onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
'Dik ve İzzetli Bir Hükümet Gelmiştir'

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

'Dik ve İzzetli Bir Hükümet Gelmiştir'

ATKN
21.12.2014 - 17:39
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Başbakan Yardımcısı Arınç, '30 yıldır IMF'nin parasıyla çark döndürmeye çalışan o aciz hükümetler gitmiş, yerine dik ve izzetli bir hükümet gelmiştir' dedi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 'Allah öyle bir izzet verdi ki 30 yıldır IMF'nin parasıyla çark döndürmeye çalışan o aciz hükumetler gitmiş, yerine başı göklere varacak kadar açık, dik ve izzetli bir hükümet gelmiştir. 'Al sana IMF, ne zaman istersen sana 5 milyar dolar kredi açıyorum. Sana borç veriyorum' noktasına geldik' dedi.

Arınç, Zonguldak’ın Devrek ilçesindeki Hamidiye Anadolu Lisesi Spor Salonu’nda düzenlenen AK Parti Devrek İlçe Başkanlığı 5. Olağan Kongresi’nde, ilçede bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, ilçe şivesiyle atasözü ve deyimlerden örnekler verdi.

Devrek sakinlerinin AK Parti'ye kurulduğundan itibaren çok önemli destekler verdiğini belirten Arınç, ilçedeki oy oranının her seçimde biraz daha arttığını anlattı.

Arınç, cumhurbaşkanlığı seçiminin ülke tarihinde önemli dönüm noktası olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

'İlk defa halkın doğrudan oylarıyla cumhurbaşkanı seçildi. Bundan önceki 11 cumhurbaşkanı seçimi parlamentoda yapıldı. En son 2007'de parlamento, cumhurbaşkanı seçemedi çünkü CHP, sürekli itraz etti, seçimleri Anayasa Mahkemesine götürdü. Anayasa Mahkemesi, ısmarlama karar verdi. 'Artık parlamentoda cumhurbaşkanı seçilemeyecek' diye bir karar ortaya çıktı. Millete gittik. 'Artık cumhurbaşkanını halk seçecek' dedik. 7 yıl sabırla bekledik, sonunda da hamdolsun sandığa gittik, 12 yıl başbakanlığımızı yapan çok değerli arkadaşımız, evladımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı yüzde 52'ye varan birinci turdaki oy sonucuyla cumhurbaşkanı seçtik.'

AK Parti'nin iktidarının 13. yılında olduğuna işaret eden Arınç, 'AK Parti, iktidara geldiğinde 9 yaşında olan bir çocuk şimdi 22 yaşında. Bu 13 yıl içinde AK Parti'yi gördü. Ondan öncesini bilmez. 'AK Parti, gelmeden önce hastaneler nasıldı' diye sorsanız, yavrumuz bunu hatırlamaz. Anne ve babaları bilir. 20 yaşındaki çocuğumuz eski hastanelerle AK Parti'nin sağlıktaki dönüşüm ve reform programını yan yana getiremez' diye konuştu.

Arınç, bölünmüş yol çalışmalarına da değinerek, Anadolu'da 'bal dök, kaymak gibi yala' sözünü hatırlatan yollardan gelindiğini dile getirdi.

Adalet binalarından yüksek hızlı trene, havalimanı ve bölünmüş yollara kadar yatırımları AK Parti iktidarının yaptığını vurgulayan Arınç, şöyle devam etti:

'40 yıllık siyasetçiyim, bütün hükümetler dönemini bilirim. Çok şeyler yapmadılar, yapamadılar. Yapamazlar da niyetleri de paraları da yoktu, siyasi çekişmelerden başlarını kaldırıp millete hizmet etmek isteyen düşünceleri de yoktu. Üç, dört ve beş partili koalisyonlarda birinin sağa götürdüğünü öbürü sola çeker, birisi de oturduğu yerde kırmızı plaka hesabı yapardı, bütçe açık verirdi, kredi bulamazlardı, yatırım şöyle dursun, maaş ödemek için dışarıdan borç para alırlar. Borç paranın faizini de faizle ödemeye kalkarlardı. Unuttuk mu bunları?'

KÖYDES projeleri

Arınç, cumhuriyet tarihinin en büyük projesinin KÖYDES olduğunu belirterek, 'Türkiye'de yolu ve suyu olmayan köy kalmadı. Eskiden merkeze bağlı köylerin bile merkezle irtibatı yoktu. KÖYDES için ülke genelinde 5 katrilyona yakın para verdik, 2004'ten sonra Türkiye'de yolsuz, suyu olmayan köy kalmadı. Şehirden ve ilçeden köye dönüşler başladı' ifadesini kullandı.

