onedio

Alex Ferguson Haberleri

Alex Ferguson ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Alex Ferguson ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Ricardo Quaresma Küllerinden Doğuyor
Portekiz futbolunun önemli isimlerinden olup bir dönem Beşiktaş fomasını da giyen Ricardo Quaresma, bu sezon Porto’da gösterdiği performansla yeniden eski günlerine döneceğinin sinyalini verdi Quaresma, zor günler geçiren Portekiz temsilcisinin UEFA Avrupa Ligi’nde Napoli’yi eleyerek çeyrek finale kalmasında önemli pay sahibi oldu Üç sezon Beşiktaş formasını giyen, Portekiz futbolunun yıldız simalarından Ricardo Quaresma, yeniden geri döndüğü Porto formasıyla ikinci baharını yaşıyor. Dünyanın en yetenekli oyuncuları arasında gösterilmesine rağmen görev aldığı kulüplerde tutunamayarak sürekli takım değiştirmesi, takım oyununa uyum sağlamada zorluk çekmesi ve istikrarlı bir performans sergileyememesi gibi nedenlerle sürekli eleştiri oklarına hedef alan Quaresma, Porto ile yeniden eski günlerine dönme sinyali veriyor. Futbol literatürüne “trivela” vuruşunu sokan, estetik futbolu ve göze hoş gelen çalımlarıyla popülaritesini her zaman korumayı başaran Quaresma, bu sezon oynadığı futbolla çıkışa geçti. Portekiz temsilcisinde çıktığı 16 maçta 11 gol ve 2 asist üreten yıldız oyuncu, bu sezon aldığı istikrarsız sonuçlar nedeniyle teknik direktör değişikliğine giden takımının yeniden atağa geçmesinde önemli rol üstleniyor. Son olarak UEFA Avrupa Ligi’nde Porto’nun deplasmanda Napoli ile 2-2 berabere kalarak adını çeyrek finale yazdırdığı maçta attığı estetik golle dikkati çeken 30 yaşındaki oyuncunun bu performansını devam ettirmesi halinde Brezilya’da düzenlenecek Dünya Kupası’nda takımdaki yerini alması bekleniyor. “Oz Büyücüsü” dönemi Futbol hayatına 10 yaşında Sporting Lizbon altyapısında başlayan Quaresma, üstün tekniği ve yeteneğiyle kısa sürede parladı. A Takım’daki ilk profesyonel maçına Porto karşısında 17 yaşında çıkan oyuncu, performansıyla kısa sürede tribünlerin sevgilisi haline gelerek “Oz Büyücüsü” lakabını aldı. O dönem Sporting Lizbon’u çalıştıran Laszlo Boloni tarafından sürekli ilk 11′de oynatılan Quaresma, kendisiyle aynı dönemde futbol dünyasına adım atan Portekiz’in dünyaca ünlü oyuncusu Cristiano Ronaldo’yu yedek bırakarak adından sürekli söz ettirmeye başladı. Sporting Lizbon’un 2001-2002 sezonunu şampiyonluk dahil çift kupayla kapatmasında kilit rol üstlenen Quresma’nın Avrupa takımlarının dikkatini çekmesi zor olmadı. Quaresma 6 milyon avro ve Fabio Rochemback’ın kiralanması karşılığında Barcelona’nın yolunu tutarken, takımın diğer yıldız Cristiano Ronaldo’da eski efsane teknik direktör Alex Ferguson’un dikkatini çekerek Manchester United’a transfer oldu. Rijkaard’la anlaşamadı Katalan temsilcisindeki ilk sezonunda 10′u ilk 11′de olmak üzere 21 kez forma giyen Portekizli yıldız geçirdiği sakatlığın ardından gözden düşerken, o dönem Barcelona’yı çalıştıran Frank Rijkaard ile yaşadığı anlaşmazlığın ardından “Rijkaard’ın olduğu