onedio
Görüş Bildir

mikrodalga Haberleri

mikrodalga ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. mikrodalga ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Ankastre Ürün Alırken Nelere Dikkat Edilmeli
Artık modern ev mimarilerinde kullanılan mobilya ve ev eşyalarına bakıldığında Ankastre ürünleri ile daha sık karşılaşmaktayız. Hem görsellik hem de performans açısında bir evde ankastre ürünlerinin yer alması en doğru tercih olacaktır. Ankastre set almak isteyen bayanlar ya da çiftler bu konuda tereddütte kalıp çeşitli araştırma yoluna gitmekteler. Müşterilerimizden aldığımız geri bildirimler sonucu bu konuda hakkında genel bir yazılması en doğrusu olacaktır. Ankastre Davlumbaz Satın Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler • Özellikle bayanlar davlumbaz ve fırın alırken ilk dikkat ettikleri nokta ankastrenin dış yüzeyinin buhar ve yağ tutmaması olmaktadır. Önemli olan bu nokta mutfağınızın hijyeni açısından önemli bir kriteri oluşturmaktadır. • Ankastre mutfak eşyaları içerisinde yer alan davlumbazda ise dikkat edilen bir diğer husus ise yine dış yüzeyinin ısınma sonucu eli yakacak derecede ısınıp ısınmadığıdır. • Ankastre davlumbazda aranan kriterlerden bir diğeri ise emiş gücüdür. Ucuz davlumbazların motor güçleri az olması ile mutfağınızdaki koku ve buharı geç taliye etmektedir. • Davlumbazın yıkanabilir yağ filtrelerine sahip olması ise kolay temizleme imkânı sunmaktadır. • Davlumbazın otomatik kapanma özelliği ise enerji tasarrufu açısından büyük imkân tanımaktadır. Davlumbazınızı açık unutma ihtimalinize karşılık belli bir süre sonra kapanması bütçenize katkıda bulunacaktır. Ankastre Ocak Satın Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler • Lezzetli yemekler hazırlanma aşamasının gerçekleştirildiği ocak şüphesiz mutfağın en çok kullanılan eşyaları arasında yer almaktalar. Genelde bayanların dikkat ettiği noktalardan birisi ankastre ocağın düğmelerinin ön yerine yan tarafta bulunmasıdır. Bu şekilde daha kolay kullanabildiklerini ifade etmekteler. • Davlumbazda olduğu gibi dış yüzeyin yağı tutmaması önemli bir faktördür. • Ocaklarda kullanım rahatlığı da oldukça önemlidir. Ocağın gözlerinin birbirine yakın olması kullanılabilirliği engellemektedir. Tencereler yan yana sığmamaktadır. • Ankastre ocak satın alırken dikkat edilmesi gereken en önemli özellik diyebileceğimiz nokta ise otomatik emniyet kilididir. Bu özellik sayesinde mutfağınızda ocağınızı açık unutsanız bile sistem otomatik kendisini pasife alır ve gaz akışını keser. Bu sayede hem ailenizi hem de mutfağınızı koruyabilmektesiniz. • Ankastre ocakları hem gazlı hem de elektrikli olması önemli bir kriteri oluşturmasa da enerji türünün eksikliği durumunda diğer gözün (örneğin elektrikle çalışan göz) devreye girmesi işinizi kolaylaştırmaktadır. • Ocakta bulunan Wok gözü yemeklerinizi daha yoğun ateşte pişirmenize olanak vermektedir. • Son olarak ocağın ızgaralarının yıkanabilir olması (bulaşık makinesinde) yine temizliğini kolaylaştırmaktadır. Ankastre Fırın Satın Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler • Yemek, tatlı ve böreklerin üretim yeri olan fırınlar kalitelerine bağlı olarak mükemmel sonuç sunmaktalar. Son dönemde kullanıcılar Kombi fırınları tercih etmekteler. Hem