Köylerin eskiden mahrumiyet bölgesi olduğunu anlatan Arınç, daha önceki iktidarların köylere hizmet taleplerini 'paramız yok' diyerek yerine getiremediklerini savunarak, 'Para yolsuzluğa, israfa, gazoz sanayisine giderdi. Ülkede insanlarımızın hayati ihtiyaçlarını bir araya getirecek şeyler yapılmazdı' şeklinde konuştu.

'IMF'nin borcu da bitti'

Başbakan Yardımcısı Arınç, kendilerinden önce 58 hükümet kurulduğuna işaret ederek, bunu cumhuriyet tarihine böldüklerinde her hükümetin ömrünün 1 yıl 2 ay civarında olduğunu belirtti.

Bazen 2 aylık, bazen 1,5 yıllık hükumetler kurulduğunu anımsatan Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Nasıl gelip geçtiği bile belli olmamıştır. Herkes birbirinin dosyasını hazırlamış. Yüce divanlara götürmüş, oralardan kararlar çıkmış. Herkes birbirine çamur atmış, 'sen yedin, sen daha fazla yedin...' Ülke gerilemiş. Sonunda bu ülkenin başbakanı, bakanı, Avrupa'ya kredi dilenmek için gitmişler. Kapı önünde 3 gün tek ayak üzerinde bekletilmişler. Randevu bile vermemişler, sonunda 'başımızdan defolup gitsin' diye şuna '1 milyon kredi versek de kurtulsak' diye düşünmüşler. Bu acınacak halleri biz yaşadık ama Allah bize öyle büyük bir izzet verdi ki 13 yıldan beri dışarıdan bir kuruş paraya ihtiyacımız yok, 4 yıl oldu neredeyse IMF'nın borcu da bitti, 'son kuruşunu da al, bu ülkeden git' dedik.'

Arınç, yıllarca hükümetlerin IMF'yle borç anlaşmaları imzaladığını hatırlatarak, 'Biz geldiğimizde borcu hazır bulduk. 23,5 katrilyon IMF'ye borç vardı. Biz yeni para almadan borçlarımızı ödeyerek bunu bitirdik. Sonunda Allah öyle bir izzet verdi ki 30 yıldır IMF'nin parasıyla çark döndürmeye çalışan o aciz hükümetler gitmiş, yerine başı göklere varacak kadar açık, dik ve izzetli bir hükümet gelmiştir. 'Al sana IMF, ne zaman istersen sana 5 milyar dolar kredi açıyorum. Sana borç veriyorum' noktasına geldik' diye konuştu.

Yeni bütçe

475 katrilyonluk bütçe ortaya koyulduğunu anlatan Arınç, şu değerlendirmede bulundu:

'Yeni yatırımlar yapacağız, hizmetler getireceğiz. Hizmette sınır yok AK Parti iktidarında. Vatandaşımız ne istiyorsa, haklı ve makul olduğu sürece onların hepsini yaptık, yapacağız. Türkiyemizi insanların huzurla, mutlulukla yaşayacağı vatan toprağı haline getirmek vazifemizdir. Bütçemiz yarın bitiyor, inşallah kabul edilecek ve Türkiye'de yeni bir dönem açılacak. Bundan sonraki bütçelerimizin daha güçlü olacağını rahatlıkla düşünebiliriz.'

Bülent Arınç, büyük şehirlere kampüs hastaneler yaptıklarını, hastaların tedavisinin buralarda gerçekleştirilmesini istediklerini dile getirdi.

Yaklaşık 20 bin kilometreye yakın bölünmüş yol olduğunu aktaran Arınç, bazı şehirleri birleştirecek büyük otoyollar da yaptıklarını, İzmir ve İstanbul arasını 3 saat 15 dakikaya indirecek otoyol projeleri bulunduğunu aktardı.

Arınç, karanın bittiği yerlerde asma köprüler ya da denizin 60 metre altına girerek Marmaray yapıp kıtaları birleştirdiklerini ifade ederek, 'Kimsenin aklı almaz. Bu kadar parayı nereden buluyor bunlar? Bunları nasıl yapıyor, nasıl düşünüyor bunlar?' dedi.

Arınç, geçmişteki siyasi partilerin kısır dünya görüşleri olduğunu söyledi.

O dönemlerde olaylara adeta at gözlülüğüyle bakıldığına işaret eden Arınç, 'Pazarı geçirsek de barajı açıp parlamentoya bir girsek.' Pazartesi ne olacak, bir fikirleri yok. AK Parti bırakın pazarı ve pazartesiyi düşünmeyi, 2011'de seçimlere gidiyoruz, herkes pazartesi iktidar olursa ne yapacağını söylüyor, bizim AK Parti, pek akıllıların işi değil, delilerin işi gibi adam 2023'ü düşünüyor' diye konuştu.

