Görüş Bildir

Drogba Haberleri

Drogba ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Drogba ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

"Mayıs'ta Şampiyon Olacağız"
Galatasaray Yönetim Kurulu Üyesi Emir Sarıgül, merak edilen 'Drogba kalacak mı?' sorusuna mesajlar gönderen önemli bir yanıt verdi, ayrıca sarı kırmızılı ekibin ligde şampiyon olacağını söyledi.“Galibiyeti kaçıran taraftık” Radyospor'da Özgür Sancar'ın canlı yayın konuğu olan Sarıgül, ''Chelsea, Juventus gibi takımların dünya futbolunun önemli markaları olduğunu ifade eden Sarıgül, dünkü 1-1 biten maçı yorumlayarak sözlerine başlarken, “Galibiyeti kaçıran taraftık. Çok keyifli, güzel bir müsabaka izlettirdik. Önemli bir maçtı ve 1-1 bitti ama Galatasaray’ın bu oyunu İngiltere'de de oynayacağını ve turu geçeceğini düşünüyorum. Teknik heyet ve futbolcularda o inancı gördüm. İngiltere'ye gönlümüz rahat gidiyoruz” dedi. Mancini’nin yorumu, bir taktik! Mancini’nin tur şanslarını yüzde 40 olarak görmesini de yorumlayan Sarıgül, “Hocamız takım rehavete kapılmasın diye temkinli yaklaşıyor sanıyorum. Ben de bu şekilde yaklaşmasının doğru olduğunu düşünüyorum. Teknik heyetteki arkadaşların azminin yüksek seviyeye çıkması için bu yöntemi izliyor” diye konuştu. “Doğru yolda olduğumuzu gösteriyor” Drogba’nın tüm yabancı isimleri gibi Chelsea maçında iyi olduğunu ve bunu sadece yabancı oyuncularla sınırlandırmamak gerektiğini ifade eden Sarıgül, “Tüm futbolcu arkadaşlarımız 90 dakika ellerinden gelenin maksimumunu yaptılar, spor otoriteleri de galibiyeti kaçıran tarafın Galatasaray olduğunu söylemekte. Bu da bizi mutlu ediyor ve doğru yolda olduğumuzu gösteriyor” diye konuştu. “En önemli yanları duygusal davranmamaları” Drogba'nın Türkiye’ye gelmesinde etken isimlerden biri olduğun için mutlu olduğunu vurgulayan genç yönetici, “Drogba ile o günlerden başlayan bir dostluğumuz oluştu. Sneijder ve Drogba için de söylemem gerekirse, en önemli yanları profesyonel olmaları ve duygusal davranmamaları. Drogba da Chelsea – Galatasaray maçlarında eski takım arkadaşlarını görme mutluluğu dışında, profesyonelde Galatasaray’a hizmet etti” ifadelerini kullandı. Drogba için “Makul ve mantıklı” mesajı “Drogba sözleşme yenileyecek mi” sorusuna verdiği karşılığa, futbol konusunda çok yorum getiren biri olmadığını ifade ederek başlayan Sarıgül, Galatasaray'da topyekün uyumlu bir çalışma ekibi olduklarını ifade ederken, “Genelleme yapmam gerekirse, teknik heyetimizin uygun gördüğü, takımda kalmasını istediği tüm arkadaşlarımızla makul ve mantık çerçevesinde, 7 gün 24 saat Galatasaray ile yaşayan başkanımız ilgileniyor ve hiçbir talebi geri çevirmiyor. Ama tekrar ifade etmek istiyorum; makul ve mantıklı olması kaydıyla” diye konuştu. “Drogba kalmak istediğini söylüyor” Drogba’nın Türkiye’nin tanınması ve dünyada marka olmasında bir etken olduğunu söyleyen Sarıgül şöyle devam etti; “Drogba ile özel sohbetlerimde de bana; Galatasaray’da mutlu olduğunu, burada oynamaktan keyif aldığını ancak daha çok Türk insanının misafirperverliğini her geçen gün daha da çok gördüğü için burada kalmak istediğini söylüyor. Drogba ile Galatasaray'ın en ufak bir sorun yaşayacağını sanmıyorum. Tabii futbolcu arkadaşın niyeti ve teknik heyetin raporu her zaman önemlidir. Bu tutuma göre de sayın başkanımız göreve geldiği günden itibaren tüm fedakarlığı gösterdi, bugünden sonra da 25 milyon Galatasaray taraftarı, başkanımız ve bizim bu fedakarlığı göstereceğimizden hiçbir şüphesi olmasın”. “Galatasaray’a zarar vermek için..” Tugay Kerimoğlu’nun yalanladığı “istifa ettiği yönündeki haberi” de yorumlayan Sarıgül, “Bu konuda yorum getirmek doğru değil aslında. Futbolda başkanımız özel mesai harcıyor. Ama unu söyleyebilirim, Galatasaray geçmiş tarihlerde de başarı grafiğini artırdığında bazen böyle negatif algılar yaratılmak isteniyor ki Galatasaray’a zarar verilsin.. Tugay Kerimoğlu eski kaptanımızdır, Türk futbolunda nezaket ve zarafeti hat safhada tutan biridir. Zaten bu olayın yaşanma ihtimali bile olmamıştır. Galatasaray'da hepimiz el ele kol kola uyumlu ve kararlı bir çalışma yapıyoruz. Ben böyle bir olayın yaşanmış olma ihtimalini bile düşünmüyorum” dedi. “Ünal Aysal başkanımız için en önemli başarı…” Lig ve Avrupa’daki hedeflerini de iddialı şekilde dile getiren Sarıgül, ligde mayıs ayında zafere kendilerinin ulaşacağını söyledi. “Galatasaray için hedef her zaman zirveye oynamaktır” diyen Sarıgül, “Sayın başkanımız Ünal Aysal’ın bize çizdiği 3 ana kriterimiz var; mali, sportif ve idari başarı. Mali ve idari başarı katlanarak artıyor. Sportif olarak da çok iyi noktadayız. İlk önceliğimiz Türkiye’de lig şampiyonluğu kupasını kaldırmak. Ancak UEFA ve Süper Kupa’yı getirip, tüm Türkiye’yi ay yıldızlı bayraklarla sokağa döken bir takımın yöneticisi olmak bizi gururlandırıyor. Bizim Avrupa’dan getirmediğimiz tek kupa, Şampiyonlar Ligi kupası. Ünal Aysal başkanımız için de en önemli başarı her dönem lig şampiyonluğu, ama asıl Şampiyonlar Ligi kupasını da Türkiye’ye Galatasaray olarak getirmek. Hedefimiz Şampiyonlar Ligi’nde çok önemli başarılar ve emin adımlarla devam ediyoruz” dedi Türkiye’de de her müsabakanın çok önemli olduğunu ifade eden Sarıgül, “Çok ufak puan farkları var. Dönem dönem bizim, bazı dönemlerde de diğer spor kulüplerinin müsabakalarında puan kaybetmesi oldu. Ama ben düğümün son 4-5 hafta kala çözüleceğini düşünüyorum. Galatasaray taraftarı merak etmesin, mayıs ayında gülen Galatasaray olacak ve kupayı Türk Telekom Arena’da kaldıran da biz olacağız” şeklinde konuştu. Radyospor
"Ben Ulusal Bir Kahramanım"
Galatasaray'ın başarılı orta saha oyuncusu Felipe Melo, Brezilya basınına önemli açıklamalarda bulundu.Galatasaray’ın başarılı futbolcusu Felipe Melo ülke basınına konuştu. Brezilya’nın prestijli spor sitelerinden olan ve Dünya Kupası’nın turu nedeniyle İstanbul’da bulunan GlobeEsporte.com’u evinde ağırlayan “pittbull” sorulan bir çok soruya içtenlikle cevap verdi. Yıldız oyuncu, 2010′da Brezilya Milli takımı’nda yaşadığı problemlerden milli takıma geri dönmesine, Drogba ve Sneijder’le takım arkadaşı olmaktan Türkiye’deki hayatına kadar bir çok konuda açıklamalarda bulundu. İşte Felipe Melo’nun röportajından başlıklar: Dünya Kupası şu an İstanbul’da. Görmek ister misin? “Hayır. Dünya Kupası’nı öpüp havaya kaldırmak istiyorum. Kupayı görmek beni heyecanlandırmıyor.” Milli takıma geri dönebileceğini düşünüyor musun? “Samba Foot 2013 oylamasında Avrupa’da oynayan en iyi Brezilyalı orta saha oyuncusu seçildim. Scolari’nin beni seçmemesi kalitemle ilgili bir konu değil. Kendi tercihi ve saygı duyuyorum. Ama Dünya Kupası’nda oynama hayalim hiç bitmeyecek. Tanrı’nın yardımıyla daha çok çalışıp takıma tekrar seçileceğim. Buna inanıyorum.” Milli takım için seni izlemeye gelen oldu mu? “Hayır olmadı.” Hayalin tekrar milli takıma dönmek mi? Brezilya’da düzenlenecek olması da bu hayalini etkiliyor mu? “Hayalim Brezilya’yla dünya şampiyonu olmak. Turnuvanın nerede düzenlendiğinin önemi yok. Brezilya veya Çin… Konfederasyonlar Kupası’nı kazandım, harika bir duyguydu. Dünya Kupası’nı da kazanmak istiyorum.” 