Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
Babacan Neyi Kabul Etti? | Tarhan Erdem | Radikal
Geçen Pazartesi günü, aynı başlıklı yazımda, Sayın Ali Babacan’ın, AK Parti Genel Başkanı Davutoğlu’nun adaylık teklifini kabul ettiği haberini yorumlamıştım. O yazıda, Babacan’ın son üç yılda siyasal ve ekonomik gelişmeler ile demokrasi ve insan hakları hakkındaki görüşleriyle, adaylık kabulünü birleştiremediğimi yazmıştım. Milletvekili adaylığını kabulü için, Sayın Babacan’a uygun düşen bir açıklama bulamadığım için, yazımın sonuna, “okuyucuların düşüncelerini öğrenmek istiyorum, yazarsanız sevinirim” diye bir not koymuştum.
Okuyuculardan gelen çok sayıda cevabı özetlemeye çalıştım.
Öncelikle olayı değerlendirenleri birleştirdim, genel değerlendirmede şu görüşler öne çıkıyordu:
“Babacan'ın teklifi neden kabul etmiş olduğunu düşünmeden önce, liderin arkasında koşan milletvekillerini ve % 40 oy veren seçmeni anlamaya çalışalım. .
“Babacan AKP içinde farklı bir ses de olsa bu ses bir anlayışa, felsefeye, paradigmaya dönüşemediği sürece çok bir anlam ifade etmiyor.
“Seçimleri kurtarıp tek başına iktidar olmak için her şeyi yapacaklar, sonucu detaylar belirleyecek, Partiyi su üstünde tutacak dallardan biri olabilir düşüncesiyle, Babacan da o detaylardan biri olarak davet edilmiştir.
Bu Büyük Oyunun Farkında mıyız? | Fatih Çekirge | Hürriyet
Rusya, Akdeniz'e inmek için Esad'ı destekliyor. Suriye limanlarına deniz kuvvetlerini yerleştiriyor.
- Rusya, Suriye ile askeri tatbikat yapıyor.
- ABD ve İngiltere IŞİD'e karşı Esad'ı destekliyor.
- Çin, Suriye'nin Akdeniz'deki limanlarına yüzen fabrikalar yerleştirmek için Esad'ı destekliyor.
- ABD, İngiltere, Fransa IŞİD'e karşı mücadele eden Kürt grupları destekliyor. YPG ve PYD'ye dolaylı olarak PKK'ya destek veriyorlar.
- Mısır, İsrail'le birlikte Kıbrıs açıklarında doğalgaz aramak için anlaşıyor.
- Yunanistan, Güney Kıbrıs ve Mısır, Kıbrıs'ta enerji anlaşması imzalıyor.
- Esad, Batı'dan aldığı bu güçle Kürt gruplarla ittifak yapıp PKK'ya silah ve lojistik yardım yapıyor.
- Esad'dan güç alan Kandil, HDP'nin ve Demirtaş'ın yükselen yıldızını söndürmek için eylemlere başlıyor.
- Bu sırada 'Büyük Kürdistan' hayali kulaklara fısıldanmaya başlıyor.
- Almanya ve ABD, Akdeniz'de güçlenen Rusya'nın enerji hattını kesmek için harekete geçiyor.
Hacılara kader, Yemen’e zulüm | Ceyda Karan | Cumhuriyet
Hac faciasında ölenler için “kader” deyip geçen Suud, beş aydır Yemen’e her zulmü “müstahak” saymakta. Onlar için “Rabia” tipi işaretleri icat eden de yok, filolar düzenleyen de. Bültenlerin ilk sıralarında değiller. Bir avuç insanın çabaları dışında sosyal medyada ara ki bulasın...
Arabistan Yarımadası’nın yıllarca cumhuriyetle yönetilen tek ülkesi; Vahhabi/ Selefi Suudi Arabistan öncülüğünde Körfez monarşilerinin Batı’dan alınma milyarlarca dolarlık silahlarıyla enkaza çevrilmekte. Petrodolar zengini Körfez Arapları, lobi şirketleri aracılığıyla Batı’ya “var oluş savaşı” safsataları pazarlarken, Şii paranoyasıyla hıncını Yemen’den çıkarıyor. İran’la nükleer anlaşma yüzünden Körfez’i daha fazla kızdırmak istemeyen ABD’nin gönülsüz onayı ve desteği eşliğinde...
