Güvenli Bağlan - Güvenli Beslen
Sevgili Dostlar,Gelin biraz düşünelim, dedim. Psişemizin derinliklerinde dolanıp, kilo meseleleriyle olan derin bağları inceleyelim istedim. Bu bağlar, tıpkı erken dönemde ruhumuza nakşedilen duygusal izler gibi karmaşık ve bir o kadar da etkileyici... Peki, nereden gelir bu ilişki derseniz? İşte cevabı...
Hangisini Tercih Edelim? Agave mi, Bal mı?
Tatlandırıcıların en önemli özellikleri, tatlandırma gücü, kalori değeri ve glisemik indeks değerleridir. Tatlandırıcıların tatlandırma gücü yüksek, kalori ve glisemik indeksi düşük olmalıdır. Tatlandırma gücü genellikle sakkarozun tatlandırma gücüne oranla ifade edilmektedir. Ayrıca, renksiz ve kokusuz olması, ağızda kalıcı ve acımsı tat bırakmaması, ısıya dayanıklı, asidik ve bazik çözeltilerde kararlı olması da olumlu özellikleridir.
Birine Güvenebileceğini Bilmenin Yolu, Güvenmektir: Güvene Dayalı İlişkiler Yaşamak Üzerine
“Güvensiz kalplerimizi karaktersiz insanlara borçluyuz!” der Charles Bukowski.Ne gariptir… İnsan güvenmemeyi en çok güvendiğinden öğrenir. Nazan Bekiroğlu, “Ne zaman ki birine güvendik; kolumuz, kanadımız, gönlümüz kırıldı.” diye aktarır. Hiç dağ gibi arkamda dedikleriniz sizi sırtınızdan bıçakladı mı? O bıçağı sırtından çıkarırsın da yarası iyileşir ama geçmeyen yara izi ihanetin anısını yaşatır. Sahi güven tek kullanımlık mıdır? Bir zamanlar dost bildiğini silmek kolay değildir elbet. Dost kazığı yiyen kişi dost bildiğinin yasını tuttu mu bir kere gözleri başka bakar artık. Güven duygusu bir kere kaybedildi mi sonrası hep belirsizliğin şüpheli karanlığıdır. Mağarana çekilirsin her gördüğün gözde yara izinin anısı gelir bulur seni. Şüphe içini kemiren kurt gibi nereye baksan çıkar karşına “buradayım” der. W. Shakespeare de tanımlamıştır bu durumu: “Güven ruh gibidir, terk ettiği bedene asla geri dönmez.” sözleriyle.
Gizli ve Yasak İlişkiler Neden Heyecanlıdır?
“Yasaklar delinmek için vardır.” diye düşünür, hayata karşı daha isyankâr bir bakış açısıyla bakarız. Kimimiz de yasaklara harfi harfine uymaya çalışır ama içimizde derinlerden gelen bir ses, “Girilmez” yazan bir yere girmenin, yapılmaması gereken bir davranışı yapmanın ve kuralların tam tersini uygulamanın zevkinin başka bir yerde olmadığını söyler bize. Sanki o içimizdeki ses, bizi rahat bırakmaz, ikileme düşürür ve kendimizi sorgulatır: “Acaba yapsam mı?” İçimizdeki bu soru, bizi o davranışa daha çok çekerken aynı zamanda içimizde tatlı bir heyecan oluşturur. İçimizdeki bu heyecan ne kadar tatlı gelmiş olsa da kişilerde birçok duygusal etkiye sebep olur.
Cinsel İlişki Sırasında Zorluk Yaşayanları Rahatlatacak 10 Öneri
Cinsel ilişki sırasında zorluk yaşayan birçok insan, bu konuda rahatlatıcı ve destekleyici önerilere ihtiyaç duyabilir. Daha iyi hissetmek daha iyi bir cinsel yaşama sahip olunmasına olanak sağlar. İşte cinsel ilişki sırasında zorluk yaşayanları rahatlatacak bazı genel öneriler...
Kalbimin Kapısı Kapalı Diyenlere Yeniden Aşık Olmak İçin 10 Tüyo
Kalbinizin kapısının kapalı gibi hissetmenizin nedeni geçmişte yaşadığınız ilişkilerden kaynaklanır. Bu duygusal yaralanmaları geride bırakıp önünüze bakmanızın tam zamanı! Hayat devam ediyor ve siz hak ettiğiniz aşkı bulacaksınız ama onun öncesinde işte yapmanız gerekenler...
Alışkanlıkların Metamorfozu: Değişmeye Hazır mısınız?
Mademki alışkanlıklar, hayatımızın en ileri gelen hakimleridir, öyle ise ne yapıp edip iyi alışkanlıklar edinmeye çalışmalıyız.- Francis BaconHayatımızdan memnun olmadığımızda önce çevremizi ve çevremizdeki insanları değiştirmeye çalışırız. Ancak bu durum istediğimiz şekilde sonuçlanmaz. Çünkü dışarıdan içeriye doğru beklediğimiz değişim bizim kontrolümüzde değildir. Klişe bir söylem gibi gelecek olsa da değişim istiyorsak, buna önce kendimizden başlamalıyız. Her alışkanlık sağlıksız değildir. Ama yaşamınızı olumsuz etkileyen, sizi kısır döngüye sürükleyen alışkanlıklarınızı fark etmeli ve bunları değiştirmek için adım atmalısınız.
Kendimize Sormayı Unuttuğumuz Soru: İyi misin?
Hayatın karmaşıklığı içinde, sevdiklerimize ve yakınlarımıza duyarlı bir şekilde yaklaşmak, anlayışlı olmak, şefkat göstermek için elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz. Duygularını önemsiyor, içinde bulundukları zorlu koşulları anlıyor, hatalarına anlayış gösterebiliyoruz. Karşılaştığımız zorlu dönemlerde bile, söz konusu değer verdiğimiz insanlar olunca onların içinde bulunduğu durum ve koşullarla empati yapıyor, onlar için ne yapmamız gerektiğini düşünüp duruyoruz. Bizim doğrularımıza ters düşen davranışlarını gördüğümüzde, kendi doğrularımızı bir kenara bırakarak, yüksek bir sabırla onları affetmek için çeşitli yollar ararken buluruz kendimizi. Bunları yaparken herhangi bir zorunluluğumuz yoktur, içten gelen anlayış ve şefkat sonsuzdur. Peki bu sonsuzluğun içinde kendimizi ihmal ediyor olabilir miyiz?
Sevgilinle Hangi Hayvanı Sahiplenmelisiniz?
Evcil hayvanlar şüphesiz ki evin hep mutluluk kaynağı olur. Tartışmalar ve küçük sürtüşmelerde bile evcil hayvanlar her zaman ortamı yumuşatmayı başarırlar. Peki siz sevgilinle hangi evcil hayvanı sahiplenmelisiniz?Öğrenmek için soruları cevaplamaya başla!