2010 Dünya Kupası’nda yaşananlar seni hala rahatsız ediyor mu? “Hayır. Bu konudan hiçbir zaman rahatsızlık duymadım. Tamamen basının yarattığı bir durumdu. FIFA oylamasında en iyi çok yönlü oyuncu seçildikten sonra hakkımda o kadar haber yapıldı, insanlar beni o kadar çok eleştirdi ki… Birini eleştirmek istiyorsanız bir şekilde eleştirecek bir açığını bulursunuz. Herkesi memnun etmeniz imkansız. Ben ve ailem mutluyduk, en önemlisi de bu.” Sneijder’le Galatasaray’da buluşmanızı ironik buluyor musun? “İronik olduğunu düşünmüyorum. Dürüst olmak gerekirse birlikte oynamaktan çok mutlu olduğum bir oyuncu. Çok iyi bir insan. Biz kupayı Sneijder’e kaybetmedik, Hollanda’ya kaybettik.” İyi arkadaş mısınız? “Ben çok sıcak bir insanım. Kulüpte birçok yakın arkadaşım var. Sneijder de bunlardan biri. İspanya’dan bu yana karşılıklı oynuyorduk. Şimdi takım arkadaşıyız. O Real Madrid’deyken ben Almeria’daydım. Sonrasında İtalya derbisi derken Galatasaray… Çok iyi anlaşıyoruz. O da benim gibi İtalyanca ve İspanyolca konuşabiliyor. Kulüpte hep beraberiz. Günlük hayatta buluşmak daha zor oluyor çünkü Wesley’in şehir merkezinde oturduğu yer bana oldukça uzak.” 2010′daki maçla ilgili Sneijder’le konuştunuz mu? “Hayır, hiç konuşmuyor. Beni iyi tanıyor. O konuda konuşmaktan hoşlanmayacağımı biliyor. Oyundan atılmak değil ama yenilgi beni çok üzmüştü. Ne yazık ki futbolda böyle şeyler oluyor.” Flamengo’ya dönmeyi düşünüyor musun? “Flamengo’ya olan bağlılığım oldukça fazla ama geri dönmeyi düşünmedim. Bir gün Flamengo’da Copa Libertadores için savaşmak isterim ancak gelecekle ilgili konuşmak zor. Ne olacağını bilemeyiz. Benim bir Flamengo taraftarı olduğumu herkes biliyor. Aynı zamanda ben bir profesyonelim. Sao Paulo’yu da seviyorum. Orda da oynayabilirim. Ama Flamengolu olduğum unutulmasın. Gelecekte neden olmasın?” Galatasaray’la olan kontratın bittiğinde Brazilya’ya dönmeyi düşünür müsün? “Şu anda hayır. Galatasaray’la Şampiyonlar Ligi’ni kazanmayı düşünüyorum. Yapabilecek güçteyiz. Galatasaray, efsane olmak istediğim çok büyük bir kulüp. Ben burada kalıp savaşmak, tarih yazmak niyetindeyim ama kulüp satmak isterse bilemem. Gelecekte ne olacağını bilmiyoruz. Ama tarih yazmak fikri kulağa çok hoş geliyor.” B.MÜNİH TEKLİFTE BULUNDU Avrupa’da başka kulüplerden teklif aldın mı? “Buradaki ilk yılımdan sonra Bayern Münih teklifte bulundu. Ama teklif çok düşük olduğu için anlaşamadık. Onlar da Javi Martinez’i transfer etti. Ciddi olan tek teklif buydu.” Bayern’le her şeyi kazanmaya çok yaklaşmıştın diyebilir miyiz? “Kesinlikle. Galatasaray’la anlaşma serüvenimiz çok uzamıştı. Galatasaray işi çok ağırdan alıyordu. Bir dönem gerçekten ayrılmayı düşündüm. Daha sonra Fatih Terim’in beni ısrarla istemesi üzerine yöneticiler beni aradı. Bu gelişmeler üzerine Bayern’le görüşmeleri dondurduk. Galatasaray ile Şampiyonlar Ligi’ni kazanamadık ama Türkiye’deki bütün kupaları kazandık. Burada ulusal bir kahramanım.” KENDİMİ ‘ULUSAL KAHRAMAN’ OLARAK ADLANDIRABİLİRİM Galatasaraylı birçok taraftarla konuştuk ve hepsi seni çok sevdiklerini söyledi. Bunu nasıl karşılıyorsun? “İlk olarak kazandığımız başarıların bunu sağladığını söyleyebilirim. Türkiye’de kazanılabilecek ne varsa kazandık. Ardından Profesyonelliğim ve mesleğime verdiğim önem. Taraftarlar, futbolcuların hep üst seviyede oynamasını istiyorlar. Ben de böyle oynamaya çalışıyorum. Beni “pitbull” olarak biliyorlar. İçerde Real Madrid’e 6-1 yenildiğimiz maç sonrasında taraftarlar beni alkışları, çünkü süreklş koşan, savaşan ve kazanan oyuncular istiyorlar. Dışarı çıktığımda bana çok büyük ilgi gösteriyorlar. Sadece Galatasaray taraftarları değil, diğer takım taraftarları da ilgi gösteriyor. Bugün kendimi “ulusal bir kahraman” olarak adlandırabilirim. Chelsea’ye karşı iki kırık kaburgayla oynadım. Burdaki taraftarlar bunun önemini biliyorlar. 40 derece ateşle oynamak gerekiyorsa oynarım.” Galatasaray’da kaptan olmak ister misin? “Şu anda zaten kaptanım. Kaptan olmak pazubandı koluna takmak değildir. Pazubandı da taktım ama bu beni farklı şekilde etkilemedi. Drogba’yla bile konuşsam beni dinleyip, saygı gösteriyor. Bu saygıyı, antrenmanlara yaz-kış, yağmur- çamur demeden zamanında gelerek edindim”. Drogba’yla maç içinde nasıl konuşuyorsun? Neler diyorsun? “Oyundan oyuna değişiyor. O da bana tavsiyelerde bulunuyor. Örneğin bir mücadelede topu kazanması gerekiyor ve ve kazanamamışsa bunu kendisine söylerim. O da bir daha ki sefere daha dikkatli olacağını söyler. Bunlar çok doğal maç içi konuşmalar.” Drogba nasıl bir insan? “Çok iyi, çok kaliteli bir insan. Kazanabileceği her şeyi kazanmış. Saha dışında tam bir dost.” Türkiye’deki hayatın nasıl? Neler yapıyorsun? Nereleri geziyorsun? “Aslında hiçbir yeri gezmedim. Kapalı Çarşı’ya gitmek isterim. Çok merak ediyorum orayı. Buradaki hayatımı seviyorum. İnsanlar çok sıcak, restorantlar oldukça kaliteli, güzel yemekler yapıyor.” AMK Spor
Tişört Mesajlarına Yasak Geldi
IFAB'ın aldığı kararla birlikte futbolcular, hiçbir şekilde formasının altına giydiği tişörtlerden mesaj veremeyecek. İsviçre'nin Zürih kentine bir araya gelen Uluslararası Futbol Birliği Kurulu, 1 Haziran'dan itibaren yürürlüğe geçecek önemli bir karar aldı. Talimatlar doğrultusunda artık hiçbir futbolcu, formasının altına giydiği tişörtten mesaj veremeyecek. Gol sevinçlerinde sıkça gözlenen bu durumun, FIFA tarafından önleneceği ve oyuncuya kurul tarafından ceza verileceği de açıklandı. FIFA Genel Sekreteri Jerome Valcke de yaptığı açıklamada, '1 Haziran tarihinden itibaren Dünya Kupası ile birlikte yürürlüğe geçecek bu uygulamada kimse, forma altından görsel ya da yazılı olarak bir mesaj vermeyecek' şeklinde konuştu. Galatasaraylı Didier Drogba ve Emmanuel Eboue de daha önce, Nelson Mandela'nın hayatını kaybetmesinin ardından Elazığspor karşılaşmasına, içlerinde ünlü lidere teşekkür eden bir tişört ile çıkmışlardı. Fildişi Sahilli iki futbolcu da bu mesajların ardından PFDK'ya sevk edilmiş ancak ceza almamışlardı. Öte yandan FIFA, kadın futbolcuların karşılaşmalarda başörtüsü takmasına da izin verdi.SPOR365
Şok İddia; "Drogba 39, Webo 40 Yaşında..."
