Süleyman Soylu, Gazetecilerin Karşısında Sedat Peker'in İddialarına Cevap Verdi
Sedat Peker'in açıklamalarının ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Habertürk'te gazetecilerin sorularını yanıtladı. Programın ilk yarısında gazetecilerin soru soramaması tepki çekerken, Soylu'nun iddialarına Peker anında cevap verdi.
Soylu'nun açıklamasından satır başları şöyle:
'Devleti hedef alıyor. Bir vesayetin sözcülüğünü yapıyor'
Peker'in videoları operasyon mu?
Peker Rize'de miting yaptı, Erdoğan fotoğrafıyla. AKP'den kimse itiraz etmedi, iftara davet etti. AKP'ye yakın kanallardan itibar gördü. Mafya olduğu bilinmiyor muydu?
Feyzi İşbaşaran'ı dövdürdüğünü, AKP MKYK'sından bir isim rica etti dedi, Hürriyet baskınına ilişkin de AKP'li vekil istedi dedi. İlk iddia için Metin Külünk işaret edildi. Bunlara ilişkin işlem yapılmayacak mı?
Metin Külünk iddiası ve Hürriyet'in basılması olayı nedir? İşlem yapılacak mı?
Bu konuda bir bilgim yok, kaçmam biliyorsam söylerim. Organize suç örgütleri her yere sızıyor. Benim adımı kullanan 30 kişi hapse girdi, Süleyman Soylu'yu tanıyorum diyor. Sizin isminizi istismar etmek isteyen kimse yok mu? Herkes var. Organize suç örgütleri kendilerini devlete yanaşık göstermeye çalışıyor. Rize'de bir adam öldürülüyor, çay kaçakçılığından. Öldüren bunlar, mahkeme toplanıyor, olay ortadan kalkıyor.
Sedat Peker'in polis koruması olduğunu öğrendim. Canan Kaftancıoğlu'nun da koruması olduğunu bilmiyorum. Ama şunu söyleyeyim; Pervin Buldan'a korumayı ben verdim. O günün eş başkanı Sezai Temelli, ona da korumayı ben verdim.
Öğrendiğimde ne oldu? Başında ben bu korumayı verir miydim? Vermezdim. Öğrendiğimde 2018'in ortalarından sonra İstihbarat Başkanı 'Bir operasyondayız, biraz sabredin' dedi. 'Biz bunları dinliyoruz, bir iş üstündeler, ne olursunuz sabredin' dedi. Netice itibariyle biraz sabrettik, sonra da aldık onları.
AK Parti örgütleriyle Sedat Peker arasında bir ilişki var demeyi kabul etmem. Bir organize suç örgütü liderinin ipe sapa gelmez iddiaları kabul edersek İçişleri Bakanı'nı da yargılarız.
AKP iktidarından önce içeri atılan organize suç örgütü liderleri AKP iktidarı döneminde neden birer birer serbest bırakıldı?
- Bunu kabul etmiyorum. AK Parti örgütleriyle Sedat Peker arasında bir ilişki var demeyi kabul etmem. Bir organize suç örgütü liderinin ipe sapa gelmez iddiaları kabul edersek İçişleri Bakanı'nı da yargılarız.
Peker'in Kutlu Adalı açıklaması vardı, Peker'in kardeşi alındı gözaltına ama Korkut Eken yok, Mehmet Ağar yok. Metin Külünk adı geçiyor. Erdal Araz iddiası var Peker'in, kendi adamı olduğunu söylüyor, siz aday göstermişsiniz. Dönüş biletimdi diyor sizin için, bana söz verildi diyor. Telefon görüşmesi kaydı yayınlandı. Bunlara somut bir yanıt verir misiniz? Erdal Araz'ı tanıyor musunuz, Korkut Eken hakkında işlem yapıldı mı?
Ben DYP'de siyaset yaptım. Binlerce insanla, yüzbinlerce insanla diyalogum oldu. 5 yıl Gaziosmanpaşa'da ilçe başkanlığı yaptım, 25 yaşındaydım. Beni bir tane finanse ettiğini söyleyen birisi olsun, kimsenin yüzüne çıkmayacağım. Erdal Araz partinin bir kişisi.
