onedio
Görüş Bildir

Deniz Seki Haberleri

Deniz Seki ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Deniz Seki ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Deniz Seki'nin Kilo Verme Sırrı
Yeni görünümüyle herkesi şaşırtan, iki ayda 19 kilo vererek 38 bedene düştüğü öğrenilen Deniz Seki, kilo verme sırrını anlattı. Önümüzdeki ay yeni albümünü çıkaracak olan Deniz Seki, 2 ayda 19 kilo vererek yeni albümle birlikte yeni bir görünüme de kavuştu. Verdiği kilolarla özellikle sosyal medyada merak konusu olan ve iki ayda 38 bedene düşen Seki, zayıflama sırrını şöyle anlattı: “Her gün bir saat yaşam koçum eşliğinde yürüyüş yaptım. Ayrıca diyetisyenim Bahar Aktan’ın hazırladığı beslenme programından da hiç çıkmadım.” Deniz Seki için öncelikle günlük performans gücünü azaltmayacak ve sağlığını koruyacak bir beslenme programı oluşturuldu. Tercih edilen tüm besinler bu prensiple diyete yerleştirildi. Seki, yaklaşık iki aylık bir süreçte, yaptığı diyete ek olarak her gün düzenli yürüyüş-egzersiz aktivitelerini aksatmadı. Katı bir diyet uygulamadığını, tek tip besin odaklı olmayan, sık ve fazla sayıda öğünden oluşan bir programa tabi olduğunu söyleyen şarkıcı, “Her ana öğünüm mutlaka belirli miktar protein ve sebzeden oluşuyor. Haftanın bir günü ise sebze ve meyve ile uyguladığım bir detoks programı uyguluyorum. Detoks yiyecek-içeceklerim hafta hafta değişiklik gösteriyor” dedi. Bazı firmaların, ismi üzerinden reklam yaparak zayıflama ürünleri çıkarmasından rahatsız olan Seki, bu firmalar hakkında avukatının gerekli yasal takibi başlattığını da açıkladı.
Deniz Seki Tekrar Cezaevine Girecek
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, şarkıcı Deniz Seki'ye ''uyuşturucu ticareti yapmak'' suçundan verilen 6 yıl 3 ay hapis cezasını oy çokluğuyla onadı. Daha önce 7 ay cezaevinde kalan Deniz Seki, yeniden cezaevine girecek.İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi, şarkıcı Seki'yi 'uyuşturucu ticareti yapmak' suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırmıştı. Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı hazırladığı tebliğnamede, Seki ile diğer sanıklar hakkında, 'uyuşturucu madde ticareti yapma' suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin onanmasını istemişti.Yargıtay 10. Ceza Dairesi ise tebliğnamede belirtilen istemin aksine, şarkıcı Deniz Seki'ye 'uyuşturucu ticareti yapmak' suçundan verilen 6 yıl 3 ay hapis cezasını bozmuştu. Daire, Seki'nin suçunun, 'uyuşturucu ticareti yapmak' değil, 'uyuşturucu ticaretine yardım etme' fiilini oluşturduğuna hükmederek, cezasında indirim yapılmamasını bozma nedeni saymıştı. Dairenin oy çokluğuyla aldığı karara, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etti. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Başsavcılığın itirazını görüşerek, Seki hakkındaki son kararı verdi. Kurul, oy çokluğuyla aldığı kararında, Başsavcılığın itirazını kabul ederek, İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, Deniz Seki'yi 'uyuşturucu ticareti yapmak' suçundan verdiği 6 yıl 3 ay hapis cezasını onadı. Daha önce 7 ay cezaevinde kalan Deniz Seki, yeniden cezaevine girecek. Onanan kararın gerekçesiÖzel yetkili İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, Deniz Seki'yi 'uyuşturucu ticareti yapmak' suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdığı kararının gerekçesinde, sanık Deniz Seki'nin tape kayıtları içeriklerine göre, arkadaşları adına uyuşturucu maddelerden kokain maddesini daha çok sanık Sinan Yüksel'den istediği ve böylece 'başkalarına vermek' şeklinde atılı suçu işlediğinin anlaşıldığı belirtilmişti. Davanın soruşturma aşamasında 24 Şubat 2009 tarihinde tutuklanan Deniz Seki, 2 Ekim 2009 tarihindeki ilk duruşmada tahliye edilmişti.Vatan