mikrodalga hem de normal fırını bünyesinde bulunduran ankastre ürünler yer tasarrufu açısından da büyük kolaylık sağlamaktadır. • Ankastre fırında dikkat edilmesi geren bir özellik ise fırının iç aydınlatma sistemidir. Işığın yeterli olması bayanlar için önemli bir kriterdir. Çünkü fırının içi açmadan pişirilen besini görmek büyük kolaylık sağlamaktadır. Aksine fırının kapağı açıldığında içerisindeki ısı kaybolmaktadır. • Fırınların hızlı ısınıp hızlı soğuması kayda değer bir kriterdir. • Ankastre fırınlarda Turbo fonksiyonun olması ısının eşit bir şekilde fırına yayılmasına imkân tanırken tatlılarınızın her tarafına eşit ısı dağılımı gerçekleşmektedir. Yukarıda davlumbaz, ocak, fırın gibi ankastre ürünleri satın alırken hangi hususlara dikkat edilmesi gerektiğine detaylı olarak bahsettik. Bunların dışında ankastre set satın alırken mutlaka bir biri ile olan uyumuna dikkat etmeniz mutfağınızın görünümü açısından oldukça önemlidir. Alacağınız ürünlerde söz konusu marka oldukça önem arz etmektedir. Uygun fiyatlı ve kaliteli ankastre ürünlere ulaşmak için www.alalimbakalim.com/ankastre-urunler adresini ziyaret edebilirsiniz.
Zamanın Başladığı Ana Ait İzlere Ulaşıldı
Gökbilimciler, Albert Eintein'ın Evren'in oluşumu hakkındaki teorisini doğrulayan çok önemli bir keşfe imza atarak, Büyük Patlama'nın ardından oluşan yerçekimsel dalgaları tespit etmeyi başardı.Bilim dünyası, Higgs Bozonu'nun keşfedilmesinin ardından en önemli gelişmeye tanık oldu. Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi'nden Profesör John Kovac'ın başını çektiği araştırma ekibi, Antarktika'daki Bicep2 teleskobunu kullanarak 'Evren'in oluşumunda ortaya çıkan yankıları tespit etti. Büyük Patlama'nın ardından gelen 'Evren'in ilk genişleme sürecine ait olan dalgalara ait yankılanmalar, Einstein'ın teorilerini de doğruladı. Bilgisayar modelleri, 'Evren'in göz açıp kapayıncaya kadar 100 trilyon trilyon kat (.0000000000000000000000000000000001) genişlediğini ortaya koymuştu. Einstein'ın yaklaşık 100 yıl önce öne sürdüğü Genel Görelilik Kuramı'nda, yerçekimsel dalgaların Büyük Patlama'da ortaya çıktığı ve 'Evren'in genişlemesiyle güçlendikleri savunulmuştu. Bugüne kadar kesin delillerle doğrulanamayan görelilik kuramı, yıllar sonra Güney Kutbu'nda çözümlendi. 25 milyon dolarlık Bicep2 teleskobuyla ulaşılan 13.8 milyar yıllık yankılar, aynı zamanda 'Evren'in en eski 'radyasyon fosillerini' temsil ediyor. Araştırmada yer alan Minnesota Üniversitesi'nden Clem Pryke, 'Samanlıkta iğne bulmaya çalışırken bir levye bulduk' ifadesini kullandı. Pryke, 'Evren'in genişleyerek büyüdüğüne ait en büyük delili bulduk. Bulgular, Büyük Patlama'da bir araya gelen temel kuvvetlerin, CERN'deki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nda yapılan deneylerde ortaya çıkan enerjinin 10 trilyonlarca katını temsil ettiğini gösteriyor' bilgisini verdi. Işın parçacıklarını okudu Bilim insanları, Bicep2 ile elde edilen bulgunun öncesinde, ‘uzayın kumaşını’ ışıktan bile hızlı yırtarak 'Evren'i şiddetle sarsan patlamanın milyarlarca ışık yılı uzunluğunda yerçekimsel dalgalar oluşturduğunu düşünüyordu. 