Arınç, ekonomik göstergelerde en yüksek başarının partileri döneminde yaşandığını, 500 milyar dolarlık ihracatı da 2 trilyon dolarlık gayrisafi milli hasılayı da yakalayacaklarını dile getirdi.

Başbakan Yardımcısı Arınç, hizmete endeksli siyaset yaptıklarını, günlük kavgalarla bugünlere gelmediklerini vurgulayarak, şunları söyledi:

'Millet hizmet bekliyor. Yıllarca buna susamış. İktidarımız döneminde tam 7 milyon kişiye yeni istihdam sağladık. Sadece geçtiğimiz yıldan bu yana 1,5 milyonu buldu. Hamdolsun, bu istihdamların bir kısmı kamuda bir kısmı da özel sektördedir. Öğretmenlerimiz içinde atanamayanlar vardır ama cumhuriyet döneminden itibaren en çok atama yapan AK Parti iktidarı olmuştur. Faal görevde 857 bin öğretmenimiz var, bunun 460 bininin bizim iktidarımız döneminde ataması yapıldı. Halen de yapılacak. Ocakta 15 bin, daha sonra yıl içinde bu sayıyı daha da arttıracağız. Gençlerimizin bugün en iyi eğitimi alması için her ile üniversite yaptık.'

Madenlerdeki iş kazaları

Madencilik konusunda çok büyük acılar yaşandığını hatırlatan Arınç, 'Özellikle bu yıl içinde. Yüksek sayıda olması nedeniyle eskiden Zonguldak'ta da 200'den fazla hayatını kaybetmiş maden işçimiz vardı, bu sefer 300'ü aşan maden işçimiz Soma'da hayatını kaybetti' şeklinde konuştu.

Arınç, Ermenek'te 18 madencinin de hayatını kaybettiğini anımsatarak, şöyle devam etti:

'Bunlar büyük acılardır. Rabbim, benzerini göstermesin, beterinden saklasın. Bu olaylar sebebiyle tekrar her şeyi gözden geçirdik. İş güvenliği ve iş sağlığı konusunda yeni düzenlemeler yaptık, özellikle maden iş kolunda ücretlerin arttırılması, çalışma saatlerinin düşürülmesi, iş güvenliğine yönelik tedbirler alınması maksadıyla yeni kanunlar çıkarttık, bir kısmı da bütçe çıktıktan sonra ilk işimiz onları çıkartmak olacak. Biz alın teriyle ve çok zor şartlarda bu sektörde çalışan insanımızın, kalbinin pırıl pırıl olduğuna, memleket sevgisiyle bütün dünyaya örnek olduğuna inanıyoruz.'

Madencilerin ücretlerini yükselttiklerini ancak bu sefer de özel maden işletmelerinin masrafları arttığı gerekçesiyle iş alanlarını kapatma ihtiyacı duyduğunu belirten Arınç, 'Bir kısmı kötü niyetli olabilir, bir kısmı ise imkanlar dahilinde buna devam edemez hale gelmiş olabilir. O yüzden biz işçi kardeşlerimizi ne kadar düşünüyorsak, onları işsiz hale getirecek bir düzenlemenin de zararlı olduğunu biliriz, o yüzden işverenlere de yeni sözleşmeler ve anlaşmalar yapma fırsatı tanıyacağız. İşverenin bazı taleplerini de görmezden gelemeyiz' ifadesini kullandı.

Arınç, vicdanlı bir hükümet olduklarını vurgulayarak, 'İsteriz ki işçimiz çalışsın, işveren çalıştırsın, Türkiye kazansın. Tek taraflı olaya bakmayacağız. Özel maden işletmelerinde dengeyi kurmaya mecburuz. Yeter ki iş alanları kapanmasın, işsizlik olmasın ama insanlar da ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kalmasın. Masrafı ne olursa olsun iş güvenliğiyle ilgili bütün tedbirleri alıyoruz, alacağız. Bu, hükümet olarak vazifemizdir' değerlendirmesinde bulundu.

Partilerinin 13 yıldır iktidarda olduğunu, halk desteği olmayan uyduruk partiler kurulduğunu, bunların genel başkanını bile kimsenin tanımadığını savunan Arınç, 'Biz onlar gibi parti değiliz. Onlar 'marti', biz partiyiz' dedi.

