusuna ise “Son haftayı inşallah bize yakışır şekilde kapatalım, sonrasında başkanımızla oturup konuşacağız” cevabını verdi.AMK Spor
"Şikenin Ağababasını Hakemler..."
Elazığspor Kulübü Başkanı Selçuk Öztürk, 'Galatasaray'dan bu tarafa maçlarımızı yöneten hakemlerin hiçbirine hakkımızı helal etmiyoruz. Allah da onlardan hesabını sorsun' dedi. Selçuk Öztürk, Elazığspor Tesisleri'nde düzenlediği basın toplantısında, takımın ligden düşmesi nedeniyle büyük üzüntü yaşadıklarını söyledi. Yönetim olarak 2,5 sezondur onurlu bir mücadele verdiklerini belirten Öztürk, bundan sonra da Elazığspor'un yeniden Spor Toto Süper Lig'e yükselmesi için çalışacaklarını bildirdi. Elazığspor'u, içinde bulunduğu büyük maddi sıkıntılara rağmen geçmişteki yönetimler gibi yüz üstü bırakmadıklarını ve sonuna kadar mücadele ettiklerini anlatan Öztürk, takımın ligden düşmemesi için ellerinden geleni yaptıklarını ancak hakemlerin yanlış kararları nedeniyle bu sonuçla karşılaştıklarını savundu. Özellikle 31. haftadaki Galatasaray maçından itibaren hakemlerin Elazığspor aleyhine kararlar verdiğini ve bu yüzden takımın ligden düştüğünü öne süren Öztürk, şöyle devam etti: 'Ortada hiçbir şey yokken verilen bir kart, Elazığsporumuzu 10 kişi bırakmış ve Galatasaray karşısında alacağımız en kötü ihtimalle bir puana sebep olmuştur. Geliyoruz Beşiktaş maçına, Tanju'nun aynı pozisyonuna 'el' diyen hakem, ceza sahası içinde rakip oyucunun koluna, eline çarpan topa penaltı vermiyor. Adalet nerede? Bir penaltımız gidiyor. Aynı esnada oynanan Bursaspor-Kayseri Erciyesspor maçında Bursaspor'un tartışmasız bir golü verilmiyor ve Elazığspor, küme düşüyor. Abitoğlu da çıkıyor, Bursaspor'dan, 'Hakkınızı helal edin, golünüzü görmedim, vermedim.' Onlardan helallik istemeyeceksin, helalliği Elazığspor'dan isteyeceksin Abitoğlu. Bursaspor'un hiçbir iddiası yok, helalliği Elazığpor'dan isteyeceksin ve biz de hakkımızı helal etmiyoruz. Galatasaray'dan bu tarafa maçlarımızı yöneten hakemlerin hiçbirine hakkımızı helal etmiyoruz. Allah da onlardan hesabını sorsun. Şike, yönetici yapmış, futbolcu yapmış başka yerde aramayacaksın. Şikenin ağababasını bir kısım hakemler yapmıştır ve savcılarımızı göreve çağırıyorum.' Elazısğpor'un ligde kalma kabiliyeti olduğunu ancak bunun hakemler tarafından engellendiğini iddia eden Öztürk, 19. haftada Kardemir Karabükspor maçında da yanlış kararlarla sahadan mağlup ayrıldıklarını öne sürdü. Öztürk, şunları kaydetti: 'Karabük maçında oyuncumuz, bir hayvana yapılmayacak müdahaleyle dışarı atılıyor. Hakem, 'Görmedim' diyor ve maçın son 10 dakikasında MHK Başkanı Zekeriya beyi arıyorum, diyorum ki 'Başkanım maçı izleyin.' Bana cevabı, 'Evet, izliyorum şu anda. Başkanım, çok üzgünüm. Gözlemcilere de talimat verdim, gereğini yapacaklar.' Benim cevabım da 'Gereği yapılacak ama senin vereceğin 3-5 hafta ceza, beni kurtaracak mı?' Üzgünlüğünü belirtti. Enteresandır, aynı hakem bir hafta sonra Bursaspor maçını yönetti. Bu işin tepesindeki insanla konuşuyorum. Aynı hakem, bir hafta sonra yine önemli bir maça veriliyor ve o maçta da hata yapıyor. Bu kadar olmaz. Sustuk ama artık buramıza geldi.' Öztürk, Kayserispor'un da hakem hataları nedeniyle ligden düştüğünü savundu. 'Teknik Direktör Buruk, görevine devam edecek' Teknik Direktör Okan Buruk'un, takım için elinden geleni yaptığını vurgulayan Öztürk, PTT 1. Lig'de yollarına onunla devam etmek istediklerini açıkladı. Buruk'un, 40 sene antrenörlük yapanlardan daha deneyimli olduğunu söyleyen Öztürk, 'Dürüstçe bana anlattı, 'Ben hiçbir kulüple görüşmedim' dedi. Sadece birkaç ay önce Fatih hoca, milli takımla ilgili görüşmüş. 'Benim şu anda Elazığspor'a adapte olmam lazım' demiş ve ondan sonra da Milli Takıma başka bir hocamız gitti. Onur verici bir davranış. Hocamızla çalışmak istiyorum, o da bizimle çalışmak istiyor' değerlendirmesinde bulundu. Gazetesport
