onedio
Görüş Bildir

Şanlıurfa Haberleri

Şanlıurfa Güneydoğu Anadolu Bölgesi yer alan, Türkiye'deki en kalabalık sekizinci şehirdir. Toplam nüfusu 2.115.256'dır. İl yönetiminde Zeynel Abidin Beyazgül vardır.

Şanlıurfa

Güneydoğu'da bulunan Şanlıurfa'nın 13 ilçesi vardır. İklimi genellikle sıcak be kuraktır. Geçmişten günümüze kadar birçok tarihi olaya ev sahipliği yapan Şanlıurfa'da tarihi yapıtlar çoktur. Peygamberler şehri ya da Kutsal şehir olarak anılmaktadır. Şanlıurfa halkı geçimini, tarım, hayvancılık, turizm ve sanayi sektörü ile sağlamaktadır. Tarım alanında fıstık, mercimek, buğday gibi ürünler vardır. Hayvancılıkta ise küçükbaş yetiştiriciliği yoğunluktadır. Turizm alanında Balıklıgöl, Harran Antik Kenti, Urfa Kalesi, Halfeti gibi yerler ilgi görmektedir. Urfa'nın tarihi gibi mutfağı da oldukça ünlüdür. Urfa Kebabı, Çiğköfte, İsot, Patlıcan Kebabı, Boranı, İçli Köfte gibi lezzetleri meşhurdur.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Sinop'ta İşsiz Öğretmen Canına Kıydı
Sinop’ta işsiz öğretmen 35 yaşındaki Gamze Filiz Arslan, dün evde bulunan av tüfeğiyle yaşamına son verdi. Bir süre İstanbul’da özel bir dershanede kimya öğretmeni olarak görev yaptıktan sonra işsiz kalarak memleketi Sinop’a gelen Gamze Filiz Arslan, evde bulunan av tüfeğini çenesinin altına dayayıp ateş ederek canına kıydı. Silah sesi üzerine odaya giren aile fertleri Arslan’ın kanlar içerisinde yerde görünce durumu hemen sağlık ekiplerine bildirdi. Eve gelen ekipler, Arslan’ın öldüğü belirledi. İntiharla ilgili soruşturma devam ederken, genç öğretmenin cansız bedeni, otopsi için Sinop Atatürk Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. DHA
İşsizlik Çift Haneye Dayandı
Türkiye genelinde işsizlik oranı 2013 yılında bir önceki yıla göre 0.5 puan artışla yüzde 9.7 oranında gerçekleşti. İşsiz sayısı bir önceki yıla göre 229 bin kişi artarak 2 milyon 747 bin kişiye ulaştı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2013 yılı Hanehalkı İşgücü İstatistikleri'ni açıkladı. İşsizlik oranı hükümetin Orta Vadeli Program'da 2013 yılı için öngördüğü işsizlik oranı hedefinin üzerinde gerçekleşti. TÜİK verilerine göre 2013 yılında Türkiye genelinde işsiz sayısı 2013 yılında bir önceki yıla göre 229 bin kişi artarak 2 milyon 747 bin kişiye ulaştı. İşsizlik oranı ise 0.5 puanlık artış ile yüzde 9.7 seviyesinde gerçekleşti. Kentsel yerlerde işsizlik oranı 0.4 puanlık artışla yüzde 11.5, kırsal yerlerde ise 0.6 puanlık artışla yüzde 6.1 oldu. Tarım dışı işsizlik oranı bir önceki yıla göre 0,5 puanlık artışla yüzde 12 seviyesinde, 15-24 yaş grubundaki genç nüfusta işsizlik oranı ise 1.2 puanlık artışla yüzde 18.7 olarak gerçekleşti. 300 BİN KİŞİ İŞSİZ KALDI Türkiye genelinde işsizlik oranı 2013 yılında bir önceki yıla göre 0.5 puan artışla yüzde 9.7 oranında gerçekleşti. İşsiz sayısı bir önceki yıla göre 229 bin kişi artarak 2 milyon 747 bin kişiye ulaştı. İşsizlik oranı bu düzeyi ile hükümetin Orta Vadeli Program'da 2013 yılı için öngördüğü yüzde 9.5 hedefinin üzerinde gerçekleşti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2013 yılı Hanehalkı İşgücü İstatistikleri'ni açıkladı. İşsizlik oranı hükümetin Orta Vadeli Program'da (OVP) 2013 yılı için öngördüğü işsizlik oranı hedefinin üzerinde gerçekleşti. TÜİK verilerine göre 2013 yılında işsizlik oranı ise 0.5 puanlık artış ile yüzde 9.7 seviyesinde gerçekleşti. Kentsel yerlerde işsizlik oranı 0.4 puanlık artışla yüzde 11.5, kırsal yerlerde ise 0.6 puanlık artışla yüzde 6.1 oldu. Türkiye