Bülent Arınç, hiçbir seçimin sonucundan endişe duymadıklarına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

'Özellikle cesur olacağız' dedik. Bizden önce de iktidarlar geldi ama 'höt' denildiğinde istifayı seçtiler. Elleri titredi, kaçtılar, saklanacak yer aradılar. Halbuki milli irade sizsiniz, siz bize oy veriyorsunuz. Bizim o emanete sahip çıkmamız lazım. 'Asker istemedi, yüksek yargı parti kapattı' diye korkup kaçacak değiliz. Milletten aldığımız emaneti sokakta bırakmayız. Ölümüne bu emanete sahip çıkarız. İlk seçimde iktidar olduk. Eski darbeci anlayış bizi hazmedemedi, eski cuntacılar 'bunlar çok fazla oldu' dediler. Toplantılar yaptılar, bazı eylem kararları aldılar. Duyduk, korkmadık ve çekinmedik. İkinci defa iktidar olduk, partimizi kapatmak istediler. Partinin içine oynadılar, bazı insanları partiden koparttılar. Erkan Mumcu, Abdüllatif Şener ve arkadaşlarını kastediyorum. Karşımıza çıktılar, yel üfürdü, sel götürdü, bir seçime bile katılamadan tabelalarını kaldırdılar.'

AK Parti iktidarına engel olunmaya çalışıldığını dile getiren Arınç, 27 Nisan bildirisinin paçavra gibi atıldığını, o süreçte hükumetin cesaretiyle cumhurbaşkanını 4 ay sonra seçtiklerini anlattı.

Cumhurbaşkanlığı seçimi

Başbakan Yardımcısı Arınç, CHP ve MHP'nin seçim dönemindeki oy beklentilerine değinerek, yüzde 30 ve 20 oy oranını bulamayan partilerin iktidara gelmesinin mümkün bulunmadığını vurguladı.

CHP ve MHP'nin iktidar arzusu, ümidi ve hevesi olmadığını öne süren Arınç, 'Barajlar kalktı' dersek Saadet Partisi herhalde yüzde 1'den 2'ye çıkabilir. Yüzde 1 ile 2 arasında muhteşem fark var, yüzde 100 ama ne getirecek, milletvekili çıkarabilecek mi? Çıkaramayacak. BBP, yüzde 1'e yakın oyu var. Yüzde 2 olsa ne olacak? Adı sanı duyulanlardan 14 parti, 'Ekmek için Ekmeleddin' diye piyasaya çıkmadılar mı, sonunda ne oldu? Ekmeği aldık, başımızın üzerine koyduk ama Ekmeleddin'e 'dur' dedi millet. Bu ülkede 12 yıl başbakanlık yapmış, ülkeyi uçurmuş, insanların duasını almış, ülkeyi kalkındırmış, tek kuruş borç bırakmamış pırıl pırıl bir devlet adamı varken, senin arkanda 14 değil, 14 bin parti olsa ne olur' ifadesini kullandı.

2015 seçimleri

Arınç, dışarıda da 'Türkiye çok oluyor' diye kıskananlar olduğunu, ülkenin büyüme hızıyla AB'yi bile kıskandırdığını kaydetti.

Son ankette AK Parti'nin yüzde 50 bandında, CHP yüzde 25'lerde, MHP'nin yüzde 13 gibi göründüğünü aktaran Arınç, 'Onlar nal topluyor, biz tek başımıza yine iktidara geliyoruz' dedi.

Arınç, seçimlerin büyük bir imtihan olduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

'Dördüncü dönem ve Recep Tayyip Erdoğan'sız bir dönem olacak. Çok iyi geçiş yaptık. Onu cumhurbaşkanı seçtik hep beraber, yerine oy birliğiyle Sayın Ahmet Davutoğlu'nu genel başkan ve başbakan yaptık. Şimdi birileri ellerini ovuşturuyor, 'Tayyip gitti ya bizim önümüz açılabilir' diye, bizde Tayyipler bitmez, bu inanmış kadrolardan kim olursa olsun bayrağı yere düşürmez, alır eline en yükseklere onu dikmek için çalışır. Biz böyle bir partiyiz. 2015 seçimlerinde AK Parti'yi tökezletmek için birileri bir şey düşünüyorlar. Onun için uyanık olacağız. '

Ezan okunduğu sırada konuşmasına ara veren Arınç, ayakta duran bir partiliyi de koltuğuna oturttu. Arınç'a, dünyaca ünlü Devrek bastonu hediye edildi.

Kongreye AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin, AK Parti Zonguldak Milletvekili Özcan Ulupınar, belediye başkanları ve partililer katıldı.

AA

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam