Ceset Haberleri

Edirne’de babasını öldürdüren 27 yaşındaki Canberk Yalçın, Diyarbakır'daki Narin Güran cinayeti sonrası yaşananları birebir taklit ederek olaydan kaçmaya çalıştı. Babasını öldürüp dere yatağına atan cani evlat ardından jandarma ekipleriyle aramalara katılıp onları yanlış yönlendirmeye çalıştı. 

Diyarbakır'dan sonra bir acı haber de Antalya'dan geldi. Antalya'nın Serik ilçesinde 9 aydır kayıp olan 24 yaşındaki işitme engelli Nihal Babayiğit'in kemikleri bulundu. 

Sancaktepe'de ağaçlık alanda başından silahla vurularak öldürülmüş bir kadın bulundu. Atatürk Mahallesi Dumanlar Sokak bitimindeki ağaçlık alanda bir kadına ait ceset olduğunu görenler polisi aradı. Kısa süre içinde olay yerine gelen polis ekipleri yerde cansız yatan kadının, başından silahla vurularak öldürüldüğünü belirledi. KARNE ALMAYA GİDEN ÖĞRENCİ VE VELİLER ŞOK YAŞADI Okulların tatile girmesi nedeniyle karne almak için sabah saatlerinde sokağa çıkan veli ve öğrenciler de bu manzaraya tanık oldu. Bir veli çocukların cesedi görmesine engel olmaya çalıştı. KİMLİĞİ BİLİNMİYOR 30 - 35 YAŞLARINDA Üstünden kimliğini belirleyecek bir belgenin çıkmadığı kadının 30-35 yaşlarında olduğu tahmin ediliyor. Polislerin cesedin çevresinde yaptığı incelemede bir tane boş kovan bulundu. Bir mahalle sakini olayla ilgili olarak, 'Akşam biriyle tartıştığını söylüyorlar, silahla öldürmüşler' diye konuştu. Kadının cesedi yapılan incelemenin ardından otopsi için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Polis olayla ilgili soruşturma başlattı.Ramazan ALMAÇAYIR /İSTANBUL (DHA)

Kaybolan Endonezya AirAsia Havayolları'na ait yolcu uçağının her iki karakutusu da bulundu.Endonezya Ulusal Ulaşım Güvenlik Kurulu yetkilisinin teyit ettiği habere göre, kaybolan AirAsia uçağına ait karakutu yani kokpitte pilotların konuşmalarını kaydeden düzenek Pazartesi günü Java Denizi'nde bulundu. Ulaştırma Bakanlığı Denizcilik Dairesi Müdürü Tonny Budiono'nun verdiği bilgiye göre ise, ikinci karakutu da Salı günü enkazdan çıkarıldı.Budiono ikinci karakutunun Java Denizi'nin 30 metre derinliğinden, uçağın kanadının altından çıkarıldığını açıkladı ve 'Uçağın diğer karakutusu da dün bulunmuştu. İki karakutu, incelenmek üzere başkent Cakarta'ya gönderilecek. İncelemeler uçağın neden düştüğünü belirlememize yardımcı olacak' dedi.162 kişi taşıyan Endonezya Airasia Havayolları’na ait QZ8501 sefer sayılı uçak ile 28 Aralık’taki uçuşu esnasında irtibat kesilmişti.Airbus A320-200 tipi uçak, 28 Aralık’ta Endonezya'nın Surabaya Adası'ndan Singapur'a giderken kaybolmuştu. Java Denizi’ne düşen uçakta bulunan 155 yolcu ve 7 mürettebattan hiçbiri kurtulamadı. Şimdiye kadar 48 ceset bulundu. Ancak hava koşulları ve akıntı, arama çalışmalarını yavaşlattığı için uçağın ana gövdesine ve diğer cesetlere ulaşılamadı.Uçağın pilotu kule ile son konuşmasında kötü hava koşulları nedeniyle rotasını değiştirmek için izin istemişti. Reuters'ın görüştüğü uzmanlara göre, QZ8501 numaralı uçağın pilotu, uçak radarda kaybolmadan önce kötü hava şartlarından kurtulmak isterken Airbus A320'nin sınırlarını zorlayan sert bir tırmanış yaptı.Üç uçak kaybolduEndonezya AirAsia'nın hisselerinin yüzde 49'u Malezya AirAsia'ya ait. Malezya bağlantılı havayolu şirketleri 2014'te üç yolcu uçağını kaybetti.8 Mart 2014'te Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur’dan Çin’in başkenti Pekin’e gitmek üzere 239 kişiyle havalandıktan sonra kaybolan Malezya Havayolları'na ait yolcu uçağı MH 370 ardından iz bırakmadan kaybolmuş, 25 ülkenin arama çalışmalarına rağmen uçağın enkazı dahi bulunamamıştı.17 Temmuz'da ise yine Malezya Havayolları'na ait MH17 yolcu uçağı, Rusya yanlıları ile Ukrayna ordu güçlerinin çatıştığı Ukrayna'nın doğusunda vurularak düşürülmüş, uçaktaki 298 kişi hayatını kaybetmişti.Kaynak: Reuters