Deniz Seki: 'AYM'ye Başvuracağım'
Ünlü sanatçı Deniz Seki, uyuşturucu satmak suçundan yargılandığı davada hapis cezasına çarptırıldı. Kararın hukuka uygun olmayan delillerle verildiğini savunan Seki, ' Cezaevine girmek istemiyorum. Çünkü suçsuzum. Kimseye uyuşturucu satmadım. Evet, bir hata yaptım ve uyuşturucu kullandım. Ama her insan hata yapabilir. Bu hatanın bedelini de fazlasıyla ödedim' diyor. Hakkında verilen karara itiraz edeceğini belirten Seki, 'Anayasa Mahkemesi’ne de, olmazsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne de. Sonunda suçsuzluğumu ispat edeceğim' diye ekliyor. Hürriyet'ten Ayşe Arman'a konuşan Deniz Seki'nin açıklamalarından satırbaşları şöyle: Deniz, bir taraftan hayatının çok iyi bir dönemindesin. 22 kilo verdin, inanılmaz güzelleştin, yeni albümün çıkıyor; ama bir taraftan da tepende bir bela var. Hapse girme ihtimalin var! N’oluyor? Neler yaşıyorsun? -İsterdim ki, “Harika bir albüm yaptım, içimde kelebeler uçuyor, 12 tane müthiş şarkım var” diyebileyim. Ama diyemiyorum ne yazık ki. Duygularımı mı anlatmamı istiyorsun? Evet… Korkuyor musun? -Korkmuyorum. Zaten albümdeki şarkıların birinin nakaratında da bağıra bağıra söylüyorum: “Korkmuyorum! Hayat senden artık hiç korkmuyorum”. Ama cezaevine girmek de istemiyorum. Çünkü suçsuzum. Evet, bir hata yaptım. Ama her insan hata yapabilir. Bu hatanın bedelini de fazlasıyla ödedim. 8 ay 10 metrekare bir yerde yaşadım. Ama beni, “Bu işin ticaretini yapıyor” diye yaftaladılar. Oysa ben kendimden başka kimseye zarar vermedim… Sen uyuşturucu kullandığını hiç inkâr ettin mi? -Hayır. Hiçbir zaman etmedim. Zaten ne geldiyse başıma dürüstlüğümden geldi. Ben bazıları gibi yalan ifadeler de vermedim. O yalan ifadeleri verenler kenara çekildi. Onların çolukları, çocukları var. Herkes pirüpak, sütten çıkmış ak kaşık ya! Tek ben, tu kaka kirliyim ya! Ben kirli değil, tertemizim! Bana linç politikası uygulanıyor. Buraya kadar da getirdiler ama yeter, bundan daha fazlası beni canlı canlı gömmeye çalışmak! Bu işin ticaretini yapmak ne demek ya? Ben kendi duygularımla yazdığım şarkının ticaretini yapamıyorum! Kullandığın dönem, hayatının nasıl bir dönemiydi? -Hayatımın yanlış bir dönemiydi. Her açıdan yanlış seçimler yaptığım bir dönemdi. Zaten çok çaresiz kaldığında bu illete, bu pisliğe bulaşıyorsun. 6 seneme mal oldu! 6 senedir sırtımda taşıyorum. Yeter artık! Ne tür bedeller ödedin? -Madden manen aklına gelebilecek her bedeli ödedim. İki tane ev satmak zorunda kaldım. İşlerim, konserlerim iptal oldu. Hayatım kaydı, daha ne diyeyim? Cezaevi ne tür izler bıraktı sende? -Topraksız Zincirlikuyu orası! Canlı canlı mezara girmek yani. Orayı bilerek gitmek daha da koyuyor… (Ağlıyor) Valla, oraya gitmeyi hak edecek hiçbir şey yapmadım! Yapmış olsam söylerim. Ben erkek gibi bir kadınım. Neyin ticareti, neyin yaftası! Nasıl bir yakıştırma bu! İki buçuk sene daha yatmak ne demek… Cezaevine dair aklına gelen ilk şey ne? -(Ağlıyor) Kokusu! Kokusu bile hala burnumda. Tarif etmesi zor bir koku. Hala rüyalarıma giriyor orası. Ancak kendimi toparlayabildim, ancak kendime geldim. Diyorsun ya zayıflamışsın, güzelleşmişsin. Anca yani! Orayı bilip de geri gitmek kadar kötü bir şey yok! Sen uyuşturucudan nasıl kurtuldun? Kurtulmanın yolu ne? -Gidip tedavi oluyorsun. Ama bende böyle bir şeye gerek yoktu, çünkü hiçbir zaman müptelası olmadım. O yüzden o iş çoktan bitti gitti. O illetin adını bile anmak istemiyorum… Bu davada ne kadar mağdursun? -Çok mağdurum! Sonsuz, derin, dip! “Satmadım” diyorsun, peki