Görüş Bildir

FBI Haberleri

FBI ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. FBI ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Feminizm Tam Bir Salaklık
Eski Rus 'kızıl ajan' Anna Chapman: Cahiller milliyetçi olur.Gerçek vatansever ülkesini en çok seven değil, hayatta her şeyi gören, gördüğü güzellikleri de ülkesine getirendirT242010'da casus olduğu saptanınca FBI tarafından tutuklanan eski Rus 'kızıl ajan' Anna Chapman , 'Feminizm tam bir salaklık. Çıkış noktaları yanlış. Bir kadın, hakkı için savaşıyorsa, baştan erkekle eşit olmadığını söylüyordur. Tüm insanlar ayrıdır. Tanıdığım her erkekle bu konuda tartışırım. Kadınların daha iyi olduğunu düşünmüyorum sadece kadın-erkek herkesin eşit olduğunu savunuyorum' dedi.Hürriyet’ten Aslı Barış ’a konuşan Anna Chapman, tutuklanmasını, moda görüşünü, feminizmi ve Kremlin ile olan yakınlığını anlattı. Bir dönem Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile aşk yaşadığı iddia edilen Chapman ‘Kapitalizmden nefret etmiyorum. Benim ülkemde de kapitalizmin muhtelif öğeleri var’ diye devam ediyor.Aslı Barış'ın Chapman ile yaptığı röportajın bir kısmı şöyle:Türkiye’de son dönemdeki durumu takip ediyor musunuz? Örneğin Gezi Parkı olayları hakkında ne düşünüyorsunuz?Tabii ki fikrim var ama uzak durmaya çalışıyorum politik meselelerden. Çünkü bir kez politikaya kafa yormaya başlarsam, şiddetle bu işin içine çekiliyorum. Elimde değil, bir kere bilgi toplamaya başladım mı, hemen işe bulaşıyorum. Bilgi konusunda kendime belli limitler koyuyorum, politikadan uzak durmaya, başka işler yapmaya çalışıyorum.Kendinizi uzak tuttuğunuzu söylüyorsunuz ama Putin’le, Kremlin’le olan yakın ilişkiniz biliniyor…Rusya’ya geri döndüğümde medya yüzünden inanılmaz derecede popüler oldum. Bunu da milliyetçi hisleri körüklemek için kullandılar. “İşte ülkesi için iyi bir şeyler yapan genç bir kız” diyerek örnek gösterdiler. Son 20 yılda iyi bir ekonominiz yoksa, kuvvetli bir ideolojik düşünce oturtamamışsanız, bir şeyleri değiştiren bir kahraman aramaya başlarsınız. Ben de bu gücü kullanarak gençlere önderlik etmeye, örnek teşkil etmeye çalıştım. Çünkü bende örnek alınması gereken çok önemli değerler var. Kendim için bir şey istemiyorum, tamamen toplumumuz için çalışıyorum. Mesela Rusya’ya döndükten bir ay sonra gençlik için bir vakıf kurdum.Ne konularda çalışıyor vakfınız?Mikrobiyoloji ve genetik alanında genç bilimadamlarına kaynak yaratan bir fon oluşturdum. Ülkemizde bilim yeteri kadar desteklenmiyor. Halbuki altyapımız ve geçmişimiz çok kuvvetli: Uzaya gittik, bilişim sektöründe oldukça önemli gelişmeler kat ettik. Şimdi ise durum pek parlak değil. Oluşturduğum fon özellikle kanser tedavisi alanında çalışanlara kaynak sağlıyor. Bu çalışmalar çok önemli. İnsan ömrü bu sayede en az 40 yıl uzayacak. Zaten ülkemizde kanser tedavisinde çok önemli yollar kat edildi. AIDS’in tedavisi de bulundu gibi, herhalde önümüzdeki sene açıklanır.Tutuklandıktan ve Rusya’ya iade edildikten sonra uluslararası anlamda büyük şöhret kazandınız. Neler değişti hayatınızda?