Güney Kore'de Çarşamba günü batan geminin kaptanı Lee Cun-siok, yolcuların denizde sürüklenip gitmesinden korktuğu için tahliye emrini vermekte geç kaldığını söyledi. Dalgıçların gemide üç ceset gördükleri dışarı çıkaramadıkları açıklandı. Şimdiye kadar 29 kişinin öldüğünün kesinleştiği kazada 273 kişi hâlâ kayıp. 174 yolcu ise kurtarıldı. Kurtarma çalışmalarını koordine eden yetkili, bunun bir-iki ay sürebileceğini söyledi. Güçlü akıntı ve görüş mesafesinin az olması arama çalışmalarını zorlaştırıyor. Gemi batarken dümende üçüncü kaptanın olduğu açıklanmıştı. Kaptan, görevini ihmal ve denizcilik yasalarını ihlalle suçlanıyor. Kaptan ayrıca tahliye emrinini erken vermediği için de eleştririliyor. Sewol adlı gemi kuzey-batıdaki İnçon'dan Jeju adasına giderken alabora olmuş ve iki saat içinde sulara gömülmüştü. Yolculardan 350'si, okul gezisindeki öğrencilerdi. Facianın nedenini belirlemek için başlatılan soruşturmada, gemininin neden ani manevra yaptığına ve tahliye emrinin neden geç veridliğine odaklanılıyor. Bazı uzmanlar, ani manevra nedeniyle yerinden oynayan kargonun geminin dengesini bozmuş olabileceğini söylüyor. Bazı uzmanlar ise geminin bir kayaya çarpmış olabileceğini belirtiyor. Güney Kore halkından özür dileyen Kaptan Li, 'Rotayı verdikten sonra kısa bir süre için yatak odama gittim sonra da bu oldu. Akıntı çok güçlüydü. Okyanusun suyu çok soğuktu. Tahliye emri konusunda doğru bir karar veremezsem, can yeleği giymeyenlerin, hatta giyenlerin bile akıntıya kapılacabileceklerini düşündüm' dedi.BBC Türkçe

Marmara Adası açıklarında önceki gün bulunan ceset, Kumburgaz'da denize açıldıktan sonra kaybolan gençlerden birine ait çıktı. Kumburgaz'da kiraladıkları deniz bisikletiyle açıldıktan sonra kaybolan gençlerden kötü haber geldi. Önceki gün Marmara Adası açıklarında bulunan ceset, gençlerden Serdar Demir'e ait çıktı. Hürriyet gazetesinin haberine göre, DNA testi sonucunda bulunan cesedin Serdar Demir'e ait olduğu kesinleşti. 5 genç 17 Ağustos Pazar günü kaybolmuştu. Diğer gençlerle ilgili arama çalışmaları sürüyor.Cumhuriyet

Şırnak'ın İdil ilçesinde PKK'lı teröristlere yönelik süren hava destekli operasyonda, 'Cehennem Deresi' olarak adlandırılan bölgede güvenlik güçleri ile teröristler arasında çıkan çatışmada ilk belirlemelere göre 9 terörist etkisiz hale getirildi.İdil'de terör örgütü PKK mensuplarının yakalanması, patlayıcılarla tuzaklanan çukurların kapatılması, barikatların kaldırılması, halkın can ve mal güvenliğinin sağlanması için ilan edilen sokağa çıkma yasağının ardından güvenlik güçlerince başlatılan, 'Şehit Özel Harekat Polisi Ersin Yıldırım Operasyonu' devam ediyor.TSK ve emniyet unsurlarınca düzenlenen operasyon kapsamında, ilçede zaman zaman teröristlerle güvenlik güçleri arasında zaman zaman sıcak temas sağlanıyor.

Türkiye'nin konuştuğu cinayette Özgecan'ın son saatlerine dair yeni görüntüler ortaya çıktı. Görüntülerde, Özgecan'ın Tarsus'taki bir alışveriş merkezinden çıkışı kameralara yansıyor. Ayrıca, Özgecan'ın katillerinin cansız bedeni yok etmek için bir istasyondan benzin almaları da görüntülerde...

Mesela... Savaşta olduğumuz IŞİD, savaşta olduğumuz PKK ile işbirliği içinde olduğumuzu düşünerek bize karşı yeni bir cephe daha açıyor.Fonda çöl.Ön planda silahları omuzlarında, sakalları bellerinde üç adam.Ortadaki adam, konuştukça kamera -sağa pan, sola pan, yukarı tilt, aşağı tilt- ustaca dolanıyor.Ellerin, yüzün ve silahın detaylarını biz fani izleyicilerin dikkatine sunmak görevi.Konuşan kişi IŞİD’in bir emiriymiş! İslam Devleti Emiri!Biz Türkiye halkının hiç bir kelimeyi, hiç bir vurguyu, hiç bir imayı kaçırmaması için Türkçe konuşuyor.Evet, yıllarımızı verdik ve sonunda başardık, Suriye’den başlayan pisliğin orta yerine yerleşmeyi : IŞİD ilk Türkçe tehdit video mesajını yayınladı.“Ey Türkiye halkı” diyor ‘emir’, “Gece gündüz haçlılara teslim edilmek için mücadele edilen İstanbul'u fethedelim. Ey Allah'ı inkâr edip tağuta iman edenler! Hatta kibirlenerek, hainlik yaparak, Atanız Atatürk'ün yolunda gidip Allah'ın şeriatinin dışında kanunlar çıkararak, haçlıları, mürtedleri ve ateistleri dost edinerek bizatihi tağut olanlar. Allah'a tevbe edin, onun şeraitiyle hükmedin ve İbrahim'in milletinden olduğunuzu ilan edin.”