neden suçlanıyorsun? -O zaman ben sana en başından anlatayım da, neden mağdur olduğum anlaşılsın: Biri beni ihbar ediyor. Ama nedense sadece beni. Bir sürü insan kullanıyorken… Ve nedense bir tek ben cezaevine giriyorum. İhbardan sonra n’oluyor? -Ben Kuruçeşme’de oturuyorum. Orası jandarma bölgesi değil. Ama nedense evi aramaya jandarma geliyor. Ben o sırada evde değilim, oteldeyim. Arama emri ev için geçerli, otel için değil. Oysa onlar otele geliyorlar ve beni oradan alıyorlar. Arama yapılırken, başlarında savcı olması gerekiyor ama savcı yok. Beni bir güzel paketleyip götürüyorlar. Şoktaydım tabii, ne dedilerse yaptım. Bir de tape meselesi var… O nedir? -Telefon tapelerinde ben, ‘Bayan X’ olarak adlandırılıyorum. Meğer ilk dinlemede, sesimden beni tanımışlar. Ama Deniz Seki olarak adım geçmiyor. Ve beni dinlemeye devam ediyorlar. Bu hukuka uygun bir işlem değil… Neden? -E çünkü kim olduğumu anlamışlarsa, davaya yeni bir şahıs eklendiği için, savcılıktan yeni bir karar çıkartmaları gerekirdi. Böyle bir karar olmadan bu dinlemenin benim aleyhime kullanılmaması gerekiyordu. Ama kullandılar. Yani şunu demek istiyorum: Benim hakkımda bir karar var ve dinleniyorum mesela; o arada bir başkasının da olaya dâhil olduğu yönünde bir şüphe ortaya çıkıyorsa; bu, tesadüfen elde edilen bir delildir. Ve o yeni kişi hakkında, savcılıktan yeni bir dinleme kararı çıkarılması gerekir. Bende böyle bir şey olmadı. Apar topar götürdüler. Peki senin iddian ne? Sana ön yargılı mı davrandılar? Sen kurban mı seçildin? Kafadan suçlu mu ilan ettiler seni? -Aynen öyle. Her şey göstermelikti. Onlar çoktan beni içeri atmayı kafaya koymuşlardı. Ben ‘günah keçisi’ ilan edildim... Neden sen? Biri sana kafayı mı taktı? -Hiçbir fikrim yok. Belki de güçsüz olduğum için. Belki de herkese emsal olsun diyedir, bilemiyorum ki. Ben içerideyken görüşme kabinine gelip, “Bir milyon dolar verirsen, seni buradan çıkarırız” diyen 3-4 avukat oldu. Yemin ediyorum. Bu kadar tüyler ürpertici şeyler yaşadım. Peki itirazlarınızı dinleyen olmadı mı? -Hayır, hiçbirini! Madem sen uyuşturucu satıyordun, ortada senin uyuşturucu temin ettiğine dair delil olması lazım… Öyle değil mi? -Evet öyle. Ama yok. Üstümden çıkan herhangi bir şey yok. Sattığımı iddia ediyorlar ama benden satın aldığını söyleyen herhangi biri de yok… Bu nasıl olabiliyor? -İşte ben de onu anlatıyorum. Delirmek üzereyim. Avukatım, “Tanık olarak birilerini getirin o zaman dinleyelim!” diyor. Iıııh, yok. Tanık olarak dava dosyasına delil istiyoruz. O da yok. Neden özel yetkili mahkemede yargılandım? Şimdi Deniz, durumu iyice anlayalım: İddianamede “Sattın” lafı yok, “Verdin” deniyor. Ama satmış gibi ceza alıyorsun. Nasıl oluyor? -İkisi de doğru değil. Ne verdim ne sattım! Gerçekten ben anlamam bu işlerden… Sen n’apıyordun? Telefonda istiyordun, eve mi geliyordu? -Bunu anlatmak bile çirkin. Zararı kendime verdim. Bunun da bedelini ödedim, bitti. Senin uyuşturucu satmaya ihtiyacın var mı? Bu kadar zor durumda mısın? -Tabii ki değilim. Hiçbir şekilde böyle bir şeye ihtiyacım yok. Ben bir sanatçıyım. Ben şarkı söylemekten, yazmaktan anlarım. Benim davamda bir sürü tuhaflık var. Neden özel yetkili mahkemede yargılandım? Bu mahkemeler DGM’lerin (Devlet Güvenlik Mahkemesi) devamı. Türkiye’nin güvenliğine karşı bir suç mu işledim ki beni orada yargılandılar? İki, bu özel yetkili mahkemeler sonradan kaldırıldı ama benim hakkımda verdikleri karar onandı, bu nasıl bir çelişki? O mahkemeler yanlışsa, kararları nasıl doğru olabilir? Kararları doğruysa, o mahkemeler niye kapatıldı? Benim anlayamadığım, uyuşturucu verdiğin insanlardan söz ediliyorsa, onların