Müslüman dünya mı dediniz? Yok öyle bir şey...
***
26 milyon nüfuslu Yemen, beş aydır vahşi bir saldırı altında. Başkent Sanaa’nın medeniyet mirası güzelim binaları 26 Mart’tan beri acımasız hava bombardımanının hedefi. Evler, okullar, yollar, köprüler... Temmuzdan beri Suudi özel güçleri komutasında 7 bin Körfez Arap birliği de sahada. Müttefikleri Sünni aşiretleri, İhvan’ın Yemen kolu Islah Partisi. İddiaya göre vekil güçleri Arabistan Yarımadası’ndaki El Kaide ve hatta IŞİD...
Cumhurbaşkanı ile Moskova'da | Abdülkadir Selvi | Yeni Şafak
Önceden, “Komünistler Moskova'ya” derdik.
Şimdi biz cami açılışı için Moskova'daydık.
Hacılarımızın Arafat'ta Teşrik Tebrikleri getirdikleri saatlerde biz de Moskova'nın ortasında tekbir getiriyorduk.
Hem de Putin'in de yer aldığı cami açılışında.
Başımızda Cumhurbaşkanı Erdoğan, yanımızda bakanlar, danışmanlar ve bir grup gazeteci Perşembe günü Moskova Camii'nin açılışı için Rusya'daydık.
Sovyet döneminde Kızılordu'nun tanklarıyla, füzeleriyle resmi geçit yaptığı Moskova'nın geniş caddelerinden geçip, Moskova Merkez Camii'nin açılışına gittik.
Moskova sokaklarından tekbirler getirerek ilerlediğimizi düşünmeyin. Ağırlıklı bir heyetle birlikte Moskova'daydık. Çünkü bir yardan cami açılışı diğer taraftan ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'la Rusya Devlet Başkanı Putin'in Suriye ve Türk Akımı başlıklarını taşıyan önemli görüşmeleri vardı.
Eski adıyla Tatar Camii… Mütevazı küçük bir cami. Yeni yapılan ise tek kelime ile muhteşem. Bir dönemler komünizmin simgesi olan Moskova'da, Kur'an okunarak, tekbir getirerek cami açılışı yapmak zaten başlı başına büyük bir olay ama cami, hem dış mimarisi hem iç tasarımı ile “Muhteşem” demeyi hak ediyor.
Demokratlığın ve Siyasî Ahlakın HDP ile İmtihanı | Oya Baydar | T24
7 Haziran’da Tayyip Hoca’nın bütünlemeye bıraktığı “millî irade” 1 Kasım'da yeniden sınava sokuluyor. “HDP’nin barajın altında kalması sorun yaratmaz. Seçim sonuçlarını herkesin kabul etmesi gerek” diyen Tayyip Erdoğan ve AKP, 7 Haziran seçimlerinin sonuçlarını kendilerinin kabul etmediğini, Reis’in istediği sonucu almak için ve alana kadar başvurmayacakları yol, yapmayacakları üçkağıt, göze almayacakları hîle hurda kalmayacağını milletin fark etmediğini sanıyorlar.
Bilineni tekrara gerek yok: 7 Haziran’da HDP’nin barajı geçmesi, Erdoğan’ı uğruna ülkeyi de, kendi partisini de, rejimi de yıkmayı göze aldığı Başkanlık’tan, AKP’yi de iktidardan mahrum etti. Seçimler, bu amaçlara ulaşmak için tekrarlanıyor. Amaca ulaşmanın tek yolu da HDP’yi barajın altında bırakmak, özellikle Kürt nüfusun yoğun olduğu seçim bölgelerinde HDP oylarını geriletmek. Şu günlerde içine sürüklendiğimiz savaş ve cinnet ortamının, bunca kanın, ölümün, acının nedeni bu kadar yalın ve bu kadar siyasî ahlaktan yoksun.
Dünyaya Sığınamayan Mülteciler | Fikret İlkiz | Bianet
Dünyaya sığınamayan mülteciler, aslında doğup büyüdüğü topraklar üzerinde hayatlarını karartan, aç ve güvensiz bırakan gelişmiş devletlerin sınırlarına dayanmış bekliyorlar.
Dünya mültecilere sınırlarını kapatıyor, tel örgüler çekiyor, duvarlar örüyor. Geçen aydan beri 107 bin göçmen AB Devletlerinin sınırlarında bekliyor.