yerde ben oynamam” diyerek kulüpten ayrılmak istediğini açıkladı. “Barça”, 15 milyon avro ve Quaresma’nın bonservisini 2004 yazında Porto’ya vererek karşılığında Deco’yu kadrosuna katarken, Portekiz temsilcisinde takım oyununa uyum sağlayamaması ve uygun durumdaki arkadaşlarına pas vermemesi nedeniyle medya tarafından başlarda sık sık eleştirilen Portekizli kanat oyuncusu, ilk yılının ardından kendini göstererek takımın lideri oldu ve önemli başarılara imza attı. Porto’da kendini buldu Porto ile çıktığı 112 maçta 32 gol kaydeden ve bu dönemde Portekiz’de iki kez yılın futbolcusu seçilen Quaresma, üstün performansıyla bu sefer İtalyan kulübü Inter’in dikkatini çekti. Milano ekibine 25 milyon avro ve Portekizli futbolcu Pele karşılığında transfer edilen yıldız futbolcu, İtalya’da “Portekiz’in Pele’si” olarak medyaya tanıtıldı. Barcelona gibi İtalya’da da dikiş tutturamayan ve sadece 24 maça çıkan Portekizli, vatandaşı Jose Mourinho’nun gözüne giremeyince Chelsea’ye kiralandı. İngiliz kulübünde 6 ay kiralık olarak forma giyen milli oyuncu, burada sadece 179 dakika sahada kalabilirken, kontrat süresi bitince yeniden Inter’in yolunu tuttu. Jose Mourinho’nun son bir şans verdiği futbolcuya kulübün efsane oyuncularından emekliye ayrılan Luis Figo’nun 7 numaralı forması emanet edildi. Buna karşın işler yine istenildiği gibi gitmedi ve Quaresma, Inter formasıyla kariyerinde sadece 1 kez gol sevinci yaşayabildi. “Q7″, Beşiktaş’ta Yıldız oyuncu, uzun pazarlıklar sonucunda 7,3 milyon avro bonservis bedeli karşılığında Beşiktaş’ın yolunu tutarken, 7 numaralı formasıyla taraftarların kısa sürede sevgilisi haline geldi ve kendisine Cristiano Ronaldo’nun “CR7″ takma adından esinlenerek “Q7″ lakabı verildi. Siyah-beyazlılarda ilk sezonunda 39 maçta 11 gol ve 16 asistlik performansıyla öne çıkan “Q7″, bireysel oyunu, dönemin teknik direktörü Carlos Carvalhal ile yaşadığı tartışma ve disiplinsizliği nedeniyle zamanla yeniden gözden düştü. Portekizli oyuncunun takımda en yüksek ücreti kazanan oyuncu olması, Beşiktaş’ta yaşanan ekonomik kriz ve ardından Fikret Orman’ın başkanlığa seçilmesi ile sorun haline dönüştü. Sözleşmesinde kazandığı miktardan kulübün beklentileri ölçüsünde indirime gitmeyen Quaresma’nın kontratı yeni yönetim tarafından feshedildi. Böylece Beşiktaş’ta oynadığı 3 sezonda çıktığı 73 karşılaşmada 18 gol ve 27 asist üreten Portekizli yıldızın İstanbul macerası 2012′de son bulmuş oldu. Küllerinden yeniden doğuyor Avrupa’da gittiği hiç bir kulüpte dikiş tutturamayan Ricardo Quresma’nın yolu, bu sefer Birleşik Arap Emirlikleri’nin Al Ahli takımı ile kesişti. Burada sadece 4 ay oynayan Quaresma, bir süre futbola ara vermesinin ardından yıldızının parladığı Porto’ya 10 bin taraftarın katıldığı bir törenle yeniden geri döndü. Portekiz basını tarafından senelik sadece 600 bin avro ve ekstra primler karşılığında imza attığı iddia edilen Quaresma, ligde 3. sıraya kadar gerileyen ve Avrupa’da zor günler yaşayan eski kulübünün çıkışa geçmesinde başrolü oynuyor.