niye ifadeleri alınmıyor, niye mahkemeye çıkmıyorlar? -Ben de avukatım da aynı şeyi merak ediyoruz. Ama bu sorunun bir cevabı yok. Çünkü yok öyle bir şey. Tape deniyor. Altı tape deniyor, beşi nerede? Niye dosyada değil… Avukatım, “Madem bu kadın insanlara uyuşturucu verdi diyorsunuz, o zaman getirin tanıkları, çıkarın tapeleri önümüze” diyor. Tık yok. Göz göre göre beni gömecekler! Bir de işin şu yönü var: Ben bir sanatçıyım, benim bir orkestram var, konserlerim var. Benim bir kariyerim var ve ben bir kadınım. Aileme bakıyorum. Geçimimi sahneden kazanıyorum. Ama cezamın onandığı haberi çıktığından beri, konserlerim küt diye iptal ediliyor. Sanıyorlar ki, sahneye çıktığım anda, gelecek, beni “Hoop” diye alıp, içeri tıkacaklar. On konser gelmişti, hepsi iptal. Bana törende ödül verecekler, ödüllerini çekiyorlar. Böyle bir memleket burası. Ne istiyorlar? Ölmemi mi? İnancını mı yitirdin? -Yok, adalete hala güveniyorum en azından ilahi adalete. Allah’ın adaletine. İçimdeki yangın yerini ancak o söndürebilir. Ola ki aldılar seni, nasıl bir hayat kuracaksın kendine? -Düşünmek bile istemiyorum. Geceleri uyuyamıyorum. Bu haberi duyduğumdan beri, yarı ölüyüm zaten. Yapmadığın bir şeyin acısını sırtında taşımak, ne kadar zor, ne kadar ağır bilemezsin… Bu davayı burada bırakacak mısın, yoksa Anayasa Mahkemesi’ne gidecek misin? -Tabi ki gideceğim. Anayasa Mahkemesi’ne de, olmazsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne de. Sonunda suçsuzluğumu ispat edeceğim. Bir mucize mi bekliyorsun? -Allah’ın mucizelerine sığınmak zorundayım şu anda. Her gece de bunun için dua ediyorum… Kilolarının sebebi sıkıntı ve stres miydi? -Hayatın tozunu toprağını üzerimde bagaj gibi taşıyordum. Bir de insanların arkamdan, “Gördün mü, ne feci olmuş, ne çok kilo almış” diye konuşmaları… Bütün bunların yazılıp çizilmesi. İçimi de şişirdi! Nasıl verdin bu 22 kiloyu? -İrademle, isteğimle… Daha önce bir sürü şey denedin, bu sefer nasıl oldu? -Yaşam koçum Seda’mı buldum! Daha önce Şeyda Coşkun’un ekibindeydi, ayrıldı, şimdi kendi başına çalışıyor. Enerjimiz de tuttu. Demek ki, benim bir diyetisyene gidip diyet listesi değil de, benimle ilgilenecek birine ihtiyacım varmış. Her gün birlikte 6 kilometre yürüdük, evime yemekler yolladı.. Ne kadar sürede verdin? -4 ayda ve çok sağlıklı bir şekilde. Bir sürü ödem de attım. Mayalı şeyleri kesti Seda. Protein ağırlıklı beslendim ama çok dengeli verdi her şeyi. Bir de yürüyüşle gitti tabii. Hala vermek istiyor musun? -Şu anda istediğim kilodayım. Artık korumaya geçtim. Ama diyet yemeğim hep yanımda. Ne mutlu ki sarkmadan, buruşmadan, kırışmadan verdim. Kendimi iyi hissederek… Bir de bu olaylar olmasa daha iyi olacaktı…İnternet Haber
Deniz Seki Anayasa Mahkemesi'ne Başvurdu
Mahkeme tarafından 6 yıl 3 ay hapis cezasını onadığı şarkıcı Deniz Seki avukatı aracılığıyla Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundu. Deniz Seki'nin avukatı Naim Karakaya yaptığı bir sayfalık yazılı açıklamada, 'Daha önceden de basına yansıdığı üzere Müvekkilimiz Deniz Seki hakkında kapatılan İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesince verilen ve usul ve esas yönünden hukuka aykırı olduğu için tarafımızca temyiz edilen mahkumiyet hükmü, Yargıtay'ın bu davalar hususunda uzmanlaşmış ilgili dairesince bozulmasına rağmen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itirazı neticesinde Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nca 'oyçokluğu' ile onanmıştır' denildi. 