Görüş Bildir

Portekiz Haberleri

Portekiz ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Portekiz ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Türkiye'de Beni Zorlayan Defans Yok!
Türkiye Futbol Federasyonu’nun her ay çıkardığı Tam Saha dergisine röportaj veren Beşiktaş’ın Portekizli golcüsü Hugo Almeida, kariyerine dair önemli açıklamalarda bulundu. Mülakatın öne çıkan kısımları şunlardı: Futbola başladığında kaç yaşındaydın? İlk başladığın dönemde de şimdiki gibi santrfor muydun? Futbola başladığımda 6 yaşındaydım. İlk başladığım dönemde sol açık oynuyordum. Sonrasında uzun boylu olduğum için altyapılarda 1-2 yıl stoper olarak oynadım ama ondan sonra santrfor oynadım ve hep santrfor olarak kaldım. 2006-2010 arasında Bundesliga’nın önemli takımlarından birinde oynadın. Almanya’da geçirdiğin dönemin kariyerinin gelişimine ne gibi etkileri olduğunu düşünüyorsun? Dediğim gibi o dönemde çok gençtim. İlk zamanlarda genç olmanın heyecanı vardı ama sonra heyecan yavaş yavaş geçince daha iyi adapte olmaya başladım. Almanya ile Portekiz arasında hemen her şey birbirinden farklıydı. Değişik bir kültür, değişik bir futbol anlayışı, saha içinde ve dışında büyük farklılıklar vardı. Alman futbolunda fizik güç çok daha ön plana çıkıyordu. Antrenmanları dayanıklılık üzerine yapıyorduk. Portekiz’de daha çok topla, taktik antrenmanlar yaparken, Almanya’da ağırlıklı olarak fizik güç üzerine antrenmanlar yapıyorduk. Bu da benim için büyük bir değişiklikti. Genç yaşta bu etapları geçmek benim için çok büyük bir futbol ve hayat dersi oldu. Bir santrforun fizik gücünü sahaya nasıl yansıtması gerektiğini Almanya’da öğrendim diyebilirim. Werder Bremen‘de oynadığım dönemdeki hocam Thomas Schaaf‘a da ayrı bir parantez açmak istiyorum. Kendisi bana her zaman inandı ve güvendi. Bana yaptığı katkılardan dolayı da buradan kendisine bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Beşiktaş’ın teklifini kabul etmende hangi etkenlerin katkısı oldu? Buraya gelmeden önce Türkiye ve Türk futbolu hakkında neler düşünüyordun? Sonrasında bu düşüncelerinde ne gibi değişimler oldu? Tabii ki Türkiye’den ilk teklif geldiğinde o zamana kadar sadece Portekiz ve Almanya’da oynamış bir insanın kafasında soru işaretleri beliriyor. İlk başta, “Olur mu? Nasıl olur?” gibi düşünceler vardı. Ama kulübün beni ısrarla istiyor olması, benim Beşiktaş’ta büyük işler gerçekleştireceğime inanmaları gelmem konusunda etkili oldu. Buraya geldikten sonra da zaten tesislerdeki kaliteyi, çalışmaları ve oluşturulan ortamı gördükten sonra ilk baştaki tereddütlerim ortadan kalktı. Dışarıdan insanlar tabii ki değişik düşünceler içinde olabilir ama Türkiye’de iyi oyuncular ve takımlardan oluşan çok gelişmiş bir lig var. Mücadele üst düzeyde ve bence Avrupa’daki liglerden geri kalır hiçbir yanı yok. Beşiktaş’taki 3.5 yıllık kariyerinin en verimli dönemini yaşıyorsun. Galatasaray ve Kasımpaşa maçlarında attığın goller de geçerli olmamasına rağmen gol krallığı yarışında ilk sıralarda yer alıyorsun. Geçmiş sezonlara oranla bu sezonki başarını neye bağlıyorsun? Hayat diyebiliriz, futbol diyebiliriz. İşler zaman zaman yolunda gider, zaman zaman da gitmez. Bu sezon bu kadar başarılı olmamın nedeni olarak takımı gösterebilirim. Yani benim başarım takım arkadaşlarımın yardımlaşması ve bütünlüğüdür. Sonuçta ne kadar çok pas gelirse bir santrforun gol atması o kadar kolay oluyor. Ama şu dönemde gerçekten çok mutluyum. En iyi ve mutlu sezonlarımdan birini yaşıyorum. Bana duyulan güven de ayriyeten beni öne doğru itiyor. İnsan desteklendiği zaman çok fazla çalışmak ve kendini göstermek istiyor. Türkiye’de seni zorlayan bir defans oyuncusu var mı? Böyle bir oyuncu yok. Peki Bilic’in sence takıma ne gibi katkıları oldu? Bilic’in Beşiktaş’ta çalıştığın diğer teknik adamlardan ne