Ümit Özat'ın Yeni Takımı Belli Oldu
Elazığspor teknik direktörlüğüne Ümit Özat getirildi.PTT 1. Lig ekiplerinden Elazığspor'da, teknik direktörlük görevine Ümit Özat getirildi.Kulüpten yapılan yazılı açıklamada, Elazığspor'un Spor Toto Süper Lig'den, PTT 1. Lig'e düşmesinin ardından teknik direktörlük görevini bırakan Okan Buruk'un yerine Ümit Özat'ın getirildiği belirtildi. Kulüp tesislerinde yapılan görüşmeler sonucunda Ümit Özat ile 1 yıllık anlaşma sağlandığı kaydedildi.Futbolculardan Mehmet Çakır ile de 1 yıllık anlaşma sağlandığı bildirilen açıklamada, Özat ve Çakır'ın Elazığspor için hayırlı olması temennisinde bulunuldu.TRTSpor
"Gaziantep Küçük Bir Kulüp Demedim"
Spor Toto Süper Lig ekiplerinden Gaziantepspor'da, Kayseri Erciyesspor maçı hazırlıkları devam ediyor.Kırmızı-siyahlılar, iki günlük iznin ardından çalışmalarına başladı. Celal Doğan Tesisleri'nde teknik direktör Okan Buruk nezaretinde gerçekleştirilen antrenman, koşu ve egzersizlerle başladı. Futbolcular, antrenmanın ana bölümünde pas çalıştı.Teknik direktör Buruk, antrenman öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada, 'Başarıya aç bir ekip kurduk. Bu sene lige damga vurmak istiyoruz' dedi.Milli maçlar için verilen arayı iyi değerlendirmek istediklerini belirten Buruk, 'Eksiği olan oyuncular var. Bu futbolcuların yenilemeleri için ara iyi olacak. Transfer döneminde her mevkiyi hemen hemen tamamladık, bunu da uygun bütçelerle yaptık. Çok büyük paralar harcamadan kaliteli oyuncuları takıma kazandırdık' diye konuştu.Takımda büyük bir rekabet olacağını vurgulayan Buruk, Şöyle devam etti:'Hedefimiz hem ligde başarılı olmak hem de kulübün temellerini sağlamlaştırmak. Bu anlamda yönetim ve transfer komitesi fedakarca çalıştı. Güzel ve kaliteli bir ekip kurduk, insani olarak da oyunculuk olarak da sağlam bir ekip olduk. Hem teknik heyet hem de oyuncular başarıya aç. Bu sene lige damga vurmak istiyoruz. Allah'ın izniyle buna da yavaş yavaş başlıyoruz.'Buruk, lige galibiyetle başlamanın önemine dikkati çekerek, bunun mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti. Sivasspor'a attığı gollerle takımını sırtlayan Muhammet Demir'in bu maçta öz güvenini yeniden kazandığını dile getiren çalıştırıcı, 'Muhammet ligin en kaliteli forvetlerinden biri. Yaşı genç ve geleceği olan bir oyuncu. Sezon başından beri çok yoğun çalıştı. Maça biraz tutuk başlamasına rağmen özellikle ikinci yarıda gol bölgesinde ustalığını gösterdi. Bu Muhammed'in tekrar kendine güveninin gelmesini sağladı' diye konuştu.Arjantinli OntiveroArjantinli oyuncu Lucas Ontivero ise Gaziantepspor'a geldiği için mutlu olduğunu söyledi. Gaziantepspor yönetimine teşekkür eden genç oyuncu, 'Buraya elimden gelenin en iyisini yapmaya geldim. Gaziantepspor'un başarısına katkı sağlamak istiyorum. Zor bir ligde mücadele ediyoruz, bu da benim hoşuma gidiyor. Burada başarılı olmak istiyorum. Bu nedenle Türkiye'de kaldım ve Gaziantepspor'u seçtim' ifadelerini kullandı.Ontivero, kırmızı-siyahlı ekibe gelmeden önce yabancı bir basın kuruluşuna verdiği demecin yanlış yorumlandığını belirtti.Arjantinli futbolcu, şunları kaydetti'Buraya gelmeden önce gerçeği yansıtmayan bir haber yapıldı. Röportajda kesinlikle 'Gaziantepspor küçük bir kulüp' demedim. Sadece Gaziantepspor için küçük de olsa bir katkım olacağı için çok mutlu olacağımı söylemiştim. Fakat bu cümlem farklı yansıtıldı. Bunun düzeltilmesi için sosyal medyadan açıklama yaptım.'Kayseri Erciyesspor maçına da değinen Ontivero, bu karşılaşmadan 3 puanla ayrılmak istediklerini dile getirdi. Ligde hiçbir maçın kolay olmadığını söyleyen Ontivero, oynanmadan maç kazanılmadığını, çok çalışıp galip gelmek istediklerini sözlerine ekledi.Maraton