'Evren'in genişlemesiyle ortaya çıkan olağanüstü güç, tıpkı depremlerde okyanusların yüzeyinde suların titremesi gibi uzay-zamanı sarsmaya başladı. Bicep2, elde ettiği izlerle, görelilik kuramına ait en önemli delili buldu. Yerçekimsel dalgaları doğrudan göremeyen teleskop, Evren’in henüz 400 bin yaşında ve sadece sıcak bir plazma topu halinde olduğu dönemden Dünya’ya ulaşan ışınlardaki fotonları taradı. Uzay boşluğunda ilerledikleri süre içinde yerçekimsel dalgaların etkisiyle sıkışan ve belli yönlerde kutuplaşan ışınların ortaya koyduğu kozmik izler, 13.8 milyar yıl öncesinin fosillerine ulaşılmasını sağladı. Büyük Patlama'dan gelen telegraf Johns Hopkins Üniversitesi'nden fizikçi Marc Kamionkowski, araştırma ekibiyle basına yaptığı açıklamada, 'Kozmolojideki eksik halkayı bulduk... Varlığından çok emin değildik ama 20 yıl süren araştırmalar sonuç verdi' ifadesini kullandı. Yerçekimsel dalgalar, uzayda ilerledikçe sıkıştıkları için arkalarında mikrodalga boyutunda iz bırakıyor. Işın dalgaları gibi kutuplanmaları, bilim insanlarına kutuplanma sinyallerini tespit etmelerini de sağlıyor. Bulguları çok titiz bir şekilde değerlendireceklerini belirtem Kamionkowski, 'Eğer sonuçlar birbirlerini tutarsa, Büyük Patlama'nın bize yerçekimsel dalgalar olarak işlenmiş, gökte ise mikrodalga izi olarak yansıyan telegrafına ulaşacağız. Gelecek yıllarda bu mesajın bize neler anlattığını daha iyi anlayacağız' dedi. Kaynak: Nature
6 Adımda Kusursuz Güzellik
Her kadının hayali güzel bir görünüme sahip olmaktır. Siz de genç ve güzel görünmek istiyorsanız bu altı ipucunu dikkate almalısınız. İşte 6 adımda kusursuz güzellik sahibi olmak için yapmanız gereken 6 şey... Parlak saçlar için yapılması gerekenler Saçlarınızın çok kuru olduğundan yakınıyor, daha parlak görünmesini mi istiyorsunuz? İşte işe yarayacak bazı öneriler: Bir muzu iyice ezin. Bir çay kaşığı bademyağıyla karıştırıp saçınızın diplerinden başlayarak uygulayın. 20 dakika beklettikten sonra durulayın. Bir başka öneri ise şöyle; 1 yumurtayı, 1 çorba kaşığı sirkeyi, 2 çorba kaşığı bitkisel yağı karıştırın çırpın. Bu karışımı baş derinize ovarak iyice yedirin. Saçlarınızı tarayarak bütün karışımın saçlarınıza eşit yayılmasını sağlayın. 15 dakika böyle bekledikten sonra saçlarınızı yıkayarak durulayın. Cildinizi salatalık sürerek canlandırın Salatalık ile cildinizi canlandırmaya ne dersiniz? A, B ve C vitaminleri ile fosfor, potasyum, demir, magnezyum ve gençlik iksiri olarak tanımlanan selenyum deposu salatalık, her türlü cilt sorununa iyi geliyor. Susuzluğu giderici özelliği ile cildin nem oranını dengeliyor. Canlandırıcı ve yumuşatıcı etkisi nedeniyle kozmetik ürünlerinin vazgeçilmez besinlerinden biri. Cildiniz için her gün 1 salatalık yiyin. Ayrıca salatalığın kabuğunu biraz kalın soyup yüzünüze sürün, cildinizde ani canlanma ve yumuşama etkisini hissedeceksiniz. Cildimiz kendini onararak yenilenmek ve beslenmek için organizmanın derin uyku halini, yani geceyi bekler. Cilt, gece yarısından sonra hormonlar tarafından daha iyi sulanır; kılcal kan dolaşımı da aynı şekilde bu dönemde canlanır. Cildin uygulanan ürünlerden en yoğun olarak yararlandığı saatler ise sabahın dördüdür. Gecenin cildimize sunduğu en büyük hizmet sakinleşmektir. Yani gün boyunca kendisini güneşe, rüzgâra karşı savunurken, yaptığı strese bağlı ya da mimiklerle ilgili kırışmaların asıl nedeni olan adale kasılmaları