genelinde işsiz sayısı 2013 yılında bir önceki yıla göre 229 bin kişi artarak 2 milyon 747 bin kişiye ulaştı. -TARIM DIŞI İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 12- Tarım dışı işsizlik oranı bir önceki yıla göre 0.5 puanlık artışla yüzde 12 seviyesinde gerçekleşti. Tarım dışı issizlik oranı 2012 yılında yüzde 11.5 düzeyinde bulunuyordu. GENÇ NÜFUSTA İŞSİZLİK ORANI ARTTI- 15-24 yaş grubundaki genç nüfusta işsizlik oranı ise 2013 yılında bir önceki yıla göre 1.2 puanlık artışla yüzde 18.7 olarak gerçekleşti. 2012 yılında genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 17.5 düzeyinde bulunuyordu. Tarım dışı işsizlik oranı 2013 yılında kentte yüzde 21.2'ye, kırda yüzde 13.7'ye yükseldi. İSTİHDAM EDİLENLER 703 BİN KİŞİ ARTTI- İstihdam edilenlerin sayısı 2013 yılında, bir önceki yıla göre 703 bin kişi artarak 25 milyon 524 bin kişiye yükseldi. Hükümetin OVP'de 2013 yılı için istihdam düzeyi hedefi 25 milyon 692 bin kişi düzeyinde belirlenmişti. İstihdam edilen sayısı, hedefin üzerinde gerçekleşmiş oldu. 2013 yılında, tarım sektöründe çalışan sayısı 82 bin kişi azalırken, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı 785 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin yüzde 23.6'sı tarım, yüzde 19.4'ü sanayi, yüzde 7'si inşaat, yüzde 50'si ise hizmetler sektöründe yer aldı. Bir önceki yıl ile karşılaştırıldığında hizmet sektörünün istihdam edilenler içindeki payı 0.6 puan, sanayi sektörünün payı 0.3 puan, inşaat sektörünün payı 0.1 puan artarken, tarım sektörünün payı ise 1 puan azaldığı görüldü. İSTİHDAM ORANI YÜZDE 45.9 OLARAK GERÇEKLEŞTİ- İstihdam edilenlerin oranı, bir önceki yıla göre 0.5 puanlık bir artış göstererek yüzde 45.4'ten yüzde 45.9'a yükseldi. Orta Vadeli Program'da hükümetin 2013 yılı istihdam hedefi yüzde 46.2 düzeyinde bulunuyordu. İŞGÜCÜNE KATILMA ORANI YÜZDE 50.8 OLARAK GERÇEKLEŞTİ- Türkiye genelinde işgücüne katılma oranı, 2013 yılında bir önceki yıla göre 0.8 puan artarak yüzde 50.8 oldu. Erkeklerde işgücüne katılma oranı bir önceki yıla göre 0.5 puanlık artışla yüzde 71.5, kadınlarda ise 1.3 puanlık artışla yüzde 30.8 olarak gerçekleşti. Hükümetin 2013 yılı için işgücüne katılma oranı hedefi OVP'de yüzde 51 düzeyinde bulunuyordu. Böylece hükümetin 2013 yılı istihdam oranı ve işgücüne katılma oranı hedefleri tutmadı. -EN YÜKSEK İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 14.5 İLE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE GERÇEKLEŞTİ- Bölgesel sonuçlar düzey 1'e (12 Bölge) göre işsizlik oranının en yüksek olduğu bölge yüzde 14.5 ile Güneydoğu Anadolu (TRC) bölgesi iken, en düşük olduğu bölge yüzde 6.7 ile Batı Karadeniz (TR8) ve Kuzeydoğu Anadolu (TRA) bölgeleri oldu. Erkeklerde işsizlik oranının en yüksek olduğu bölge yüzde 15.2 ile Güneydoğu Anadolu (TRC) bölgesi iken, kadınlarda yüzde 14.8 ile İstanbul (TR1) bölgesi oldu. EN YÜKSEK İSTİHDAM ARTIŞI 206 BİN KİŞİ İLE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE YAŞANDI- En yüksek istihdam artışı 206 bin kişi ile Güneydoğu Anadolu (TRC) bölgesinde gerçekleşti. Buna karşılık en fazla istihdam azalışı Doğu Karadeniz (TR9) bölgesinde görüldü. Bu bölgede toplam istihdam 73 bin kişi azaldı. Bölgelerdeki istihdamın sektörel dağılımına bakıldığında, tarım sektörünün payının en yüksek olduğu bölge yüzde 49.7 ile Kuzeydoğu Anadolu (TRA), sanayi sektörünün payının en yüksek olduğu bölge yüzde 36.9 ile Doğu Marmara (TR4) ve yüzde 35.1 ile İstanbul (TR1), hizmetler sektörünün payının en yüksek olduğu bölgeler