Görüş Bildir

Milli Savunma Bakanlığı Haberleri

Milli Savunma Bakanlığı ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Milli Savunma Bakanlığı ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Seçimlerde 700 Bin Kişi Oy Kullanamayacak
Sayıları 700 bini bulan asker kaçakları yakalanma korkusu nedeniyle 30 Mart günü oy kullanmayacak.Askerlik görevlerini yapmayan, bir bölümü de bedelli askerlik beklediği için, yoklama kaçağı ya da bakaya duruma düşenler, yakalanacakları korkusuyla 30 Mart günü yapılacak yerel seçimlerde sandığa gitmeyecek. Milliyet'in haberine göre; Milli Savunma Bakanlığı bir süre önce kaçakların listesini Emniyet Genel Müdürlüğüne bildirmiş ve bu isimler ''Genel Bilgi Toplama'' kayıtlarına alınmıştı. Emniyetin 30 Mart için seçmen listeleri üzerinden inceleme yaparak, yoklama kaçakları ve bakayaların oy kullanacakları sandık yerlerini belirlediği bildirildi. ''BİR ÇÖZÜM BULUNSUN'' CHP İstanbul milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, sayıları 700 bini bulan bakaya ve yoklama kaçağının kimlik bilgilerinin Emniyete verildiğini ve bu durumda olanların yerel seçimler nedeniyle tedirginlik yaşadığını söyledi. Öğüt ''Seçmen listelerinde isimleri olan yoklama kaçakları ve bakayalar oy kullanmaya gittiklerinde yakalanacakları endişesiyle oy kullanamayacak. Bu soruna bir an önce çözüm bulunmalı... Bu kişilerin anayasal hakları olan oy kullanma haklarını kullandıkları takdirde yakalanmayacaklarına dair bir açıklama yapılmalı'' dedi. Milli Savunma Bakanlığı, kaçaklara ağır para cezası da getirmişti. Buna göre 4 aylık yoklama kaçağı kendi gelirse 296, yakalanarak getirilirse bin 187 lira ceza ödeyecek. 20 yıllık bir yoklama kaçağı ise yakalanırsa 46 bin 335 lira para cezasına çarptırılıyor. Yurt Gazetesi
''Bedelli Askerlik Son Kez Çıkabilir''
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Habertürk TV'de Balçiçek İlter'in sorularını yanıtladı. Numan Kurtulmuş, bedelli askerlik beklentilerine, 'Son kez belki çıkabilir' şeklinde yanıt verdi. Kurtulmuş, internette yayınlanan Başbakan Erdoğan'ın Adalet Bakanı ile konuşmasını 'Evet bu ses kaydı benim' demesini, 'Türkiye'de siyasetin bu tür kayıtlar üzerinden sürdürülmesi son derece çirkindir, ahlaksızcadır, yasadışıdır. Hem siyaset tarzı bakımından hem de yasallık bakımından doğru değildir. Başbakan'ın konuşmalarının dinlendiği ortada demekki başka şeyleri de dinliyorlar. Dolayısıyla burada devletin de güvenliğini ilgilendiren bir durum söz konusu' şeklinde değerlendirdi. Kurtulmuş sözlerine şöyle devam etti; Bu konuşmaların, kayıtların başka ülkelere de gönderilmediğini nereden bileceğiz? Yurt dışındaki merkezlere bu konuşmalardaki bilgilerin gitmediğini nereden bileceğiz? Dolayısıyla her tarafından baktığımızda bu ses kayıtları konusu son derece sakıncalıdır.Elde edilen bant kayıtlarında bir takım