Netice itibariyle partinin belediye başkanlığı adayı. Bir kişi birisiyle bir ilişki kurduğu için onu o günkü partiye ya da Ak Parti'ye havale etmek mümkün mü? Zaten benim finansımı zaten herkes sağladı, referandumda FETÖ sağladı diyorlar. Benim bir cipim vardı, onla gezdim. Kim bizi almayacak kongreye, öyle bir şey yok. Bunların hepsi uydurulmuş hikayeler. Korkut Eken olayı, ben bu tiplerden hoşlanmıyorum. Arif Çetin jandarma tarihinde önemli işler yapıyor, bu raconu keserim mi demesi lazım? Devlet bize şeref veriyor.
Ben 95'te ilçe başkanıydım. Yapılan ihbarla, ruhsatsız tabanca nedeniyle alındı. Bence de Kutlu Adalı için alınması lazım. Bu meselede yazı yazdım KOM'a, işlem yapılması lazım diye. Bedelini ödemek zorunda.
Kutlu Adalı cinayetinde en ufak bir şey açık duruyorsa bizim namus meselesidir. Ben sayın Cumhurbaşkanımızla çalışıyorum. Bana hiçbir meselede 'şunu şöyle yap' diye talimat vermemiştir. Bizim dönemimizde Necip Hablemitoğlu, ki o da FETÖ işidir, faili meçhul cinayet var mı?
'Benimle ilgili karanlık, mafya, bir tek şey söylesin hayatımdan vazgeçerim'
Sayın Ağar meselesine gelelim. 1995'te DYP ilçe başkanıydım. Şunu da söyleyeyim; sayın Çiller'in aslında desteklediğini söylediği ilçe başkanına karşı kongre kazandım. 32 mahalle kongresinin 31'ine girdim, birini kaybettim, birinde kavga çıktı, 30'unu kazandık. 400 oyun 300'ünü alarak ilçe başkanı seçildim. Sayın Ağar o zaman zannediyorum milletvekiliydi. Bizim sayın Çiller'le Ağar'ın karşı karşıya kaldığı pozisyon o tarihten itibaren hemen hemen başladı. O Susurluk meseleleri. Akşener bugün söylüyor ya. Kendisine şunu söylüyorum; benimle ilgili karanlık, mafya, bir tek şey söylesin hayatımdan vaz geçerim. Her gün için geçerli. Bugün için de geçerli. Benim bir tek gayrikanuni işle ilişkim olduğunu ortaya koysunlar hayatımdan vazgeçerim. Bu ülkenin evladıyım. Tayyip Erdoğan bu ülke için büyük bir fırsattır. Bizim yapmamız gereken tertemiz kalıp, onun ortaya koyduğu adımlara destek olmaktır.
Tansu Hanım'la karşılaşmaya başlayınca Mehmet Ağar'a karşı pozisyon aldık. Sonra bağımsız aday oldu. 99 geçti. 2002'de sayın Çiller'le birlikte genel başkan kim olabilir diye konuşuldu. 32 yaşındayım, İstanbul il başkanıyım. Sayın Çiller'in sevdiği insanım. Ufuk Söylemezoğlu dedi, 'olmaz' dedim. Kemal Çelik dedi. 'Bir tarafta Kemal Çelik, bir tarafta Ağar olmaz' dedim. Hasan Basri dedi, 'olmaz' dedim. En sonunda kendim istiyorum zannetti. 'Sen olursun' dedi. Dedim ki 'Sayın Başbakanım benim şeyim Haliç'e düşmedi' dedim. Bu kadar açık 'çocuğum' dedim. İlhan Kesici dedim. Konuşuldu, edildi ve İlhan Kesici aday oldu. Kesici ile birlikte Mehmet Ağar'a karşı pozisyon aldık. Salonda birçok insanla girdik, çıkarken 2 kişi çıktık, İlhan Kesici ve ben. Bir de Nevzat ağabey vardı. Herkes bizi bıraktı. Ben namuslu bir adamım. Seçim öncesi sayın Çiller'le karşı karşıya rağmen, bir sebepten dolayı, sayın Çiller'i o dönemde terk etmedim. O kongreye ben ve arkadaşlarım sayın Çiller'i soktuk ve çıkardık. 2007'ye kadar Ağar'a muhalefet ettim.