ise yüzde 64.3 ile İstanbul (TR1) ve yüzde 62.7 ile Batı Anadolu (TR5) bölgeleri oldu. İŞGÜCÜNE KATILMA ORANININ EN YÜKSEK OLDUĞU BÖLGE YÜZDE 55,6 İLE EGE BÖLGESİ OLDU- En yüksek işgücüne katılma oranı yüzde 55.6 ile Ege (TR3) bölgesinde gerçekleşti. Erkeklerde işgücüne katılma oranının en yüksek olduğu bölge yüzde 74 ile İstanbul (TR1) ve Kuzeydoğu Anadolu (TRA) bölgeleri, kadınlarda ise yüzde 38.3 ile Ege (TR3) bölgesi oldu. EN YÜKSEK İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 21.1 İLE TRC3 BÖLGESİNDE GERÇEKLEŞTİ- Bölgesel Sonuçlar, Düzey 2'ye (26 Bölge)göre işsizlik oranının en yüksek olduğu bölge yüzde 21.1 ile TRC3 (Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) olurken, bunu yüzde 17.5 ile TRC2 (Şanlıurfa, Diyarbakır) takip etti. İşsizlik oranının en düşük olduğu bölge ise yüzde 4.7 ile TR52 (Konya, Karaman) bölgesi oldu. İSTİHDAM EDİLENLERİN YÜZDE 18.3'Ü İSTANBUL'DA- Kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfusun yüzde 18,1'ini barındıran İstanbul (TR10), toplam istihdamın da yüzde 18.3'üne sahip olduğu görüldü. Çalışma çağındaki nüfus içindeki payı yüzde 6.7 olan TR51 (Ankara) bölgesi toplam istihdamın yüzde 6.5'ine sahip oldu. TR31 (İzmir) bölgesinin çalışma çağındaki nüfus içindeki payı yüzde 5.8 iken, toplam istihdamın yüzde 5.9'una sahip oldu. Buna karşılık, çalışma çağındaki nüfusun yüzde 3.8'ine sahip olan TRC2 (Şanlıurfa, Diyarbakır) bölgesinin toplam istihdam içindeki payı yüzde 2.6 oldu. İŞGÜCÜNE KATILMA ORANININ EN YÜKSEK OLDUĞU BÖLGE YÜZDE 58.3 İLE TRA2 BÖLGESİ'NDE GÖRÜLDÜ- En yüksek işgücüne katılma oranı yüzde 58.3 ile TRA2 (Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan) bölgesinde gerçekleşti. Bunu yüzde 57.2 ile TR61 (Antalya, Isparta, Burdur) bölgesi izledi. En düşük işgücüne katılma oranı ise yüzde 36.9 ile TRC3 (Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) ve yüzde 37.9 ile TRC2 (Şanlıurfa, Diyarbakır) bölgelerinde oldu.ANKARA (ANKA)
'Hırsız Var' Pankartı Açtı, Gözaltına Alındı
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Şanlıurfa'da katıldığı seçim bürosu açılışında partililerine seslendiği sırada, H.A. isimli bir genç 'Hırsız Var' pankartı açtı. İşsiz olduğu öne sürülen ve 'Hırsız var', 'Açım aç' diye bağıran genç, gözaltına alındıYaklaşık 10 gündür seçim bölgesi Şanlıurfa’da seçim çalışmalarını sürdüren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, akşam saatlerinde Birecik ilçesine gitti. İlçede temaslarını sürdüren Bakan Çelik, Meydana Mahallesi’ndeki seçim bürosu açılışına katıldı ve toplanan kalabalığa hitap etti. AK Parti’nin Türkiye ve Şanlıurfa’da yaptığı çalışmaları anlatan Bakan Çelik, yerel seçimlerde Ak Partili adaylara destek verilmesini istedi. 'UYANIN' Bakan Çelik’in konuşma yaptığı sırada kalabalıkta bulunan bir kişi, üzerinde ’Hırsız var’ yazılı dövizi havaya kaldırıp, ’Hırsız var, hırsız; uyanın. Açım aç’ diye bağırdı. Partililerin tepki gösterdiği genç, polisler tarafından elindeki döviz indirilerek gözaltına alındı. Bakan Çelik ise ’Şu provakatörlüğe bakın’ diyerek tepki gösterdi. Bakan Faruk Çelik, daha sonra polislere gözaltına alınan gençle görüşmek istediğini söyledi. Bir süre gözaltına alınan H.A. ile görüşen Bakan Çelik, ilçeden ayrıldı. Bakan Çelik’e tepki gösteren H.A., Birecik İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. H.A.’nın ’Uyuşturucu bulundurmak’ suçundan tutuklandığı ve tahliyesinin ardından 1 yıla aşkın süredir iş aradığı ve bulamadığı öne sürüldü. DHA
Erdoğan'dan Emniyet Müdürüne Fırça!