İsmail Kartal'dan Emenike Cevabı
Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, 1-0 kazandıkları Gaziantepspor maçının ardından açıklamalarda bulundu.İsmail Kartal'ın açıklamaları şu şekilde'Hafta başından beri ben ve ekibim rakibi analiz ettik, zor geçeceğini biliyorduk. Maç her iki takım lehine de sonuçlanabilirdi. Biz kazandık, bunun için oyuncularımı tebrik ediyorum. Baktığınız zaman bu ligde her an her şey olabiliyor. Bunun olmaması için mücadele ettik. Gaziantepspor takımı iyi hazırlanmış, onları tebrik ederim, onlar da kazanabilirdi. İki takımın da pozisyonları vardı.'EMENİKE OLAYIBir soru üzerine Emenike olayını da değerlendiren İsmail Kartal, 'Ben de futbol oynadım, zaman zaman böyle gerginlikler olabilir, öfke olabilir, maçtan sonra oturulup konuşulur, birbirimize sarılırız. Sonra işimize bakarız. Bu tip olaylar dünyanın en büyük takımlarında oluyor olmaya devam edecek. Oyuncular bana güveniyor ben de onlara güveniyorum, onları çok seviyorum. Çok çalışıyoruz, her şeyin daha iyi olması için çalışıyoruz. Açık ve net konuşmam gerekirse, bir hamle yapacaktım, düşüncelerim içinde Emenike, Kuyt, Diego birini çıkarmak vardı. Bir hamle yapacaktım, tercihimi o an gerginlik olunca Emenike'den yana kullandım. Hem oyuna müdahale etmek, hem Emenike'yi korumak için bu kararı verdim' şeklinde konuştu.PENALTI HAKKINDAKİ GÖRÜŞÜOkan Buruk'un 'penaltı değildi' şeklinde görüş belirttiğinin hatırlatılması üzerine ise sarı-lacivertli çalıştırıcı, 'Penaltı pozisyonunu daha izlemedim, ama unutulmasın ki bizim ilk maçımızda da penaltı verilmedi, hatta o pozisyon kırmızı kartmış. Bütün kamuoyu böyle kabul etti. O gün biz de kaybedebilirdik. Biz hakemlerimize güveniyoruz, izlemediğim için bu pozisyon hakkında yorum yapmayacağım' diye konuştu.skorer
PFDK Cezaları Açıkladı
Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu, Gaziantepspor Teknik Direktörü Okan Buruk ve Trabzonspor Teknik Direktörü Vahid Halilhodzic'e 1'er maç ceza verdi... TFF'nin resmi internet sitesinden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:'BURSASPOR Kulübü'nün 22.09.2014 tarihinde oynanan BURSASPOR -BEŞİKTAŞ A.Ş. Spor Toto Süper Lig Süleyman Seba Sezonu müsabakasında taraftarlarının neden olduğu saha olayları nedeniyle takdiren 10.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına,Aynı müsabakada BURSASPOR Kulübü'nün taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle ve bu eylemin aynı sezon içinde ev sahibi olduğu müsabakada 2. kez gerçekleştirilmesinden dolayı takdiren 100.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına,Cezaların birleştirilmesi suretiyle BURSASPOR Kulübünün toplam 110.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına,GAZİANTEPSPOR Kulübü teknik sorumlusu OKAN BURUK'un 21.09.2014 tarihinde oynanan FENERBAHÇE A.Ş. - GAZİANTEPSPOR Spor Toto Süper Lig Süleyman Seba Sezonu müsabakasında müsabaka hakemine yönelik sportmenliğe aykırı hareketi nedeniyle takdiren 1 RESMİ MÜSABAKADA SOYUNMA ODASINA VE YEDEK KULÜBESİNE GİRİŞ YASAĞI ve 13.000 TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına,TRABZONSPOR A.