Bir dönem Sivasspor'da da görev alan ve en son Güney Afrika'da Ajax Cape Town'u çalıştıran Teknik Direktör Muhsin Ertuğral, Afrikalı futbolcuların bilinen yaşlarına +3 daha eklemek gerektiğini söyledi. Dünya ve Türkiye'de yıllarca Afrikalı futbolcuların yaşları tartışma konusu olur. Hatta geçenlerde Chelsea Teknik Direktörü Jose Mourinho'nun Eto'o için söylediği '32 değil 35 yaşında' sözleri Galatasaray maçı öncesi olay olmuştu.DROGBA 39 WEBO 40'IN ALTINDA DEĞİLDİRBir dönem Sivasspor'da da görev alan ve en son Güney Afrika'da Ajax Cape Town'u çalıştıran Teknik Direktör Muhsin Ertuğral, Afrikalı futbolcuların bilinen yaşlarına +3 daha eklemek gerektiğini söyledi.Drogba'daki düşüşün esas nedeni yaşımı sorusuna Ertuğral gündem yaratacak bir yanıt verdi: 'Yıllarca Afrika'da çalışmış biri oalrak bunu deneyim edindim. Uluslararası değerlendirmelerde de bu mutlaka söylenir. Afrikalı oyuncular için bilinen yaşına +3 yaş daha eklemek gerekiyor. Bu bir gerçek. Drogba 36 yaşında olarak biliniyor ama 39 vardır. Dolasıyla maç seçmesi doğal' dedi.Ertuğral, sizce Webo kaç yaşındadır sorusuna 'Drogba'dan biraz daha fazladır. 40'ın altında değildir' diye yanıt verdi.Sporx
Annem ve Eşimin Namusu Gibi Erdoğan'a Güveniyorum, O Sesler Montaj!
Beyaz TV Spor Müdürü ve ünlü spor spikeri Ertem Şener Medyaradar’ın usta röportajcısı Alev Gürsoy Cimin’e bomba açıklamalar yaptı. İşte Ertem Şener’in Medyaradar’a verdiği o çok çarpıcı röportajı…  Spor dünyasından bir isimle siyaset konuşmak çok keyifliydi. Bu röportajın hikâyesi aslında bir tweet ile başladı. Ertem Şener’i ben spor dünyasından tanıyorum, işini de çok iyi yaptığını düşünüyorum. Geçtiğimiz günlerde bir tweet attı kendisi. Başbakan’a “Usta-Reis” diyor ve “yalnız” olmadığını söylüyordu. Çok şaşırdım doğrusu. “Biz gazeteciler biraz daha tarafsız olmalıyız” diye bir tweetle karşılık verdim. Belki de hata yaptım. Bilemiyorum. Çünkü artık “Gazeteci nasıl olmalı?” sorusuna yanıtım yok. İnanın kafam çok karışık. Kare kare sorular çözüyor, kündüne koyamıyorum. Medyayı da artık çok anladığımı söyleyemem. Ertem bana güzel bir yanıt verdi, “Herkes fikrini açıklıyor da ben neden susayım” dedi. Ben de bu röportajı yapmayı teklif ettim. Sağ olsun kırmadı. Çok da açık sözlü, lafı gediğine oturtuyor. İlk başta tereddüt ettim acaba nasıl karşılar diye ama çok misafirperverdi. Beyaz TV’de yaptık bu çarpıcı röportajı. Onu dinlerken aklıma “Ben Onu Çok Sevdim” dizisi geldi. Menderes için çekilen o güzel dizi. Ertem, Başbakan Erdoğan’ı çok seviyor, öyle ki artık bunu kendisine bir dava edinmiş. Erdoğan’dan söz ederken gözleri doluyor, duygulanıyor. Hatta heyecanlanıyor. Şaşırdım bu büyük sevgiye. Başbakan’dan “Beyefendi” diye söz ediyor. Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan’a ait olduğu iddia edilen ses kaydı için ise net konuşuyor . “Montaj” diyor. Ve hatta ekliyor: “Eşim ve annemin nâmusuna ne kadar güveniyorsam, Başbakan’a da o kadar güveniyorum” diyor. Cemaat konusuna gelecek olursak; 17 Aralık sonrası bağlarını koparmış. Artık Türkçe Olimpiyatları'na gitmeyecekmiş. Başbakan’ı çok sevdiği için “yalaka” ilan edilmesine de isyan ediyor. 'Evet, seviyorum hem de çok seviyorum' diye meydan okuyor. Tabii sadece siyaset değil spor dünyasını da konuştuk. Bana mesleki kariyerindeki en büyük ayıbı da anlattı. Şike sürecine nasıl baktığını da... Her kelimesi manşet, her sözü vurucuydu. Çok heyecanla dinledim. Şimdi o aynı heyecanla hemen aradan çekiliyorum çünkü sözü gene çok uzattım ve derhal sizi bu röportajla başbaşa bırakıyorum. Buyurun tanımadığınız yönleriyle size bir başka Ertem Şener… Sevgiyle kalın, hep umutlu olun. RÖPORTAJ: ALEV GÜRSOY CİMİN** **Twitter: @gazetecialev **Mail: alevgursoy2008@gmail.com Ertem sence spor dünyası mı daha karışık şu sıralar siyaset dünyası mı? Bence siyaset dünyası daha karışık. Spor dünyasının kurtarılabilir bir yanı var ama siyaset dünyası için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Spor 90 dakika ile sınırlı kalıyor ama siyaset böyle değil. Siyaset her dakika karşı ataklar ve sürekli heyecanla geçiyor şu sıralar. Türkiye neyi yaşıyor sence? Türkiye bence kabuğundan çıkıyor. “DARBE GİRİŞİMİ VAR” Hakikaten bir darbe girişimi var mı, Başbakan’ın dediği gibi? Kesinlikle öyle... Darbe girişimiyle beraber Türkiye’nin kabuğundan çıkmaya çalıştığını düşünüyorum. Eskiden askerlerin darbe yapmasına şahit olurduk. Ben 39 yaşındayım ve şimdilerde YARGI DARBE girişimi görüyorum ve ben buna çok üzülüyorum. Bürokrasi ve yargıdaki bazı kadrolar sayın Başbakan’ı içeri atmak istedi. Bu çok açık… “ERDOĞAN’I İÇERİ ATMAK İSTEYEN PARALEL BİR YAPI VAR” Darbeyi yapmak isteyen o sivil yapıdan kasıt kim ya da kimler? Ve bu paralel yapı nedir? Ben bunun ABD ve İsrail kökenli olduğunu düşünüyorum. Herkes bir isim söylüyor ama şu bir gerçek bir paralel yapı var. “CEMAAT ERDOĞAN’I İSTEMİYOR” Cemaat mi bu paralel yapı? Şu anda cemaatin Başbakan’ı istemediği çok açık. Ben Başbakan’ın çok samimi olduğunu ve ülkesi için, milleti için bu yola başkoyduğunu düşünüyorum. “BAŞBAKAN’I ÇOK SEVİYORUM” Başbakan’a “reis ve usta” diyorsun sen, neden çok mu seviyorsun? Evet, hem de çok seviyorum, çok kıymet veriyorum. Bakın odamda Sayın Başbakanımız ve eşinin fotoğrafı duruyor. Çok değer verdiğim bir fotoğraf. Ben “Ustanın Hikâyesi”ni sunduğumda bu fotoğraf beyefendinin önünde duruyordu. Ben kendisinden rica ederek aldım. “İLK ELEKTRİKLENME BAŞKANKEN OLDU” Nereden geliyor bu sevgi, özel bir nedeni mi var, yoksa sadece siyasi tarzından dolayı mı? Ben filmi isterseniz başa sarayım. Bir gün Gaziosmanpaşa’dayım, bir baktım İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Recep Tayip Erdoğan geliyor. Bir meydandayız. Ben onu görmeyi çok istedim, çünkü çok merak