Başbakan Erdoğan, '28 Şubat'taki gibi ikna odaları kurdular. İşçileri, öğrencileri 'AK Parti'ye oy vermeyin' diye ikna etmeye çalışıyorlar' dedi.AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Bir dershane meselesi çıkardılar, bu muhteşem buluşmayı gölgelemek istediler. Arkasından 17 Aralık darbe girişimini başlattılar. Çözüm Sürecini tümden baltalamak istediler. Kim yaptı bunu? Pensil bir zat, onun buradaki maşaları, onun buradaki yandaşları” dedi. Erdoğan, AK Parti’nin Şanlıurfa Topçu Meydanı'nda düzenlediği mitingde yaptığı konuşmaya, vatandaşların “dik dur eğilme” tezahüratlarına “Ben de öyle bir göz var mı? Biz, Allah’tan başka kimsenin karşısında eğilmeyiz, sadece rü eğiliriz” diye başladı. Şanlıurfa’nın evliyalar, şairler, ilim, sanat şehri olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Ey Şanlıurfa, alem siye heyran, ben siye kurban. Urfalı'yam ezelden, göynüm geçmez sizlerden, gönlümün gözü çıksın, iyi ki sizi sevdim ezelden. Seni gönülden selamlıyorum ey Şanlıurfa” dedi. Erdoğan, Şanlıurfa’nın tüm ilçelerini sayarak, orada yaşayan vatandaşları selamladığını ifade ederek, bugün Şanlıurfa’nın tarihi, farklı bir gün yaşadığını, bin yıllık rüyanın gerçekleştiğini ve Suruç tünelleriyle bölgenin suya kavuşacağını söyledi. “Ey Halil-ur Rahman’ın şehri, ey Hazreti İbrahim’in, Hazreti Musa Aleyhisselam’ın, Hazreti Yakup’un, Hazreti Elyesa’nın şehri Şanlıurfa seni hasretle kucaklıyorum” diyen Erdoğan, şöyle devam etti: “Sen ki Şair Nabi’nin, merhum Akif İnan ağabeyimizin şehrisin, sen ki Kazancı Bedi’nin, merhum Müslüm Gürses’in şehrisin. Sen ki 38 yıllık hasretin ardından Diyarbakır’da kucaklaşan 77 milyona ‘megri’ diyen İbrahim Tatlıses’in, Şivan Perver’in şehrisin. Sen merhum Said-i Nursi’nin Isparta’da hasta yatağında ‘gidiyoruz’ dediği zaman bir Ramazan günü 2 gün yolculuk yaparak ulaştığı, gözlerini hayata yumup hakka yürüdüğü şehirsin. İlim şehri, medeniyet şehri, yiğitliğin, mertliğin kardeşliğin şehri Şanlıurfa seni hasretle, muhabbetle selamlıyorum. Allah sizlerden razı olsun, Rabbim evlerinizden huzuru, yüreklerimizden sevdayı eksik etmesin, yüreklerinizden, soframızdan Rabbim bu uhuvvetimizi, kardeşliğimizi, dayanışmamazı daim etsin. Şanlıurfa bugün yine bir tarih yazıyor. Şanlıurfa bugün Başbakanına, hükümetine, AK Parti’ye, demokrasiye bir kez daha sahip çıkıyor. Şanlıurfa, 30 Mart’ta sandıkta söyleyeceği sözü adete bugün söylüyor, sandığın rengi Şanlıurfa’da belli olmuştur.” “Biz, terör sorununu hukuk içinde hamdolsun çözüyoruz” Erdoğan, 3 Kasım 2002’de iş başına geldiklerinde Türkiye’nin çok büyük sorunları olduğunu, ama en büyük sorununun terör olduğunu vurgulayarak, “Çok büyük acılar çektik. Nice askerimizi, polisimizi, korucumuzu şehit verdik, nice gencimizi kaybettik. Ocaklar söndü, yürekler yandı, milletçe huzurumuz kaçtı” diye konuştu. Teröre maddi olarak çok ağır bedeller ödendiğini, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin hizmetlerden, yatırımlardan uzak kaldığını anlatan Erdoğan, bölgeye yol, okul, hastaneler, üniversiteler yapılmadığını söyledi. AK Parti’nin iktidara gelmesiyle birlikte bölgeye yatırımın, hizmetin başladığını kaydeden Erdoğan, iktidara gelmelerinden bugüne kadar Şanlıurfa’ya 18 katrilyon lira yatırım yaptıklarını, bu rakamın Cumhuriyet tarihinde yapılan yatırımlardan daha fazla olduğunu söyledi. “Biz, terör sorununu hukuk içinde hamdolsun çözüyoruz” diyen AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu sorunu ‘demokrasiyle çözeceğiz, ekonomik kalkınma ile çözeceğiz, hizmetle, yatırımla çözeceğiz’ dedik. Bu sorun ‘sadece güvenlik tedbirleriyle çözülmez’ dedik, ‘kültürel, demokratik, en temel insani hakları teslim ederek çözeceğiz’ dedik. En önemlisi de biz bu sorunu ‘kardeşlikle, kardeşlik hukuku içerisinde çözeceğiz’ dedik. Önümüze çok engeller çıkardılar, bu sorunu çözmeyelim diye çok saldırdılar, çok tahrikler yaptılar. Partimizi kapatmaya kalktılar, ama başaramadılar biz yolumuza dimdik devam ettik, kimlerle? Sizlerle, milletimizle, millet bize ‘yürü’ dedi, biz yürüdük. Çünkü çıkarken bir şey söylemiştik; ‘uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz-gece demiştik’. Ve