Bir devlet bürokratının, bir sivil siyasi partide aktif pozisyonda yer almasına karşıyım. Ben sivil siyasetin tarafıyım ve karşıyım. Bu mücadeleyi bunun için gerçekleştirdik. Rahmetli Kozakçıoğlu ve Necdet Menzir'e de karşıydım. Çok net söylüyorum. Demokrasi ve sivil siyasetin buna müsaade etmeyeceğini söyledim. İnsanların kişiliğine karşı değilim. Korkut Eken gibi tiplerin, geçmişte yaptıkları görevlerden dolayı, Cevdat Öneş, Mehmet Eymür gibi tiplerin bugün hala söz söylemelerinin devlet adabıyla uyuşmadığına inanan bir insanım. Devlet bana bir sır emanet etmiş. Eğer ben hukukun dışında bir iş yapmışsam, yatığım işin peşine takılmam. Eski abilerimizin bizi bir şeyin önüne atıp, devletin savcılarını göreve davet etmesine katılmıyorum.
Sayın Ağar'ın marinada görev alması doğru mu? 48 saat içinde ben olsam ayrılırım. İçişleri Bakanı olarak söylüyorum. Bu tip insanlar bir yerde bulunduğu zaman bunları bu meselenin üzerinden yormak kolaydır. Benim bir sigorta şirketim var. Benim hayatta sevdiğim işlerden bir tanesi. Küçük bir odam var. O yazıcının sigorta poliçesini kesmesi hoşuma gider. Çoluk çocuğumla namusumla para kazanıyorum.
MİT Müsteşar Yarımcılığı yapan insanların konuşmalarının devlet adabına aykırı olduğunu söylüyorum. Devlette bir dönem hizmet eden insanların organize suç örgütlerinde iş takibi yapmalarının yanlış olduğunu söylüyorum, ben de müsaade etmiyorum zaten, bu kadar basit. Hukuk bana ne diyorsa hukukun gereğini yerine getirmekle mükellefim.
Peker'den her ay 10 bin dolar alan AKP milletvekili
10 bin dolar meselesi... Ben İçişleri Bakanıyım. Ötesi daha var. Biraz daha ötesi var. Ben yargıya başvurdum değil mi? Yargı beni çağıracak. Ben şunları söyleyeceğim. 'Bu suç örgütü lideri dosyası,
Bursa'daki şu olayda, siz hazırladınız, bunun 9+9, kişi tutuklandı. Bu dosya niçin ayrıldı? Niçin yakalama çıkarmadınız?' Ankara'da bunu söyleyeceğim. İstanbul'da 2018'de başlayan soruşturma emniyetten 2019 galiba Kasım ayında, suç örgütü ele başısı yurt dışına çıktı.
Emniyet'ten dosya fezlekeyle adliyeye gitti. Adliyeden üç gün sonra yurt dışına çıktı. O tarihten, bundan 3 ay öncesine kadar İstanbul Emniyet Müdürü 'bu dosyayı ne yapacağız' dediği zaman 'gereğini yerine getirin' dedim. İşlem niçin yapılmadı? Bunun sorumlusu ben değilim. Ben bu meselenin nasıl olduğunu, hukuki izahatını isteyeceğim.
Hadi Özışık hakkında
Tam da bu bir operasyon. Siz bir sapkının sözünü diyorsunuz ki 'Süleyman Soylu benim dönüş biletim' diyorsunuz. Bunu ortaya çıkaracak bir tek karine işi Allah rızası için.
Hadi Özışık'ı 30 yıldır tanırım. Çıksın 'yanlıştır' desin. Bir insanın işsiz kalması değil, gazeteci. Babam dedi ki 'Hadi'yi yanına al' dedi. O zaman iyi de iş çıkardı. Gazetelerde haberlerim çıkıyordu.
İnternethaber'in kurulmasında da benim etkim oldu. Ben bugünün adamı değilim. Yardım ettiğim ve destek verdiğim insandan bir şey istemem hiçbir şey istemem. Onbinlerce insana el uzatıyorum ben.
Şurada cep telefonum var. 13'ünde ilk veya ikinci videosunda Hadi Özışık'la ilgili söz söylediği andan itibaren bütün kimyam altüst oldu. Ben onunla onun böyle bir ilişki kurabildiğini.
Bundan 6 ay önce beni aramış. Hatırlamıyorum, sonra hatırlattı. 'Bu adam benimle youtube programı yapmak istiyor' dedi. 'Zinhar' dedim. 'Bu kesinlikle yanlış, işine bak' dedim. Sebebi de şu; Sedat Peker, Berat Albayrak ve Serhat Albarak'a yürüyor. Benim de etkim olduğunu söylüyor.