ediyordum. Sonrasında baktım ki inanılmaz pozitif. O kalabalığın içinde göz göze geldik. Eliyle başımı tuttu. Ben o zaman üniversitedeydim. İlk o zaman kendisinin insanları ne kadar sevdiğine ve sıcaklığına tanık oldum. “BAŞBAKAN İÇİN AĞLADIM, ONUN İÇİN ÇOK DUA ETTİĞİM OLDU” Ya sonra? Aradan yıllar geçti. Kendisi Pınarhisar Cezaevi’ne girdi. Şu an Kral FM Genel Yayın Yönetmeni olan Gezegen Mehmet bana dedi ki: Seni ziyarete götüreyim mi? Çok heyecanlandım. Ama görüş için savcılıktan bir kâğıdım yoktu. “Gidelim” dedim. Gittik. Ancak ben içeri giremedim, Gezegen Mehmet girdi. Giremediğim için ağlamıştım. Onu ziyaret edemedim diye çok üzüldüm. Ama selamını almak yetti. Mehmet Abim bana en güzel hediyeyi vermişti o gün. Okuduğu şiir nedeniyle cezaevine girmesi beni çok etkiledi. Mektup bile yazdım kendisine. Ben çocukluğumdan beri zaten inançlı biriyim. Başbakan’a çok dua ettiğim oldu. Bakın benim dünüm de aynı bugünüm de. Bu konuda o dönemimi Gezegen Mehmet’e, Afrikalı Ali’ye sorabilirler. Hatta CNN Türk ve Kanal D yıllarımı da Rasim Ozan anlatsın. Muhafazakâr mısın? Ne kadar muhafazakârım bilemiyorum ama çocukluğumdan bu yana çok inançlıyım. Demokrat bir insanım karşı tarafa da çok saygılıyım ama benim düşünceme saygı duyulmadığında çileden çıkıyorum. “BAŞBAKAN ERDOĞAN İÇİN HEP DUA ETTİM” Peki, Başbakan seni seviyor mu, senin onu sevdiğin kadar? Farkında mı senin? Benim onu ne kadar çok sevdiğimin farkında, bence biliyor. Samimiyetimi biliyor Beyefendi. Ben onun için hep dua ettim, etmeye de devam edeceğim. Bana insanlar diyor ki “Neden CNNTürk’deyken, Star’dayken bu görüşlerini belli etmiyordun?” Ben size soruyorum şimdi: Beni bilen biliyordu zaten. Benim nasıl bir insan olduğumu. Ben hiçbir şeyi saklamam. Ben de eskiden içki içtim. Ben de günahlar işledim. Ama yıllar önce tövbe ettim. Şimdi içmiyorum. Çok şükür elimden geldiğince iyi bir insan olmaya çalışıyorum. Allah’ın beni devamlı gördüğünü bildiğim için ona göre yaşıyorum. 'BEN DE İÇKİ İÇTİM, GÜNAHLAR İŞLEDİM AMA TÖVBE ETTİM' Ben de tam bu noktada sana Beyaz TV’ye geçtin diye mi görüşlerin bu hale geldi diye soracaktım? Asla böyle bir şey yok. Bu çok saçma bir soru. Ben Beyaz TV’ye gelmeden önce de buydum. Bu kanala 1,5 yıl önce geldim. 17 ay önce ne Başbakan ile ilgili bir sıkıntı yaşanıyordu ne de Başbakan birileri ile ilgili bir sıkıntı yaşıyordu. Gezi olayları 30 Mayıs 2013’te başladı. Ben o tarihte gelmedim buraya, 2012 ‘de geldim. Ben o zamanlarda da Beyefendi’ye olan sevgimi her daim dile getirdim. Beni çok iyi tanıyanlar Beyefendi'ye olan sevgimi ve dava aşkımı bilirler. Yukarıda belirttiğim isimlere sorabilirler. “USTA’NIN HİKÂYESİ BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİYDİ” “Usta’nın Hikâyesi” programını da ona olan sevgim nedeniyle sundum. Sayın Osman Gökçek o büyük sevgimi bildiği için, beni layık gördü programı sunmaya. Ne kadar teşekkür etsem azdır kendisine. Çünkü ben o programı sunmayı çok istiyordum. Ben günlerce o program için çalıştım. Hayatımın en önemli anlarından biriydi o üç saat. Ben buraya gelmeden önce Gezi olayları yoktu. Hükümet ile cemaat arasında bir sıkıntı yoktu. Ben yaşanmamış bir şey için ne söyleyebilirdim, nasıl bir tweet atabilirdim ki? Star’da, CNN’deyken sorun yoktu çünkü. Ben o zaman twitter da kullanmıyordum bu kadar sık. Ben şu an elbette sosyal medyadan istediğim fikri paylaşırım. Diktatör dedikleri adama bak. Adama her türlü hakaret ediliyor. Adamın ailesine dil uzatılıyor, düşüncelerine dil uzatılıyor. Adamı “hırsız” yapıyorlar, bunu tırnak içinde söylüyorum çünkü asla inanmıyorum. Adama öldü diyorlar, her şeyi yapıyorlar. Tüm bunlara sesini çıkarmıyor. Sonra gelip buna diktatör diyorlar. Bana dünyada böyle bir diktatör gösterin adımı değiştireceğim. İstediğiniz ismi koyacağım. Diktatörün tanımını biz mi bilmiyoruz. “BANA BİR DİKTATÖR GÖSTERİN İSMİMİ DEĞİŞTİRECEĞİM” Bence de bir ülkenin başbakanına bu ağır ifade kullanılmamalı... Eleştiri elbette olur ama hakaret ve küfür asla… Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı bu adam ve herkes bu kişiye saygı duymak zorunda. “BAŞBAKAN DÖRT DÖRTLÜK BİRİ” Ben röportajcıyım ve tarafsız olmak zorundayım. Sadece soru sormakla yetkiliyim. Sence Başbakan’ın da hiç eleştirilecek tarafları yok mu? Kimse dört dörtlük değildir netice itibariyle değil mi? Benim bildiğim benim tanıdığım kadar yok. Ve ben Başbakanımızı çok da iyi tanıyorum. Dört dörtlük diye bir tanım varsa Başbakan için yaparım. İstanbul’daki Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden tutun, bugün 12 yıllık iktidar döneminde hala tanıyamadık mı? Sorun tanınamayanda değil tanıyamayandadır. Başbakanın her şeyi şeffaf. İftiralarla, dublaj ile montaj ile kul hakkına girmeyin. Yeter artık. 'BU MEDYA BAŞBAKAN'I AVUCUNDA OYNATACAK SANDI' Medyaya yönelik tutumu çok ağır değil mi? Bakın benim de bir süre içinde bulunduğum medya Başbakan’a zamanında “Muhtar bile olamaz” dedi. Bu medya Sayın Başbakanı birileri ile karıştırdı, bu medya Başbakan’ı avucunda oynatacak sandı. Bakın güçlü olduğunu düşündükleri zamanlarda herkes Sayın Başbakan’ın yanında. Zayıf olduğu bir anda mesela montajlar, dublajlar çıkıyor o zaman herkes hurra Sayın Başbakan’a vurmaya çalışıyor. Ben medyada çok samimi insan görmüyorum. Yahu bu Başbakan kim, ne yaptı, biri bana söylesin. “YANDAŞ DEĞİLİM BAŞBAKANIMIZIN YANINDAYIM” Yandaş mısın? Yandaş değilim sadece Başbakanımızın yanındayım. Bunun adı yandaşlık da değil, yalakalık da değil. Fenerbahçe Taraftarı Aziz Yıldırım’ı çok seviyor. Aziz Yıldırım yalakası mıdır? Galatasaray taraftarları Drogba’yı çok seviyor diye Drogba yalakası mı oluyorlar? “İSTER YALAKA DESİNLER İSTER YANDAŞ, BAŞBAKAN’IN YANINDAYIM” Sana “Yalaka” demelerinden rahatsız oluyor musun? Neyin yalakası Allah aşkına. Benim üç çocuğum var. Ben bir babayım, aile reisiyim. Bakın bu uğurda ister yalaka desinler, ister yandaş. Ben Başbakan’ın yanındayım. Sonu ne olursa olsun elimi taşın altına koydum. Şartlar ve düşünce ne olursa olsun ben Beyefendi’nin yanındayım. Benim ne CHP ne de MHP-BDP liderine karşı tek bir hakaretim, tek bir terbiyesiz tweetim de olmamıştır. Ben savunduğumu yazıyorum. Ben Başbakan’ı çok seviyorum. “BAŞBAKAN’DA KENDİMİ GÖRÜYORUM” Hayran mısın acaba? Ben Başbakan’ı gördüğümde, ona baktığımda kendimi görüyorum. Ona baktığım zaman aynı dili konuştuğumuzu görüyorum. Bugüne kadar 11 yıldır susan bir adamı ne hale getirdiniz? 