gideceğiz gündüz-gece, durmak yok. Bu yola elimizi, kolumuzu, bütün bedenimizi, hatta canımızı koyduk. Bu acı meseleyi mutlaka çözeceğiz, kardeşliği en güçlü şekilde tesis edeceğiz dedik. Biz, bu sorunu çözmek için, kanı durdurmak için, annelerin gözyaşını dindirmek için samimi mücadele verirken, önce Oslo sürecini sabote ettiler, arkasından MİT Müsteşarımı tutuklamaya, onu devre dışı bırakmak istediler, arkasından Paris’te bir takım suikastler yaptılar, süreci bozmak istediler. İşte en son 17 Aralık darbe girişimiyle, 25 Aralık darbe girişimiyle birçok hedefin yanında çözüm sürecine saldırdılar.” Başbakan Erdoğan, 16 Kasım’da Diyarbakır’da tarihi bir buluşmayı gerçekleştirdiklerini, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin, sanatçı İbrahim Tatlıses ile tam 38 yıldır ülkesinden, vatanından, toprağından uzak kalan Şanlıurfalı Şivan Perver’in Diyarbakır’a geldiğini ve muhteşem bir tablo oluştuğunu, tüm Türkiye’nin bu tablodan etkilenerek, duygulandığını anlattı. O gün kendisine telefonlar geldiğini, sevinç gözyaşlarının döküldüğünü, Türkiye’nin tamamında umutların çoğaldığını, barış umudu, çözüm umudu ve kalıcı barış umudunun çoğaldığını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Peki ne yaptılar? Bir dershane meselesi çıkardılar, bu muhteşem buluşmayı gölgelemek istediler. Arkasından 17 Aralık darbe girişimini başlattılar. Çözüm Sürecini tümden baltalamak istediler. Kim yaptı bunu? Pensilivanya’daki bir zat, onun buradaki maşaları, onun buradaki yandaşları. Tabi bunlar yargının içinde de örgütlenmişler, maalesef emniyet güçlerimizin içinde de örgütlenmişler, devletin diğer kurumları içerisinde de örgütlenmişler. Doğu’daki, Güneydoğu’daki, Diyarbakır’daki, Şanlıurfa’daki bahar havasından rahatsız oldular. Gençlerin ölmeyecek olmasından rahatsız oldular, bölgedeki gelişmeden, değişimden değişmelerden, kalkınmadan rahatsız oldular. En başta kardeşlikten rahatsız oldular. Şanlıurfa ile Trabzon’un, Diyarbakır ile İstanbul’un, Van ile İzmir’in kucaklaşmasından rahatsız oldular. 77 milyonun bir olmasından, beraber olmasından rahatsız oldular, birlikte Türkiye olmasından rahatsız oldular.” “Hizmet için Mekke’de de olsam buraya gelirdim” Miting alanında Bediüzzaman Said-i Nursi’nin fotoğrafının yer aldığı ve üzerinde “Hizmet için Mekke’de de olsam buraya gelirdim. Bediüzzaman Said Nursi” yazılı pankart dikkati çekerken, miting öncesinde AK Parti’nin Türkçe, Kürtçe ve Arapça seçim şarkıları çalındı. Mitinge Başbakan Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ve AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Faruk Çelik, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı ve AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehdi Eker, Maliye Bakanı ve Batman Milletvekili Mehmet Şimşek, Orman ve Su İşleri Bakanı ve AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Veysel Eroğlu, AK Parti Şanlıurfa ve çevre illerin milletvekilleri, AK Parti Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Celalettin Güvenç de katıldı. Muhabir: Kadir Karakuş | AA
AK Parti'nin Şanlıurfa Mitingi
Genel Başkan ve Başbakan Erdoğan: (3) 'Şimdi diyorlar ki, 'Sakın AK Parti'ye oy vermeyin, kime verirseniz verin'. Sizin bu imamınız, 10 11 sene önce 'AK Parti'ye oy verin' mi diyordu, eğer o zaman 'AK Parti'ye oy verin' diyorsa ya o zaman yanlış yaptı ya sizin bu imamınız şimdi yanlış yapıyor.Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Şimdi diyorlar ki, 'Sakın Ak Parti'ye oy vermeyin, kime verirseniz verin'. Sizin bu imamınız, 10-11 sene önce 'AK Parti'ye oy verin' mi diyordu, eğer o zaman 'AK Parti'ye oy verin' diyorsa ya o zaman yanlış yaptı ya sizin bu imamınız şimdi yanlış yapıyor. AK Parti aynı yerde duruyor, bu ülkeye hizmet vermeye devam ediyor. Demek ki sizin hocanızın da akşam bir başka Sabah bir başka. Aynen bu CHP'liler aynen Bahçeli gibi' dedi. Erdoğan, Ak Parti'nin Şanlıurfa Topçu Meydanı'nda düzenlediği mitingde yaptığı konuşmada, geçenlerde bir televizyon programına çıktığını anımsatarak, burada montajların nasıl yapıldığını gösterdiklerini anlattı. Erdoğan, şöyle konuştu: 'İzlediniz değil mi? Düşünebiliyor musunuz Bahçeli gibi birisi