bilgiler var. Önce elde ediliş tarzında bir yanlışlık var. Bir korku imparatorluğu oluşturulmaya çalışılıyor. Gerçekten devletin yükümlü olduğu işleri yürütmekle yükümlü olan insanların dinlenmiş olması, devlet erkanının kendi aralarında olan görüşmelerinin dinlenmiş olması bu daha büyük bir felakettir.'BAŞBAKAN'IN YAPTIĞI MÜDAHALEDEN ZİYADE BİR İLGİLENME OLARAK GÖRÜLMELİ' Sayın Başbakanımızın tarzı, her şeyle tüm detaylarıyla ayrıntılı bir şekilde ilgileniyor. Burada bir müdahaleden ziyade bir ilgilenme olarak görmek daha doğru olur diye düşünüyorum. Tabi bu konuşmanın öncesinde sonrasına neler konuşuldu onu bilemiyorum. Ama olan bitenle ayrıntılı bir şekilde ilgilendiği için 'Ne var bunda' diyor.BEDELLİ ASKERLİK KONUSU Türkiye'de askerlik sisteminin değişmesi, bu çerçevede de son kez belki birikmiş olan arkadaşlarımız için bedelli askerlik olabilir dedim. ABD bile bu kadar sayıda asker tutmayacağım diyor. Askerlik süresi dikkat ederseniz giderek kısaldı. Çok sayıda bedelli askerlik bekleyen insan var. Ama şu anda bildiğim kadarıyla Milli Savunma Bakanlığı'nın bu konuyla ilgili bugünden yarına nihayetlendirilecek bir çalışması yok. Sonuçta siyaset kamuoyundaki bu tepkileri ve beklentiyi alıp değerlendirmek zorunda.Habertürk
Devletin En Üstüyle Sıcak İlişki Kurduğu İddia Edilen Şeriatçı Yapılanma: SADAT
Son günlerde adından sıklıkla söz ettiğimiz bir yapı SADAT. Kendi ifadeleriyle kuruluş amacı da şu şekilde: 'İslam İttifakına hizmet etmek amacıyla, İslam Ülkelerinin dini hassasiyetlerine saygılı, TSK' nin çeşitli kademelerinde başarı ile hizmet etmiş, 64 subay ve astsubayın desteğinde, ileri çıkan 23 kurucu hissedar tarafından “SADAT Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi” kurulmuştur.' Gelin bu yapıyı kendi sitelerinden aldığımız bilgilerle daha iyi anlamaya çalışalım.
Umut Oran: Bilal İçin Ortalığı Yıkan Erdoğan, Berkin İçin Kılını Kıpırdatmadı
“AKP için en büyük yük Erdoğan’dır, AKP Bir an evvel bu yükten kurtulmalıdır” “Cemil Çiçek artık Engin Alan için harekete geçsin”ANKARA CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, 268 günlük yaşam mücadelesinin ardından bugün yaşamını yitiren Berkin Elvan için üzüntüsünü dile getirirken, “17 Aralık’ta Bilal oğlanı kurtarmak için 90 yıllık devlet geleneğini tersyüz eden valileri emniyet müdürlerini savcıları görevden alan Tayyip Erdoğan’ın Berkin için kılını dahi kıpırdatmadığını, bir geçmiş olsun telefonu dahi açmadığını da bu ülke unutmayacak” dedi. Son anketleri de değerlendiren Umut Oran, “Son zamanlarda yaptırdığımız anketlerde AKP’nin oyu yüzde 36, CHP’nin oyu ise yüzde 30’un üzerinde, MHP’nin oyu da 15 – 20 bandında gözüküyor. Hedefimiz yüzde 30’larda AKP ile buluşmak. Şu anda Ankara’yı almış görünüyoruz, İstanbul’da ise nefesimiz AKP’nin ensesinde. Erdoğan’ın başkanlık hayali bitmiştir, cumhurbaşkanlığı hayali suya düşmüştür, artık bu son başbakanlığıdır. AKP yönetimi bundan ders çıkarmalıdır, AKP için en büyük yük Erdoğan’dır, AKP bir an evvel bu yükten kurtulmalıdır”diye konuştu.TBMM’de basın toplantısı düzenleyen CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Berkin Elvan’ın, evden ekmek almaya çıktığını, biber gazı ile kendisine ateş açıldığını, başına isabet eden bir biber gazı fişeğiyle komaya girdiğini, 268 gün yaşam mücadelesinin ardından bugün yaşamını yitirdiğini anımsatarak ailesine ve tüm ülkeye başsağlığı diledi. Umut Oran sözlerini şöyle sürdürdü:Erdoğan, Berkin için kılını dahi kıpırdatmadı “14 yaşında bir çocuk orantısız şiddetle öldürüldü.  Bu cinayetin sorumlusu sadece iki polis memuru değil, bu emri verenlerin kendisidir. Berkin komadayken 2 bakan değişti, İstanbul Emniyet Müdürü değişti, 268 gündür sorumlu polisleri, delilleri bile bulamadılar. Daha dün Berkin’e destek olmaya gidenlerin üstüne gaz sıktılar. Türkiye böyle bir zihniyetle yönetiliyor. Berkin Elvan’ın annesi bugün “Benim oğlumu Allah almadı, Tayyip Erdoğan aldı” diye açıklama yaptı. Berkin’in hesabını ondan sormak da hepimizin boynunun borcudur. Bu hesap mutlaka sorulacak. Türkiye gencecik çocukların mezara girdiği, katillerin de ellerini kollarını sallayarak gezdiği bir ülke olmayacak. 17 Aralık’ta Bilal oğlanı kurtarmak için 90 yıllık devlet geleneğini tersyüz eden valileri emniyet müdürlerini savcıları görevden alan Tayyip Erdoğan’ın Berkin için kılını dahi kıpırdatmadığını, bir geçmiş olsun telefonu dahi açmadığını da bu ülke unutmayacak.” ÖYM kararları yok hükmünde sayılmalı Geçen hafta Anayasa Mahkemesi’nin 26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un itirazını kabul ederek tutukluluk halinin haklarını ihlal ettiğine karar verdiğini anımsatan Oran, “Bu emsal karar doğrultusunda, Sn. Başbuğ, Tuncay Özkan, Teğmen Mehmet Ali Çelebi başta olmak üzere bazı kişiler tahliye edildiler. Hepimiz de tahliye kararları nedeniyle büyük bir mutluluk duyuyoruz. Ancak bu kararlar yetmez. Özel Yetkili Mahkemelerin kararları ile bugün tutuklu bulunan herkesin serbest bırakılması gerekir. Ayrıca KCK, Oda TV, Balyoz, 3 Temmuz bütün bu davalarda alınan kararlar da yok hükmünde sayılmalıdır” dedi. Madem dava ‘kumpas’, ortadan kaldıralım TBMM’nin bu mahkemeleri “adalete ve hukuka” aykırı aldığı kararlar yüzünden kapattığını, bu mahkemelerin adaletsiz ve hukuka aykırı ise aldıkları kararların da adaletsiz ve hukuka aykırı olduğunu, hiçbir hüküm doğurmaması gerektiğini vrgulayan Umut Oran, “Bu davanın savcısı olduğunu söyleyen, partisi Ergenekon davasına müdahil olan Erdoğan bu davalarda bir katakulli olduğunu kabul etti. Danışmanı da bu davalarla Türk Silahlı Kuvvetleri’ne kumpas kurulduğunu söyledi. Madem bunlar kumpas, o zaman bu kumpası ortadan kaldıralım. Bu mahkemelerin kararları yok hükmünde sayılsın, tüm