11 yıldır bu adamı mahvettiniz, her türlü hakareti ettiniz. Girmediğiniz özeli kalmadı. Bırakın da bu adam da bugün sinirlensin. Ağzından birkaç istenmeyen kelime çıksın. Ölmüş annesi ile ilgili geçen gün bir video paylaştım. “İşte Sayın Erdoğan’ın ses kaydı” diye. Kendisi Kuran okuyor. Ne ölüye, ne diriye, ne de Kuran-ı Kerim’e saygıları var. Bu kadar alçak bir insan topluluğu olmuşuz. Yemediğim küfür kalmadı. “KEŞKE TWITTER KAPANSA” Bugün twitter olmasa ben bu işlerin bu kadar ilerleyeceğini sanmıyorum. Keşke twitter kapansa. Keşke ben de kapatsam. Yok artık. O kadar da değil. Zaten yeni internet düzenlemesi de yapıldı. Sosyal medya çok önemli. Ya bana her gün küfrediliyor. Yalan haber yayılıyor. Bakın ben şu an twitterımı açayım; adam benim her şeyime küfrediyor. Bu twitter benim özel sayfam değil mi? Benim beynim, benim düşüncelerim. Benim yazdıklarıma kimsenin müdahale etmeye hakkı yok. Mesela sizinle de bu röportajın başlangıcı twitter’dı. Benim beynimdeki, benim Allah ile aramda olanları buraya yazıyorsam bu benim en doğal hakkımdır. Ben Başbakan’a olan sevgimi yazıyorum buna laf söylemeye kimin ne hakkı var? “BAŞBAKAN’A SAYGI DUYAN HERKESE BEN DE SAYGI DUYUYORUM” Ertem Şener deyince akla spor geliyor. Sen siyasi rengini belli ettiğinde insanlar şaşırıyor olamaz mı? Niye etmeyecek mişim? Neden etmeyeyim? Türkiye’de hangi takımı tutuğunu söyleyen ilk spor spikeri benim. Ben “Beşiktaşlıyım” dedim. Başım dimdik hem de. Milyonların önünde söyledim. Ben hiçbir şey saklamam. Ben eşimle tanıştığımda beş dakika içinde evlenme teklifi eden bir adamım. Ben ateşli bir adamım. Ruhu bedenine sığmayan bir adam hem de. Ben içimdeki düşüncelerimi, fikirlerimi yansıtırım. Elinde bayrakla gezen bir adamım. “FİKİR HOLİGANIYIM” Ben fikir holiganı bir adamım ama bunu yaparken insanları kırmıyorum. Tırnak içinde söylüyorum Gezi Parkı’ndaki “İyi niyetli insanlar”a da saygı duyuyorum. Ben bugün Güneydoğu’da hakkını savunan Kürtlere de saygı duyuyorum. Ben Ermeni vatandaşlarımıza da saygı duyuyorum. Ben Türkiye Cumhuriyeti ve bayrağını savunan herkese saygı duyuyorum. Ben Başbakan’a saygı duyan herkese saygı duyuyorum. Ama Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı’na saygı duymayan adama saygı duymuyorum. Bu insanın oğullarına, kızlarına, düşüncelerine yıllardır hakaret ediyorlar. Kimse ağzını açmıyor. Şimdi bırakın da biraz Başbakan konuşsun. Adam sustu bugüne kadar. Bu ülkede kötü giden bir şey söyleyin bana. “ALKOL DÜZENLEMESİ DE NORMAL, KIZLI-ERKEKLİ ÇIKIŞI DA” Bu konuda sana katılmıyorum çünkü bütün liderler her gün meydanlarda konuşuyor Başbakan da buna dâhil. Bakın Marmaray diyorlar karşı çıkılıyor. 3. köprü diyorlar karşı çıkılıyor. Havalimanı diyorlar karşı çıkıyorlar. Bakın ben bu havalimanı ile ilgili çok özel bir şey söyleyeceğim. Ben araştıran bir insanım. Bir kütüphanem var. Ben sadece spor üzerine konuşmuyorum. Futboldan anlayan sadece futboldan anlamaz. Sadece futboldan anlayan futbolu da anlamaz. Futbolun dışında bir şeyler bilmezseniz futbolu konuşamazsınız. 3. havalimanı Türkiye’ye yılda bir milyon dolar para kazandıracak. Türkiye’de her şey güzel gidiyor. Artık herkes özgür. Diyoruz ki gece 22’den sonra alkol satışı yapılmayacak. Gençler bir anda ayağa kalkıyorlar. Şu an bunu okuyan insanlara soruyorum: Sizin gece 10’dan sonra çoluğunuzun çocuğunuzun içki almasına gönlünüz razı olur mu? Dünyanın birçok ülkesinde var bu alkol düzenlemesi. Kapalı alanlarda sigara içimi yasaklandı, bundan daha güzel bir şey var mı? Eskiden ben Malatya’ya giderdim. 18 saat boyunca otobüste yanımdaki adam babam sürekli sigara içerdi. Ben “Baba sigara içme diyemezdim” Malatyalı bir çocuk babaya karşı gelebilir mi? 18 saat boyunca benim ciğerlerim parçalanıyordu. Şimdi takside bile sigara içemiyorsun. Kızlı-erkekli denen bir şey çıktı. Yahu benim iki oğlum bir kızım var. Benim o çocuklarım büyüdüğü zaman ben onların kızlı erkekli kalmasını istemem. Kalamazlar. Biz Türkiye’yiz. Biz Türk’üz. Örf-adet geleneği olan bir toplumuz biz. Bunları bu Başbakan söylüyor diye tartışıyorlar. “ANNEM VE EŞİMİN NAMUSU GİBİ ERDOĞAN’A GÜVENİYORUM. O SESLER MONTAJ” Velev ki başbakan ve oğluna ait olduğu iddia edilen o ses kaydı doğru çıktı. Tabii asla böyle bir düşüncemiz olamaz ama farz edelim ki öyle. Düşüncelerin değişir mi, sevgin, saygın? Biraz ağır olacak ama anneme ve karıma nasıl güveniyorsam, Başbakanımıza da o kadar güveniyorum. Annemin ve eşimin namusuna ne kadar güveniyorsam hem Sayın Erdoğan hem de Bilal Bey’e o kadar güveniyorum. Ben 29 Aralık’ta bir tweet atmıştım “Bilal Erdoğan’ın alnı secdeli, adam gibi adam. Bu ülke için dertli mi dertli” niye rahatsız oldular? Bu konuda beni bazı kötü niyetli insanların önüne atanlarla önce bu dünyada adalet önünde hesaplaşacağız.Hadi bu dünya neyse de kalbimi kıranları Allah’a havale ettim bu işin bir de öbür dünyada hesabı var. Gelinen süreçte hala o tweetin arkasında mısın? Sonuna kadar hem de... Ben eşime nasıl güveniyorsam onlara da öyle güveniyorum. Benim maaşımı Başbakan vermiyor ki, ben Başbakan’ı görmüyorum bile. Ben nasıl yalakalık