Ş.'nin 22.09.2014 tarihinde oynanan İSTANBUL BAŞAKŞEHİR A.Ş. - TRABZONSPOR A.Ş. Spor Toto Süper Lig Süleyman Seba Sezonu müsabakasında taraftarlarının neden olduğu saha olayları nedeniyle takdiren 30.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına,Aynı müsabakada TRABZONSPOR A.Ş.'nin taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle ve bu eylemin aynı sezon içinde misafir kulüp olduğu müsabakada ilk kez gerçekleştirilmesinden dolayı takdiren 20.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına,Aynı müsabakada TRABZONSPOR A.Ş.'nin takım halinde sportmenliğe aykırı hareketi nedeniyle takdiren 9.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına,Cezaların birleştirilmesi suretiyle TRABZONSPOR A.Ş.'nin toplam 59.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına,Aynı müsabakada TRABZONSPOR A.Ş. teknik sorumlusu VAHİD HALİLHODZIC'in sportmenliğe aykırı hareketi nedeniyle takdiren 1 RESMİ MÜSABAKADA SOYUNMA ODASINA VE YEDEK KULÜBESİNE GİRİŞ YASAĞI ve 13.000 TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına,MERSİN İDMAN YURDU SPOR Kulübünün 20.09.2014 tarihinde oynanan MERSİN İDMAN YURDU - ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. Spor Toto Süper Lig Süleyman Seba Sezonu müsabakasında taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle ve bu eylemin aynı sezon içinde ev sahibi olduğu müsabakada ilk kez gerçekleştirilmesinden dolayı takdiren 50.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına,Aynı müsabakada MERSİN İDMAN YURDU SPOR Kulübünün taraftarlarının neden olduğu saha olayları nedeniyle takdiren 20.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına,Cezaların birleştirilmesi suretiyle MERSİN İDMAN YURDU SPOR Kulübünün toplam 70.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına,Karar verilmiştir.Haber Türk
“Beşiktaş'tan Önce Hayatımın Amacı Yoktu”
Beşiktaş’ın 33 yıllık malzemecisi Süreyya Soner’in belgeseli çekiliyor: “Güzel Adam Süreyya”. Beşiktaş macerasından önce Yeşilçam’da çalışan Soner o günleri hatırlattığımızda, “Beşiktaş olmasa ben hayatta evlenmezdim. Beşiktaş’tan önce hayatımın amacı yoktu. Beşiktaş’ta işe başlayınca düzene girdik” diyorBeşiktaş’ın yeni formalarının tanıtıldığı Reklam filmini izlemişsinizdir. Emeğe yaptığı vurguyla sadece Beşiktaşlıların değil, tüm futbolseverlerin gönlünü fetheden bu reklamın yıldızı Süreyya Soner’di. Beşiktaş’ın 33 yıllık malzemecisi Süreyya Soner, hayatını anlatacak belgeselin heyecanını yaşıyor şimdi. Gökçe Kaan Demirkıran’ın yönettiği belgeseli yakın bir zamanda izleyeceğiz. Biz de belgeselden önce Süreyya Soner’le bir söyleşi yaptık. Hem Soner’in anılarını konuştuk hem de belgeseli...Sizi en son Beşiktaş futbol takımının yeni sezon formaları için hazırlanan reklam filminde gördük. Neler hissettiniz?Sadece bir kere izledim. Kendimihiç seyretmem ben.Nasıl oldu bu reklamda rol almanız?Yöneticiler söyleyince oldu. Yöneticiler söylemeseydi olmazdı zaten.Bir de belgeseliniz çekiliyor...Bir gün İnönü Stadı’nın müdürü Turgut Bey çağırdı beni. “Bir arkadaş seninle görüşmek istiyor” dedi. Ben de kabul ettim. “Neden?” diye sordum, “Belgesel için” dedi. “Ne belgeseli müdürüm?” dedim. Arkadaş geldi, Turgut Bey tanıştırdı bizi. “Gökçe Kaan Demirkıran” dedi. Gökçe de “Abi, senin belgeselini çekmek istiyorum” dedi.Ben de şaşırdım.“Yılmaz Güney bana hayatı öğretti”Zorladınız mı Demirkıran’ı, yoksa hemen kabul ettiniz mi?