Kupa Canavarı Teknik Direktörler
Büyük lig şampiyonluğu: 4Yerel kupalar: 2Avrupa şampiyonluğu: 2Diğer kupalar: 9Kazandığı toplam kupa sayısı: 17Kupa kazandırdığı takımlar: Barcelona, Bayern Münih
Ünlülerin En Sevdiği Kitaplar
Dünyanın en ünlü isimlerine, oyunculara, futbolculara, teknik direktörlere yöneltilmiş bu soru. Kimisi çocukken en sevdiği kitabı söylemeyi tercih etmiş, kimisi klasiklerden vermiş yanıtını. Şaşıracağız yanıtlar da var listede. Örnekse, bir futbolcunun en sevdiği kitabın İlyada olduğunu tahmin eder miydiniz? 1     Barack Obama – Song of Solomon, Toni Morrison 2     Stephen King – Sineklerin Tanrısı, William Golding 3     Kate Winslet – Therese Raquin, Emile Zola 4     Tom Clancy – Denizler Altında 20 000 Fersah, Jules Verne 5     Dermot O’leary – The Bottoms, Joe R. Lansdale 6     James Nesbitt – Çavdar Tarlasında Çocuklar, J. D. Salinger 7     George Clooney – Savaş ve Barış, Tolstoy 8     Sir Micheal Caine – Hayatın Kaynağı, Ayn Rand 9     Martin Sheen – Karamazov Kardeşler, Dostoyevski 10   Steve Coogan – Tristram Shandy Beyefendi’nin Hayatı, Laurence Sterne 11   Rob Brydon – Bütün Eserleri, Dylan Thomas 12   Emma Thompson – Odysseia, Homeros 13   Alec Baldwin – Bülbülü Öldürmek, Harper Lee 14   Will Smith – Simyacı, Paulo Coelho 15   Chevy Chase – Moby Dick, Herman Melville 16   Steven Spielberg – Son Mohikan, James Fenimore Cooper 17   Anne Hathaway – Gizli Bahçe, Frances Hodgson Burnett 18   Jim Carrey- Suç ve Ceza, Dostoyevski 19   Pierce Brosnan – Gazap Üzümleri, Steinbeck 20   Mel Gibson – 1984, George Orwell 21   Sir Alex Ferguson – Hazine Adası, Robert Louis Stevenson 22   Tom Hanks – Soğukkanlılıkla, Truman Capote 23   Jose Mourinho – İncil 24   Daniel Radcliffe -  Usta ile Margarita, Mihail Bulgakov 25   Owen Wilson – Huckleberry Finn’in Maceraları, Mark Twain 26   Natalie Portman – The Diary of a Young Girl, Anne Frank 27   John Travolta – Airport, Arthur Hailey 28   Robert Green – İlyada, Homeros 29   Wayne Rooney – Harry Potter ve Felsefe Taşı, J. K. Rowling 30   Matt Damon – A People’s History of the United States, Howard Zinn
15 Futbol Adamına Tıpa Tıp Benzeyen 15 Kadın
İnsanlar çift yaratılmıştır derler; inanıp inanmamak bize kalmış. Fakat insan bu fotoğraflar arasındaki benzerlikleri gördükçe düşünmeden edemiyor 'Acaba mı?' diye... Hele bir de birbirlerine bu denli benzeyen bu insanların cinsiyetleri de farklıysa!
Süper Kupa Real Madrid'in!
