onedio

İdlib Haberleri

İdlib ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. İdlib ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

IŞİD'den Ölüm Listesi
IŞİD, ölümle tehdit ettiği 70'den fazla muhalifin listesini açıkladı. Örgüt listeye gerekçe olarak, hilafete karşı olmak, dinden çıkmak gibi nedenleri gösterdi. Terör örgütü Irak Şam İslam Devleti (IŞİD), ölümle tehdit ettiği 70'den fazla Suriyeli muhalifin listesi açıklayarak muhalif lider, sanatçı ve entellektüelleri tehdit etti. Suriye 'nin doğusundaki Er-Rakka kentindeki IŞİD'in İslam Hukuku Komitesi üyesi Ebu Ayşe el-Cezravi imzasıyla yayınlanan yazılı açıklamada, 'mürted (dinden çıkmış), ajan ve Hilafete karşı olmak' ile suçladığı, aralarında siyasetçi, gazeteci, eski milletvekili ve sanatçıların da bulunduğu 70'den fazla Suriyeli muhalifin listesini yayınladıklarını belirtti. İSLAMİ ÖRGÜTLER DE VAR Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu'nun (SMDK) üyeleri, Suriye Müslüman Alimler Birliği mensubu İslam alimleri, SMDK dışında yer alan Birleşik İslami Cephe'ye destek veren bağımsız aydınlar ve Suriyeli aktivistlerin bölgesel ve uluslararası çeşitli istihbarat örgütleri için çalıştıklarını iddia eden Cezravi, açıklamasında, Suriyeli muhaliflerin örgüt aleyhine propaganda yaptığı ve öldürülmeleri gerektiğini iddia etti. Açıklamada IŞİD'e karşı olan tüm Suriyelilerin 'mürted oldukları' ileri sürülerek Suriyeli muhaliflerin öldürüleceği tehdidinde bulunuldu. Suriye'nin İdlib, Rakka ve Halep kırsalında varlık gösteren IŞİD, Rakka ve Deyr'uz-Zor kent merkezlerini kontrol ediyor. Örgüt, Halep kırsalında İslami Cephe adlı muhalif grupla çatışıyor. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nden (SOHR) yapılan açıklamada, IŞİD militanlarının kontrollerindeki Deyr'uz-Zor kırsalındaki eş-Şuaytat, Granic, Ebu Hammam, El-Keşkiyye beldelerinde son iki haftada eş-Şuaytat aşiretine mensup çoğu sivil en az 700 kişiyi 'örgüte itaat etmedikleri için mürted oldukları' gerekçesiyle öldürdüğü ifade edilmişti.  AA
ABD Suriye'de IŞİD ve Nusra'yı Vuruyor
ABD ve beş Arap ülkesi, Suriye'deki IŞİD hedeflerini havadan ve denizden füzelerle vuruyor. Bombardıman sadece IŞİD'le sınırlı değil, Nusra da hedefte. IŞİD'in Rakka'daki komuta merkezi ve Deyr Ez Zor'daki en büyük eğitim kamplarından biri vuruldu, onlarca IŞİD üyesi öldü.ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü John Kirby, “ABD ordusu ve ortak ülkelerin güçlerinin, avcı ve bombardıman uçakları ve Tomahawk kara saldırı füzelerini kullanarak, Suriye’deki Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) teröristlerine karşı askeri eylemde bulunduğunu teyit edebilirim” dedi. Operasyon şu anda devam ettiği için konuyla ilgili daha fazla detay veremeyeceğini belirten Kirby, “Bu hava saldırılarının kararı, Başkomutan’ın yetkisi altında ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı komutanınca bugünün erken saatlerinde verildi. Konuyla ilgili daha sonra daha fazla detay vereceğiz” diye konuştu.IŞİD'in en büyük eğitim kamplarından biri vurulduUçaklar IŞİD'in kalesi Rakka kenti ile Irak sınırındaki bölgelerde onlarca hedefi vurdu. Hedefler arasında silah ikmal noktaları ve IŞİD'in cephanelikleri var.Al Jazeera kaynaklarına göre, Ülkenin doğusundaki Deyr Ez Zor kentinde ise 22 hava saldırısı gerçekleşti. Kentin Elbu Kemal kasabasında bulunan IŞİD'in en büyük eğitim kamplarından biri de vurulan hedefler arasında. Özellikle yabancı IŞİD üyelerinin eğitildiği kampa 8 füze isabet etti.IŞİD’in Elbu Kemal bölgesinde çok büyük bir eğitim kampı bulunuyor. Değişik ülkelerden gelen kişiler buralarda teorik ve