gece boyunca sakinleştiğinde ortadan kalkar ve cilt rahatlar. Kırışıklıklara karşı meyve tüketin Bilim adamları, güneş ışınlarından meydana gelen cilt kırışıklıklarının yiyeceklerle de ilgisi olduğunu açıkladı. Araştırmacılar; sebze, baklagiller, zeytinyağı ve bazı meyvelerin, güneş ışınlarının olumsuz etkisine karşı cildi koruduğunu belirtiyor. Cildi güneş ışınlarının etkisinden koruyan diğer anti-kanserojen besinler ise balık, erik, elma ve çay. Öte yandan ciltte kırışıklıkların, et, sütlü besinler, şeker, tereyağı ve margarin tüketenlerde daha fazla meydana geldiği gözlendi.Dudaklar balla parlasın Bal, içeriğindeki vitamin mineral, antioksidan ve aminoasitlerle değerli bir besin maddesi olmasının yanı sıra, tedavi edici özelliklere sahip. İşte çatlayan dudaklar için tedavi edici bir dudak parlatıcısı: 1 fincan tatlı badem yağını ve yarım fincan balmumunu, mikrodalga fırında balmumu eriyene kadar tutun. 2 kaşık balı ilave edip karıştırın. Soğumaya bırakın. Karışımı kapaklı minik kaplara döküp kullanın. Yağlı cilt kadar kuru cilt de sorun yaratır. Özellikle soğuk aylarda kuru cilt yeteri kadar beslenmezse, çatlaklar ve tahrişlere açık hale gelir. Kuru bir cildiniz olduğundan yakınıyorsanız gülden yararlanabilirsiniz. Gül suyu ve gül yağı kozmetikte de oldukça yaygın olarak kullanılıyor. Üç damla gül yağını, üç damla lavanta yağı ile karıştırarak cildinize sürün. Cildinizin bir anda gerginlikten kurtulduğunu hissedeceksiniz.
Elektromanyetik 'Ergenlik' Tehlikesi
Türk bilim adamlarının fareler üzerinde 2 yıl süreyle yaptığı elektromanyetik alan araştırması, kablosuz internet frekansına anne karnından itibaren maruz kalanlarda büyüme geriliği ve büyüme hormonu bozukluğu meydana geldiğini ortaya koydu.İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Endokrinoloji Kliniği Eğitim Görevlisi ve İKÇÜ Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanlığını yürüten Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Bumin Dündar, elektromanyetik alan konusunda yaptıkları çalışmanın sonuçlarını AA muhabirine anlattı.Teknolojik gelişme ile evdeki elektronik cihaz kullanım alanının genişlediğini, kablosuz internetin artık hemen her evde olduğunu söyleyen Dündar, elektromanyetik dalgaların çocuk sağlığı üzerindeki etkisine yönelik literatürdeki ilk çalışmayı yaptıklarını ifade etti.Anne karnından itibaren fareleri kablosuz internet frekansına maruz bıraktıklarını, bir grup farenin doğumundan sonra da elektromanyetik alanda kaldığını kaydeden Dündar, 'Çok enteresan sonuçlarla karşılaştık. Özellikle anne karnından itibaren elektromanyetik alana maruz kalanlarda çok ciddi büyüme geriliği saptadık, daha geç ergenliğe girdiler. IGF-1 dediğimiz büyüme hormonlarıyla ilgili bazı peptitleri daha düşük bulduk, bozukluk tespit ettik' dedi.'Ergenlik erkene kaydı'Uluslararası saygın tıp dergisinde yayınlanan araştırma sonuçlarının günlük yaşama etkisini de değerlendiren Dündar, elektromanyetik alanın beyin, kan ve trioid olmak üzere tüm vücudu etkilediğini dile getirdi.Kanser vakalarında ciddi artış olduğuna değinen Bumin Dündar, endüstriyelleşme ve çevresel faktörlerin endokrinoloji alanında da etkili olduğunu, büyüme bozuklukları ve ergenlikle ilgili sorunlarda artış görüldüğünü belirtti.Geçmiş