'DİNLENMESİNİ İSTEDİĞİMİZ HİÇBİR TANIK DİNLENMEMİŞTİR' Açıklamada şu ifadelere yer verildi: 'Dikkat edilmelidir ki bu yargılamada daha sonradan kapatılan bir mahkemece hüküm verilmiş ve bu mahkemeler kapatılırken de yaptıkları yargılama hususunda 'adil yargılanma' yönünden büyük sakıncaların söz konusu olduğu bizzat kanun gerekçesinde yer almıştır. Yapılan yargılamada ise olaya ilişkin gerçeklerin ortaya çıkarılmasına yönelik tüm delil toplama taleplerimiz reddedilmiş, dinlenmesini istediğimiz hiçbir tanık dinlenmemiştir. Mahkemenin kararına dayanak olan tek delil telefon görüşme kayıtları olup bunların da kanuna aykırı olarak elde edildiği tüm yönleriyle ortaya konulmuş, ancak bu yönelik beyanlarımız da her nasılsa dikkate alınmamıştır. Neticede somut hiçbir delil yokken, dinlenen ilgili tüm şahıslar aksi yönde beyanda bulunuyorken ve müvekkilimiz ile ilişkilendirilebilecek tek bir uyuşturucu madde bulunmamışken mahkeme telefon görüşme kayıtlarını gerçek mecralarının çok dışında sübjektif bir şekilde yorumlamış ve yalnızca kullanıcı olduğunu beyan eden ve bu gerçek de her yönüyle açık olan Türkiye'nin en önemli ses sanatçısı ve bestecilerinden birinin uyuşturucu satıcısı olduğuna karar vermiştir. Bu şekilde verilen bir karar bizce hukuka aykırı olup müvekkilimizin başta adil yargılanma hakkı olmak üzere temel hak ve hürriyetlerini ağır bir şekilde ihlal etmiştir bu nedenle tarafımızca müvekkilimize vekaleten 15 Nisan 2014 tarihi itibariyle Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapılmıştır.' 'MÜVEKKİLİMİZİN SUÇSUZ OLDUĞUNA OLAN İNANCIMIZ İLK GÜNKÜ GİBİ DEVAM ETMEKTEDİR' Açıklama şu ifadelerle tamamlandı: 'Bu başvuruda ilk olarak, yargılamayı yapan mahkemenin kapatılmasına rağmen, kanuna eklenen ek bir madde ile verdiği kararların geçerli olmasının sağlanmasının Anayasa'nın eşitlik, hukuk devleti ve adil yargılanma hakkını ihlal ettiği ve bu yönüyle Anayasa'ya da aykırı olduğu belirtilmiş, Anayasa Mahkemesi'nin bir dava olan bu bireysel başvuruda öncelikle bu Anayasa'ya aykırılık iddiasını incelemeye yetkili olduğu ve bu kanun maddesini Anayasa'ya aykırı olduğu için iptali ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine hükmetmesi talep edilmiştir. Bunun yanında, başvurumuzda mahkemenin tüm delil toplama taleplerimizi reddetmesi ve yalnızca kovuşturma aşamasında kolluk tarafından ayıklanarak dosyaya sunulan telefon dinleme kayıtlarını esas almasının müvekkilimizin Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile korunan adil yargılama hakkını ihlal ettiği belirtilmiştir. Yine başvuruda 'hukuka aykırı delillere dayanılarak' varılan hükmün 'hakkaniyete uygun bir yargı' olmadığı bunun da adil yargılama hakkını ihlal ettiği vurgulanmış ve son olarak müvekkilimiz hukuken uyuşturucu kullanıcısı olarak değerlendirilmesi gerekirken, aksine, eldeki mevcut delillere göre hiçbir makul gerekçe olmamasına rağmen uyuşturucu satıcısı olarak nitelenmiş olması karşısında müvekkilimize suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilerek, suçta ve cezada kanunilik güvencesinin ihlal edildiği hususu tüm yönleri ile açıklanmıştır. Bu gerekçeler çerçevesinde neticede, belirtilen hususlara yönelik hak ihlali kararı verilmesi ve bu hak ihlallerinin açıkça yeniden yargılamayı gerektirmesi nedeniyle kararın yeniden yargılama yapmak üzere ilgili mahkemeye gönderilmesi talep edilmiştir. Müvekkilimizin suçsuz olduğuna olan inancımız dosyaya vakıf olduğumuz ilk günkü gibi devam etmektedir, bugün yaptığımız bu başvuru da bu inancımızın en tabii sonucudur. Adil bir yargılama yapılabilmesi amacıyla yapmış olduğumuz bu başvurumuz sonucunda hak ihlali kararı verileceğine ve yeniden yargılama yapılarak adaletin yerini bulacağına olan inancımız tamdır.'Türkiye
'Bir Daha Cezaevine Gireceğime Beni Assınlar!'