pratik eğitimden geçiriliyor. Rakka ise, IŞİD’in komuta kademesinin merkezi konumunda. Değişik bölgelere düzenlenecek saldırılar buradan yönetiliyor. Rakka'yı hedefleyen saldırılarda Ürdün savaş uçakları da yer aldı.Reuters 'a konuşan Suriye İnsan Hakları Gözlemevi Direktörü Rami Abdulrahman, Rakka ve çevresinde düzenlenen hava saldırılarında onlarca IŞİD üyesinin öldüğünü veya yaralandığını söyledi.ABD bugünkü saldırıda Haseke’ye bağlı Şeddade kasabası ile Irak sınırındaki Hol bölgelerini de vurdu. Bu bölgeler uzun zamandır IŞİD’in kontrolünde bulunuyor. Al Jazeera'ye konuşan görgü tanıkları çok sayıda IŞİD üyesinin yanık cesetlerinin bulunduğunu belirtti.Nusra Cephesi de vurulduABD ve koalisyon ülkeleri IŞİD'in yanı sıra El Kaide'nin Suriye kolu olarak bilinen Nusra Cephesi'ni de hedef aldı.Savaş uçakları, Nusra Cephesi'nin etkili olduğu ülkenin kuzeybatısındaki bazı bölgelere hava saldırısı düzenledi.Hava saldırılarında en az 30 Nusra Cephesi üyesi öldü.Nusra Cephesi'nin İdlib-Halep arasındaki bölgelerde hedef alındığı saldırılarda ayrıca üçü çocuk 8 sivil hayatını kaybetti.'ABD Şam'ı bilgilendirdi'Suriye devlet televizyonuna göre, ABD Suriye'nin BM Temsilcisi'ni, IŞİD'e yönelik borbardımandan 'saatler önce' bilgilendirdi. İhbariye televizyonuna göre ise Amerikan Dışişleri Bakanlığı bu bilgilendirmeyi doğrudan Suriye Dışişleri Bakanlığı'na yapmadı, Şam yönetimi, Irak Dışişleri Bakanlığı üzerinden bilgilendirildi.Rusya'da açıklamaMıskova yönetimi, Suriye'de IŞİD'e karşı düzenlenecek hava saldırılarını Şam rejimiyle koordineli bir şekilde düzenlenmesi gerektiğini açıkladı.Rusya Dışişleri Bakanlığı, 'Bu tarz bir eylem sadece uluslararası hukuk doğrultusunda gerçekleştirilebilir. Bundan dolayı söz konusu operasyon ancak Suriye hükümetinin rızası veya BM Güvenlik Konseyi'nin kararıyla yapılabilir. Bölgede jeopolitik bir misyon üstlenirken bölgedeki ülkelerin egemenlik haklarını ihlâl etmek sadece tansiyonu yükseltir ve durumu daha da istikrarsızlaştırır' açıklamasında bulundu.'Sorumlusu Suudi Arabistan'Saldırıların ardından Reuters'a konuşan bir IŞİD komutanı, saldırılara izin vermesi nedeniyle Suudi Arabistan'ı suçladı. Adı açıklanmayan IŞİD üyesi, 'Saldırılara karşılık vereceğiz' dedi.5 Arap ülkesi de katıldıHava operasyonuna ABD ve koalisyon ülkelerinin yanı sıra beş Arap ülkesi de katıldı.Reuters 'e bilgi veren ABD’li yetkililere göre Bahreyn, Suudi Arabistan, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri doğrudan hava saldırılarına katılırken Katar da destek verdi.İngiltere Savunma Bakanlığı ise, Suriye'deki IŞİD'e yönelik hava saldırılarında yer almadıklarını, saldırılara katılıp katılmama kararının henüz verilmediğini açıkladı.NATO da benzer bir açıklamayla Suriye'de IŞİD hedeflerinin vurulmasına dair düzenlenen operasyonda yer almadıklarını duyurdu.ABD uçakları 8 Ağustos'tan bu yana Irak'taki IŞİD hedeflerine yönelik 200'e yakın hava operasyonu düzenledi.Kaynak: Al Jazeera ve a janslar
Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
Önceki gün Küçükçekmece’deki Garip Dede Türbesi’nde bir Alevi dedesi ile görüştüm.Çocuğunu ilk gün okula yollamış. Din dersinde hoca sınıfa girer girmez, “ İyi günler öğretmenim ” diyen çocukların sözünü düzeltmiş:Bundan böyle “ Hayırlı günler ” demelerini tembihlemiş.Sonra da Sübhaneke duasını öğretmeye girişmiş.“İlk derse girdi ama bundan sonra hiçbir din dersine girmeyecek” dedi dede…Kişisel bir tasarruf mu?Değil, kitlesel bir karar bu…Aleviler, Sünnilik eğitimine karşı demokratik mücadeleye hazırlanıyor.“Bedeli ne olursa olsun ”, dayatmaya direnecek, zorunlu din derslerine girmeyecekler.