Dünya bir nesilde tek bir çatışma nedeniyle en büyük mülteci nüfusunu yarattı. .
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 14.12.1950 tarihinde Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) kurulmasına karar verdi. Demek ki 65 yıldır insanlar, Dünya üzerinde yeni bir hayat arayışını sürüyor. UNHRC mülteci sorunlarını çözmek, onları korumak, uluslararası çalışmaları koordine etmekle ve yürütmekle görevlendirilmiş, vatansızlardan da sorumlu bir kuruluş. UNHCR, her bireyin sığınma talebinde bulunabilmesini ve başka bir ülkede mülteci olarak güvenli bir şekilde barınabilmesini sağlamak amacıyla kurulmuş. Aynı zamanda eve gönüllü dönüş ve yerel entegrasyon ve üçüncü bir ülkeye yerleştirme seçeneklerini de hayata geçirmek için çalışıyor.
UNHRC büyük bir olasılıkla en zor ve en çaresiz zamanlarını yaşıyor… Çünkü mülteciler Dünyaya sığınamıyor. Artık mülteciler, sınır boylarında sürgün hayatının mahkûmları ve gelişmiş ülkelerin her türlü infazına karşı korunmasızlar.
Zengin ve Yoksul Çocuk Arasında ‘Eğitim Eşitliği’ Var mı? | Pervin Kaplan | HaberTürk
Bugün hem milyonlarca öğrenci hem de sayıları neredeyse bir milyona ulaşan öğretmenler için yeni eğitim yılı başlıyor. Eğitimde çözülmesi gereken sorunlarımız var. Ancak bunlar arasında en önemlisi “eşitlik.” Yoksul ve zengin çocuğu arasında daha anne karnında ve doğumda başlayan eşitsizliği Türkiye’de eğitim sistemi ne kadar gideriyor?
Çünkü bu çocuklar arasında eğitime erişimde, gidecekleri okulların belirlenmesinde ve onların okullara devamlarının sağlanmasında “eşitliği”getiremediğiniz sürece doğumda başlayan eşitsizlik onlar yetişkin olduklarında da sürecek.
Biz de sadece birkaç “yoksul çocuğun” başarılarıyla mutlu olmakla yetiniriz.
Çocukların hem fiziki hem de zihinsel gelişmişliğini ailesinin sahip olduğu sosyo ekonomik koşullar doğrudan etkiliyor. Koç Üniversitesi öğretim üyelerinin Erken Çocukluk Gelişim Ekolojileri ile yaptığı çalışmanın ilk sonuçları bunu doğruluyor. 22 ilden 1052 anne ve onların 3 yaşındaki (36-47 ay) çocukları ile yapılan çalışma Türkiye’deki çocukların ailelerinin sosyo ekonomik düzeylerine göre nasıl ayrıştığını gösteriyor. Aileleri düşük sosyo ekonomik koşullardan gelen çocuklar, zengin çocuklara göre daha doğdukları andan itibaren sağlık ve gelişim açısından dezavantajlılar.
Jeremy Corbyn'in Başarısı ve Demokrasi Sınavı | Mehmet Tas | Birikim
Jeremy Corbyn İşçi Partisi üyelerinin oylarıyla başkanlık seçimlerini ilk turda büyük bir zaferle kazandı. Bu tarihsel başarıyı kazanmada özveri ve inançla çalışan çok sayıda yurttaş örgütünün ve haberleşme ağının oynadıkları rol çok büyüktü.
Değişim rüzgârı Avrupa’nın üstünde esmeye başladı artık, diyebiliriz. Avrupa’yı liberal Avrupa’dan kopararak sosyal Avrupa’ya götürme mücadelesi İşçi Partisi'nin yeni başkanıyla büyük dönemece ulaştı. Bu saatten sonra geri çekilme, eylemsiz kalma ve sola şüpheyle bakma zamanı geçti. (Morning Star, 13.9.2015)
Kemer sıkma politikalarına ve yozlaşmış hükümetlere dur demek için sol partiler mücadele alanları genişletiyor. Bu yürüyüşe hız katmak, daha geniş ufuklara açılmasına omuz vermek gerek.