yüzyıllar göz önüne alındığında erken ergenlikte artış olduğunu söyleyen Dündar, 'Kızlarda 8, erkeklerde 9 yaşından önce yaşanan ergenliği erken kabul ediyoruz' dedi.Erken ergenlik konusunda 3-4-5 yaşlarında yakaladıkları vakalar bulunduğunu vurgulayan Dündar, şöyle konuştu:'Değişik faktörlere bağlı olarak genelde 6-8 yaş arası erken ergenlik vakaları geliyor. Yaptığımız araştırma elektromanyetik alan ile ergenlik bozukluğu, gecikmiş ergenlik arasında ilişki olabileceğini saptadı. Elektromanyetik alanın beyindeki etkileri araştırıldığında birtakım peptitlerde artma, azalma olduğu tespit edildi. Elektromanyetik alanın erken ergenlik ve gecikmiş ergenlikte rol alabileceğini düşünmek yanlış olmaz.'Kablosuz internet, cep telefonu, mikrodalga fırın, saç kurutma makinesi....Dündar, elektromanyetik alana sadece kablosuz internet bağlantısının değil, cep telefonu, mikrodalga fırın, saç kurutma makinesi, televizyonun da neden olduğunu aktardı.Modemin gece kapatılması gerektiğini ifade ederek, çocukların cep telefonuna 1 metreden fazla yaklaşmamasını öneren Dündar, akıllı telefonların daha fazla manyetik alan oluşturduğuna işaret etti.Çocukların televizyon bulunan bir odada uyumaması gerektiğini belirten Dündar, hamilelerin de modeme 1 metreden fazla yaklaşmamasını istedi.Mikrodalga fırının çok ciddi elektromanyetik alan oluşturduğunu kaydeden Bumin Dündar, şunları söyledi:'Çocukların mikrodalga fırın yanında olmaması gerekir. Yatakları elektronik cihazlara uzak olmalı. Fişteki bir televizyon stand by konumunda olsa bile elektriksel alan yaratır. Yatarken elektrikli ev aletleri fişe takılı olmamalı. İnsan sağlığına olumsuz etkileri olabilir.'Haber: EFSUN YILMAZ Kaynak: Report Türk
Yurt Odan için Alman Gerekenler
Derslerin başlamasından çok kısa bir süre önce yurt odana yerleşeceksin.  Odanda neye ihtiyacın olacak? Nasıl rahat edebilirsin? Sana yardımcı olmak için bir liste hazırladık.Eğer yapabiliyorsan taşınmadan önce yurt odanı gör. Tüm yurtlarda yatak, masa, sandalye, kıyafet dolabı gibi ana eşyalar bulunur. Bazı yurtlarda halı, ayna, kitaplık, mini buzdolabı, yorgan ve yastık da bulunabilir.Yatağın için: nevresim takımı, gerekiyorsa yastık ve yorgan, başucu lambası.Yaşam alanın: birkaç sepet (kirli kıyafetler, çöp, vb. için), fotoğraf makinası, dvd/vcd player, bilgisayar, oyunlar, kitapların, cep telefonu şarjın ve aksesuarların, müzik seti, spor malzemelerin.Yemek: eğer yurdun mutfağı yoksa, mikrodalga fırın, mini buzdolabı, kahve makinası, kendin için tabak- çatal- bıçak- kaşık, vb.Banyo: El, baş ve banyo havluları, şampuan, saç kremi, sabun, duş jeli, lif, terlik, diş fırçası, diş macunu, ayna, saç kurutma makinesi, kozmetik ürünleri.Gerekiyorsa halı, televizyon, radyo, vb.Çalışma alanı: masa lambası, bigisayar, kağıt, kalem, kalem kutusu, post-it, bant, defter.Temizlik için: banyo ve oda temizlik ürünleri (deterjan, bezler, vb.), çamaşır kurutma teli.unların dışında pijama, çorap, iç çamaşırı, terlik, mayo, spor kıyafeti, mevsimlik kıyafetler, şemsiye, şapka, ilaç ve ilk yardım malzemeleri.İdeal yurt odanı kurdun ama oda arkadaşınla iyi geçinmenin sırlarını biliyor musun? Yurt Hayatıyazımızda yurt yaşam şeklini ve yaşadığın yeri ailen dışında biriyle paylaşmanın inceliklerini öğrenebilirsin.