Çok zorlamadım. Kabul ettim hemen. İlk önce altyapıdan bir çocuğun babası Kitap yazmamı istemişti. Onu kabul etmemiştim, Gökçe yönetimden izin alınca kabul ettim. Bir de “Üniversite öğrencisiyim” filan deyince dayanamadım. Çünkü ben okumadım. Bu yüzden de okuyanlara büyük saygı duyuyorum. Babam denizaltı subayıydı, okumamızı çok istemişti ama okumadım.Hemen iş hayatına mı atıldınız?Okumadığım için babam matbaaya verdi. Oradan başladık işte.Yeşilçam maceralarınız da var sizin...Benim arkadaşlarım hep Yeşilçam’daydı. Gide gele alıştık. Ama hep günlük işler yapıyorduk. Adam olmadığı zaman arayıp “Süreyya gel, film var. Mersin’e ya da Adana’ya gideceğiz iki günlüğüne” diyorlardı. Set işçiliği yapıyordum. Arkadaşlar da seviyordu beni. Böyle böyle birçok sette çalıştım devamlılık olmadığı için. Her artistle tanışmış oldum. Bir ara 9-10 günlük bir çalışmamız oldu Gebze’de. “Süreyya gel, adam yok fakat adam gelince yollarız” dediler. Yılmaz Güney’in “Kahreden Kurşun” filmini çektik. Yılmaz Güney’den çok şey öğrendim ben.9-10 günde hayatı öğretti bana.Beşiktaş’a nasıl “transfer oldunuz” diye sorayım...1981’di. Yedinci ayda altyapıda çalışmaya başladım. Ziya Doğan getirdi zaten beni. Bir maç esnasında tanışmıştık. Ahmet Abi vardı, daha sonra rahmetli oldu, o A takımındaydı. O ayrılınca ben geçtim A takımına. Şeref Stadı’ndaydık o zaman. Zor şartlar, her yer çamur. Makine yok, ufak merdaneli makineler var sadece. Formaları yıkamak zor...“Futbolcular Türkçe öğreniyor, ancak öyle anlaşıyoruz”Hiç aklınıza gelir miydi bunun 30 yıllık bir macera olacağı?Hayatta gelmezdi. Ben sigortalı bir iş arıyordum. Yeşilçam’da iyi para alıyordum ama sigorta yok. Yevmiye alıyoruz sadece.O zamanlar evli miydiniz?Bekardım. Beşiktaş olmasa ben evlenmezdim. Düşünmezdim bile.Beşiktaş’tan önce gelecek konusunda endişeli miydiniz? Bu yüzden mi evlenmeyi düşünmediniz?Tabii. Ev yok, sigorta yok.. Beşiktaş’tan önce hayatımın amacı yoktu açıkçası.Sizin futbolcularla aranız hep iyi oldu...Benim herkesle aram iyidir.Nedir bunun sırrı? Yabancı diliniz var mı?Ben ilkokulu yedi senede bitirdim. Onlar Türkçe öğreniyor, ancak öyle anlaşıyoruz. Ya da tercüman arkadaşlar yardımcı oluyor.Nasıl hazırlık yapıyorsunuz maçlardan önce?Beş ya da altı saat önce gidiyoruz. Hiç kriz yaşamadık. Allah göstermesin. Yalnız değilim. Arkadaşlarım da var. Defalarca kontrol ediyoruz malzemeleri. Armalara, reklamlara, numaralara sürekli bakıyoruz. Futbolcu sahaya çıkana kadar kontrol altında malzemeler.Kaç takım formayla gidiyorsunuz maçlara?Fazla götürürüz. Garantiye alıyoruz. Disiplinli çalışıyoruz.“En son ne zaman evde yemek yedim hatırlamıyorum”Tertipli, düzenlisiniz. Ev hayatına da yansıyor mu bu alışkanlık?Benim ev hayatım yok. Sabah 5.30’da yola çıkıyorum. İdman olsun olmasın çıkarım evden.Ailenizi görebiliyor musunuz?Akşam çay içmeye gidiyorum eve. En son ne zaman evde yemek yedim, hatırlamıyorum.Çok da geziyorsunuz tabii. Kaç ülke gördünüz?Hiç bilmiyorum. Ben otelden sahaya, sahadan otele giderim. Zaten malzemeleri başıboş bırakmıyoruz, çalınır çünkü.Eskiden maç sırasında da soyunma odasında duruyordunuz güvenlik amacıyla, değil mi?Tabii. Güvenlik, polis yok. Kapıyı kırıp eşyaları çalarlardı. Küçük bir radyom vardı, maçın kaç kaç olduğunu oradan öğreniyordum. Sonradan güvenlik gelince maçları izlemeye başladık. Benim işim soyunma odasında, sahada değil. Futbolcuların takıları var, telefonu var, pasaportu var...“Süleyman Seba evlenip ne yapacaksın dedi”Süleyman Seba ile aranız nasıldı?