yapayım? Bunlar benim en samimi duygularım. “ANNEM VE BABAMI DA AK PARTİLİ YAPTIM” Ailen de mi AK Partili? Mesela annen, baban, eşin. Onlarda da bu sevgi var mı? Annemle babamı ben AK Partili yaptım. Karımı da yine öyle. Babam CHP, annem MHP’liydi. Ama son iki dönemdir onlar da benden daha koyu AK Partili oldu, eşim de. Sence seçimlerde AK Parti’nin oy oranı ne olur? Türk insanı mağdur olandan yanadır. Şu anda Başbakanımızı bir karalama kampanyası var. Bu oyları artıracak. Cemaate yakınlığın var mı? Gülen Cemaati konusunda düşüncelerini merak ettim doğrusu? Evet, cemaate yakınlığım vardı. Vardı!.. Artık bitti… Onların da benim ile… “DAHA DA GİTMEM TÜRKÇE OLİMPİYATLARINA” Bu kavganın kazananı ya da kaybedeni kim olur? Ben Başbakanımızın çok samimi olduğunu düşünüyorum. Bana diyorlar ki: “Daha düne kadar Türkçe Olimpiyatları’nda sen de Hocaefendi’yi övüyordun.” Evet övüyordum. Ama artık Türkçe Olimpiyatlarına da gitmeyeceğim. Hiçbir bağım kalmamıştır cemaatle. 17 Aralık’tan sonra tarafımı belli ettim. Başbakanımıza haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Benim tarafım Başbakanımızın yanı. “BENİM TARAFIM BAŞBAKAN'IN TARAFI, BU ARTIK BENİM İÇİN BİR DAVA” Cemaate dokunan yanar diyorlar. Bu doğru mu? Bilmiyorum. Benim bir açığım varsa yanayım. Ne açığım var ki niye yanacakmışım? Cemaatten bazı arkadaşlar benim şimdiki tavrımı bir kusur olarak görüyor. Ben kendilerine de söyledim; ‘Sizin kusur olarak gördüğünüz şeyi ben dava olarak kabul etmişim’. Artı benim Gezi’den bu yana rotam hiç değişmedi. Ben hep Başbakan’ın yanındayım. Sonradan değişen ben miyim yoksa, neyse… Uzatmayalım. “GÖKÇEK’İ DE ÇOK SEVİYORUM, BU ÜLKE İÇİN BAŞINI ORTAYA KOYDU” Melih Gökçek’in de ses kaydı yayınlandı. O ses kaydının kendine ait olduğunu kabul etti. Sence CHP afişlerinin yayınlanmaması normal mi, gazeteci olarak yanıt istiyorum? Onun da arkasında mısın, onu da seviyor musun? Tabii ki çok seviyorum. Tabii ki Melih Bey’in sonuna kadar arkasındayım. Gücüm yettiğince. Dualarımla. Geziden bu yana elini değil, kolunu değil, başını, bedenini taşın altına koydu bu ülke için…Sayın Başbakan ve Sayın Gökçek bir dava arkadaşı. Onlar sırt sırta vermiş gönül arkadaşları. Başbakanımız gibi, Melih Gökçek, bu ülkeyi çok seven bir insan. O bir vatan sevdalısı. Hak dostu. Onunla oturup bir bardak çay içmek lazım onu tanımak için. Çok başka biri. “MELİH GÖKÇEK YÜZDE BİR TRİLYON ANKARA’YI ALIR” Ankara’yı alır mı sence? Ceketi yeter. Yüzde yüz değil yüzde bir milyon alır. Bu röportajı saklayın yüzde bir milyon bile belki eksik söylüyorum yüzde bir trilyon alır. Allah’ın izni ile. “OYUM ELBETTE AK PARTİ’YE” Oyun zaten çok açık AK Parti’ye değil mi? Çok net belli değil mi? Elbette. Ben çalışanın yanındayım. Her şey çok güzel gidiyor. “YENİDEN YARGILAMADAN YANAYIM” Dinlemeler diyoruz, montaj diyoruz. Başbakan mağdur, iktidar mağdur peki ya yıllardır Silivri’de yatanlar ne? Onların günahı ne, tarafsız bir şekilde soruyorum? Ben çok net herkesin tekrar yeniden yargılanmasını istiyorum. Bugün herkes yeniden yargılansın. Aziz Yıldırım da. FB’li yöneticiler de.Silivri’de yatanlar da. İlker Paşa da. Bu yeniden olmalı. Suçlu tabii ki cezasını çeksin ama bilerek kalem kırmaya, idam etmeye tahammül edemem. 'BAŞBAKAN’I SEVİYORUM DİYE ARKADAŞLARIM BENİ TWİTTERDAN VE YÜREĞİNDEN SİLİYOR' Medyayı nasıl buluyorsun? Maalesef medya bölünmüş durumda. Kutuplaşmalar var. Medyada arkadaşlıklar da bozuldu. Ben Başbakan’ı seviyorum diye eski çalıştığım kurumlardaki arkadaşlarım, medya dışından dostlarım, çocukluk arkadaşlarım beni yüreğinden, twitterdan siliyor. “BAŞBAKAN'I SEVİYORUM DİYE ÖZEL SUNUMLARA BİLE ÇAĞIRMIYORLAR ARTIK” Çok garip değil mi bunlar? Bakın ben de çok şeyler yaşadım. Öyle ki bizler dışarda da özel işler alabiliyoruz. Reklam seslerinden tutun, özel sunumlara kadar her şey durdu. Kestiler. Sebep; Başbakanımızın yanında olmam ve fikirlerimi açıkça belli etmem. Olsun. Çok şükür. Hani diyorlar ya bana ‘çıkarları için menfaatleri için, para için Başbakan’ı savunuyor’ diye. Tam aksi aslında. Çıkarlarım için hareket etseydim şu anda 3-4 kat daha fazla kazanıyordum. Ama ben halimden memnunum. Benim için para değil inandığım değerler önemli. Ben sonuna kadar Başbakanımızın yanında olmaya devam edeceğim.Yanımda medyadan, ailemden kimse kalmasa da tek başıma olsam da Başbakanımızın yanında olacağım. “MAHALLE BASKISI YAŞIYORUM” Mahalle baskısı yaşadın mı mesela? Şu anda yaşadığımın adı tam da bu. Ben bugün Beyaz TV’de söylediklerimi yarın Star’a gittiğimde de söylerim. Ben Başbakan’ı savunduğumu söylüyorum bunu söylemek de bir demokrasi. Bütün gazeteciler fikirlerini saklasın ben de saklayacağım söz veriyorum. O zaman gazetecilik yapılmaz ki? O zaman bana neden susun diyorsunuz? Susun demiyorum eleştirilecek hiç mi bir tarafı yok diyorum? Neden o zaman fikirlerimi saklayayım. Twitterımı bir gün size vereyim emin olun dayanmazsınız. O küfürlere katlanamazsınız. “BAŞBAKAN OLSAM BEN DE ARARDIM” Mesela Başbakan’ın Fatih Saraç’ı arayıp bir alt yazıya müdahale etmesi doğru mu? Futbolun da siyasete karıştığı dönemler oldu. Biz de şimdiye dek şike konuştuk, FB cephesinde yaşananları konuştuk ama ben tek bir gün Başbakan’ın arayıp da bize müdahale ettiğini görmedim. Burada suçlu Başbakan değil bence. Benim fikirlerim biraz serttir. Ben bunları bir birikim olarak görüyorum. Başbakan olsam belki ben de arardım. Yetmez mi? Sen de seninle ilgili bir haber olsa ararsın. “MEDYANIN SORUNU SAYGISIZLIK” Sence medyanın en büyük sorunu ne? Saygısızlık. Gülen ile şu süreçte röportaj yapmak ister miydin? Hayır istemezdim. Artık hiçbir şeyi merak etmiyorum çünkü.ı Muhalif cepheden beğendiğin gazeteciler kimler? Yok. medyaradar.com ALEV GÜRSOY CİMİNRöportajın tamamı için tıklayınız!