'Uyuşturucu ticareti yapmak' suçundan aldığı hapis cezası Yargıtay tarafından onanan şarkıcı Deniz Seki masum olduğunu savundu Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 'uyuşturucu ticareti yapmak' suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasını onadığı şarkıcı Deniz Seki “Bir daha cezaevine girersem ölürüm, beni assınlar daha iyi ya...' dedi. Kenan Erçetingöz ’ün sunduğu, Star TV’de yayınlanan Yüz Yüze programına katılan Seki, suçsuz olduğunu ve hapse girmek istemediğini söyledi. ‘Hiçbir suçu kabul etmiyorum’ Kenan Erçetingöz'ün 'Sen günah keçisi mi seçildin? Yoksa çok mu safsın?' sorusu üzerine, Deniz Seki, 'Ben suçsuzum bir tek onu biliyorum. Bana yakıştırılanların hiçbirini yapmadım. Hiç bir suçumu kabul etmiyorum. Benim asabımı bozuyor. Hiç kolay değil tabi bunları kaldırabilmek, taşıyabilmek...' yanıtını verdi. ‘Bedelini çok ağır ödedim’ Seki, 'Uyuşturucu bile demeyin. Bu zıkkım. Kendime geçmişte zarar verdiğimi açıklamıştım mahkemede. 6 yıl önce olmuş birşey. Ve bunun bedelini çok ağır ödedim. Oldu ve bitti. Ama şimdi üzerime yapışan olay, 'temin etti', 'bu işin ticaretini yapıyor' vs.. böyle birşey yok! Ben kimseye ne temin ettim, ne de ticaretini yaptım. Sevdiklerim burada, ailem burda nereye kaçacağım ben ya?' açıklamalarında bulundu. Erçetingöz'ün 'Yine gireceksin cezaevine...' demesi üzerine Deniz Seki gözyaşlarına hakim olamadı. Seki, 'Onu da istemiyorum. Düşündükçe de tüylerim ürperiyor. Yani böyle tepeden bir yere düşmüşüm, çıkamıyorum. Nasıl çıkacağımı da bilmiyorum. Düşününce insanı delirtecek kadar insanı çileden çıkaran bir yer. Hani sen diyorsun ya ne düşünüyorsun diye sana bunun cevabını veremiyorum. Sadece o çirkin yerin kokusu geliyor burnuma. Çok kötü! Allah düşmanımı düşürmesin, o kadar. Hele suçsuzsan o çok ağır bir şey' dedi. ‘Beni assınlar daha iyi’ Seki, bir daha cezaevine girerse 'ölürüm' ifadesini kullanarak 'Beni assınlar daha iyi ya...' dedi. Kenan Erçetingöz'ün 'İntihar etmeyi düşündün mü hiç?' şeklindeki sorusuna, Seki 'Hayatım boyunca böyle bir şey düşünmedim, hiçbir zaman da düşünmeyeceğim. Bir kere annemi düşünürüm her şeyden önce. O anneye yazık değil mi ya. Allah korusun. Hiçbir zaman aciz olmadım. Orası topraksız Zincirlikuyu Mezarlığı. Canlı canlı insanlar gömülü orada' yanıtını verdi.T24
Yargıtay'ın Deniz Seki Kararı: 'Paylaşmak da Temin Etmektir'
Deniz Seki’ye “uyuşturucu ticareti”nden verilen hapis cezasını onayan Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararın gerekçesini yazdı. Uyuşturucunun paylaşılmasının da “başkasına vermek” anlamına geldiği belirtildi.Deniz Seki'nin 'uyuşturucu ticareti yapmak' suçundan yargılandığı davada verilen 6 yıl üç ay hapis kararı temyiz edilmiş ve uyuşturucu suçlarına bakan Yargıtay 10. Ceza Dairesi tarafından bozulmuştu. Karara yeniden itiraz edilmiş ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gönderilen dosya bu kez onanmıştı. Dokuz üyenin karşı oyuna rağmen on üç üyenin oyu ile alındığı öğrenilen kararda sanatçının satıcılardan aldığı iddia edilen uyuşturucu maddeyi arkadaşlarıyla paylaştığı, bunun 'başkalarına verme' kapsamına girdiğinin kabul edildiği, kararın onanmasına bu nedenle karar verildiği belirtildi. Telefon görüşmelerinde şifreli konuşmalar yapıldığı, Seki'nin bu şekilde hemen her gün uyuşturucu istediği, arkadaşlarının kendisinden ısrarcı olması nedeniyle satıcıları arayıp parayı genelde kendisinin bazen de arkadaşlarının verdiği ve alınan uyuşturucuyu arkadaşlarıyla paylaştığı ifade edildi. 'ŞERH BİZİ DESTEKLİYOR' Karara muhalif üyeler ise Seki'de ve diğer sanıklarda uyuşturucu madde ele geçirilemediğini, niteliği belirlenemeyen bir maddenin uyuşturucu olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını belirterek, 'somut olay ve olgularla açıkça örtüşmeyen telefon konuşmaları delil olarak mahkûmiyet hükmüne esas alınamaz' şerhini düştü. Deniz Seki'nin avukatı Naim Karakaya, gerekçenin kendileri için sürpriz olmadığını, kullanılan ifadelerin ve muhalif üyelerin şerhinin de kararla ilgili Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) yaptıkları itiraz başvurusunu desteklediğini ifade etti. Avukat Karakaya açıklamasında 'Deniz Seki'nin kendi ifadesinde de belirtildiği gibi işlediği yegane fiil bu maddenin kullanımı olup kendisi bir nevi mağdurdur. Kendisinin uyuşturucu madde ticareti fiili işlediğine dair tek bir delil yoktur, ortada ticareti yapıldığı iddia edilen tek bir gram uyuşturucu madde bulunmamıştır. Buna rağmen işlemediği bir fiil nedeniyle mahkum edilmiş, özel görevli mahkemeler adil yargılanma hakkı açısından sakıncalı görülerek kapatıldığı halde verdikleri karar Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda onanmıştır. AYM'den bu hukuksuzluğa dur demesini bekliyoruz' ifadelerine yer verdi.