Ünlü değilseniz, bir konuda değişim yapmak istediğinizde imkânlar çok kısıtlı oluyor. Ancak tanınıyorsanız, bir yerde çıkıp fikrinizi söylüyorsunuz, insanlar fark ediyor. Şöhreti kendi hakkında konuşmak için kullananları inanılmaz salak buluyorum. Kafam farklı çalışıyor. Başarının formülünü çözdüm. Beni dünyanın en başarılı insanı yapacak değerlere sahibim. Nedir bunlar derseniz, ilki aktif olmak. İkincisi pozitif enerji. Bunları hepimiz biliyoruz ama üçüncü özellik çok önemli. Bunu hapisteyken öğrendim. Başkalarına bir değer katmak için çalışmanız lazım. Kafanızda bir fikriniz varsa, diğer insanlara da aşılamanız, çalıştığınız örgütlere de yaymanız gerekiyor. Önemli olan toplum, birey değil. Toplum halinde hareket edersek, daha başarılı oluruz.Hapis günlerinden bahsedelim. Ne düşündünüz ilk tutuklandığınız zaman?İlk tutuklandığım zaman, “Beni oldukça uzun bir süre burada tutacaklar” diye düşünmüştüm. Dışarı çıkabileceğim konusunda hiç umudum yoktu. Ama bu hayatımın bittiği anlamına da gelmiyordu. Daha ilk günden düzenli spor yapmaya başladım. İkinci gün orada eğitimin konusunda nasıl ilerleyebileceğim konusunda araştırma yaptım. İçeriden de diploma alabilmek mümkünmüş, 'Anlaşılan önümüzdeki 5 yıl buradayım, iyisi mi hukuk diplomamı alayım” diye düşündüm. Zaten istiyordum bunu. Yani hep pozitif kaldım.Playboy ve Maxim gibi dergilerdeki karelerinizden sonra seks sembolü olarak anılmaya başladınız. Koleksiyondaki parçalar da bu imajınızı destekleyecek şekilde mi? En çok hangi parçaları beğeniyorsunuz tasarımlar arasında?Açıkçası modadan, giysilerden hiç anlamam ve hayattaki en fuzuli şey gibi gelir. Yemek yapmayı da bilmem. Bu ikisi dışında geri kalan her şeyi yapabiliyorum. Mesela iyi ekip kurmasını ve yönetmesini bilirim. Onun için iyi bir tasarım ve üretim ekibi kurdum. Çıkış noktam da şu: Akıllı kadınların kendi zekâlarını yansıtacak kıyafetlere ihtiyacı var. Bir kadın seks sembolü ya da potansiyel anne olarak görünmemeli. Dünyayı değiştirecek bir kadın olarak görünmeli. Dünya sorunlarıyla ilgilenen, kitap okuyan kadınların giyebileceği bir koleksiyon hazırladım. Mesela kitap şeklinde çantalar var. Desenlerde ülkemizin destanlarında yer alan figürler kullanıyoruz. Sadece Batı'nın bize empoze ettiği değerleri kabul etmemeliyiz. Bizim derdimiz gücümüz para değil, kendi değerlerimiz, kendi kahramanlarımız var.Batı değerlerine karşı bir düşmanlık mı var?Kapitalizmden nefret etmiyorum. Benim ülkemde de kapitalizmin muhtelif öğeleri var. Ama kendi değerlerimize daha fazla sarılmalıyız. Bunlar güç verir insana.Kendinizi milliyetçi olarak tanımlar mısınız?Nefret ederim milliyetçilikten de, milliyetçilerden de. Cahiller milliyetçi olur. Hayatlarında yurtdışına çıkmazlar, dünyada olup bitenden haberleri olmaz, sonra “Ülkemi çok seviyorum” derler. Tamamen eğitimsizlikten kaynaklanıyor. Benim için gerçek vatansever ülkesini en çok seven değil, hayatta her şeyi gören, gördüğü güzellikleri de ülkesine getirendir. Stephen Covey’nin ‘Kazan-kazan’ ilkesinde olduğu gibi, başka ülkeye gidip, insanlarla konuşup onların iyi özelliklerini alır, kendi ülkenize taşırsınız, ona bir artı değer katarsanız, onu güçlendirirsiniz…Bilgilerini aktardığınız ülkenin ne gibi bir kazancı var burada? Pek ‘Kazan-kazan’ durumu gibi gelmedi bana…Önemli olan sinerji yaratmak. Yaratmış olduğum koleksiyondan örnek vereyim. En iyi tasarım ekibini ülkemden topladım. İş imkânı yaratmak