İyiydi. Arada giderdik, görmek için. Bizi görünce “Maaşları almaya mı geldiniz?” derdi. “Baba” derdim ben ona bazen. Çok eskiden “Baba ben evleneceğim” dedim. “Tamam, tamam... Sen evlen gerisi kolay. Ama evleneceksin de ne yapacaksın?” dedi. Kendi bekardı tabii. Bekar olmasına rağmen hiç yalnız kalmadı. Arkadaşları hiç yalnız bırakmadı. Arkadaşlıklarıçok sağlamdı.Evliliğinizde destek oldu mu?1991-92 sezonuydu. Cumartesi şampiyon olduk, pazar gününe düğün salonu tuttu Rıza (Çalımbay) Beşiktaş’ta. Ben de iş olsun diye Başkan’a, “Başkanım evleneceğim ama takım elbisem yok. Bir maaş ikramiye ver de elbise alayım” dedim. “Süreyya daha üç aylığımı almadım” dedi. “Ama” dedi sonra, “Benim mağazam var, oraya git. Beş taksit de, yedi taksit de yaparlar.” Ben de “Başkanım ne taksiti, daire mi alıyoruz” dedim. Beşiktaş’ın parasından vermezdi, kendi parasından verirdi.“15 senedir maçlara geliyorum hep yedeksin”Antalya’da Efes Kupası’nda Galatasaray ile oynuyorduk 2006’da. Tribünler yedek kulübesine yakın. Bir taraftar bir ayağını kulübeye atmış diğeri tribünde, elinde bayrak bağırıyor. Tam yanımızda. Tigana’ya bağırıyor “Değişiklik yap” diye. Tayfur Havutçu’ya “Yaşlandın. Gençlere bırak artık” diyor. Okan Buruk’a “Git Galatasaray’da oyna” diye bağırıyor. Sergen’e “At yarışı oyna” diyor. Sergen’in yanında Murat Şahin var. O “Abi sıra sana geliyor” dedi. Ben de kalktım, “Herkes rahatsız oluyor. Sus. Polis çağıracağım yoksa” dedim. Şöyle bir baktı, adımı da bilmiyor herhalde, “Ulan bıyıklı” dedi, “15 senedir maçlara geliyorum, hep yedeksin. Ne oynadığın bile belli değil. Sağda mı oynuyorsun solda mı? Kiralık da mı vermiyorlar?” Yedek kulübesi dağıldı gülmekten. Yıllar sonra biri tweet attı bana, Twitter hesabım var benim de... “Süreyya Abi babamı tanıdın mı?” demiş. Baktım, tanır gibi oldum. O taraftar babasıymış. Ben de tweet attım, “Baban futbolcu sandı. Sen de doktor mu sanıyorsun?” dedim.“Oğlum 2.5 ay isimsiz kaldı”Sene 1991. Eşim hamile. Biz de Kıbrıs’a kampa gittik. Gittiğimizin ikinci günü çocuğum dünyaya geliyor. Hanım aradı “Adını ne koyalım?” dedi. Ben de “Maçlar başlasın da ilk gol atan futbolcunun adını veririz” dedim. Elbet Metin, Ali, Feyyaz’dan biri gol atacak.Milliyet
'Duruşunu Tarif Etme, Dur Emre'
Ligde geride kalan haftayı değerlendiren Uğur Meleke'ye göre, Emre Belözoğlu her olaydan sonra duruşunu tarif etmeye çalışmaktan ve kendisi hariç herkeste sorun aramaktan vazgeçmeli.Mehmet Topal var olduğunda değil, yok olduğunda hissedilen bir adam. Fenerbahçe-Eskişehir maçının ilk yarısında sahada olmadığı halde en çok hissedilen Mehmet'ti garip bir şekilde. Maçın kaderine direkt tesir eden Emre'nin atılması ise, bence gördüğü sarı kartla değil, 46'da Mehmet Topal'ın girişiyle başladı. Çünkü Mehmet girerken çıkan Meireles değil, Emre olmalıydı...Eskişehir'in sezon başından beri aradığı hücum organizasyonunu bulduğu maçtı sanırım Kadıköy'deki. Erman Kılıç, Serdar Özkan, Mirkan, Mori, Sissoko, Ömer'in hepsi denendi, ama hiçbiri tam olarak oturmadı Erkan Zengin'in etrafına. Nihayet Kadıköy'de hücumda Ömer-Mori ikilisinin uyumu ve sağda Sissoko'nun kuvveti, ideale yakın bir görüntü sergiledi.“Emre bir kez daha meşhur Temel fıkrasında olduğu gibi otobanda herkesin ters yönden geldiğini iddia ediyor, oysa belki de tek ters yönde olan kendisi! Kendisi dışında herkeste sorun arıyor, bütün dünyanın kendisinin karşısında olduğunu iddia ediyor, oysa açıkça, bariz bir biçimde o bütün dünyanın karşısında maalesef...”50'de Ömer çıkana kadar, Eskişehir savunması sık sık uzun oynadı ve bu atılan uzun toplara birlikte yükselen Mori-Ömer ikilisi ciddi üstünlük kurdular rakiplerine. Ertuğrul Sağlam takımlarının savunmadan uzun çıkışlarına alışık değilizdir