Hadi Özışık'ı uzun yıllardır tanıyorum. Benim iki tane tanıdığım vardır. Bu sayıyı arttırmam. Bir tanesi Mahmut Abi, Mahmut Övür'dür. Allah rahmet eylesin bir tanesi de Şakir Süter'di. Akşam'da yazardı. Ailece hemhal olmuştuk.
Hadi Özışık'a telefon açtım 'Yaptığın çok yanlış memleketi de sattın, bizi de sattın' dedim. Sonra aklıma geldi. Bir dönem beni aramış Munbarız Rasimov ile haber yapmış. Aradım telefonla 'yanlış işler yapıyorsun, hükümeti suçluyorsun, bunlar sana yakışmaz' dedim. Yakınlığımız dolayısıyla kriminal mesele olduğu için bunu benden bilebilirler bu çok ayıp bir şey dedim.
Ben böyle söyleyince attığı mesaj şu 'Seni Sedat Peker'e sattım öyle mi, ben dostlarımı satmam, ama sen inandın beni sattın' dedi. 'Ben bu konuyla ilgili hiç konuşmadığım halde seni sattım öyle mi?' Ben devletin İçişleri Bakanıyım. Bir genç kıza tecavüz eden adamın önünü nasıl açabilirim. Allah rızası için söyleyin.
Kırmızı bülten çıkarıldı mı?
- Onunla ilgili hemen müracaat ettik. Hem İstanbul hem Bursa'dan. İkisinden de araması var. İzmir'de var bir tane. İçişleri, Adalet Bakanlığı Peker'le ilgili mücaadele ettik. Difizyon denilen bölüme aldılar. Biz FETÖ'cüleri kırmızı bültenle arayamıyoruz. Müracaat ediyoruz. Difizyon bölümüne alıyor, ondan sonra 'ilgisizdir' deyip geçiyor. Arkadaşlarımız 'bu yanlıştır' diye söylemelerine rağmen...
'Bu suç örgütü lideri Türkiye Cumhuriyeti devletinden özür dileyecek'
Adalete teslim olacak, kuzu kuzu cezaevine girecek, cezasını çekecek. Çıktığında etrafındaki şebeleklerle iletişim kurmayacak. Cezasını çekecek, bu bedeli ödeyecek. Bir taraftan Fethullah Gülen'e methiyeler dizeceksin... Bu yakayı kurtaramayacak. ByLock konuşmalarında nelerin geçtiğini, onun için nelerin ifade edildiğini tek tek biliyoruz. Bir yalan makinesiyle karşı karşıyayız.
Ben 24 FG 0202'yi kiraladım diyor. Plakasının 01 olmamasının sebebi nedir? Fetullah Gülen'e ayıp olmasın diye. Bu araba kiralık değil, yalan söylüyor. Eşi Özge Peker'in üzerine. Özge Peker bütün mali suç hareketlerini gerçekleştiren unsur.
Herkese bir çağrım var, bu suç örgütüyle ilişkide bulunan herkes bunun bedelini ödeyecektir. Kimse bunun aykırısında bir şey düşünmesin. Hukuk mu, demokrasi mi üstün, yoksa yıllardan beri Türkiye'yi derin bir yapıya teslim etmeyi odaklamış dış güçler, yani Amerika dahil olmak üzere, onlar mı üstün bunu göreceğiz.
İntihar eden Silivri Emniyet Müdürü Hakan Çalışkan hakkında
Osman ve Hızır Kaptan Gaziosmanpaşa'lıdır. Babaları DYP Gaziosmanpaşa kurucu ilçe başkanıdır. Rizelidirler. Eve gittim, koruma daire başkanı 'Hızır ve Osman kaptanın annesi kalp krizi geçirdi' dedi. Ormanla ilgili bir mahkemesi varmış. Polis durdurmuş, annesinin durumu ağır. 'İlgilen arkadaşlarla bir konuşma yapabilirsen'. Ertesi günü güvenlik toplantımız var.
Birisi Silivri Emniyet Müdürü intihar etmiş dedi. İstanbul Emniyet Müdürünü aradım. Benim telefonum 24 saat açıktır. 'Bir arkadaşımız karakola düştü' der. Bu insani bir şeydir. Annesi de kalp krizinden hayatını kaybetti daha sonra. Bunu dönüp de Silivri Emniyet Müdürüne Soylu baskı yaptı diye olur mu? Biz insanlara can veriyoruz, bir insanın canlı kalabilmesi için.