Fakir Bir Evi Zengin Gösteren 17 Detay
Kendinizi ne kadar fakir hissederseniz hissedin, bazı küçük detaylar sizi olduğunuzdan farklı gösterebilir. Elinizde olmayan bu detaylar aslında hayatınızı kaplamış durumda. Bu detayların en fazlası da şüphesiz evimizde yer alıyor. Sizi farkında olmadan zengin gösteren bu 20 ev eşyası size de çok tanıdık gelecek.
Güçlü Wi-Fi İçin 5 Altın Kural
TP-LINK, kablosuz internet ağlarından daha iyi verim alınabilmesi için kullanıcıların dikkat etmesi gereken noktaları bildirdi. Cihazların konumu, anten kullanımı, alıcı-verici uyumu gibi güçlü Wi-Fi bağlantısı için beş altın kurala dikkat çeken şirket, ayrıca ölü bölge sorunu için de çözümler önerdi. İnternete bağlanan cihaz sayısı arttıkça kablosuz ağların hem kullanımı artıyor hem de verimliliği daha önemli hale geliyor. Dünya kablosuz ağ pazarının lider üreticisi TP-LINK, daha güçlü ve daha hızlı kablosuz ağ (Wi-Fi) için kullanıcılara önerilerde bulundu. Güçlü Wi-Fi’ın yanı sıra, ölü bölge (kablosuz ağ sinyalinin ulaşmadığı ya da bağlantı hızının düşük olduğu bölgeler) sorunu için de çözüm önerileri sundu. 1- Cihaz Konumlandırma: Daha güçlü Wi-Fi için birinci altın kural, kablosuz sinyal dağıtıcı cihazın konumu. Cihaz, mümkün olduğunca orta bir noktada olmalı; duvara yakın konulmamalı. Duvar ve köşeler gereksiz sinyal kaybına neden olabilen unsurlar. Ayrıca, DECT telefon, mikrodalga fırın, bluetooth cihazlardan uzak olarak konumlandırılması öneriliyor. Bu cihazlar da Wi-Fi sinyallerini engelleyebiliyor. Ahşap döşemelerin ya da dekoratif amaçlı duvar kaplamalarının kablosuz sinyalleri de soğurduğu unutulmamalı! 2- Kanal Seçimi: Kablosuz ağ sinyalleri, belirli frekans aralıklarında çok sayıda kanal ile dağılır; kullanıcılar genelde bunu bilmezler. Ücretsiz üçüncü parti bir yazılım ile aynı frekansta yayın yapan kanallar incelenebilir ve en az yayın görülen kanal seçilerek sabitlenebilir. Bu sayede daha ‘temiz’ bir kanaldan sinyaller ulaştırılır. 3- Anten Kullanımı: Güçlü Wi-Fi için sinyal dağıtıcı kadar önemli bir başka cihaz da antenler. Bina yapısına göre sinyalin taşınacağı noktalara uygun açıda anten kullanılması, verimi artırıyor. Örneğin, dairesel sinyal yayan bir anteni, duvar arkasında sinyale ihtiyaç duyulmayan köşelere koymak, gereksiz sinyal kaybı olacağı için doğru değil. Sinyal dağıtıcı cihaz köşeye yerleştirilecek ise dar açılı yönlü antenler ile cihazın sinyalleri belirli bir alanda en verimli şekilde toparlanabilir. Bu nedenle kablosuz cihaz seçiminde antenlerinin değiştirilebilir olması da önem kazanıyor. 