ama görünen o ki bu oyuncu kadrosuyla bu santrforlarla zaman zaman uzun topu da denemeliler.Tabii ilk yarıda Eskişehir'e net pozisyonları getiren tek unsur uzun toplar değildi, orta sahayı da adeta yürüyerek geçti Kırmızı siyahlılar. Bu noktada da Fenerbahçe'de Mehmet Topal'ın eksikliği bariz biçimde hissedildi. İsmail Kartal orta sahayı üçlü kurmuş, Mehmet'in görevini Emre'ye vermişti Kadıköy'de. Ama 34'lük Emre, ilk yarıda Mehmet'in atletik performansından çok uzak kaldı. Hücumları karşılamakta yetersizdi, zaten bu yüzden de sinirlendi, agresifleşti...Zaten bence Fenerbahçe'nin Emre krizi de bu noktada başladı. İsmail Kartal'ın devre arasında Mehmet'i sokması doğruydu ama bence çıkan isim son haftaların en formda adamı Meireles değil, Emre olmalıydı. İkinci devrede 4-4-2'ye dönüş, Eskişehir orta sahasında Lawal ve Sissoko'nun çok kuvvetli adamlar olması Emre'yi iyice yıprattı ve sonra malum kartlar geldi zaten.Tabii ki Emre'nin gördüğü kartların sebebi asla sportif sebepler değil. Sakın yanlış anlaşılmasın. Emre bir kez daha meşhur Temel fıkrasında olduğu gibi otobanda herkesin ters yönden geldiğini iddia ediyor, oysa belki de tek ters yönde olan kendisi! Kendisi dışında herkeste sorun arıyor, bütün dünyanın kendisinin karşısında olduğunu iddia ediyor, oysa açıkça, bariz bir biçimde o bütün dünyanın karşısında maalesef...Ve ne acı ki, her yanlışından sonra çıkıp yine aynı şeyleri anlatıyor, kendisine karşı bir algı manipülasyonu olduğunu iddia ediyor. Hareketlerini açıklamaya, duruşunu tarif etmeye çalışıyor... Oysa Emre'nin –tabii ki psikolojik destek almak dışında- yapması gereken tek şey var: Duruşunu tarif edip durma Emre, sadece dur... Sen düzgün durursan, zaten hiçbir zaman duruşunu tarif etmek zorunda kalmayacaksın...Özkalfa, büyük maç yönetecek sakinlikte değil...Tolga Özkalfa, Süper Lig'in yeni hakemlerinden biri değil. Çok uzun süredir hayatımızda olan, 37 yaşını doldurmuş tecrübeli bir hakemimiz. Kural bilgisi ile adaletiyle ilgili söylenebilecek bir şey yok. Lakin en önemli sorunu, müsabaka tansiyonu yükseldiğinde sakin kalamaması. Ki bu özellik, büyük maç yönetmek için olmazsa olmaz bir özellik.Birer birer kararlarını irdelemeyeceğim, zaten bunun kimseye bir faydası yok. Ama Tolga Özkalfa'nın hâlâ büyük maçlarda görevlendirilmesinin nedenine değinmek lazım: Zira o bir FIFA hakemi. Üstelik de geçtiğimiz hafta taktı kokartı koluna.Bir hakemin 37 yaşında FIFA kokartı takması zaten başlı başına absürt... Hakemliğinin bitmesine sekiz yıl kalmış, bu hakem ne zaman üç kategoriyi atlayacak da elit olacak da büyük maç yönetecek, imkan ihtimal dışı! Almanlar İngilizler ilk kokart takma yaşını 30'un altına çekmeye çalışırken, bizim 37 yaşında bir hakeme kokart takmamız gerçekten çok acı.Üstelik Özkalfa'nın kokart takmış olmasının nedeni de süper yetenekleri, süper fizik kalitesi filan değil... Sadece iyi İngilizce bilmesi! Ne yazık ki bu çağda hâlâ FIFA listesine yazacak yedi tane İngilizce bilen hakem bulamıyoruz.Hakemlikle ilgili esas problemimiz de bu zaten. Verdikleri yanlış kararlar filan değil. Alttan iyi hakem de yetiştiremiyor oluşumuz...