Kendim böyle bir şeyin içinde olsam sorumluluğunu alırım. Cumhuriyet gazetesine 'Biz bu konuda sayın bakanla ayrı tarafız' diye söylenir mi? Bunu bana izah edebilir mi? Hayatta yaptığım işle ilgili ne sorarsanız cevap veremeyeceğim hiçbir şey yoktur.
Sizden şikayetçi olunsa bile savcı sizi soruşturamaz. Yargının önünü açmak için istifa etmeyi düşündünüz mü?
- Bir deli kuyuya taş atmış, diyorsunuz ki İçişleri Bakanını çıkaralım. Ben Süleyman Soylu'ya 5 milyon dolar para verdim diyebilir. Hayatımın hangi noktasında var? CHP ben böyle bir adım atınca yetmez diyor. Ben savcılığa başvurdum mu? İki ayrı madde var; 1 iddiaların araştırılmasını istiyorum. İddialardaki tek isim ben miyim? Birçok isim söyleniyor. Hepsini çağıracaklar, sorgulayacaklar. Ben de gideceğim, ben de anlatacağım. Kolluk adliyi geçtikten sonra bana gelmiyor. 'Hadi Özışık bununla bunu yapmış' diyor. Çağıracak soracak 'Yaptı mı, yapmadı mı'. Sonuna kadar açığım.
Kolombiya'dan Türkiye'ye gelen uyuşturucu iddiası
Kolombiya meselesini şöyle ifade etmek isterim. Bir, ne zaman Kolombiya'da tweet atıldı. 10 Haziran'da. Kolombiya'dan Mersin limanına gitmekte olan bir şey yakaladık.
Biz ne yapmışız? Pandemi var mı, var. Hemen irtibat kurduk. Dışişleri, Ticaret Bakanlığı ile. Biz adamlara ancak 25'inde ulaşabildik. Bu nedir dedik. Karşılıklı video konferans yapıldı. Dediler ki, Balkanlar grubunun işidir bu. Balkanlarda bu işleri kimler yapıyorlar? Bunu niye soruyorlar? Buradan nereye uzanacağımızı anlamak istiyorlar.
1,5 ton uyuşturucuyu kaç yılda yakaladığımızı biliyor musunuz? Tam üç yılda takip ettiğimiz operasyon. Toplam 3 yıl. Burada nereye geleceği, kime, nasıl geleceği, bütün bunlarla ilgili soruşturmalar. Kendi değerlendirmelerimiz sonucu gittiğimiz bir istikamet var. Panama meselesi...
Yük İtalya'ya gidecek. Gemi gitmiyor, konteyner iniyor, üç gün bekliyor. Oraya mı gidecek, Türkiye'ye mi gelecek? Bunun soruşturmanı yapıyoruz.
Almanya'da 27 Şubat'ta kokain yakalandı. Kokain rotasını Balkan limanlarına ve Ukrayna'ya taşımak istiyorlar. Biz mesela Van'a basarız. Hakkari'ye deriz ki 'dikkat edin rota size dönebilir'. Biz 20 ton eroin yakaladık. Amerika, Afganistan'ı işgaliyle birlikte 380 bin dekara çıktı. Biz hem hedef hem transit ülkeyiz.
Cumhuriyet tarihinin en büyük uyuşturucu mücadelesini ortaya koyduk. Türkiye'ni sentetik uyuşturucusu Belçika ve Hollanda'dan gelir Arap ülkelerine gelir. Bunlar bilinmez işlermiş gibi, esrarengiz bir şekilde ortaya koyup, Türkiye'yi böyle bir tabloyla karşı karşıya koymak vatanseverlik mi?
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Ya şu güldür güldür de ki Konya'lı Mesut enişte gibi bir yerlerden aldı bir yerlere bıraktı ama anlamadım ilk yarım saat ne dinledik biz.
Soru: Kendinizi yalnız hissediyor musunuz? Cevap: Deaş'a operayon yapıyoruz, fetö içişlerinde adam bırakmadı, bakın Milliyet gazetesi 2002'de ne manşet atmı... Devamını Gör
O 4 kez yalnız hissediyor musunuz diye soran eskinin din öğretmeni şimdinin yandaş tetikçisi lavuk da layığını bulur inşallah devran dönünce.
Zaten bu bize konuşmadı kendi seçmenine konuştu.Saçmalasam da birşey olmaz nasıl olsa anlamayacaklar gözü kapalı bize oy vermeye devam edeceklerdir diye düşü... Devamını Gör