Şampiyonlar Ligi şampiyonu Real Madrid, Avrupa Ligi şampiyonu Sevilla'yı Ronaldo'nun iki golüyle yenerek Süper Kupa'nın sahibi oldu. Şampiyonlar Ligi şampiyonu Real Madrid ile UEFA Avrupa Ligi şampiyonu Sevilla'nın Cardiff'te karşılaştığı Süper Kupa maçında gülen taraf 2-0'lık skorla Real Madrid oldu. Karşılaşmaya hızlı ve daha istekli başlayan taraf Real Madrid oldu. Oyuncu kalitesi ve gücüyle oyunda üstünlük kuran Real Madrid ilk golü yıldız futbolcusu Ronaldo ile buldu. Maçın 30. dakikasında sol kanattan çabuk çıkan Real Madrid'de yıldız futbolcu Bale harika bir orta yaptı. Uzak direkte kendini unutturan Ronaldo, gelen ortaya sert bir vuruş çıkardı ve kaleci Beto'yu avladı. Real Madrid bu golle Süper Kupa'da 1-0 öne geçti. Kalesinde gördüğü ilk golden sonra oyundan düşen rakibi Sevilla karşısında baskısını arttıran Real Madrid, Ronaldo ve Bale ile kanatları etkili kullanmaya başladı. Real Madrid defansta boş alan bırakan Sevilla yarı sahasına oyunu tamamen yerleştirmesine rağmen kaleci Beto'yu geçemedi ve ilk yarı 1-0'lık skorla tamamlandı. Maçın ikinci yarısında fırtına gibi başlayan taraf yine Real Madrid oldu. Santradan tam 4 dakika sonra sahneye çıkan isim Ronaldo oldu. Sahasından hızlı çıkan Real Madrid'de Kroos ile paslaşan Ronaldo bir anda kaleciyle karşı karşıya kaldı. Sol çaprazdan sert bir şut çıkaran Ronaldo'nun şutuna kaleci Beto müdahele etse bile gole engel olamadı ve Real Madrid 2-0 öne geçti. İkinci yarının hemen başında kalesinde gördüğü golden sonra oyun disiplininden iyice kopan Sevilla'da teknik direktör Unia Emery'nin yaptığı oyunda yaptığı müdaheleler etkili olmadı ve Real Madrid sahadan 2-0 galip ayrıldı. Karşılaşmadan notlar Galler'in başkenti Cardiff'te oynanan maçta, UEFA Avrupa Şampiyonlar Ligi'nin son şampiyonu Real Madrid, yeni transferlerinin yer aldığı kadrosuyla görücüye çıktı. Madrid ekibinin İtalyan teknik direktörü Carlo Ancelotti, Bayern Münih'ten transfer edilen Toni Kroos ile Monaco'dan kadroya dahil edilen Kolombiyalı James Rodriguez'e Sevilla karşısında ilk onbirde şans verdi. Dünya Kupası'nda 400 dakika forma giyen 23 yaşındaki Rodriguez, 6 gol atıp, 2 asist yaparken, kupanın en golcü ismi olmuştu. 24 yaşındaki orta saha oyuncusu Kroos ise 7-1 kazandıkları tarihi yarı final maçında Brezilya'ya 2 gol atma başarısını göstermişti. Ancelotti, 2014 Brezilya Dünya Kupası'nda yıldızı parlayan takımın diğer transferi Kosta Rikalı kaleci Keylor Navas'ı ise yedek soyundurdu. İtalyan teknik adam, kaleci tercihini 2000 ve 2002 yıllarında da Real Madrid'in UEFA Süper Kupa maçlarında görev yapan İspanyol file bekçisi Casillas'dan yana kullandı. Real Madrid'in 24 Mayıs'ta Portekiz'in başkenti Lizbon'da oynanan ve 4-1 kazandığı Şampiyonlar Ligi finalindeki ilk onbirinde yer alan Varane ve Khedira, Sevilla karşısındaki kadroda yer bulamadı. 