Kadın Girişimci Koronavirüs Nedeniyle Açamadığı Dükkanını "Sanal Ortama Taşıdı"
İSTANBUL (AA) - MEHMET KARA - 15 yıl bir ilaç firmasında çalıştıktan sonra yöneticilik yaptığı işinden ayrılıp Gökçeada'nın Eski Bademli Köyü'nde el yapımı tasarım ürünleri dükkanı açmaya karar veren Aylin Soysal Muslu, koronavirüs nedeniyle açamadığı iş yerini 'sanal' ortama taşıyarak, 20 şehirden 30'dan fazla kadının el emeğini müşterilerle buluşturuyor.Aylin Soysal Muslu, üniversiteyi bitirdikten sonra 15 yıl boyunca ilaç sektöründe 'beyaz yakalı' olarak çalıştı. Modern iş hayatının stresinden uzaklaşmak ve ekonomiye üretimle destek olabilmek için işinden ayrılan Muslu, doğasını ve kültürel dokusunu çok sevdiği Gökçeada'nın sit alanı olarak korunan ve eski bir Rum köyü olan (Gliki) Eski Bademli Köyü'nde el yapımı tasarım ürünler satılan bir dükkan açmaya karar verdi. Bu köyde eski bir bakkalı harabe şeklinde alan Muslu, restorasyonun resmi olarak onaylanmasından sonra buraya 'Eski Bademli Dükkanı' ismiyle bir dükkan açmak için kolları sıvadı.Muslu, dükkanını açacağı süreçte Türkiye'nin farklı illerinden 30'dan fazla kadının el emeği göz nuru ürününü satın aldı fakat tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını ve kızının hastalığı nedeniyle İstanbul'a dönmek zorunda kaldı. Girişimcilik hayallerine sosyal medya hesaplarından devam etmeye karar veren Muslu, başarılı bir satış grafiği yakalayarak onlarca kadının 500'den fazla el yapımı tasarım ürününü tüm Türkiye'ye pazarlıyor. Salgının ardından Eski Bademli Köyü'ne geri dönüp dükkanını açacağı günü, dört gözle bekleyen Muslu, kurumsal iş hayatından 'kendi işinin patronu' olmaya giden süreci ve sanal ortamda satış tecrübelerini AA muhabirine anlattı.Muslu, 15 sene çalıştığı ilaç sektörünü daha mutlu olacağına inandığı bir girişimcilik hayaliyle bıraktığını söyledi. Hayallerini emekliliğe ertelemek istemediği için yıllardır sevdiği Gökçeada'nın Bademli Köyü'nde bir dükkan açmak için adım attığını anlatan Muslu, 'Başlattığım girişimde Türkiye'den 20'den fazla şehirden 30'dan fazla bayanla çalışıyorum. Bunların içinde ev hanımları, sanatçılar, ustalar var. Tamamen el yapımı 500'den fazla el yapımı tasarım ürün üretiyoruz. 'diye konuştu. Muslu, sanal ortamdaki dükkanının onlarca kadına gelir kapısı olduğunu belirterek şöyle devam etti:'Rengarenk cıvıl cıvıl ürünler üretiyoruz. Bunların içinde 5 farkla kategoride heykeltıraşların yaptığı seramikler, ev hanımlarının yaptığı vayu çantalar, çini ustaların tabaklar gibi birçok ürün var. Çocuk çantalarımı bir ortaokuldaki fen bilgisi öğretmeni örüyor. Hobi için, zevk alarak yapıyor. Çini tabaklarımı yapan da yıllarca devlet memuru olarak çalışmış biri. Şimdi o da hobi olarak çiniyle uğraşıyor. Bir taraftan da gelir elde ediyor. ''Kurumsal hayatın avantajlarını bırakmak cesaret gerektiriyor' Muslu, kurumsal işte çalışan birçok insanın da benzer girişimler için adım atmak istediğini fakat emekliliğe ertelediğini belirterek. 'Bizim gibi kurumsal hayatta olup da kendi işini kurmak isteyen çok kişi var. Bunu çok iyi biliyorum. Genelde emekliliklerine erteliyorlar ama açıkçası biraz cesaret gerektiren bir şey. Çünkü kurumsal hayatta sahip olduğunuz kazançları bir tarafa bırakmanız gerekiyor. Sizi oraya bağlayan bazı maddi kaynaklar, araba, yemek kartı, özel sağlık sigortası ya da düzenli bir yaşam olabilir.' ifadelerini kullandı. Kurumsal sektörle şimdiki işinin farklarına da değinen Muslu, şöyle devam etti:'Çok farklı iki çalışma modu aslında. Birinde sabah 6'da uyanıp arabanıza bindiğiniz, ofis ortamı ve formel insanlarla birlikte olduğunuz iş. Şimdi ise daha keyifli, esnek ve daha çok ticari ilişkinin koktuğu bir ortam. Ama buradan kazandığınızın da ev hanımlarına ve bayanlara katkısının olduğu bir işten bahsediyoruz. Her iki işin de keyifli yanları var. Ama bu yolculuğa çıkacaksanız bu konularda esnemeniz gerekiyor. Fakat hayatın farklı tatlarıyla da karşılaşacağınızı bilmelisiniz. Ben çıktığım bu yolda hiç arkama dönüp bakmadım, çok keyif aldım. Çok da başarılı olduğumu düşünüyorum.'Aylin Soysal Muslu, sosyal medya üzerinden satış yapmanın çok yoğun bir mesai gerektirdiğini ve yorucu olduğunu belirterek, bir gününü şu cümlelerle özetledi:'Sabah kalktığımda bugün hangi ürünlerin fotosunu çekeyim diyorum. Fotoğraf çekiyorum. Ürünün hikayesini yazıyorum ve İnstagram'dan 'eskibademlidukkanı' hesabımdan paylaşıyorum. Öğlene kadar gelen siparişlerimi aynı gün kargoya veriyorum ki müşterilerim beklemesin. Sipariş takibi, ürünlerin hazırlanması ve paketlenmesi gerçekten çok vakit alıyor. Kırılabilecek ürünlerde bu vakit daha fazla. Öğleden sonra kargoya gidiyorum. Akşam da yine çalışma prensiplerimle ilgili paylaşımlar yapıyorum. Sosyal medyada günüm böyle dolu dolu geçiyor. '