sanıklara da adil mahkemelerde yeniden yargılanma hakkı verilsin” dedi. MSB hiçbir şey yapmadı Hurşit Tolon’un TUSHAD isimli var olmayan bir derneğin kurucusu olmakla suçlandığını, Genelkurmay Başkanlığı’nın da böyle bir kurumun olmadığını ve hiç kurulmadığını ifade ettiğini anımsatan Umut Oran, “Peki Milli Savunma Bakanlığı ne yaptı? Hiçbir şey yapmadı. Bu TUSHAD isimli kurumun Zirve Yayınevi cinayetlerini planladığı iddia edildi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ve birçok insanın manevi itibarı linç edildi.  Milli Savunma Bakanlığı da sadece izledi. Geçen yıl Nisan ayında bu konuda bir yazılı soru önergesi verdim, hala cevap gelmedi. Bugün bir yazılı soru önergesi daha verdim. Ona da cevap bekliyorum. Yani kumpas demekle bu iş bitmez. Buradaki hak mahrumiyetlerini çözmek lazım” dedi. Yargıtay Başsavcısı, Erdoğan için harekete geçmeli Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nı görevini yapmaya davet eden Umut Oran, “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı daire kararlarına Genel Kurulda itiraz etmek zorundadır. Başsavcının bir görevi daha var. Eğer bu davalar kumpassa, eğer bunlar katakulli ise, bundan da Recep Tayyip Erdoğan sorumludur. Burada Türk Silahlı Kuvvetleri’ne kumpas kuruluyor, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bağlı olduğu Erdoğan da bu kumpasa yıllarca izin veriyor, göz yumuyor. Bunun adı ya suça yardım ve yataklıktır ya da görevi ihmaldir” diye konuştu. Engin Alan için Cemil Çiçek’e başvurdu “Görevini yapması gereken bir diğer kişi de TBMM Başkanı” diyen Umut Oran, tutuklu 8 milletvekilinden 7’Sinin salıverildiğini, sadece MHP Milletvekili Engin Alan’ın içerde kaldığını anımsattı. Oran, “Sayın Engin Alan… Tam 3 kere Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu, bir cevap alamadı. Ben Meclis Başkanı Sayın Cemil Çiçek’e bugün mektup yazdım,  meclis başkanı olarak, milli iradenin temsilcilerinin haklarını korumak zorunda. Engin Alan’ın hala tutuklu olmasının hiçbir sebebi yok. Tahliye edilmesi gerekir. Bu konuda da Meclis Başkanı’nın inisiyatif almasını bekliyoruz” dedi. AKP yüzde 36, Ankara’yı aldık, İstanbul’da enselerindeyiz Daha sonra parti olarak yaptırdıkları özel anketler ile uluslararası firmalar için yapılan son anketlerden söz eden CHP’li Umut Oran, “Son zamanlarda yaptırdığımız anketlerde AKP’nin oyu yüzde 36, CHP’nin oyu ise yüzde 30’un üzerinde, MHP’nin oyu da 15 – 20 bandında gözüküyor. Hedefimiz yüzde 30’larda AKP ile buluşmak. Şu anda Ankara’yı almış görünüyoruz, İstanbul’da ise nefesimiz AKP’nin ensesinde” dedi. AKP’, büyük yükü Erdoğan’dan kurtulmalı Umut Oran, “30 Mart günü üç büyükşehrin üçünde de zaferimizi ilan edeceğiz. Türkiye genelinde ise, AKP ile CHP 30’larda buluşacak. Aradaki puan farkı bir elin parmakları kadar kalacak.  