Drogba Adının Verildiği Bebekle Buluştu
Didier Drogba'dan esinlerek adı konulan Doruk Drogba isim babası olan Didier Drogba'yla buluştu.Galatasaray’ın Fildişili yıldızı Didier Drogba’dan esinlenerek adı konulan Doruk Drogba üç aylık oldu. Doruk Drogba isim babası olan Didier Drogba’yla buluştu. Bu buluşmayı Instagram hesabından paylaşan Drogba, Doruk için övgü dolu sözler sarf etti. Ailesi koyu bir Galatasaray taraftarı olan Doruk Drogba ise tüm tatlılığı ile isim babasının yanında şaşkın bakışlarla etrafı izledi. Türkiye’de pek sık rastlanmayan bu olay karşısında Drogba da şaşırdı. Fildişili yıldız Türkiye serüveninde bir çocuğa isim babası olmayı da başardı.ensonhaber.com
Aslan Arena'da Çok Farklı
Aslan Arena'da çok farklı!.. Spor Toto Süper Lig'in 24. haftasında Akhisar Belediyespor'u konuk eden Galatasaray, rakibini 6-1 yenerek maç fazlasıyla lider Fenerbahçe'yle arasındaki puan farkını 3'e indirdi. AKHİSAR BELEDİYESPOR Emrah Tuncel - Emrah Eren, Çağdaş, Sonko, Uğur Demirok - Mehmet Akyüz, Güray, Emin Aladağ (Dk. 53 Kuate), Sertan (Dk. 53 Bahattin) - Bruno (Dk. 76 Ahmet Cebe), Niasse GOLLER Dk. 13 ve 48 Drogba, Dk. 18 Alex Telles, Dk. 55 Burak, Dk. 65 Bruno k.k., Dk. 73 Sneijder (Galatasaray) / Dk. 59 Mehmet Akyüz (Akhisar Belediyespor) SARI KARTLAR Yekta, Hakan Balta (Galatasaray) / Bruno, Uğur Demirok (Akhisar Belediyespor) MAÇTAN DAKİKALAR 4'te G.Saray'da sol kanattan Alex Telles'in ceza sahasına ortasında arka direkte Çağdaş, Burak'tan önce topa kafayı vurdu ve meşin yuvarlağı kornere atarak tehlikeyi önledi. Sarı-kırmızılılar köşe atışından sonuç alamadı. 6'da Akhisar Belediyespor'un ani gelişen atağında, Niasse'nin pasında topla buluşan Mehmet Akyüz, ceza sahası dışından sağ çaprazdan çok sert vurdu. Semih'e de çarpan topu kaleci Muslera son anda kornere çeldi. Konuk ekip üst üste kullandığı iki köşe atışından sonuç alamadı. 12'de G.Saray'da Melo'nun pasında topu kontrol eden Sneijder uzak mesafeden sert bir vuruşla şansını denedi. Kaleci Emrah Tuncel son anda uzanarak topu kornere çeldi. 13'te G.Saray, Drogba'nın golüyle öne geçti. Bu dakikada Sarı-kırmızılılar'ın sağ taraftan kazandığı köşe atışında Sneijder ceza sahasına ortaladı. Ön bölümde iyi yükselen Drogba kafayı vurdu. Meşin yuvarlak ağlarla buluştu. 1-0 18'de G.Saray, Alex Telles'in golüyle farkı 2'ye çıkardı. Sol taraftan hareketlenen Sneijder'in ceza sahasına yerden nefis pasında Alex Telles, sol çaprazdan çok sert vurdu. Meşin yuvarlak yakın köşeden ağlarla buluştu. 2-0 24'te G.Saray'da sol kanattan Alex Telles'in ceza sahasına ortasında G.Saray forvetlerinden önce topa kafayı vuran Uğur Demirok, tehlikeyi uzaklaştırdı. 27'de Akhisar Belediyespor'da sol kanattan Çağdaş'ın ceza sahasına ortasında Mehmet Akyüz kafayı vurdu. Meşin yuvarlak yandan auta çıktı. 30'da G.Saray'da sol taraftan Sneijder'in ceza sahasına ortasında arka direkteki Burak, gelişine şut çekmek yerine topu göğsüyle önüne almak isteyince, meşin yuvarlak yandan auta çıktı. 31'de G.Saray'da kaleciye Muslera'ya gönderilen geri pas sonrası Mehmet Akyüz baskı yaptı. Uruguaylı kalecinin vuruşunda, Mehmet Akyüz'ün son anda ayak koyduğu top sağ tarafa doğru açıldı. G.Saray defansı tehlikeyi uzaklaştırdı. 38'de G.Saray'da sağ taraftan Burak'ın ceza sahasına yerden ortasında arka direğe hareketlenen Drogba topa dokunamadı. Meşin yuvarlak yandan auta çıktı. 41'de Akhisar Belediyespor'da sağ kanattan Sertan'ın ceza sahasına ortasında Eboue, Güray'dan önce kafayı vurdu ve meşin yuvarlağı kornere atarak tehlikeyi önledi. Konuk ekip köşe atışından sonuç alamadı. 42'de Akhisar Belediyespor, Niasse'yle gole yaklaştı. G.Saray ceza sahasında topla buluşan ve Ceyhun'dan topu kurtaran Niasse'ye, G.Saray defasında kademeye giren diğer isimler müdahale etti. Bir kez daha Niasse'ye çarpan topa son olarak G.Saray defansı ayak koydu ve meşin yuvarlak az farkla yandan kornere çıktı. Konuk ekip köşe atışından sonuç alamadı. İlk yarının geri kalan bölümünde iki takım da rakip kalede etkili olamazken, G.Saray soyunma odasına 2-0 önde girdi. 47'de G.Saray'ın sol taraftan Sneijder'le kullandığı köşe atışında, ceza sahasında yaşanan karambolde meşin yuvarlak son olarak Melo'nun önünde kaldı. Brezilyalı futbolcu, Bruno'dan sıyrılmak istedi, ancak bu futbolcuya çarpan topu takım arkadaşları uzaklaştırdı. Bu pozisyon sonrası G.Saraylı futbolcular penaltı itirazında bulunurken, maçın hakemi oyunu devam ettirdi. 48'de G.Saray, Drogba'nın golüyle skoru 3-0'a taşıdı. Bu dakikada Akhisar Belediyespor defansının hatalı geri pasında topu kontrol eden Drogba, kaleci Emrah Tuncel'le karşı karşıya kaldı. Ceza sahasında Emrah'ı da geçen Fildişi Sahilli futbolcu, meşin yuvarlağı ağlara gönderdi. 3-0 50'de G.Saray, Drogba'yla dördüncü gole çok yaklaştı. Melo'nun nefis pasında ceza sahasında topla buluşan Drogba, kaleci Emrah Tuncel'le karşı karşıya kaldığı pozisyonda sol çaprazdan yerden sert vurdu. Emrah Tuncel'in son anda çeldiği top yandan kornere çıktı. Sarı-kırmızılılar köşe atışından sonuç alamadı. 