Öcalan'a nasıl methiyeler düzüyor. İnandınız mı? Ama aynı mıydı? Dudak okumalarına bakın o da aynıydı. Aynı şeyi Kılıçdaroğlu'na da. Baktık Kılıçdaroğlu da İstanbulBüyükşehir Belediye Başkanının yolsuzluklarını anlatıyor. O'nun ne düzenbaz olduğunu anlatıyor ve nasıl ihraç edilmesi gerektiğini anlatıyor. Konuşma, her şey, alkışlar hepsi montaj, dublaj nasıl? Teknoloji bu kadar ilerlemiş. Aynen bunu tutuyorlar bunları bizler için yapmaya kalkıyorlar. Sen meydanda ne  yapıyorsun onu söyle? Bu millete ne hizmet verdiniz onu anlatın. Tabii ben soruyorum ey CHPne hizmet verdin sen bu millete onu anlat. Şanlıurfa'ya geldi mi'Programda var mı' Niye gelsin? Onlar gideceği yeri bilir. Onlar kumsallarda siyaset yapmaya devam etsin. Biz kumsalda da siyaset yaparız, biz karada da yaparız, 780 bin kilometrekarede siyaset yaparız. Ama onlar yapamaz.Hep söylerim. Bahçeli Sivas'tan öte geçebiliyor musun? Geçemez. Belki sembolik olarak bir iki yere gelir. Niye? Onlar için Türkiye, 780 bin kilometrekare değil. Sadece belli yerler. Siyaseti orada yaparlar. Ama biz her yerde yaparız. Çünkü bizim için 780 bin kilometrekarenin tamamı Türkiye'dir.BDP sen nerede siyaset yapıyorsun? O da belli. İşte şimdi geldiler Şanlıurfa'da siyaset yapmaya. Şanlıurfa, gelin 30 Mart'ta bu BDP'ye güzel bir cevap verin. Buna hazır mıyız? Gümbür gümbür inşallah tüm ilçelerde. Şanlıurfa sizi büyükşehir kim yaptı? Biz  yaptık. Bu üç partinin tamamı da Şanlıurfa'nın büyükşehir olmasına karşı çıktılar. Üçü de yakıştırmadılar. Çünkü bunların derdi belediyecilik değil, bunların derdi hizmet değil, bunların derdi ideolojik siyaset.' -'İyisiniz, güçlüsünüz, buna inanıyorum'Yerel seçimlere 21 gün kaldığını anımsatan Erdoğan, alandakilere, 'Benim hanım kardeşlerim kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Beyler kapı kapı dolaşmaya var mıyız?' sorusunu yöneltti. Alandakilerden 'evet' yanıtını alan Erdoğan, 'Öyle dolaşalım, öyle dolaşalım ki inşallah 30 Mart akşamı hep birlikte gülelim. Bu ülkenin birliği için gülelim. O sevdamızı burçlara diktiğimiz için gülelim. İnşallah ondan sonra daŞanlıurfa'ya bunu tebrik için gelelim. Kapı kapı dolaşıp inşallah bu seçimlerdeŞanlıurfa'yı çok daha farklı kılalım. İyisiniz, güçlüsünüz ben buna inanıyorum' diye konuştu. Erdoğan, konuşmasında 'Şimdi açık açık bir şeyler söylüyorlar. Denizli'de filan dolaşmışlar. SMS'ler atıyorlar, şunu atıyorlar, bunu atıyorlar... 'Artık Ak Parti'den başka kime oy verirseniz verin, yeter ki AK Parti'ye oy vermeyin'. Kim diyor bunu? Bu ara ablalar çıkmış meydanlara. Bizim ablalarımız bize yeter. Bir de ağabeyler çıkmış, bizim ağabeylerimiz bize yeter. Gençlerimiz bize yeter' ifadelerini kullandı. -'Bunlar, yalanı, tehdidi, şantajı meslek haline getirmiş'Son seçimlerde 21,5 milyon oyla sandıklardan çıktıklarını anlatan Erdoğan, 'İnşallah bu seçim daha başka  olacak ve tabii ki serzenişte bulunanlar oluyor ve diyorlar ki 'Sakın Ak Parti'ye oy vermeyin, kime verirseniz verin'. Sizin bu imamınız, 10 -11 sene önce ne diyordu? O zaman 'Ak Parti'ye oy verin' mi diyordu, eğer o zaman 'Ak Parti'ye oy verin' diyorsa ya o zaman yanlış yaptı, ya sizin bu imamınız şimdi yanlış yapıyor. Ak Parti aynı yerde duruyor, bu ülkeye hizmet vermeye devam ediyor. Demek ki sizin hocanızın da akşam bir başka Sabah bir başka... Aynen bu CHP'liler gibi, aynen bu Bahçeli gibi. Bunlar yalanı, tehdidi, şantajı meslek haline getirmiş. Anlaşılan korku dağları sardı. Sandığın rengi belli oldu. Bu paraleller korkmaya başladı, işyerlerinde işçilerini 'Ak Parti'ye oy vermeyin' diye ikna ediyorlar. Adeta 28 Şubat'taki gibi ikna odalarını kurdular. İşyerlerinde, okullarda yurtlarda ve dershanelerde; kızları, erkekleri ikna odalarında ikna etmeye çalışıyorlar. İkna olmazlarsa atıyorlar' şeklinde konuştu. 'Üniversiteli gençlerimize sesleniyorum. Bunların yurtlarında, evlerinde kalanlara sesleniyorum' diye konuşan Erdoğan,  'Bütün Kredi Yurtlar Kurumunun yurtlarında boşluklar şu anda tespit edildi. Sizleri oraya alabiliriz.  