Suriye'de 15 Çocuğu 'Yanlış Madde' Öldürdü
Suriye'nin İdlib kentinde kızamık aşısı yapıldıktan sonra hayatını kaybeden çocuklarla ilgili Dünya Sağlık Örgütü açıklama yaptı: Aşılarda yanlışlıkla kas gevşetici bir madde kullanıldı.Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Suriye'nin İdlib kentinde kızamık aşısı yapılan 15 çocuğun ölümünün, atrakuryum isimli maddenin yanlışlıkla kullanılmasından kaynaklandığını açıkladı.DSÖ'den yapılan yazılı açıklamada, 16 Eylül 2014 tarihinde meydana gelen olayla ilgili yapılan araştırma sonucunda, çocuk ölümlerinin, anestezilerde kas gevşetici olarak kullanılan atrakuryum adlı maddenin aşı sırasında yanlışlıkla seyreltici olarak kullanılmasından kaynaklandığı sonucuna varıldığı belirtildi.Ölümlere, kızamık aşısının kendisi veya aşının gerçek seyrelticisinin yol açtığı yönünde herhangi bir kanıt bulunmadığı ifade edilen açıklamada, atrakuryum tüplerinin yanlışlıkla aşılama paketlerine eklendiği ve dört aşılama ekibine dağıtıldığı ifade edildi.Suriye'deki çocuklar için kızamık ve çocuk felci riskinin çok büyük olduğuna dikkati çekilen açıklamada, aşı konusunda güvenin tekrar sağlanması ve bütün çocukların aşılara ulaşabilmesi gerektiği kaydedildi. DSÖ, zehirlenmeden dolayı 15 çocuğun öldüğü İdlib'de, 50 çocuğun daha aşıdan etkilendiğini bildirmişti.Kızamık aşısından ölümlerSuriyeli muhaliflerin oluşturduğu geçici hükümetin sağlık bakanlığı, DSÖ ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) öncülüğünde İdlib'de 15 Eylül'de kızamık aşısı kampanyası başlatmıştı. Aşı kampanyası kapsamında birçok çocuğa kızamık aşısı yapıldı. Bir gün sonra, İdlib'in kırsalındaki Cercenaz bölgesinde çocukların hayatını kaybetmesi üzerine bakanlık aşı kampanyasına son verdi.Kaynak: AA
Til Şeir Tepesi IŞİD'in 'Eline Geçti'
Suriye'nin Kürt kenti Kobani'de stratejik önemde olduğu söylenen bir tepe Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) kontrolüne geçerken, kentte IŞİD'e karşı savaşan Halk Savunma Birlikleri (YPG)'ye takviye olarak gelmesi planlanan Peşmerge güçleri ile ilgili ayrıntılar giderek netleşiyor.BBC Arapça servisine konuşan Kürt kaynaklar Kobani'nin 4 kilometre kadar batısında bulunan stratejik önemdeki bir yer olan Til Şeir tepesinin IŞİD'in eline geçtiğini söyledi. Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY)'den yayın yapan Rûdaw gazetesi de, tepenin IŞİD kontrolüne geçtiğini yazdı. Tepe bundan dokuz gün önce, YPG'nin eline geçmişti.Fransız Haber Ajansı AFP'nin Suriye sınırında bulunan muhabiri kentten şiddetli çatışma sesleri geldiğini, ağır silahların ve havan topu seslerinin duyulduğunu söyledi.Bu arada Peşmerge'nin Kobani'ye gönderilmesini onaylanan IKBY parlamentosunda konuşan Peşmerge Bakanı Mustafa Seyid Kadir, askerlerin Silopi-Nusaybin ve Suruç güzergahından Kobani'ye geçeceğini söyledi. Rûdaw'ın haberine göre Kadir 'Barzani'nin talebi ve Türkiye'nin desteğiyle peşmerge Suriye'ye gidiyor. Suriyeli Kürt partileri, daha çok ağır silah istiyor. Halkımızın isteği üzerine peşmergeyi bölgeye gönderiyoruz' dedi.Bakan, ilk aşamada ağır silahlarla donatılmış özel kuvvetlere mensup 200 peşmergenin Kobani'ye gönderileceğini belirtti.Rûdaw'a konuşan Kürdistan Bölgesi Başkanlık Divanı Başkanı Fuad Hüseyin ise, Kobani'ye Peşmerge Güçleri'nden önce ağır silahlar gönderileceğini belirtti.BBC Türkçe