Türkiye’de değişim dönemi başlıyor. Bu işin sonunda Erdoğan kaybedecek ama halkımız kazanacak, Türkiye kazanacak. Erdoğan’ın başkanlık hayali bitmiştir, cumhurbaşkanlığı hayali suya düşmüştür, artık bu son başbakanlığıdır. AKP yönetimi bundan ders çıkarmalıdır, AKP için en büyük yük Erdoğan’dır, AKP Bir an evvel bu yükten kurtulmalıdır” diye konuştu. Erdoğan da bu anket soncunu biliyor çünkü Bu anket sonuçlarını Erdoğan’ın da bildiğini belirten Oran, “Ceketinin cebindeki ankette bu durum yazıyor. O yüzden, Erdoğan artık “yüzde 50”yi hedef koymuyor. Hatta daha sonra hedefi yüzde 38 olarak göstermişti. Onu da telaffuz etmiyor. Ne diyor?  Hedef birinci parti olmak. Çünkü oyları 38’in altına doğru inişte” dedi.   Gezi protestoları ile başlayan ve 2013 yılının son üç ayında iyice belirginleşen bir güvensizlik ortamı olduğunu, halkın yarısının Türkiye’nin mevcut halinden memnun olmadığını ve bunun sorumlusu olarak AKP’yi gördüğünü, halkın önemli bir bölümünün yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının adil bir şekilde soruşturulmadığı ve üstünün örtülmeye çalışıldığını düşündüğünü vurgulayan Umut Oran, sözlerini şöyle sürdürdü: Erdoğan kendi tabanını bile ikna edemiyor Halkın yüzde 58’i emniyet görevlilerine yüzde 59’u yargıya hükümet tarafından baskı yapıldığı görüşünde. Daha önce AKP’ye oy vermiş her üç seçmenden biri de bu görüşü paylaşıyor. Yani Erdoğan kendi tabanını da ikna edemiyor. Kendi tabanının üçte biri bile“madem suçsuzsun o zaman neden yargıya ve emniyete müdahale ediyorsun?” diye soruyor. İşte AKP’nin başarısız alanları Halkın yüzde 58’i yolsuzlukla mücadelede, 55’si işsizlikle mücadelede, 47’si terörle mücadelede hükümeti başarısız buluyor. Seçmenin yüzde 58’i AKP’nin ekonomide başarısız olduğunu düşünürken, AKP’nin genel performansını başarılı bulanların oranı sadece yüzde 32. 3 seçmenden 2’si internet sansüründen rahatsız Yaklaşık her 3 seçmenden 2’si AKP’nin internet ve medyaya müdahalelerinden rahatsız. Her 2 AKP seçmeninden biri Erdoğan’ın medyaya müdahalesini doğru bulmuyor. AKP seçmeni de rahatsız Halkın yarısı demokrasinin zayıfladığına inanıyor. Her 4 AKP seçmeninden biri AKP’nin otoriterleştiği görüşünde. Daha önce AKP’ye oy vermiş her 4 seçmenden biri bile demokrasinin zayıflamasından rahatsız. Yani halk demokrasi diyor, özgürlük diyor, tek adam rejimi istemiyor. Ayakkabı Kutusundaki Paralar Bu mızrak çuvala sığmıyor. Ayakkabı Kutusundaki Paralar da, Para sayma makinası da sıfırlanmıyor. Ortaya çıkan iddialar, deliller, o ayakkabı kutusu ve para sayma makinalarını halk unutmuyor. Dolayısıyla Erdoğan’ın bu konuda söylediklerine inanmıyor. Artık “çalmadan çalışsın” diyor Halk çalıyor ama çalışıyor demiyor. Halk “çalmadan çalışsın” diyor.  Halk diktatörlük de istemiyor. Özgür basın istiyor, bağımsız yargı istiyor, internete özgürce girmek istiyor. Facebook’u kapatırım diyeni ben de kapatırım diyor.