55'te G.Saray, Burak'ın golüyle farkı 4'e çıkardı. Bu dakikada Sneijder'in pasında ceza sahasında topla buluşan Drogba, sol köşeden yerden bir pasla ters bölümde bomboş pozisyondaki Burak'ı gördü. Burak da meşin yuvarlağı ağlarla buluşturdu. 4-0 59'da Akhisar Belediyespor, Mehmet Akyüz'le farkı 3'e indirdi. G.Saraylı futbolcuların Burak'a yapılan hareket nedeniyle faul beklediği pozisyonda topu kontrol eden Kaute, yerden bir pasla Mehmet Akyüz'ü gördü. Topla ceza sahasına giren ve rakibinden sıyrılan Mehmet Akyüz, penaltı noktasının gerisinden yerden plasesini yaptı. Meşin yuvarlak ağlarla buluştu. 4-1 62'de G.Saray'da Yekta'nın pasında Ceyhun, ceza sahası dışından hafif sağ çaprazdan çok sert vurdu. Meşin yuvarlak farklı şekilde üstten auta çıktı. 65'te G.Saray, Bruno'nun kendi kalesine attığı golle farkı bir kez daha 4'e çıkardı. Rakibinden topu kapan Melo'nun pasında ceza sahasına giren ve son çizgiye kadar inen Drogba, sağ köşeden içeriye ortasını yaptı. Kale önünde Burak kafayı vurdu. Kaleci Emrah Tuncel'in güçlükle çeldiği top kademeye girmek isteyen Bruno'nun kafasına çarparak ağlarla buluştu. 5-1 73'te G.Saray, Sneijder'in golüyle farkı 5'e çıkardı. Umut'un defansın arkasına gönderdiği topa Burak hareketlendi. Ceza sahasında topla buluşan Burak'ın bekletmeden ters bölüme yerden pasında, boş pozisyondaki Sneijder plasesini yaptı. Meşin yuvarlak ağlarla buluştu. 6-1 83'te G.Saray'da Ceyhun ceza sahası dışından sağ çaprazdan çok sert vurdu. Meşin yuvarlak direği sıyırarak üstten auta çıktı. 90+2'de G.Saray'ın ani gelişen atağında, Umut'un pasında topla ceza sahasına giren Hamit, kaleci Emrah Tuncel'le karşı karşıya kaldığı pozisyonda yerden sert vurdu. Ayaklarıyla topa müdahale eden Emrah Tuncel gole izin vermedi. Karşılaşma G.Saray'ın 6-1'lik üstünlüğüyle sona erdi.Gazetesport
Rıdvan Dilmen'den Çarpıcı Açıklamalar
G.Saray - Akhisar karşılaşması sonrası yorumcu Rıdvan Dilmen maçı değerlendirdi.G.Saray, 24. hafta mücadelesinde Akhisar Belediye'yi 6-1 mağlup etti. Maçın ardından NTV Spor'da yorumcu Rıdvan Dilmen değerlendirmelerde bulundu. Dilmen'in Yüzde Yüz Futbol adlı programda yaptığı yorumlardan bir kısmı şu şekilde; 'Maçtan önce oyunu düşündüğümde buna benzer bir oyun bekliyordum. Bunun sebebi Akhisar'dı çünkü Akhisar keyif takımı. Bu doğru mu? Zaman zaman değil. Bazen defansif oynamaktan takımlar utanmamalı. Akhisar maçı puan maçı olarak görmemiş, oynamaya gelmişler İstanbul'a. İlk yarı başladığında Akhisar hiçbir şey anlamadan 2-0 oldu. Çünkü Galatasaray Türk Telekom'da daha önceki başlangıçlarını yapamadı. Galatasaray ilk yarı vasat, ikinci yarı iyi bir oyun oynadı. Galatasaray'ın iç saha ve dış saha performansları arasında uçurum var. Roberto Mancini, artık dışarıdan en az 3 galibiyet alması lazım. Drogba çok önemli bir oyuncu. Bugün 2 gol 2 asist yaptı ama bu gelecekle ilgili karar almanızı etkilememesi lazım. Sezon sonuna kadar göstereceği performansla bir karar verilmeli. Galatasaray tabiki Fenerbahçe maçını, Fenerbahçe ile Beşiktaş'ın maçını bekleyecektir ama gelecek hafta oynanacak Karabükspor maçı artık en önemli maç haline gelmiştir. Telles'in attığı gol önemli değil. Galatasaray'ın sol bek mevkisini uzun yıllar halledebilecek bir oyuncu. Defansif zaafları biraz var ama uzun yıllar Galatasaray'da kalabilecek yetenekte, kalitede bir oyuncu. Roberto Mancini'nin Eboue'de ısrar etmesi gerekiyor. Bunu her zaman söyledik. Hatasını gördü bence. Önce Eboue'yi sahaya sürüp daha sonra diğer yabancıları dizmesi gerekiyor. Galatasaray bütün maçları kazanırsa 78 puan yapacak ama tekrar söylüyorum; Galatasaray'ın şampiyonluk mücadelesine yeniden ortak olmak için Karabükspor'u deplasmanda yenmesi gerekiyor. Şampiy10
Chelsea'den Drogba'ya Doğum Günü Mesajı
Chelsea'nin resmi Twitter hesabından Didier Drogba'nın doğum günü kutlandı. Mesajda 'Herkese günaydın ve Didier Drogba'ya çok mutlu yıllar dileriz' ifadesi kullanıldı. Öte yandan Galatasaray'ın resmi sitesinden henüz Drogba için bir mesaj yayınlanmadı.Şampiy10
Drogba'nın Doğum Günü Kutlandı
Galatasaray'da Fildişi Sahilli oyuncu Didier Drogba'nın 36. yaş günü kutlandı. Spor Toto Süper Lig'in 25. haftasında Kardemir Karabükspor ile oynayacağı maçın hazırlıklarını sürdüren Galatasaray'da Fildişi Sahilli oyuncu Didier Drogba'nın 36. yaş günü kutlandı.Sarı-kırmızılı kulübün internet sitesinde yapılan açıklamada, Florya Metin Oktay Tesisleri'nde yapılan çift antrenmandan sonra Drogba'nın doğum günü tesislerde kutlandığı bildirildi. Drogba kendisi için hazırlanan pastayı keserken, teknik direktör Roberto Mancini ve takım arkadaşları Fildişi Sahilli oyuncunun doğum gününü kutladı. Galatasaray Kulübü de resmi twitter hesabında 'Mutlu Yıllar Didier Drogba / Happy Birthday' şeklinde hem Türkçe hem İngilizce doğum günü mesajı yayımladı. AAMuhabir: Alim Tunçay