Deniz Seki İçin Yakalama Kararı Çıkarıldı
Dosyası Yargıtay tarafından İnfaz Savcılığı’na gönderilen Deniz Seki hakkında yakalama kararı çıkartıldı. 6 yıl 3 aylık hapis cezası Yargıtay tarafından onanan şarkıcı Deniz Seki hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Cezası Yargıtay tarafından onanan ünlü şarkıcı tekrar cezaevine girecek. Ünlü şarkıcı Deniz Seki uyuşturucu ticareti yapmak suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Temyize taşınan karar Yargıtay tarafından onandı. Kararın, 9'a karşı 13 oyla alındığı belirtildi. Yargıtay gerekçeli kararında, Deniz Seki'nin uyuşturucu satıcılarından edindiği maddeleri arkadaşlarıyla paylaşmasına vurgu yaptı. Dosyası Yargıtay tarafından İnfaz Savcılığı’na gönderilen Deniz Seki hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Öte yandan, Deniz Seki'nin avukatı Naim Karakaya da, dün İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ne dilekçe sunarak yeniden yargılama talep etti. Mahkemeye sunulan dilekçede, yargılama aşamasında adil yargılamanın ihlal edildiği, tanıkların dinlenmediği ve delilleri toplama taleplerinin reddedildiği belirtildi. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nin yeniden yargılama talebini değerlendirdiği öğrenildi. T24
Deniz Seki Yunanistan'da mı?
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun ‘uyuşturucu ticareti yapmak’ suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasını onadığı şarkıcı Deniz Seki, 30 Mayıs tarihinden beri kayıp. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından cezası onanan ve dava dosyası İnfaz Savcılığı’na gönderilen Seki’nin avukatı Naim Karakaya tarafından yargılama aşamasında adil yargılamanın ihlal edildiği, tanıkların dinlenmediği ve delilleri toplama taleplerinin reddedildiği gerekçesiyle yaptığı ‘Yeniden yargılama’ talebinin reddine karar verilmişti. Milliyet'te yer alan habere göre, Dört adreste bulunamadı Daha sonra yakalama kararının UYAP’ta yer almasının ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri harekete geçti. Seki’nin Tarabya’daki evinin de arasında bulunduğu dört adres belirleyen Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri baskın düzenledi fakat sanatçıyı bulamadı. Polis, Seki’nin izine ulaşmak için çalışmalarını sürdürürken 26 gündür ortalarda görünmeyen sanatçının, bir arkadaşı tarafından özel bir tekneyle Yunanistan’a kaçtığı iddia edildi. 6 yıl 3 ay hapis cezası alan Seki, daha önce 7.5 ay cezaevinde yattığı için bu sürede düşüldüğünde 3 yıl 6.5 ay daha cezaevinde yatacak.
Deniz Seki İlk Kez Konuştu: 'Mahkum Edildiğim Suçun Masumuyum'
Deniz Seki'den samimi itiraflar... 'Uyuşturucu ticareti yapmaktan' 6 yıl 3 ay hapis cezası onanan şarkıcı AKŞAM'a konuştu. İşte Seki'nin kendisini kaçışa sürükleyen yakalama kararından önceki son sözleri: Yok edilişime izin vermeyin. Elimi bırakmayın!İç burkan bir hikayenin son parçası Deniz Seki’nin yarın yayınlanacak olan albümü ‘İZ’… Bundan tam 118 gün önce, o albümü konuşmak için sözleştik onunla… Ben sordum, o anlattı. Ağzından çıkan her şeyi onun gözlerinde de gördüm ben o gün… Acısını, umudunu, kırgınlığını, ihtirasını, feryadını… ‘Her şeye rağmen’ yaşayışını gördüm... Henüz üstünden 24 saat bile geçmeden, dünyasını başına yıkan o haber geldi… Birazdan okuyacağınız son cümlelerini kurduktan sonra kayboldu Deniz Seki… Ertesi gün planladığımız fotoğraf çekimine gelmedi ve bir daha hiç duyamadık sesiniAilemle, eşimle, bebeğimle...Yorucu, yıpratıcı bir süreç yaşıyorsunuz... Buna rağmen hep sessizsiniz, içinizde neler oluyor?