Suriye Sınırında Hangi Kapı Kimin Kontrolünde?
Suriye savaşında ülke içinde toprak ele geçirmek kadar sınır geçişlerini ele geçirmek de büyük önem taşıyor. Sınır kapılarını ele geçirmek askeri, stratejik ve finansal açıdan paha biçilmez avantajlar sağlıyor. Sadece geçtiğimiz ay içersinde Suriye'nin toplam 21 resmi sınır kapısından birçoğu şiddetli çatışmalara sahne oldu.Özgür Suriye Ordusu'na bağlı Yarmuk Tugayı Ordusu, 17 Ekim'de güneyde rejimin elinde bulunan ve Suriye ile Ürdün arasındaki tek açık geçiş noktası olan Nasib kapısını ele geçirmek için saldırı başlattı.IŞİD cihadçılarının Suriye-Türkiye sınırındaki Kobani'de devam eden saldırılarının amacı da Türkiye'ye geçiş kapısının kontrolünü ele geçirmek.Daha batıdaki İdlib bölgesinde, Bab El Hava kapısı şu günlerde hala cihadçı olmayan muhaliflerin elinde, ancak geçtiğimiz hafta sonu El Kaide'ye bağlı El Nusra son günlerde bölgede hızla yeni bölgeleri ele geçirdi ve Nusra'nın büyük bir olasılıkla önümüzdeki haftalarda bu kapıyı da ele geçirmesi bekleniyor.Metin Güneş | CNN Türk
'ABD ile Türkiye Birbirini Kullanmaya Çalışıyor'
Independent gazetesinin Orta Doğu muhabiri Robert Fisk'e konuşan Suriye ordusundan üst düzey bir yetkili, rejimin Irak Şam İslam Devleti'ne (IŞİD) karşı acımasız bir savaş yürüttüğünü ve 'Suriye'yi bu salaklara bırakamayacaklarını' söyledi.Adının açıklanmasını istemeyen üst düzey yetkili, ABD'nin Suriye topraklarında IŞİD'e yönelik hava operasyonlarına hiçbir itirazları olmadığını da belirtti.Robert Fisk, yazısında yetkilinin şu sözlerine yer verdi:'Bizim ordumuz nerede, ne zaman bir bombardıman yapılacağını bilmiyor. Radarımızdaki uçakları görüyoruz. Ama diğer bombardımanları kontorl noktalarından görürlerse, tamamen tesadüfen görüyorlar. Amerikalılarla istihbarat paylaşmıyoruz. Amerikalılar doğrudan hava operasyonu yapıyor. Bu çok normal. Zaten Birleşmiş Milletler'deki görüşmede hava operasyonu yapacaklarına karar vermişlerdi. Suriye buna 'Evet' dedi. Biz hem IŞİD'le, hem de diğer terörist gruplarla savaşıyoruz. Ama Amerika bize operasyon hedefleri konusunda hiç danışmadı.'Yetkilinin, Kobani'deki durum ile ilgili görüşleri ise şöyle:'Askeri ve siyasi durumları ayırmalıyız. Kobani bir Suriye kenti. Orada yaşayanların çoğu Kürt. IŞİD orayı kontrol etmek ve kendilerine üs yapmak için kuşattı. Çünkü orası sınır şehri. Ancak siyasi olarak orada bir oyun dönüyor. Türkler tampon bölge istiyor ve ABD'yi bunun için zorluyor. Amerikalılar ise Türkiye'yi savaşa sokmak istiyor. Manşet bu. Ama aslında her iki taraf da birbirini kullanmaya çalışıyor. Ve Kobani'deki siviller bunun bedelini ödüyor.''