farkı var? Bilic, her hoca gibi kendi fikirleri, çalışma düzeni ve sistemi olan bir teknik direktör. Aslında birçok teknik direktörle çalıştığımız için bir zaman sonra bu tarz değişikliklerine alışıyoruz. Her yeni gelen teknik direktör kendi sistemini, kendi çalışma düzenini, kendi metotlarını uygulamak ister. Bilic de bu bakımdan pek farklı değil. Yakın zamana kadar futbol oynamış, yakın zamanda bırakmış sayılır. Bu yüzden futbolcunun dilinden iyi anlıyor. Biz de takım olarak onun metotlarına uyum sağlamaya çalışıyoruz. Şu ana kadar da her şey yolunda gidiyor. Umarım bundan sonra da böyle devam eder. Dünya Kupası’nda Almanya, ABD ve Gana ile aynı grupta yer alıyorsunuz. Gruptaki ve şampiyonadaki şansınızı nasıl değerlendiriyorsun? Çok zor bir gruba düştük. İlk maçımızı Almanya gibi şampiyon olma ihtimali yüksek bir takımla oynayacağız. Ülke olarak şu an tek düşüncemiz gruptan çıkabilmek. Gruptan çıkmamız bizim için bir başarı olacaktır. Ondan sonrasında her şey şampiyonluğa kadar doğal olarak gelişebilir. Kendi açımdan baktığımda ise şu an için orada olabilmek adına her zaman olduğu gibi elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Dünya Kupası kadrosunda yer alır mıyım, yer alırsam ilk 11 oynar mıyım, yedek mi otururum, bunların hepsi teknik direktörün bileceği işler. Açıkçası çok fazla düşünüp kafa yormuyorum. Teknik direktörümüz en iyisini düşünecek ve uygulayacaktır.
Ronaldo Tarihe Geçti!
Portekiz'in Kamerun ile oynadığı maçta fileleri havalandıran Cristiano Ronaldo bir rekoru daha tarihe gömdü. Cristiano Ronaldo, Portekiz'in Kamerun'u konuk ettiği hazırlık maçının 21. dakikasında ülkesini 1-0 öne geçiren golü attı. Real Madrid forması giyen yıldız oyuncu böylece milli takım kariyerinin 48. golünü atarak Portekiz Milli Takım tarihinin en golcü ismi oldu. Ronaldo, 47 gollü Pauleta'yı geride bırakarak zirveyi devraldı.Eurosport
Avrupa'nın 'En Büyük Dinozoru' Bulundu
Portekizli bilim insanları, bir uçurumdan çıkarılan dinozor fosillerinin Avrupa kıtasının en büyük canlısına ait olduğuna inanıyor. Torvosaurus gurneyi adlı dinozorun fosilleşmiş kemikleri başkent Lizbon'un kuzeyindeki Praia da Vermelha'daki bir uçurumda bulundu. 10 metre uzunluğunda ve 4-5 ton ağırlığında olan bu yırtıcı canavarla ilgili bilgiler Plos One dergisinde yayımlandı. Kısa ön ve uzun arka bacaklara sahip olan bu etobur dinozorun 150 milyon yıl önce geç Jura devrinde yaşadığı düşünülüyor. Lizbon'daki New University'den Profesör Octavio Mateus, herkesin Tyrannosaurus rex dinozorunu tanıdığını, fakat Torvosaurus gurneyi türü dinozorun farklı döneme ait olduğunu vurguluyor. T. rex 'in tebeşir dönemi olarak da bilinen Kretas döneminde yaşadığını belirten Mateus, 'Bu dinozor ise Jura dönemine ait. Dönem farkı 80 milyon yıl gibi çarpıcı bir rakam. Yani T. rex yeryüzünde dolaşırken Torvosaurus fosil halindeydi.' dedi. Araştırmacılar Portekiz'in fosil bakımından zengin Lourinha kayalarında Torvosaurus 'a ait çok sayıda kemik buldu. Bulunan örnekler arasında yumurta ve embriyolara da rastlanıyor. Dinozorun tarihteki yerine oturtulmasını sağlayan bulgu üst çene kemiklerinde ortaya çıktı. Portekiz'de bulunan dinozor, Kuzey Amerika'da varlığı bilinen Torvosaurus 'un 'kuzeni' olarak değerlendiriliyor. Bu da her iki canlının çok eskiden, Atlantik Okyanusu ortaya çıkmadan önce aynı ortak atadan geldiğini gösteriyor. Araştırmayı kaleme alan Christophe Hendrickx, '150 milyon yıl önce Portekiz Kuzey Amerika'dan ayrılmış, yani türleşme mekanizmaları devreye girebilecek durumdaydı. Avrupa'da Torvosaurus 'un bu yeni türünü bulmamız bu nedene dayanıyor.' dedi. T. gurneyi 'nin en önemli özelliklerinden biri 10 cm uzunluğundaki keskin dişleri. Bu özellik beslenme zincirinde en üst sıralarda olduğunun işareti olarak değerlendiriliyor. Bu dinozorların yaşadığı sıralar İber Yarımadası'nda kaplumbağalar, timsahlar, uçan sürüngenler ve küçük memelilerin bulunduğu ve tropik bitki örtüsünün olduğu düşünülüyor. Torvosaurus Avrupa açısından rekor düzeyde büyük olmakla birlikte dünyanın başka bölgelerinde Kretas dönemine ait çok daha büyük dinozor türleri bulunuyor. Avrupa'daki en büyük bilinen otobur dinozorun ise İspanya'da bulunan ve 40 ton ağırlığa sahip sauropod olduğu düşünülüyor. BBC