Silahlarla Müzik Yapmak
Bir taraftan “dünya barışı istiyoruz” diyen, ama silahlanmaya da ara vermeyen; milli savunma bakanlığı bütçesi eğitim bakanlığının bütçesinden büyük olan; hatta bireysel silahlanmaya da hiç mi hiç ses çıkarmayan dünya ülkelerinin yöneticilerine güzel bir cevap Meksikalı sanatçı Pedro Reyes’ten geliyor.“Silahları artık başka şekillerde kullanalım. Mesela müzik aleti olarak.”Pedro Reyes Meksikalı bir tasarımcı ve heykeltraş. 2008′deki ilk projesinde “Ulusal Silahsızlanma Projesi” kapsamında bireysel silahlanmaya hayır diyen gönüllülerin bağışladığı 1527 silahı eritip onlardan 1527 tane kürek yapmış. Sonra da hep beraber bu küreklerle dağa çıkıp ağaç dikmişler.Durun hemen “çok güzel” demeyin, Reyes’in ikinci projesi çok daha güzel:Hikaye, Meksika ordusunun uyuşturucu çetelerine baskın yapıp yaklaşık 6000 silah ele geçirmesiyle başlıyor. Ordu aşağıdaki videoda da göreceğiniz gibi silahları önce imha ediyor, sonra da Pedro Reyes’e veriyor, “Al bunlardan yine güzel bir şeyler yap” diye.Bu hikayenin gerisini isterseniz şu bir seri videodan izleyebilirsiniz:
Askere Alımda Yeni Uygulama
Askere gidecek gençler, askerlik şubelerine gitmeden e-Devlet üzerinden alacakları sevk belgesiyle birliklerine katılabilecek. ANKARA - Milli Savunma Bakanlığı'ndan yapılan yazılı yazılı açıklamada, e-Devlet üzerinden askerlik durum belgesinin verilmesi uygulamasına 2 Aralık 2013'te başlandığı belirtildi. Açıklamada, askerlik şubelerinden randevu alınması uygulamasına ise 10 Mart 2014'ten itibaren başlandığı hatırlatıldı. Mayıs 2014 er celbinden itibaren 12 aylık er statüsünde askerlik hizmetine tabi yükümlülerin, askerlik şubesi başkanlıklarına uğramaksızın e-Devlet üzerinden alacakları sevk belgesiyle eğitim merkezlerine/birliklerine sevklerine imkanı sağlandığı ifade edildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi: 'Bu kapsamda bahse konu yükümlüler, 18-30 Nisan 2014 tarihleri arasında TC kimlik numarası ve şifreleriyle girecekleri 'e-Devlet-Milli Savunma Bakanlığı-ASAL Hizmetleri' bağlantısı üzerinden sevk belgelerinin çıktısını alabileceklerdir. Birlik adresi, sevk tarihi, katılış tarihi, taşıma ve iaşe bedeli kapsamında kendilerine ödenecek para miktarı gibi bilgilerin yer aldığı sevk belgesinin çıktısını alacak olan yükümlüler, askerlik şubesi başkanlıklarına uğramadan nüfus cüzdanı ile birlikte eğitim merkezlerine/birliklerine katılış yapabileceklerdir. Sevke ilişkin taşıma ve iaşe bedel ödemeleri yükümlülerin TC kimlik numaraları esas olacak şekilde PTT'ye yatırılacak ve e-Devlet üzerinden sevk belgesinin alınmasını müteakip 5 iş günü içerisinde herhangi bir PTT şubesinden elden veya PTT Kart vasıtasıyla PTT ATM'lerinden çekilebilecektir. E-Devlet üzerinden sevk işlemini tercih etmeyen yükümlülerin sevk işlemleri, mevcut uygulamada olduğu gibi askerlik şubesi başkanlıkları tarafından yapılmaya devam edilecektir. Ağustos 2014 tarihinden itibaren e-Devlet üzerinden sevk işlemlerinin diğer statüdeki (yedek subay, kısa dönem) yükümlülere de uygulanması için çalışmalara devam edilmektedir.'AA
"Hayalet" Anka'lar Geliyor