ÖSO hayali bir ordu'Robert Fisk'in yazısında şu satırlar yer alıyor:'Yetkili, Obama ve ABD cumhuriyetçilerinin çok sevdiği Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) gerçek bir oluşumdan ziyade, hayali bir ordu olduğunu söyleyerek, tartışma dışı bıraktı. IŞİD ile El Nusra'nın ise savaştıkları cephelerde kendilerine karşı hep aynı taktikleri izlediğini savundu.ÖSO'nun belki biraz İdlib'de ve Deraa'da etkisinin kaldığını öne süren yetkili, Suriye ordusundan ayrılıp ÖSO'ya katılan bazı askerlerin, yeniden Suriye ordusuna döndüğünü ifade etti.Suriye ordusunun savaştığı öncelikli bölgeler olduğunu vurgulayan, her cephede üstün konumda olmadıklarını kabul eden yetkili, savaşın zaferlerden ibaret olmadığını vurguladı, 'Savaşta kazananlar ve kaybedenler vardır, doğası budur' dedi.Her cephede kazanamadıklarını belirten yetkili, zaferlerinin kayıplarından daha fazla olduğunu öne sürdü.''Halep-Şam arası anayol güvende'Suriyeli yetkili, Fisk'le yaptığı görüşmede, Şam ile Halep arasındaki ana yolun tamamen rejimin elinde ve güvende olduğunu da söyledi:'Üç gün önce İdlib ile Halep arasındaki Morak bölgesini yeniden kontrolümüze aldık, böylece Şam'dan Halep'e giden anayol tamamen güvenli hale geldi.'Fisk, İdlib'e El Nusra'nın saldırdığı gün yetkiliyle konuştuğunu, bu nedenle sürekli telefonların çaldığını yazdı. Yetkili ise İdlib'i ele geçirmek için yapılan saldırının püskürtüldüğünü belirtti.Gazetecinin Rakka'daki IŞİD hakimiyetine dair soruya ise yetkilinin cevabı şöyleydi:'IŞİD bir tepki olarak doğdu. Geçmişi, orta çağı temsil ediyor.''Suriye'yi bu salaklara verecek değiliz'Ve yetkili, sözlerine devam etti:'Suriye ordusu dört senedir teröristlerle savaşıyor. Elbette öfkeliyiz. Geri çekildiğimiz bazı cepheler var, bu bölgeleri her gün hedef alıyoruz, yüzlercesini öldürüyoruz. Suriye'yi bu salaklara verecek değilim. Biz ölümüne savaşıyoruz. Ama siyasi bir çözüme varız.''Biz bu sorunla mücadele edeceğiz. Amerika bir gazeteci öldürüldüğü için Suriye'ye müdahale etti. Ama biz, Suriye topraklarındaki tüm teröristleri temizleyeceğiz. Bana sorarsanız, biz koalisyonla işbirliği içindeyiz çünkü IŞİD'e saldırmalarına 'evet' dedik. BM'de alınan karar, işbirliğinin işaretiydi.'BBC Türkçe
ABD, Suriye'de Horasan Grubu'nu Vurdu
Sarmada kasabası civarındaki Horasan Grubu'na ait 5 hedefe hava saldırıları düzenlendiABD ordusu, Suriye'de Horasan Grubu'na ait hedeflere hava saldırıları düzenledi.ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığından (CENTCOM) yapılan açıklamada, Amerikan savaş ve bombardıman uçakları ile insansız hava araçlarının dün gece Suriye'nin İdlib kentine bağlı Sarmada kasabası civarındaki Horasan Grubu'na ait 5 hedefi vurduğu belirtildi.CENTCOM, operasyonun sonuçlarını değerlendirme aşamasında olduklarını, ancak ilk belirlemelere göre operasyonda militanların vurulduğunu ve Horasan Grubu'na ait çok sayıda araç, toplanma