A'dan Z'ye Biber Gazı
Biber gazı, Biber spreyi veya OC gazı, OC spreyi (OC='Oleoresin Capsicum'), gözlerde kontrolsüz gözyaşı akmasına sebep olan, acı ve hatta geçici körlük nedeniyle gözleri tahriş edebilen kimyasal bileşikler de içerebilen bir göz yaşartıcı gazdır. Fotoğraf: Brezilya Polisi
En Çok Ev İşi Yapan Kadınlar Türkiye’de
OECD'nin Dünya Kadınlar Günü raporuna göre Türkiye’de kadınların çalışma hayatında adı yok. En çok ev işi yapan kadınlar Türkiye’de; kadınlar günde 377 dakikalarını ev işine ayırıyor Fransa’nın başkenti Paris merkezli Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesinde dünya kadınlarına ilişkin çarpıcı bir rapor yayınladı. Rapora göre 34 OECD ülkesi arasında, en çok ev işi yapan kadınlar Türkiye’de yaşıyor. Türkiyeli kadınlar günde 377 dakikalarını ev işine ayırırken, Türkiyeli erkeklerde bu süre 116 dakika ile sınırlı kaldı. 34 ülke içinde en fazla ev işi yapan erkekler günde 180 dakika ile Norveç’ten çıktı. Norveçli kadınlar da ev işine günde 210 dakika ayırıyor. Japon erkekleri ise günde sadece 62 dakika ile en az ev işi yapan erkekler olarak listenin en son sırasında yer aldı. Boş vakitleri yok Miliyet gazetesinde yer alan habere göre, raporda kadınların gün içinde kendilerine ayırabildikleri ‘boş vakit’ de incelendi. Türkiye bu listede 247 dakika ile sondan 6’ncı oldu. Türkiye’nin gerisinde kalan ülkeler Portekiz, Meksika, Japonya, Hindistan ve Çin olarak açıklandı. Gün içinde kendilerine en fazla zaman ayırabilen kadınlar ise 367 dakika ile Norveçliler. Öte yandan Türk erkekleri gün içerisinde kendilerine 279 dakikayı ayırabiliyor. Raporun bir diğer çarpıcı detayı Türkiye’deki kadınların maaşlı bir iş için ayırdıkları ortalama sürenin azlığı oldu. Ortalama alındığında Türkiye’deki kadınların bunun için ayırdıkları süre günde 124 dakika. Bu da Türkiye’nin listenin en sonunda yer almasına neden oluyor. Maaşlı bir iş için en fazla vakit harcayan kadınlar ise 291 dakika ile Çinliler. Türkiye’de erkeklerin bu konuda ayırdıkları süre ise 360 dakika. OECD rapor için 34 ülkeden 20 bin kişi ile görüştü. Eşitsizlikte 68’inci sıradayız BM Enformasyon Merkezi’nin (UNIC) rakamları, kadın-erkek eşitsizliğinin küresel bir sorun olduğunu gösteren çarpıcı veriler ortaya koyuyor. Her on kadından üçünün, bir tanıdığı tarafından fiziksel ve/veya cinsel şiddete maruz kaldığı bildirilirken, hala günde 800 kadının hamilelik ya da doğum sırasında önlenebilir sağlık sorunları nedeniyle yaşamını yitirdiği belirtiliyor. Küresel seviyede 20 ila 24 yaşındaki kadınların üçte birinin, yani yaklaşık 70 milyon kadının 18 yaşın altında evlendirildiğine dikkat çekilirken, köklü önlemler alınmaması halinde gelecek on yıl içinde çocuk gelin sayısının 150 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor. BM’ye göre, aynı işi yapsalar bile kadınlar erkeklerden yüzde 17 ila yüzde 35 oranında daha az maaş alıyor. Türkiye, siyasi katılım, üreme sağlığı, eğitim ve iş gücüne katılımda toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini yansıtan 2012 Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi’nde (TCEE) 187 ülke arasında 68’inci sırada yer alıyor. Parlamentolararası Birlik’in (IPU) ulusal parlamentolardaki kadın milletvekili sayısı konusundaki en son verilerine göre ise Türkiye, 548 üyeli meclisindeki 79 kadın milletvekiliyle 188 ülke arasında 92’inci sırada bulunuyor. T24