için. Ama baktım en iyi kumaşlar Türkiye’de üretiliyor, en iyi malzemeler burada, her şeyi İstanbul’dan aldım. “Ayy, Türklerde ne kadar iyi kumaşlar var, lanet olsun” demedim. Nefret etmedim, saygı duydum, iş yaptım. Bana hocalarım 20 yıldır böyle öğrettilerSizi acımasızca eleştiren Punk grubu ‘Pussy Riot’ ve ‘FEMEN’ hareketine gelelim…Feminizm tam bir salaklık. Çıkış noktaları yanlış. Bir kadın, hakkı için savaşıyorsa, baştan erkekle eşit olmadığını söylüyordur. Tüm insanlar ayrıdır. Tanıdığım her erkekle bu konuda tartışırım. Kadınların daha iyi olduğunu düşünmüyorum sadece kadın-erkek herkesin eşit olduğunu savunuyorum.Seksapele önem vermediğinizi söylüyorsunuz ama sizin de bir hayli seksi pozlarınız var. Biraz çelişkili bir durum değil mi?Hayır, seksapel daha ziyade içgüdüsel bir şey. Eğer (mankenlik gibi) bir işi profesyonel olarak yapmıyorsanız, içgüdülerinize sarılarak kendinize göre yorumlarsınız. Yine başarılı olursunuz o alanda. Ben her zaman içgüdülerime güvenirim.Size şu an saldırsam, beni etkisiz hale getirmeniz ne kadar zamanınızı alır? İsteseniz ağzımı yüzümü kırabilir misiniz?Kendimi savunma konusunda her zaman çok sakin davranırım. Ama tabii ki etkisiz hale getirebilirim karşımdakini. Yine de buna ihtiyaç duymadan halletmeye çalışıyorum meseleleri.
"Ev Sahipleri Değişirse FIFA'nın Varlığı Tehlikeye Girer"
Uluslararası spor hukukçusu Larkin, Rusya ve Katar'a verilen dünya kupası ev sahipliklerinin yeniden değerlendirilmesinin geç olduğunu, bunun FIFA'nın varlığını tehlikeye atacağını söyledi.Uluslararası spor hukukçusu David Larkin, Rusya ve Katar'a verilen dünya kupası ev sahipliklerinin yeniden değerlendirilmesi için çok geç olduğunu savunarak, 'Organizasyonların bu ülkelerden alınması yasal ve finansal riskleri beraberinde getirecektir. Bu da FIFA'nın varlığını tehlikeye atmak anlamına gelir' dedi.Sporda yolsuzluk ve rüşvet iddialarına ilişkin davalara bakan ve 'ChangeFIFA' isimli organizasyonun direktörlüğünü yürüten ABD'li avukat Larkin, FIFA'da son dönemde yaşanan kaosa ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.Blatter'in, ABD'nin FIFA ile ilgili yürüttüğü yasal soruşturmanın ortasında istifa etmeye karar vermesini ilginç bulduğunu belirten Larkin, ilerleyen süreçte FIFA'daki skandallarla ilgili daha fazla insanın gözaltına alınacağını ve daha fazla yolsuzluğun ortaya çıkacağını tahmin ettiğini söyledi.FIFA'nın yapısında dünya futbol kamuoyunun beklediği reformların yapılabilmesi için 'teknokrat' bir yönetim önerisiyle farklı bir bakış açısı getiren Larkin, 'FIFA mevcut durumdaki gibi devam edemez. FIFA'nın mevcut haliyle reforme edilemeyeceğini de biliyoruz. Futbolla ilişkisi olmayan kişilerin devreye girmesi ve bu kuruluşu tepeden tırnağa değiştirmesi gerekiyor' diye konuştu.Blatter'in seçildikten beş gün sonra basının karşısına çıkarak istifa edeceğini açıklamasının zamanlama olarak bazı soruları da beraberinde getirdiğini ifade eden Larkin, 'Blatter'e ne olacağını bilemiyorum ama şu anda kendisine yöneltilen bir suç yok. Blatter'in istifa kararından geri döneceğini ve kararını değiştireceğini düşünmüyorum. Blatter'in istifa edeceğini açıklamasını ancak hemen istifa etmemesini çok garip buluyorum' değerlendirmesinde bulundu.