amacıyla kullanılan binalarla emprovize patlayıcı cihaz üretim ve eğitim tesislerinin imha edildiğini ya da hasara uğratıldığını bildirdi.Açıklamada, Horasan Grubu'nun 'militan yetiştirme, savaşçı ve para akışına yardımcı olma, ABD ve Batılı hedeflere saldırılar planlama faaliyetlerini içeren bir geçmişi paylaşan Nusra Cephesi ve çekirdek El Kaide grubuna bağlı aşırıcılardan oluşan şebekeye verilen ad olduğu' kaydedildi. CENTCOM açıklamasında şunlar kaydedildi:'Bu hava saldırıları, Nusra Cephesi'nin ılımlı Suriye muhalefetiyle çatışmalarına yanıt niteliğinde değildi ve Nusra Cephesi'ni bir bütün olarak hedef almadı. (Saldırılar) Odak noktaları Esed rejimini devirmek ya da Suriye halkına yardım etmek olmayan Horasan Grubu'na yönelikti. Bu El Kaide militanları, Batılı çıkarlara karşı saldırıları ilerletmek için Suriye meselesinden istifade ediyor. Bu şebeke, Avrupa ya da ana vatana (ABD toprakları) saldırılar planlıyordu ve çıkarlarımızı korumak ve onların harekete geçme yeteneklerini ortadan kaldırmak için kararlı adım attık. ABD çıkarlarına karşı saldırı planlamalarını sekteye uğratmak için gerekli her türlü adımı atmaya devam edeceğiz.' AA
Suriye'de Kayıp Binlerce Kişi Nerede?
Suriye'de Mart 2011'de başlayan protestolardan bu yana, binlerce Suriyeli hiçbir iz bırakmaksızın ortadan kayboldu, zorla 'kaybedildi'. Bazen Suriye rejimi, bazen de muhalif militan örgütler, yakaladıkları kişileri gizli yerlerde, kimseyle irtibat kurmalarına izin vermeksizin tuttular. Bu kişiler, çoğu zaman insanlık dışı koşullarda barındırıldı. Bazıları işkence gördü, bazıları işkenceden öldü. Arkada bıraktıkları yakınları, onlara ne olduğunu hiçbir zaman öğrenemedi ve bu dayanılmaz acıyla baş başa kaldı.IŞİD'in Suriye'de esir tuttuğu Batılıların başını kesmesi, tüm dünyada korku ve öfke yarattı. Oysa hala pek çok Suriyeli, rejimin ya da şiddet yanlısı örgütlerin elinde esir tutuluyor ve acı çekmeye devam ediyor. Esir alanlar ise, bu kişilerin varlığını dahi reddediyor, onların durumuyla ilgili hiçbir bilgi vermiyor.İnsan hakları örgütlerine göre, bir kısmı çocuk olmak üzere binlerce kadın ve erkek, sokaklardan, evlerinden ve iş yerlerinden kaçırıldı. Bu kişiler daha sonra resmi ya da gizli gözaltı merkezlerine götürüldüler. Bu merkezlerde yıllarca, hukuki sürece tabi tutulmadan ve aileleriyle görüştürülmeden tutuldular.İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden (HRW) Lamah Fakih, zorla kaybetmelerin ve keyfi tutuklamaların Suriye ayaklanmaları başladığındna bu yana artarak ön plana çıktığını söylüyor.Fakih, bu uygulamaların öncelikli hedefinin eylemciler olduğunu ancak zamanla insan hakları savunucularına, gazetecilere ve avukatlara kadar uzandığını anlatıyor. Fakih, hükümeti meşru bir şekilde gözlemleyen ve takip edenlerin de, bu uygulamaların kurbanı olduğunu vurguluyor.Ve çok sayıda insanın kaybolduğunu, ailelerinin ise onların nerede olduğuna dair hiçbir fikri olmadığını sözlerine ekliyor.