4- Çift Kanal (Dual-Band) Desteği: Kablosuz ağ ürünleri iki farklı frekanstan sinyal yayıyorlar: 2.4GHz ve 5Ghz bandı. Yeni nesil akıllı telefonlar ve diğer cihazlar 5GHz bandını da destekleyen alıcılar ile üretiliyor ve 5GHz bandı daha az kullanılan bir kanal. Bu nedenle öncelikle dual-band destekli kablosuz dağıtıcı cihazların tercih edilmesi gerekiyor. Hem alıcı hem verici tarafındaki cihazlarda bu destek mevcut ise, etraftaki 2.4GHz’de yayın yapan birçok cihazdan etkilenmeyen tertemiz bir bant kullanarak, 5GHz’de iletişimin farkını kolayca hissetmek mümkün. 5- Alıcı-Verici Uyumu: Güçlü Wi-Fi için son altın kural ise alıcı (masaüstü bilgisayar, dizüstü bilgisayar, akıllı telefon vb) ve vericilerin (modem/router/access point)) benzer özellikte olması. Örneğin 802.11n destekli 300Mpbs hıza sahip bir modem, daha eski kablosuz ağ standardı olan 802.11b ya da g destekli 54Mbps hıza sahip kablosuz ağ kartı olan bir masaüstü bilgisayar ile kullanıldığında modemin hızından yararlanılamıyor; düşük olan hız 54Mbps kullanılıyor. Bu tür durumlarda alıcıların hızlarını da modem hızına getirebilecek adaptörler (PCI, PCIe ya da USB adaptörler) kullanılması gerekiyor. TP-LINK Türkiye Teknik Müdürü Önder Tayanç, ayrıca ölü bölgeler sorununu yok etmek için de kullanıcılara bazı önerilerde bulundu. Binaların yapısı nedeniyle kablosuz ağ sinyalinin evin ya da ofisin her noktasına ulaşamadığı durumlarda menzil genişletici (range extender) ya da erişim noktası (access point) ürünlerinin kullanılabileceğini belirten Tayanç, “Sinyal tekrarlayıcı bu cihazlar evin/ofisin yapısına uygun olarak seçilip kullanıldığında kablosuz ağda ölü bölge sorununu ortadan kaldırır. Evin/ofisin her noktasında dengeli bir şekilde kablosuz olarak internete bağlanılabilir” dedi. TP-LINK’in sinyal tekrarlayıcı ürünlerinin marka-model bağımsız olduğunu vurgulayan Tayanç, evrensel tekrarlayıcı modundaki bu ürünlerin her marka-model modem/router ile uyumlu çalıştığını ifade etti. Özellikle çok katlı daire ya da evlerde (iki katlı vb) ise sinyal tekrarlayıcı yerine powerline adaptör çözümleri ile ölü bölge sorununun aşılabileceğine dikkat çeken Tayanç, “İki katlı yapılar ya da dekorasyonda kullanılan duvar giydirmeleri gibi bazı unsurlar nedeniyle yaşanan ölü bölge sorunlarında sinyal tekrarlayıcılar çözüm olamayabilir. Bu durumlarda elektrik hattını internet ağına dönüştüren powerline adaptörleri öneriyoruz. Böylece elektrik prizi olan her noktaya kablolu ya da kablosuz olarak interneti taşımak; ölü bölge sorununu aşmak mümkün oluyor” dedi.WeBeyn.com