İçimde fırtınalar kopuyor tabii ki ancak süren yaşam içinde acı ve sıkıntılarınızı kalbinizin derinlerinde saklamak zorunda kalıyorsunuz. Suçsuzum. Yargının bu gerçeği göz ardı etmeyeceğinden de eminim. Ancak yasalarımızda ve adli sistem işleyişinde önemli boşlukların olduğunu görüyorum, bu boşlukların doldurulması gerektiğine inanıyorum... İçimdekiler hep içimde kaldığı için bu noktaya vardım. Kavga, çıkar insanı olsaydım, koşullar değişirdi belki ama dediğim gibi ben buyum. Ben, bana yapılanları yapamadım kimseye. İnsanları karalamadım, harcamadım! Sessizim, hep sessiz kaldım.Cezaevinden çıktıktan sonra, sizi mutlu gördük... İşinize sarıldınız, zayıfladınız. Nasıl motive oldunuz?Kolay bir süreç sanmayın. Dışarıya yansıttığım ve yaşadığım öylesine farklıydı ki aslında. Çalışmak, üretmek, hep güçlü, hep yaşama bağlı olmak… Umutluydum, yeni bir enerjiyle doluydum, kendimi ve hayatımı sıfırladım. Hatta yeni bir yuva kurmak, bu mutlulukla şarkılar üretmek, başarılarımı ailemle, eşimle, bebeğimle paylaşma hayalini kurmaya başladım.DÜŞÜNMEK NEFESSİZ BIRAKIYORMahkumiyet sonrası özgürlük ne hissettiriyor insana?Günlerce evimden çıkmadım. Çiçeğe, toprağa dokundum. Anneme, aramızda engel olmadan sarıldım. Dünyayı kokladım. Cezaevinden çıkan, o dört duvar arasında yaşamın en zor sınavını veren, hele de masum ama sesini duyuramayan bir kişi, özgürlüğe kavuştuğu an anlayabilir ancak bu duyguyu. Cezaevinden çıktığımda kendimi anlatabilecek bir yol vardı önümde. Kararlı, dürüst ve doğrularıyla yoluna devam eden bir kişi olacaktım.Peki ya özgürlük sonrası mahkumiyet hissi?Düşünmek korkunç, nefessiz bırakıyor, ürpertiyor insanı. Gökyüzünü sadece yirmi metrekarelik bir alan içinden seyretmek korkunç bir duygu. Yargıtay’da 9 kişi benim mahkum edilmemi doğru bulmadı. Maalesef 13 kişi böyle düşünmedi ama bakın, öyle net, siyah beyaz bir durum yok. Bir taraftan masum insanlar ceza aldı diye mahkemeler kaldırılıyor, diğer yanda kararları kaldırılmıyor... Şimdi buna adalet mi diyelim? Yanlışlık bir yerden mutlaka dönecektir.ARKAMDA BİR CAMİA YOKTU!İnsanlar sürecin bir bölümünü Aziz Yıldırım'ınkiyle kıyasladı. Siz ne düşünüyorsunuz?İkimiz de aynı özel yetkili mahkemelerin mağduruyuz ama galiba bana daha da acımasızca davranıldı. Hep sessiz kalışım galiba ‘vur abalıya’ dedirtti. Yalnız bir kadın olarak gördüler, arkamda bir camia yoktu. Bu nefessiz bir bekleyiş. Yaşamayan bilmez. Aziz Bey için de kendim için de tüm özgürlüğünü yitirmişler için de bir bakış bir anlayış bekliyorum.İnfaz kararıyla birlikte on binler ayağa kalktı. Sosyal medya adeta yıkıldı. 'Deniz Seki'ye özgürlük' dedi insanlar...Gerçeği görebilen sevenlerimin, yanlışların farkında olan, sorgulayan kişilerin olduğunu görmek güzel... Tüm yüreğinizle yanımda olun... Bu yanlışın düzeltilmesi için desteğinizi esirgemeyin. Yok edilişime izin vermeyin. Elimi bırakmayın. İnansın ki herkes, ben mahkum edildiğim suçun masumuyum.'BAĞIŞLANMAYI DiLiYORUM'Kendi cezanızı kendiniz verseydiniz o ceza ne olurdu?Suç işlemedim. Suçun cezası olur. Ben hata yaptım. Hata bağışlanır. Bağışlanmayı diliyorum. İnsanlardan, sevdiklerimden uzak, üretmeden yaşamayı istemiyorum. Bana işlemediğim bir günahın bedeli ödetilmeye çalışılıyor. En ağırı bu.Hadi bir özeleştiri yapalım... Neyi neden hak ettiniz, neyi neden hak etmediniz?Başarımı, ünümü hak ettim. Tırnaklarımla, kazıya kazıya ulaştım bu noktaya. Onurumla ‘Deniz Seki’ oldum. Hak etmediğim şey ortada.. Yaptığım bir hatanın, hayatıma son verecek bir noktaya ulaşması... Kendimi ifade edemeden, adaletli bir yargılanmaya reva görülmeden, sonumun getirilmek istenmesini hiç ama hiç hak etmedim. Beni canlı canlı mezara gömmeyin, hiçbir vicdan buna sessiz kalmamalı.Sizce neyin bedelini ödüyorsunuz?Ben bir yanlış yaptım ama bedelini çok faizli ödedim. Bana ödetilmek istenen, benim yapmadığım, işlemediğim bir günah içindir. Suçsuz olduğumu bildiğim için çözümün kolay olacağına inanmıştım. Ben sanatçıyım, tek silahım şarkılarım, tek tetiği dilim ve yüreğim'Bu albüm hayatımın iKiNCi PERDESi'Henüz albümün tamamını dinlememiş olsam da duygu olarak en yoğun albümünüz olduğunu düşünüyorum. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz bu şarkıları?Hayatımın ikinci perdesi bu albüm. Umarım bu perde hep alkışlarla, huzurla, sevinçli günlere açılır.ÖNDER SARIAHMETOĞLU AkşamRöportajın devamı için tıklayınız...**