'Los Galacticos'da, cezalı olan Xabi Alonso, Süper Kupa maçında forma giyemedi. Sevilla cephesi Sevilla Teknik Direktörü Unai Emery de yeni transferlerle takviye ettiği kadrosuyla Real Madrid karşısında galibiyet aradı. İspanyol teknik adam, takıma transfer döneminde katılan Krychowiak, Suarez ve Vidal'ı ilk onbirde sahaya sürerken, Barbosa ile Liverpool'dan kiralanan Aspas yedek kulübesinde görev bekledi. İspanyol ekibinde, Benfica ile oynanan UEFA Avrupa Ligi finali kadrosundan farklı olarak Barcelona'ya giden Rakitic, Moreno ve Mbia kadroda yer almazken, Portekiz ekibine karşı forma giyen Reyes Sevilla karşısında yedek kulübesinde oturdu. Moreno kadroda yer almadı İngiltere Premier Lig ekiplerinden Liverpool'a transferi gündemde olan Sevillalı futbolcu Alberto Moreno için İngiliz ekibinin 12 milyon sterlinlik transfer ücretini kabul ettiği ve bunun ardından İspanyol sol bekin 18 kişilik kadrodan çıkarıldığı iddia edildi. Sevilla Teknik Direktörü Emery, dün düzenlediği basın toplantısında 22 yaşındaki futbolcunun transferiyle ilgili soruya, 'Bilmiyorum. Yarın bizimle birlikte olacak' yanıtını vermişti. Bale, evinde coşkuyla karşılandı İki İspanyol ekibinin de ikinci kez müzesine götürmek istediği UEFA Süper Kupa maçının Cardiff'te oynanması Madrid ekibinin yıldız futbolcusu Gareth Bale için karşılaşmayı daha da özel kıldı. Cardiff'te 1989 yılında doğan Bale, dün maçın oynanacağı stada gelişinde Galli futbolseverler tarafından coşkuyla karşılanmıştı. Futbol kariyerine Southampton'da başlayan Bale, 2007-2013 yıllarında Tottenham Hotspur'da forma giydi ve geçen sezon öncesinde 85 milyon sterlinlik rekor transfer bedeliyle Madrid ekibine gitti. Galler Milli Takımı'nın bugüne kadar 44 kez formasını giyen Bale, Cardiff City Stadı'nda 4 kez rakip fileleri havalandırdı. Futbolseverler şöleni kaçırmadı 33 bin kişilik Cardiff City Stadı, karşılaşmanın başlamasına kısa süre kala tamamen doldu. İki İspanyol ekibinin mücadele ettiği maçı İspanya'dan gelenn çok sayıda futbolsever de tribünden takip etti. Karşılaşmayı UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik ve Manchester United'ın eski teknik direktörü Alex Ferguson da tribünden izledi. Bu arada mücadelenin başlamasına kısa bir süre kala kale arkasında alev alan reklam panosuna görevliler müdahale etti ve panoyu değiştirdi. Eurosport
Manchester United'ın 7 Numara Efsaneleri
Her futbolcunu formasını giymek istediği bir kulüptür Manchester United. Peki ya ManU'lu oyuncuların giymek istediği forma hangisidir? Bu sorunun cevabı tabiki United tribünlerinin, Sir Alex Ferguson'un ve hatta o formayı giymemiş olanların bile favorisi olan 7 numaradır.
Bir Yeteneğin Hazin Sonu: Ricardo Quaresma
Öncelikle şunu belirtmeliyim, burada başarısız bir futbolcudan bahsetmiyoruz. Sporting Lisbon, Barcelona, Porto, İnter ve Chelsea gibi dev kulüplerde oynamış, FIFA Yılın Golü ödülü kazanmış, Portekiz milli takımında 30 maçta 7 gol atmış biri başarısız sayılamaz. Ancak şu da bir gerçek ki onun yeteneğinde bir futbolcunun buralarda tutunamayıp hiçbir zaman bir türlü 'en iyi' oyuncular arasında gösterilmemesi tek bir şeyi açıklıyor: Disiplinsizlik.