Hemen Milli Eğitim'e,  Gençlik ve Spor Bakanlığına müracaat edin. Eğer Kredi Yurtlar'da yer yoksa sizi otellerde ağırlayacağız, devletin kurumlarında ağırlayacağız. Çünkü bunların zulmüne sizi asla muhatap etmeyeceğiz' dedi. Çözüm sürecini sabote etmek isteyenlerin başarılı olamadığını vurgulayan Erdoğan, 'Başaramadılar ve başaramayacaklar. 30 Mart sizin bu muhteşem duruşunuzun bir cevabı olacak ve bu süreç başarıyla ilerliyor. Allah'a hamdolsun acı haberler almıyoruz. Bölgenin çehresi hızla değişiyor, şehirlerimiz hızla değişiyor, kepenkler açık kalıyor, artık şehirlerimize turistler geliyor, işadamları artık yatırımlara başladılar. Maşallah Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, artık kalıcı bir baharın huzurunu, iklimini yaşıyor. Buna hep birlikte sahip çıkacağız. Bu huzuru, bu baharı hep beraber yaşayacağız. Eski günlere, eski Türkiye'ye dönülmesine asla izin vermeyeceğiz. Kana, gözyaşına, acıya, kaosa geri dönülmesine hep birlikte mani olacağız. Demokratikleşme konusunda, kültürel haklar konusunda, çok büyük adımlar attık. Demokratikleşme paketini çıkarttık. Özgürlükleri genişleten, hakları daha ileriye taşıyan yolları açtık' diye konuştu. Bu arada Başbakan Erdoğan, kalabalık arasında ezilme tehlikesi yaşayan bazı kadınların alandan çıkartılması için polis ekiplerini uyararak, 'Ya polis arkadaşlar, Allah aşkına siz burada durup da ne iş yapıyorsunuz? Açın şu arayı, yardımcı olun. Emniyet müdürü, sen ne iş yapıyorsun? Yardımcı olsana şuraya. Oradan seyrediyorsun ya' ifadelerini kullandı.  Erdoğan'a konuşması sırasında bir vatandaş tarafından hat sanatıyla yapılmış ay yıldızlı tablo hediye edildi. Hediye eden kişiye, 'Sen mi yaptın bunu?' diye soran Erdoğan, vatandaşın olumlu yanıtı üzerine hediyeyi kabul etti. - Ankara
Türkiye'nin En Uzun Sulama Tüneli Açıldı
SURUÇ AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suruç Kaymakamlığı önünde düzenlenen Suruç Tüneli'nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, bugün Suruç’ta tarihi bir olay yaşandığını, tarihi bir olaya şahitlik yapıldığını söyledi. Şanlıurfa’ya her gelişinde Suruçluların 'Su, Suruç’a ne zaman gelecek' sorusuyla karşılaştığını ve kendisinin de 'İhaleleri yaptık, en kısa zamanda inşallah su da gelecek, biz de geleceğiz' dediğini anlatan Erdoğan, bugünün, o beklenen, sözünü verdiği gün olduğunu ifade etti. Başbakan Erdoğan, Şanlıurfa’da bugün 150 bin kişiyle tarihi bir miting düzenlediklerini anımsatarak aynı sevdanın, aşkın, muhabbetin Suruç’ta da devam ettiğini belirtti. Türkiye’nin en uzun, dünyanın da beşinci uzun sulama tünelinin hizmete girdiğini, 17 bin 185 metre uzunluğunda, 7 metre çapında, içinden bir tır geçebilecek kadar büyük bir tüneli, 5 yıl gibi kısa bir sürede tamamladıklarını vurgulayan Başbakan Erdoğan, Atatürk Barajı'ndan Suruç Ovası'na saniye de 90 metreküp su akacağını, Suruç Ovası'nda 950 bin dönüm arazinin sulanacağını kaydetti. Suruç Tüneli'nin açılmasıyla GAP’ın en önemli bölümlerinden birinin daha tamamlandığını, Suruç Ovası'na su pompalayacak istasyonların inşa da hızla devam ettiğini bildiren Erdoğan, 'İnşallah bu yıl sonunda Atatürk Barajı'ndan Suruç Ovası'na su vermeye başlayacağız. Projenin son aşaması tamamlandığında Suruç Ovası'nın her köşesinden inşallah daha fazla bereket fışkıracak' diye konuştu. Erdoğan, vatandaşlara, Şanlıurfa’dan diğer bölgelere mevsimlik işçi gitmesinin de Suruç Ovası'nın suya kavuşmasıyla son bulacağı müjdesini vererek proje tamamlandığında 190 bin kişiye iş olanağı sağlanacağını, Suruç Ovası'nın yılda 316 milyon lira katkı sağlayacağını aktardı. Tünel ve pompa istasyonlarıyla projenin yaklaşık 2 milyar liraya mal olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, 'Bu büyük projenin, tarihin akışını değiştirecek, Şanlıurfa’nın bereketli topraklarını suyla kucaklaştıracak bu muhteşem projenin hayırlı olmasını diliyorum' dedi. Vatandaşların 'vur vur inlesin, kasetçiler dinlesin' tezahüratı üzerine Başbakan Erdoğan, 'Fakat kardeşlerim kasetçiler yumurtayla karşılıyor. Şimdi Suruç’a girdik buraya gelirken Başbakanlık otobüsüne bir yumurta atıldı. Bu neyi gösteriyor? Sizin bu muhteşem buluşmanızı gösteriyor. İnanıyorum ki siz, 21 gün sonra Suruç’a layık bir belediye başkanı olarak Halil İbrahim kardeşimle yeni bir dönemi başlatacaksınız' diye