“Biliç, dünyanın en iyi teknik adamı değil. Dünyanın en iyi taktisyeni, ya da dünyanın en yeteneklisi de sayılmaz asla. Belki maçların sonunu getirmekte de büyük güçlük çekiyor... Ama Biliç, Beşiktaş için en doğru teknik adam. Çünkü kulüple hoca arasında bir hedef birliği, bir kariyer birliği, bir seviye birliği sağlanmış.”Tebrikler Okan Hoca'ya...Haftanın dikkat çekici bir diğer performansı da bir zamanlar Emre'nin süper bücür ekürisi olarak anılan Okan Buruk'tan geldi...Geçtiğimiz sezon son anda kümede kalmış, teknik direktörü Sergen Yalçın'ı kaybetmiş, 15 oyuncu göndermiş, 15 oyuncu almış; eklektik bir futbolcu grubuyla, takım görüntüsünden çok uzak bir Gaziantepspor teslim aldı Okan Hoca... Ama gerek takımda adalet duygusunu çabuk tesis etmeyi başarması, gerek gençlere güveniyle çok iyi bir performans sergiledi ilk 11 haftada...84'lü İbrahim Akın kenarda otururken, 94'lü Emre Nefiz'le başlayabiliyor Galatasaray önünde. Sezona üç santrforla giriyor, biri 92'li Muhammet, biri 95'li Serhan, biri de 96'lı Oğulcan. Gençlere bu denli güven verince, takımda deneyimli olanın değil sadece iyi olanın formayı alacağına inandırınca, bireysel performanslar da yükseliyor zaten. Galatasaray önünde de iyi futbollarını sürdürdüler, büyük rakiplerinden daha fazla topa sahip oldular ama Muhammet'in sakatlığında santrforsuz oynayınca sonuca gidemediler.Galatasaray'daysa galibiyete rağmen sıradanlığın değiştiğini söylemek zor. Belli ki Hamzaoğlu'nun bu sıradanlığı tamir etmek için çok çalışması gerekecek.Biliç, transferde de kalpleri kazandıBiliç, dünyanın en iyi teknik adamı değil. Dünyanın en iyi taktisyeni, ya da dünyanın en yeteneklisi de sayılmaz asla. Belki maçların sonunu getirmekte de büyük güçlük çekiyor... Ama Biliç, Beşiktaş için en doğru teknik adam. Çünkü kulüple hoca arasında bir hedef birliği, bir kariyer birliği, bir seviye birliği sağlanmış. Kulüple hocanın nabzı aynı, tansiyonu aynı, heyecanı aynı. Üstelik Biliç, sadece camiayla sağladığı gönül birlikteliği ve karizmasıyla değil, transferdeki başarısıyla da takdiri hak ediyor bugünlerde...İtiraf edeyim, Atiba transfer edildiğinde meseleye çok şüpheci bakmıştım... Hırvat basını geçmişte Biliç'i kendi çalıştığı menejerlik şirketinden oyuncuları milli takıma çağırmakla suçlamıştı; herhalde o önyargının da etkisiyle Hilbert'in gidişinin hemen ardından Atiba'nın gelişine hiç olumlu bakmamıştım. Fena halde yanıldım ve ben de şu sıralar Atiba'nın hayranlarından biriyim itiraf etmek gerekirse.Transfer başarısını Demba Ba tercihinde de, Sosa tercihinde de gösterdi Biliç Hoca. Doğrusu Türkiye'ye bir Kanadalı, bir Senegalli, bir de Arjantinli getirip hepsinden yüzde yüz verim almak çok önemli bir transfer başarısı. Şimdi doğrusu Beşiktaş'ın hangi sağ beki alacağını da merakla bekliyorum; hem Serdar yine Serdarlığını yapmaya başladığı için, hem de artık Biliç'in doğru tercih yapacağına ben de bütün kalbimle inandığım için...Trabzon bildiğiniz gibiTrabzon Yanal'la başlattığı harika serisini Gençlerbirliği önünde de rahatlıkla sürdürdü. Evet Ersun Yanal gerçekten de iyi bir teknik adam ama son derece talihli olduğunu da eklemek gerek başarısına.Çünkü Fenerbahçe'nin başına geçtiğinde de Aykut Kocaman'dan hazır bir takım devralmış, üstünde pek fazla oynama yapmadan, tempo artırarak daha arzulu bir ekip üretmişti sadece. Şimdi Trabzon'da da Halilhodzic'ten bence hazır bir takım teslim aldı. Transferler doğru yapılmış. Oyuncu kalitesi çok iyi. Kondisyon yerinde. Kadro genişliği, bolca rotasyonla sağlanmış. 18-20 hazır kıta adam var. Halilhodzic sadece bir iskelet takım ortaya koymakta, bir 11 netleştirmekte çok geç kalmıştı, onu da Konya önünde Bonnevay yaptı!Tebrikler Yanal. Hazır takıma daha da fazla enerji kattığı için. İskelet 11'i Bonnevay'den teslim alıp hiç oynamadan sürdürdüğü için. Amerika'yı yeniden keşfetme hatasına düşmediği için. Artık şampiyonluğun en güçlü iki-üç adayından biriler kesinlikle.Uğur Meleke, Milliyet GazetesiKaynak: Al Jazeera