Yayından Kaldırılmasına Anlam Veremediğimiz 25 Dizi
2517 yılında bir uzay gemisinde görev alan 9 kişinin maceralarını anlatan, Joss Whedon imzalı dizi bir çok kesim tarafından TV tarihinin en iyi bilim-kurgu dizisi kabul edilmesine rağmen 14. bölümün sonunda yayından kaldırıldı. Dizinin Serenity adlı bir devam filmi de bulunmakta.
Muhammed Ali İçin Çok Büyük İddia!
Dünyanın en büyük boksörü olarak görülen Muhammed Ali için ortaya büyük bir iddia atıldı. İngiltere’de yayımlanan Times gazetesi, ABD’de yeni açıklanan FBI belgelerine dayanarak efsanevi boksör Muhammed Ali’nin, 50 yıl önce dünya şampiyonu olduğu maçı mafyanın şikesiyle kazanmış olabileceğine işaret ediyor. Gazete 24 Şubat 1964′te o zamanki adı Cassius Clay olan Muhammed Ali’nin Sony Liston’ı altı raundun sonunda yenerek 22 yaşında dünyanın en ünlü sporcusu olduğu ve “Dünyayı salladım” sözünü söylediği maça gönderme yapıyor. Times, Dünya Ağırsıklet Boks Şampiyonu olduktan kısa bir süre sonra Muhammed Ali adını alan boksörün, şikede rolü olduğuna gösteren hiçbir işaret bulunmadığına dikkat çekiyor. Haberde şöyle deniyor “O zaman zaten Olimpiyat Şampiyonu olan Muhammed Ali’nin komplonun içinde olduğuna dair işaret yok ancak Liston’ın performansı derhal şüphe çekti. Beşinci rauntta zorlanan Ali sonradan toparlandı fakat Liston omzundaki sakatlık nedeniyle yedinci raunda çıkmadı. “Maçtan tam 50 yıl sonra yayımlanan ve dönemin FBI Başkanı J. Edgar Hoover’a gönderilen bir yazıda, Las Vegaslı bir çete lideri olan Ash Resnick’le ilgili şüphelere yer veriliyor. Houstonlı başka bir kumarbaza göre, Resnick ve Muhammed Ali’nin rakibi Liston maçın sonunda birer milyon dolar kazandı.” “Maçtan bir hafta sonra Sport Illustrated dergisinde yer alan bir haberde maçın favorisi “Liston’ı desteklediği için” Resnick’in çok para kaybettiği iddia edildi. Ancak daha sonra derginin bu haberinin şikeyi örtbas etmek için yapıldığı iddia edildi.Eurosport
ABD, IŞİD Tarafından Yayınlanan Videonun Gerçek Olduğunu Açıkladı
ABD, İslam  Devleti’nin (IŞİD) yayıladığı ve Amerikalı gazeteci James Foley’nin öldürülüşünü gösteren videonun gerçek olduğunu açıkladı.ABD Ulusal Güvenlik Konseyi’nden yapılan açıklamada; ABD istihbaratının James Foley’nin öldürüldüğü videoyu analiz ettiği ve videonun gerçek olduğu kanaatine varıldığı bildirildi. Reuters
Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
Ahmet Sever 'Abdullah Gül ile 12 Yıl' kitabı ile AKP'li yılları içeriden yazan ilk kişi oldu. Bakalım onun açtığı kapıdan kimler geçecek? Ortaya çıkması gereken o kadar gizli iş oldu ki bu süreçte...“Cumhurbaşkanı Gül, hükümetin genelde dış politikasını, özellikle de Suriye ve Mısır politikalarını doğru bulmuyordu. Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun, sanki Türkiye’den çok Mısır ve Suriye’nin Başbakanı ve Dışişleri Bakanı gibi davranarak çok ileri gittiğini, bunun Türkiye’nin menfaatlerine de aykırı olduğunu, kantarın topuzunun kaçtığını düşünüyordu.Bunu Davutoğlu’nun yüzüne de birkaç kez söylemişti.”Bu paragraf meslektaşımız Ahmet Sever’in bugün piyasaya çıkacak “Abdullah Gül ile 12 Yıl” kitabından bana en çarpıcı gelen bölümlerden birisi.Sever, AB konularında yıllarca uzman gazeteci olarak başarılı bir meslek çizgisi ardından Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı döneminde Abdullah Gül’ün basın danışmanı olarak 2002-2014 arası tam 12 yıl çalıştı; sonra da bu kitabı yazdı.