Saldırgan, egemen, finans, elit grupların çıkarlarını toplumun, sosyal eşitliğin üstünde tutmasına artık izin verilmemeli. Jeremy’nin zaferi sosyal Avrupa’ya doğru yürüyüşün ilk adımlarıdır.
Geride hiç kimseyi bırakmadan, barışçı ve demokratik Avrupa’yı kurma mücadelesi zaman zaman gerilese de toparlanarak yeniden ileriye güçlenerek yürüyecektir. “Çünkü hepimizin insanca, onurlu yaşama ve her birimizin diğeri ile eşit olma hakkı vardır. Çaresiz kalan bu insanlar (göçmenler) korkunç savaşların kurbanıdır, yoksulluğun kurbanıdır, kötüleşen çevre koşullarının kurbanıdır ve insan hakları ihlallerinin kurbanlarıdır.” Bu sözleri söyleyen Jeremy, artık Avrupa’nın en büyük partilerden birinin başında. Jeremy, otuz yılı aşkın mücadele hayatını sokaklarda, emekçi mahallerde, büyük mitinglerde geliştirdi. Politikalarını, çalışma ilkelerini gençler, aydınlar, işçiler ve etnik azınlıklarla var etti ve olgunlaştırdı.
Memenize Mesafeli Olmayın! | Songül Hatısaru | Milliyet
Meme kanserine farkındalığı artırmayı amaçlayan Pinktober kampanyasının bu yılki yüzü olan Belçim Bilgin, “Bu coğrafyada kadınlar bedenlerinden uzaklaştırılıyor. Oysa erken teşhis için mememizle aramızdaki mesafeyi azaltmalıyız” diyor
Dünyadaki her 9 kadından biri meme kanseri tehdidi altında. Avrupa’da her yıl yaklaşık bir milyon kadın meme kanseri tedavisi görüyor. Dünyada her 3 dakikada bir kadın bu hastalığa yakalanıyor. Ve ne yazık ki her 11 dakikada bir kadın bu yüzden hayatını kaybediyor.
Hastalığın tedavisinde erken teşhis çok önemli. Ancak özellikle kapalı toplumlarda kadın bedeniyle ilgili konular “ayıp” sayılıp konuşulmuyor, hatta kimi zaman kadınlar kendilerine bile açık olamıyorlar bedenleri konusunda. İşte o zamanlarda elimizden tutacak, “hadi” diyecek bir kız kardeş lazım. Bu yıl kız kardeşimiz Belçim Bilgin!
Hard Rock Cafe meme kanserinde küresel farkındalığı artırmak için, 16 yıldır PINKTOBER (Pembe Ekim) kampanyası yürütüyor. Bu yıl Belçim Bilgin’in sözcülüğünde kampanya ilk kez Türkiye’ye taşındı. Her yıl ekim ayı boyunca, dünya çapına yayılan PINKTOBER’ın, yerel partneri Türkiye’de meme sağlığı bilincinin geliştirilmesi, en önemli erken teşhis yöntemi olan mamografinin kalite standartlarının Avrupa Birliği normları seviyesine yükseltilmesi misyonuyla kurulmuş olan Türkiye Meme Vakfı (MEVA) ve BKM.
Ambulansları Bile Göndermiyorlar | Saygı Öztürk | Sözcü
Bölücü terör örgütü, başta Cizre, Silvan, Silopi, Yüksekova, Şemdinli, Nusaybin, Beytüşşebap olmak üzere 20 ilçede “özerklik” ilanı için çaba gösteriyor. Bunun için mahalle girişlerinde hendekler kazılıyor, güvenlik güçlerinin geçişlerini engellemek için patlayıcılar gömüyor, kum torbalarıyla barikatlar kuruyor, siperler oluşturuyor.
Olayların merkezi sayılan Cizre’de durumun “çok kötü” olduğunu bizzat orada yaşayanlardan öğreniyorum. Teröristler, Cudi Mahallesi’ni tam anlamıyla kontrolleri altına alabilmek için devlete bağlı aşiret mensuplarının oturduğu yerlerin etrafında mevzi kazıyor, patlayıcı yerleştiriyor. O yerlere polis gelmediği için vatandaş, teröristlere karşı kendi güvenliğini kendisi sağlamak zorunda bırakılıyor. Eğer, Cizre’de büyük bir katliam yaşanırsa sakın şaşırmayın. Çünkü, buna doğru hızlı bir gidiş var.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!