Sadece İsrail ve Amerika'nın ürettiği anti-radar özelliğine sahip boyalardan sonra, dünyada bir ilk olan anti-radar özellikli kompozit malzeme üretimi Hacettepe Teknokent'te faaliyet gösteren TDU firması tarafından gerçekleştirildi. Gövdelerinin kaplanacağı bu kompozit malzeme ile İHA'lar ve savaş gemileri radara yakalanmayacak. İlk olarak ANKA'ların görünmez olması için çalışmalar başladı. TSK'nın insansız hava araçları ve gemileri hayalet olmaya hazırlanıyor. Amerika ve İsrail'de uzun yıllardır kullanılan ve İsrail'in 25 ülkeye sattığı anti-radar özelliğine sahip boyalarına rakip olarak kompozit malzeme Hacettepe Teknokent'te üretildi. Yüzde 100 yerli imkanlarla üretilen bu kompozit malzeme ile İHA'ların ve savaş gemilerinin gövdeleri kaplanacak. Her türlü görsel, radar, kızılötesi ve termal izi azaltan bu kompozit ürün ile İHA'lar hayalet gibi görünmeyecek. Dünyada milyarlarca dolarlık pazarı bulunan görünmezlik ürünleri pazarına girecek olan firma yetkilisi Ümit Öztürk , kompozit ürünlerinin radar dalgalarını soğurarak radar kesitini azalttığını, gizleme ağının her durumda görsel, radar , kızılötesi ve termal izi azalttığını söyledi. Öztürk, radar kamuflaj teknolojisinin Türkiye dışında dünyada yalnız ABD ve İsrail'de bulunduğunu kaydetti. İlk hedef ANKA TSK'nın insansız hava aracı ANKA , hayalet olmaya hazırlanan ilk hava aracı oldu. Savunma Sanayi Müsteşarlığının önemli projelerinden olan ve İsrail Heronlarıyla denk görev yapacağı için TSK'nın terörle mücadelesinde kritik önem taşıyan milli insansız hava aracı ANKA'nın kompozit gövde ile kaplanması gündemde. Öztürk, milli insansız hava aracı ANKA'ya bu kaplamanın uygulanması için TUSAŞ yetkilileriyle görüşmeler yaptıklarını, ilk incelemenin ardından olumlu yanıt aldıklarını açıkladı. Ürün hakkında Milli Savunma Bakanlığı ve Savunma Sanayii Müsteşarlığı'na da bilgi verdiklerini anlatan Öztürk, seri üretimin yapılması amacıyla fabrika kurma çalışmalarının da devam ettiğini aktardı. Performansları azalmayacak Ümit Öztürk , ' Amerika ve İsrail'de insansız hava araçları radara yakalanmamak için özel anti-radar boyalarla boyanıyor. Bu boyalar hava şartlarından kolay bir şekilde etkilendiği gibi boyalar gövdeye inanılmaz bir ağırlık veriyor. Türkiye'de üretilen bu kompozit gövdeler hem insansız hava araçlarının performansını etkilemeyecek kadar hafif hem de hava şartlarından etkilenmiyor. İsrail bu antiradar boyaları 25 ülkeye satıyor ' diye konuştu. Büşra Arslan - Sabah
TOKİ, Marmara Üniversitesi'nin Arazilerini Satıyor
Marmara Üniversitesi, fakülte ve birimlerini Maltepe'deki yeni kampüse taşımaya başladı. Nişantaşı, Validebağ, Halkalı, Bahçelievler gibi İstanbul'un emlak değeri en yüksek semtlerindeki araziler ise TOKİ eliyle satılacak. Radikal'den Gülden Aydın'ın haberine göre, Maltepe'deki yeni kampüse taşınacak olan Marmara Üniversitesi'nin arazileri TOKİ tarafından satılacak. Marmara Üniversitesi’nin Maltepe Başıbüyük’teki 3.000 dönümlük yeni kampüsünün inşaatı, hızla devam ediyor. Haydarpaşa’daki 7 bin öğrencili Tıp Fakültesi, geçtiğimiz şubatta Maltepe’ye taşındı bile. Diş Hekimliği Fakültesi binası ise bitmek