konuştu. Başbakan Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığını ve o dönem bürokratlığını yapan Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu ile İstanbul’u suya kavuşturduklarını anlatarak 'Orayı da CHP’den almıştık, siz de burayı BDP’den alacaksınız, ben buna inanıyorum. Zannediyorlar ki Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına yumurta atarsak siner. Biz kefenle yola çıktık, biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik' ifadesini kullandı. Suruç’ta belediye başkanının partisine bakmadan hizmet verdiklerini, susuzluğu giderdiklerini kaydeden Başbakan Erdoğan, tünellerin yapımında emeği geçen bakanlık, bakan, mimar, mühendis ve tüm çalışanlara teşekkürlerini iletti. Projeyle Şanlıurfa’nın, Suruç’un, Birecik’in, Halfeti’nin ve diğer tüm ilçelerin kaderinin kökten değişeceğine işaret eden Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Buraya büyükşehir için Celalettin Beyi niye seçtik? En ücra köşeye kadar artık bir vali olarak altyapısıyla üst yapısıyla Urfa’yı tanıdı. Yıllardır siyasette beraber olduğumuz bakan arkadaşım Faruk Beyi ben buraya niye gönderdim? Sadece Şanlıurfalılara daha iyi hizmet verilsin diye. Tüm milletvekili arkadaşlarımızla el ele verdiler ve değişime imza attılar. Şu anda Şanlıurfa’ya 10 yılda yaptığımız yatırımı biliyor musunuz? 18 katrilyon (milyar), bunun 2 katrilyonu (milyar) sadece DSİ ile Suruç’un. Suruç, önemini anlıyor musun, sana verilen kıymeti anlıyor musun? Biz, Suruç’un kötü şeylerle anılmasını istemiyoruz. Ben Suruç’un kötü şeylerle anılmasını istemiyorum. Suruç güzelliklerle anılmalı, modern bir Suruç olarak anılmalı. Eğitimde, sağlıkta attığımız adımlar malum, güneydoğuda tarih adeta yeniden yazılıyor. Bir yandan çözüm süreci ilerliyor. Ben Kürt kardeşimi seviyorum ama Kürt olduğu için değil, Türk olduğu için değil. Beni yaradan Allah onu yarattığı için seviyorum. Biz biriz, biz beraberiz, biz iriyiz, biz kardeşiz, hep birlikte Türkiye’yiz. Bizi bölmek isteyenlere, ayırmak isteyenlere ‘hayır’ diyeceğiz, yavrularımızı dağlara kaçıranlara ‘hayır’ diyeceğiz. Şehir varken, ana ocağı, baba ocağı varken yavrularımızı niye dağlara kaçırırsın? Hep birlikte onların hasedinden Allah’a sığınacağız ama biz bir olacağız, beraber olacağız, kardeş olacağız. Evlere huzur, topraklara su, sofralara bereket getireceğiz.” Başbakanlık otobüsüne yumurtalı saldırı Başbakan Erdoğan, Şanlıurfa’dan helikopterle Suruç’a geçti. Erdoğan ve beraberindekileri taşıyan helikopter, 2’nci Hudut Tabur Komutanlığına bağlı Mürşitpınar Karakolu’ndaki piste iniş yaptı. Buradan Suruç’taki açılış töreninin yapılacağı alana Başbakanlığa ait otobüsle geçen Başbakan Erdoğan, yol boyunca vatandaşları selamları. Bu sırada Başbakanlık otobüsüne bazı kişiler tarafından yumurta atıldı. Muhabir: Kadir Karakuş
Erdoğan'la İlgili Tweeti Tartışma Yarattı
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in Başbakan Erdoğan'ın Şanlıurfa'ya gelmesinin ardından bir tabiat fotoğrafıyla birlikte paylaştığı 'Şanlıurfa'ya bahar gelmiş, Başbakanımızı karşılamak üzere tarih de coğrafya da kıyama kalkıyor' tweeti tartışma yarattı. Şimşek sosyal medyada konuyla ilgili gelen eleştiriler üzerine üç ayrı tweetle düzeltme yaptı. Yazdığı twitle ilgili art niyetli yorumlar okuduğunu ve şaşırdığını belirten Şimşek, 'Kıyama kalkıyor sözcüklerini tabiattaki bahar hareketlenmesi olarak ifade ettim. Başbakanımıza haşa farklı bir sıfat atfedecek bir niyet veya kasıt asla sözkonusu değil' dedi. CNN TÜRK
AKP'nin Çalıyoruz Gafları
“Parapraxes.” Ruh dilimizin tercümanı Sigmond Freud, bizim “dil sürçmesi” dediğimiz hataya bu adı veriyor. Ona göre ruhsal dünyada hiçbir şey tesadüf olmadığı gibi dil de tesadüfen sürçmez; “sürç-i lisan” denen, aslında bilinçaltının konuşmasıdır. Freud, ağızdan kazara çıkıverdiğini sandığımız sözlerin, bastırılmış istek ya da korkularımızı açığa vurduğunu söylüyor. Bilinçdışına itmeye çalıştığımız, zihnin derin kuyularına bastırdığımız bir duygu ya da düşünce, açığa çıkmak için kendini bilince doğru zorlar, sonunda da, biraz da istemdışı olarak dile vurur kendini, bilinçaltını ele verir. Buna “içte ukde kalanın çözülmesi” de diyebiliriz.C.Dündar