üzere. Sağlık Bilimleri Fakültesi (Hemşirelik, Ebelik, Diyetisyenlik, Fizyoterapi, Hastane Yöneticiliği)’nin temeli mayıs, Eczacılık Fakültesi’nin temeli ise Haziranda atılacak. Nişantaşı’ndaki Diş Hekimliği ile İletişim fakülteleri, önümüzdeki haziranda geçici olarak Haydarpaşa’ya taşınacak. Maltepe’deki şantiye görevlileri, “Fakülteler peyderpey yapılıyor. İnşaatı biten buraya taşınacak” diyor. Tıp Fakültesi’nin yapımını üstlenen ZEK-SAN, Van Erciş ve TOKİ Elazığ afet konutları, TOKİ Denizli; Diş Hekimliği Fakültesi’ni yapan iki firmadan RG, Adalet Bakanlığı ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, TANK Yapı ise Milli Savunma Bakanlığı’ndan aldığı önemli ihalelerle tanınıyor. Arazi askeriyenin Maltepe Başıbüyük’teki kampüs projesi, askeri tesislerin taşınması gündeme geldiğinde ortaya çıktı. 2011’de, içinde Kenan Evren Kışlası’nın da bulunduğu arazi, O dönem Kara Kuvvetleri Komutanı olan Hüseyin Kıvrıkoğlu’nun desteğiyle Marmara Üniversitesi’ne verilmiş. Kıvrıkoğlu, müteahhitlerin göz diktiği adalar ve Marmara Denizi manzaralı bu değerli arazide bilim kurumunun yer almasını olumlu bulmuş.TOKİ, İstanbul ’un Anadolu ve Avrupa yakasındaki 14 kampüsünden boşalan arazileri ihaleyle satacak. Yeni AVM ve rezidanslarla betonlaşma gündeme gelecek. TOKİ Başkanlığı, görüşmelerin seyri hakkında “Marmara Üniversitesi ile protokol çalışmalarımız, taslaklar üzerinde karşılıklı görüşmelerimiz devam ediyor. Henüz imza aşamasına gelmedik” diyor. Rektör Gül: Satış değil takas Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Zafer Gül, boşalacak arazilerin akıbetini anlattı: “Üniversitemizin tüm arazileri, Milli Emlak’tan tahsisli. Dolayısıyla satılması değil, kurumlar arası takası söz konusu. Yeni kampüs, Maliye Bakanlığı’na bağlı Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nün arazilerine yapılıyor. Üniversite olarak bizim ihaleye vermemiz, para işlerine girmemiz söz konusu olamaz. Araziler bize ait değil. Kamu arazileri. TOKİ eliyle satışa çıkarılmasını sağlayan Milli Emlak’ın bağlı bulunduğu Maliye Bakanlığı. Üniversitemizin satışla bir ilgisi yok. TOKİ ile başlayan protokol görüşmelerine Maliye Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve üniversitemiz katılıyor. Yerel seçimler nedeniyle duran görüşmeler haziranda bitecek ve imza atılacak. İşlemler tamamlandığında kamuoyuna duyuracağız. Askeri arazideki inşaatlara başlamak için kışlanın taşınmasını bekliyoruz. Üniversitemizin 75 bin öğrencisi, 3 bini akademik kadro 5 bin personeli var. Maltepe’de bir teknokent kuruyoruz. Yeşil kampüs, akıllı binalar… Tepeye rüzgâr türbini ve gözlemevi kuracağız. Türkiye ’de rol model olmak istiyoruz. Sağlık Bilimleri kampüsünü Avrupa Yatırım Bankası’ndan aldığımız 35 milyon Euro ile yapıyoruz. Depremden etkilenmeyen raylı sistemli, en ileri ameliyat tekniklerinin kullanıldığı 720 yataklı hastanemiz eylülde açılacak. “ İşte o araziler Göztepe: 147 dönüm, Üsküdar (Bağlarbaşı): 39 dönüm Üsküdar (Validebağ): 50 dönüm Nişantaşı: 24 dönüm Bahçelievler: 4 dönüm, Halkalı: 1.182 dönüm, Kartal: 1.000 dönüm, Selimpaşa: 11 dönüm. Toplam: 2.457 dönüm.CNN Türk